Ben bu işten sıkıldım

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • sak55
    Banned
    • 30-05-2008
    • 2059

    Ben bu işten sıkıldım

    Fatih Altaylı
    Ben bu işten sıkıldım
    28.06.2009 02:05:07
    MESELE zaten sıkıcıydı, artık dayanılmaz hale geldi.
    Tam 15 gündür bir belgeyi tartışıyoruz.
    15 günde neredeyse 15 kere gazetelerin birinci sayfa manşetinde bu konu vardı.
    Olup olmadığı belli olmayan ve bir türlü belirlenemeyen bir belge.
    Bu belgeyle ilgili Türkiye'deki bütün siyasetçilerin söyledikleri ve söylemedikleri...
    Bana göre Türkiye'de küçük bir azınlık dışında kimse bu meselenin detayına ilgi falan duymuyor.
    Oluşturulmuş bir suni gündem içinde debelenip duruyoruz.
    Genelkurmay Başkanının dünkü basın toplantısı, benim sıkıntımın üzerine tüy dikti. Yeter artık!
    Darbe yapma niyetlilerine sesleniyorum.
    Bundan sonra darbenin ağababasını da planlasanız, bunun için gizli-açık toplannlar da yapsanız ve hatta darbe de yapsanız beni ilgilendirmiyor. Ne haliniz varsa görün. Bıktım.
    Ve siz "askerin darbe hazırlığı
    içinde olduğunu" yıllardır tekrarlayıp duranlar.
    İşi öyle bir hale getirdiniz ki, yarm gerçekten darbe olsa millet, "Yok canım Tarafın palavrasıdır" deyip inanmayacak, komutan darbe için emir verse, emri alan "Yok canım, böyle bir emir yoktur. Cemaatin işidir" diyecek hale getirdiniz işi. Yarm üçlü kararnameyle bütün komuta heyetini görevden alsamz, o bile beni ilgilendirmiyor, bilesiniz.
    Sizden de bıktım.
    Doğrusunu isterseniz bugünkü "Kadının en iyi yaşı 28'miş" haberi beni daha çok ilgilendiriyor. "Neden acaba" diye. Ve merak ettiriyor, "Acaba erkeğin en iyi yaşı kaç" diye.
    Türk yargısının, aynı suçu üç kez işleyen bir kişiye, üç aym suç için üç farklı cezayı nasıl veriyor diye de çok merak ediyorum doğrusu.
    Bu abuk sabuk gündemle bizi oyalayanlar, Türkiye'nin bu yıl 2001 krizine yakın bir küçülme yaşamasına nasıl engel oluruz, sorusuna yanıt arasalar daha iyi ederler.
    Çünkü bu da bir darbe.
    Hadi sıkıysa üç manşetle o darbeyi engelleyin.

    Yorum

    DÜN bizimki dahil birkaç televizyondan aradılar.
    "İlker Başbuğ'un sözlerini yorumlar mısınız?" diye.
    "Yorumlamam" dedim.
    Nesini yorumlayayım.
    Söyledi bitti.
    Zaten herkes bir şey söylüyor.
    Birbirlerine haftalık olağan görüşmelerde, MGK'larda söylemeleri gerekenleri kameralara söyleyenlerin sözlerini ben niye yorumlayayım.

    Bütün kurumlar demokrat oldu mu?

    ÖNÜMDE bir gazete eki duruyor.
    İngilizlerin en iyi gazetelerinden Sunday Telegraph'm geçen pazar günü verdiği "Silahlı Kuvvetler" eki.
    Ekin verilme nedeni "Silahlı Kuvvetler Günü".
    Yani bir nevi 30 Ağustos.
    Kapağında Irak'taki İngiliz askerlerinin harekât sırasında çekilmiş bir fotoğrafı var.
    İçi İngiliz Ordusu'na methiyelerle dolu.
    Prens VVilliam bile askeri üniformayla bir röportaj vermiş.
    Ordunun tarihçesi, kahramanlıkları, mevcut durumu, envanteri.
    "Karamanlara destek" diye ilanlar.
    Tarihi savaş alanlarına yapılabilecek geziler.
    Tam tekmil bir ordu güzellemesi.
    Şimdi Türkiye'de bir gazetenin böyle bir ek yerdiğini düşünün.
    Aman Allah!
    Ne demokrasi düşmanlığı kalır, ne faşistliği, ne satılmışlığı.
    Türkiye ne yazık ki bu hale geldi.
    Halkın gözünde en güvenilir kurum olma özelliğini hâlâ ve her şeye
    rağmen koruyan ordumuz, her nedense düşman bir ordu gibi gösterilmeye çalışılıyor.
    "Ama İngiliz Ordusu darbe yapmıyor ki" diyenler olacaktır içinizde.
    Doğru yapmıyor ama bizim ordumuz da 30 senedir böyle bir şey yapmadı.
    İnşallah bir daha da böyle bir şey olmayacak.
    Ama bu ülkede "Batı'nın demokratik standartlarına" uymayan tek şey Türk Silahlı Kuvvetleri mi sorusuna yanıt arayan da yok.
    Bu ülkede herkes ve her şey çok demokrat da bir tek ordu mu bunun çok gerisinde kaldı!
    Azgelişmişlik bir bütündür derler ya, demokrasi de öyle.
    O bütünün sadece bir parçasına yüklenmek, en azından ayıptır.
    Türkiye ne kadar demokratikleşirse, Türk Ordusu da o kadar demokratikleşir.

    NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
    Eleştirileri adil olarak dağıttığımız zaman.

    faltayli@htgazete.com.tr
  • *@€f€@*
    Banned
    • 04-06-2006
    • 268

    #2
    Konu: Ben bu işten sıkıldım

    Originally posted by sak55 View Post
    Fatih Altaylı
    Ben bu işten sıkıldım
    28.06.2009 02:05:07
    MESELE zaten sıkıcıydı, artık dayanılmaz hale geldi.
    Tam 15 gündür bir belgeyi tartışıyoruz.
    15 günde neredeyse 15 kere gazetelerin birinci sayfa manşetinde bu konu vardı.
    Olup olmadığı belli olmayan ve bir türlü belirlenemeyen bir belge.
    Bu belgeyle ilgili Türkiye'deki bütün siyasetçilerin söyledikleri ve söylemedikleri...
    Bana göre Türkiye'de küçük bir azınlık dışında kimse bu meselenin detayına ilgi falan duymuyor.
    Oluşturulmuş bir suni gündem içinde debelenip duruyoruz.
    Genelkurmay Başkanının dünkü basın toplantısı, benim sıkıntımın üzerine tüy dikti. Yeter artık!
    Darbe yapma niyetlilerine sesleniyorum.
    Bundan sonra darbenin ağababasını da planlasanız, bunun için gizli-açık toplannlar da yapsanız ve hatta darbe de yapsanız beni ilgilendirmiyor. Ne haliniz varsa görün. Bıktım.
    Ve siz "askerin darbe hazırlığı
    içinde olduğunu" yıllardır tekrarlayıp duranlar.
    İşi öyle bir hale getirdiniz ki, yarm gerçekten darbe olsa millet, "Yok canım Tarafın palavrasıdır" deyip inanmayacak, komutan darbe için emir verse, emri alan "Yok canım, böyle bir emir yoktur. Cemaatin işidir" diyecek hale getirdiniz işi. Yarm üçlü kararnameyle bütün komuta heyetini görevden alsamz, o bile beni ilgilendirmiyor, bilesiniz.
    Sizden de bıktım.
    Doğrusunu isterseniz bugünkü "Kadının en iyi yaşı 28'miş" haberi beni daha çok ilgilendiriyor. "Neden acaba" diye. Ve merak ettiriyor, "Acaba erkeğin en iyi yaşı kaç" diye.
    Türk yargısının, aynı suçu üç kez işleyen bir kişiye, üç aym suç için üç farklı cezayı nasıl veriyor diye de çok merak ediyorum doğrusu.
    Bu abuk sabuk gündemle bizi oyalayanlar, Türkiye'nin bu yıl 2001 krizine yakın bir küçülme yaşamasına nasıl engel oluruz, sorusuna yanıt arasalar daha iyi ederler.
    Çünkü bu da bir darbe.
    Hadi sıkıysa üç manşetle o darbeyi engelleyin.

    Yorum

    DÜN bizimki dahil birkaç televizyondan aradılar.
    "İlker Başbuğ'un sözlerini yorumlar mısınız?" diye.
    "Yorumlamam" dedim.
    Nesini yorumlayayım.
    Söyledi bitti.
    Zaten herkes bir şey söylüyor.
    Birbirlerine haftalık olağan görüşmelerde, MGK'larda söylemeleri gerekenleri kameralara söyleyenlerin sözlerini ben niye yorumlayayım.

    Bütün kurumlar demokrat oldu mu?

    ÖNÜMDE bir gazete eki duruyor.
    İngilizlerin en iyi gazetelerinden Sunday Telegraph'm geçen pazar günü verdiği "Silahlı Kuvvetler" eki.
    Ekin verilme nedeni "Silahlı Kuvvetler Günü".
    Yani bir nevi 30 Ağustos.
    Kapağında Irak'taki İngiliz askerlerinin harekât sırasında çekilmiş bir fotoğrafı var.
    İçi İngiliz Ordusu'na methiyelerle dolu.
    Prens VVilliam bile askeri üniformayla bir röportaj vermiş.
    Ordunun tarihçesi, kahramanlıkları, mevcut durumu, envanteri.
    "Karamanlara destek" diye ilanlar.
    Tarihi savaş alanlarına yapılabilecek geziler.
    Tam tekmil bir ordu güzellemesi.
    Şimdi Türkiye'de bir gazetenin böyle bir ek yerdiğini düşünün.
    Aman Allah!
    Ne demokrasi düşmanlığı kalır, ne faşistliği, ne satılmışlığı.
    Türkiye ne yazık ki bu hale geldi.
    Halkın gözünde en güvenilir kurum olma özelliğini hâlâ ve her şeye
    rağmen koruyan ordumuz, her nedense düşman bir ordu gibi gösterilmeye çalışılıyor.
    "Ama İngiliz Ordusu darbe yapmıyor ki" diyenler olacaktır içinizde.
    Doğru yapmıyor ama bizim ordumuz da 30 senedir böyle bir şey yapmadı.
    İnşallah bir daha da böyle bir şey olmayacak.
    Ama bu ülkede "Batı'nın demokratik standartlarına" uymayan tek şey Türk Silahlı Kuvvetleri mi sorusuna yanıt arayan da yok.
    Bu ülkede herkes ve her şey çok demokrat da bir tek ordu mu bunun çok gerisinde kaldı!
    Azgelişmişlik bir bütündür derler ya, demokrasi de öyle.
    O bütünün sadece bir parçasına yüklenmek, en azından ayıptır.
    Türkiye ne kadar demokratikleşirse, Türk Ordusu da o kadar demokratikleşir.

    NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
    Eleştirileri adil olarak dağıttığımız zaman.

    faltayli@htgazete.com.tr
    DERLER derler bakarız görmek için degil,okuruz anlayabilmek için degil,tesadüfen yaşadığımız güzel ülkemizin yaşadıgı veya yaşatıldıgı yakın geçmişimizden yarınlara ders çıkararak çocuklarımıza vede torunlarımıza ne bırakarak ayrılacagız bu fani ortamdan .60 ları vede 80 leri bize yaşattıran siyasilerin hiç mi katkıları yok hep askerler mi bu konularda hatalı evet yaşatılanları yaşamaktan ama ders çıkaramadan ,bizler de ben de sıkıldım. artık.
    sevgilerimle ve de saygılarımla.:
    SÜKUT .susabilmekse
    az konuşmak uz konuşmak ERDEM
    Susturulmak ise ESARETTİR

    Yorum

    İşlem Yapılıyor
    X