Almanya Deniz Feneri e.V. davası sonuçları ve Türkiye'deki yansımaları

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • anterior
    Senior Member
    • 06-11-2006
    • 6453

    Almanya Deniz Feneri e.V. davası sonuçları ve Türkiye'deki yansımaları



    Almanya’da görülmeye başlanan davada, bağışları amaç dışı kullanmaktan yargılanan derneğin 3 yöneticisi suçlarını kabul etti.

    Avrupalı Türklerin yardım amacıyla bağışladığı 41 milyon euro’yu “Deniz Feneri Derneği kampanyası ile toplayan ve bu paranın 18 milyonunu amaç dışı kullanmaktan yargılanan 3 sanık dün Frankfurt Bölge Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında suçlarını kabul etti.

    Duruşmada tutuklu olarak yargılanan Deniz Feneri e.V.’nin sanık yöneticileri Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş, hakim ve savcılık arasında yapılacak olası bir anlaşma halinde, suçlarını kabul edeceklerini beyan ettiler.

    Davanın ana sanığı kabul edilen Deniz Feneri Derneği e.V’nin ve Kanal 7 INT’in genel müdürü Mehmet Gürhan, suçlamaları kabul etti. Ancak, Gürhan’ın toplanan paraların Türkiye’ye nasıl ve kimlere gittiği yönündeki suçlamalara değinmediği dikkati çekti.

    ‘İşleyişten haberdardım’

    Muhtaçlar için özellikle Kanal 7 aracılığıyla yardım toplayan bir kuruluş olarak tanınan Deniz Feneri Derneği’nin başkanlığını Gürhan’dan devralan Taşkan ise 2005’ten sonra Deniz Feneri e.V.’nin amaç dışı işleyişinden haberdar olduğunu itiraf ederek, kendisinin sadece bütün işlerin denetimini elinde tutan Gürhan’ın talimatlarını yerine getirdiğini belirtti.

    Deniz Feneri e.V. ve Kanal 7 Int yayıncısı Euro 7 Fernseh GmbH’nın muhasebe ve mali müdürü Firdevsi Ermiş de “Şu anda hayatımın enkazı önündeyim” sözleriyle başladığı ve Almanca bizzat okuduğu itiraflarında, işsizlik korkusu ve borçlar nedeniyle daha sonra gerçekleri öğrenmesine rağmen, yasadışı muhasebe işlemlerine devam ettiğini anlattı.

    ‘Türkiye’ye aktarıldı’

    Deniz Feneri e.V. derneği, Euro 7, Atlas Pazarlama ve diğer şirketlerin bütün paralarının yasadışı ve usulüz biçimde tek bir kasaya aktığını ifade eden Ermiş, “Asıl gelir kaynağı Deniz Feneri idi. Bu paralar daha sonra Mehmet Gürhan’ın talimatları doğrultusunda, çeşitli şirketlere ve Türkiye’ye aktarılıyordu. Ancak Gürhan, bütün önemli kararları Türkiye’ye danışarak alıyordu” dedi.

    Pişmanlığını ifade eden Ermiş; Almanya’da sayıları 8’i bulan şirket ve kuruluşların da ortakları olan Türkiye’deki Kanal 7 ve Deniz Feneri e.V. yöneticileri Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Harun Kapuyoldaş’ın bütün işlerin başında olduğunu vurguladı.

    Hâkim Heyeti’nin Başkanı Dr. Müller, sanıklardan Gürhan’ın azami 6 yıl, Taşkan’ın 3 yıl ve mahkeme ile işbirliği yapan Ermiş’in tecilli hapis cezasına çarptırılmasının söz konusu olduğunu açıkladı.

    Haber10
  • anterior
    Senior Member
    • 06-11-2006
    • 6453

    #2
    Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...



    Bu dava ortalığı karıştıracak

    Deniz Feneri davası Almanya'da başladı. Verilen ifadeler ortalığı karıştıracak. Özellikle de Zahid Akman çok ama çok terleyecek.

    Deniz Feneri davasına Frankfurt Eyalet Yüksek Bölgesel Mahkemesi’nde devam edildi. Hürriyet'de yer alan habere göre Deniz Feneri ve şirketlerinin muhasebecisi Firdevsi Ermiş'in verdiği ifadeler ortalığı karıştıracak cinsten...

    Ermiş'in verdiği ifadelere göre ;

    -Beyaz Holding ile Almanya’da kurulan Weiss GmbH arasında para transferleri yapıldı...

    -Zahid Akman ve diğer 5 ortağa ayda 32’şer bin Euro ödendi...

    -Bizzat Akman’a elden ’büyük miktarlarda paralar verildi’.

    Yargıcın "politik yakınlığınız olan partiler var mı" sorusuna Ermiş, "Kimseyi vebal altında bırakmak istemem. Tutucu kesime denilebilir " yanıtını verdi.

    Gayri resmi muhasebe tutmuşlar

    Ermiş, Deniz Feneri ve bağışlardan elde edilen gelirlerle kurulan şirketlerin muhasebesini tuttuğunu belirterek, "Bir resmi muhasebe, bir de gayri resmi muhasebe tutuluyordu. Gayri resmi muhasebe için Mehmet Gürhan’dan talimat alıyor, onun direktiflerinde çalışıyordum" dedi.

    Weiss paravan şirket

    Ermiş, şirketler arasında bulunan Weiss GmbH (Beyaz GmbH) şirketinin ne iş yaptığını bilmediğini, bu şirketin paravan bir şirket olarak kurulduğunu sözlerine ekledi.

    Ermiş, şöyle konuştu: "Türkiye’de Beyaz Holding vardı. Almanya’da da Weiss GmbH kuruldu. Bu iki şirket arasında para transferleri vardı. Ama Beyaz Holding’i bilmem ben. Aralarında ne kadar para alışverişi yapıldığını da bilmiyorum, çünkü oranın muhasebesini ben yapmadım. Resmi olarak Weiss Şirketi bir faaliyette bulunmuyordu. Tek yaptığı faaliyet Almanya’da gayrimenkul satın alarak, bu alanda yatırım yapmaktı."

    ŞİRKETİN ORTAKLARI

    Zahid Akman, Mustafa Çelik, İsmail Karahan, Mehmet Gürhan ve Kanal 7'nin patronu Zekeriya Karahan, genelde Almanya’da kurulan Euro 7, Atlas, Weiss GmbH gibi şirketlerin ortakları olduğunu dile getiren Ermiş, "Zahid Akman, bir süre önce bütün görevlerinden resmi olarak ayrıldı. Ancak sadece resmiyette ayrıldı, gayri resmi olarak ortak olmaya devam ediyor. Euro 7 ve Atlas şirketleri için bu beş kişiye 32’şer bin Euro’luk ödeme yapılıyordu. Büyük miktarlarda bazı paralar da bizzat Zahid Akman’a elden teslim edildi" diye konuştu.

    YARDIM PARALARI ŞİRKETLERE AKTARILDI

    Firdevsi Ermiş, Almanya’daki Deniz Feneri Derneği için reklamların Türkiye’deki Deniz Feneri şirketi tarafından hazırlandığını da söyledi. Mahkeme heyetinin, "Kayıtlarda 21 bin üzerinde kişinin bağışta bulunduğu belirlendi. Bu rakam doğru mu?" sorusunu da Ermiş, "Daha fazladır. Yardım amacıyla toplanan paraların yüzde 40 ile 60’ı kurulan şirketlerde kullanıldı" diyerek yanıtladı.

    Elden 200 bin Euro

    DENİZ Feneri içinde birçok görevde bulunduğunu, ama asıl görevinin kurulan Atlas GMBH’da pazarlamacılık olduğunu belirten diğer sanık Mehmet Taşkan ise,"Türkiye’ye sadece bir defa 200 bin euro para götürdüm, Kanal 7 binası 3. katında doğrudan yöneticiye teslim ettim. Bunun dışında Azerbaycan’da bir yardım aksiyonunda görev aldım. Deniz Feneri ve ve diğer şirketlerde her iş için kullanıldım" dedi.

    İnternetHaber

    Yorum

    • anterior
      Senior Member
      • 06-11-2006
      • 6453

      #3
      Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...



      RTÜK Başkanı'ndan 'Deniz Feneri' Davası Açıklaması

      RTÜK Başkanı Deniz Feneri davasıyla ilgili yapılan suçlamalara bir basın toplantısıyla yanıt verdi.

      "Almanya'da duruşmaları devam eden davada kuryelik ile suçlanması basında yansımıştır. Bu iddia bazı basın mensuplarınca sanki Almanlar'ın bir iddiası gibiymiş gibi aktarılmıştır. Bu iddia itirafçı sanık olarak yargılanan şahsın mesnetsiz iddialarıdır. Hiçbir somut delile dayanmayan bu iddia Alman makamlarınca ciddiye alınmamıştır. Bu iddialarla ilgili hakkımda herhangi bir dava yoktur. Uluslararası adli yardım çerçevesinde Alman makamlarınca Türk makamlarına iletilmiş bir talep de bulunmaktadır. Daha önce bu iddialara yer veren haberlerin kişilik haklarımın zedelenmiştir. Şimdiye kadar kişilik haklarım zedelenmemesi için 9 tekzip kararı alınmıştır."

      HaberAjans

      Yorum

      • fuga
        Senior Member
        • 27-08-2004
        • 6397

        #4
        Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

        yaw bırakın bu ayakları birine yardım etmek istiyorsanız heleki paranızın bu gibi kuruluşlarla harcanacağını,düşünsenize siz insaniyet namına yardımda bulunuyorsunuz,garibanın karnı doysun diye adamlar saltanat içinde yaşıyorlar ve sizin yardım etmeyi düşündüğünüz gariban kişiler hala aç

        ben bu kuruluşa bin lira değil bir lira dahi vermem güvenmiyorum,birine yardım yapacaksanız ilk önce yakınınızdakinin karnını doyurun

        Yorum

        • tusem
          Banned
          • 08-07-2005
          • 492

          #5
          Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

          bunlar din istismarcıları..
          bu davanın devamı Türkiye'de görülmeli.acaba böyle dava varda benimmi haberim yok..
          baksanıza adamlar utanmadan 32şer bin euro maaş alıyorlarmış.yaptıkları milletin paralarını yemek..
          bunlarında hesabı sorulur.ya bu dünyada yada ahirette..veya iki taraftada sorulur adil yönetim olursa bu dünyada..

          Yorum

          • ali_ekber
            Member
            • 15-11-2004
            • 2525

            #6
            Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

            Originally posted by fuga View Post
            yardım yapacaksanız ilk önce yakınınızdakinin karnını doyurun
            aynen katılıyorum
            ben buradaki yatılı ilköğretim bölgesi okuldaki öğrencilere elimden geldiği kadar yardım ediyorum biliyorum ki onların ihtiyacı var çoğunun annesi babası yok yada ayrı yaşıyorlar
            bir aralar bakıcı aile uygulaması vardı isteyen aileler hafta sonları bir çocuk evlerinde bakabiliyordu amaç çocukların anne baba yokluğunu biraz olsun gidermek idi
            sonradan bir kaç kişi bu uygulamaya karşı çıktı ve uygulama iptal edildi.

            Yorum

            • Kadim
              Senior Member
              • 30-01-2004
              • 4782

              #7
              Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

              Ankara tam bir deniz feneri kentidir. Nereye gitsem onun o kumbaralarını görürüm. Hatta öyle bir hale gelmiştir ki kamu kullanımındaki yerlerde dahi onun kumbarasını görebilirsiniz. Metrodaki bilet gişelerinden tutun da, AŞTİ'deki Telekom telefon stantlarına kadar her yerde var, bu nasıl bir anlayış? İşin bir diğer garip noktası ise bu fenerin reklamı için çok ciddi çalışmaların olması, Ankamall yanında bulunan dev reklam panosu kiralanacak kadar ciddi bir iş. 3-4 sene evvel bu forumda sözünü de ettiğimi hatırlıyorum ki, Deniz Feneri Derneği insanları sömürme derneğidir. Birgün Türkiye ayağının da tüm mizanı ve dengesi ortaya elbet çıkacaktır. Dinsel kültür, gelenek ve görenekler kullanılarak süslenmiş bir firavni sihirbaz ipçiliğidir. Ancak sihirbazcılık örfün(araf) hakkı batıldan ayırıcılığını hiç hesaba katamamıştır.
              Son düzenleme Kadim; 18-09-2008, 11:05.

              Yorum

              • NicK-EL
                Member
                • 14-07-2008
                • 1137

                #8
                Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

                Originally posted by ali_ekber View Post
                aynen katılıyorum
                ben buradaki yatılı ilköğretim bölgesi okuldaki öğrencilere elimden geldiği kadar yardım ediyorum biliyorum ki onların ihtiyacı var çoğunun annesi babası yok yada ayrı yaşıyorlar
                bir aralar bakıcı aile uygulaması vardı isteyen aileler hafta sonları bir çocuk evlerinde bakabiliyordu amaç çocukların anne baba yokluğunu biraz olsun gidermek idi
                sonradan bir kaç kişi bu uygulamaya karşı çıktı ve uygulama iptal edildi.
                sonradan bir kaç kişi bu uygulamaya karşı çıktı
                acaba neden ?

                Yorum

                • Kadim
                  Senior Member
                  • 30-01-2004
                  • 4782

                  #9
                  Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

                  DENİZ Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği 1998’de İstanbul’da kuruldu ve kısa sürede birçok ilde şube açtı. En önemli adımını 2004 yılında atan dernek, bu yılın 20 Aralık tarihinde Bakanlar Kurulu’nun 2004/8278 sayılı kararı ile ’kamu yararına çalışan dernekler’ arasına alındı. Bakanlar Kurulu, 12 Mayıs 2005 tarihinde de derneği İçişleri Bakanlığı, valilikler ya da emniyetten izin almadan maddi yardım toplayabilecek kuruluşlar arasına kattı. Bu derneklerin birçok ayrıcalığı arasında, izin almadan her türlü yardım kampanyası düzenleme, nakit para yardımı alabilme, Hazine arsa ve arazilerini satın almada kolaylık, KDV ve diğer bazı vergilerden muaf tutulma da bulunuyor.

                  Yorum

                  • ali_ekber
                    Member
                    • 15-11-2004
                    • 2525

                    #10
                    Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

                    Originally posted by NicK-EL View Post
                    acaba neden ?
                    her yerde olduğu gibin buralardada çok bilen ama hiç bir yaraya melem olmayan insanlar var

                    Yorum

                    • kanarya1958
                      Member
                      • 01-06-2008
                      • 1306

                      #11
                      Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

                      yardımlaşmak dinimizin ve insanlığımızın bir görevidir..Abdullah b. Ömer’den (r.a): Resülullah (s.a.v) buyurdu ki:

                      “Allah, birtakım kullarını insanların ihtiyaçlarını gidermek için yaratmıştır. İhtiyaç anında insanlar onlara koşarlar. Onlar kıyamet gününde Allah’ın azabından emin olan kimselerdir.”

                      Enes b. Malik’ten (r.a): buyurdu ki:

                      “kim Müslüman kardeşinin bir hacetini giderirse kendisine ömrü boyunca Allah’a hizmet etmiş gibi sevap vardır.”

                      Zaten müminin hedefi Allah’ın dinine hizmet etmektir.
                      Peygamberlerin ahlakı,iyilik yapmaktır. Ümmet dediğin efendisine benzeyen ümmettir.
                      Ebü hüreyre’ den (r.a): Resülullah(s.a.v)buyurdu ki:
                      “Allah (c.c) buyurur ki: EY ademoğlu, sen elindeki maldan bolca harca ki bende sana bolca ihsan edeyim”

                      Yorum

                      • Kadim
                        Senior Member
                        • 30-01-2004
                        • 4782

                        #12
                        Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

                        Tam bağımsız ve adil bir sosyal hukuk devletinin kuruluş özünde yatan kavramların anlamlarıyla olaya baktığımızda bence hiç bir yardımlaşma kurumunun, derneğinin kurulmasına gerek yoktur. Çünkü devlet ihtiyacı olanın ihtiyacını karşılamak görevi ve sorumluluğunu yüklenmiştir. Bu ülke sınırları içinde yaşayan herkesin en azından temel ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede (yiyecek, giyecek, barınma, sağlık, ulaşım, eğitim, sosyal tesislerden yararlanma, güvenlik gibi) tutulması tüm halkın sorumluluğu altındadır.Bu Cumhuriyet'in kurulmasını sağlayan halk, misakını bu yönde vererek bağımsızlığını kazanmıştır. Ahde vefa için tüm yurttaşların temel ihtiyaçlarının karşılanması önce bu halkın ki devlet halktır, sonra devlet kurumlarının sorumluluğundadır.

                        Ülke geneline verilen imar hizmetleri gibi insan yaşamından sonra gelen hizmetlerin değeri tüm yurttaşların temel ihtiyaçlarının karşılanmasının çok üstünde değerlere tekabül etmektedir. Herşeyden önce halk yaşatılmalı ki devlet yaşasın...

                        Artık padişah halktır, temsilcisi olan meclistir...Eğer bir halk cebinden devlete çıkan parayla, ihtiyacı olan yurttaş kardeşinin ihtiyacının devlet erkini kullananlarca giderilmesini kontrol edemiyorsa, o halk daha büyük suçludur. Meclistekiler yönetmek için değil gözetmek için vardır. Meclistekiler eğer halkı gözetmek yerine yönetiyorsa bu ortak koşuculuktur. Halk ancak Allah'a kuldur...

                        Bana göre, halkı gözetip müreffeh tutacak olanlar, halkın malını hortumlamak yerine halkta ihtiyaç seviyesinin altında rızk sahibi tek kişi kalmayana kadar kendileri asgari maaşla çalışmalı, toplumda düzen sağlanana kadar, halk memnun olana kadar en asgari standartlarda yaşamalıdırlar...

                        Bakınız Şeyh Edebali ne güzel de anlatıyor halkı gözetmesi gereken kişinin halini. Bakalım şu anda geçerli olan insanı öldür devlet yaşasın kuralı geçerlimiymiş? (Not: Sadece videodaki ses benim sizlere iletmek istediğimdir)



                        Şeyh Edebali'den Osman Gazi'ye nasihat!

                        Ey oğul, artık Bey'sin!
                        Bundan sonra
                        öfke bize, uysallık sana.
                        Güceniklik bize, gönül almak sana.
                        Suçlamak bize, katlanmak sana.
                        Acizlik bize, hoşgörmek sana.
                        Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
                        Haksızlık bize, bağışlamak sana...
                        Ey oğul, sabretmesini bil,
                        Vaktinden önce çiçek açmaz.
                        Şunu da unutma;
                        insani yaşat ki devlet yasasın.
                        Ey oğul, işin ağır,
                        İşin çetin, gücün kula bağlı.
                        Allah yardımcın olsun...
                        Güçlüsün, kuvvetlisin,
                        Akıllısın, kelâmlısın!
                        Ama; bunları nerede,
                        Nasıl kullanacağını bilmezsen
                        Sabah rüzgarında savrulur gidersin.
                        Öfken ve nefsin bir olup aklını yenen.
                        Daima sabırlı, sebatlı ve
                        İradene sahip olasın!
                        Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi değildir.
                        Bütün bilinmeyenler,
                        Feth edilmeyenler,
                        Görünmeyenler, ancak sen faziletli ve
                        Ahlâklı olursan gün ışığına çıkacaktır.

                        Ey oğul ! Ananı , atanı say !
                        Bereket büyüklerle beraberdir.
                        İnancını kaybedersen,
                        Yeşilken, çöllere dönersin.
                        Açık sözlü ol ! Her sözü üstüne alma !
                        Gördüğünü görme ! Bildiğini bilme !
                        Sevildiğin yere sık gidip gelme !
                        Ey oğul ! Üç kişiye acı :
                        Cahil arasındaki alime ,
                        Zenginken fakir düşene ve
                        Hatırlı iken itibarını kaybedene.
                        Ey oğul! Unutma ki,
                        Yüksekte yer tutanlar,
                        Aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
                        Haklıysan mücadeleden korkma.
                        Son düzenleme Kadim; 04-09-2008, 19:54.

                        Yorum

                        • Kadim
                          Senior Member
                          • 30-01-2004
                          • 4782

                          #13
                          Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

                          Deniz Feneri Almanya için verilen iddianamenin tam metnini ekten indirebilirsiniz...

                          Almanca`dan tasdikli Tercümedir


                          FRANKFURT AM MAIN
                          BÖLGESEL MAHKEMESİ
                          N E Z D İ N D E
                          S A V C I L I K
                          Konrad-Adenauer-Staße 20
                          60313 Frankfurt am Main


                          Dosya Numarası : 6350 Js 203391/06

                          ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
                          (Bölgesel Mahkeme)
                          26. Ceza Hakimliğine
                          Frankfurt am Main

                          İ D D İ A N A M E :
                          I. Mehmet GÜRHAN,
                          01.01.1963 Sungurlu/Türkiye doğumlu, Hanauer Landstrasse 513, 60386 Frankfurt am Main adresinde mukim, Türk ve Alman vatan-daşı, evli,

                          Görevlendirdiği müdafi vekilleri :
                          Avukat Ünal Kaymakçı,
                          Marbachweg 350, 60320 Frankfurt am Main

                          Avukat Jörg R. Haseneier,
                          Industriestrasse 5, 56337 Simmern
                          Ekli Dosyalar

                          Yorum

                          • armonil
                            Member
                            • 05-06-2007
                            • 758

                            #14
                            Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

                            DENİZ FENERİ’NDEN KAMUOYUNA DUYURU

                            Son günlerde, özellikle belirli bazı basın yayın organlarında, Derneğimizin ismi etrafında bir tartışma oluşturularak, halkımızın Deniz Feneri'ne olan sarsılmaz güven ve umut duyguları yıpratılmaya çalışılmaktadır.

                            Almanya'da faaliyet gösteren Avrupa Deniz Feneri e.V. isimli kuruluşa yönelik Alman makamlarının yürütmekte olduğu bir soruşturma bahane edilerek ve söz konusu kuruluşla isim benzerliğimizden yola çıkılarak, Deniz Feneri Derneğimiz haksız ithamlarla suçlanmakta, mesnetsiz bir kampanyanın hedefi kılınmak istenmektedir.

                            Bu gelişmeler karşısında, şu hususları Türk Milleti'nin dikkatine sunmak isteriz:

                            Deniz Feneri Derneği, 1998 yılında insani yardım yapmak ve yoksullukla mücadele etmek üzere kurulmuştur.

                            Derneğimiz, ısrarla ve inatla yardım çalışmalarında sadece yoksulluk unsuruna öncelik vermekte, başta ülkemiz olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun, açlık, kıtlık, doğal afetlerin yaşandığı her coğrafyaya bağışçıları ile gönüllülerinden aldığı cesaret ve teşvikle yardıma koşmakta, dünyanın dört bir yanında, başta BM gibi uluslararası kuruluşlar olmak üzere pek çok Sivil Toplum Örgütü ile işbirliği yapmakta, ülkesini ve bayrağını en güzel şekilde temsil etmektedir.

                            Çalışmalarıyla pek çok sivil toplum kuruluşuna örnek olan Deniz Feneri Derneği yurtdışındaki sivil toplum kuruluşlarından İçişleri Bakanlığı'nın izinleri çerçevesinde bağış kabul etmekte olup; bu çerçevede Almanya'da kurulu bulunan Almanya Deniz Feneri e.V.'den de aynı prosedürler çerçevesinde destek almıştır.

                            Bu yardımlar dışında söz konusu bu oluşum ile hiç bir organik ilişki söz konusu olmamıştır. Deniz Feneri Derneği'nin yurtdışında şube ve temsilciliği yoktur.

                            Bazı medya kuruluşlarının Almanya Deniz Feneri e.v. isimli kuruluşla ilgili hukuki sürece dair verdikleri haberlerde Derneğimizin adı, logosu, sloganı, telefonları, lojistik binaları, giydirme araçları, fotoğraf ve filmlerini kullandıkları görülerek, bu medya kuruluşları ihtarlar ile uyarılmışlardır. Uyarılarımızı dikkate almayarak binlerce bağışçımızın derneğimize olan güven duygularını zedeleyici nitelikte yayın yapmaya devam eden bir televizyon aleyhine Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/645 Müt. Sayılı dosyası ile tekzip davası açılmış ve 22.05.2007 tarihli karar ile bahsi geçen televizyon aleyhine tekzip kararı verilmiştir. Uyarılarımıza rağmen aynı şekilde haksız yere gerçeğe aykırı yayın yapan kuruluşlara yönelik hukuk mücadelemiz devam edecektir.
                            Deniz Feneri Derneği; ülkemizin içinden geçmekte olduğu siyasi süreç ve ısınan politik ortamda, günlük ideolojik kavgalar ve siyasi amaç ve çıkarlar çerçevesinde planlı hareket eden ve bu çerçevede Deniz Feneri Derneği'ni amaçlarına alet etmek isteyen çevrelerin kuru gürültü ve iftira kampanyalarına, tehdit ve yıldırma çabalarına asla aldırmayacaktır.

                            Yoksullukla mücadelemizde on yıldır bizi destekleyen, azdan az, çoktan çok vererek merhametini emanet etmiş cömert bağışçılarımıza ve fedakâr gönüllülerimize şu mesajı ulaştırmak isteriz:

                            Deniz Feneri başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere resmi makamların yapmakta olduğu sürekli denetimlere ilave olarak uluslararası bağımsız denetim kuruluşunca da denetlenmektedir.

                            Müsterih olunuz. Bağışlarınızla coşan bu nehrin yoksula ulaşmayan tek damlası, heba edilen tek bir yudumu yoktur. Biz elimize geçen ve harcadığımız her kuruşun hesabını yapıyor ve sizin başınızı öne eğdirmeyip, gönlünüze en ufak bir şüphe düşürmeyecek bilinçle çalışmalarımızı daha yüksek azimle sürdürüyoruz. Yeryüzünde son yoksula ulaşıncaya kadar çalışacağız.

                            Kamuoyuna saygı ile duyurulur

                            DENİZ FENERİ DERNEÐİ

                            ***

                            Deniz Feneri Derneği;
                            - Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan dernektir.
                            - Türkiye'nin ISO 9001 kalite belgesine sahip ilk yardım kuruluşudur.
                            - Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi’ne (ECOSOC) Özel Danışman Statüsü’nde üyedir.
                            - BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile çalışmalar yapmaktadır.
                            - Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ile işbirliği yapmaktadır.
                            - Uluslararası Kızıllhaç ve Kızılay Federasyonu Afet Müdahale Prensipleri’ni (Code of Conduct) imzalamıştır.
                            - Tüm parasal hareketlerini bankalar üzerinden yapmakta, ayni malzeme bağışlarında barkot sistemi kullanmaktadır.

                            Yorum

                            • Kadim
                              Senior Member
                              • 30-01-2004
                              • 4782

                              #15
                              Konu: Almanya Deniz Feneri e.V. davasında ilk itiraflar...

                              Alman Savcı: Türk Hükümeti Deniz Feneri için baskı yaptı

                              Deniz Feneri davasıyla ilgili Alman Savcı'nın hazırladığı iddianameyi Gazeteport ele geçirdi. İddianamede Türk Hükümeti'nin Deniz Feneri için siyasi baskı yapmaya çalıştığı, savcılığın iki gizli polisi örgütün içine soktuğu belirtiliyor. Zahit Akman için ayrı soruşturma yapılıyor.

                              Milyonlarca euroluk yolsuzlukla suçlanan Deniz Feneri Derneğinin yöneticileri hakkında Alman savcılar tarafından hazırlanan 192 sayfalık iddianameyi GAZETEPORT açıklıyor. Alman savcılar iddianamede, Türk hükümetinin bu soruşturma sırasında siyasi etki yapmaya çalıştığını ve Firdevsi Ermiş adlı sanığın tutuklanmasına engel olmak istediğini öne sürüdüler. İddianamenin 173’üncü sayfasında ise RTÜK Başkanı Zahit Akman hakkında ‘’Ayrıca soruşturma yapıldığı’’ vurgulandı.
                              Savcıların olayı soruştururken ‘’Kendilerine gizlilik vaadinde bulunulan’’ iki polisi de, organizasyonun içine soktuğu açıklandı. İddianamede bu soruşturmanın, ‘’Aldatılan bir kadının yaptığı ihbar ile’’ başladığı da vurgulanıyor. Frankfurt’ta ‘’Yeminli ve yetkili tercüman Öztürk’’ tarafından Türkçeye çevrilip onaylanan iddianamede bazı cümle düşüklükleri de göze çarpıyor. İddianamenin ilginç bölümleri aynen şöyle: ALDATILAN KADIN:
                              Sanık GÜRHAN’ ın kız arkadaşı olarak kendini tanıtan bir kadının, Hükümet Temsilciliğine (Regierungspräsidium) göndermiş olduğu bir yazıda, Gürhan’ ın evli olmasına rağmen kendisiyle ilişkisinin olduğunu belirterek, onun hakkında suç teşkil eden suçlamalarda bulunmuştu. Euro 7 GmbH’ nın (daha önceleri Kanal 7 Int.) genel müdürü imiş ve maliyeye vergisini vermeden illegal işler çeviriyormuş, Deniz Fenerinin de başkanı olarak, Türkiye’ye para aktarıyor ve cebine indiriyormuş.. Daktilo ile yazılmış olan, tarihi konmamış, ancak 08.10.2002 tarihinde ulaşan mektup, ‘’.... sizden ricam, bu kriminal adama karşı bir şey yapınız....’’ diye bitiriliyor’’

                              TÜRK HÜKÜMETİNDEN BASKI:
                              EURO 7 nin kuruluşunun nedeni, sanık Ermiş’ in görüşüne göre, Almanya’da yaşayan Türklere Milli Görüş’ ün ve daha sonraları AKP nin siyasetini aşılamakmış. Şirketler de, para kazanmak için kurulmuşlar. Frankfurt am Main’da kurulan şirketlerin amacı, elde edilen paraları yıkamaya ve daha sonraları da islamın yaygınlaştırılmasına yönelikmiş. Şirket sahipleri, Türkiye’deki iktidarla iç içeymiş ve Milli Görüş ve AKP’nin siyasetine sıkı sıkıya bağlıymışlar. Soruşturma davası süresince, soruşturmalara defalarca siyasi etki yapılmaya, bilhassa Türk Hükümeti tarafından devam etmekte olan tutukluluğa mani olunmaya çalışılmıştır.

                              AKMAN İÇİN AYRICA SORUŞTURMA:
                              ‘C/1 Muhasebe/1 Kopi MS/_EHTAP’’ dosyasında reklam masrafarı ve reklamlardan olan gelirleri bildiren listeler var. Aynı dosyada iki adet davetiye yazıları da bulunmuştur. Birinci doküman ‘’Inter Continental Frankfurt (2)’’ ve 04.10.06 tarihli, hazırlayan Gürbüz; Zekeriya Karaman ve Mustafa Çelik için 06.10.06 ile 08.10.06 tarihleri arası için 2 adet tek kişilik oda rezervasyonu. İkinci dokümanda da, 22.11.06 tarihinde hakkında ayrıca soruşturma yapılan Zahid Akman için tek kişilik oda rezervasyonu yapılmakta.

                              ERDOÐAN’A PARA GİTTİ:
                              02.02.05 tarihli ‘’Empfangsbestitigung 2’’ olarak nitelendirilen alındı belgesinde, (Empfangsbescheinigung) herhangi bir meblağ yazılı olmamasına rağmen Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş’ten parayı, Türkiye Başbakanı’na, (2003 yılından bu yana Recep Tayyip Erdoğan) Doğu Asya’daki Tsunami’ den zarar görmüş, yardıma muhtaçlara dağıtması için, vermek üzere, aldığını tasdik etmiş. Bu konu, sanık Ermiş’ in 7. kez ifadesi alınırken sorulmuş ve doğruluğu tasdik edilmiştir.

                              ZİYNET EŞYALARI:
                              Tanık bayan Elif Fatma Oruç’ un alınan ifadelerine göre, bazı insanlar, Deniz Feneri e.V. nin binasına bizzat gelip keş olarak yardım parası bağışında bulundukları da olmuş. Yapılan bağış toplama konserlerinden ve büyük miktarda ziynet eşyaları ve altınların yardım olarak hibe edilmeleri, ki bunun böyle olduğuna dair emareler, ele geçirilen malzemelerin gözden geçirilmesinde dikkat çekmiştir.

                              BENEFİS KONSERLERİ:

                              En çok keş yardım paralarının toplanabildiği yerler, yapılan benefis konserleriydi. Savcılık tarafından kendilerine gizlilik vaadi bulunan ve aralarına giren iki sivil polis memurunun bildirdiklerine göre, 31.03.2007 tarihinde Ludwishafen’deki Eberthalle’de yapılan konserde takriben 2.500 kişi bulunmuş ve gelen insanların para yardımında bulunabilmesi için bütün sandalyeların üzerine zarflar konulmuştu. Bu zarfların ön tarafına para yardımında bulunan kişi adını ve soyadına, kimliğini, yazabiliyordu. Bu zarflar daha sonra bir asma kilitle kilitlenmiş iki kırmızı renkli metal çantaların içine konuluyordu. Bu, veya bunlara benzer, metal çantalar ve zarflar yapılan arama esnasında bulunmuş ve el konularak emniyet altına alınmıştır.

                              PARALARI PAYLAŞTIK:
                              Sanık Mehmet Taşkan 29.08.2007 tarihli ikinci ifadesinde ‘’...takriben 2005 sonlarından 2007’ ye kadar aşağı yukarı 10-12 kez benefis konserler yapılmış ve bu konserlerde Deniz feneri e.V. için keş para yardımı toplanmıştı. Normal konserlerde 20.000 – 40.000 ,00 € arasında para yardımı toplanırken, Kurban Bayramı tatil günlerinde bu meblağ, 50.000 ila 120.000,00 arasında değişebiliyordu. Bu paralar ya Gürhan’a teslim ediliyordu veya Ermiş ve ben, keş para kasalarına paylaşıyorduk. Keş toplanan bu paralar, hiçbir zaman derneğin hesap numaralarına yatırılmadı’’ demiştir.

                              KURBAN PARALARI VE SAHTE VİDEO:

                              2006 Kurban bayramında, Deniz Feneri’ nin VakıfBank’taki 3344 numaralı hesabından 75.000,00 €’ luk bir meblağ, Sidi Mohamed Moussa adındaki şahsın hesap numarasına havale edilmiştir. Etablissement Hassane Sidi Mohamde firmasının (İthalat ve İhracat şirketi) teşekkür yazısından, 1.080 koyunun satın alındığı, kesimlerinin ve dağıtımının yapıldığı anlaşılmakta. Burada da, kesilen ve dağıtılan hayvanların satın alınmaları kesimleri vs. ile ilgili herhangi bir belge mevcut değildir. Dikkati çeken ve koyunların yardıma muhtaç kişilere teslimini gösteren bir video filmi dokümantasyonu var ki, bunun sanki mahsus yapıldığı ve güya teslimi gösterdiği kaygısı da var. Dokümantasyonda, yukarıda belirtilmiş olduğu kadar koyunun alındığını ve kesilip dağıtıldığını belirten hiçbir belge yoktur.

                              TAKLİT JEAN BİLE OLAMAZ:
                              Aktif Barter şirketinin strüktüründen, sanıkların bazılarının bu şirketin de ortakları olduğu anlaşılmaktadır. Kurucuları Beyaz İletişim tanıtım Turizm San. ve Tic. Limited Şirketi ile, Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Aykut Zahid Akman idi. Firma, eşya yardımı için Textil ürünleri vermiş. Bilinmeyen şey ise, bu textil ürünlerinin nereye gönderildiğidir. Fatura Konşimentolarının tümü, Frankfurt Deniz Feneri e.V. adresine yazılmış. Konşimetonun üzerinde tanınmış marka ürünleri yazılı. Örneğin PRADA-Jeans gibi. Bunun yardım mahiyetli olduğu oldukça şüphelidir. Bir adet PRADA-Jeans’ in fiyatının, 25 Euro karşılığı olacağı, taklit dahi olsa, inandırıcı değildir.

                              Yorum

                              İşlem Yapılıyor
                              X