Yargıtay Başsavcısı'nın AKP dosyasıFP'yi kapatan cümle bildiride...
19.01.2008 08:47
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İspanya seyahati dönüşünde yaptığı türban yasağının kaldırılmasına ilişkin açıklamalarının ardından sert açıklamalar yapan Yargıtay Başsavcısı, dün AKP’nin sicil dosyasını incelemek üzere harekete geçti. Türban yasağının aşılması için MHP’nin, anayasanın 10’uncu maddesinin değiştirilmesine ilişkin teklifi ve MHP Lideri Bahçeli’nin türbanla ilgili sözlerini de, MHP’nin sicil dosyasına işledi.
Önceki gün türban konusunda zehir zemberek açıkalamalar yapan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AKP’nin sicil dosyasını incelemeye başladı. AKP’nin beyan ve eylemlerini, Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası kapsamında değerlendiren Başsavcılık, yeterli delile ulaşırsa “ihtar” talebinden “kapatma” davasına kadar bir dizi yaptırım için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak.
‘VELEV Kİ SİMGE’YE İNCELEME
Yargıtay Başsavcılığı, Başbakan Erdoğan’ın, “Başörtüsünün velev ki siyasi bir simge olarak takıldığını düşünün” açıklamasını ilişkin kayıtları da dün RTÜK’e gönderdiği yazıyla istedi.
Başsavcılığın, AKP için başta barolar olmak üzere çok sayıda kişi ve kurumdan yapılan ihbarlarla, medyada çıkan haberleri de incelemeye aldığı öğrenildi.
İŞTE 50 KLASÖR
YAKLAŞIK 50 klasörden oluşan AKP’nin sicil dosyasında yer alan uygulama ve beyanlardan bazıları şöyle:
# Kırmızı sokak projesi: Hükümet’in, Danıştay’dan dönen içki yasağı, “kırmızı sokak” projesi ve bu konuyla ilgili medyada çıkan haberler ile parti yetkililerinin yaptığı açıklamalar.
# Bikini reklamlarına yasak: Mayo firmalarının İstanbul’daki bilbordlara yönelik “reklamı yasağı” iddiaları.
# İçki yasağı uygulaması: AKP’li bazı belediyelerin içki yasağı ve kadınlara özel park yapılması.
# İmam Hatiplilere otobüs: İstanbul’da imam hatipli kız öğrencilere özel ücretsiz servis otobüsü .
# “Ulema” açıklaması: AİHM’in türban kararının ardından Erdoğan’ın , “Başörtüsü konusunda karar verilirken ulemaya danışılmalı” sözü.
# ATA’YA HAKARET FIKRASI: AKP’li Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik’in Atatürk’e yönelik hakaret içeren fıkrası.
# ARINÇ’IN SÖZLERİ: Bülent Arınç’ın “Ben laikliğe inanmıyorum, en azından bizdeki uygulanış biçimine” sözleri.
Gözler türban kararlarında
FP’nin kapatılma davasında da aynı ifadeler var
Fazilet Partisi’nin (FP) kapatılma gerekçelerinden biri de türbandı. Bu kararda şu ifadeler yer almıştı:
“...Türban, Anayasa’da, Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında sayılan laiklik ilkesine karşı olanlar tarafından, güçlü bir siyasal sembol olarak kullanılmaktadır. Yükseköğretim kurumlarında, bilimsel yöntemlerle yetişerek birlikte çalışmalar yapan gençlerin kimin hangi inançtan olduğunu gösterecek biçimde güçlü bir dini simge olan başörtüsü takmalarına izin verilerek onları dinsel inanç ve görüşleri nedeniyle çatışmalara sevk edebilecek ortamın yaratılması, başkalarının inanç özgürlüğünü ihlâl edeceği gibi kuşkusuz, kamu düzenini de tehlikeye sokar...”
BAŞSAVCI YALÇINKAYA’nın benzer dikkat çeken sözleri:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın türbanla ilgili çıkışında da siyasi partilere yönelik şu uyarı dikkat çekti:
“... Siyasi partilerin; Cumhuriyetin temel ilkelerinden olan laik ve üniter yapıyı, demokrasiyi yok etmeyi amaçlayan ve de demokrasinin tanıdığı hak ve özgürlükleri yasa dışı yorumlarla tarif ederek oluşturulan siyasi projeleri öne süremeyecekleri, bu nitelikteki beyan ve eylemlerin gerek iç hukuk gerekse de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi korumasından yararlanamayacağı gözetilmelidir.’’
Türbanla ilgili diğer bazı kararlar da şöyle:
RP’nin kapatılması kararı: “...Necmettin Erbakan’ın laiklik ilkesine ilişkin anayasa ve yasa kuralları ile Anayasa Mahkemesi kararlarını gözardı ederek, resmi daire ve üniversitelerde türban ve başörtüsü kullanmayı teşvik eden konuşmaları, laik düzen karşıtları için bir mesaj oluşturmuştur.”
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2002 tarihli kararı: “...Laiklik ilkesine karşı zaman zaman başkaldırı simgesi olarak da kullanılan türbanın, hukukun gereği kamu alanında takılmasına karşı çıkanların düşman ilan edilmesi, böylece bunlara karşı toplumun bir bölümünün din farklılığına dayalı olarak kamu düzeni için tehlikeli olabilecek bir şekilde düşmanlığa ve kin beslemeye tahrik edilmesi suç oluşturur...”
AİHM’in “Leyla Şahin” kararı: “...Türkiye’de üniversitelerde uygulanan türban yasağı meşrudur. Laiklik ilkesi, demokratik sistemin korunması için gereklidir. Türkiye’deki aşırı siyasi hareketlerin varlığı ve bunların, dini sembollere ve kurallarına dayalı bir toplum dayatma isteği gözardı edilemez...”
Akşam
19.01.2008 08:47
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İspanya seyahati dönüşünde yaptığı türban yasağının kaldırılmasına ilişkin açıklamalarının ardından sert açıklamalar yapan Yargıtay Başsavcısı, dün AKP’nin sicil dosyasını incelemek üzere harekete geçti. Türban yasağının aşılması için MHP’nin, anayasanın 10’uncu maddesinin değiştirilmesine ilişkin teklifi ve MHP Lideri Bahçeli’nin türbanla ilgili sözlerini de, MHP’nin sicil dosyasına işledi.
Önceki gün türban konusunda zehir zemberek açıkalamalar yapan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AKP’nin sicil dosyasını incelemeye başladı. AKP’nin beyan ve eylemlerini, Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası kapsamında değerlendiren Başsavcılık, yeterli delile ulaşırsa “ihtar” talebinden “kapatma” davasına kadar bir dizi yaptırım için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak.
‘VELEV Kİ SİMGE’YE İNCELEME
Yargıtay Başsavcılığı, Başbakan Erdoğan’ın, “Başörtüsünün velev ki siyasi bir simge olarak takıldığını düşünün” açıklamasını ilişkin kayıtları da dün RTÜK’e gönderdiği yazıyla istedi.
Başsavcılığın, AKP için başta barolar olmak üzere çok sayıda kişi ve kurumdan yapılan ihbarlarla, medyada çıkan haberleri de incelemeye aldığı öğrenildi.
İŞTE 50 KLASÖR
YAKLAŞIK 50 klasörden oluşan AKP’nin sicil dosyasında yer alan uygulama ve beyanlardan bazıları şöyle:
# Kırmızı sokak projesi: Hükümet’in, Danıştay’dan dönen içki yasağı, “kırmızı sokak” projesi ve bu konuyla ilgili medyada çıkan haberler ile parti yetkililerinin yaptığı açıklamalar.
# Bikini reklamlarına yasak: Mayo firmalarının İstanbul’daki bilbordlara yönelik “reklamı yasağı” iddiaları.
# İçki yasağı uygulaması: AKP’li bazı belediyelerin içki yasağı ve kadınlara özel park yapılması.
# İmam Hatiplilere otobüs: İstanbul’da imam hatipli kız öğrencilere özel ücretsiz servis otobüsü .
# “Ulema” açıklaması: AİHM’in türban kararının ardından Erdoğan’ın , “Başörtüsü konusunda karar verilirken ulemaya danışılmalı” sözü.
# ATA’YA HAKARET FIKRASI: AKP’li Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik’in Atatürk’e yönelik hakaret içeren fıkrası.
# ARINÇ’IN SÖZLERİ: Bülent Arınç’ın “Ben laikliğe inanmıyorum, en azından bizdeki uygulanış biçimine” sözleri.
Gözler türban kararlarında
FP’nin kapatılma davasında da aynı ifadeler var
Fazilet Partisi’nin (FP) kapatılma gerekçelerinden biri de türbandı. Bu kararda şu ifadeler yer almıştı:
“...Türban, Anayasa’da, Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında sayılan laiklik ilkesine karşı olanlar tarafından, güçlü bir siyasal sembol olarak kullanılmaktadır. Yükseköğretim kurumlarında, bilimsel yöntemlerle yetişerek birlikte çalışmalar yapan gençlerin kimin hangi inançtan olduğunu gösterecek biçimde güçlü bir dini simge olan başörtüsü takmalarına izin verilerek onları dinsel inanç ve görüşleri nedeniyle çatışmalara sevk edebilecek ortamın yaratılması, başkalarının inanç özgürlüğünü ihlâl edeceği gibi kuşkusuz, kamu düzenini de tehlikeye sokar...”
BAŞSAVCI YALÇINKAYA’nın benzer dikkat çeken sözleri:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın türbanla ilgili çıkışında da siyasi partilere yönelik şu uyarı dikkat çekti:
“... Siyasi partilerin; Cumhuriyetin temel ilkelerinden olan laik ve üniter yapıyı, demokrasiyi yok etmeyi amaçlayan ve de demokrasinin tanıdığı hak ve özgürlükleri yasa dışı yorumlarla tarif ederek oluşturulan siyasi projeleri öne süremeyecekleri, bu nitelikteki beyan ve eylemlerin gerek iç hukuk gerekse de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi korumasından yararlanamayacağı gözetilmelidir.’’
Türbanla ilgili diğer bazı kararlar da şöyle:
RP’nin kapatılması kararı: “...Necmettin Erbakan’ın laiklik ilkesine ilişkin anayasa ve yasa kuralları ile Anayasa Mahkemesi kararlarını gözardı ederek, resmi daire ve üniversitelerde türban ve başörtüsü kullanmayı teşvik eden konuşmaları, laik düzen karşıtları için bir mesaj oluşturmuştur.”
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2002 tarihli kararı: “...Laiklik ilkesine karşı zaman zaman başkaldırı simgesi olarak da kullanılan türbanın, hukukun gereği kamu alanında takılmasına karşı çıkanların düşman ilan edilmesi, böylece bunlara karşı toplumun bir bölümünün din farklılığına dayalı olarak kamu düzeni için tehlikeli olabilecek bir şekilde düşmanlığa ve kin beslemeye tahrik edilmesi suç oluşturur...”
AİHM’in “Leyla Şahin” kararı: “...Türkiye’de üniversitelerde uygulanan türban yasağı meşrudur. Laiklik ilkesi, demokratik sistemin korunması için gereklidir. Türkiye’deki aşırı siyasi hareketlerin varlığı ve bunların, dini sembollere ve kurallarına dayalı bir toplum dayatma isteği gözardı edilemez...”
Akşam
Yorum