Alerjik Hastalıklar -2-

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • SADECE
    Junior Member
    • 12-05-2004
    • 121

    Alerjik Hastalıklar -2-

    Alerjik Olmayan ( non-alerjik) Rinitler

    Bulguları genel olarak; yıl boyu süren allerjik rinitten farklı değildir.
    Değerlendirilmesi ve tedavisi zorluk gösterebilir.
    Solunumsal allerjenle temas olmadan burun mukozası iltihabı vardır.
    Allerjenlerle prick testi pozitifliği yoktur.



    Sınıflama:
    İnflamatuvar (İltihabi)
    a.İnfeksiyöz
    Viral
    Bakteriyel

    b.Atrofik rinit (Burun mukozasında silinme ile gider)
    c.Eosinofili ile giden non-allerjik rinit (NARES)
    d.Burundaki poliplerle ilgili rinitler
    e.Burunda mastositoz


    Non-inflamatuvar (İltihabi olmayan)
    a.Medikamantöz rinit (ilaçlara bağlı)
    Lokal kullanılan ilaçlar
    Sistemik ilaçlar

    b.Vazomotor rinit
    c.Hormonla oluşan vazomotor dengesizlik
    Hormonal hastalıklar-Tiroid hormonu azlığı (hipotiroidi)
    Gebelik

    d.Yapısal problemlerle ilgili burun hastalığı
    Septum deviasyonu (Burun orta hat yamukluğu)
    Beyim-omurilik sıvısının burundan gelmesi ile sonuçlanan kafa travması
    Tümörler
    Yabancı cisimler




    Vazomotor Rinit:

    En sik rastlanilan non-allerjik rinittir,

    Yil boyu süren burunda konjesyon (ödem), burun akintisi ve burun arkasina akinti ile karakterize sebebi bilinmeyen bir durumdur.

    Göz şikayeti olmaz.

    Bulgular tipik olarak sabahlari artar; sigara dumani, irritanlar, kimyasal maddeler, parfümler, kötü kokularla alevlenir.

    Bulgular, ani sicaklik degisiklikleri ile tetiklenebilir.

    Infeksiyöz Rinitler:


    Koyu kivamli, sari yesil renkli burun akintisi vardir.

    Sinüs hassasiyeti akut veya kronik sinüzitle birlikteligini gösterir.

    Atrofik Rinit:


    Yaslilarda, sebebi belli olmayan,

    Burun tikanikligi, kötü koku, burun için kabuk oluºumu ile giden bir hastaliktir.

    NARES:


    Eosinofili ve burun ifrazatinda eosinofil görülen iltihabi bir rinittir.

    Sebebi bilinmiyor.

    Allerjenlerle yapilan prick testi negatiftir.

    Burun içi allerjik rinitteki gibi soluk ve parlak renkli ve ödemlidir.

    NARES, burundaki polipozisin sebeplerinden biridir.

    Nasal Mastositozis:


    Nadir görülen bir hastalik,

    Burunda mukozada artmiş mast hücre bulunmasi ile tani konulur.

    Medikomantöz Rinit:


    Lokal veya sistemik ilaçlarin uzun süreli kullanimlari ile olusur.

    Antihipertansifler
    Reserpin,
    Hidralazin
    Guanetidin
    Metildopa
    Prazosin
    Beta-blokerler
    ACEI’ leri

    Psikotropik ilaçlar
    Tioridazin
    Klordiazepoksid-amitriptilin

    Kadinlik hormon ilaçlari
    Oral kontraseptifler (dogum kontrol ilaçlari)

    Fenilefrin ve oksimetazolin gibi topikal vazokonstrüktörlerin (Burun içine kullanilan ve hizla burun akmasini durduran ilaçlar) uzun kullanilmasi sonucu, burun kanamasi, ilaci biraktiktan sonra burunda konjesyon ve bazen de burun septumunda yirtilma gelişebilir.

    Hormonal Sebepler:


    Hipotiroidi, miksödem,

    Gebeligin son üç ayinda (bu durum progesteron veya östrojenle ortaya çikan burun damarlarinda genislme ve mukus ifrazati artimina baglidir).

    Anatomik (yapisal) Sebepler:


    Ileri derecede burun septum deviasyonu (yamuklugu),

    Burun tümörleri,

    Beyin-omurilik sivisinin burundan gelmesi (Tüm kafa kadiesi kiriklarinin % 5’ inde görülür).

    Degerlendirme:
    Muayene:
    * Burun septal yamuklugu,
    * Soluk, parlak, ödemli mokuza? Allerjik rinit/NARES/burunda polipozisi gösterir
    * Kirmizi ve kanamali görüntü? Medikomantöz rinit (ilaçla olusan)


    Tedavi:
    Non-allerjik rinitin, inflamtuvar veya non-inflamatuvar oldugunun ayrimi tedavinin seçimi açisindan önemlidir.


    Non-inflamatuvar rinit tedavisi:
    Medikomantöz rinit? Sorumlu ilaç kesilmeli
    Burun içine steroid uygulanmasi ödemi azaltmada faydali
    Hamilelikte ortaya çikan rinit? Mümkün oldukça ilaç verilmemeli Çok gerekli ise Burun içine steroid (budesonid veya beklametazon), güvenli ve etkilidir.
    Hipotiroidi ve miksödem? Tiroid hormon tedavisi
    Burun deviasyonu? Operasyon
    Beyin-omurilik sivisinin burundan gelmesi? % 50 kendiliginden düzelir,
    Devam edenlerde;Menenjitten korunma için için damardan antibiyotik, Cerrahi tedavi.
    Vazomotor rinit tedavisi? Problemli

    Sigara, parfüm gibi çevresel faktörler önlenmeli,

    12 saatte bir verilecek olan yavas salinimli agizdan dekonjesan (psödoefedrin veya fenilpropanolamin),

    Oral dekonjesana cevap vermeyenlerde brun içine steroid eklenmeli,

    Vazomotor rinitin bir özelligi olan kolinerjik asiri cevabin engellenmesine yönelik 80 m g 4x1/gün ipratropium etkili

    Çogu hastada agizdan sempatomimetiklerle birlikte burun içine steroid/ipratropium vasomotor bulgulari kontrol altina alir.
    Allerjik rinitle birlikte olan vazomotor rinitte; tek başina veya dekonjesanla birlikte antihistaminik etkili.
    Inflamatuvar rinit tedavisi:


    NARES? Burun içine steroid (Başlangiç dozu idamede en aza indirilerek bulgularin tekrarlamasi engellenir.

    Infeksiyöz rinit ve tekrarlayici sinüzit ? Uygun antibiyotik tedavisi,

    Virüslerle olusan burun bulgulari? Semptomatik tedavi (antihistaminik-dekonjesan)



    Kurdeşen (Ürtiker)

    Toplumda sık görülen rahatsızlıklardan biri olan kurdeşen bazı durumlarda gerçekten hem hasta hem de hekim için sorun yaratan hastalıkların başında gelebilir. Tıp dilinde “ürtiker” diye anılan kurdeşen iki formda olabilir. Bunlardan ilki şikayetlerin 6 haftadan kısa sürdüğü akut ürtiker; diğeri ise şikayetlerin 6 haftayı geçtiği kronik ürtikerdir. Her iki durumda da hastalığın bulguları birbirine benzese de hastalığın oluşum nedenleri açısından belirgin farklar vardır.





    Hastalığın bulguları arasında kaşıntılı, deriden kabarık, kızarık 0,5cm ila çok büyük ölçülerde deride plaklar bulunur. Bu plakların bazıları birleşme eğilimindedir. Plakların sınırlarını net olarak çizmek herzaman mümkün olmaz. Lezyonlar genellikle birkaç saat içerisinde solar, yerine başka alanlarda yenileri çıkabilir.

    Ayrıca bazı ürtiker vakalarına “anjioödem” dediğimiz tablo da eşlik edebilir. Anjioödem genelde göz kapaklarında (genellikle tek taraflı), dudakta, yüzün diğer kısımlarında, kol ve bacaklarda, parmaklarda, genital bölgelerde oluşabilir. Bunlarda da özellikle şişlik ön plandadır. Her iki hastalıkta da deriden kabarık olan durumu ortaya çıkaran şey deri içinde ödem olmasıdır. Anjioödemde derinin alt tabakaları da olaya iştirak ettiği için şişlik çok ön plandadır. Şişliğe kaşıntıdan ziyade yanma hissi eşlik edebilir.

    Daha önce de bahsedildiği gibi 6 haftadan kısa süreli kurdeşen akut ürtiker olarak anılır. Bu hastalıkta neden genellikle allerjidir. Bu allerji de genellikle ağız yolu ile alınan allerjenlerle oluşur. Yani gıdalar ve ilaçlar akut ürtikerdeki en önemli sebeplerdir. Bunun dışında çok nadir de olsa solunum yolu ile alınan bazı allerjenler (örneğin ev tozu akarları) de akut ürtiker yapabilir. Kronik ürtikerin altında ise allerji pek bulunmaz. Bu hastaların ancak %3-5’ inde allerji rol oynayabilirler. Bu allerjenler de genel olarak ağız yolu ile alınan allerjenlerdir (gıdalar...). Bunun dışında bu hastalığın çok değişik sebepleri olabilir. Bunlar içerisinde otoimmun hastalıklar (otoimmün tiroidit, sistemik lupus eritematozus vb.), kronik enfeksiyonlar (tuberküloz, bruselloz vb.), fokal enfeksiyonlar (sinüzit, diş ve dişeti enfeksiyonları vb.), Helikobacter pylori enfeksiyonları, bazen hepatitler, bazen bazı kanser türleri vardır. Bu nedenle bir çok araştırma yapmak gereklidir. Tüm ayrıntılı araştırmalara rağmen %60-65 vakada hiçbir neden bulunamayabilir. Bu hastalar da idiyopatik (sebebi bilinmeyen) kronik ürtiker olarak adlandırılır.

    Hastalarda iyi bir hastalık öyküsü sonrası, allerji testlerini içeren araştırmalar yanında diğer bahsi geçen hastalıkların araştırmaları yapılmalıdır.

    Altta yatan hastalığın tedavisi sonucunda genel olarak ürtiker kendiliğinden geçer ve tekrar etmez. Ancak sebebi bilinmeyen ürtiker hastalarında antiallerjik ilaçlardan faydalanılır. Bu hastalarda kalsik olarak sabahları sedatif olmayan antiallerjikler, akşamları sedatif antiallerjikler ve H2 reseptör blokerleri birlikte kullanılır. H2 reseptör blokerleri asıl itibari ile mide asiditesini azaltmak için kullanılan ilaçlardır. Ancak derideki histamin reseptörlerinin % 20 kadarı H2 tipinde olduğu için bu tür ilaçlar bu hastalarda faydalı olmaktadır. Bunun dışında bunlara cevap vermeyen hastalarda kortizon dahi kullanılabilir.

    Bunlar dışında ayrıca değişik kurdeşen türleri de vardır. Aşağıdaki tabloda bu ürtiker tiplerini görmektesiniz:

    Fiziksel ürtiker
    Aquajenik ürtiker (su ile temas sonucu oluşan)
    Kolinerjik ürtiker (terleme, aşırı efor sonucu oluşan)
    Soğuk ürtikeri (soğuk havada oluşan)
    Dermografizm (ciltte çizik ile veya kaşınma ile oluşan ürtiker)
    Gecikmiş basınç ürtikeri
    Solar ürtiker (güneş ışınları ile oluşan)
    Vibratuvar ürtiker (vibrasyon yapan aletlerle oluşan)
    Herediter ürtiker (ailenin diğer fertlerinde de görülen tip)
    Ürtikeryal vaskülit (ürtiker plaklarının 24 saatten uzun sebat ettiği damar iltihabı ile giden tip)
    Diğerleri.




    İlaç Alerjileri

    Hastalıkların tanı ve tedavileri için ardarda geliştirilen ilaçlarla birlikte bunlarla oluşan alerjik reaksiyonların da görülme sıklığında artış olmuştur.

    İlaçların çoğu kendi başına alerjik etkil olmayıp vücuda girdiğinde bir takım proteinlerle birleşip allerjik etkinlik kazanırlar. Bunun dışında bir çok ilaçta kullanılan boya ve koruyucu maddeler de alerjik reaksiyondan sorumlu olabilir.




    Aslında sık görülen reaksiyonlar değildirler. Örneğin Amerikada 36 653 hastada yapılan bir araştırmada % 1.67 oranında ilaç yan etkisi saptanmışken, bunların sadece % 10’ u ilaç alerjisidir. Yine tüm bu hastaların sadece 8 tanesinde alerjik reaksiyon hayatı tehtid edici tarzda bulunmuş.

    İlaçlarla Oluşan Tüm Reaksiyonlar Alerjik midir?

    Hayır değildir. İlaçların alerji dışında, kendi toksik etkileri,kişilerdeki dayanıksızlık reaksiyonları ve idiyosnekrazi denilen hiç beklenmeyen yan etkiler yapabilirler.Alerji dışındaki diğer reaksiyonlar genelde doza bağımlıdır. Ailesinde alerjik hastalık hikayesi olan kişiler ilaç alerjisi açısından risk altındadırlar.Ayrıca alerjik reaksiyon bir ilacın ilk alınması ardından ortaya çıkmaz. Genellikle bu ilaç daha önceden alınmış olmalıdır.

    İlaç Alerjileri Nasıl Bulgular Verirler?

    İlaç alerjileri anafilaksi denilen ve hayatı tehtid eden tabloların yanı sıra, ateş, kurdeşen, anjioödem, alerjik dermatit, kan hücrelerinin yıkımı, böbrek iltihabı, damar iltihabı, karaciğer iltihabı ve safra kanallarının tıkanması, romatizmal hastalıklara benzer tablolar, ışık alerjisi gibi durumlara sebep olabilir.

    Hangi İlaçlar Alerji Yapabilir?

    En sık antibiyotikler ilaç alerjisine neden olurlar. Antibiyotikler ilaç alerjilerinin % 45’ inden sorumludurlar. Bunun dışında aspirin ve romatizma ilaçları da ilaç alerjisinin önemli nedenleri arasındadır.
    Bunlarda ilaç alerjilerinin % 17’ sinden sorumludurlar. Bunlardan başka renkli röntgen filmi çekmek için kullanılan ilaçlar da alerjiden sorumludurlar. Diş çekimleri ve ameliyatlarda kullanılan uyuşturucu ilaçlar da önemli ilaç alerjisi nedenlerindendir.
    Tüm bu ilaçlar arasında adı en sık anılan penisilin ve penisilin alerjisidir. Çeşitli araştırmalara göre görülme sıklığı değişmekle birlikte % 0.7-10 arasında değişir. Daha önce de belirtildiği gibi bir ilaca alerjik reaksiyon oluşması için kişinin o ilaçla daha önceden de karşılaşmış olması gereklidir. Ancak bazen penisilin üreten küf mantarlarına alerjisi olan insanlarda ve yine penisilin ile tedavi edilmiş hayvanların sütlerini içen kişilerde daha önceden penisilin ilacını almadan da alerjik reaksiyon görülebilir. Bunun dışında dondurulmuş gıda ve alkolsüz içeceklerle de duyarlılanma gösterilmiştir.Penisilin alerjisinde en sık görülen bulgu kurdeşendir; ancak anafilaksi ölümcül sonuçları nedeni ile daha fazla dikkat çeker.
    Anestezik madde alerjisi de son dönemlerde dikkatleri üzerinde toplamaktadır. Her 5000-15000 ameliyatta bir ciddi alerjik reaksiyon görülebilir. Bunların bir kısmı anstezik maddelere bağlı iken bir kısmı da latekse bağlıdır. Özellikle küçük ameliyatlar ve diş girişimlerinde kullanılan lokal anestezikler de yan etkiler oluşturabilirler; ancak bunların az bir kısmı gerçek ilaç alerjisidir.

    Bu ilaçlar dışında bir çok ilaç alerjik reaksiyona neden olabilir. Örneğin; Gut hastalığında kullanılan allopurinol, antibiyotik sınıfından kinolonlar, sülfa içeren ilaçlar, sara ilaçları, bazı hormonlar (örneğin; insülin).
    Bu reaksiyonlar dışında bazı ilaçlar yalancı alerjik reaksiyon denen bir duruma neden olabilirler. Bunlar içinde Aspirin ve diğer romatizma ilaçları, radyokontrast maddeler, bazı tansiyon ilaçları(Angiotensin dönüşürücü enzim blokerleri, beta blokerler), morfin,K vitamini, bazı antibiyotikler (vankomisin), bazı durumlarda kullanılan ve vücuttan demir atılımı sağlayan ilaçlar (desferroksamin) bulunur.
    Aspirin ve diğer romatizma ilaçlarının en iyi bilinen yan etkileri mide üzerine olmakla birlikte kurdeşen, bronşlarda sıkışma, nezle ve göz mukozası iltihabı gibi yalancı alerjik reakasiyonlar yapmaları nedeni ile sıkça sorun yaratırlar.


    İlaç Alerjimin Varlığını Nasıl Anlarım, TestYaptırmalı mıyım?

    Daha önceden herhangi bir ilaçla alerjik reaksiyonunuz (kurdeşen,göz ve burun iltihabı, nefes darlığı, öksürük, göğüste sıkışma hissi, alerjik dermatit) varsa en iyi yol bir daha bu ilacı kullanmamaktır.
    Bunun yanında herhangi bir sebeple gittiğiniz doktora bu durumunuzdan ayrıntıları ile bahsetmelisiniz. İlaç alerjisi varlığını araştırmak için alerji deri testi ve bazı ilaçlar için (örneğin; penisilin) RAST testi yapılabilir. Ancak bu sadece şu anda kullanmanız elzem olan ilaçlar için yapılmalıdır. Kullanılmayacak ilaçlara önceden test yapmak ne pratik ne de mantıklı değildir.
    Çünkü eğer ilacı hemen yakınlarda kullanmayacaksanız, cilt testi esnasında size verilen ufacık dozla bile vücudunuz duyarlılanabilir.
    Bu durumda negatif çıkan reaksiyona güvenip günler, aylar,yıllar sonra bu ilacı alırsanız alerjik reaksiyon oluşabilir. Bu nedenle öncelikle herhangi bir nedenle doktorunuz size reçete yazarken onu durumunuz konusunda uyarmalısınız. Doktorunuz size en
    uygun ialcı yazacaktır. Ancak ilaç alerjiniz olduğu kesin olan buna rağmen şu an kesinlikle kullanılması gereken bir ilaç varsa bu durumda alerji kliniğinize baş vurun, orada yapılacak olan testler sonrası gerekli görülürse size o ilaca karşı duyarsızlaştırma tedavisi
    uygulanabilir.

    Tedavi


    En önemli tedavi ilaç alerjisinden sorumlu olan ilaçtan sakınmaktır.Ayrıca gereksiz yere uygun olmayan dozlarda düzensiz ilaç kullanımları da ilaç alerjisini davet edeceği için bu tür uygulmalardan sakınılmalıdır. Kurdeşen, alerjik dermatit gibi hafif durumlar dahil ilk iş kullanılan ilacın kesilmesidir. Bunun hemen ardından zaman kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız.
  • SADECE
    Junior Member
    • 12-05-2004
    • 121

    #2
    Konu: Alerjik Hastalıklar -2-

    Gıda Katkı Maddeleri ve Alerji

    Gıda Katkı Maddeleri İle Oluşan Beklenmeyen Reaksiyonlar:

    Sizce bu gün için sıkça tükettiğimiz gıdalarda ne kadar katkı maddesi vardır? Tahmininiz nedir? Bir düzine? 50 tane? Belki 100 veya daha fazla? Bu sayının 2000 veya daha fazla olduğuna inanır mısınız? Bu gerçekten doğru! Koruyucular, kıvam arttırıcılar, lezzet arttırıcılar, renklendiriciler, tatlandırıcılar ve benzerleri her gün yediğimiz yiyeceklere eklenmektedir. Bu kadar çok katkı maddesine karşın sürpriz bir şekilde bu reaksiyonlar sadece bazı duyarlı kişilerde oluşmaktadır.



    Gıda Katkı Maddelerinin Beklenmeyen Reaksiyonlara Neden Olduğu Bilinmektedir.
    Katkı Maddesinin Adı Kullanım Sebebi
    Aspartam Tatlandırıcı
    Benzoatlar Koruyucu
    BHA, BHT Antioksidan
    Gıda Boyaları Renklendirici
    MSG Lezzet Arttırıcı
    Nitrat ve Nitritler Koruyucu
    Parabenler Koruyucu
    Sülfitler Koruyucu

    Bu katkı maddeleri ile beklenmeyen gıda reaksiyonları arasında sıkı bir ilişki vardır.

    ASPARTAM- Yapay tatlandırıcı (diyet şekeri) olarak bilinir. Genellikle şeker yerine tatlandırıcı olarak kullanılır. Aspartam duyarlı olan kişilerde anjioödeme veya göz kapaklarında, dudaklarda, ellerde veya ayaklarda şişmeye neden olur. Ancak, bu bulguların görülme sıklığı azdır.

    BENZOATLAR- Benzoatlar, muz, kek, hububat, çikolata, soslar, katı ve sıvı yağlar, meyankökü, margarin, mayonez, süt tozu, patates tozu ve kuru maya gibi bazı gıdaların işlenmesi sırasında gıda koruyucusu olarak kullanılır. Benzoatlara karşı gerçek alerjik reaksiyon çok çok azdır.

    BHA/BHT- BHA (Butillenmiş hidroksiyanozil) ve BHT (Butillenmiş hidroksitoluen) antioksidandır. BHA ve BHT özellikle katı ve sıvı yağlar ile hububat ürünlerinde kullanılır. Duyarlı kişilerde kurdeşene sebep olurlar; bununla birlikte gerçek alerjik reaksiyon çok nadirdir.

    GIDA BOYALARI- Gıdalara renk vermek için kullanılırlar. Bunlar, E102 (Tartrazin) gibi numaralarla isimlendirilirler.

    Kekler, şekerlemeler, konserve sebzeler, peynirler, çikletler, sosis, dondurma, portakallı içecekler, salata sosları, mevsim salataları, alkolsüz meşrubatlar ve ketçap gibi bazı gıdalar tartrazin içerirler. Tartrazin duyarlı insanlarda çok nadir oluşmakla birlikte kurdeşen veya astım ataklarına neden olur.

    MSG- Monosodyum glutamat (E621) özellikle uzak doğu (Çin, Japon) ve Türk mutfağında kullanılır. Bununla oluşan reaksiyona “Çin Restoranı Sendromu” da denir. Bir çok imalathane ve restoranda da değişik gıdalarda lezzet arttırıcı olarak kullanılır.

    MSG ile oluşan reaksiyonlar şöyledir: Baş ağrısı, bulantı, ishal, terleme, göğüste sıkışma, boyun arkasında yanma. Bu tür reaksiyonlar fazla miktarda MSG alınması sonrası oluşur. Bu maddeyi tüketen astımlı hastalarda ağır astım atakları oluşabilmektedir. MSG ile oluşan astmatik reaksiyonlar gerçekten az görülür.

    NİTRAT/NİTRİTLER- Bu iki madde hem koruyucu olarak hem de renklendirici ve lezzet arttırıcı olarak kullanılır. Nitrat ve nitritler özellikle sosis, salam gibi et ürünlerinde bulunur. Bazı kişilerde baş ağrısı ve kurdeşene neden olabilirler.

    PARABENLER- Parabenler gıda ve ilaçlarda koruyucu olarak kullanılırlar. Metil, etil, propil, butil paraben ve sondum benzoat bunlara örnektirler. Bu maddelere duyarlı kişilerde alındıklarında, ağır cilt bulguları veya deride kızarıklık, şişlik, kaşıntı ve ağrıya neden olurlar.

    SULFİTLER- SO2, sülfitleyici maddeler (Sülfür di oksit, sodyum veya potasyum sülfit, bisülfit, metabisülfit) olarak da bilinirler. Gıda koruyucusu olarak ve fermente içeceklerin kaplarında kullanılırlar. Fırınlanmış ürünler, çaylar, çeşniler, deniz ürünleri, reçeller, jöleler, kurutulmuş meyveler, meyve suları, konserve ve suyu alınmış sebzeler, dondurulmuş patates ve çorba karışımlarında, bira şarap ve elma şarabı gibi içeceklerde bulunurlar.

    Sülfitler göğüste sıkışma, kurdeşen, karında kramp, ishal, kan basıncı düşmesi, başta yanma hissi, halsizlik, nabız hızlanması gibi bulgulara neden olur. Ayrıca sülfitler, bunlara duyarlı astımlılarda astım atağını tetikleyebilir.

    Bir çok restoranın salata barında yüksek düzeyde sülfit mevcuttur.

    Gıda Katkı Maddesi Duyarlılığının Kontrolü

    En iyi yol hangi gıdada hangi katkı maddesinin bulunduğunun bilinmesi ve bunlardan uzak durulmasıdır. Alerji uzmanınız hangi gıdanın bu bulgularınızdan sorumlu olabileceği ve bunun diyetinizden çıkarılması konusunda size yardımcı olabilir.




    Lateks Alerjisi


    Lateks Nedir?
    Lateks, Hevea brasiliensis isimli kauçuk ağacının sütlü özsuyudur. Bugün için lastik içerikli bir çok üründe bulunmaktadır.



    Lateks Alerjisi Nedir?
    Alerjik yapılı kişilerde oluşan bir reaksiyondur. Kişilerin deri veya mukozaları (özellikle göz, burun, akciğerler, ağız, anüs ve vajen) bu madde ile karşılaştığında vücutta histamin gibi bazı kimyasallar açığa çıkar ve çeşitli reaksiyonlara neden olur. Eğer bir kişinin latekse karşı alerjisi varsa diğer lastik ürünlerine de alerjisi olur. Çünkü bu ürünlerin çoğu lateks içerir.

    Lateks Alerjisinde Hangi Tür Reaksiyonlar Görülür?

    Lateks alerjisi bulguları diğer alerji bulguları gibidir. Hafif vakalarda deriye temas halinde kırmızılık, şişlik ve kaşıntı olur. Daha ağır vakalarda deride çatlamalar oluşur. Ayrıca temas halinde temas yerinde ve/veya tüm vücutta kurdeşen oluşabilir.

    Lateksin mukozaya kontağı ile daha ciddi reaksiyonlar oluşabilir. Bu daha çok havayollarına temas ile oluşur. Lateksin hava yolları ile teması genellikle cerrahi eldivenlerdeki pudraya yapışmış lateks parçacıklarının solunması ile olur. Hafif bulgular olarak gözlerde kızarık, kaşıntı ve sulanma, hapşırma, burun akması olur. Daha ağır bulgular olarak, göğüste sıkışma ve nefes almada zorlukla kendini gösteren astım oluşur. Lakteksten yapılmış balonların şişirilmesi ya da patlaması da yüzde ciddi şişmelere neden olabilir. Lateksten yapılan kondomlar (prezervatif) da duyarlı erkek ve kadınlarda kaşınma ve şişlik gibi benzer bulgulara neden olabilir.

    Çok daha ciddi olan ve hayatı tehdit eden reaksiyon “anafilaksi” olarak adlandırılır. Bu durumda lateks ile karşılaşan kişide kan basıncı düşmesi, nefes darlığı gelişir. Bu tür reaksiyonlar kadın doğum muayeneleri, doğum, ameliyat, veya diş operasyonları esnasında olabilir.

    Latekse Karşı Alerjiksem Nasıl Anlarım?

    Lateks alerjisi sıklıkla şu iki tip kişide oluşur:

    Ailesinde alerji hikayesi olan kişiler,
    Lateks ile sık teması olan kişiler.
    Lateks ile sık karşılaşan kişiler şunlardır: Sipina bifida veya idrar yolları anormalliği olan çocuklar, çok fazla cerrahi operasyon geçiren erişkinler, Lastik endüstrisinde çalışan kişiler, sağlık çalışanları. Bunun dışında egzeması olanlar, muz, kestane, avokado yediğinde ağızında kaşıntı olanlar, daha önce sebebi bilinmeyen anafilaksi geçiren kişilerde de lateks alerjisi riski vardır. Eğer sizde bu risk faktörleri varsa ve/veya lateks ürünleri kullandığınızda alerjik reaksiyonlarınız oluyorsa latekse karşı alerjiksiniz demektir.

    Risk Faktörlerini Taşıyorsam ve/veya Lateks Alerjisi Bulgularım Varsa Ne Yapmalıyım?

    Eğer herhangi bir risk faktörü taşıyorsanız veya lateks alerjisi bulgularınız varsa hekiminize baş vurmalısınız. Lateks deri testi ve/veya RAST testi ile lateks alerjisi varlığı doğrulanmalıdır. Alerji tanısı koymada yalnızca deri testi oldukça yeterlidir.

    Alerjik Kişilerin Tedavisi:

    Hafif alerjik bulgular diğer tüm alerjiler gibi tedavi edilirler. Antihistaminikler, kortizonlar ve/veya bronş genişleticiler lateks alerjisi için en çok kullanılan ilaçlardır. Şu anda lateks alerjisini tamamen iyileştirecek ya da korunma sağlayacak ne bir aşı tedavisi ne de ilaç tedavisi yoktur. Lateks alerjisi olan kişilerin bu maddeye karşı alerjilerinin olduğunu bilmesi çok önemlidir. Eğer bu kişilerde anafilaktik reaksiyon gibi ağır reaksiyon bulguları varsa hemen acil servise baş vurmalıdırlar. Lateks alerjisi oluan kişilere şunlar önerilebilir:

    Lateks içeren ürünlerden sakınınız,
    Alerjiniz olduğunu belirten bir künye ya da bilezik takınız,
    Tüm hekimlerinize diş hekiminize lateks alerjiniz olduğunu belirtiniz,
    Yukarıdaki belirtileri şiddetli olarak geçirmiş kişilerin yanında her zaman EpiPen taşıması gereklidir. Epipen kendi kendinize uyluk üst kısmından uygulayabileceğiniz bir enjeksiyondur. Epinerfin içerir. Epinefrin anafilaktik şokta kullanılan en önemli ilaçtır.
    Size yapılacak tıbbi bir girişimde kullanılmak üzere yanınızda lateks içermeyen bir eldiven bulundurunuz.

    LATEKS İÇEREN ÜRÜNLER

    Tıbbi Ürünler

    Eldivenler
    Kan almada kullanılan bantlar
    Oksijen maskeleri
    Trakea tüpleri
    Solunum torbaları
    Anestezi tüplerinin parçaları
    Cerrahi maske
    Şırınga pistonu
    İdrar yolları kateterleri
    Baryumlu lavmanlar
    Lavman malzemeleri
    Kolostomi torbaları
    Branül ve damar içi tüpler
    Enjeksiyon malzemeleri
    EKG pedleri
    Aort içi balonlar ve kontrol sistemleri
    Dişçilikte kullanılan lastik malzemeler


    Diğer Ürünler:

    Elbiseler (Yağmurluk, iç çamaşırı, naylon çoraplar, tabanlık, ayakkabılar)
    Korseler
    Balonlar
    Lastik oyuncaklar
    Emzik
    Şişe kapağı
    Silgi
    Lastik bantlar
    Evde kullanılan temizlik eldivenleri
    Kauçuk damgalar
    Köpüklü lastik ürünler (makyaj süngeri, halı altlığı)
    Spor malzemeleri (top, tenis raketlerinin el tutacağı)
    Otomobil lastikleri, İç lastik
    Aşındırıcı ve boya çıkarıcılar
    Yapıştırıcılar
    Lastik duvar malzemeleri
    Doğum kontrol araçları (Kondom, diafram, süngerler)
    Bu listedeki ürünler değişebilir. Lütfen kendinizi korumak için etiketleri okuyunuz

    Yorum

    • SADECE
      Junior Member
      • 12-05-2004
      • 121

      #3
      Konu: Alerjik Hastalıklar -2-

      Arı Alerjisi


      Ortalama 1,5 cm boyunda olan arılar çiçeklerin özsuyunu toplayarak çok değerli bir besin kaybağı olan bal üretirler. Ayrıca çiçeklerin polenlerini taşıyarak döllenmelerini ve meyve oluşumunu sağlarlar. Ancak bu kadar yararlı olan bu canlıların bazı insanlar üzerinde çok korkutucu hatta ölümcül etkileri olabilir.



      Arı alerjisi, toplumda sık görülen ve ölümcül sonuçları nedeni ile dikkatleri üzerine çeken alerjik hastalıklardan biridir. Arı alerjisine ait ilk yazılı kayıtlar M.Ö. 2641 yılında Mısır Firavunu Menses’ in yaban arısı tarafından sokulup ölmesine aittir. Ülkemizde yapılan çalışmalara göre arı alerjisi % 2-3 oranında görülmektedir. Dünya üzerinde bir çok arı çeşidi bulunmaktadır. En sık alerji sebebi olan arılar bal arısı (Honey bee), sarı arı (Yellow jacket), ve eşek arıları (Wasp, Hornet)’ dır.

      Arı alerjisi özellikle arı tarafından birkaç kez sokulan ve genetik olarak yatkın kişilerde ortaya çıkar. Ülkemizde özellikle arı yetiştiriciliğinin çok olduğu bölgelerde rastlanmakla birlikte diğer insanlarda da görülebilir. Özellikle piknik yapılan yerlerde arı sokması sık rastlanılan durumlardan biridir. Arı alerjisinin gelişmesi için de kişinin daha önceden arı tarafından sokulmuş ve duyarlılanmış olması gerekir.

      Arı alerjisi varlığı deri testleri ve kan testleri (RAST) ile saptanabilir. Daha önceden arı tarafından sokulup ciddi reaksiyon görülen kişilere arı alerjisi aşısı uygulamak gereklidir. Bu tür tedaviler mutlaka bir alerjist tarafından uygulanmalıdır.

      Arı Alerjisi Olanlara Öneriler

      Yazın pazar alışverişi yapmayın, bahçede dolaşmayın,
      Açık yerlerde yemek veya meyva yemeyin, hoş kokulu meyva suyu, gazoz içmeyin,
      Piknik yapmayın,
      Parfüm, deodorant, kolonya sürmeyin,
      Güzel kokulu sabun, şampuan kullanmayın,
      Parlak renkli, çiçekli elbise giymeyin,
      Çiçek toplamayın, çiçek takmayın,
      Tatile gittiğinizde etrafta arı kovanı olup olmadığını araştırın,
      Yaban arısını kovanı civarında öldürmeyin, bu arıdan salınan kokular diğer arıları üzerinize çeker,
      Çıplak ayakla yürümeyin, mümkünse dışarıda uzun kollu ve paçalı giyisiler giyin ve kahverengi giyisileri tercih edin, arılar kahverengini sevmez. Bahçe ile uğraşmanız gerekiyorsa şapka ve eldiven kullanın,
      Terli olmak bütün böcekler için çekicidir, riskli bölgelerde terli olmamaya özen gösterin,
      Eşek arısı saldırgan, bal arısı sakindir; ancak, sıcak havalarda her ikisi de saldırgan olacağı için bu havalarda dikkatli olun,
      Sizi bal arısı sokarsa iğnesini büyüteç ve çımbızla almaya çalışın, veya başka birinden yardım isteyin.
      Antialerjik ilaçları devamlı yanınızda bulundurun.
      Daha önceden şiddetli arı alerjisi geçirmiş kişilerin yanında her zaman EpiPen taşıması gereklidir. Epipen kendi kendinize uyluk üst kısmından uygulayabileceğiniz bir enjeksiyondur. Epinerfin içerir. Epinefrin anafilaktik şokta kullanılan en önemli ilaçtır.
      Arı sokması halinde;

      Sokma yerinin üstünden bandaj uygulayın, bu bandajı her 10 dakikada bir 3 dakika kadar gevşetin,
      Sokma yerine soğuk uygulayın,
      Anti alerjik ilaçları uygulayın,
      Elinizde adrenalin veya EpiPen varsa kullanın,
      EN KISA ZAMANDA DOKTORA ULAŞIN
      Tedavi

      Tedavide temel, mutlaka arı tarafından sokulma riskini azaltmaktır. Bunun için yukarıdaki önerileri dikkatle uygulayınız. Bunun dışında antialerjik ilaçlar, kortizon ve adrenalin gerektiği durumlarda kullanılır.

      Arı alerjisinde en önemli tedavi aşı tedavisidir. Arı alerjisine karşı uygulanan aşı tedavisi 2-3 yıl kadar sürmekle birlikte % 100 başarılıdır.

      Yorum

      İşlem Yapılıyor
      X