Günün AYET-İ KERİMESİ ...

Kapat
Konu Kapalı.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • drturgut
    Member
    • 16-09-2004
    • 1562

    Günün AYET-İ KERİMESİ ...

    Hergün bu topicten dileyen herkes öğüt almamız ve hayırlarda yarışmamız için (kalabalık yaratmamak ve herkes için faydalı ve rahat okunması için) 1 AYET - İ KERİME versin.

    Dilerseniz yanında bir kaynak belirterek -sahih- hadis-i şerif te verebilirsiniz.

    Yaklaşan RAMAZAN-I ŞERİF şerefine ilk ayet ve hadis benden :

    *01.08.2007 Günün AYET-İ KERİMESİ :

    BAKARA Suresi Ayet 255 >> Ayet-el Kürsi
    Bismillahirrahmanirrahim
    Aslı >> Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum* la te'huzühu sinetüv vela nevm* lehu ma fis semavati ve ma fil ard* men zellezı yeşfeu ındehu illa bi iznih* ya'lemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm* ve la yühıytune bi şey'im min ılmihı illa bi ma şa'* vesia kürsiyyühüs semavati vel ard* ve la yeudühu hıfzuhüma* ve hüvel alıyyül azıym

    Meali (Türkçe anlamı) >> Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.

    (Diyanet meali)

    Allah'tan başka ilah yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nundur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiçbir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliyy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azim'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.

    (Yaşar Nuri Öztürk ün Meali)

    01.08.2007 Günün Hadis -i Şerifi :

    Ben, insanları hakka çağırıcı ve Allah’ın emirlerini onlara ulaştırıcı olarak gönderildim. Hidayet verme, inanları doğru yola çekme konusunda, elimde hiçbir şey yoktur. Şeytan da, Allah’ın yasakladığı şeyleri insanlara süslü gösterici olarak yaratılmıştır. İnsanları dalalete atma (saptırma) konusunda onun da elinde bir şey yoktur.

    Hadis (İbn-i Adiyy).

    Selam ve Sevgiler : )
  • abdullahakin2004
    Junior Member
    • 28-12-2005
    • 92

    #2
    Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

    Çok güzel. Ellerine emeğine sağlık.

    Yorum


    • #3
      Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

      devam etmesi dileğiyle çok teşekkürler.

      Yorum

      • drturgut
        Member
        • 16-09-2004
        • 1562

        #4
        Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

        Günün AYET-İ KERİMESİ 03 08 2008 >>

        FATİHA
        Bismillahirrahmanirrahim 1.Bismillahirrahmanirrahim 2.El hamdü lillahi rabbil alemin 3.Er rahmanir rahıym 4.Maliki yevmid din 5.İyyake na'büdü ve iyyake nesteıyn 6.İhdinas sıratal müstekıym 7.Sıratallezine en'amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim ve lad dallin

        Meali >>
        (Mekke döneminde inmiştir. Yedi âyettir. Kur'an-ı Kerim'in ilk sûresi olduğu için "başlangıç" anlamına "Fâtiha" adını almıştır. Sûrenin ayrıca, "Ümmü'l-Kitab" (Kitab'ın özü) "es-Seb'ul-Mesânî" (Tekrarlanan yedi âyet)1, "el-Esâs", "el-Vâfiye", "el-Kâfiye", "el-Kenz", "eş-ſifâ", "eş-ſükr" ve "es-Salât"2 gibi başka adları da vardır. Kuran'ın içerdiği esaslar öz olarak Fâtiha'da vardır. Zira övgü ve yüceltilmeye layık bir tek Allah'ın varlığı, onun hakimiyeti, tek mabut oluşu, kulluğun ancak ona yapılıp ondan yardım isteneceği, bu sûrede özlü bir şekilde ifade edilir. Fâtiha sûresi aynı zamanda baştan başa eşsiz güzellikte bir dua, bir yakarıştır.)

        Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...1.Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...2.Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır.3.Rahman'dır, Rahîm'dir O.4.Din gününün Mâlik'i/ sultanıdır O...5.Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.6.Dosdoğru giden yola ilet bizi...7.Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlığa/şaşkınlığa saplanmamışların yoluna...

        (Yaşar Nuri Öztürk ün mealinden)

        Hadis-i Şerif >>

        كُلُّ ابْنِ آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ
        Her insan hata eder.
        Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
        Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

        Yorum

        • tortumlu
          Member
          • 16-08-2006
          • 782

          #5
          Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

          güzel bir uygulama olmuş Allah razı olsun fırsat buldukca okuruz inşallah Emeği gecenlere çok teşekkürler

          Yorum

          • drturgut
            Member
            • 16-09-2004
            • 1562

            #6
            Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

            el-ASR (ASR Suresi)

            (Asr, yüzyıl, ikindi vakti ve meyvenin suyunu çıkarmak gibi manalara gelir. "Asr"a yemin ile söze başladığı için bu adı almıştır. İnşirâh sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 3 (üç) âyettir. Sûrede kurtuluşun imana, iyi işler yapmaya hakkı ve sabrı tavsiye etmeye bağlı olduğu anlatılmıştır.)


            Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

            1. Asra yemin ederim ki

            2. İnsan gerçekten ziyan içindedir.

            3. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.


            ASLI >>

            Bismillahirrahmanirrahim

            1. Vel asr

            2. İnnel insane le fi husr

            3. İllellezıne amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr



            Hadis-i Şerif >>

            (Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.

            Tirmizî, Birr, 36.

            Yorum

            • drturgut
              Member
              • 16-09-2004
              • 1562

              #7
              Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

              04 08 2007 Günün AYET-İ KERİMESİ

              HAŞR Suresi Ayet : 23 - 24


              23. Huvallahulleziy la ilahe illa huve elmelikulkuddususselamul mu'minul muheyminul 'aziyzul cebbarul mutekebbiru subhanallahi 'amma yuşrikune.

              24. Huvallahul halikul - bariy-ulmusavviru lehum'esma ulhusna yusebbihu lehu ma fiyssemavati vel'ardı. Ve huvel'aziyzulhakiymu.


              Meali >>

              23. Öyle Allah ki O, ilah yok O'ndan gayrı! Melik, Kuddûs, Selâm, Mümin, Müheymin, Azîz, Cebbâr, Mütekebbir. Allah, onların ortak koşmalarından yücedir, arınmıştır.

              24. Allah'tır O! Haalik, Bâri', Musavvir'dir O! En güzel isimler/Esmâül Hüsna O'nundur. Göklerde ne var, yerde ne varsa O'nu tespih eder. Azîz'dir O, Hakîm'dir.


              (Yaşar Nuri Öztürk Meali)

              Hadis -i Şerif >>

              اِجْتَنِبُوا السَّبْعَ الْمُوبِقَاتِ قَالُوا يَا رَسُولَ للهِ وَمَا هُنَّ قَالَ: اَلشِّرْكُ بِاللَّهِ وَالسِّحْرُ وَ قَتْلُ النَّفْسِ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إلاَّ بِالْحَقِّ وَأكْلُ الرِّبَا وَأكْلُ مَالِ اْليَتِيمِ وَالتَّوَلِّي يَوْمَ الزَّحْفِ وَقَذْفُ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلاَتِ الْمُؤْمِنَاتِ

              (İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.

              Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144

              Yorum

              • BEDÝR
                Super Moderato®
                • 27-12-2004
                • 2980

                #8
                Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

                @drturgut Paylaşım için Teşekkürler.

                Yorum

                • drturgut
                  Member
                  • 16-09-2004
                  • 1562

                  #9
                  Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

                  AL-İ İMRAN SURESİ : AYET 26

                  De ki: "Ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin."

                  (Diyanet Meali)

                  ASLI>>

                  26.Kulillahümme malikel mülki tü'til mülke men teşaü ve tenziul mülke mimmen teşa'* ve tüızzü men teşaü ve tüzillü men teşa'* bi yedikel hayr* inneke ala külli şey'in kadır


                  Hadis-i Şerif :


                  مَنْ لاَ يَرْحَمِ النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللَّهُ


                  İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.


                  Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.





                  NOT: Dostlar hani hayırlarda yarışacaktık ... Kendimle mi yarışacağım ... Sizlerden de bu topiğe katkı bekliyorum. Katkı sağlayandan Allah -C.C- razı olsun. : )
                  Son düzenleme drturgut; 05-09-2007, 23:28.

                  Yorum

                  • drturgut
                    Member
                    • 16-09-2004
                    • 1562

                    #10
                    Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

                    Mülk Suresi
                    Bismillahirrahmânirrahîm

                    Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen MÜLK yani hükümranlık kelimesinden alır.

                    Çok etkileyici bir sure tamamını alıntı yapıyorum .... stupidprv

                    1.Hükümranlık elinde olan Allah, yücedir. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.

                    2.O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.

                    3.O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun?

                    4.Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.

                    5.Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık.

                    6.Rablerini inkar edenler için cehennem azabı vardır. Ne kötü varılacak yerdir orası!

                    7.Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı korkunç uğultuyu işitirler.

                    8.Neredeyse cehennem öfkeden çatlayacaktır! Oraya her bir topluluk atıldıkça oranın bekçileri onlara, "Size bir uyarıcı gelmemiş miydi?" diye sorarlar.

                    9.Onlar da şöyle derler: "Evet, bize bir uyarıcı gelmişti. Fakat biz onu yalanlamış ve Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz' demiştik."

                    10.Yine şöyle derler: "Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık."

                    11.İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Artık alevli ateştekiler Allah'ın rahmetinden uzak olsun!

                    12.Görmedikleri halde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır.

                    13.Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir.

                    14.Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır. 15.O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün ve Allah'ın rızkından yiyin. Dönüş ancak onadır.

                    16.Göktekinin sizi yere geçirivermeyeceğinden emin mi oldunuz? (O zaman) bir de bakarsınız yer yüzü şiddetle çalkalanıyor.

                    17.Yahut göktekinin, üzerinize taş yağdıran rüzgar göndermeyeceğinden mi emin oldunuz? O zaman, uyarım nasılmış bileceksiniz!

                    18.Andolsun, onlardan öncekiler de yalanlamıştı. Beni inkar etmenin sonucu nasıl oldu!?

                    19.Üstlerinde kanat çırparak uçan kuşlara bakmazlar mı? Onları (havada) ancak Rahmân tutuyor. Şüphesiz O her şeyi hakkıyla görendir.

                    20.Yahut Rahmân'dan başka size yardım edecek şu ordunuz (taraftarlarınız) kimlerdir? İnkarcılar ancak bir aldanış içindedirler.

                    21.Peki, Allah rızkını keserse, kimdir size rızık verecek olan? Hayır, onlar azgınlık ve nefretle direnip durdular.

                    22.Şimdi, yüzüstü kapanarak düşe kalka yürüyen mi daha doğru gider, yoksa dosdoğru bir yolda dimdik yürüyen mi?

                    23.De ki: "O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"

                    24.De ki: "O, Sizi yeryüzünde yaratıp çoğaltandır. Ancak onun huzurunda toplanacaksınız."

                    25."Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar.

                    26.De ki: "O bilgi, ancak Allah katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım."

                    27.Onu (azabı) yakından gördükleri zaman inkar edenlerin yüzleri kötüleşir ve onlara, "İşte bu, (alaylı bir biçimde) isteyip durduğunuz şeydir" denir.

                    28.De ki: "Söyleyin bakalım: Diyelim ki Allah beni ve beraberimdekileri helak etti, yahut bize acıdı. Peki, ya inkarcıları elem dolu bir azaptan kim koruyacak?"

                    29.De ki: "O, Rahmân'dır. O'na iman ettik, yalnızca ona tevekkül ettik. Siz, kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!"

                    30.De ki: "Söyleyin bakalım: Suyunuz çekiliverse, size kim temiz bir akar su getirir?"
                    Son düzenleme drturgut; 06-09-2007, 19:52.

                    Yorum

                    • zeynep_
                      Junior Member
                      • 24-06-2007
                      • 58

                      #11
                      Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

                      'bazen sevmediğiniz birşey hakkınızda hayır olabilir,bazen de sevdiğiniz birşey şer olabilir.ALLAH bilir,siz bilmezsiniz.'

                      bakara/216

                      Yorum

                      • zeynep_
                        Junior Member
                        • 24-06-2007
                        • 58

                        #12
                        Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

                        Bir can var canımda o canı ara!
                        Beden dağındaki o gizli mücevheri ara!
                        Ey yürüyüp giden dost! Bütün gücünle ara!
                        Ama dışarıda değil,aradığını kendi içinde ara!

                        (MEVLANA)

                        Yorum

                        • drturgut
                          Member
                          • 16-09-2004
                          • 1562

                          #13
                          Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

                          Rum Suresi

                          Bismillahirrahmânirrahîm

                          Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre adını, ikinci âyette geçen RUM kelimesinden alır.

                          1.Elif Lâm Mîm.

                          2, 3, 4, 5.Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar. Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir. Önce de, sonra da emir Allah'ındır. O gün Allah'ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü'minler sevinecektir. Allah dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.

                          6.Allah (onlara zafer konusunda) bir vaadde bulunmuştur. Allah vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.

                          7.Onlar dünya hayatının ancak dış yönünü bilirler. Ahiret konusunda ise tamamen gaflettedirler.

                          8.Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkar ediyorlar.

                          9.(Yine) onlar, yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler. Yeryüzünü sürüp işlemişler ve orayı kendilerinin imar ettiğinden daha çok imar etmişlerdi. Onlara da peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi. Allah onlara asla zulmediyor değildi. Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.

                          10.Sonra, Allah'ın âyetlerini yalanladıkları ve onlarla alay etmekte oldukları için, kötülük işleyenin sonu daha da kötü oldu.

                          11.Allah, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder. Sonra da yalnız ona döndürüleceksiniz.

                          12.Kıyametin kopacağı günde suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.

                          13.Onların, Allah'a koştukları ortaklardan kendileri için şefaatçılar da olmayacaktır. Artık onlar ortak koştukları şeyleri de inkar ederler.

                          14.Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü'minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır.

                          15. İman edip salih ameller işleyenlere gelince, işte onlar cennet bahçelerinde sevindirilirler

                          16. İnkar edip âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır.

                          17. Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah'ı tespih edin.

                          18. Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah'ı tespih edin.

                          19. Allah, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü diriltir. Siz de (mezarlarınızdan) işte böyle çıkarılacaksınız.

                          20. Sizi topraktan yaratması, O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra bir de gördünüz ki siz beşer olmuş (çoğalıp) yayılıyorsunuz.

                          21. Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.

                          22. Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır

                          23. Geceleyin uyumanız ve gündüzün onun lütfundan istemeniz de O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda işiten bir toplum için ibretler vardır.

                          24. Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır.

                          25. Emriyle göğün ve yerin (kendi düzenlerinde) durması da O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra sizi yerden (kalkmaya) bir çağırdı mı, bir de bakarsınız ki (dirilmiş olarak) çıkıyorsunuz.

                          26. Göklerde ve yerde kim varsa yalnızca O'na âittir. Hepsi O'na boyun eğmektedirler.

                          27. O, başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayacak olandır. Bu O'na göre (ilk yaratmadan) daha kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce ve eşsiz sıfatlar O'nundur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

                          28. Allah size kendinizden şöyle bir örnek getirdi: Kölelerinizden, verdiğimiz rızıklarda sizinle eşit haklara sahip olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? Düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.

                          29. Fakat, zulmedenler bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah'ın (bu şekilde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.

                          30. Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.

                          31, 32. Allah'a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O'na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir.

                          33. İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, Rablerine yönelerek ona dua ederler. Sonra Allah onlara kendinden bir rahmet tattırınca da, bir bakarsın ki içlerinden bir grup, Rablerine ortak koşuyorlar.

                          34. Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkar etsinler bakalım! Haydi (şimdilik) yararlanın, ama yakında bileceksiniz.

                          35. Yoksa biz kendilerine bir delil mi indirdik de o, Allah'a ortak koşmaları konusunda (isabetli olduklarını) söylüyor?

                          36. İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler. Eğer kendi işledikleri şeyler sebebiyle başlarına bir kötülük gelirse, bir de bakarsın ki ümitsizliğe düşerler.

                          37. Allah'ın, rızkı dilediğine bol verdiğini ve (dilediğine) kıstığını görmediler mi? Bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.

                          38. Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

                          39. İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. Ama Allah'ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekat verirseniz; işte bunu yapanlar sevaplarını kat kat arttıranlardır.

                          40.Allah, sizi yaratan, sonra size rızık veren, sonra sizi öldürecek ve daha sonra da diriltecek olandır. Allah'a koştuğunuz ortaklardan, bunlardan herhangi bir şeyi yapabilen var mı? O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.

                          41. İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.

                          42. De ki: "Yeryüzünde dolaşın da önceki milletlerin sonlarının nasıl olduğuna bakın." Onların çoğu Allah'a ortak koşan kimselerdi.

                          43. Allah tarafından, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir. O gün insanlar bölük bölük ayrılacaklardır.

                          44. Kim inkâr ederse, inkarı kendi aleyhinedir. Kimler de salih amel işlerse, ancak kendileri için (cennette yer) hazırlarlar.

                          45. Bu hazırlığı Allah'ın; iman edip salih amel işleyenleri kendi lütfundan mükafatlandırması için yaparlar. Şüphesiz o inkâr edenleri sevmez.

                          46. Rüzgarları, yağmurun müjdecileri olarak göndermesi, Allah'ın (varlık ve kudretinin) delillerindendir. O bunu, size rahmetinden tattırmak, emriyle gemilerin yol alması, onun lütfundan rızkınızı aramanız ve şükretmeniz için yapar.

                          47. Andolsun, senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Peygamberler onlara apaçık mucizeler getirdiler. Biz de suç işleyenlerden intikam aldık. Mü'minlere yardım etmek ise üzerimizde bir haktır.

                          48. Allah rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah onları dilediği gibi, (bazen) yayar ve (bazen) yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler.

                          49. Oysa onlar daha önce kendilerine yağmur yağdırılmadan evvel kesin bir ümitsizliğe kapılmışlardı.

                          50. Allah'ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor. Şüphe yok ki, o ölüleri de elbette diriltecektir. O her şeye hakkıyla gücü yetendir.

                          51. Andolsun, eğer (ekinlerine zararlı) bir rüzgar göndersek de o ekini sararmış görseler, ardından mutlaka nankörlük etmeye başlarlar.

                          52. Şüphesiz, sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri zaman çağrıyı sağırlara da işittiremezsin.

                          53. Sen körleri sapkınlıklarından çıkarıp doğru yola iletemezsin. Sen çağrını ancak, âyetlerimize inanıp müslüman olan kimselere işittirebilirsin.

                          54. Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir.

                          55. Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı.

                          56. Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: "Andolsun, siz, Allah'ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz."

                          57. O gün zulmedenlere mazeretleri fayda sağlamaz, Allah'ı razı edecek amelleri işleme istekleri de kabul edilmez.

                          58. Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, "Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız" derler.

                          59. Allah, bilmeyenlerin kalplerini işte böyle mühürler.

                          60. Sabret. Şüphesiz, Allah'ın va'di gerçektir. Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler.





                          Hadis-i Şerif :




                          اَلدَّالُّ عَلىَ الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ



                          Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.


                          Tirmizî, İlm, 14.

                          Yorum

                          • drturgut
                            Member
                            • 16-09-2004
                            • 1562

                            #14
                            Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

                            BAKARA SURESİ AYET : 285 - 286


                            285. Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz." Şöyle de dediler: "İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır."

                            286. Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): "Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et."

                            ASLI >>

                            285. Amener rasulü bi ma ünzile ileyhi mir rabbihı vel mü'minun* küllün amene billahi ve melaiketihı ve kütübihı ve rusülih* la nüferriku beyne ehadim mir rusülih* ve kalu semı'na ve eta'na ğufraneke rabbena ve ileykel masıyr

                            286. La yükellifüllahü nefsen illa vüs'aha* leha ma kesebet ve aleyha mektesebet* rabbena la tüahızna in nesına ev ahta'na* rabbena ve la tahmil aleyna ısran kema hameltehu alellezıne min kablina* rabbena ve la tühammilna ma la takate lena bih* va'fü anna* vağfir lena* verhamna ente mevlane fensurna alel kavmil kafirın

                            (Bu ayeti kerimeler hakkında Resulü Ekrem buyurdu:

                            "Allah Teala cennet hazinelerinden olan iki ayeti (ayetel kürsi,amenerrasulü) bana indirdi.Allah mahlukatı yaratmazdan iki bin sene evvel o iki ayeti kudret eli ile yazdı.Kim gece yatsı namazından sonra o iki ayeti okursa gece ibadetinden ona kafi gelir."

                            Resulü Ekrem yine bu iki ayetin faziletine dair buyurdu:

                            "Kim Sure-i Bakara'nın son iki ayetini geceleyin okursa,onlar , ona gece namazı kılmak yerine kifayet eder."

                            "Cenab-ı Ecelli Ala,Sure-i Bakara'yı iki ayetle bitirdi ve bunları bana arşın altındaki bir hazineden verdi.Bunları öğreniniz,kadınlarınıza,oğullarınıza öğretiniz,çünkü bunlar hem salattır,hem Kur'an'dır."

                            "Sure-i Bakara'nın sonundaki ayetler bana arşın altındaki hazineden verildi.Onlar benden evvel hiç bir nebiye verilmemiştir."

                            "Bir insan bu ayetleri geceleyin okursa bir muradına kifayet eder.O gece o eve şeytan giremez."

                            Bu ayet-i kerimelerin okunmasına gerek gece gerek gündüz olsun devam edilmelidir.Bu ayetler hakkında Cenab-ı Peygamber Efendimizin çok müjdeleri vardır.)


                            HADİS -İ ŞERİF :


                            لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ



                            Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe)


                            cennete giremezler.


                            Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.
                            Ekli Dosyalar
                            Son düzenleme drturgut; 13-09-2007, 23:28.

                            Yorum

                            • tortumlu
                              Member
                              • 16-08-2006
                              • 782

                              #15
                              Konu: Günün AYET-İ KERİMESİ ...

                              Allah razı olsun kardeş teşekkürler

                              Yorum

                              İşlem Yapılıyor
                              X