10 HELİKOPTER AMBULANS

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • rbaydar
    Junior Member
    • 23-02-2006
    • 228

    10 HELİKOPTER AMBULANS

    ERDOÐAN: ''(SAÐLIK HİZMETLERİ KONUSUNDA) NE VERİRSE VERSİN, BÜTÇE AÇIK VERİYOR DİYE BUNU ÖNLEYEMEZSİNİZ, BUNU DURDURAMAZSINIZ"

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sağlık
    hizmetlerine yönelik harcamalarla ilgili, ''bütçe açık veriyor' denildiğini ifade
    ederek, ''Ne verirse versin, 'bütçe açık veriyor' diye bunu önleyemezsiniz, bunu
    durduramazsınız. Çünkü bu işin bedeli olmaz, ne gerekiyorsa bunu yapacağız''
    dedi.
    Başbakan Erdoğan, Ankara Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde
    10 helikopter ambulansın hizmete başlaması dolayısıyla düzenlenen törene
    katıldı.
    Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Ankara ile 6 ilin daha bu hizmet ile
    tanıştığını kaydetti.
    Ankara'da 1 helikopter ambulansın 1 yıldır hizmet verdiğini belirten
    Erdoğan, bugün sayının 2'ye çıktığını söyledi.
    Adana, Afyonkarahisar, Bursa, Çanakkale, Konya, Samsun, Trabzon ve Van'da
    da ilk defa hava ambulansı hizmeti verileceğini belirten Erdoğan, bu illerin
    bölge merkezleri konumunda olacağını ve çevre illere de hizmet verileceğini
    kaydetti.
    Eylül ayında da 2 adet ambulans uçağı alım ihalesini
    gerçekleştireceklerini bildiren Başbakan Erdoğan, bu sürecin aslında yeni
    başlamadığını, bu aşamaya gelinene kadar çok mücadele verdiklerini söyledi.
    Erdoğan, ''iktidarımızın ikinci yılından itibaren sürekli bakanımızı bu
    konuda sıkıştırdım. Alımdan öte bir 'rent a car' sistemi ile bu işi yürütelim
    istedik. Çünkü ülkemizde böyle bin anlayış gelişmiş değildi'' dedi.
    Koçoğlu Grubunun hava ambulans işine girdiğini ve ambulans helikopter
    noktasında bu hizmeti gerçekleştirdiklerini, jet ambulans uçak konusunda da
    ihtiyacı giderme konusunda adım atılacağını da kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
    ''Bir sosyal devletin sağlamış olduğu imkanların sadece ulusal boyutta
    değil, uluslararası boyutta da bizleri nerelere vardırabileceğini yakalamış
    olalım, görmüş olalım.
    Bizler sağlık noktasında bilimin, teknolojinin en yeni gelişmelerin
    ülkemize anında transferinden hiçbir imkandan kaçınmadık, kaçınmıyoruz.
    Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, sosyal güvenceye harcadığı para, bu
    dönemde olduğu gibi hiçbir zaman olmamıştır. Her zaman söylediğimiz gibi 'halk
    içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat
    gibi...' Bunun bedeli yok.
    'Efendim, bütçe açık veriyor'... Ne verirse versin, bütçe açık veriyor
    diye bunu önleyemezsiniz, bunu durduramazsınız. Çünkü bu işin bedeli olmaz, ne
    gerekiyorsa bunu yapacağız ve daha çok eksiğimiz var onu da söyleyeyim.
    Zaman zaman benim bakanlarımla bu konuda anlaşmazlıklara düştüğüm de
    oluyor. Bu konuda atmamız gereken adımlar var. Çünkü yarış halindeyiz, bunu
    başarmamız lazım.
    Bazen medya da yazılıyor, 'ambulans gecikti filan', doğrudur. Bazen 10
    dakikada gitmesi gereken yere, 15-20 dakikada gitmiş olabilir ama unutmayalım ki
    bir de bu işin kültürü bizde oluşmadı. Yani siren çalıyor ama kimse yolu açmıyor.
    Batı toplumlarında, bırakın ambulansı, resmi plakalı araç geldiği zaman araçlar
    durur, kaldırımların üzerine araçlarını çekerler, siz yol alırsınız. Bizde böyle
    bir anlayış var mı? Ambulans geçiyor mu, 'ben de onun arkasına takılayım, ben de
    hızla gideceğim yere gideyim' anlayışı var.
    Bu anlayış, ambulanslarımızın da mesafe almasını, 112 Acil'in ulaşması
    gereken yere çok daha süratle ulaşmasını engelliyor. Biz sadece şu anda devletin
    kendi ambulanslarının gideceği yere gitmesini engelliyor.''

    -''VATANDAŞ AHMET''-

    Özel sektör hastanelerine ait ambulans sisteminin, devlet ile koordineli
    olarak hizmet verdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, ''Vatandaş Ahmet, 'ben aracımla
    112 Acil'e girebilirim' diyecek'' dedi.
    Bunun uygulamalarının İngiltere'de olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan,
    belki vatandaşın, aracının donanımını yaparak bu hizmete girebileceğini
    söyledi.
    Bunları gerçekleştirdikten sonra ulaşımda yaşanan sıkıntıların da
    minimize olacağını dile getiren Erdoğan, bazı yerlerde sıkıntılar
    yaşanabildiğini, ''art niyetin olduğu yerlerde ise bakanlığın gerekli
    incelemeleri yaptığını'' söyledi.
    ''Art niyet olabileceğine asla ihtimal vermediğini'' de dile getiren
    Erdoğan, ''112 Acil'de görev almış arkadaşlarımın bir gönül eri olduğuna
    inanıyorum'' diye konuştu.
    Türkiye'nin neresinde olursa olsun, vatandaşın ihtiyacına devletin tüm
    imkanlarıyla o yere koşmasını ve o ihtiyacı en iyi şekilde yerine getirmesini
    hedeflediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''kar yağdı, yollar kapandı''
    sözlerini bahane olarak kabul etmediklerini söyledi.
    Modern dünyada bu tür sorunların çözümünün olduğuna işaret eden Başbakan
    Erdoğan, artık zor kış koşullarına karşı köylerde yaşayan vatandaşlara hizmet
    vermesi amacıyla paletli ambulansların o bölgelerde hizmet verdiğini anlattı.

    -''SUDAN BAHANELER''-

    ''Sudan bahanelerle, mazeretlerle'' vatandaşların sıkıntı çekmeyeceğini
    anlatan Erdoğan, artık dağların, tepelerin aşıldığını, her türlü imkanı milletin
    hizmetine sunmak için çaba verdiklerini söyledi.
    Erdoğan, ''Bu hizmetler gelişmiş ülkelerde varken, benim ülkemde olmaması
    asla kabullenebileceğimiz bir durum olamazdı'' dedi.
    Geçmişte yaşananları konukların hatırlamasını isteyen Erdoğan, eskiden
    köy yollarının kapandığını, doğum yapacak kadınların çok büyük sıkıntılar
    yaşadığını anlattı. Yeni uygulama ile doğum yapacak kadınların hastanede misafir
    edildiğini, doğum gerçekleştikten sonra köylerine gönderildiğini anımsatan
    Erdoğan, artık bu sorunların da çözüldüğünü söyledi.
    Cumhuriyet tarihinin bu alandaki en büyük değişim programı olarak,
    sağlıkta dönüşüm programını başlattıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam
    etti:
    ''Artık her ilde hastane sayılarını, yatak sayılarını, doktor, hemşire,
    diğer personel ve ambulans sayılarını kat kat artırıyoruz. Fiziki imkanlar bu
    denli arttıkça sağlık noktasında, doktor noktasında ihtiyacımız artıyor. Ne kadar
    doktor, sağlık elemanımız artarsa, bu alanlardaki müdahalemiz o kadar
    kolaylaşacaktır. Özellikle Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz'deki ihtiyaçların süratle
    giderilmesi gayretinde olacağız ama bir gerçek beni mutlu ediyor. Artık hiçbir
    hasta hastanelerde rehin bırakılmıyor. Artık hiçbir hasta hastane kapılarından
    döndürülmüyor. Her zaman söylüyorum böyle bir olay varsa, anında lütfen bizlere
    müracaat ediniz, bakanlığımıza, bana müracaat ediniz lütfen. Bizler, bu tür
    olayları yapanlar olursa, yapılması gereken ne ise gereği ne ise bunu en ideal
    şekilde yaparız, o tür insanlarla yola devam etmeyiz ve onları yolun kenarına
    atarız.
    Çünkü insanı yücelten insanlarla bu yola devam edeceğiz. 'İnsanı yücelt
    ki devlet yücelsin' prensibi ile bu yola çıktık. Bu ilke ile yola çıktık. İnsanı
    yüceltemeyen bir devlet hiçbir zaman baki olmaz. Önce devlet, sonra insan'...
    Hayır, önce insan, sonra devlet... Olaya böyle bakacağız.''

    -''BAZI SIKINTILAR VAR''-

    SSK ve BAÐ-KUR'luların artık farklI işleme tabi tutulmadığını, hastane
    kapılarında ilaç kuyruklarının yaşanmadığını belirten Erdoğan, bu alanda yapılan
    yenilikleri anlattı.
    112 Acil Servis hizmetini de yaygınlaştırdıklarını ifade eden Erdoğan,
    şöyle devam etti:
    ''Ama bazı yerlerde, bazı sıkıntılar yaşıyoruz, onu da söyleyeyim.
    Örneğin bir hasta, hastaneye gidiyor veya götürülüyor ve o hastanede ilgililer,
    yetkililer, eğer o hastanede o hizmet verilemiyorsa en yakın nerede yapılıyorsa,
    onu söylemesi veya yönlendirilmesi lazım ama bunu hala yönlendirmeyenler var. 1,
    2, 3, 4 hastane dolaşıp arzu etmediğimiz şekilde netice alınan durumlar oldu.
    Bundan da dertli olduğumuzu ayrıca hatırlatmak isterim. Bu bakımdan sağlık
    sistemimizi çağın gereklerine, ülkemizin gerçeklerine ve insanımızın
    ihtiyaçlarına uygun hale getirme noktasında önemli adımlar atmaya devam edeceğiz.
    Bunları hem hastalarımız hem de kıymetli sağlık personeli için yaptık. Sağlık
    sistemini büyütmeye, yaygınlaştırmaya, aynı hızda ve aynı kararlılıkla devam
    edeceğiz. Hiç mazerete sığınmadan, hiçbir engel tanımadan 780 bin
    kilometrekarelik vatan toprakları üzerinde, 72 milyon vatandaşımıza bu
    hizmetimizi aşk ile vereceğiz.
    Sağlık personelimiz, doktorundan hemşiresine, sağlık elemanına kadar, bir
    hastasından aldığı hayır duası ona yeter de artar bile. Bir 'Allah razı olsun'
    demeleri var ya, o bambaşka bir şey... O öyle parayla pulla ölçülmez ve o sizi
    çok farklı yerlere götürür. Onun manevi boyutu hiç tartışılmaz.''
    Başbakan Erdoğan, konuşmaların ardından, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve
    Koçoğlu Firması'nın Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu'dan hava ambulansları
    hakkında bilgi aldı.
    Erdoğan'ın, bir hava ambulansını incelerken, ambulanstaki yatağın boyunun
    ne kadar olduğunu merak ederek, ''Ben sığar mıyım?'' diye sorması üzerine Şükrü
    Koçoğlu, ''2 metre, Allah korusun efendim '' yanıtını verdi.
    Başbakan Erdoğan, daha sonra alanda bulunan 112 Acil motosikletleri
    incelerken, ''Bunlardan kaç tane var?'' diye sordu. Sağlık Bakan Akdağ'da 30 adet
    bulunduğu yanıtını verdi.
    Erdoğan, havada geçiş yapan hava ambulanslarına el sallarken, 112 acil
    yardım çalışanları Başbakan Erdoğan ve Sağlık Bakanı Akdağ'a, çiçek, şapka ve
    flama hediye etti. Şükrü Koçoğlu da Erdoğan'a bir helikopter maketi armağan
    etti.

    AA

    (02/09/2009 - 14:42:36)
İşlem Yapılıyor
X