Elif ve Vav

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • Sniper®
    Senior Member
    • 22-06-2005
    • 12987

    Elif ve Vav


    Aşk da tıpkı elif gibidir,isminde gizlidir,ama okunmaz.o olmadan da besmele sese gelmez.o her şeyin içindedir,ama hiç bir şeyde görünmez. Hz.Mevlana


    İnsan vav şeklinde doğar, bir ara doğrulunca kendini elif sanır.İnsan iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölmüştür.Kulluğun manası vavdadır, elif uluhiyetin ve ehadiyetin simgesidir.O yüzden Lafz-ı ilahi elifle başlar. Elif kainatın anahtarıdır, vav kainattır.

    Rabbi vav gibi mütevazı olsun ister kulları.
    Musa dal olmuştur ama Firavunun gözü Elifte kalmıştır.
    İbrahim ateşte vavdır, Nemrut bizzat ateşe odun.

    Yunus, vav olup balığın karnında anca kurtarmıştır kendini.
    İnsan iki büklüm olunca rahat eder ana karnında.
    Boylu boyunca uzansa da kim rahattır mezarında?

    Vavın elifle münasebeti ne kadar iyiyse, kainatın dengeside o kadar düzgündür.
    Kim kimi hatırlarsa evvel o ona koşar.
    Kainatta tüm cisimler boşlukta dönerken insan belki o yüzden boşlukta kalmamış, Rabbi onu imanla doldurmuştur.
    Evvelde eliftir, bir ilahi nefesle ahirde vav olur kainat.

    İyi bakıldığında, görmek için bakıldığında; Bazen bir insanın secdedeki hali, bazen bir ceninin anne karnında ki haline benzer..Vav Harfi, ’ın Vahid ismini ve birliğini simgeler. Ebced hesabında 6 rakamına denktir ki ; Bu yönüyle aynı zamanda imanın 6 şartını temsil ettiği söylenir.Harfi med olduğu gibi, kasem harfidir. Aynı zamanda, iki cümleyi veya özneyi bağlayan bağlaçtır.

    Ey aşkın binbir başlı vav hali
    Ey sonsuz kavram
    Gaflet vaktinde
    Gel gönlümün üstüne
    Usta bir hattatım ben
    Aşkı çizerim mekânlara
    Aşk sığmaz ki bu ummana
    Vav olur gözlerimiz
    Bürünürüz canlara
    Bir seyyah gibi
    Gelip göçen, göçüp giden
    Bu mekândan mekân’a
    Demem o ki
    Tarifini yapamam ben imkâna
    Bir hattatım
    Zamana vav çizmekteyim
    Hilalin dolunaya
    Dolunayın hilale dönüştüğü zamana

    Ve mahlukat
    Nefes nefes aşk çekerken Mevla’ya
    Üstümde aşk kokusu var
    Yaşadıkça beni yontar
    Ve benzetir insana
    Elimde vav
    Gönlümde vav
    Gözümde vav
    Dem dem vav kesilirim
    Beni insan yapana
    Ey kalbimden geçeni bilen Allah’ım
    ’Kulum’ de kâfi bana
    İster nârına garket İster nuruna

    Meşhur bir hikayedir:Hafız Osman fırtınalı bir günde dolmuş kayıkla Beşiktaş’a geçecektir. Bir kayığa biner. Yol bitmek üzereyken kayıkçı ücretleri ister. Fakat Hafız Osman o gün aceleyle çıktığı için yanına para almayı unutmuştur. Kayıkçıya; ’efendi, yanımda param yok, ben sana bir ’vav’ yazayım, bunu sahaflara götür,karşılığını alırsın’ der. Kayıkçı yüzünü ekşitip söylenerek yazıyı alır. Bir müddet sonra kayıkçının yolu sahaflar tarafına düşer. Bakar ki yazılar, levhalar iyi fiyatlarla alınıp satılıyor. Cebindeki yazıyı hatırlar ve götürür satıcıya. Satıcı yazıyı alır almaz ’Hafız Osman vav’ı’ diyerek açık artırmaya başlar. Sonuçta iyi bir fiyata ’vav’ı satar kayıkçı. Kayıkçı bir haftalık kazancından daha fazlasını bu ’vav’ ile kazanmıştır. Bir gün Hafız Osman yine karşıya geçecektir ve yine aynı kayıkçıyla karşılaşmıştır. Yol bitmek üzereyken yine ücretler toplanır. Hafız Osman da yol ücretini uzatır kayıkçıya. Kayıkçı ’efendi para istemez, sen bir ’vav’ yazıver yeter’ der. Hafız Osman gülümseyerek ; ’efendi o ’vav’ her zaman yazılmaz.Sen dua et para kesemi yine evde unutayım’ der...Ruhları şâd olsun üstadların...

    ’Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Rablerine kavuşacak ve O’na döneceklerini umanlar ve Allaha karşı gerçek bir saygı gösterenlerden başkasına namaz elbette ağır gelir’ Sonra çağırır insanı, belki cennet kokusunu duyurmak içindir bu davet, belki kendi yanına çağırıyordur. İşte o ayet: ’Secde et, yaklaş!’ Eğil ve ben senin başını göklere erdireyim, yıldızları ayağına sereyim, sana gezmekle bitiremeyeceğin cennetler, sayamayacağın nimetler vereyim demektir bu. Secde et, vav ol, vay dememek için şey olan insan herşey demek olan Rabbinin önünde

    Duâ
    Manası: Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlarım. Allah Teâlâ’ya imân ettim ve meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, öldükten sonra dirilmenin gerçek olduğuna inandım. Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur ve yine şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve Resuludür.

    Bu eser 1956 senesinde yazılmıştır ve şu anda orjinali İstanbul Topkapı Sarayı Yazı Salonu’nda bulunmaktadır. Orjinal boyutları 43x54 cm’dir. Eserin en alt satırında Arapça olarak İcazet yazı stili ile hattatın imza cümlesi yer almaktadır ve manası şöyledir: ’Bunu yazan Güzel Sanatlar Akademisi hat muallimi fakir Hacı Mustafa Halim günahlarının bağışlanmasını diler.

    Hattatlar bazen eserlerinin sonuna bu tür imzalar atarlar ve kendilerini ’âciz’, ’fakir’, ’günahkâr’ gibi sıfatlarla niteleyerek tevâzu gösterirler.

    Bu çalışmada İslam inancının temel taşlarını görüyorsunuz. Buradaki yazıların hepsine birden ’Amentü’ adı verilir. Çoğu müslümanın ilk ezberlediğii duâlardan birisi budur. Çünkü bu duâ, Müslüman kabul edilmek için söylenmesi gereken sözleri toplu halde içermektedir.
    Son düzenleme Sniper®; 15-11-2009, 22:07.
İşlem Yapılıyor
X