Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

Sayın hocam...ben bu tip menkibeler diyorum..

ve menkibeleri ayet ve hadis olarak görmemek gerektiğini..

özlü anlamlar içerirler belki ama... sonuçta ayetler gibi doğrulukları içerikleri tartışılmaz değil..

verm iş olduğun menkibede... kahin e inanmamız beklenmiş.. ve Fatih Sultan Mehmetinde kahine inandığı anlatılmış.... bunlar dediğim gibi halihazır doğrularla süslenmiş inanç dışı şeylerin reklamıdır...

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

Sevgili @Boztürk

Eğer sana belirli tutarlılık gösterecek kahin haberlerinin olabileceğini kanıtlarsam, hem de Kuran'dan delillerle. Ancak bu tahminlerin Allah katından değil de mele-i ala(ulular meclisi) katından olduğunu ispatlasam. Erenlerin hak erenlerden edindikleriyle bile teşbihen bazı olayları tahmin ettiklerini, böyle böyle olması gerektiğini bildiklerini söylesem, inanır mısınız yoksa "Geç bunları bunlar safsata" der kapatır mısınız? Kapatırsanız hiç anlatmama gerek yok bende kalsa yeter. Hallac'ın Enel Hak dediğindeki zamanın ve mekanın durduğu, Yunusun"geçtim cennetten, cehennemde bana seni gerek seni" dediği olguların neyi kastettiğini umarım araştırırsınız. Ya da bir Maya Takviminin neyi anlattığını çakarsınız... Kahinlik diye bir şey yok değil, kahinlik denen şey kesin değil. Bak ne diyor ayette "mele-i aladan bir şeyler çalan(kulak misafiri) şeytanın ardından göndeririz bir ateş topu"... Yani kahin kehanette bulunur, kehanetini verdiği şey öyle olacak olsa dahi eğer kahin şeytanın tarafında ise gider onun kehanetini çürütürüz diyor... Kuran örneğin bir kahin sözü değildir diyor ayet, kahin sözünün varlığına bile kanıt bu ayet...

Sevgiler...

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

Sayın kadim...sen inanmakta serbestsin..

ama benim inanç dünyamda ifade ettiğin gibi bu gibi safsatalara yer yoktur..

peygamberimiz dahi konuşurken inşallah dermiş...zira kesin konuştuğu bir durumda Allah cc. nın onu yanılttığı ve ders verdiği bilinir..

Gaybı yalnız Allah cc. bilir

SAYGILARIMLA

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

Alıntıdır..

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

İşte anlattığım da bu, bir şeyi bilen veli de inşallah der. Kesinliği yoktur. O şeytanın tarafında değilken bile inşallah der. Bu bir inanç meselesi değil, benim Kuran'dan çıkarttığım bir sonuç...

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa


Ne ilgisi var verdiğin alıntıyla kehanet denen şeyin? Diyorum ki ölçüsü evvelden belirlenmiş olaylar mele-i ala katında saklıdır. Buna lehv-i mahfuz denir. Oradan veliler okuyabildiği gibi, belirli öğretilerden geçmiş kötü niyetli kişi bile okur. Ancak o kötü niyetli kişi buna bir kulak misafiri olursa göndeririz ardı sıra bir ateş topu der ki bu o çalıntı haberi biz çürütürüz demektir... Ben başkasının dediğine, hiç bir zaman bakmam @boztürk, bendeki ben, sayfalar halindeki Kuran ve kainatın delilleri bana yeter... Kim kimin fikri ile ilerlerse o kişinin rabbi fikrin sahibidir.. Rabbim Allah diyen, O'nun indirdiği üç kitapla yürür. (içteki öz, sayfa halindeki Allah'tan indiğine iman edilmiş kitap, ve evrenin kitabı)

Hakka 38-51 Hayır, sandıkları gibi değil! Yemin ederim gördüklerinize, Ve görmediklerinize! Ki o, çok soylu bir elçinin sözüdür. Bir şairin sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz? Bir kâhinin sözü de değildir o. Ne kadar da az araştırıp düşünüyorsunuz? Âlemlerin(evrenlerin) Rabbi'nden bir indiriştir o. Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik. Sizin hiçbiriniz ona siper de olamazdınız. Sizin hiçbiriniz ona siper de olamazdınız. Gerçek şu ki o, sakınanlar için tam bir uyarıcı ve düşündürücüdür. Ve biz, içinizden onu yalanlayanların bulunduğunu kesinlikle biliyoruz. Ve o, küfre sapanlar için tam bir hasrettir(pişmanlık nedeni). Ve o hiç şübhesiz hakkalyakîndir(değiştirilmeyecek mutlak gerçeği yaşamak). (Tasavvuftaki aynel ve ilmel yakin derecelerini inceleyin)

Çeşitli öğretilerle ilmel ve aynel yakin derecesine çıkan kişilerin söylediği sözler Allah izinli olarak söylenmiş ise sahihtir. Ancak izinsiz bir kötü niyetli tarafından halka aktarılırsa o vakit onun tezi bir şekilde çürütülür ve o ölçü(kader) bozulur... İşte izinsiz sırları(ölçüyü) açıklayan kişi kahindir... Söylediği yeni bir oluşla değiştirilir yeni bir oluşa sokulur. Delil mi?

Tekasür Suresi

1.Aldatıp oyaladı o çokluk yarışı sizleri, Ta.. ziyaret edişinize kadar kabirleri, Öyle değil, ilerde bileceksiniz, Hayır, hayır! İş öyle değil! Yakında bileceksiniz. Öyle değil, ilmelyakîn(aldatmaz bilgi ile bilmek) bilseniz. Yemin olsun, o cehennemi mutlaka göreceksiniz! Sonra kasem olsun onu çaresiz aynelyakîn (gözle kesin olarak görmek) göreceksiniz. Sonra o gün, nimetten kesinlikle sorguya çekileceksiniz!

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

sayın kadim..

benim verdiğim alıntıda anlatmak istediğim...

peygamber efendimizin dahi ki Allah cc nin elçisidir kahinlik yapmadığı yapamadığıdır...

kahin denilen kişiler... gaybı Allah cc den nasıl öğrenmişlerdir?

yok Allah cc den öğrenmedilerse hayat belli bir kaderdemi gitmektedir...?

kişisel tahminler olabilir..olaylardan zamandan ve Kurandan yola çıkarak...ama bunların gaybı bilmek olarak gösterilemez..

menkibedeki adam fal açıyor ve konuşuyor..

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

İstanbul'un Kurulacağı yer konusu bakın nerelere geldi.....:D:D:D

İlgi ile izliyorum....hahohihahohi

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

Bende inamam kehanetlere Ama mesela Hz Musa nın doğacağını bilen firavunun kahinide bu tür bir kehanet söylemişti krallığının tehlikeye düşeceği konusunda
dediğinde çıktı, dünyanın bilinmeyenleri çok...
ilginç tarafları azda değil.

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

Canım benim yukarıda verdiğim tekasür suresini oku, elbet bazı şeyler belli kılıflara sokulur. Gerçek eren sözle anlatılamaz, bir durum olarak yaşanabilir ilmel yakin-aynel yakin-hakkal yakin derecelerini nasıl anlatsın? Buna bir kereliğine şöyle çıktı diye söze bürünmüş bir delil gösterir(ki bizde gider buna mucize deriz, ama ne kadar mucize gösterilse de iman etmeyiz). Ama onun bu dediğini gerçeği gösterir diye millete sunanlar kahve falıyla, taş oyunlarıyla, çubuk çekmeceyle gerçek bu diye milleti kandırırlar. Ama şu biline ki gerçek dereceleri yaşayanların Allah'tan izinsiz konuşmaları zaten yasaktır. Sırları açıklayamazlar. İnşallah(Allah'ın izniyle) demeleri bunu anlatır... Kim fal açıp, çubuk çekerek bir şeyi Allah'tan gelmiş haber gibi gösteriyorsa o yalancıdır. Erense söyler ama kimseye dayatmaz, hatta söylediğinden kitab ilmi sahipleri dışında kimsenin haberi bile olmaz çoğu zaman. Kader dediğimiz şey ölçüdür, bu ölçü evrenin yönetim güçlerince zaten sürekli oluşuma sunulmaktadır(güçler için zaman mekan kavramı yok, zaman mekan bize sunuldu, farkındalığımızla kim olduğumuzu anlayalım da düştüğümüz cennete bu kez bilinçle gidelim diye)... Sizse kimliksiniz, görevinizi o belirlenen oluşuma uymaktır. Siz karar merciisiniz. Allah yolu denen şeydir ölçü... sünnetullah(Allah sistemi, sünneti)... Kesinlikle kahinlerin sözüne inanılmaz... Eren izinli konuşur, konuştuğu inşallah olur. Kahin sırrı izinsiz konuşur dediği olmaz, çürütülür değiştirilir...

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

Aşağıdaki şiirleri gönül gözüyle okursanız sizi alır götürür göklere...

BE HEY KARDEŞ HAKKI BULAM MI DERSİN


Be hey kardeş hakkı bulam mı dersin (Hakkal Yakin)
Hakka yarar amel(iş) işlemeyince
Bu sırrın ötesin duyam mı dersin
Mürşid-i kamille(yetkin rehber) başlamayınca
Gel hey kardeş gel sen birliğe özen
Birliktir her nefsin kal'asın bozan
Hiç kendi kendine kaynar mı kazan
Çevre yanın ateş eylemeyince
Aşkın odu geldi yüreğim harlar
Aşkı olan, arı kendini neyler
Behey Yunus sana söyleme derler
Ya ben öleyim mi söylemeyince

Yunus Emre

Umarım daha açıklayıcı olmuştur. Bu şiirde aşkla yükselecek kişiye nasıl davranması gerektiği anlatılmaktadır.

Sırların öğrenildiği dereceler ise şu şiirde açıkça anlatılmıştır. Ancak bu aşamalarda öğrenilenleri izinsiz avama anlatan kişi kahindir. Tekrar aşağıların aşağısına atılrı. En baştan başlar evrimine... İşte o aşamaları da yunus türkçe bize anlatıyor... Bu yola erecek kimlik bu teşbihen(işaretle-sembolik olarak, çünkü hal sözle anlatılmaz) anlatılan aşamaları geçmek zorundadır...


AŞIK SANA BİR SÖZÜM VAR




Aşık sana bir sözüm var,
bu arş nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
bu arş kürsün üstündedir

Kamil sana bir sözüm var,
bu kürs nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
bu kürs levhin üstündedir

Derviş sana bir sözüm var,
levih nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
levih gökler üstündedir

Kamil sana bir sözüm var,
yerler nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
yerler öküz üstündedir

Derviş sana bir sözüm var,
öküz nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
öküz balık üstündedir

Aşık sana bir sözüm var,
balık nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
balık suyun üstündedir

Aşık sana bir sözüm var,
su da nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
su rüzgarın üstündedir


Yüzünü Hürmüz'e tutmuş,
kuyruğun firenge atmış
Yeri götren sarı öküz,
yüz on dört bin yaşındadır

Kabe'yi belinde tutmuş,
ağzını Hürmüz'e açmış
Kuyruğun karnına atmış,
mağrib maşrık başındadır

Gözlerin ırmayıp bakar,
silkinse dünyayı yıkar
Şundan hayli elem çeker,
bir sinecek başındadır

Gönü var dağlardan kalın,
tüketmez mahluklar yağın
Kuvvetlidir şöyle yeğin,
sanki on dört yaşındadır

Titreyişi zelzeledir,
boynuzları velveledir
On iki ayağı vardır,
her biri bir kösededir

Aşık Yunus söyler bunu,
ne güzel yaratmış Gani
Çifte koşayıdım onu,
hikmet onun işindedir

Konu: Yeni İstanbul'un kurulacağı yer - Şu anda bir deprem olsa

Anlatan zaten anlatacağını anlatmış, benden aktarması. Daha fazla diyeceğim bir söz yoktur can... Zaten TV de şurda burda gördüğünüz Medyum Memişler, ağzı burnu yamuklar, cinci hocalar, psişikler. Hep birer kahindir. Yaptıkları kendilerini aşağıların aşağısına atacaktır ama bilincinde değiller...

Sevgiler...