Bir tarım ülkesinin başına gelenler!

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • ali_ekber
    Member
    • 15-11-2004
    • 2525

    Bir tarım ülkesinin başına gelenler!

    Bir tarım ülkesinin başına gelenler!
    Dünya çalkalanıyor. Pirinç ve buğday fiyatlarının yarattığı kriz dalga dalga yayılıyor.

    100 milyon kişinin dibe vuracağı , gıda savaşlarının çıkacağı konuşuluyor.

    Türkiye de bu krizden nasibini aldı. Bakliyat fiyatlarında öyle bir artış oldu ki, üretici de , tüketici de neye uğradığını şaşırdı.

    80’den önce okul kitaplarını hatırlayanlar var mı?

    Türkiye’nin ne kadar önemli bir tarım ülkesi olduğu, Anadolu’nun da buğday ambarı olduğu yazılıydı o kitaplarda…

    Hayır nostalji değil amacımız. Sadece o günden bugünlere nasıl gelindiğinin altını çizmek…

    Evet 80’lerden sonra, Türkiye “tarım ülkesi olma kompleksini” yenmek için elinden geleni yaptı. Aldı serbest piyasa rüzgarını ve nakit teşvikleri arkasına, sadece ve sadece sanayiye ve ihracata yönelmek istedi….

    Çok mu yanlıştı.. Vizyon olarak çok da yanlış değildi ama eksikti. Çünkü kalkınmanın tarım ayağı yoktu… Sanayideki teşvikler ve nereye nasıl verildiği ayrıca inceleme konusu olabilir ama şu gelinen aşamada, tekrar sormak gerekiyor:

    “Sanayileşme hırsı, tarım sektörüne üvey evlat muamelesi göstermeyi mi gerektiriyordu ?”
    İşte buyrun dünyada gıda savaşları çıkıyor.

    Dünya ile birlikte pirinç ve buğday fiyatları Türkiye’de de füze gibi!

    Sektör uzmanları uyarıyor: “Bu artışlar normal değil. Küresel ısınma tehdidini gören spekülatörler, fiyatlarla oynuyor”
    Tarım Bakanı Mehdi Eker ne niyor?

    “Vatandaşlar, gerekirse birkaç gün pirinç almasınlar”

    Keşke, sorun birkaç gün pirinç almamayla çözülebilse...

    Arzın azaldığı yerde, üstüne üstlük daha da azalacağının bilindiği bir konjonktürde, böyle bir çözüm olabilir mi?

    Aslında sadece bu hükümete yüklenmemek gerekiyor. Yıllar boyunca, tarım sektörüne yüz vermemeyi, küresel ısınma tehditlerini sadece “dillerine dolamayı” marifet ve “çağdaşlık” sayan tüm yönetenleri suçlamak gerek burada…

    Elindeki potansiyeli bugüne kadar neredeyse öldürmeyi başaran tarım ülkesinin başına gelenleri izliyoruz üzüntüyle…

    Belki de çıkmayan candan umut kesilmez ve bu yaşananlara karşı gerçek bir “acil tarım politikası” ile mücadele etmeye hevesli insanlar görürüz, bazı koltuklarda…

    Ama bundan da acil bir şey daha var ki; o da, Fransa Tarım Bakanı Michel Barnier’in son açıklamasında saklı:

    “İnsanlar için yiyecek, piyasa kurallarının ve spekülasyonun merhametine bırakılamaz
    Herkes Anlayabildiği Kadar Yaşar Ve Anlayamadığı Şeyleri Umursamadan Ölüp Gider
    Alıntıdır:
  • headend
    Junior Member
    • 23-02-2007
    • 183

    #2
    Konu: Bir tarım ülkesinin başına gelenler!

    bir avrupa sevdası tutturdular ..onu ekme bunu yeme ..işte sonu bu ..ya ister alsınlar ister almasınlar ...biz bakalım kendi işimize kabahat kimde ..baştakilerde ..seçilen bakanlara bir baın ....tarımdan anlamayan bu bakanlıga ..maliyeden anlamayan ..buraya ...turiste nasıl davranılacagını bilmiyen .buraya olacagı bu..

    Yorum

    • yüksel
      Junior Member
      • 17-03-2004
      • 112

      #3
      Konu: Bir tarım ülkesinin başına gelenler!

      Konu ile ilgili olarak bende şu görüşümü yazayım malum pirinç fiyatları nasıl bir şekilde tavan yaptığını hepiniz takip etmişsiniz dir bir yokluk tur gidiyor ama inanın bunun altından çıkacak olan bir gecelik kararname ile birilerine sıfır gümrük vergisi ile ithalatına izin vererek birilerine kazanç sağlanacaktır hani hatırlarsınız tavukları için mısır getirmişti zati muhterem bir şahsın oğlu hahohihahohi

      Yorum

      • anterior
        Senior Member
        • 06-11-2006
        • 6453

        #4
        Konu: Bir tarım ülkesinin başına gelenler!

        Originally posted by yüksel
        hatırlarsınız tavukları için mısır getirmişti zati muhterem bir şahsın oğlu
        Balık burcuyum ama, şükür hafızam balık hafızası değil. Bahsettiğiniz muhterem, ailecek kabuksuz yumurta işine girip de, bu alandaki KDV.yi yüzde 18'den yüzde 8'e indiren şahsın oğlu değil mi? Trilyonlarca lira ciro yaptıkları halde, devlete vergi de ödememişlerdi. Çünkü kurdukları şirket yatırımda görünüyordu.

        Konu tarımdan açılmışken, başka şeyler de hatırlıyorum.

        Hani bir zamanlar, devletçiliğe kafayı bozan entel liberal taifesi, "Üretmek, almaktan daha pahalıya geliyor. Neden üretelim? İthal ederiz, devlet bütçesi kazanır" diyorlardı. N'ooldu? Piyasa koşullarını da, ürün ithalat şartlarını da üretenler belirliyor. Bugün ucuza verir, yarın karşısında rekabet ortamı kalmayınca, istediği gibi at oynatırlar. Tarımda ne duruma düştük, görüyorsunuz değil mi?

        Ama daha durun. Asıl kriz, hayvancılıkta yaşanacak. (İnşallah yanılırlar ama...)
        Originally posted by anterior
        TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, önlem alınmaması durumunda Türkiye'nin 2013 yılında 164 bin ton et açığı vereceğini bildirdi.
        Bunu ben söylemiyorum. Sektörü yakından takip edenler söylüyor. Benim düşüncelerimiyse, az çok bilirsiniz..
        Originally posted by anterior
        "Devlet, don lastiği ve sucuk üretmez" diyerek nereleri özelleştirdiler. Hani özelleştirmeye karşı değiliz de; hiç değilse ülke ekonomisinin bel kemiği, halkın büyük bölümünün geçim kaynağı olan temel üretim sektörleri, devlet tarafından takip ve kontrol altına alınabilse...
        Ha, bir de; kesinlikle felaket tellalı değilim. Olası bir krizde, buradaki pek çok üye gibi benim de olumsuz etkileneceğimi bilmenizi isterim.

        Yorum

        • serbest
          Member
          • 16-01-2006
          • 1105

          #5
          Konu: Bir tarım ülkesinin başına gelenler!

          Yılmaz ÖZDİL



          yozdil@hurriyet.com.tr

          Pirinç


          Ve, ulusal bilinç uyanıyor...

          "Pirinç almayın!"


          Yeni kampanyamız bu.

          *

          Peki ne alalım?

          *

          Buğdayı ABD'den getiriyoruz.

          Mercimeği Kanada'dan...

          Mısırı Arjantin'den getiriyoruz.

          Susamı Sudan'dan...

          Arpayı Ukrayna'dan.

          Baklayı İtalya'dan.

          Sarmısağı Çin'den.

          Anadolu'da gezerken çekirdeğini yanlışlıkla elinden düşür, ayçiçeği fışkırır...

          Rusya'dan getiriyoruz.

          Pamuk Yunanistan'dan.

          Elma Şili'den.

          Portakal Brezilya'dan.

          Muz Panama'dan.

          Vişne Almanya'dan.

          Ceviz Çin'den.

          Hesapta milli yemeğimiz...

          Fasulye İran'dan.

          Barbunya ABD'den.

          Soya Arjantin'den.

          Pirinç Avustralya'dan.

          Nohut Meksika'dan.

          En cüzel çay?

          İngiltere'den.

          İneklere yem olarak döktüğümüz kepeği bile utanmadan ABD'den getiriyoruz...

          İnekler Hollanda'dan.

          *

          Kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi memleketim... Memleketimi IMF'ye satan arkadaşlar sayesinde, bugün, Mali, Kamerun, Peru, Suriye, Ekvador, Mısır, Hindistan, Burkina Faso'nun da aralarında bulunduğu 103 ülkeden ithalat yapıyor, karnını doyurabilmek için.

          *

          ÖSS'ye giren çocuklarımızın, Allah zihin açıklığı versin diye yuttuğu 3 adet okunmuş pirinç tanesi bile, ithal... Sen hangi ulusal bilinçten bahsediyorsun?

          *

          Dolayısıyla, önerim şu...

          Mazot 20 YTL olsun.

          Çobanları bakan yapın.

          Doğurun.

          Yorum

          İşlem Yapılıyor