ÇANAK ANTENLER KALKACAKMI YOKSA?

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • desinatör
    Junior Member
    • 09-11-2004
    • 227

    #16
    Konu: ÇANAK ANTENLER KALKACAKMI YOKSA?

    SAYISAL TELEVİZYON YAYINCILIÐI (DVB) Sayısal televizyon, yayıncılıkta yeni bir metoddur. Sayısal teknoloji kullanılarak gerçekleştirilen bu yeni yayın metodu başta karasal (terrestrial) yayıncılık olmak üzere uydu(satellite) , Kablolu TV, LMDS, MMDS ve MVDS yayıncılığında kullanılmaktadır.
    Sayısal yayıncılığın avantajlarından bazıları şunlardır;
    · Sayısal televizyon yayınında 4-6 programın, sayısal radyo yayınında 5-8 programın bir verici ile yapılabilmesi,
    · Analogdan daha üstün görüntü kalitesi,
    · Radyo yayıncılığında; Mono AM, Mono FM, Stereo FM ve CD kalitesinde yayın seçenekleri,
    · Analog yayında kapsanan aynı alanın, sayısal yayında daha düşük güçlü verici ile
    kapsanabilmesi ve dolayısıyla enerji tasarrufu sağlanması,
    · Programla birlikte veya programdan bağımsız veri iletiminin sağlanması,
    · İnteraktif (etkileşimli ) TV yayıncılığına imkan tanınması,
    · Ülke çapında tek frekans ağı-SFN (Single Frequency Network) kurularak, frekans
    spektrumunun etkin bir şekilde kullanılması,
    · Sabit, portatif veya mobil alıcılarla kesintisiz ve kaliteli (enterferansız) yayın alınabilmesi,
    · Radyo alıcı ekranında; istasyon adı, program adı, içeriği, süresi, gelecek program, deprem,
    yangın, sel felaketi gibi acil güvenlik bilgileri, trafik anonsları, hava ve yol durumu, turizm bilgileri, borsa
    ve döviz bilgileri vs. görünebilecek olması gibi.
    Sayısal vericilerle, analog vericilerin kapsadığı alana, 20 dB daha düşük verici çıkış gücü ile
    ulaşılmaktadır. Burada dikkate alınacak diğer bir husus da birden fazla yayının tek bir TV vericisi ile
    yayınlanması imkanı, dolayısıyla bu alanda ekonomik kazancın sağlanmasıdır.
    Aynı durum, sayısal uydu yayıncılığı için de geçerlidir. Analog yayın için kullanılan band genişliği
    ile bir uydudan 6-9 arası sayısal yayın gönderilmesi mümkündür.
    Gerek daha fazla sayıda yayın imkanı, gerek ardışık verici istasyonları ile aynı programların tek
    frekanstan yayınlanması ve kullanılan vericilerin birbirlerini bozucu değilde yapıcı etkide bulunmasını sağlayan SFN oluşturmakla verimli bir frekans kullanımının sağlanması, gerekse vericilerin ortak kullanımı ve güçlerinin düşürülmesi ile sağlanan ekonomik kazanç, sayısal televizyonu analog sistemlere oranla avantajlı konuma getirmiştir.
    Sayısal Televizyon ile ilgili ilk resmi çalışmalar 1993'de Bonn'da gerçekleşen DVB (Digitial Video Broadcasting) p***esi adı altında 20 ülkenin katılımı ile başlatılmış, şu anda katılımcı sayısı 200'e ulaşmıştır.
    Dünyadaki Karasal Sayısal TV Yayıncılığında (DVB-T) ise Temmuz 1997’de İngiltere’nin Chester kentinde yapılan toplantıda, DVB-T yayınının hangi bandlardan yapılabileceği ve standartı belirlenmiştir. Avrupa ülkelerinin çoğu, analog yayın iletimine yaptıkları büyük miktarlardaki yatırımlardan dolayı, sayısal TV yayınlarına ancak 2010 yılında tam anlamıyla geçebileceklerini, geçiş süresince de analog ve sayısal yayınların eş zamanlı yapılacağını ifade etmişlerdir.

    DVB p***esinde;
    Sayısal uydu yayıncılığı için (DVB-S) ETS 300 421
    Sayısal Kablo Yayıncılığı için (DVB-C) ETS 300 429
    Karasal Sayısal Televizyon Yayıncılığı için (DVB-T) ETS 300 744
    Çok kanallı çok noktaya dağıtım sistemi için (MMDS) ETS 300 749
    Çok kanallı video dağıtım sistemi için (MVDS) ETS 300 748
    Tek noktadan çok noktaya dağıtım servisi için (LMDS) EN 301 199
    standartları belirlenmiştir.
    Başta ABD olmak üzere Kanada ve Avrupa ülkelerinde sayısal sistemlerle ilgili regülasyon ve
    lisans işlemlerinin düzenlenmesi amacıyla büyük çaba sarfedilmiş ve çalışmalar devam etmektedir.


    KARASAL SAYISAL TELEVİZYON YAYINCILIÐI (DVB-T)
    Karasal Sayısal TV yayıncılığı (DVB-T), sayısal kablo (DVB-C) ve sayısal uydu (DVB-S)
    yayıncılığına göre daha kompleks yapıda olup, planlamaya muhtaç bir yapıya sahiptir.

    Burada en önemli husus, mevcut analog sistemlerle sayısal sistemlerin uyumunun sağlanması, frekans spekturumunun ileriye yönelik olarak planlanması ve sayısal TV'nin sağlamış olduğu avantajlardan azami ölçüde yararlanılmasıdır.

    Sayısal yayıncılıkla ilgili geçiş örnekleri incelendiğinde, hükümetler ve düzenleyici kuruluşların öncelikli olarak,

    · Bu hizmetler için kullanılacak frekans spektrumun belirlenmesi,
    · Frekans planlamasının yapılması,
    · Sayısal yayıncılıkta izlenecek ekonomik politikanın tesbit edilmesi ve
    · Sayısal yayın sistemine geçiş politikasının belirlenmesi,
    konularında çalışmalar yaptığı görülmektedir.
    Endüstriyel yönü dikkate alındığında, sayısal TV ile ilgili donanım ve yazılım bazında dünyada yeni bir market oluştuğu görülmekte, alıcı sayıları dikkate alındığında, ekonomik boyutta büyük rakamlar ortaya çıkmaktadır.
    Program üreticileri yönüyle, interaktif yayıncılık sayesinde ürün pazarlama, anket düzenleme ve video oyunları gibi programların üretilmesi açısından ticari etkinliklerin oluşması söz konusudur.
    Alıcılar yönünden ise sayısal TV yayınları mevcut TV alıcılarına set-top-box olarak tanımlanan bir cihaz eklemek suretiyle alınabilecektir.
    Karasal Sayısal TV yayıncılığında;
    · Analog bir TV kanalından bir HDTV (Yüksek Tanımlı TV) yada birden fazla SDTV (Standart Tanımlı TV) programı sıkıştırılmış olarak yayınlanabilir. Bu nedenle karasal sayısal TV yayıncılığında TV kanalı ifadesinin kullanılmasından ziyade , multiplexer veya frekans bloğu ifadesinin daha doğru bir tanımlama olacağı göz önüne alınarak, bir multiplex’in içerisinde birden fazla televizyon programının mevcut olacağı da dikkate alınmalıdır.
    · Birden fazla TV programının sıkıştırılarak bir multiplex içerisine yerleştirilmesinde
    alternatifler mevcuttur. Şöyleki, resim kalitesine bağlı olarak TV program sayısı 4-6 arasında
    değişebilir.
    · Karasal sayısal TV Yayıncılığında kullanılan multiplexer analog yayıncılıkta kullanılan
    multiplexer işlevinden farklı özellikler taşımaktadır. Sayısal multiplexer televizyon kanallarının yanı sıra multimedya servislerine uygun yapıdadır.
    · TV kanalları ile beraber sayısal radyo programları, çeşitli yazılım, bilgisayar programları, elektronik magazin aktiviteleri yayınlanmaktadır. Bu olanak ile klasik TV yayınları yeni boyutlar kazanmakta, gündemde olan analog yapıya ait tüm ticari ve hukuksal düzenlemelerin yenilenmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
    · Multiplexer’ın kullanımı yayıncılık işletmesine yeni boyutlar getirmektedir. Şöyleki, bir
    multiplexer birden fazla yayıncı tarafından ortak kullanılabilecektir. Bu nedenle Multiplexer işletmeciliği yayıncılık açısından yeni bir konum yaratmaktadır.
    · DVB-T, resim kalitesindeki iyileşmenin yanı sıra enterferansda sağladığı çözümler, düşük
    güçlü vericilerle analog yayının kapsamış olduğu yayın sahasına ulaşılması , multi program avantajları, SFN uygulamalarına imkan tanınması nedeniyle gelişmiş ülkelerde ilgi görmektedir. Prensipte 4 farklı SFN uygulaması olabilir. Bunlar;
    - Geniş alan SFN ( Pek çok yüksek güçlü verici ve vericiler arasındaki mesafenin uzak olması),
    - Bölgesel SFN ( Birkaç yüksek güçlü verici ve vericiler arasındaki mesafenin uzak olması),
    - Herbir MFN etrafında lokal olarak yoğun SFN ( Var olan bir istasyon ve orta güçte SFN verici
    ile SFN vericileri arasındaki mesafenin orta uzaklıkta olması),
    - SFN boşluk doldurucular ( Bir MFN kapsama alanı içerisinde oluşan boşlukların, MFN verici
    ile aynı kanaldan yayın yapan düşük güçlü vericilerle aydınlatılması),
    · EBU’nun 1994 yılında başlatmış olduğu çalışma sonucunda, karasal sayısal televizyon
    yayınlarının ülkemizde yapılabileceği kanallar, Ulaştırma Bakanlığı Telsiz Genel Müdürlüğü’nce iştirak edilen uluslararası toplantılarda belirlenmiş olup; DVB-T yayınları için UHF V bandı 61-69 kanallarının kullanılabileceği bildirilmiştir.

    SAYISAL YAYINCILIKTA SIKIŞTIRMA (MPEG-2) ve
    MODÜLASYON (COFDM) TEKNİKLERİ

    Sayısal televizyon tekniği, tek bir analog yayının taşınması için gereken band genişliğinden, sıkıştırma tekniği kullanılarak 4 ile 6 yayının iletilmesine izin veren yeni ve çok etkili bir iletim metodudur.
    Sayısal televizyon yayıncılığını 2 kısımda inceleyeceğiz;
    Resmin üretildiği kısım:
    Televizyon resmi saniyede 50 kez değişen ardışık resim alanlarından oluşur. Eğer analog sinyali doğrudan sayısala dönüştürürsek, saniyede 216 milyon bit bilgi gönderilmesi gerekir. Bu bilginin çoğu çerçeveden çerçeveye tekrardır. Bu tekrar bilgilerinin gönderilmemesi ve sadece tahmin edilemiyen kısımların kodlanarak gönderilmesi ile bir resim bilgisi sayısalda 3 ile 6 Mb/s’lik yer işgal eder. Burada 1/50 oranında bir sıkıştırma söz konusudur. Bu sıkıştırma tekniğine MPEG-2 denilmektedir.

    Resmin iletildiği kısım:
    Bir analog yayının yapıldığı kanaldan (VHF’de 7 Mhz, UHF’de 8 Mhz) farklı bir teknik olan COFDM modülasyon tekniği ile seçilen modülasyon tipi (QPSK, 16-QAM, 64-QAM), kodlama hızı (1/2, 2/3, 3/4, 5/6, 7/8) ve güvenlik aralığına (1/4, 1/8, 1/16, 1/32) bağlı olarak 4.98 Mbit/s ile 31.67 Mbit/s'lik bilgi gönderilebilmektedir. Kritik olmayan programlar 4 Mbit/s’de, kritik programlar da (spor gibi) 6 Mbit/s’de sıkıştırılarak gönderilmektedir. Sayısal teknolojide, bir verici ile bir kanaldan multiplexer’la 6 servise kadar gönderilebilmektedir. Bu şekilde sayısal teknoloji kullanılarak, sadece UHF bandından 200 veya daha fazla program göndermek mümkün olmaktadır.
    COFDM tekniğinde, DVB-T vericisinin çıkışı faz ve genlikte modüle edilmiş binlerce taşıyıcıdan oluşur. COFDM T-DAB için geliştirilmiş, DVB-T için de kullanılan bir modülasyon tekniğidir. Aşağıda belirtilen parametrelerden seçilen konfigurasyona göre bir multiplexden taşınan servis sayısı 1 ile 6 arasında değişmektedir.

    Karasal sayısal TV yayınında, 2 iletim modu vardır:
    2-k mod (1705 taşıyıcı)
    8-k mod (6817 taşıyıcı)

    3 modülasyon metodu vardır:
    QPSK (Modülasyon sinyali başına 2 bit)
    16-QAM (Modülasyon sinyali başına 4 bit)
    64- QAM (Modülasyon sinyali başına 6 bit)

    Hata düzeltme için kodlama oranları şunlardır: 1/2, 2/3, 3/4 5/6, 7/8

    Guard interval aralığı şunlardır: 1/4, 1/8, 1/16, 1/32

    Yararlı sembol süresi:
    2k modda: 224 µs
    8k modda: 896 µs’dir.

    Aynı zamanda; sayısal teknolojide izleyicilere, yüksek tanımlı (HDTV) veya geniş ekranlı resim (16/9), CD kalitesinde ses, istek üzerine video, interaktif servisler (ev bankacılığı, evden alışveriş ve televizyon setleri üzerinden internete bağlantı gibi) hizmetlerde sunabilecektır.

    Sayısal televizyon hizmetleri 3 kaynaktan alınabilecektir;
    - Mevcut havai antenle (DVB-T),
    - Kablo-TV üzerinden (DVB-C),
    - Bir çanak antenle uydudan (DVB-S).
    Yayınlar izleyiciler tarafından, sayısal yayınları alabilen sayısal TV seti veya özel set-top-box yardımıyla mevcut analog TV ile izlenebilecektir.

    Kaynak:rtük

    Yorum

    • desinatör
      Junior Member
      • 09-11-2004
      • 227

      #17
      Konu: ÇANAK ANTENLER KALKACAKMI YOKSA?

      TUYAD
      Sayısal Karasal TV - ( DVB-T )
      Basın Açıklaması
      Murat ÖNOL 18.02.2006



      Sayısal Karasal Televizyon Yayıncılığı (DVB-T) pilot uygulamaları, bilindiği üzere 03 Şubat 2006 tarihinde ülkemizde de başladı. İstanbul'da yapılan açılış töreni ile birlikte, Ankara ve İstanbul'da düşük güçle ve kısıtlı kanal sayısı ile yayına geçildi. Bu illerimizin bir bölümünde, TV cihazlarının ve bilgisayarların girişine bir sayısal karasal TV alıcısı bağlanarak yayın izlenebiliyor.

      Ancak kamuoyunda yanlış bilgilendirme, yalış yönlendirme ve dolayısıyla farklı beklentilerin oluşması olgusu ortaya çıktı. Çanak antenler çöpe atılacak, uydu alıcısına gerek kalmayacak, kablo-tv bitecek, Avrupa yayınları havadan herkesin televizyonuna gelecek gibi sözler ortalıkta dolaşmaya başladı, hatta basına yansıdı. Üretici, satıcı ve tüketici tedirgin oldu, piyasa olumsuz etkilendi.

      TUYAD olarak, TV yayın iletim sektörünün tarafsız derneği sıfatıyla ve konunun açıklığa kavuşmasına katkıda bulunmak amacıyla aşağıdaki gerçeklerin altını çizmek ve kamuoyunu bilgilendirmek gereğini duyuyoruz.

      Sayısal TV yayıncılığı, televizyonun keşfinden beri kullanılan Analog TV yayıncılığının teknolojik olarak yenilenmiş, gelişmiş türüdür.
      Gelişen teknoloji doğrultusunda, elektronik mühendisliği her alanda, analogdan sayısala (digitale) geçiş yaşamaktadır. Bu bağlamda TV yayıncılığının stüdyo, iletim ve alıcı cihaz ortamlarında da sayısal teknoloji hızla yerleşmektedir. Kameradan televizyon cihazına kadar her bileşenin yeni modelleri sayısal teknoloji ile çalışmaktadır. Bu bağlamda yayın iletiminde Türkiye'de öncelikle uyduda sayısala geçilmiş ve süreç tamamlanmıştır. Bundan sonra kablo yayınında ve karasal (vericiden) yayında sayısal ortama geçilmesi kaçınılmazdır ve bütün dünya bu yönde hareket etmektedir.

      Sayısal karasal yayın, alışageldiğimiz havadan gelen ve çatı antenleriyle alınan karasal TV yayınının sayısal teknolojiye uyarlanmış halidir.
      VHF/UHF kanallarından, çatı anteni, balkon anteni ve oda anteninden aldığımız sinyalleri, TV cihazımıza uygulayarak izlediğimiz karasal (vericiden) yayın, aynı antenlerle aynı şekilde alınarak ek bir sayısal kod çözücü cihaz (karasal, sayısal) alıcı (receiver) ilavesi ile izlenebilecektir. Yeni teknolojide havadan alınabilen tv kanalı sayısı 80-100 gibi rakamlara ulaşabilecektir. Üstelik tüm yayınlar daha kaliteli görüntü ve ses ile izlenecektir.

      Sayısal karasal yayını izlemek, bugün için bir karasal-alıcı cihazı gerektirmektedir. İleride bu işlev TV alıcılarına entegre edilecektir, ek cihaz gerekmeyecektir.
      Yeni teknoloji sayısal karasal yayınlar, bugün yayın olarak kullandığımız televizyon cihazları tarafından doğrudan alınamayacak, uydu alıcısına benzeyen bir cihazdan geçirilerek (sayısal karasal alıcı, set-top-box) mevcut televizyon cihazına aktarılacaktır. İleride televizyon cihazlarının sayısal alıcı devreleri olacak, antenler bugün alıştığımız gibi doğrudan televizyon cihazına bağlanabilecektir.
      Her durumda sayısal karasal yayınların alınabilmesi için ya bir ek set üstü cihazı (set-top-box) alınması yada mevcut TV alıcısının değiştirilmesi gerekecektir.

      Karasal yayın, Uydu-TV veya Kablo-TV'nin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır.
      Nasıl bugün hem çatı anteni, hem uydu anteni, hem de kablo-tv kullanıcıları var ise ve birbirinin bir farkı tercih nedeni mevcutsa, gelecekte de her üç sistem farklı alanlarda tercih edileceklerdir. Uydularda her zaman daha fazla sayıda kanal seçeneği bulunacak, kabloda hızlı internet ve interaktif hizmetler belirleyici olacak, karasal tv'de ise bir kabloya bağlı olunmaksızın her odada hatta hareketli ortamlarda izlenebilme özelliği ortaya çıkacaktır.

      Dünyadaki örneklere bakıldığında, ülke yönetimlerinin medya planlama politikaları, karasal ve kablo yayınlarının gelişmesini etkilemekte ancak uydu yayını üzerindeki etkileri sınırlı olmaktadır.
      Bilhassa Türkiye'nin örnek aldığı Avrupa ülkelerine bakıldığında, hepsinde uydu-tv sektöründe benzer bir gelişme olduğu ancak kablo ve karasal-tv sektörlerinde devlet politikasına bağlı olarak farklılıklar bulunduğu gözlemlenmektedir. Lisanslama politikaları, karasal-tv yayıncılığının yapısı gereği kamuya ait kanallarla geliştirilmesi nedeniyle gereksinim dıyduğu büyük kamu yatırımı (TRT'nin buğün 5000 kadar vericisi vardır, bunların sayısala uyumu büyük bir yatırım bütçesi gerektirmektedir) bu iki sektörün gelişiminin devlet tarafından etkilenmesini doğurmaktadır. Uydu-tv, sınırları ve kısıtlamaları daha kolaylıkla atlayabilmektedir.

      Bugünkü TV yayıncılığı teknoloji sürdükçe, her üç TV yayınlama türü gelecekte de varolacaktır. Herhangi birinin " çöpe atılması " beklenmemektedir.

      Yorum

      • desinatör
        Junior Member
        • 09-11-2004
        • 227

        #18
        Konu: ÇANAK ANTENLER KALKACAKMI YOKSA?
        Sonuç OLARAK:
        DİJİTAL UYDU ALANINDA ACIKLAMA

        “Çanak antenler tarih olacak”, “Uydu alıcılarına gerek kalmayacak”, “Kablo TV yayınları sona erecek” ve “Avrupa TV yayınları havadan herkesin televizyonuna ücretsiz olarak gelecek” şeklindeki yanıltıcı açıklamalar, 3 Şubat 2006 tarihinde başlayan Karasal Dijital (Sayısal) Yayın ile ilgili bir iletişim karmaşasına yol açtı.
        Uydu, Anten, elektronik iletişim sektörünün tek mesleki kuruluşu olan TUYAD, karasal dijital yayın ile ilgili kamuoyunda oluşan yanlış anlaşılmaları düzeltmek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri’nde yapılan basın toplantısına TUYAD yönetim kurulu üyeleri, sektörün önde gelen firmalarının sözcüleri ve birçok basın mensubu katıldı.
        Bu gelişmeleri değerlendiren TUYAD, yeni yayın standardı ile ilgili, doğru, tarafsız ve bilimsel gerçeklerin kamuoyuna duyurularak kafalarda oluşan soru işaretlerinin giderilmesi amacıyla düzenlediği basın toplantısında, TUYAD Genel Sekreteri Murad Önol, analog sistemlerden sayısal sisteme geçiş sürecinde yaşanan iletişim karmaşasına değindi. Önol, Türkiye’nin yayın iletişiminde üç seçeneğinin bulunduğunu ifade ederek bunların: Çatı anteni alınabilen karasal yayın, uydu yayını ve kablodan yayın olduğunu belirtti.
        Uydu yayını var olduğu sürece çanak antenler de var olacak
        Murat Önol, bu üç yöntemin yarın da var olacağını vurguladı. Murat Önol çanaklar sökülecek gibi söylentilerin yanlış olduğunu ifade ederken, antensiz televizyon izlemenin teknik olarak mümkün olmadığının altını çizerek, “Türkiye’nin kendine ait yayıncılık uyduları var, bu uydular ve Dünya üzerinden yayın yapan diğer yüzlerce uydu var olduğu sürece çanak antenlerde var olacaktır. Avrupa, OECD ülkeleri ve Türkiye’de yayın standartları şu oranlarda kullanılıyor: Avrupa’da toplam 217 milyon TV’li hanenin, %44’ü karasal yayın, %25’i uydudan ve %31’i kablodan yayın alıyor. OECD ülkelerinde ise 500 milyon TV’li hanenin % 43’ü karasal yayın, %22’si uydudan yayın ve %35’i kablodan yayın alıyor. Bunlar güncel değerlerdir. Yani 2005 yılı sonunda yapılan ciddi bir çalışmanın sonuçlarıdır. Türkiye ne durumda denilirse, biz kablo yayınında geriyiz. Türkiye’de 16 milyon TV’li hane var, bunların %8’i kablo, %60’ı karasal, %32’si uydudan yayın izliyor. Uyduda Avrupa ile aynı yerdeyiz. Kablo TV yayıncılığı biraz geride kalmıştır ancak önümüzdeki yıllarda kablo TV yatırımları artarak kablo TV’nin bu oranlar içindeki payının artması beklenmektedir.
        Bugünkü TV yayıncılığı teknolojisi sürdükçe, her üç TV yayınlama türü gelecekte de varolacaktır. Herhangi birinin “çöpe atılması” beklenmemektedir....!!
        sanırım bu açıklamalar bu olaya son noktayı koyacaktır.
        sayğılarımlallove

        Son düzenleme desinatör; 15-03-2006, 18:28.

        Yorum

        • desinatör
          Junior Member
          • 09-11-2004
          • 227

          #19
          Konu: ÇANAK ANTENLER KALKACAKMI YOKSA?
          Originally posted by ybalcik
          mesajı doğru yerde yazmışsınız daha doğrusu topic açmışsınız, peki bu bölümde daha önce açılan topicleri ve açıklamaları okumadınız mı ?

          Karasal Sayısal Yayınlar (DVB-T)

          özellikle de bu topici TUYAD - Sayısal Karasal TV - ( DVB-T ) Basın Açıklaması
          Dostum kusura bakma Türk Milleti olarak bize Hazır olanı kullanırız onun için bunları yazmak mecburiyetinde kaldım. sevgilerimlellove

          Yorum

          • stadyum
            Member
            • 24-09-2004
            • 548

            #20
            Konu: ÇANAK ANTENLER KALKACAKMI YOKSA?

            önce canımı alırlar sonra çanaklarımı!!!!!
            balkonumdaki,saçak altındaki ve yatak odamdaki çanakları sökebilmeleri için önce cesedimi çiğnemeliler!!!!!
            burası iran değil!!!!!!!!!
            burası türkiye!!!!!!
            bu zihniyetteki insanları bir yere getirmeyelim....
            bir yazımı hatırlaatmak istiyorum,
            -----
            çanağına sahip çık türkiye!
            karasal dijital yayın vatandaşa geçirilen bir kazık....
            karasal yayında sadece ulusal kanallarla izinli kanallar izlenebilecek. bunu defalarca yazdım....bilmiyenler için hep tekrar ediyorum....amaç yeni bir teknoloji falan getirmek değildir....amaç birincisi, tüm kanalları sansürlüyebilmek ve tüm kanalları himaye altına alıp medyaya hakim olma düşüncesidir, böylece uydu kanalları ekarte edilerek karasal yayınlar daha iyi denetlenecek ve sansürlenecektir.....ikinci amaçta türkiyede ki çanak anten ve uydu kullanıcısı sayısını azaltmaktır..burada iran modeli esas alınmak istenmektedir......(iranda bile çanaklar yasak olmasına rahmen çoğu evde-inadına-uydu yayını vardır!))
            eğer gerçekten yapılmak istenen yatırım olsaydı ve kablolu yayındaki art avrasya,kanal b,ulusal kanal,skytürk,habertürk gibi kanallarında izlenebileceği bir sistem istenseydi eğer o zaman yatırım kablolu dijital yayına yapılırdı ki olması gereken buydu.....çünkü karasal dijital yayında sadece ulusal yayınlar izlenirken kablolu yayında tüm türk kanalları izlenebiliyor...ve gelicektede böyle olucak...yani dijital kabloda karasal yayından daha fazla kanal olucak....peki o zaman niçin yukarıda ismini saydığım veya sayamadığım birçok (sadece kablolu ve uydu yayın hakkı olupta ulusal ve hava yayın hakkı olmuyan ve gelicekte de olma ihtimali olmayan)kanallarında izlenebileceği dijital kabloyaya yatırım yapılmıyor yada yapılmadı?????eğer gerçekten amaç teknoloji getirmek ise???üstelik belkide dijital kobloya yapılacak yatırım havadan yapılacak yayınların maddi yatırımdan daha az bir harcama gerektireceği halde?
            o zaman şu sonuç çıkıyor ortaya....bazı kanalların izlenirlik oranının düşmesi sağlanmak isteniyor,kısacası bu daha çok sansür amaçlı olarak yapılıyor... o yüzdendirki uydu yayını ve kablolu yayın istenmiyor havadan yayın destekleniyor çünkü havadan yayınla türk halkı her kanala kolayca ulaşamılacak.....rtük ne verirse o bölgeye onu izleyecek!!
            bunlarda benim görüşlerimdir
            --------
            Arkadaşlar karasal dijital yayında kablolu yayın izni olupta havadan yayın izni olmayan kanallar izlenmiyecektir!
            ayrıca biz uydu aracılığı ile skytürk,habertürk gibi yanlızca kablolu yayın izni olan kanallar dahil tüm kanalları izleyebiliyoruz...ayrıca tüm yerel kanalları izleyebiliyoruz,örneğin çay tv,olay,ege vs........ uyduda izlediğimiz bu yerel,bölgesel kanallarda karasal yayında her yere yayın yapmıyacak,sadece belirli bölgelere yayın yapacak,nereye yayın izni varsa o bölgeye yayın yapacak.....örneğin art avrasya tv nin zannedersem şu an yayın hakkı sadece ankara ve kıbrıs için....kanal b sadece kablolu yayın hakkına sahip karasalda olması imkansız..........
            kısaca karasal yayında sadece karasal yayın izni olan kanallar izlenicek....skytürk,habertürk,teknolojitv,artv avrasya,kanal b gibi kanallar hiçbir yerde izlenemezken, yerel ve bölgesel kanallar da her yerde izlenemiyecek....
            kısacası uydudaki çeşitlilim ve özgürlük karasal yayında olmayacak...bırakın uyduyu kablolu yayndaki çeşitlilik bile karasal yayında olmayacak.....çünkü kaslolu yayın izni olapta karasal yayına geçmeyi düşünmeyen o kadar çok kanal varki!!!benim anlamadığım madem yatırım yapılmak isteniyorn niçin kablolu yayına yatırım yapılmıyor?(işlerine gelmiyorda ondan!).....
            uydumdan asla vazgeçmiyeceğim zaten türk halkıda aptal değil..neyi nasıl izlemesi gerektiğini çok iyi bilir....sansür,kısıtlama,yasak,rtük ün medyaya hakim olma düşüncesi,bunlar yanlış şeyler arkadaşlar......bunlara katılmıyorum....bunlar benim görüşlerim sizin görüşlerinizede saygılıyım ama şunu söyleyimki ben bir motorlu çanakla ile tüm dünyayı izleyebiliyorsam yada balkonuma taktığım ve anında kendimin müdehala edebileceğim türksata yönlendirilmiş tek bir çanakla dahil 100 ün üstünde kanal alabiliyosam burların arasında skytürk,habertürk gibi asla vazgeçemiyeceğim ama asla karasal yayında hiçbirzaman olmayacak kanallar varsa niçin karasal yayına geçeyimki?bu attan inip eşeğe binmeye benzer...........
            çanaklarım balkonda ve saçak altında olmaya ve devam edecek,tek bir motorlu çanaklada tüm dünyayı ayağıma getireceğim....rtük istemesede ***** yayın izleyeceğim..***** yayın izlemekte benim anayasal hakkım,neyi istersem izlerim rtük e ne.belki ben o ***** yayının yasal kartlı abonesiyim..belki o kanala ödeme bile yapıyorum....kendi paramla rezil mi olacam??dijitürk teki erotikleri kapattınız ama uydunun kılına bile dokunamzsınız,uydu sizin yetkiniz dışında...benim uydudan ister ***** ister morna yayın izleme hakkımı engelleyemezsiniz sayın rtük...balkonumdaki çanaklarıda engelleyemiyeceksiniz çünkü orası benim balkonum istediğim kadar çanağıda koyarım....bu da benim anayasal hakkım.....ben motorlu bir çanakla tüm dünyayı izlemek istiyorum ve hiçbir merkezi sistem motorlu bir çanağa uygun değil!!(herkes aynı anda farklı uydular izlemek isterse ne olacak?)))işte o yüzdendirki benim balkonumdaki çanağa ve ister ***** ister belgesel yayın izleme hakkımı benim uydu izleme hakkımı engelleyemezsiniz....uydu dünyasından elinizi çekin lütgen burası iran değil..türk insanının uydu izleme ki istersede ***** izleme hakkı vardır....
            sayın rtük lütfen boş değil dolu işlerle uğraşın.
            sizin oğlunuz spice plantum izlemiyormu acaba?_

            Yorum

            • newsatelitman
              Junior Member
              • 06-09-2005
              • 59

              #21
              Konu: ÇANAK ANTENLER KALKACAKMI YOKSA?

              Ya arkadaşım boşuna kendini yorma...çanak yasağı diye bir şey yok zaten.
              Gönlünce izle
              Saygılar

              Yorum

              İşlem Yapılıyor
              X