AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • delphin
    Senior Member
    • 27-12-2005
    • 15279

    #16
    Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

    İlk görüşte aşkın doğru olabileceğini kanıtlayan uzmanlara göre, beyin, âşık olup olmadığına bu sürede karar veriyor

    VİYANA'daki Ludwig Boltzmann Enstitüsü davranış bilimcisi Karl Grammer, ilk bakışta aşk için 3 dakikanın yeterli olabileceğini ortaya çıkardı. Tezi, ABD'li bilim adamlarınca da doğrulanan Grammer, "Aşkta akla fazla yer yok. Çünkü bir kişinin başka birinden hoşlanıp hoşlanmadığına, beyin bağımsız karar veriyor. Biz sadece neticeyi hissediyoruz. Bu da en fazla 3 dakika sürüyor" dedi.
    GRAMMER'e göre, istem dışı bu süreçte kişi, karşı cinste vücut yapısı, simetri, davranış biçimi ve mimiklere dikkat ediyor. Bilinçaltı, bu verileri sistematik bir şekilde değerlendirip karara varıyor. Alınan kararda, koku ve çevrenin de önemli rolü oluyor. Grammer, "Normalde hiçbir zaman âşık olamayacağınız bir kişi, uygun ortamda sizi çarpabilir" diyor

    Yorum

    • delphin
      Senior Member
      • 27-12-2005
      • 15279

      #17
      Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

      Sevgiliniz tarafından sürekli eleştiriliyorsunuz. Ona aşkınızı gösteremiyorsunuz. Suçlu siz misiniz yoksa karşınızdaki mi?

      Siz iyi bir sevgili olduğunuzu iddia etseniz de sevgiliniz sizin o kadar da iyi olduğunuzu düşünmüyor. İşte size aşkta iyi ya da kötü olduğunuzu gösterecek bazı ipuçları:

      1. Sevgilinizin evine doğru yürüyorsunuz. Oraya varmak için iki yol var. Biri kısa yol ama çok kalabalık ve kasvetli. Diğeri uzun, ama yürürken harika manzaralar ve hoş şeyler görebileceğiniz bir yol. Bu iki yoldan hangisini seçeceksiniz?

      Cevap: Burada yol sizin aşk hakkındaki tutumunuzu gösteriyor. Kısa yolu seçtiyseniz çabuk ve kolay aşık oluyorsunuz. Uzun yolu seçtiyseniz aşkı ağırdan alıyor ve kendinizi kolay kaptırmıyorsunuz.

      2. Yol üzerinde iki gül ağacı görüyorsunuz. Birinde kırmızı güller, birinde beyaz güller var. Sevgilinize iki ağaçtan topladığınız yirmi tane gül götüreceksiniz. hangi ağaçtan kaçar adet gül toplarsınız? (Yirmi tanesi aynı renk de olabilir, ikisinin karışımı da olabilir. Kaçar tane aldığınızı aklınızda tutun.

      Cevap: Kırmızı güllerin sayısı ilişkinizde ne kadar verici olduğunuzu gösteriyor. Beyaz güllerin sayısı ise ne kadar alıcı olduğunuzu. Mesela 18 kırmızı gül ve iki beyaz gül topladıysanız, siz yüzde 90 vermeye ve karşılığında yüzde 10 almaya razı oluyorsunuz.

      3. Sonunda eve varıyorsunuz. Aileden biri kapıyı açıyor. Sevgilinizi onların seslenip çağırmasını mı beklersiniz, yoksa içeri girip kendiniz mi yanına gidersiniz?

      Cevap: Bu soru ilişkide sorunlara karşı nasıl davrandığınızı gösteriyor. Sevgilinizi aileden birisinin çağırmasını istediyseniz, siz sorunların üzerine gitmiyor, onların bir şekilde kendiliğinde çözülmesini bekliyorsunuz. Sevgilinizin yanına kendiniz gittiyseniz, sorunların üzerine gidip çözene kadar mücadele etmeyi seçiyorsunuz.

      4. Sevgilinizin odasına girdiniz. Ama içeride kimse yok. Gülleri bırakacaksınız. Pencere kenarına mı? Yatağın üzerine mi?

      Cevap: Gülleri bıraktığınız yer sevgilinizle ne kadar çok görüşmek istediğinizi gösteriyor. Yatağa bırakılan güller ona doyamadığınızı, pencere kenarına bırakılan güller ise araya mesafe koymaya çalıştığınızı gösterir.

      5. Birlikte güzel bir akşamın ardından gece onların evinde kalacaksınız ve yatma zamanı geldi. İkiniz ayrı odalarda uyumaya gidiyorsunuz. Sabah olunca, ona bakmak için odasına gidiyorsunuz. Peki sizce uyuyor mu? Uyanmış mı?

      Cevap: Onu uykuda mı uyanık mı tahmin ettiğiniz, ona karşı tavrınızı gösteriyor. Sevgilinizi uykuda tahmin ettiyseniz, onu olduğu gibi kabul ediyorsunuz. Uyanmış tahmin ediyorsanız, onun değişmesini istiyorsunuz demektir.

      6. Şimdi eve dönme vakti. Geri dönerken, bu sefer kısa ve kasvetli yolu mu seçeceksiniz uzun ve hoş manzaralı yolu mu?

      Cevap: Ve geri dönüşte nasıl bir yol seçtiğiniz, aşkı ne kadar uzun yaşadığınızı gösteriyor. Kısa ve kasvetli yolu seçtiyseniz, aşktan çabuk bıkıyorsunuz. Uzun ve hoş manzaralı yolu seçtiyseniz aşkı doya doya ve uzun süreli yaşıyorsunuz demektir.

      Yorum

      • delphin
        Senior Member
        • 27-12-2005
        • 15279

        #18
        Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

        Tartişmayi Biliyor Musunuz ?

        Ya buz gibi bir sessizlik ya da korkunç bir kavga... Kadın erkek ilişkilerinde dengeyi tutturmak oldukça zordur.

        Eşiniz ya da sevgilinizle tartışırken, her şeyden önce tartışılan konuyu kişiselleştirmeyin. Onun hoşlanmadığınız davranışlarından konuşuyor olsanız bile genel bir konuda konuşuyormuş gibi davranın. Ses tonunuzun, bakışlarınızın ve jestlerinizin düşmanca olmamasına özen gösterin. Yaklaşımınız objektif olsun.

        Özel konular
        Özel konuları arkadaşlarınızın yanında konuşmak üstelik de onları hakem yerine koymak gibi bir hataya düşmeyin. Ancak ortada konuşulan genel bir konu varsa ve herkes bu sohbete katılıyorsa siz de fikrinizi söyleyin. Tartışma sırasında herhangi bir sözüne ya da hareketine sinirlenseniz dahi ona sakın hemen cevap vermeyin. Aksi halde kendinizi hiç söylemek istemediğiniz şeyleri söylerken bulursunuz. Derin bir nefes alın ve 10 saniye düşünün, gerçekten vermek istediğiniz cevabı kafanızda toplayın ve ondan sonra konuşun.

        Üstelemeyin
        Her zaman genel konularda konuşmayı tercih edin çünkü bu hem kısırdöngüye girmekten ve karşılıklı suçlamalardan kurtaracak, hem de bilgileri paylaşmanızı sağlayacaktır. Nerede durmanız gerektiğini mutlaka bilin. Tartışmaktan kaçmak elbette yanlış. Ama bazı durumlar vardır ki sıcağı sıcağına tartışmak yerine zaman geçmesini beklemek ya da tartışmayı kesmek en iyisidir. Üzerine gitmeyin ve onun da sizin üstünüze gelmesine izin vermeyin.

        Uzmanlar uyarıyor:Birbirinizi dengeleyin
        Onun daha gergin olduğu durumlarda sizin daha sakin, sizin sinirli olduğunuz durumlarda da onun daha ılımlı olması tartışmanın büyümesini engelleyecektir. Alaycı tavırlar, küçümseyen bakışlar ve iğneli sözler daima olumsuz etki bırakır ve her şeyi berbat etmekten başka bir işe yaramaz. Tartışma boyunca ciddi, iletişime açık ve anlayışlı olun. Rahatsızlıklarınızı ve görüşlerinizi net bir biçimde ifade edin. Tartışma bittiyse gerçekten bitsin. İşi uzatmayın ve hiçbir fikir mücadelesinin sonunda gerginlik çıkarmayın.

        Yorum

        • delphin
          Senior Member
          • 27-12-2005
          • 15279

          #19
          Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

          Benimle Çıkar mısın ?

          Bu soruya bir bayanın verebileceği cevaplar ve bu cevapların gerçek anlamları :

          1-Olmadığı için üzgünüm; ama lütfen arkadaş kalalım.
          (İstediğin şey mümkün değil. Ama yanımda olmaya devam et. Beni evime getirip götürecek, güldürüp-eğlendirecek, eğlence yerlerinde eşlik edecek, faturalarımı yatıracak ve tamirat işlerimi yapacak birisine ihtiyacım var. Merak etme; bir erkek arkadaşım olduğunda da arada sırada ararım seni.)

          2 - Ama ben seni kardeşim gibi görüyorum.
          ( Bir daha asla bu konuyu gündeme getirme.)

          3- Duygusal sorunlarım var; önce onları çözümlemem gerek.
          (Senden başka birkaç kişi daha var; ama bir türlü karar veremiyorum.)

          4 - Böyle bir ilişki için henüz hazır değilim.
          (Henüz alemlerin tadını yeterince çıkaramadım. Beraber olmak istediğim birkaç yüz kişi daha var. Beklemeye devam et. Daha iyisini bulamazsam belki gelirim...)

          5- Seni yeterince tanımıyorum.
          (Tipin falan tamam ama ya diğer özelliklerin? Araba senin üzerine mi? Evin-yazlığın var mı? Kaç para kazanıyorsun? Bankada paran var mı, vs...)

          6- Teklifine sıcak bakıyorum ama şimdi olmaz. Zamana bırakalım...
          (Saz heyetinde on sekizinci keman olarak çalmaya devam et. Gencim, güzelim, çekiciyim. Bunların tadını en dibine kadar çıkarmak istiyorum; diğer taraftan senden daha iyi birisini bulamamaktan da kaygılanıyorum. Gözaltı torbalarım ortaya çıktığında kabul edeceğim.)

          7- Seni seviyorum. Ama ben çok seçici birisiyim; kolay kolay beğenmem. Hemen karar vermemi bekleme.
          ( Ben İngiltere kraliçesinin soyundan geliyorum. Bana layık olmak çok zordur. Superman - Brad Pitt - Prens Rainer - Bill Gates karışımı bir erkek arıyorum. Güç, karizma, zenginlik, zeka, statü, fizik, kimya, falan hepsi birarada olmalı. Kız kurusu olmak pahasına da olsa arayacağım. Eğer bulamazsam can simidim olursun, değil mi kerizciğim.)

          8- Hayatım şu anda karmakarışık, israr etme.. Ben seni ararım.
          (Birkaç erkeği aynı anda idare ediyorum. Fazla kurcalama. Habersiz eve gelmeye falan da kalkma, ikimiz de dayak yeriz valla... )

          9- Aşk bana göre değil...
          ( Kendime güvenim yok. Bir ilişki sürdürmek için çaba harcamaktansa evde televizyon izleyip, pasta-börek yerim. Nasılsa ailem zamanı gelince birisini bulur.)

          10- Aynı işyerinde çalıştığım biriyle birlikte olamam.
          (Hiç tipim değilsin. Ama ileride yöneticim olursun da burnumdan getirirsin diye açık açık söyleyemiyorum.)

          11- Şu sıralar kariyerime konsantreyim.
          (Yaptığım iş dışında hiçbir konuda söyleyecek sözüm yok.)

          12- Ben nişanlıyım.
          (Ne güzel eğleniyorduk. Neden üzerime geldin ki sanki. Sonunda doğruyu söylemek zorunda kaldım işte...)

          13- Evet, kabul ediyorum...
          (Dürüst bir bayan)

          14- Hayır, kabul etmiyorum.
          (Dürüst bir bayan daha)

          Yorum

          • delphin
            Senior Member
            • 27-12-2005
            • 15279

            #20
            Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

            Bunları bilirseniz, SİZE KİMSE YALAN SÖYLEYEMEZ !

            Yalan söyleyen kişi göz temasından kaçınır, göz göze gelmemek için elinden geleni yapar.
            *Yalan söyleyen ya da bir gerçeği saklayan kişi, ellerini ve kollarını daha az kullanır.
            *Kendisine soru sorulduğunda elleri sımsıkı kapanıyorsa ya da avuçları aşağı dönükse bu yalanın sinyalidir.
            *Ellerini yüzüne ya da boynuna doğru götürür ama bedeniyle teması sadece bu kısımlarla sınırlı kalır.
            *Belli belirsiz , kaçamak şekilde omzunu silker.
            *El kol hareketleriyle söyledikleri arasında zamanlama hatası vardır,baş hareketleri mekaniktir.
            *Şaşırmış korkmuş ya da mutluymuş rolü yapıyorsa yüzünde beliren ifade ağız bölgesiyle sınırlı kalacaktır.
            *Ayakta dururken ya da otururken konuşma sırasında sırtını dik tutmaz.
            *Kendisini itham eden kişiden uzaklaşmak isteğiyle muhtemelen bakışlarını kapıya doğru çevirir.
            *Konuştuğu insanla ya çok az fiziksel temas kurar ya da hiç kurmaz.
            *İşaret parmağını ikna etmek istediği kişiye yöneltmez.
            *Kendisini itham eden kişiyle arasına bir takım nesneler koyar.
            *Bilinçaltından sızan gerçek duygular,düşünceler ve niyetler dil sürçmesi şeklinde ortaya çıkar.
            *Karşısındaki kişi anlattığı hikayeye inanana kadar fazladan bilgi vermeye devam eder.
            *Sorulara asla doğrudan cevap vermez,dolaylı olarak ima eder.
            *”ben,biz ve bizim “ gibi zamirleri ya çok az kullanır ya da hiç kullanmaz.
            *Kullandığı kelimeler açık ve net değildir.
            *Sorulan soruya oranla aşırı tepki gösterir.
            *Bütün sorularınıza cevap verir ama size soru sormaz.
            *Konu değiştirildiğinde rahatlar ve gerginliği azalır.
            *Haksız yere suçlandığına sinirlenmez.
            *Gerçeği söylemek gerekirse,dürüst olmak gerekirse , neden yalan söyleyebilirim ki?” gibi cümleler kullanır.
            *Soruyu önceden düşünmüş ve cevabı hazırlamıştır.
            *Sorunuzu tekrar etmenizi ister ya da soruya soruyla karşılık verir.
            *Konuşmasına “yanlış anlamanı istemem ama...” gibi bir cümleyle başlar.
            *İlginizi dağıtmak için şaka yapar ya da dalga geçer.
            *Daha ayrıntılı açıklama gerektiren konuları sıradan bir şeymiş gibi aktarır.
            *Hikayesi o kadar inanılmazdır ki ,sırf bu yüzden inanırsınız

            Yorum

            • delphin
              Senior Member
              • 27-12-2005
              • 15279

              #21
              Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

              Aşk nedir ?

              Aşk, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktir. Beklentidir.
              Aşk, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkini teslim etmektir. Saygidir.
              Aşk, zaaflariniz oldugunu ortaya çikarir. Kabullenmektir.
              Aşk, simdi zamani degil diye beklemeyi bilmektir. Sabirdir.
              Aşk, saçlarda baslayip topuklarda biten bir gezintidir. Kesiftir
              Aşk, Seviselim demeden sevismek, yanindakinin ne istedigini bilmektir.Anlasmaktir.
              Aşk, baglandigini sandiginda, karsindakine hayir deme sansini tanimaktir.Inceliktir.
              Aşk, korumaktir. Sorumluluktur.
              Aşk, ciddi bir tokalasmayi kikirdamaya dönüstürmektir. Mizahtir.
              Aşk, durma yoksa seni öldürürüm lafini duymaktir. Şehvettir.
              Aşk, evinizdeki her seyin yerinin degistirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir.
              Aşk, sevgilinizin ne oldugunu bütün çiplakligiyla görmektir. Gerçektir.
              Aşk, saatin kaç oldugunu bilip aldirmamaktir. Nesedir.
              Aşk, sizi kucaklayan kollarin, gittikçe daha çok sarilmasidir.Mutluluktur.
              Aşk, gecenin bir vaktinde sen uyu, benim gitmem gerek dediginizde,uyanik kalip seni biraz daha görmeyi tercih ederim cevabini almaktir. Sicakliktir.
              Aşk, tanidiginizi zannettiginiz insanin yeni yanlarini kesfetmektir. Tazeliktir.
              Aşk, uyandiginizda rüyanizi yaninizda bulmanizdir. Düslerin gerçek olmasidir.
              Aşk, kocaman yatagin üçte birine *****maktir. Yakinliktir.
              Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.yatagin üçte birine *****maktir. Yakinliktir.
              Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.
              Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
              Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
              Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
              Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
              Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
              Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
              Aşk, pencereden disariya baktiginda kiminle oldugunu hatirlamaktir. Düsüncedir.
              Aşk, rüzgarin agaçlarin arasinda dolasirken çikardigi sesi dinleyip sevgilisinin yaninda olmadigina hayiflanmaktir.Yalnizliktir.
              Aşk, asla anlatilmayacak hikayelerdir. Özeldir. Kiymetini Bilene Tabi

              Yorum

              • delphin
                Senior Member
                • 27-12-2005
                • 15279

                #22
                Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

                Aşkın Yaşı Kaç ?

                20 yaşında mideye giren kramplar, 30 yaşında derin duygular, 40 yaşında kolaylık ve huzur... Aşkı her yaşta farklı yaşıyoruz. Fakat asıl önemli olan, yaşımız ilerledikçe duygularımızın hangi yöne gittiğini görmemiz.

                Aşkın yaşı yok. Ama her yaşta yaşanan aşk da aynı değil. Çoğu-muz 30'lu 40'lı yaşlarda yeni bir duygusal ilişkinin eşiğine geldiğimizde kendimize şu soruyu sorarız; "Peki, neden 18 yaşındaki gibi midemde kelebekler uçuşmuyor? Yoksa ona aşık değil miyim?" Oysa sorunu birlikte olduğumuz erkekte aramamız çok anlamsız. Tam tersine o bize yeni bir heyecanın, bambaşka bir yaşantının kapısını açıyor, aşkta yeni bir şans yaratıyor. Asıl bilmemiz gereken, karşımıza dünyanın en mükemmel insanı çıksa da duygularımızın ve ilişkiden beklentilerimizin yaşımız ilerledikçe değiştiği... Yani aşkın da kendine göre bir zaman planı var. Eğer bu plan içindeki her dönemde bizi nelerin beklediğini bilirsek, karşımıza çıkan fırsatları daha iyi değerlendirebilir ve çok daha tatmin edici ilişkiler yaşayabiliriz.

                20-25 yaş arası: Tutuşan Kalpler

                Sabahlara kadar dans ettiğimiz çılgın geceler, ayışığında çırılçıplak denize girmeler, sabahlamalar ve daha bir sürü çılgın eğlence... Bedenimizde ve ruhumuzda korkunç bir enerjinin yükseldiği bu dönem, kuşkusuz sıradışı ve hızlı aşklar için de en güzel ortamı yaratır. Sonunu düşünmeyi gereksiz bulduğumuz maceralara atılır, tek gecelik ilişkiler yaşar, uzun süreli bağlılıklardan kaçınırız. Önemli olan aşık olmaktır. Henüz yaşadığımız yoğun duyguları dışarıdan bir gözle değerlendirebilecek olgunlukta olmadığımız için derin hayal kırıklıkları, bitmeyen gözyaşları, kendine acımalar ve içine kapanmalar da bu dönemin ayrılmaz bir parçasıdır. Evlilik, aile kurma, yıllar süren bir ilişki gibi düşünceler henüz bize çok uzaktır. Cinsellikte yaşanan ilk zevkler ve ilk sorunlar da genellikle 20-25 yaş arasında ortaya çıkar. Çünkü bu dönemde erkekler cinsel enerjilerinin doruğundayken ve sadece kendi aldıkları zevke yoğunlaşmışken biz kadınlar bitmeyen bir arayış yaşar, bedenimizi ve içimizdeki **** gücünü tanımaya çabalarız. Bu dönem, aşkın en dinamik ve en coşkulu halini yansıtır.

                20-25 yaş arası: Büyük Karar

                Lise ve üniversite arkadaşlarımızın bir bölümünü kaybettiğimiz, iş hayatına atıldığımız, yeni insanlarla tanıştığımız ve gerçek hayatı tanımaya başladığımız bu dönemde her şey farklı ve yenidir bizim için. Aşk honusunda da hendimizi birdenbire bir karar aşamasında buluruz: Geçmiş yılların özgür ve çılgın ilişkilerine devam mı, yoksa uzun süreli bir ilişki ve belki de evlilik mi? Bu kararı vermek, hiçbir kadın için kolay değildir ve güvensizlik çoğumuz için bu dönemin en belirgin duygusudur. Kendimize sürekli sorular sorarız; Nasıl bir hayat istiyorum? Gelecekten beklentilerim neler? İlişkim mi daha önemli, yoksa kariyerim mi? Eğer birkaç yıldır süren, sabit bir ilişkimiz varsa kafamızın böyle karmakarışık olması ister istemez o ilişkiyi ve birlikte olduğumuz erkeği de etkiler. Araştırmalar da bu söylediğimi doğruluyor: Birçok çift 20'li yaşların sonunda ayrılıyorlar. Neden mi? Beklentilerin uyuşmaması, büyük bir sorumluluk almaktan korkma, ilişkinin kaldırılamayacak bir yük haline gelmesi, "Biraz daha hayatımı yaşayayım" düşüncesi... Yine de tabii ki bu "çeyrek yaş krizini" aşan ve 30'lara taşınan aşklar da var. Cinselliğe gelince... Kadınlar 25-29 yaş arasında cinsel cazibelerinin doruğuna çıkıyorlar ve **** bir kendini gösterme oyunu değil, saf bir zevk haline geliyor.

                30-34 yaş arası: İki kişilik hayaller

                Birlikte çıkılan seyahatler, evde televizyon izleyerek geçirilen sakin geceler, romantik akşam yemekleri, katıksız mutluluk anları... Bu dönemde çiftler aşkın her cephesinde bir elmanın iki yarısı olmanın tadını çıkarırlar. Çoğu çift aynı eve taşınır ya da evlenir. 20'li yaşların enerjisi biraz da iş hayatının yoruculuğu nedeniyle önemli ölçüde azalır. Sabit ilişkisi olan diğer çiftlerle ev buluşmaları tercih edilir. Vahşi ****in yerini daha romantik ve şefkat dolu sevişmeler, aşkta macera tutkusunun yerini huzur arayışı alır. Kadınla erkeğin birbirlerine ve ilişkiye karşı sorumlulukları ön plana çıkar. Hele işin içine bir de çocuk girdiyse, bu sorumluluklar daha da artar. 30-34 yaş arasındaki uzun süreli ilişkilerde yaşanan en büyük sorun ise kadınla erkeğin birbirlerine karşı gösterdikleri özenin ortadan kalkmasıdır. İlişki her iki tarafta da gündelik hayatın değişmeyen bir parçası olarak kabul edilmeye başlar ve o noktada tehlike çanları çalar. Duygusal ve cinsel yasamdaki rutinleşme, aşkın verdiği zevk yerine sorumluluk ve beklentilerin ön plana çıkması ve aynı evde yaşamanın getirdiği kaçınılmaz anlaşmazlıklar, gereken özen gösterilmediği takdirde ilişkiyi çok kırılgan bir çizgiye sürükler. Bu çizgi, bir sonraki yaş döneminde ilişkiyi tehdit edecek şekilde aşılabilir.

                35-39 yaş arası: Aldatma

                İş, arkadaşlar, eş ve çocuktan oluşan dörtgende sıkışıp kalan pek çok insan, 35'inden sonra bu sıkıcı hayata isyan edip bu isyanı eşini aldatarak ortaya koyar. Çiftin huzuru, gençlik yıllarından sonra ikinci kez ortaya çıkan macera arayışına kurban edilir. Eğer aşkı canlı tutmak yani ateşi körüklemek için iki taraf da yıllardır en ufak bir çaba bile göstermediyse, ilişki aldatmayla başlayan yepyeni bir sürecin eşiğine gelir: Pişmanlıklar, itiraflar, karşılıklı suçlamalar, gözyaşları, bütün ilişkiyi yeni baştan gözden geçirmeler, ayrılık ya da bir kez daha deneme kararı... Bunun yanı sıra bu döneme kadar çocuk sahibi olmayan kadınlar bir tür kaçırma ve ıskalama telaşına kapılırlar. Dolayısıyla 35-39 yaş arasında çocuk sahibi olup bir çiftten bir aileye dönüşmeye karar verenler de az değil. Geç yaşta çocuk sahibi olmanın ilişkinin rutinleşmesini önlediği de söylenebilir çünkü herkesin çocuk sahibi olduğu 30-34 yaş arasını gezip tozarak, bir bebeğin sorumluluğunu almadan, sadece kariyerleri ve birbirleri üzerine yoğunlaşarak geçiren çiftler için 35-39 yaş arasında sahip oldukları bebek, gerçek bir yenilik olur. Bu da çiftin ilişkisİnin sıkıcı bir alışkanlığa dönüşmesini önler.

                40-45 yaş arası: Geleceğe dönüş

                Orta yaş krizi mi dediniz? Aslında bu dönem daha ziyade ikinci bir ergenliği andırıyor: Pek çok kadın, ikinci kez mantığın yönlendirme gücünden yoksun kaldığını ve duygularının esiri olduğunu hisseder. 40-45 yaş arası dönem, eski ve neredeyse unutulmuş bir aşk hayalini gerçekleştirmek için mükemmel bir fırsattır. Bugüne kadar çıkılmamış seyahatler, romantik geceler, 18 yaşın yeniden keşfedilen heyecanları, yaşamı tanımanın verdiği olgunlukla birleşen ve gençlik yıllarını andıran coşku... Kısacası bu dönem, yeni bir aşka merhaba demek için kesinlikle çok uygundur. Uzun yıllardır süren ilişkilere gelince: Ne yazık ki, onlar o kadar şanslı değiller. Kıskançlık krizleri ve kavgalar artar, kaprisler yapılır, suçlamalar ve hesaplaşmalar söz konusu olabilir. Fakat bu yaşananları genellemek ve her ilişkinin böyle olacağını iddia etmek doğru değil. Nice çiftler var ki aşklarına çok iyi bakıyor, birbirlerine karşı antenlerini daima açık tutup en küçük sorunları bile yerinde ve zamanında hallediyorlar. Ateşli bir aşkın derin bir sevgi ve bağlılığa dönüştüğü süreçte ilişkilerini korumaya, geliştirmeye ve zenginleştirmeye büyük önem veriyorlar. Ve işte asıl onlar zaman içinde belki değişen, ama hiçbir zaman sıradanlaşmayan gerçek aşkın keyfini sürüyorlar.

                Yorum

                • delphin
                  Senior Member
                  • 27-12-2005
                  • 15279

                  #23
                  Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

                  KİM KİMİ SEVER ?

                  Beyaz karayı, sinek yarayı , zengin parayı sever.

                  Yemek tuzu, maymun muzu, kurt kuzu sever.

                  Güzel nazı, aşık nazı, cırcır böceği yazı sever.

                  Kuş darıyı, çiçek arıyı, toprak suyu sever.
                  Ana çocuğu, çoban gocuğu, yumurta sucuğu sever.

                  Ocak közü, kirpik gözü, ozan sözü sever.

                  Garip sılayı, yiğit halayı, bakır kalayı sever.

                  Davul zurnayı, avcı turnayı, çekirge zıplamayı sever.
                  Alim ilmi, cömert vermeyi, cimri toplamayı sever.

                  Çöl yağmuru, çizme çamuru, oklava hamuru sever.

                  Tembel yatmayı, geveze atmayı, pazarcı satmayı sever.

                  Ebe bebeği, kahve dibeği, saç böreği sever.
                  Memur masayı, veli asayı, hakim yasayı sever.

                  Sarhoş dostunu, ayı postunu, yaşlı bastonu sever.

                  Hatip lafı, suçlu affı, açıkgöz safı sever.

                  Yörük eriği, cin periyi, Tomm Jery’i sever.
                  Kilim keçeyi, kelime heceyi, baykuş geceyi sever.

                  Kirli hamamı, baca dumanı, su samanı sever.

                  Dünür dünürü, ateş kömürü, muhtar mühür sever.

                  Asil soyunu, çoban koyunu, çocuk oyunu sever.

                  Harman döveni, kuzu çimeni, pastırma çemeni sever.

                  Hamam kurnayı, gelin kınayı, avcı vurmayı sever.

                  Kasap danayı, öksüz anayı, yırtık yamayı sever.

                  Bekçi feneri, bel kemeri, at eyeri sever.
                  Kan damarı, züğürt kumarı, azgın şamarı sever.

                  İlik düğmeyi, borçlu vadeyi, obur yemeği sever.

                  Gelin güveyi, tosun düveyi, başkan üyeyi sever.

                  İnsanlar evini, ev pencereyi pencere panjuru sever

                  Yorum

                  • delphin
                    Senior Member
                    • 27-12-2005
                    • 15279

                    #24
                    Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

                    aşk Korkaklari

                    Aşk ayaklarınızın ucuna kadar geliyor ama kaçıyorsunuz. Çünkü görmüyorsunuz. Çünkü “acıların tiryakisi olmuşsunuz” içinizdeki acılarla yaşamak kolayınıza geliyor.

                    Herkes kendince bir şeyler yaşıyor. Yaşarken acılarla da karşılaşıyorsunuz kuşkusuz. Hatta bazen “ Ben öyle çok acı yaşadım ki…” bile diyorsunuz. Yaralar açılıyor içinizde. Her yara kendi acısını besliyor. Siz unutmayasınız diye yaralar acılarınızı büyütüyor, kapatamıyorsunuz yaralarınızı. Kapatmaktan korkuyorsunuz. Çünkü yaranızı kapatmazsanız, kurcalamazsanız, deşmezseniz acılarınızla yüzleşemezseniz, bir daha yara almamayı, acı duymamayı umuyorsunuz.

                    Acıyı kanıksamak

                    Acıyla yaşarken, hatlarınızın daha hafif geleceğini sanıyorsunuz. Öyle bir an geliyor ki, hataların ve onların açtığı yara hayatınızın bir parçası haline geliyor. Kanıksıyorsunuz acıları. “Ben zaten her acının tiryakisi olmuşum” diyerek ruhunuza aykırı gelen bir hayat felsefesi oluşturuyorsunuz. Bir de bakıyorsunuz ki artık hiçbir şey acıtmıyor içinizi. Çünkü acı siz oluyorsunuz. Acı sizi acımasız yapıyor. Kendinize olduğunuz kadar başkalarına da acımasız oluyorsunuz.

                    Aşk yanı başınıza kadar geliyor ama acıyı kanıksamışsınız ya, duymuyorsunuz sesini, görmüyorsunuz. Çünkü aşkın gücü sizi aşıyor. Sizi daha da güçsüz bırakmasından endişe ediyorsunuz. Ve kendi kendinizi telkin ediyorsunuz.

                    Aşk bencildir istenmediği yerde durmaz.ben istemiyorsam çekip gider. Güvenmemeliyim. Herkes yalancıdır. Zaten aşk da yalandır. Kovduğunuzu sanıyorsunuz aşkı. Oysa asıl kovduğunuz kendi ruhunuz. Başkalarının sizi sevdiğini unutun ve şöyle düşünün. Acaba siz gerçekten kendinizi seviyor musunuz.? Sevgi başkalarının dışardan size verecekleri bir şey değil. Sevgiyi önce kendi içinizde büyütmelisiniz, sabırla ve inatla. Ancak sevgi şar içinizin kanayan yaralarını. Çünkü sevgi içinizin ta kendisidir.

                    Kendinizi yargılayın

                    Size acı veren her şeye dayanma gücünü yüzleşme cesaretini ve her şeyden önce yaşamın ta kendisini veren yine sevgidir, aşktır. Aşkın size uzanan ellerine bir bakın. Kendinizi görün o ellerde kendinizi dipsiz kuyulara terk etmeyin. Kendinizi yargılamaktan kaçmayın. Kaçmak hiçbir şeye çözüm değil. Her kaçışınız yeni yeni acılar biriktirerek dönüyor ruhunuza. Acılarınız vücudunuzla sınırlı kalsaydı her şey daha kolay olurdu. Oysa içinize işliyor. Bu tahribatın vücudunuza yarattığı fırtınayı dindirebilir misiniz?

                    Küsmeyin içinizdeki sevgiyi küstürmeyin. Küskünlükler değil mi sizi asıl yaralayan.? Yüzlerinize yalan kokan gülücükler saklamayın. Sevgi yanı başınıza kadar gelmişse ve aldırmamışsanız işte o zaman yalnızsınız.

                    Ne kötüdür yalnız kalmak. İçinizden birikerek artan yalnızlığın acısını eksik heyecanlarla gidermeye başlarsınız. Bir türlü anlayamazsınız neyin eksik olduğunu. Eksikliğin ürkütücü yüzleşmesinden kaçmak için daha değişik tatlar arar bedeniniz. Ruhunuza yaşattığınızı sandığınız her yeni heyecan bir öncekini aratır olur. Bir gece vakti çıkmaz bir sokakta , devrilmiş çöp bidonlarının arasında bulursunuz kendinizi günün birinde. Ne zamanın, ne yerin önemi kalır. Kaybettiğiniz gülleri çöplerin arasında bulursunuz.

                    Maskesiz olun

                    Küçük kaçışlar yaşadığınızı ve böylece kurtulduğunuzu zannederken her seferinde kucağına atlıyorsunuz acıların. Kimse sizi zorlamıyor üstelik, bunu özgür sandığınız iradenizle yapıyorsunuz. Çünkü böylesi daha kolay diye düşünüyorsunuz. Acı çekmektense acını kendisi olmak daha kolay sanıyorsunuz. “ o zaman kimse ve hiçbir şey acı veremez, ben acının safında olduğum sürece” diyerek kendinizi kandırıyorsunuz.

                    Bırakın kandırmaların durgun yalancılığında yüzmeyi. Bir kez, ama en önemlisi son kez yüzleşmenin sarsıcı acısından kaçmayın. Sevginin aşılması güç duvarları arasında sizde yerinizi alın. Tüm benliğiniz, bedeniniz ve ruhunuzla. Tatminsiz sevgi yalanına kanmayın. Yalnızlığınızı, çıplaklığınızı ve hala kalmışsa içinizde henüz küstürmediğiniz svegi pırıltılarını ve tüm gerçekliğinizle kendinizi paylaşın. Sevginin, koşulsuz, ön yargısız, maskesiz, yalansız çıplaklığı sarsın ruhunuzu.

                    Yorum

                    • delphin
                      Senior Member
                      • 27-12-2005
                      • 15279

                      #25
                      Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

                      50 Dilde Seni Seviyorum

                      ALMANCA - Ich liebe dich
                      ARAPÇA -Ana bahebbak
                      ARNAVUTCA - Ta dashuroj
                      BULGARCA - Jbichim te
                      ÇEKCE - Miluji te
                      DANİMARKACA- Jeg elsker dig
                      ENDONEZYACA - Saya cinta kamu
                      ESTONYACA- Mina armastan sind
                      FİLİPİNCE-Iniibig kita
                      FİNCE-Mina rakastan sinua
                      FRANSIZCA- Je t`aime
                      GRÖNLANDCA - Asavakit
                      HAWAİCE - Aloha I`a au oe
                      HIRVATÇA - Ljubim te
                      HİNTÇE- Mai tumhe pyar karta hoon
                      HOLLANDACA - ık hou van jou
                      İBRANİCE- Ani ohev otach
                      İNLİGİZCE- I love you
                      İSPANYOLCA - Te ano
                      İSVEÇCE - Jag alska thig
                      İTALTANCA - Ti amo
                      İZLANDACA - Eg elska thig
                      JAPONCA - Ore wa omae ga suki da
                      KORECE - Tangshini choayo
                      KORSİKACA - Ti tengu cara
                      KÜRTÇE - Ez te hezdikhem
                      LATİNCE - Vos amo
                      LİTVANYACA - Tave myliu
                      LÜBNANCA - Bahibah
                      MACARCA - Szeretlek
                      MAKEDONCA-Sakam te
                      MALEZCE-Saya cinta kamu
                      MAYACA-Canda munani
                      NORVEÇCE-Jeg elsker deg
                      PAKİSTANCA-Mujhe tumse muhabbat hai
                      PERSCE-Tora dost daram
                      POLONYACA - Ja cie kocham
                      PORTEKİZCE - Amo -te
                      ROMENCE- Te ador
                      RUSÇA - Ya vas liubliu
                      SIRPÇA - Ljubim te
                      SLOVAKÇA - Lubim ta
                      SLOVENCE - Ljubim te
                      SRİLANKACA - Mama oyata arderyi
                      TAHİTİCE - Ua here vau ia oe
                      TAYLANDÇA - Phom rak khun
                      UKRAYNACA- Ja tabe kokhaju
                      VİETNAMCA - Toi yeu em
                      YUGOSLAVCA-Ya te volim
                      YUNANCA - S`ayapo

                      Yorum

                      • delphin
                        Senior Member
                        • 27-12-2005
                        • 15279

                        #26
                        Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

                        Aşkın 50 işareti

                        1- "Seni seviyorum" demeye doymuyorsanız.

                        2- En bakımsız halinizi bile görmesine aldırmıyorsanız.

                        3- En bakımsız halinize bile bayılıyorsa.

                        4- En sarhoş olduğu zamanlarda bile, asla size eski sevgilisinin adıyla hitap etmiyorsa.

                        5- Eski sevgilinizi gördüğünüzde içiniz kıpır kıpır olmuyorsa.

                        6- İş seyahatine çıktığında ondan haber alamadığınızda, sinirlenmek yerine, başına birşey gelmesinden endişe ediyorsanız.

                        7- Gazetenin 3. sayfasını okurken gördüğünüz kötü haberler sizi çok etkiliyorsa ve "ya o da böyle bir kaza geçirirse" diye düşünüp telaşa kapılıyorsanız.

                        8- Başınız çok ağrıdığında, uyumanıza yardım etmek için, bütün gece size Sindrella'yı ve Robin Hood'u anlatıyorsa

                        9- Birlikte tatlı yaparken çok eğleniyorsanız.

                        10- Alışverişten sonra sizinle ilgileniyorsa. Ama sadece kredi kartı borcunuzu öğrenmek için değil, aldığınız şeyleri görmek için.

                        11- Yedekte adam tutmak huyunuz, esrarengiz bir şekilde sizi huzursuz etmeye başladıysa.

                        12- Sizin için çok önemli bir toplantıda, yüzünüzde bir gülümsemeyle hayallere dalıyorsanız.

                        13- En aptal aşk şarkıları bile size son derece anlamlı geliyorsa.

                        14- Eski Türk filmleri sizi ağlatmaya başladıysa.

                        15- Çevrenizdekiler, sizin çok daha anlayışlı ve pozitif biri haline geldiğinizi söylemeye başladılarsa.

                        16- Daha telefon çalarken, onun aradığını anlıyorsanız.

                        17- Siz seyahatteyken, hergün çiçeklerinizi sulamak için size uğruyorsa.

                        18- Size araba kullanmayı öğretirken, sabrını sonuna kadar muhafaza edebiliyorsa.

                        19- Saçınızın rengini bir ton bile değiştirseniz, loş ışıkta dahi farkı anlıyorsa.

                        20- Birbirinizin kredi kartı şifresini biliyorsanız.

                        21- Annenizle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsa.

                        22- Annesiyle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsanız.

                        23- Henüz evlenmeden çocuk isimlerinden bahsetmeye başladıysanız.

                        24- Onsuz tatile çıktınız ve bütün vaktinizi telefon başında onu ne kadar çok özlediğinizi anlatarak geçirdiniz.

                        25- Canınız işe gitmek istemediğinde sizin için patronunuzu arayıp hasta olduğunuzu söylüyorsa.

                        26- Siz kilo aldıkça, tombul kadınları sevdiğinden bahsediyorsa.

                        27- Üzerinde son derece eski moda giysiler olsa bile, onunla en yakın arkadaşlarınızın uğrak mekanı olan bara gitmekten rahatsız olmuyorsanız.

                        28- Size durup dururken çiçek alıyorsa.

                        29- Size hala oyuncak ayılar ve tüylü köpekler alıyorsa.

                        30- Ne kadar saklamaya çalışsanız da, bugün sizin için kötü giden birşeyler olduğunu farkediyorsa.

                        31- Yorgun olduğunda bile size seve seve masaj yapıyorsa.

                        32- Onun yüzünden eğitiminizi yarım bırakmanın veya kariyerinize zarar verecek bir adım atmanın "fedakarlık" olduğunun farkındaysa.

                        33- Başınız sıkıştığında ilk aklınıza gelen onun koruyucu omuzlarına ihtiyacınız olduğuysa.

                        34- Sizin için yemek, temizlik hatta ütü yapıyorsa.

                        35- Arkadaşlarınızla vakit geçirmeniz ve onun dışında da bir hayatınız olması konusunda sizi>destekliyorsa.

                        36- Özel günleri asla unutmuyor ve ufakta olsa mutlaka bir hediye alıyorsa.

                        37- Sizin için ağlamaktan utanmıyor hatta bunun için gurur duyuyorsa.

                        38- Çok paraya ihtiyacınız olduğu bir dönemde hiç düşünmeden bilgisayarını satabilecek kadar düşünceliyse.

                        39- Bir sorunu olduğunda ima yoluna gitmek yerine açık açık konuşmayı tercih ediyorsa.

                        40- Aynı bir şarj makinesi gibi enerjinizi tazeliyorsa.

                        41- Gecenin bir yarısı, sadece sizi sevdiğini söylemek için telefon ediyorsa.

                        42- Nasıl olsa birlikte yaşıyorsunuz diye kendini boşvermiyorsa. İlişkinizi taze tutmak için çaba sarfediyorsa. Mesela en sevdiğiniz restoranda rezervasyon yaptırıp size sürpriz ve romantik bir gece hazırlıyorsa.

                        43- Size ayak uydurmak için tenis dersleri alıyorsa.

                        44- Birlikte dans dersleri almayı teklif ediyorsa.

                        45- Gece kulüplerinde piyasa yapmaktansa, sizinle evde video seyretmeyi tercih ediyorsa.

                        46- Pijamalı halinizi gece kulüplerindeki çarpıcı kadınlara tercih ediyorsa.

                        47- Kendisi acılı sevdiği halde, sizin için yemeği acısız ısmarlıyorsa.

                        48- Sizin için dünyanın öbür ucuna giderse.

                        49- Size gözü gibi bakıyorsa ve gözleri 6 numara bozuk değilse.

                        50- Size hergün "Sevgililer Günü"yse.

                        Yorum

                        • delphin
                          Senior Member
                          • 27-12-2005
                          • 15279

                          #27
                          Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

                          Hikaye

                          Gözleriniz dolacak Daha henüz 18 yaşındaydı, ama hayatının sonundaydı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir kansere yakalanmıştı. Kahır içinde eve kapamıştı kendini.. Sokağa çıkmıyordu. Annesi.. Bir de kendisi.. O kadardı bütün hayatı..Bir gün fena halde sıkıldı, dayanamadı, attı kendini sokağa..Bir yığın vitrinin önünden geçti.. Tam bir CD satan dükkanı da geride bırakmıştı ki, bir an durdu. Geri döndü, kapıdan içeri, gözüne hayal meyal takılan genç kıza bir daha baktı. Kendi yaşlarında harika bir genç kızdı tezgahtar..Hani ilk bakışta aşk derler ya, öyle takılıp kalmıştı işte.. İçeri girdi..Kız gülümseyerek koştu ona.. "Size nasıl yardım edebilirim" diye..Nasıl bir gülümsemeydi o.. Hemen oracıkta sarılıp öpmek istedi kızı..Kekeledi, geveledi, sonra "Evet" diyebildi.. Rast gele bir plağı işaret ederek.. "Evet.. Şu CD'yi bana sarar mısınız." Kız CD'yi aldı, içeri gitti. Az sonra paket edilmiş geri geldi.Aldı paketi, çıktı dükkandan, evine döndü, açmadan dolabına attı..Ertesi sabah gene gitti aynı dükkana.. Gene bir CD gösterdi kıza, sardırdı, aldı eve getirdi, attı paketi dolaba, gene açmadan.. Günler hep alınıp sardırılan CD'lerle geçti.. Kıza açılmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Annesine açıldı sonunda..Annesi "Git konuş oğlum, ne var bunda" dedi..Ertesi sabah bütün cesaretini topladı. Erkenden dükkana gitti. Bir CD seçti. Kız gülerek aldı plağı. Arkaya gitti, paketlemeye.Kız içerdeyken bir kağıda "Sizinle bir gece çıkabilir miyiz" diye yazdı, altına telefon numarasını ekledi, notu kasanın yanına koydu gizlice.. Sonra paketini alıp kaçtı gene dükkandan..İki gün sonra evin telefonu çaldı.. Anne açtı telefonu.. CD Dükkanındaki tezgahtar kızdı arayan.. Delikanlıyı istedi.. Notunu daha yeni bulmuştu ..Anne ağlıyordu..Duymadınız mı" dedi.. "Dün kaybettik oğlumu.." Cenazeden birkaç gün sonra, anne oğlunun odasına girebildi sonunda.. Ortalığa çeki düzen vermeliydi. Dolabı açtı.. Oraya atılmış bir yığın açılmamış paket gördü..Paketleri aldı, oğlunun yatağına oturdu ve bir tanesini açtı..İçinde bir CD vardı, bir de minik not.."Merhaba.. Sizi öyle tatlı buldum ki.. Daha yakından tanımak itiyorum.. Bir akşam birlikte çıkalım mı.. Sevgiler.. Jacelyn!." Anne bir paketi daha açtı.. Onda da bir CD ve bir not vardı..

                          "Siz gerçekten çok tatlı birisiniz, hadi beni bu gece davet edin, artık.. Sevgiler.. Jacelyn!.."

                          Yorum

                          • delphin
                            Senior Member
                            • 27-12-2005
                            • 15279

                            #28
                            Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

                            AŞKIN MEVSİMLERİ

                            Her ilişki bir bahçeye benzer. Eger yeserip gelismesi isteniyorsa, düzenli olarak su verilmelidir.Beklenmedik hava degisiklikleri kadar mevsimleri de dikkate alarak özel bakim gösterilmelidir.Yeni tohumlar ekilmeli ve yabani otlar ayiklanmalidir.Tipki bunun gibi, askin büyüsünü canli tutmak için de, mevsimlerini anlamali ve askin kendine özgü ihtiyaçlarini doyurmaliyiz.


                            Aşkın İLKBAHARI

                            Aşık olmak, ilkbahar gibidir. Sonsuza dek mutlu olacakmisiz gibi bir duyguya kapiliriz.Esimizisevmemek aklimizin ucundan bile geçmez.Bu bir saflik dönemidir.Ask ölümsüz gibi görülür.Her seyin kusursuzsanildigi ve tikir tikir isledigi büyülü bir dönemdir bu. Esimiz tipatip bize uygun görünür.Hiç çaba harcamaksizin, uyum içinde dans ederiz ve sansimizin yüzümüze gülmesinin tadini çikaririz.


                            Aşkın YAZ MEVSİMİ

                            Aşkımızın yaz mevsimi boyunca esimizin sandigimiz kadar kusursuz olmadigini ve iliskimiz üzerindeçalismamiz gerektigi anlariz.Esimiz sadece baska gezegenden gelmis olmakla kalmaz, hata yapan, bazibakimlardan aksayan bir insan olarak da karsimiza çikar. Sürtüsmeler ve düskiriklikllari belirmeye baslar; yabani otlarin kökünden sökülmesi ve yakici günes altindaki bitkilerin fazladan sulanmasi gerekir. Artık aşkı vermek de, gereksindigimiz aski almak da, o kadar kolay degildir.
                            Her zaman mutlu ve sevgi doluolmadigimizi görüp anlariz. Bizim ask konusunda düsledigimiz tablo degildir bu. Birçok çift, bu noktaya geldiginde düskirikligina ugrar.Bir iliski üzerinde çalismak istemezler. Hiç degerçekçi olmayan bir tutumla, hep ilkbahar olmasini beklerler. Eslerini suçlarlar ve pes ederler. Askinherzaman kolay olmadigini, arasira siki bir çalisma ve sicak bir günes istedigi gerçegini görmezler. Askin yazmevsiminde, kendi sevgi ihtiyacimizi oldugu kadar esimizin ihtiyaçlarini da doyurmamiz gerekir. Bunlar kendiliginden gerçeklesmez.


                            Aşkın SONBAHARI

                            Yaz mevsimi boyunca bahçemize iyi baktiysak, bu sikici çalismanin sonucu olarak hasadimizi aliriz.Güz mevsimigelmistir.Bu altin bir çagdir, zengin ve doyurucu.Gerek kendimizin, gerese esimizin kusurlarinikabullenen ve anlayisla karsilayan daha olgun bir asktir yasadigimiz.Bir sükran ve paylasma zamanidirbu.Yaz boyu siki çalistigimiz için, simdi dinlenebilir ve yarattigimiz askin tadini çikarabiliriz.


                            Aşkın KIŞ MEVSİMİ

                            Sonra hava yeniden degisir ve kis bastirir.Kisin o soguk, verimsiz aylari boyunca doga kendini tümüyleiçine çeker, kapanir.Bu bir dinlenme, düsünme ve yenilenme zamanidir.Iliskilerde de çözümlenmemisacilarimizla veya gölge benligimizle yüzlesme zamanidir.Kapagimizin açilip aci dolu duygularimizinortaya döküldügü zamandir.Ask ve doyum için esimizden çok, kendimize bakmaya gereksinme duydugumuz, kendikendine gelisim zamanıdır.
                            Yaralarin iyilesmesi, acilarin dindirilmesi zamanidir.Erkeklerinmagaralarina çekilip kisladiklari ve kadinlarin kuyularinin dibine indikleri zamandir bu.Askin karanlik kis mevsimi boyunca kendimizi sevdikten ve iyilestirdikten sonra, ilkbahar ister istemez gerigelecektir.Yeniden umut, sevgi duygulari ve olanaklarin bollugu bizi sevindirir.Kis boyu kendikendimizi iyilestirdigimiz ve ruhumuzu arastirdigimiz için, artik yüreklerimizi açabilecek ve askinilkbaharini yasayabilecek duruma gelmisizdir.

                            Yorum

                            • delphin
                              Senior Member
                              • 27-12-2005
                              • 15279

                              #29
                              Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

                              Her seyde oldugu gibi askta da dereceler vardir.

                              “Leyla´si icin cöllere düsen Mecnun´un askiyla en kücük bir engeli görünce birakip giden bir gencin aski ayni mi?
                              Sevdasi icin daglari delen Ferhat´la zoru görünce kacan bir delikanli ayni kefeye konur mu?”
                              Konmaz elbette. Aralarinda yerden göge kadar fark var. Her ne kadar modern dünyanin bize dayattigi yasayis bicimi, aski ve sevgiyi yipratsa da, kesinlikle öldürmedi. Bugün de gelip gecici heveslerin yani sira olümüne sevdaya tutanlar mevcut. Ister asirlar öncesi yasanip bitsin, ister bugünkü dünyada halen yasansin, askin derecelerini üce ayirabiliriz:

                              1. GELIP GECICI HEVESLER:
                              Birkac kez görüserek güzelliginden, huyundan, tavir ve davranislarindan hoslandiginiz kimseler olmustur. Gördügünüzde kalbinizde bir seyler kipirdar, ama her zaman onu düsünmezsiniz. Bakarsiniz, ailesinden birisi size kötü davranir veya engel olur, hemen birakirsiniz. Ayrildiginizda fazla üzülmez, hatta bazen “Ben zaten fazla ciddi düsünmemistim” der, siyrilirsiniz. Iste bu tür sevgi gelip gecici hevestir.

                              2. DENGELI SEVGILER:
                              Kimi gencler, sevgiye ve aska gereken önemi verir, ancak kendisini tamamen birakmaz, isini, okulunu, ailesini ihmal etmez. Aslinda istedigi maksada ulusanlar da bunlardir. Cünkü, sevdiginizle mutlu bir sekilde yasamak icin ask yeterli degildir. Birlikteligi sürdürmenin, parasal ve sosyal yönü vardir. Belarli bi egitim ve kültür seviyesi, ihtiyaclarinizi karsilayabileceginiz bir meslek edinmeniz sarttir. Tabi belirli bir olgunluk yasina erismek, cevreyle uyumlu yasamak, sosyal faaliyetleri dikkate almak gerekir. Cünkü, ask her ne kadar önemliyse de, her sey asktan ibaret degildir. Bir genc, sevdigini ölücülü sevmeli, “bize sevgiyi veren, ve sevdigimizi yaratani” hic unutmamalidir. Onun bizden istekleri hicbir zaman ne aska, ne de bir baska seye feda edilemez. Sevdiginiz veya seveceginiz, basta Allah olmak üzere sayisiz varlik vardir. Zaten Rabb´imiz bütün evreni kaplayacak bir sevgiyi kalbimize yerlestirmistir. Eger karsi cinsten sevgiliniz, bütün sevgileri toplar, digerleri gölgede kalirsa, dünyada da, ahirette de mutlu olamazsiniz. Bunun icin sevgiyi ve aski önemseyin, ancak akli, mantigi, muhakemeyi, sagduyuyu ve dengeli hareket etmeyi hicbir zaman ihmal etmeyin. Böyle hareket ederseniz, hem basarili, hem mutlu olursunuz.

                              3. KARA SEVDALAR:
                              Karasevdaya tutulan bir asik, mâsukundan baska bir sey görmez. Sanki dünya ondan ibarettir. Okulunu, isini, ailesini ihmal eder. Kendisine bakmaz. Derbeder bir hayati vardir. Kara sevdalarinin büyük bir kismi platoniktir. Ya asik olan kisi sevdigine kavusamayacagini bile bile askin narina yanar ya da bütün cabalarina ragmen kavusamaz. Ondan aci bir söz duydugunda dünyasi yikilir, günlerce üzülür. Kücük bir iltifatina dünyalari verir. Onu hosnut etmek icin varini yogunu ortaya kor.Askin bu derecesi, bir nevi delilik veya hastalik halidir. Ask atesten bir gömlek gibidir. Kim giyerse, yakar kül eder. Ama asil maharet kül olmamiktir. Cünkü kül olmanin ne size, ne sevdiginize ne geleceginize bir faydasi vardir. Ne yazik ki asik bunu düsünecek durumda degildir. o bir kere karasevdaya tutlumus, SIRILSIKLAM asik olmustur. Artik baska bir sey düsünemez hale gelir. Hast olur, yataklara düser. Hatta aklini kaybeden bile vardir… Askin üc farkli derecesi, hicbir zaman bastan sona kadar böyle devam etmez. Bazen gelip gecici bir heves gibi baslar, giderek karasevdaya dönüsür. Bazen SIRILSIKLAM asik olurusunuz, ama sevgilinizde gördügünüz hata ve EKSIKLER ya da birkac aylik ayriliklar sizi ondan sogutur, dengeli bir sevgide karar kilarsiniz. Bazen bastan sona ayni seviyede. söz gelisi dengeli sevgide isi götürürsünüz.

                              Yorum

                              • delphin
                                Senior Member
                                • 27-12-2005
                                • 15279

                                #30
                                Konu: AşK İLe İLgİLİ HeRşEY

                                Adinizin bas harflerine göre aşk durumunuz

                                Isminizin ilk harfi çok seyinizi ele veriyor olabilir. Özellikle ask ve cinsel hayatinizda nasil biri oldugunuzu merak ediyorsaniz asagidaki bilgiler sizin için faideli bir eser denilebilir. Tabii ask yasamini merak ettiginiz belli kisiler de olabilir. Onlarin sadece ismini bilmeniz, merakinizi gidermek için yeterli.


                                A
                                Illa da iliskilerinizde romantizm diye tutturdugunuz söylenemez! Daha çok aksiyonla ilgilisiniz. Hareket lazim size, hareket. Üstelik ugrastiginiz her seyde. Flört edecek kadar sabirli degilsiniz. Ama dobraliginiza söyleyecek hiçbir sey yok. Esiniz çok cekici olmali.Özellikle fiziksel yönden. Çünkü bir sehvet düskünü olarak siz buna çok önem verirsiniz.
                                B
                                Duygusallik ve romantizm sizin özelliginiz. Mum isiginda yemek, ay isiginda yürümek sizin için ideal. Sevgiliniz size hediye almak zorunda çünkü bu tür numaralardan hoslaniyorsunuz. Iradeniz cokkuvvetli.Özellikle **** konusunda. Ama sevginizi ifade etme kabiliyetin muazzam.
                                C
                                Sosyallik paçalarinizdan akiyor. Siz flörtsüz de duramazsiniz. Sevgiliniz yandi her an yaninizda olmak zorunda. Tamam duygulu ve duyarlisiniz ama **** de önemli degil mi? Biraz bencilsiniz, ne ayip, sanki essiniz, sevgiliniz size tapmak zorunda! ****i sevmenize ragmen çok uzun süre hayatinizda **** olmadan yasayabilirsiniz.
                                D
                                Kafaya takmaya görün! Onu mutlaka elde edersiniz. Imkansiz olsa bile kolay kolay vazgeçmezsiniz. Yardimseverligin bu kadari da fazla.Popülerliginizin kaynagi da bu. Sifatlariniz sunlar: ****i, sadik, kiskanç ve bencil.
                                E
                                **** sizin için zevkten daha öte bir sey! Is, stres, para, dis etkenler **** hayatinizi olumsuz yönde kolayca etkileyebiliyor. Ama her seye ragmen asla **** duygunuzu tamamen kaybetmiyorsunuz. Ihtiyaciniz sürekli ilgi.Allah kolaylik versin.
                                F
                                Ideal sevgili, ideal romantik. Sevgilinizi ilahlastiriyorsunuz. Üstelik bundan zevk aliyorsunuz. Disaridan gösteris düskünü olarak görülebilirsiniz ama içinizde sicak ve romantik bir insan var.Umarim pesinde kostugunuz ideal sevgiliye ulasirsiniz.
                                G
                                Sizin için söylenecek iki sözcük: Müskülpesent ve ayrintici. Biraz özentisiniz. Statüsü sizden yüksek insanlarla iliski kurmaya bayiliyorsunuz. Ayrica bir özelliginiz daha var, erotizmin zirvesine nasil ulasabileceginizi iyi biliyorsunuz.
                                H
                                Sürekli bir arayis içindesiniz. Üstelik ne aradiginiz da biliyorsunuz:Sizi her yönden zenginlestirecek bir partner. Onun için her seyi yapabilirsiniz. Ama buna yatirim gözüyle yapmaniz iyi degil. Itiraf edin bazen yapiyorsunuz!
                                I
                                Sevilmek için yaratilmis birisiniz. Sevgilinizin size tapmasi için her seyi yaparsiniz. Ama unuttugunuz bir sey var, her seyi hep ondan bekliyorsunuz. Bu kadar cabuk kirilmanizin nedeni bu. Sizin icinaslolan güven duygusudur. **** ise sadece doyurulmasi gereken bir ihtiyaç.
                                J
                                Müthis bir fiziksel enerjiniz var. Sevisirken hiçbir güç sizi durduramaz. Partnerinizin yorulmasi hariç! Sizin için karsi cinsle iliski bir meydan o kuma. Romantik oldugunuz söylenebilir ama sizi asil ilgilendiren bastan çikarmak. Ideal aska inaniyorsunuz. Isiniz kolay degil.
                                K
                                Ketum ve utangacmis gibi gorunuyorsunuz ama son derece sehvetli ve duyarli bir insansiniz. Ama bunu kimseye çaktirmiyorsunuz. Ticari kabiliyetlerinize masallah. Bu isin bütün ayrintilarina hakimsiniz.Ciddi görüntünüz insanlarda çekingenlik yaratiyor. Aldatmaktan ve aldatilmaktan nefret edersiniz.
                                L
                                Ask sizin için tutkuyla esdeger. Sevilmekten çok sevmeye önem veriyorsunuz. Birine baglanmak sizin için çok degerli. Ask konusundaher alanda basari garanti. Bu yüzden biraz maymun istahlisiniz. Yenitatlar deneme potansiyeline sahipsiniz. Tuzlu mu, tatli mi, eksi mi?Sevgilinizin isi zor çünkü entelektüel olmak zorunda.
                                M
                                Çok duygusalsiniz. Çok ama. Bir iliskiye girdiginizde tüm benliginiz eriyip gidiyor. **** özgürlügüne inaniyor gibi görünseniz de, lafta, dogru degil. Fantezileriniz ve ****üel enerjiniz tükenecekmis gibi durmuyor. Birlikte oldugunuz insani çocuk gibi koruyup, kolluyorsunuz.Ama onun bundan sikilabilecegini hiç düsünmüyorsunuz.
                                N
                                Sizi yakindan taniyanlarin asla inanmadigi iki sifatiniz var: Masum ve çekingen. Bu sadece dis görünüsünüz. Son derece aldatici. **** konusunda çok yeteneklisiniz. ****te tekdüzelige asla tahammülünüz yoktur.Maalesef mükemmeliyetçisiniz bu yüzden de sizin standartlariniza uygun birini bulmaniz çok zor oluyor.
                                O
                                Oooo ****e çok düskünsünüz! Ama biraz da çekingensiniz. Enerjinizi baska alanlara yönlendirmeniz bu yüzden. Para ve güç sizin için çikis yolu. Düskün olmaniza ragmen ****i ciddi bir is gibi görüyorsunuz, karsinizdakini de ****üel bir obje gibi. Bu yüzden itirazlar geliyor.
                                P
                                Sizin için hayatin anlami sosyal statü. Biriyle birlikte olabilmeniz zor. Çünkü eli yüzü düzgün olmayan biri sizin statünüzü düsürür.Üstelik çok da zeki olmali çünkü siz tartismadan duramazsiniz. Bu sizin için bir ihtiyaç!
                                R
                                Birlikte olmak icçin en iyisi kendinizi kopyalamaniz olurdu. Çünkü sizin tipki kendiniz gibi birine ihtiyaciniz var: Entelektüel ve zeki.Akil sizin için fiziksel güzellikten daha önemli. Ama bu ****in önemsiz oldugu anlamina gelmiyor. Esiniz yatakta etkili degilse, ögretmekten zevk alirsiniz.
                                S
                                Gevezesiniz. En büyük zevkiniz konusmak. Esiniz dinlemekten hoslanmiyorsa yandiniz. Es degistirmek zorundasiniz. Çünkü konusmak sizin için bir ihtiyaç. Hayatinizdaki her sey derli toplu olmali. Uyumsuzluk ve karmasadan nefret ediyorsunuz. Siz her seyi kontrol etmek istiyorsunuz. Çok flört ediyorsunuz. Sizin için flört ****ten önemli. Ama bir kere kalbinizi kaptirmaya görün, dunyanin en sadik insani oluverirsiniz.Size uygun sevgili bulamazsaniz, iyi bir kitapla da idare edebilirsiniz.
                                T
                                Tam bir romantik. Aska düskünsünüz. Flört için ideal bir tipsiniz. Asik oldugunuzda romantiksiniz ve bu yüzden de kirilgansiniz.Ufak biraksilik ayaklarinizin yere basmasini saglar. Aninda gerçekçi olursunuz.
                                U
                                Tam bir paradoks. Asik oldugunda gerçekci, asik olmadigi zamanlarda aska asik bir tip. Her zaman deger verecek birini arar. Sevmek için yaratilmistir. Sevgilisini her seyin üzerinde tutar.
                                V
                                Sizden adam olmaz, her zaman özgürlük ve heyecan pesindesiniz, üstelik gizemli insanlar ilginizi çekmek ne kelime, sizi büyüler. Ya yasça büyük ya da küçük insanlarin pesinde kosarsiniz. Bu yüzden bütün iliskileriniz tehlikelidir.
                                Y
                                Bagimsizlik, sloganinizdir. Biriyle olmaniz zor, haliyle. Her zaman kendinizi ispatlamak zorundasiniz. Özellikle sevgilinize karsi. Ya o da kendini ispatlamaya kalkarsa? Ama Allah için son derece açik ve çekici bir insansiniz. ****e önem veriyorsunuz. Ama para daha önemli. Ne ayip!
                                Z

                                Askin aci çekmek oldugunu artik biliyorsunuz. Samimi, hassas, duygusal ve hayalperestsiniz. Basi dertte olan insanlar için, sizden daha iyi biri bulunamaz. Üstelik her zaman da sevgilinizin kurtaricisisiniz.Ama paylasmaktan çok hoslanmiyorsunuz. Özel hayatinizi, sirlarinizi kendinize sakliyorsunuz. Belli olmasa da ****i seviyorsunuz. Evlenmek zorundasiniz yoksa yapamazsiniz

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor
                                X