hayvanlarımız

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • eerol
    Banned
    • 06-11-2004
    • 8682

    Konu: hayvanlarımız



    Çalı kuşu, çalı kuşugiller (Regulidae) familyasını oluşturan kuşların ortak adı.
    Familyanın bütün üyeleri, 9-15.5 santimetredir. Bu kuşların, superciliumunda bir göz-halkası veya çizgisi vardır. Erkekler, rengarenk bir taç yamasına sahiptir.

    Türler [değiştir]

    Yorum

    • eerol
      Banned
      • 06-11-2004
      • 8682

      Konu: hayvanlarımız


      Çekirge, düz kanatlılar (Orthoptera) takımının sıçrayıcı üyelerine verilen genel ad.
      Çekirgeler, özellikle sıcak çöllere yakın yerlerde (Akdeniz çevresindeki bölgeler, Kuzey Amerika ve Arjantin'in orta kesimi, Asya ve Afrika çöllerine yakın bölgeler) tarıma büyük zarar verir. Türkiye'de çekirgeden zarar gören kesimler Güney Anadolu ve Trakya'dır. Çekirgeler zengin bitki örtülü ülkelere yaptıkları deşhet verici göçlerle ünlüdür. Kümeler halinde bırakılan yumurtalardan ilk yağmurlardan hemen sonra çıkan kanatsız çekirge yavruları büyük topluluklar halinde bitkilere saldırır. Yavrular erginleşip kanatlanınca göçün hızı daha da artar: karabulut gibi göç eden çekirge sürüsü indiği yerdeki bitkileri kısa sürede yiyip bitirir. Sıcak mevsimin sonunda dişiler bulundukları yerde yumurtlar; daha sonra erginler kalabalık topluluklar halinde ölür ve bu defa da cesetleri hastalıklara yol açar.
      Çekirgelere yapılan savaş çeşitli etmenlere bağlı olarak değişir: çekirge sürüsünün büyüklüğü, göç biçimi, sürüyü oluşturan bireylerin erişkin olup olmamaları vb. Günümüzde, yere konmuş çekirgelerin silindirle ezilmesi, gürültü yapılarak ya da yumurtaların yakılması ya da üzerine kaynar su dökülmesi gibi yöntemlerin yanı sıra çekirgeleri yok etmede böcek öldürücü ilaçlar da kullanılmaktadır.[1]

      Yorum

      • eerol
        Banned
        • 06-11-2004
        • 8682

        Konu: hayvanlarımız



        Çita (Acinonyx jubatus), kedigiller (Felidae) familyasından dünyanın en hızlı koşan hayvanı.
        Afrika'nın güney, orta ve doğu bölümlerinde ve Yakındoğu'da yaşar. Yakındoğu'da soyu neredeyse tükenmek üzeredir. Kısa mesafelerde dünyanın en hızlı koşan hayvanıdır; saatteki hızı 120 km'yi bulabilir. Uzun bacakları ve güçlü kalça kasları kadar gövdesi de koşmaya yatkındır. Ayak tırnaklarında koruyucu kılıfın olması ve tırnaklarını ancak bir ölçüde içeri çekebilmesiyle öteki kedigillerden ayrılır.
        Çitanın uzunluğu 140 cm'yi bulur. Kuyruğu 75-80 cm dolayındadır. Omuz yüksekliği ortalama 80 cm, ağırlığı 50-60 kg kadardır. Doğduktan sonra yaklaşık üç ay süreyle başında, koyu benekli ve uzun tüylü gövdesinin omuz ve sırtında mavi gri lekeler görülür. Erişkinlerin kaba ve kıvırcık postu üstte soluk sarı, altta beyazdır. Gövdelerinde çok sayıda kara benek ve gözlerinin kenarlarında aşağıya doğru giden kara bir çizgi bulunur.
        Çita tek başına ya da küçük gruplar halinde, genellikle sabah ya da akşam üstü avlanır. Avına (özellikle küçük antiloplara ) önce yavaşça yaklaşır, sonra birden bire üzerine atılır. Asya'da çok eskiden beri tuzağa düşürülerek evcilleştirilen çita, koşan avları yakalamak için kullanılmış, ama doğal koşulları dışında genellikle üretilememiştir.
        Çitanın gebelik süresi 95 gündür ve iki ile dört arasında yavru doğurur.

        Yorum

        • eerol
          Banned
          • 06-11-2004
          • 8682

          Konu: hayvanlarımız




          Dağ ispinozu (Fringilla montifringilla), ispinozgiller (Fringillidae) familyasından bir ispinoz türü.
          Türkiye'de göç sırasında bazı yıllar göç ederken milyonlarcası bir araya gelebilir. İğne yapraklı ve huş ormanlarında ürer. Bir ağaç çatalına kurulan yuva, yosun ve likenlerle süslenir. 4-9 arasında yumurta bırakır. Üreme mevisimi dışında bayağı ispinozla birlikte karışık sürüler oluştururlar. Tohumla beslenirler fakat genç bireyler yaygın bir şekilde böcekle beslenir.
          Bayağı ispinoz büyüklüğünde bir kuştur. Soluk butlu olup dıştaki kuyruk tüyleri beyazdır. Göğsü turuncu ve karnı beyazımsıdır. Kanatlar beyaz ve turuncu çizgilidir. Erkeklerin dişilerden farklı olarak baş ve sırt kısmı koyu siyahtır. Dişilerde bu bölümler soluk gridir.

          Yorum

          • eerol
            Banned
            • 06-11-2004
            • 8682

            Konu: hayvanlarımız



            Deve, çift toynaklıdır ve Camelus cinsindendir. Arap Devesi tek hörgüçe sahip iken Asya Devesi çift hörgüçlüdür. Kuzey Afrika ve Asya'nın çöllerinde ve kuru bölgelerinde yaşarlar. Devenin ortalama ömrü 30 ila 50 yıldır.
            Camel sözcüğü Yunanca κάμηλος (kámēlos) , Arapça جمل (jamal) ya da İbranice גמל (gahmal) kelimelerinden gelmektedir.
            Tam ergen bir deve ayakta iken omuz hizası 1,85 mt, hörgücü 2,15 mt yüksekliğindedir. Kısa mesafede 65 km/s hıza ulaşabilen deve uzun mesafede 25 km/s ile koşabilmektedir.[1]

            Türkiye'de yıllara göre deve varlığı[2] Yıllar Adet
            1935 118.647
            1950 110.305
            1955 72.034
            1964 46.400
            1980 12.000
            1997 10,000

            Yorum

            • eerol
              Banned
              • 06-11-2004
              • 8682

              Konu: hayvanlarımız


              Doberman, Alman çoban köpeğine verilen isimdir.
              Postu, parlak siyah olan, burnu, göğsü ve ayakları üstünde çoğunlukla koyu kırmızı lekeler bulunan dobermanın bedeninde pembe, mavimsi ya da kula rengi lekelere rastlandığı da olur. Erkeğinin omuzbaşından yere yüksekliği 66-71 cm, dişininki 61-66 cm'dir. Ağırlıkları 27-30 kg arasında değişir. Irkın adı 1890'da, pinşer, terye ve büyük olasılıkla başka köpekleri çaprazlayarak bu ırkı üreten Alman L. Dobermann'dan gelir. Çok iyi bir bekçi köpeği olduğu için dünyanın her yanında evlerde beslenmektedir.

              Yorum

              • eerol
                Banned
                • 06-11-2004
                • 8682

                Konu: hayvanlarımız



                Engerek, engerekgiller (Viperidae) familyasından Vipera cinsini oluşturan çeşitli zehirli yılan türlerine verilen genel ad. Uzun, kıvrık ve içi boş olan ikişer tane zehir dişleriyle bunların gerisinde daha küçük yakalama dişleri mevcuttur. Başları üçgen şeklinde ve kuyrukları küttür. Daha çok geceleri avlanırlar.

                Türler

                Yorum

                • eerol
                  Banned
                  • 06-11-2004
                  • 8682

                  Konu: hayvanlarımız



                  Eşek (Equus asinus), atgiller (Equidae) familyasının evcilleştirilmiş türlerinden biridir.
                  Eşeklerin inatçı olduklarına dair olumsuz inanç, aslında sahiplerinin bu hayvanların oldukça gelişmiş kendini koruma dürtülerini yanlış anlamalarından kaynaklanır. Bir eşeğe, zorlayarak ya da korkutarak, kendi yararına olmadığına inandığı bir işi yaptırmaya çalışmak oldukça zordur. Bu davranış atlardakinin neredeyse tam tersidir çünkü bir at, örneğin, güvensiz bir zemin üzerinde yol alma konusunda eşeklere göre çok daha sorunsuz bir tavır çizer.
                  Eşeklerin davranış ve bilişleri üzerine yapılan ciddi çalışmalar görece sınırlıysa da bu hayvanlar oldukça zeki, dikkatli, arkadaş canlısı, oyuncu ve öğrenmeye meraklı gibi gözükmektedirler.

                  Yorum

                  • eerol
                    Banned
                    • 06-11-2004
                    • 8682

                    Konu: hayvanlarımız



                    Eşek arısı (Vespa crabro), Vespidae familyasına ait böcek türü.
                    Gövdesi kızılımsı sarı ve siyah çizgili olan eşek arıları oldukça iri yapılıdır; uzunlukları arıbeyinde 30 mm'yi, işçi arılarda 23 mm'yi, erkek arılarda ise 2,5 cm'yi bulur.
                    Yeryüzünde geniş bir bir dağılım gösteren bu yaban arıları, bazen kova büyüklüğünde olan yuvalarını ağaç kovuklarında, duvar oyuklarında ender olarak da toprak üstünde kurarlar.Yuvaların içi, çiğnenmiş bitkisel maddelerin tükürükle karışmasından oluşmuş, kağıda benzer peteklerle döşelidir.
                    Sokması çok ağrı veren eşekarısının zehiri, insanda ağır alerji tepkilerine yol açabilir.

                    Yorum

                    • eerol
                      Banned
                      • 06-11-2004
                      • 8682

                      Konu: hayvanlarımız



                      Fare

                      Memelilerin kemiriciler takımına ait bir hayvan.
                      Avurdu keseli fareler sincaba benzeyen küçük hayvanlardır. Yanaklarından omuzlarına kadar inen küçük astarlı iki dış çene keseleri vardır. Fareler bu keselerde yiyecek taşırlar, temizlemek gerektiğinde de içini dışına çıkararak çevirip temizlerler. Avurdu keseli fare yuva yaparken toprağı güçlü ön pençeleriyle kazar. Kıvrık kesici dişlerini sert toprak ve taşları yerinden oynatmak için kullanır. Kesici dişleri sürekli olarak büyüdüğü için aşınan yüzeyler hemen yenilenir.

                      Yorum

                      • eerol
                        Banned
                        • 06-11-2004
                        • 8682

                        Konu: hayvanlarımız



                        Fil (Elephantidae), hayvanlar aleminin bir üyesi ve Proboscidea takımının tek örneğidir.
                        Filler 3 türdür: Afrika çalı fili ve Afrika orman fili (genelde her iki tür Afrika fili olarak ); ve Asya fili (daha önceleri Hint fili olarak adlandırılmıştır). Diğer türleri, yaklaşık 10.000 yıl önce Buzul çağı ile ortadan kalkmıştır.
                        Karada yaşayan memelilerin en iri ve güçlü hayvanlarıdır. Afrika filinin yüksekliği 3-4 metre, ağırlığı 6-7 tonu bulur. Boyu, bazan 7 metreyi geçebilir. Asya filinin ise boyu 6 metre, omuz başına kadar yüksekliği 2 metre, ortalama ağırlığı da 3-4 ton arasında değişir. Bacakları sütun şeklinde yuvarlak, beş parmaklı ve küçük tırnaklıdır. Ot ve ince ağaç dallarıyla beslenir. Çok su içer, geviş getirmez. İriliğine rağmen çevik ve iyi yüzücüdür. Burun ve üst dudağın birleşerek uzamasından iki delikli hortum meydana gelir. 40 binden fazla kastan meydana gelen bu organ, dokunma, koklama ve kavrama âleti olarak kullanıldığı gibi, suyu emerek ağzın içine püskürtmede de kullanılır. Hortumun ucu Afrika filinde parmak gibi uzayan iki dudakla, Asya filinde ise tek dudakla sonlanır. Bir toplu iğneyi yerden alabilecek kadar hassas, bir insanı 40 metre uzağa fırlatabilecek ve bir ağacı kökünden sökebilecek kadar güçlüdür. Pek güçlü olmayan görme duyusuna karşı, işitme ve bilhassa koku alma duyusu çok kuvvetlidir. Hortumu devamlı hareket halinde olup, sağa, sola ve geriye doğru kıvrılarak rüzgarın getirebileceği en zayıf kokuları dahi hisseder. Fil, hortumuyla su içmez. Suyu hortumuna çekerek ağzına püskürtür. Sıcak havalarda sırtına püskürttüğü suyla serinler. Hortum, yedi litre kadar su alabilir. Dallardan hortumun ucuyla meyve kopararak ağzına götürür.
                        Günümüzde Asya fili ile Afrika fili kalmıştır. Soğuk bölgelerde yaşayan Mamut’un soyu tükenmiştir. Filler, nehir kıyılarındaki orman ve sık otlu alanlarda sürüler halinde yaşar. Afrika fili, Asya filinden daha iri olup, kulakları da geniştir. Sıcak havalarda yelpaze gibi kullanır. Daha çok ağaçlık ve gölgelik alanlarda yaşayan Asya filinde kulaklar küçüktür. Kırış kırış olan sert derileri adeta tüysüzdür. Kuyruk uçlarında tel gibi sert bir demet kıl bulunur. Hint kuyumcuları bu kılları ince altın şeritlerle bükerek hoş görünüşlü yüzük ve bilezikler yaparlar.
                        Fillerde, iki üst kesici dişler uzayarak tipik fildişlerini meydana getirirler. Dişler zaman zaman kırılıp aşınmasına rağmen ömür boyu uzarlar. 3 metre uzunluk ve 100 kg ağırlığına varanları bulunur. Filler bu dişlerle kendilerini aslan, kaplan gibi yırtıcı hayvanlara karşı korurlar. Bir aslan veya kaplanın saldırısına uğradığında, dişleriyle hasmına bir defa dokunması kâfidir. Hemen gövdesini bir mızrak gibi deler geçer. Toprağı kazarak kök ve yumruları çıkarır, ağaç dallarını kırarlar. Köpek dişleri bulunmaz. Azı dişleri ise büyük ve bitişiktir.
                        Afrika fillerinin erkek ve dişilerinde, fildişi bulunmasına rağmen, Asya filinin dişisinde yok denecek kadar kısadır. Yavrularda bu dişler 2-3 yaşında çıkmaya başlar. Filler, pek kıymetli olan bu dişleri yüzünden asırlarca insanlar tarafından katledildiler. Günümüzde fil avcılığı yasaklanmıştır. Bunlardan tarak, baston ve şemsiye sapları, kolye, tesbih, satranç taşları, bilardo topları yapıldığı gibi, çeşitli süs ve ziynet eşyâlarında da kullanılırlar.
                        13 yaşında erginleşen fil, 3 yılda bir olmak üzere ömründe 20 defa yavrular. Her doğumda genellikle 90-100 kg ağırlıkta 1 yavru doğurur. Doğumda bütün fil topluluğu anne ve yavruya günlerce sevgi gösterisinde bulunur.Yavruyu 6 ay emzirir. Gebelik süresi Asya filinde 19-21 ay, Afrika filinde 22 aydır. Eşler, gözlerden uzak yerlerde çiftleşir. Bu özelliklerinden dolayı esir filler kendilerini gizleyebilecek ortamlarda normal olarak ürer, kafes içindekiler ise kendilerini yabancı gözlerden saklayamadıklarından kolay kolay üremezler. Birbirini ve yavrularını hortumlarıyla severler.



                        Resim Galerisi [değiştir]


                        1860'dan kalma insan ve fil kıyaslaması



                        Filler hortumlarını değişik amaçlar için kullanabilirler, hortumu ile gözünü silerken.



                        Yemek yiyen dişi bir Asya fili



                        Soldan sağa- İngiltere'de bir hayvanat bahcesinde Afrika Savana Fili Loxodonta africana, 1969 doğumlu, ve Asya Fili Elephas maximus, 1970 doğumlu.



                        Yolda fil izleri, araba lastiği izleri ile kıyaslayabilirsiniz.

                        Yorum

                        • eerol
                          Banned
                          • 06-11-2004
                          • 8682

                          Konu: hayvanlarımız


                          Flamingo (Phoenicopteridae), kuş sınıflandırmasında, kendine ait bir takım oluşturan Phoenicopteriformes takımından bir kuş familyası.
                          Familya tek bir cinsden (Phoenicopterus) ve onun altındaki 6 türden oluşur. Ancak biyologların en yeni verdiği sonuçalara göre; Avrupa türü, Rosa türü, ve kendi içinde ve çaprazlama üreyebildiklerinden 2 alt türü olan Küba türü olarak türlendirilir. Flamingo, Anadolu'da Allı Turna olarak bilinir.

                          Görünüm
                          Flamingolar, uzun ve ince bacaklara, yine uzun, eğri bir boyuna ve rosa rengi tüylere sahiptir. Belirgin özelliklerinden biri kıvrık bir gagalarının olması ve bunun, üst kısmıyla daldırıpta, yiyecekleri su ya da çamurdan çıkarırken filtre vazifesi görmesidir. Tüylerindeki kırmızı renk tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin miktarına göre değişir. Esaret altındaki genç kuşlar, çok az karotin içerikli besinler aldığından beyaz tüylere sahiptirler.

                          Dağılım

                          Flamingolar Afrika, Güneybatı ve Orta Asya, Güney Avrupa Güney ve Orta Amerika'da görülürler. Güney İspanya ve Güney Fransa'da da kuşun en büyük ve yaygın türü olan Rosa flamingo (Phoenicopterus roseus) kuluçka zamanı görülürler. Bu tür 130 cm boyunda olup Afrika, Asya ve Güney Avrupa'da yaşarlar.
                          Almanya'nın Hollanda sınırında ise çeşitli flamingo türlerinden bir koloni yaşar ki bu koloni Dünya'nın en kuzeyde yaşayan kolonisidir.

                          Yaşam alanları ve beslenme

                          Flamingolar büyük topluluklar halinde, durgun sulara sahip göl, tuz gölü, ya da lagünlerde yaşalar. Diğer hayvan türlerinin az bulunduğu, ekstrem doğa koşullarının bulunduğu yerlere gelirler.Örnek olarak tuz gölleri ya da alkalik içerikli göller verilebilir. Bunların dışında ısı farklılığının aşırılıklar gösterdiği durumlara da katlanabilirler.
                          Bulundukları ortamda kuş gruplarının birey sayısı 1 milyonu bulabilir.
                          Genelde yengeç karides gibi eklem bacaklı hayvanları, böcek larvası ve yosun yerler. Aşağı doğru eğik gagası sayesinde, yiyecekleri çok zor oartamlarından dahi çıkarabilirler.

                          Türler

                          Resim galerisi


                          Gölde Şili flamingoları



                          Frankfurt Hayvanat Bahçesinde bir flamingo

                          Yorum

                          • eerol
                            Banned
                            • 06-11-2004
                            • 8682

                            Konu: hayvanlarımız



                            Humboldt pengueni (Spheniscus humboldti), Spheniscus cinsinden bir penguen türü. Adını, bu hayvanları tarif eden ilk batılı gözlemci Alexander von Humboldt'dan alır. Bu penguenler küçük koloniler halinde, Güney Amerika'nın batı sahillerinde, Humboldt Akıntısı'nın soğuk bölgelerinde yaşarlar.

                            Görünüm özellikleri
                            Yetişkin humboldt penguenleri yaklaşık 60 santimetre boya erişirler. Penguenin gövdesinin üst kısmı siyahımsı gri olup düzensiz gri beneklerin olduğu alt kısmı beyazdır. Göğsünde bulunan nal şeklinde bir bant ve başından geçen beyaz bir şerit, karakteristik özelliğidir.

                            Beslenme ve davranış

                            Humboldt penguenleri genelde gruplar halinde hamsi ve sardalya sürülerini avlarlar. Ağırlık olarak sığ sularda yaşar ve yer altına, mağaralara veya kayalar arasındaki yarıklara yuva kurarlar.

                            Diğer


                            Yüzen bir Humboldt pengueni


                            Humboldt penguenleri tehtit altındaki kuş türlerinden sayılırlar. Yaşam alanlarındaki aşırı boyutta balıkçılık ve insanlar tarafından avlanmaları, sayılarının belirgin bir şekilde gerilemesine yol açmıştır. Sık görülen bir durum da, penguenlerin balıkçı ağlarına yakalanarak boğulmalarıdır.

                            Yorum

                            • dream75
                              Junior Member
                              • 28-10-2006
                              • 5

                              dream75

                              help1
                              Originally posted by eerol View Post
                              Soyu tükendi sanılan kemirgen canlı
                              Soyunun 11 milyon yıl önce tükendiği sanılan bir kemirgen türünün izine Güneydoğu Asya’da Laos’ta rastlandı.

                              TALLAHASSEE - Bilimsel dilde ‘Diatomyidae’ adı verilen fareye benzeyen kemirgene ‘Laos kaya faresi’ lakabı takıldı. Sincap büyüklüğündeki kemirgenin kara tüyleri ve uzun bir kuyruğu var. Uzmanlar hayvanın tam anlamıyla bir fare olmadığının altını çiziyor. Kemirgenin varlığı bundan önce sadece fosil bulgulara dayandırılıyordu
                              Hayvanı Laos’ta keşfeden ABD’li antropolog David Redfield, kemirgenin bu kez gerçekten soyunun tükenmemesini ümit ettiğini söyledi. Redfield ve Taylandlı meslektaşı Uthai Treesucon, kemirgeni Laos’ta yapılan bir ekspedisyonda keşfetmişti. Redfield, yerel halkın ‘kha-nyou’ adını verdiği kemirgenin kayalar arasında yaşadığını ve bu nedenle de hem görmenin hem de fotoğrafını çekmenin zahmetli olduğunu belirtti.

                              Yorum

                              • eerol
                                Banned
                                • 06-11-2004
                                • 8682

                                Konu: hayvanlarımız



                                Sığır (Bos taurus), günümüzden 8-10.000 yıl önce evcilleştirilmiş ve ruminant olması dolayısıyla selülozlu bitkileri süt ve et gibi ürünlere çevirme özelliğine sahip olan memeliler sınıfına ait evcil hayvan türü.
                                İnsan gıdası olarak değerlendirilemeyen bitkileri, tarımsal artıkları ve gıda sanayi yan ürünlerini en iyi şekilde değerlendirerek et, süt, deri ve yavru verimine çevirebilen geviş getirenler ailesinden hayvanlardır.

                                Evcilleştirilmiş önemli sığır ırkları


                                Islah düzeylerine göre

                                1. Yerli Irklar: Yerli Kara, Boz Irk, DAK (Doğu Anadolu Kırmızısı), GAK (Güneydoğu Anadolu Kırmızısı).
                                2. Melez ırklar: Yerli ırkların kültür ırkları ile melezlenmesi sonucu oluşur.
                                3. Kültür ırkları: Holstein (siyah-beyaz alaca), Simental, Montofon (İsviçre Esmeri - Brown Swiss), Jersey, Şarole, Angus vb.

                                Verim yönlerine göre

                                1. Sütçü ırklar:Holştayn, Jersey.
                                2. Etçi ırklar: Şarole, Angus, Brangus.
                                3. İş verim yönlü ırklar:
                                4. Kombine (Et + Süt) verimli ırklar:

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor
                                X