Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • RARELY
    Senior Member
    • 04-11-2004
    • 6810

    Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

    ANITKABİR'İN İNŞAASI

    Anıtkabir projesinin belirlenmesinden sonra, inşaatın başlayabilmesi için ilk aşamada kamulaştırılma çalışmalarına başlandı. Anıtkabir'in inşaatı ise 9 Ekim 1944'de görkemli bir temel atma töreni ile başladı. Anıtkabir'in inşası 9 yıllık bir süre içinde 4 aşamalı olarak yapılmıştır.

    Yorum

    • RARELY
      Senior Member
      • 04-11-2004
      • 6810

      Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

      Birinci Kısım İnşaat: 1944-1945

      Toprak seviyesi ve aslanlı yolun istinat duvarının yapılmasını kapsayan birinci kısım inşaata 9 Ekim 1944'te başlamış ve 1945'te tamamlanmıştır.

      Yorum

      • RARELY
        Senior Member
        • 04-11-2004
        • 6810

        Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

        İkinci Kısım İnşaat: 1945-1950

        Mozole ve tören meydanını çevreleyen yardımcı binaların yapılmasını kapsayan ikinci kısım inşaat 29 Eylül 1945'te başlamış, 8 Ağustos 1950'de tamamlanmıştır. Bu aşamada inşaatın kâgir ve betonarme yapı sistemine göre, temel basıncının azaltılması göz önünde tutularak, anıt kütlesinin "temel projesinin" hazırlanması kararlaştırılmıştır. 1947 yılı sonuna kadar mozolenin temel kazısı ve izolasyonu tamamlanmış ve her türlü çöküntüleri engelleyecek olan 11 metre yüksekliğinde betonarme temel sisteminin demir montajı bitirilme aşamasına gelmiştir.

        Giriş kuleleri ile yol düzeninin önemli bir kısmı, fidanlık tesisi, ağaçlandırma çalışmaları ve arazinin sulama sisteminin büyük bir bölümü tamamlanmıştır.

        Yorum

        • RARELY
          Senior Member
          • 04-11-2004
          • 6810

          Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

          Üçüncü Kısım İnşaat: 1950

          Anıtkabir üçüncü kısım inşaatı, anıta çıkan yollar, aslanlı yol, tören meydanı ve mozole üst döşemesinin taş kaplaması, merdiven basamaklarının yapılması, lahit taşının yerine konması ve tesisat işlerinin yapılmasını kapsıyordu.

          Yorum

          • RARELY
            Senior Member
            • 04-11-2004
            • 6810

            Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

            Dördüncü Kısım İnşaat: 1950-1953

            Anıtkabir'in 4. kısım inşaatı ise şeref holü döşemesi, tonozlar alt döşemeleri ve şeref holü çevresi taş profilleri ile saçak süslemelerinin yapılmasını kapsıyordu. Dördüncü kısım inşaat 20 Kasım 1950'de başlamış ve 1 Eylül 1953'te bitirilmiştir.

            "Anıtkabir Projesi"nde mozolenin kolonat üstünde yükselen tonoz bir bölüm vardı. 4 Aralık 1951 tarihinde hükümet, şeref holünün 28 m.lik yüksekliğinin azaltılması ile yapının daha çabuk bitirilmesinin mümkün olup olmadığını mimarlara sordu.

            Mimarlar yaptıkları çalışmalar sonunda şeref holünü taş bir tonoz yerine, bir betonarme tavan ile örtmenin mümkün olduğunu bildirdiler. Böylece tonoz yapının zemine vereceği ağırlık ve bunun doğuracağı teknik mahzurlar da ortadan kalkıyordu.

            Anıtkabir yapımında beton üzerine dış kaplama malzemesi olarak kolay işlenebilen gözenekli, çeşitli renklerde traverten, mozole içi kaplamalarında ise mermer kullanılmıştır.

            Heykel grupları, aslan heykelleri ve mozole kolonlarında kullanılan beyaz travertenler Kayseri Pınarbaşı İlçesi'nden, kulenin iç duvarlarında kullanılan beyaz travertenler ise Polatlı ve Malıköy'den getirilmiştir. Kayseri Boğazköprü mevkiinden getirilen siyah ve kırmızı travertenler tören meydanı ve kulelerin zemin döşemelerinde, Çankırı Eskipazar'dan getirilen sarı travertenler zafer kabartmaları, şeref holü dış, duvarları ve tören meydanını çevreleyen kolonların yapımında kullanılmıştır.

            Şeref holünün zemininde kullanılan krem, kırmızı ve siyah mermerler Çanakkale, Hatay ve Adana'dan, şeref holü iç yan duvarlarında kullanılan kaplan postu Afyon'dan, yeşil renk mermer Bilecik'ten getirilmiştir. 40 ton ağırlığındaki yekpare lahit taşı Adana'nın Osmaniye İlçesi'nden, lahitin yan duvarlarını kaplayan beyaz mermer ise Afyon'dan getirilmiştir.

            Yorum

            • RARELY
              Senior Member
              • 04-11-2004
              • 6810

              Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

              Cevat Abbas Gürer (1887-1943)

              Mustafa Kemal'in başyaveri olan Cevat Abbas, 1887 yılında Niş'te doğdu. Mustafa Kemal ile Samsun yolculuğuna seçilenler arasındaydı. Harp Okulu'nu 1908 yılında bitirdi. İtalya, Balkan ve I. Dünya Savaşlarında bulundu. Üsteğmen rütbesiyle katıldığı Çanakkale Savaşı'nda, Mustafa Kemal, Cevat Abbas'ı emir subayı olarak karargahına aldı. 1916'da yüzbaşılığa yükseldi. 16 Mayıs günü Samsun'a gitmek üzere Bandırma Vapuru'na binerken, merkezi Erzurum'da bulunan 9. Ordu Müfettişliği başyaveriydi. Cevat Abbas, Samsun'dan Erzurum'a varıncaya kadar Mustafa Kemal'in yazışma işlerini yönetti. Sivas Kongresi'nde, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti mensuplarının Meclis-i Mebusan seçimlerine girebilmeleri görüşü benimsenince Bolu'dan milletvekili seçildi ve İstanbul'a gitti. Meclis-i Mebusan dağıtıldıktan sonra Ankara'ya döndü ve Birinci TBMM'ne Bolu Milletvekili olarak katıldı. Erzurum'da istifa etmesiyle son bulan askerlik hayatı, 1920'de yeniden başladı ve yüzbaşı rütbesiyle Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Yozgat Ayaklanması'nın bastırılmasında gösterdiği çalışmalarından dolayı kendisine İstiklal Madalyası verildi. Rütbesi 1923'te binbaşılığa yükseltildi. 1924'te kurulan İş Bankası'nın kurucuları ve hisse sahipleri arasında Cevat Abbas da vardı.
              Cevat Abbas Gürer, 1941 yılına kadar milletvekilliği yaptı. Mustafa Kemal'le ilgili hatıralarını, Ebedi Şef Kurtarıcı Atatürk'ün Zengin Tarihinden Birkaç Yaprak (1939) adlı kitapta topladı. 1943 yılında Yalova'da öldü.

              Yorum

              • RARELY
                Senior Member
                • 04-11-2004
                • 6810

                Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                Falih Rıfkı Atay (1894-1971)

                Gazeteci ve yazar. 1894 yılında İstanbul'da doğdu. Fıkra, makale, gezi türlerindeki gazete yazılarıyla ve özellikle Atatürk'ü yakından tanıtan anılarıyla ün kazanan Falih Rıfkı Atay, Rehberi Tahsil Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra Hüseyin Cahit Yalçın'ın müdürlük yaptığı Mercan İdadisi'nde öğrenimini tamamladı. Darülfünunun Edebiyat bölümünü bitirdi. İdadide edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Erozan ile kendisinden bir ileri sınıfta okuyan Orhan Seyfi Orhon, Falih Rıfkı'nın edebiyat beğenisinin gelişmesine yardımcı oldular. İlk yazıları Servet-i Fünun dergisinin genç yazarlara ayrılan ek sayfalarında yayımlanan Falih Rıfkı'nın Tecelli (1911) dergisi ile Süleyman Bahri'nin yönettiği Kadın (1912) dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim'in eserlerinihatırlatan şiirleri çıktı.



                Taksim, Atatürk Anıtı (1928)
                1912'de Tanin gazetesinde düz yazıları yayımlanmağa başladı; İstanbul Mektupları, Edirne mektupları gibi yazıları çıktı. 1913-1914 yıllarında sadaret ve Dahiliye Nazırlığı kalemlerinde çalıştı. Dahiliye Vekili Talat Paşa ile birlikte gittiği Bükreş'ten Tanin gazetesine röportaj yazıları yolladı. Bu dönemdeki yazıları, Türkçülük ve Türkçecilik akımlarının etkisini taşıyordu. I. Dünya Savaşı'nda yedek subay olarak Suriye'ye gitti; 4. Ordu Kumandanı Cemal Paşa'nın hususi katipliğini yaptı. Suriye ve Filistin'deki savaş anılarını "Ateş ve Güneş" (1918) kitabında topladı. Cemal Paşa'nın Bahriye nazırı olması üzerine Kalemi Mahsusa Müdür Yardımcılığına getirildi. (1917) Kazım Şinasi Dersan, Necmettin Sadık Sadak, Ali Naci Karacan ile birlikte Akşam gazetesini çıkarmağa başladı (1918). Bu gazetede "Günün Fıkraları" başlığıyla sürekli yazılar yazdı. Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen etkili yazıları dolayısıyla idamı istenerek Kürt Mustafa Divanı Harbi'ne verildi. Fakat İnönü Zaferi'nin kazanılması üzerine Divan-ı Harp tutumunu değiştirdiği için idamdan kurtuldu. Kurtuluş Savaşı sona erdiği sırada İzmir'de Atatürk ile görüşmeğe gelen gazeteciler arasındaydı. Atatürk'ün isteği üzerine İkinci Büyük Millet Meclisi'ne Bolu'dan milletvekili seçildi. (1922) Daha sonra uzun yıllar Ankara Milletvekili olarak T.B.M.M.'de bulundu. Hakimiyet-i Milliye, Milliyet ve Ulus gazetelerinin başyazarlığını yaptı.
                Yeni Türk alfabesinin hazırlanması ve uygulanması sırasında dil encümeninde görev aldı. Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın tutumuna şiddetle karşı çıktı. Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptığı dönemde Ankara şehir planı jürisinde üyelik ve İmar Komisyonu'nda Başkanlık yaptı. 1946'da çok partili döneme geçildikten sonra Ulus gazetesinde CHP'nin savunuculuğunu sürdürdü. Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara geçmesinden sonra Dünya gazetesini kurarak (1952) muhalefete geçti.
                Falih Rıfkı Atay, sağlam, atak, anlatımı ve duru Türkçesiyle Cumhuriyet basınının encümeninde usta kalemlerinden biriydi. Günlük siyasi olayları ele alan başyazı ve fıkraları yanında Ulus ve Dünya gazetelerinde Pazar günleri yayımladığı haftalık yazılarında çok usta bir deneme ve söyleşi yazarı niteliği gösteriyordu. Gezi ve anı türlerinde Cumhuriyet döneminin çok ilginç ürünlerini verdi.

                Yorum

                • RARELY
                  Senior Member
                  • 04-11-2004
                  • 6810

                  Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                  Ata'nın Ardından

                  Bayraklar Yarıya İndi...

                  Yorum

                  • RARELY
                    Senior Member
                    • 04-11-2004
                    • 6810

                    Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                    Yorum

                    • RARELY
                      Senior Member
                      • 04-11-2004
                      • 6810

                      Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                      Gözyaşı

                      Yorum

                      • RARELY
                        Senior Member
                        • 04-11-2004
                        • 6810

                        Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                        Bir Miniğin Gözyaşları...

                        Yorum

                        • RARELY
                          Senior Member
                          • 04-11-2004
                          • 6810

                          Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                          Vefata Dayanamayıp Halktan Bayılanlar Oldu

                          Yorum

                          • RARELY
                            Senior Member
                            • 04-11-2004
                            • 6810

                            Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                            Ataya Saygı...

                            Yorum

                            • RARELY
                              Senior Member
                              • 04-11-2004
                              • 6810

                              Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                              Ataya Saygı...

                              Yorum

                              • RARELY
                                Senior Member
                                • 04-11-2004
                                • 6810

                                Konu: Siz Hiç Böyle Büyük Bir Adam Tanıdınız mı???

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor
                                X