Tweet
Doğan Satmış
'Bu kadar işsize bu alkış neden?'
08.07.2009 07:01:14
İZMİRLİ Sinem'in yıllarca okuyup, lisans, ön lisans, master ne varsa tamamlayıp, 32 yaşına geldiği halde iş bulamayınca can havliyle kendini Cumhurbaşkanı Gül'ün önüne atmasını TV'den izlemişsinizdir.
Sinem, iş bulamamasının nedeni olarak gördüğü Cumhurbaşkanı'nı komşuları alkışlayınca da, "Bunca işsiz varken, niye alkışlıyorsunuz anlamıyorum" diye çıkıştı.
Sonra Cumhurbaşkanı, korumalarını Sinem'e gönderdi, gönlünü aldı, üç saat sonra da genç kızı yatışmış halde yanına getirtti. Cumhurbaşkanı'ndan iş sözü alan Sinem, mahcup ama ***ifli evine döndü.
Büyüme rakamlarını biliyorsunuz. Türkiye, sadece savaş yıllarındaki kadar kötü ekonomik trendlere sahip şu anda.
İşsizlik, başını almış gidiyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun verdiği rakamlara göre Türkiye'de İzmirli Sinem gibi işe ihtiyacı olan 6 milyon genç var. Ve bu sayıya her yıl 700 bin işsiz ekleniyor. Her 3 gençten biri işsiz.
Sinem'in dikkat çektiği, "Bunca işsizlik varken, iktidarın bu denli alkışlanması" ise gerçekten zor açıklanabilecek bir durum. Gül, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan sorumlu 7 yıllık siyasi iktidarın iki numaralı ismi. Ve bir dönem ilk sıradaydı.
Ama seçmen, gelinen noktaya rağmen, iktidara oy veriyor, alkışlıyor.
*
Aslında Sinem'in işsizliğini en yakından bilenlerden biri de bir baba olarak Cumhurbaşkanı Gül. Onun da iki çocuğu var.
Kendisinin de, kızına iş bulabilmek için geçen yılın başlarında Türkiye'deki yabancı şirketlerden birinin genel müdürünü bizzat aradığı medyaya yansımıştı. Bu haberi kamuoyuna duyuran da Fatih Altaylı olmuştu.
Gül, Çankaya Köşkü'ne çıktıktan birkaç ay sonra, merkezi ABD'de bulunan özellikle deterjan benzeri kimyevi madde üreten çokuluslu bir şirket olan Procter& Gamble'ın Genel Müdürü'nü bizzat aradı. Kızına iş istedi.
Gerçi Çankaya Köşkü, bu telefon görüşmesini doğrulamadı ama karşı taraf ısrarlıydı. Bu telefonun, şirketi nasıl şaşırttığını tahmin edebilirsiniz.
"Nüfuz kullanmadığı" sürece bir babanın, çocukları için iş istemesi, bu amaçla sağı solu aramasını hiç şaşırtıcı bulmam. O baba Çankaya'da bile olsa, yadırgamam. Sonuçta, yapılan suç da değil ayıp da değil. Zaten Gül'ün telefonu anlaşılan pek bir işe de yaramadı.
'Bu kadar işsize bu alkış neden?'
08.07.2009 07:01:14
İZMİRLİ Sinem'in yıllarca okuyup, lisans, ön lisans, master ne varsa tamamlayıp, 32 yaşına geldiği halde iş bulamayınca can havliyle kendini Cumhurbaşkanı Gül'ün önüne atmasını TV'den izlemişsinizdir.
Sinem, iş bulamamasının nedeni olarak gördüğü Cumhurbaşkanı'nı komşuları alkışlayınca da, "Bunca işsiz varken, niye alkışlıyorsunuz anlamıyorum" diye çıkıştı.
Sonra Cumhurbaşkanı, korumalarını Sinem'e gönderdi, gönlünü aldı, üç saat sonra da genç kızı yatışmış halde yanına getirtti. Cumhurbaşkanı'ndan iş sözü alan Sinem, mahcup ama ***ifli evine döndü.
Büyüme rakamlarını biliyorsunuz. Türkiye, sadece savaş yıllarındaki kadar kötü ekonomik trendlere sahip şu anda.
İşsizlik, başını almış gidiyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun verdiği rakamlara göre Türkiye'de İzmirli Sinem gibi işe ihtiyacı olan 6 milyon genç var. Ve bu sayıya her yıl 700 bin işsiz ekleniyor. Her 3 gençten biri işsiz.
Sinem'in dikkat çektiği, "Bunca işsizlik varken, iktidarın bu denli alkışlanması" ise gerçekten zor açıklanabilecek bir durum. Gül, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan sorumlu 7 yıllık siyasi iktidarın iki numaralı ismi. Ve bir dönem ilk sıradaydı.
Ama seçmen, gelinen noktaya rağmen, iktidara oy veriyor, alkışlıyor.
*
Aslında Sinem'in işsizliğini en yakından bilenlerden biri de bir baba olarak Cumhurbaşkanı Gül. Onun da iki çocuğu var.
Kendisinin de, kızına iş bulabilmek için geçen yılın başlarında Türkiye'deki yabancı şirketlerden birinin genel müdürünü bizzat aradığı medyaya yansımıştı. Bu haberi kamuoyuna duyuran da Fatih Altaylı olmuştu.
Gül, Çankaya Köşkü'ne çıktıktan birkaç ay sonra, merkezi ABD'de bulunan özellikle deterjan benzeri kimyevi madde üreten çokuluslu bir şirket olan Procter& Gamble'ın Genel Müdürü'nü bizzat aradı. Kızına iş istedi.
Gerçi Çankaya Köşkü, bu telefon görüşmesini doğrulamadı ama karşı taraf ısrarlıydı. Bu telefonun, şirketi nasıl şaşırttığını tahmin edebilirsiniz.
"Nüfuz kullanmadığı" sürece bir babanın, çocukları için iş istemesi, bu amaçla sağı solu aramasını hiç şaşırtıcı bulmam. O baba Çankaya'da bile olsa, yadırgamam. Sonuçta, yapılan suç da değil ayıp da değil. Zaten Gül'ün telefonu anlaşılan pek bir işe de yaramadı.