Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

tüketim çılgınlığı önüne geçmek bir nevzede olsa durdurmak için öncelikle nüfusu ,insanları biliçlendirmek lazım

örnek olarak su tüketimi su kullanımını nasıl yapılacağını en azından geleceğimiz olan çocuklara anlatılmalı ve öğretilmeli okulda derslerde işlenmeli diye düşünüyorum

insan nüfusu gün geçtikçe artıyor asıl sorun bu bence

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Peki insan sayısının sürekli artışını hatta artmasa bile şu andaki halinden daha aşağılara çekmenin bir yöntemi var mı?

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

valla bu konuda bildiğim kadarıya okullarda çocukları az çok biliçlendiriyor olmalılar

bazı şeylerde insanların içinde olmalı diye düşünüyorum günümüzde ekonomik koşulları göz önünde bulundurarak ben 5 çocuk yapsam geçine bilirmiyim veya 5 çocuğa bakabilirmiyim diye kendilerine sormaları lazım günahı vebali biz yetişkinlere

kişi bilinçli bir insansa 1 yada 2 çocuk yapar ve çocuğunu büyütürken daha iyi bir gelecek sağlar iyi bir eğitim almasını düzeli beslenmesini sağlar avrupa ülkelerini görüyoruz varmı 5 yada 10 çocuk yapan

yaw kardeşim condom denen bir şey var )

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

gecende tema vakfı başkanı hayrettin bey ülkemizdeki tüketim çılgınlığını protesto etmek için 27 yıllık süeterini atmayıp kullandığını okumuştum vallahi çok haklı buluyorum gercektende bizlermi doyumsuzuz anlaşılır gibi değil kardoraplar dolu yinede yok der dururuz

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Neden Üretim çılgınlığı yokta hep tüketim çılgınlığı var
anlamış değilim, Almak kolay geliyor ondan olsa ,

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

bir artı olarakta şunu ilave etmek istiyorum son zamanlarda yani günümüzde büyük şehirlerde özellikle büyük alışveriş merkezlerinin çoğalması insanların aradığı herşeyi bu tür hiper yerlerde bulması insanların alışveriş tüketim aşkını daha bir arttırdı

eskiden bakkalar vardı insanlar ihitiyacı olan şeyi alıyodu şimdi böyle değil,özellikle bayanların eline parayı verirsen bu alışveriş çılgınlığı bir kat daha öteye gidiyor

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Peki nedir bu tüketimi bu kadar körükleyen? Bir insanın önüne geleni alması konusunda dürtüleyen nedir?

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Bilinçsiz tüketimi körükleyen faktörlerin bazılarını kısaca özetleyelim:

1. Aşırı Üretim: ABD ve Avrupa imalat sanayi, II. Dünya Harbi sonrasından başlayıp bugün devam eden süreçte aşırı bir üretim kapasitesine ulaştı. Ekonomik sistemin sürebilmesi için insanların üretilen her ürünü tüketmesi zorunlu hâle geldi. Bunu sağlamak için yüksek nüfuslu gelişmemiş ülke insanları da tüketim yarışına katılmaya zorlanıyor. Karl Marx’ın öngördüğü gibi; kapitalist sistemde talep yani tüketim yetersizliği krizlere yol açıyor ve bu krizler giderek daha kısa zaman aralıklarıyla meydana geliyor. 20. asrın başında 30 yılda bir kriz yaşanırken, giderek bu süre 20 yıl, 10 yıl ve günümüzde 3-5 yıla indi. Kapitalist ülkelerin buna karşı iki tür önlemi var: Birincisi, gelişmemiş ülkeler baskıyla serbest ticarete mecbur ediliyor. Bu bağlamda, gümrük duvarları indirtiliyor, dahili üretim kısılıyor ve bu ülkeler tarım ürünlerini dahi dışarıdan almaya zorlanıyor. Bunun da yeterli olmadığı durumlarda, dünyanın çeşitli yerlerinde savaşlar çıkartılıyor.

2. Reklamcılık Sektörü: Reklam şirketlerinin tek hedefi tüketicilere aslında ihtiyaç duymadıkları malları almalarını sağlamaktır. Bu şirketler, sosyoloji ve psikoloji bilimini insanları amaçları doğrultusunda etkilemek, daha doğrusu onları kandırmak için kullanır. Çeşitli film teknikleriyle ürün abartılı bir şekilde methedilir, tüketicinin sağlıklı düşünmesi engellenir. Yazılı ve görsel basınla işbirliği hâlindeki bu kuruluşlar gün geçtikçe insanları tüketim çılgını hâline getiriyor.

3. Teknolojik İlerlemeler: Sanayi, nakliyat, haberleşme ve bilgisayar teknolojilerindeki muazzam gelişmeler ticari faaliyetlerinin çok hızlı büyümesini sağladı. Hâlen, Dünya ticareti yıllık olarak 5 trilyon dolar düzeyinde seyrediyor. Son olarak, tüketimi tahrik eden amillere e-ticaret ve kredi kartları da eklendi. Teknolojiyle ticaretin ilişkisi iki yönlüdür. İkisi birbirini destekler ve geliştirir.

Yukarıdakiler alıntı tabi...

Ama tüketim çılgınlığında; süpermarketler, iletişim araçları ve kredi kartları büyük pay sahibi...

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Evet sorunun nedenleri oldukça yüksek kulelere sahip. Peki bu tüketime dur demek için, neler yapılabilir... İnsanoğlunun tüketim aşkını kösteklemesinin yolları nelerdir.

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Mesela ben ne yapıyorum (ya da yapmak için çaba gösteriyorum)

* İşe her zaman arabayla gitmiyorum...
* Markete elimde listeyle gidiyorum. Eğer oğlum da benimle gelecekse, gitmeden önce onunla sıkı bir pazarlık yapıyorum...
* Alınacak ekmek miktarına dikkat ediyorum.
* Sebzeleri tane ile ve seçerek alıyoruz. Birer ikişer kalan sebzelerden, annesi kızıma çok güzel sebze çorbaları yapıyor.
* Seyahatlerde evde hazırladığımız yiyecekleri yanımızda götürüyoruz. Sağlıklı da oluyor...
* Mobilya, beyaz ve elektronik eşyayı mümkün olduğunca sağlamlarından almaya çalışıyorum.
* Kıyafetlerimde modası geçmeyen klasik stillere ağırlık veriyorum.
* İçki ve sigara kullanmıyorum.
* Oyuncak olayı önemli. Oynamayacakları oyuncakları almamaya çalışıyorum.
* Kredi kartını cüzdanımda neksik etmiyorum. Ama en son geçtiğimiz yaz, arabaya lpg. monte ettirirken kullandım.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Küçük tasarruflarla gereksiz tüketimimizi azaltmaya çalışıyoruz. Diğer arkadaşlar da bişeyler ekleyebilirler.

Unutmadan; bitkisel hayatta veya ot da değilim...

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Marketlerde listelere bağımlı kalmakta zorlanan arkadaşlar, kasaya girmeden önce 2 dakikalarını ayırıp aldıklarını gözden geçirirlerse, belki de yarısını geri bıraktıklarını görebilirler. bazen benim başıma geliyor. Bu sayede geçici tüketim hezeyanımı yenmeye alıştım artık

Tüketim konusunda okul çocukları eğitebilir tabi ama yetersiz olacağı kesin. Çünkü iş her zaman ailede biter. Teori uygulamaya geçmiyorsa çocuğun yaşantısında, değeri olmaz. Çocuklar gözlemledikleri şeyleri hayata geçiriyorlar büyüdüklerinde. Ergenlik zamanlarında delirebilirler biraz, ama kimlikleri oturup olgunlaşmaya başladıklarında aileden aldıklarını hayata geçirirler daha çok.

O zaman bizler kendimizi denetleyebildiğimiz ölçüde, çocuğumuza da bunu yansıtmış oluruz.

Bence işin özü, sabahtan akşama, her davranışımızı farkında olarak (yani alışkanlıkla sıradan bir şeymiş gibi değil) yapmak ve bazen geliveren geçici ani hislerle hareket etmemek ve kendini dizginlemek. Birincisi bizi kendimizi denetlemeye, gerektiğinde düzeltmeye iter, vicdan sesimizi dinlemeye yardımcı olur. İkincisi ise, denetim sırasında geliveren ani ataklara karşı yardımcı olur.

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Kesinlikle doğru bir yaklaşım. Eskiden çok büyük bir sorundu benim için. Markete girdiğimde bir taraftaç alma hırsı bir tarafta vicdan azabı

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

merhaba . toplumun en küçük yapı taşı bizler ve ailemiz. Bu konu iki satırla bitmeyecek bir konu aslında . Önce şunu diyeyim;
Ben ne yapıyorum ; Çocuğuma sağlıklı olarak öngördüğüm yani katkı maddesi en az tutulan yada direk doğal şeyler ile - sanki adeta bir slikon gibi ( biraz abarttım ) olan tamamen kimyevi veya kimyevi+doğal karışımı maddeler arasındaki farklılıkları anlattım. Hatta bu maddelerinin alımının sonucunda neler olduğunu ( tabi korutmadan ) anlattım. Örneğin dedimki bak oğlum şunun tadı çok güzel ama küçükken bende yiyordum ama bir baktımki sağlıklı şeylerden yapılmıyormuş ben yemeyi bıraktım sonra benim arkadaşım bunu yemeye devam etti annesinin yaptığı sağlıklı yemeği yemedi çok şişman oldu şimdi yürüyemiyor ama sağlıklı yemek yiyince düzelecekmiş gibi Veya dedimki şu malzeme çok kötü kokuyor fiyatıda olması gerekenden çok ucuz hemde çin malı uzak duralım... sebebini ve sonucunuda vb.... anlattım. Ama yaşı itibari ile anlatmadığım anlatsamda belki anlayacak olduğu ama gerekliliğinin az olduğu konularıda yeri gelince anlatacağım.Bu konuda ; teknoljinin insana getirdiği birinci dereceden gerçek yararlardan tutunda insan sağlığı için gereksiz olduğu kadar daha çok zararlı olan malzemelerin tercih edilmesi ve satın alınması gibi Yine örnek vereyim; çocukların bazen gayet doğal ama istenmeyen ateşleri çıkabiliyor. Ben çocuğum için derece aldım ama bu derece dijital ve koltuk altına konanlardan. Fakat bir türlü ateşi çıktığında ölçmem için izin vermiyor ateş duyarlılık yapıyor ağlata ağlata bazen zorla ölçüyordum. Ama kulaktan ölçen derecelerden almayı düşünüyorum ve benim için çılgınlık kesinlikle değil. Veya yine sağlıkla ilgili örnek yine 4 yaşındaki oğlum günde bilgisayar başında 1 er saatten iki saat ( CRT yani yüksek voltajla çalışan titreşimleri göz üzerinde olumsuz etki yaratan ) bilgisayarının karşısında geçiriyordu. Ben olaya sağlık yönünden bakarak gittim lcd ekran aldım. Buda işin sağlık yönü
İnsan ihtiyaçları sınırsızdır. Zaten ihtiyaç olmasa üretim olmaz , üretim olmazsa talep olmaz. Ülkenin belli bir para döngüsüne ihtiyaç vardır. Yaşama için bu gereklidir. Ancak iş, bizim gibi tv si olmadan yada siyah beyaz tv si ile geçirdiğimiz günlerden şimdi lcd plazma laser tv tv tercihlerinin tartışıldığı günlere geldiğinde Bazen çok şanslıyız- bazende tam tersi çok şanssısız diye düşünüyorum. Çoğunluluğun evinde telefon yoktu telefona yazılanlar senelerce beklermiş - şimdi herkesde cep telefonu var.
Bazen Şanssız olduğumuzu düşünmeye beni sevk eden ise bilgisayarların , cep telefonlarının , televizyonların , hatta ipodların vb.... şeyler artık en yakın dostlarımız gibi olmuş hani neredeyse bazen şeytan icadı diyeceğim. Yani çok zekice yapıldığı için değilde insanların aslında iletişimlerini sağlamaya çalışan bu teknolojilerin sanki tam tersine birbirlerine karşı duygusal temasını kesip iletişimlerini kesmek olduğunu düşünüyorum. Hani bir ütopya var- daha doğrusu vardıya terminatör robot insanlar yapay zeka savaşçılar aslında biz şu devirde onlara hiç uzak değiliz ve böyle şeyler için korkunç paralar ayrıldığıda çoğu insan tarafından düşünülüyor. Aslında insansız uçak zaten var neden koluna montelenmiş makinalı tüfekli bir robot olmasın. İşte aslında filmlerde izlediğimiz bu ruhsuz yaratıklar bizim çağımızdan çokda uzak değil. Aslında birbirinden çok alakasız görünsede aslında insanlık ana bir temayı unutuyor "teknolojik kirlenme " - ( benim ortaya koyduğum soyut bir kavram :I )
Bu teknolojik kirlenmenin ve tüketim çılgınlığının karşısında ne yapmak gerekli benim düşüncelerim şunlar:
en başta bir plan dahilinde hareket etmemiz gerkekli
Bu planın ana başlıkları şu;
alacağımız şey nedir
1-Sağlıklla ilgili
2-Teknoloji ile ilgili
3-Gıda ile ilgili
4-Eğlence ile ilgili
5-Barınak , otomobil , vb... gibi büyük tutarları olan ihtiyaçlar

Daha sonra bu ihtiyaçları ( tabi her maaş aldığımızda canım sıkılıyor para harcamam gerekiyor diyorsanız aslında psikoloğa ihtiyacınız olabilir diye düşünüyorum depresyon , stres vb şeyler etken olabilir . O tamamen ayrı bir konu ) şu ayıraçlara ayırmanız gerekiyor
1-İhtiyaç duyduğunuz şeyleri yazarak sıralayın ekmekten tutun eve kadar neye ne kadar ihtiyacım var? Yararları neler zararları neler? Örneğin ekmek alamazsanız yaşayamazsınız ama plazma almazsanız önemli bir değişiklik olmaz Listelerken bunların ortalama fiyatlarınıda ön araştırma olarak karşısına yazın. Ayrıca almayı istediğiniz malzeme yerine şu anda kullandığınız malzeme varmı size herhangi bir sıkıntı çıkarıyormu yada artık kullanım ömrü bitmişmi tüm bunları değerlendirin örneği pahalı olduğu için yine plazmadan veriyorum; eski tvniz bozukmu tamiri sıkıntı mı yaratıyor , ihtiyacınızı karşılamıyormu kısacası artık işinizi göremiyordamı değiştiriyorsunuz. ( Vatandaş zorlukla plazmayı alıyor ama ayda kaç watt elektrik harcadığını bilmiyor.Kullanım ömrünün ne kadar olduğunu bilmiyor.Veya araba alacak yıllık vergisinin, sigortasının , kaskosunun , tamirinin ve kendi kendini amortismanının cebinden ne götüreceğini bilmiyor.Bunlara ek olarak teknolji çok hızlı değiştiğinden bir gün önce aldığınız bir bakıyorsunuz eski bir teknoloji oluvermiş bile o yüzden önemle elinizdekini sonuna kadar kullanmanızı öneriririm. ) buna göre öncelik sırası oluşturun.

2-Öncelik sırasındaki alacağım bu üretim veya hizmet için bütçemden ne kadar bir ödenek ( taksit veya peşinat ) ayırabilirim. Ayırdığımın bu ödeneğin ortalama ne olduğunu ve maksimum sınırınızın ne olduğunu osınırı aşarsanız ödeyemeceğinizi bilin ( bunu yaparken ailenin her bir fertinin toplanan aylık aile kazançları üzerinde eşit olarak hakkının olduğu unutulmamalı 2 çocuklu bir aile iseniz eşinize ve kendinize alışveriş yapıyorsanız unutmayın bir o kadarınıda çocuklarınızın ihtiyacı olamadığı halde onlara harcamanız gerekmiyor ancak onların geleceği için birikimde yapabilirsiniz )
3- Bu ödenek ile alabileceğim en iyi hizmet kalitesi veya ürün nasıldır? İşime yararmı?
Yararsa marka-servis-yedek parça - ve fiyat özellik karşılaştırmasını yapın.
4- Almaya karar verdiğiniz ürünün merak ettiğiniz özelliklerini ( pahalı bir ürünse ) satıcıya tam biliyormuş gibi danışmayın! Emin olmak için kullanma klavuzunu servisin telefonunu isteyin klavuza göz atın servisi arayıp danışın ( iyimi hoşmu değilde şu özellikler mevcutmu yada daha iyi özellikleri olan modelleri tavsiye edebilirmisiniz şeklinde )
5- Hayırlı osun taksitlerinize bir şey daha eklendi. Bir şey sahibi oldunuz.((((( bir bakıyorsunuz o kadarda gerekli değilmiş yazık! ))))) İlk bir ay veya 45 gün kutusunu atmayın hele faturasını kullanım ömrü 10 yıl olan bir ürün ise faturasını 10 yıl saklayın. 1 ay boyunca memnuniyetsizlik durumunda yasalarla belirlenmiş olan ürünleri iade edebilirsiniz ( örneğin ürün belirtilen özelliklere sahip değil ) ..aynı yılda 2-3 kez aynı arıza giderilemeyen ......vb arıza....gibi hallerde ürün yine değişim yapılır. Çok ayrıntılı olduğundan milletçe kullanma klvz fazla okumadığımızı düşünüyorum yine mutlaka su gibi okumanızı öneriyorum. Yine bu cihazı kullanım ömrü olan tarihe kadar ve hatta daha sonrasına kadar kullanmanızı öneririm.
6-Ve en önemli madde yine tekrar edeyim "insan ihtiyaçları sınırsızdır" Giderek daha çoğunu ister. Eğer en küçük yapı olan ailede bu durdurulamazsa zaten toplumca durduramayız. Zaten ülke dışına ithal mallar için para ödeyip borçlanıp duruyoruz. En küçüğümüzden en büyüğümüze kadar bunu bilmemiz gerekiyor. sadece milliyetçilik gözü ile değil ayrıcada kalbinde insan sevgisi olan tüm insanlığın dünyaca kaynaklarımızın ve doğamızın can çekiştiğini unutmaması gerekiyor aldığımız mallar dışında kullandığımız ve çöpe giden malzemelerinde dünya pislikten başka bir şey olmadığını unutmamamız gerekiyor. Öyleki bazen bilmeden kişisel bazda yaptığımız en ufak doğayı kirletme operasyonunun bile milyarlarca insan bazında çok büyük tahrip verdiğini anlamamız gerekiyor. Örneğin 2,5 litrelik bir pet şişeyi işi bittiğinde kapağını kapatıp atıyoruz. Onun içinde hapis olan havanın doğaya ait olduğunu bilmiyoruz , ve kimbilir o hava kim tarafından ne zaman sebest kalacak - kalacakmı kalmayacakmı ? sadece milyonlarca ürün içinde seçtiğim örnek içinde bile 2,5 litrenin ve daha başka petlerin kimyası üretilmesi tekrar döndürülmesi.. milyarlarca insan bazında düşününce içinden çıkamıyorum. dünyaya ve gelecek nesillere karşı utandığımıda itiraf ediyorum. Lütfen kullanmayın kullanmak istiyorsanızda rica ederim az kullanın , tasarruflu olun. Aslında küçük ama önemli bir fikrim var. bir gün ilan edelim tüm saygılı internet forumlarını ve katılımcılarınıda ( önce siz Özmenayı tabiki ) Özmena olarak düşüncenin baş mimarı olarak size buna katılmaya davet edelim. ortak düşüncede ortak bir zamanda izin verilen bir yerde bir fidan dikelim . Ve açıkça şu uyarıyıda yapalım .Her kim ve ne görüş olursa olsun katılabilir ancak reklam afiş vb ile ( Türk bayrağı hariç ) katılmamanız rica olunur. Tahmin ediyorum herkesin bu konuda yapabileceği birşeyler vardır.
--------------- kızılderili atasözleri------------
• Yeryüzüne iyi muamele et. O babanızın malı değil, onu çocuklarınızdan
ödünç aldınız.

• Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde,
beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.
• Verdikleri sözün sadece birini tuttu çatal dilli soluk yüzlüler;
topraklarınızı alacağız dediler ve aldılar.
• Senin vicdanını senden başkası temsil edemez.
• Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka bir şey
değildir. Hava ya bulutlu olacaktır ya da güneş açacaktır.
• Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap. Eğer onu yenersem utanç duymamayım.

Konu 26/11/07 de Sayın Kadim tarafından açılmış teşekkür ederiz. Kim olursa olsun bu konuyu lütfen güncel tutalım Herkese saygılar.

Konu: Tüketim çılgınlığına dur demek için, fikir üretin...

Tüketim çılgınlığına dur demek için fikir üretme başlığı ile açılan bu bölümün insanımız için çok faydalı olacağını düşünerek yazmaya başlamayı uygun buldum. Dolayısı ile böyle bir platformun oluşmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Tüketim çılgınlığına dur diyebilmenin yolu öncelikle insanımıza israfın zararlarını anlatmaktan geçtiğine inanıyorum. Allahu Teala yiyin için ancak israf etmeyin buyruğu ile bizlere zaten bu konuda en güzel yolu göstermiş olmuyor mu? Tüketim çılgınlığı da bir nevi israfın körüklenmesinden başka bir şey değildir. Bu konuda yani israfın önlenmesi ve dolayısı ile tüketim çılgınlığının önüne geçilmesi için herkes elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Bence günümüzde insanımızı tüketime sevkeden en önde gelen etkenlerden birisi KREDİ KARTI kullanımıdır. Eline kredi kartını alan çarşıya çıktığında ihtiyacı olmasa bile "cebimde param olmasa bile kartım var. Şimdi alayım daha sonra bir yolunu bulup öderim." mantığı ile harcamaya başlıyor. Eeeee sonunda ne oluyor tabi ki sıkıntıyı önce kendisi, sonra ailesi ve daha sonra da millet olarak herkes çekiyor. Kredi kartı yüzünden dağılan aileler, yıkılan yuvalar ve perişan olan onlarca insanımızın hikayetelerini tv.lerden gazetelerden duyup işitmiyor muyuz? Onun için burada ben kredi kartı kullanımı konusunda kimseye bi şey demiyorum ama hiç olmazsa bunu bilinçi olarak kullanırsak belki sıkıntıları hafifletebiliriz diye düşünüyorum. Neticede bence tükekim çılgınlığının önüne geçebilmenin yolu toplumumuzdaki bu kredi kartı kullanma furyasının önüne bi set çekmek, ya da bunu daha bilinçli bi şekilde yapma konusunda insanımızı eğitmekten geçmektedir.
Keza yine tüketim çılgınlığının önüne geçme noktasında herkesin evinde, işyerinde ya da yaşadığı her ortamda mutlaka yapabileceği bir şeyleri vardır. Mesela ben kendi adıma şunları yapmaya çaba sarfediyorum:
l. Günlük ihtiyaçlarımı -kişisel ve aile olarak- yetecek kadar karşılamaya çalışıyorum. Fazlasını alayım da geride bulunsun mantığı ile haraket etmemeye çalışıyorum.
2. Kredi kartı kesinlikle kullanmıyorum.
3. Evimin mutfağında kullandığım suyun ikinci bi defa kullanabilirmiyim yolunda değerlendirdme yapıyorum. Örneğin sebze ve meyve yıkamakta kullanılan suların çiçeklerin sulanmasında ya da balkon vs.nin yıkanmasında kullanmaya çalışıyorum.
4. Çocuklarıma evdeki lüzumsuz lambaların kapatılması, kullanılmaması, muslukların diş fırçalarken ya da traş olurken açık tutulmaması noktasında sürekli ikazda bulunuyorum.
Tabi bunlar şu anda aklıma geliverenler. İnsan düşündükten sonrda gerçekçekten çok şeyler bulabilir. Önemli olan insan olarak tüketim çılgınlığının önüne geçmek için önce fikir ve düşünce bazında faaliyete geçmek gerekir diye düşünüyor ve herkese bu noktada birşeyler yapmaları yolunda naçizane tavsiyede bulunuyorum.
Saygılar.