Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • delphin
    Senior Member
    • 27-12-2005
    • 15279

    #31
    Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı


    Oruçluyken aşı olabilirsiniz



    Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Muzaffer Şahin, Ramazan'la ilgili açıklamalarda bulundu: "Dinimiz, hasta olan ve tedavi sürecinde bulunan kişilerin oruç tutmamalarına ruhsat vermektedir. Bu nedenle, tedavisi devam edenler, sağlıklarına kavuşup tedavileri tamamlanıncaya kadar oruçlarını erteleyebilirler.

    Bununla birlikte, Ramazan ayında oruca devam etmeyi arzu ediyorlar ve oruç tutmalarına başka bir engelleri de bulunmuyorsa, iğnelerini iftardan sonra yaptırmaları yerinde olur. Bu imkana sahip olmayanlar, tedavi ve aşı amaçlı iğne yaptırabilirler; oruçları bozulmaz. Ancak, oruçlu iken gıda ve vitamin iğneleri yaptırmak, damardan serum ve kan almakla oruç bozulur. Daha sonra bu oruç kaza edilir."

    Yorum

    • delphin
      Senior Member
      • 27-12-2005
      • 15279

      #32
      Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı



      İyi kolesterol kötü kolesterol



      Ramazan ayı ile birlikte bazı basit kurallara uyduğumuz takdirde sağlığımızı tehdit eden çeşitli hastalıklardan korunma imkanı elde edebiliyoruz. Yüksek kolesterol sorunu olan hastalar da bu gruba girmektedir. Kolesterol, karaciğer tarafından üretilen ve beyin sinir sistemi başta olmak üzere temel vücut fonksiyonlarımız için gerekli bir yağdır. Kanda normal değerlerde bulunması elzemdir. Başlıca iki çeşidi vardır.
      -İyi kolesterol: HDL olarak bilinen bu kolesterol sinir sistemi, beyin, hormonal yapımız gibi temel fonksiyonlar için elzem olup zararlı kolesterolle mücadele etmek için de gereklidir.
      -Kötü kolesterol: LDL olarak bilinir. Bu kolesterolün fazlalığında damar duvarında birikme özelliği olduğu için hem damar tıkanmasına ve sertliğine hem de tansiyonun yükselmesine zemin hazırlayabiliyor. İyi kolesterolün düşmesi ve kötü kolesterolün yükselmesi kalp ve damar hastalıklarına aday olmamıza sebep olabilir. Her iki kolesterol toplamının kanda desilitrede 200 mg. değerini geçmemesi gerekir. Tedavide yapmamız gerekenlere gelince:
      * Beslenme alışkanlığını değiştirmemiz gerekmektedir. Özellikle iftar sofralarında gün boyu hissettiğimiz açlığın da etkisi ile yemeklere saldırmamalıyız. Nefislerimize hakim olmaya çalışmalıyız.
      * Kötü kolesterolü azaltan eksersiz ve aktif yaşam gibi tavsiyelere uyalım. İyi kolesterolü artıran düzenli yürüyüş, merdiven çıkma gibi aktiviteleri ihmal etmemeliyiz.
      * Her iki kolesterolü dengeleyen lifli gıdalara ve posalı yiyeceklere ağırlık vermeliyiz.
      * Her iki kolesterol dengesini bozacak alkol ve sigaradan uzak durmalıyız.
      * Tedavide önemli olan hekimle hastanın diyaloğudur. Bu, tedavinin başarılı olması için de çok önemlidir.
      * İlaçlar ne kadar süreyle ve ne miktarda nasıl verilecek ve tedavi hangi şartlara göre sonlandırılacak gibi önemli ayrıntılar göz ardı edilmemelidir.

      Yorum

      • delphin
        Senior Member
        • 27-12-2005
        • 15279

        #33
        Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı



        Oruç tutanın vücudu kendini yenilemek için zaman kazanıyor



        Uzmanlar oruç tutan kişinin vücuduna daha iyi baktığını söyleyerek, bu durumun olumlu etkilerine dikkat çekiyorlar. Ramazan'da vücudumuz sigara, alkol ve kafeinden arınıyor. Kalp akciğerlerdeki yük azalıyor, vücut kendini yenilemek için zaman kazanıyor. Oruç tutan kişinin bağışıklık sistemi güçleniyor

        insanlar kurallarına uygun olarak oruç tuttuklarında, bu ibadetlerinin sağlıkları üzerindeki sayısız yararından da faydalanabiliyorlar. Oruç; her şeyden önce kişinin zararlı alışkanlıklardan uzunca bir süre uzak kalmasını sağlıyor. İntermed Tıp Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Can, oruç tutmanın sağlığımıza etkileriyle ilgili sorularımızı yanıtlayarak, dikkat edilmesi gerekenler konusunda uyarılarda bulundu.

        Kronik hastalığı olanlar oruç tutabilirler mi?
        Ramazan ayında sağlıklı kişiler kadar, bazı hastalıkları olan bireyler de oruç tutmayı arzu edebilir. Modernleşen tedavi teknikleri sayesinde, kronik hastalığı olanlar da doktor kontrolü altında oruç tutabilir. Bu durumda doktor gerekli tetkikleri yapacak ve tüm tedbirler alındıktan sonra kişiye oruç tutma iznini verecektir. Oruç tutan kişinin manevi gücünün artması, bazı hastalıkları yenmesine yardım eder. Kişinin iç huzuru iyi ise, fiziksel sağlığı da bundan direk olarak olumlu yönde etkilenir.

        Oruç tutarken tansiyonu düşenler ne yapmalı?
        Ramazan'ın getirdiği en olumlu yön; kişiyi disipline sokması, iç barışı sağlaması, öfke ve düşmanlıkları azaltmasıdır. Bu durumdan en çok asabi şekeri ve tansiyonu olanlar faydalanır. "Stres yapmayınız" tavsiyesi, bu kutsal ayın etkisiyle gerçekleşir. Stresin azalması tansiyonu normale döndürür, kalbin yorulmasını engeller, kan şekeri yük****e normale gelmesine etkide bulunur. Stresli bir insanın zayıflaması, perhiz yapsa dahi imkansızdır. Ramazan ayında stresin azalması; şişmanlık, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi sorunu olanlara tedavi kapılarını ve şifa fırsatlarını açar.

        Tansiyon hastaları Ramazan'da neler yemeli, nelere dikkat etmeli?
        Yüksek tansiyonu olanlar Ramazan ayında tuzlu gıdaları tüketmemeli. Örneğin; turşu, lakerda, tuzlu krakerler yenmemelidir. Tansiyon ilaçları sahur öncesi ve iftardan hemen önce olmak üzere iki doza bölünmelidir. Yüksek kolesterol sorunu olan hastalar kolesterol ilaçlarını yatmadan önce almaya devam etmelidirler. Ramazan süresince; sosis, salam, sucuk, pastırma, börek, kırmızı et ve her türlü kızartmayı ağızlarına koymamalıdırlar. Sıvı yağda pişirilmiş makarna veya pilav ile beraber dana eti veya tavuk yiyebilirler.

        Şeker hastaları oruç tutabilir mi?
        Şeker hastaları da kontrollerini yaptırarak oruç tutabilir. Ancak mutlaka sahura kalkmalılar. Ramazan'da kandaki şeker düzeyi ilk günlerde düşer, ancak ikinci haftadan sonra kan şekeri 40 ile 80 puan arasında yükselir. Ramazan'da iftarda tüketilen yiyeceklerin hem kalorisi fazladır hem de miktarı fazla çeşitten dolayı artmıştır. İftarda tıka basa yemek, pankreasa şeker yüklemesi yapmak gibidir. Pankreas yorulur ve kan şekeri artar. Bu sorunlar nedeniyle şeker hastaları Ramazan öncesi mutlaka kan şekerlerini ölçtürüp sağlık kontrollerini yaptırmalıdırlar. Ramazan'da insülin iğnesi kullanan, hamile olan, kan şekeri normalin altına düşen (hipoglisemi) ve 65 yaşının üzerinde olan şeker hastaları oruç tutamaz. Ramazan öncesi şeker hastaları tam bir muayeneden geçmelidirler. Kan şekeri 140'ın altında olan ve insülin kullanmayan ikinci tip şeker hastaları oruç tutabilirler.

        Böbrek taşı olanlar neye dikkat etmeli?
        Böbrek taşı olanlarda böbrek ağrıları Ramazan'da başlayabilir. Böbrek taşı sorunu olanlar vücutlarının susuz kalmamasına özen göstermeli, iftar ile sahur arasında iki litre su tüketmelidirler. Böbrek taşı olanlar kalsiyum içeren gıdaları, süt ve süt mamullerini yüksek oranda tüketirlerse, böbrek kumu dökebilirler ve bu daha sonra böbrek taşına neden olabilir.

        Gut hastaları için önerileriniz neler?

        Gut hastaları Ramazan'da beslenmelerine özel itina göstermelidir. Yağlı peynir, kırmızı et ve asitli içecekler gut atağını tetikler. Bu hastaların diyetlerine ve doktorlarının tavsiyelerine uymaları çok önemlidir.

        Ramazan'ın sağlığımıza olumlu etkileri nelerdir?
        Ramazan ayında vücut bir çeşit detoks reaksiyonuna giriyor. Yani; oruç tutan kişi vücuduna daha iyi bakıyor ve zehirli-toksik maddeleri bilinçli bir şekilde vücuduna almıyor. Ramazan'da vücudumuz sigara, alkol ve kafeinden arınıyor. Oruç tutanların kalp ve akciğerlerindeki yük azalır. Tansiyonları düşer. Vücutları yenilenme için zaman kazanır. Mide bağırsak sistemi dinlenerek kuvvet toplar. Karın ağrısı ve bağırsak hastalıkları ilk iki haftada azalır, ancak üçüncü, dördüncü haftalarda daha sık açığa çıkar. Oruç tutan kişinin bağışıklık sistemi daha dayanıklı hale gelir. Böylece, bireyin mikrobik hastalıklara yakalanma riski ve çevredeki zehirli atıklar sebebiyle vücudunun zarar görme oranı düşer. Sindirim sistemimiz iftarın hemen sonarsında fazla çalışacağı için, kan mide ve bağırsaklara hücum eder. Bu sırada kalbi yormamak için ağır hareket ve spor yapılmamalıdır. Ayrıca, iftar sonrası sigara içmemek ve çay, kahve tüketmemek gerekir.

        Yorum

        • delphin
          Senior Member
          • 27-12-2005
          • 15279

          #34
          Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı


          Ramazan'da diş çürükleri artar



          * Oruçluyken diş fırçalanabiliyor mu, ağız suyu kullanılabilir mi? Oruçluyken diş fırçalamanın aslında hiçbir mahsuru olmadığı din adamları tarafından da defalarca onaylandı. Çünkü diş fırçalamak vücudu besleyen bir durum olmadığı için oruçluyken de diş macununu yutmamak kaydıyla dişler fırçalanabilir. Diş macunu da, ağız suyu da yutmamak kaydıyla oruçluyken rahatlıkla kullanılabilir. Banyo yapmanın nasıl oruç için bir mahsuru yoksa, diş fırçalamak da aynı mantığı taşır.

          * Ramazan'da ağız sağlığını nasıl koruyabiliriz?
          İftardan ve sahurdan sonra dişlerin daha özenle fırçalanması gerekiyor. Bir ay boyunca dil altı ve diş eti bölgelerinin iyice temizlenmesini, bir de ağız antiseptiği kullanılmasını özellikle öneriyoruz. En basiti; tuzlu suyla gargara yapmaktır, daha etkili olan anti bakteriyel gargara ya da ağız spreyi gibi ürünler de kullanılabilir. Çünkü özellikle iftarda ve sahurda yediğimiz yemeklerden sonra ağızdaki dengeler tamamen bozulur, asit oranı artar. Dolayısıyla, bakteri çoğalması için uygun ortam oluyor. Yemek yenildikten sonra hemen yatıldığı için ağız içi harareti artar, daha çok bakteri üreyebilir. Bu dönemde dikkat edilmezse, diş çürükleri artabilir.

          * Oruçluyken ağız kokusu nasıl önlenebilir?
          Ağız kokusu yalnız diş çürüklerinden meydana gelmez. En büyük sebebi diş eti iltihabıdır. Ayrıca protezler de ağız kokusu yapabilir. Diğer taraftan bronşlar ve mideyle ilgili kokular da meydana gelebilir. Bilhassa, daha önce yediğimiz gıdalar ve midenin boş olması koku olasılığını artırabilir. Geniz eti akıntıları da koku yapabilir. Ağzımızın bakımını çok iyi yapmazsak, koku daha da artabilir. Ağız spreyleri oruçluyken de rahatlıkla kullanılabilir, kokuyu gideren ağız gargaraları yutmamak kaydıyla gün içinde birkaç kez tekrarlanabilir. Sahurdan sonra tok karna yatıldığı ve mide tamamen dolu olduğu için horlama ve akne durumları yüzde 80 artar. Bunun için yemek yedikten sonra en azından bir saat bekleyip, öyle yatmakta fayda vardır.

          Yorum

          • delphin
            Senior Member
            • 27-12-2005
            • 15279

            #35
            Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı



            Sağlıklı beslenme nasıl olmalı?

            İdeal iftar yemeği
            * Bir dilim beyaz peynir
            * Bir kase çorba
            * Bir tabak etli türlü
            * 150 gram pide

            İftarda asla!
            * Börek
            * Kızartma patates
            * Hamurlu tatlılar

            İdeal sahur yemeği
            * Bir dilim beyaz peynir
            * Bir tatlı kaşığı bal
            * Bir yumurta
            * İki dilim kepek ekmeği
            * Bir bardak süt

            Sahurda asla!
            * Tuzlu yiyecekler
            * Turşu
            * Pilav, makarna, patates

            Ramazan'da bu besinlerden uzak durmak gerekiyor
            * Hamurlu tatlılar
            * Kızartmalar
            * Salam, sosis, sucuk, pastırma
            * Asitli içecekler
            * Kahve

            Yorum

            • delphin
              Senior Member
              • 27-12-2005
              • 15279

              #36
              Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı


              Sağlıklı Ramazanlar

              Ramazan ayı ile birlikte oruç tutan tansiyon hastalarının sıklıkla sorduğu bir soruda oruç tutmanın tansiyonu nasıl etkilediğidir. Yıllarca hiçbir belirti vermeksizin organlarımızı çürütmesi ve birçok hastalığa zemin hazırlaması insanların yaşama kalitesini bozup ömrünü azaltmasından dolayı yüksek tansiyon önemli bir sağlık sorunudur. Ciddiye alınmalıdır. Özellikle son yıllarda günde tek doz kullanılan tansiyon dengeleyici ilaçlar nedeni ile tansiyon hastaları oruçlarını doktorlarının kontrolünde rahatlıkla tutabilirler. Yüksek tansiyona karşı genel hatları ile alınacak önlemleri kısaca özetlersek:İyimser olun ve stresten uzak yaşayın.Sağlıklı ve düzenli uykudan taviz vermeyin... Egzersiz alışkanlığını bir yaşam tarzı olarak sürdürün.Dengeli ve doğru beslenin. Aldığınız günlük tuz miktarını azaltın.Sebze ve meyveler tüketin. Sigara ve alkole yaklaşmayın.Kolesterol dengesine dikkat edip, yükselmesine karşı tedbirli olun. Doktorun verdiği ilaçları bir takvim üzerinde işaretleyerek ilaç alımını ihmal etmeyin. Tansiyon tedavisinde çeşitli bitkiler hâlâ geçerliliğini korumaktadır. Sakinleştirici etkisi olan ıhlamur, adaçayı veya yeşil çay yine tansiyon dengeleyici; soğan sarmısak ya da koenzim, enginar, karnabahar, turp, şalgam, astralagus, kereviz, alıç, Çin melek otu kullanımı tansiyonu düzenler. Tansiyonunuzu ayarlamak için verilen ilaçları doktorunuza danışmadan kesmeyin. Bu ilaçları düzensiz almanın ilaçları hiç almamaktan daha fazla tahribat yaptığı bilinmektedir. Bu gerçekler ışığında tansiyon yüksekliğini hayatımızı sınırlayıcı veya sonlandırıcı önemli bir hastalık olarak algılamak gerekir.

              Yorum

              • fatih14
                Banned
                • 06-07-2005
                • 346

                #37
                Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı

                Allah razi olsun. Ramazan´in mübarek olsun ellerin dert görmesin saol kardeş

                Yorum

                • delphin
                  Senior Member
                  • 27-12-2005
                  • 15279

                  #38
                  Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı



                  İbadet depresyondan korur


                  Sonbahar gün ışıklarının azalmasıyla depresyon için çok elverişli bir mevsim. Hazan mevsimi hüzün mevsimidir. Depresyonda ortaya çıkabilecek intihar düşünceleri toplumsal uyumun arttığı dönemlerde azalma gösterir. Mesela; savaş zamanlarında intihar hızı düşmektedir. Ramazan ve oruç da toplumun genelinden gördüğü kabulle, böyle bir uyum zeminidir. Dolayısıyla, oruç ayında dinin kişinin kendisini öldürmesini yasaklayan emri daha fazla dikkate alınır. Hayatı daha yüce bir amaç için yaşadığımız düşüncesi de depresyonun verdiği karamsarlık duygularını daha kolay alt etmemizi sağlayabilir. Manevi pratikler ve ibadet etmek insanların hayatlarına bir anlam duygusu katarak onların kendilerini daha iyi ve ümitli hissetmelerini sağlar. Milletin çoğunluğunu aynı duygu etrafında buluşturan böylesi zamanlar, ruh sağlığı üzerinde olumlu etki göstermektedir.

                  Yorum

                  • delphin
                    Senior Member
                    • 27-12-2005
                    • 15279

                    #39
                    Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı


                    Hamileler de oruç tutabilir



                    Alman Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Esra Aksoy, hamilelikte oruç tutma konusundaki sorularımızı yanıtladı...

                    * Gebelik oruç tutmaya engel midir?

                    Doktorundan onay alan gebe bir kadının oruç tutmasında sakınca yoktur. Dengeli beslenme prensipleri oruç tutan anne adayları için de geçerlidir. Bu dönemde beslenme mönüsü, anne ve bebeğin ihtiyaçlarını en iyi miktarda karşılayacak şekilde düzenlenmelidir. Sağlıklı bir gebe diyeti; tahıl grubu, meyve, sebze, et ve süt ürünlerini içermelidir.

                    * Gebelikte yaşanan hangi şikayetler oruç tutmaya engeldir?
                    Hamilelik, enerji ve değişik besinlerin gereksiniminin arttığı bir dönemdir. Oruç bu gereksinimlerin yerine konulmasını engelliyorsa ertelenmelidir. Bazı anne adayları uzun süreli açlığa karşı dirençli değildir. Ayrıca, gebelikte bulantı, kusma, mide ekşimesi ve mide yanması yakınmaları olabilir. Bu şikayetler uzun süren açlık dönemlerinde daha da artar. Bu gibi durumlarda anne sağlığı açısından oruç tutulması doğru değildir.

                    * Hamileler Ramazan'da da nefes egzersizleri yapabilir mi?
                    Sağlıklı bir gebenin herhangi bir problemi yoksa, egzersiz yapması önemlidir. Doktoru izin veriyorsa, anne adayı oruç tutarken hafif egzersizler yapabilir. Kendini halsiz hissettiği anda, buna son vermelidir.

                    * Ramazan'da hamileler için yasaklı gıdalar var mı?
                    Fazla yağlı, şekerli ve tuzlu gıdalardan, kahveden mümkün olduğunca kaçmak gerekli. Taze hazırlanmış besinler, az yağlı yiyecekler tercih edilmeli, kızartmalardan uzak durulmalı, taze sebze ve meyveler seçilmeli. Çok fazla meyve tüketmemeye özen gösterilmelidir. Tatlılar tadımlık miktarda yenmelidir.

                    * Hamileler hangi besinlerle oruç açabilir?
                    Taze meyve ya da taze sıkılmış meyve suyu, süt, içine taze veya kurutulmuş meyve konmuş yağsız yoğurt, haşlanmış yumurta, ızgara tavuğu önerebilirim. Birkaç saat yemeğe ara verdikten sonra; bir parça ekmek, yumurta, peynir veya tavukla birlikte salata, soslu makarna, fırında patates veya ton balığı gibi yiyeceklerden biri tercih edilebilir. Az yağla pişirilmiş sebze yemekleri, ızgara tavuk, et ya da balık da yenebilir. Ara öğünde meyve öneriyorum.

                    * Sahurda ne yiyebilirler?
                    Sahur için az yağ içeren besinler seçilmeli ve yemek yedikten hemen sonra asla yatılmamalı. Az yağlı pilav ve tavuk seçilebilir. Sebze çorbası, buğulama balık, makarna veya pilav yenebilir. Domates soslu makarna gün boyu tok kalmayı sağlar.

                    Yorum

                    • delphin
                      Senior Member
                      • 27-12-2005
                      • 15279

                      #40
                      Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı


                      Oruç tut sıhhat bul.



                      Oruç insanı yücelten, kalitesini artıran, kötülüklerden uzaklaştıran, iyiliklere karşı yaklaştıran, daha boynunu büküp kalbini daha yumuşak hale getiren, bedeni bir ibadet olarak yerine getirilir. Ramazan ayının ilk günlerinde oruç tutan insanların başı neden ağrır? Neden bitkinleşir, neden sararıp solarız? Çünkü, oruç nedeniyle alışmış olduğumuz düzen bozuluyor. Yeme ve saatleri uyku saatleri değişiyor. Bu değişim bazı insanlarda yukarda arz ettiğim şikayetlerin geçici olarak oluşmasına sebep oluyor. Aslında oruçla, vücudumuzu temizlemek için, hücrelerimizi zehir kalıntılarından arındırmak için, mide, karaciğer, bağırsaklar gibi organları dinlendirmek için bir süre iftarlı oluyoruz. Bundan dolayı ilk günler kandaki şekerin miktarını pankreasımız ve karaciğerimiz tam ayarlayamıyor. Yani daha önce alıştığımız gibi hafif bir midemiz kazınsa hemen bir şeyler atıştırma lüksümüz Ramazan ayında yok. Bu imkanımız olmayınca kan şekerinde daha önceki alışkanlığa bağlı olarak bir değişiklik oluyor. İşte bu değişiklikten dolayı insanların bir kısmının, özellikle hassas olan insanlarda benzer şikayetler söz konusu. İlk günlerin en sık yakınma konusu baş ağrısıdır. Bir kısmının hafif bir bitkinlik ve halsizlik gibi şikayeti oluyor, bir kısmı 'İşte biraz dengesizleştim hocam, başım dönüyor' diye bize müracaat edebiliyor. Özellikle sigara, kahve ve çay tiryakileri Ramazanın ilk günlerini mutsuz ve huzursuz geçirebilirler.

                      Yorum

                      • delphin
                        Senior Member
                        • 27-12-2005
                        • 15279

                        #41
                        Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı



                        Ramazan ayı bağımlılık tedavisi için en uygun dönem

                        Psikiyatri uzmanları, Ramazan ayının bağımlılıklardan, kötü alışkanlıklardan kurtulmak için en uygun dönem olduğunu belirtiyor. Oruç tutmak; sigara, alkol gibi alışkanlıklardan uzak tutarken, ruhu da terbiye ediyor. Hazzı erteleyebilmek, kişiliği olgunlaştırıyor.

                        Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Klinik Şefi olan Doç. Dr. Kemal Sayar, oruç ibadetinin ruhumuz üzerindeki etkilerini anlattı. Oruç tutarken açlık nedeniyle aşırı sinirlenen, dikkat dağılması yaşayan insanlara tavsiyelerde bulundu. Doç. Dr. Kemal Sayar, Ramazan ve orucun psikolojimiz üzerindeki etkilerini anlattı...

                        Psikolojimiz için oruç aynı zamanda bir terapi sayılır mı?
                        Oruç bize rutin hayatın dışına çıkma ve hayata başka bir gözle bakma imkanı verebilir. Yüce bir amaç için bedensel zevklerden uzak durabilmek, kişiliğin olgunlaşmasına hizmet edebilir. Hazzı erteleyebilmek, olgun bir kişiliğin göstergesidir. Açlık duyduğu halde buna katlanabilen bir kişi, yalnızca bedenini değil ruhunu da terbiye etmiş olur. Bu yönüyle oruç, bize açlıkla her gün birlikte yaşayan insanları anlama, kendimizi onların yerine koyabilme yani; eş duyum yeteneği verir. Eş duyum yeteneği insani ilişkilerin çimentosudur. Öte yanda kişinin kendi egosunun çitlerini biraz geriye çekmesi, hayata biraz da ölümün penceresinden bakabilmesi; öfke ve kırıcılıktan, insani ilişkileri zedeleyen tutumlardan uzak durmasını beraberinde getirir. Oruç, ifade ettiği manevi anlamıyla yaşanabilirse evet, bir tür terapidir.

                        Oruç tutan insanlar neden daha sinirli oluyorlar?
                        Oruç tutan insanların sinirliliği sanırım büyük ölçüde kan şekerinin düşmesine ve tiryakiler için de, nikotinin kanda azalmasına bağlı. Yoksa oruç tek başına bedensel keyif ve zevklerden uzak kalma edimi değil, aynı zamanda kişinin kendi ölümlülüğünü keşfetmesi, hazzın gelip geçiciliğini fark etmek ve böylece hayatın sonu olduğunu hatırlamaktır. Daha metafizik bir bakış açısından bakabilen insanlar için Ramazan ayı yumuşaklık ve yüce gönüllülük ayıdır. Sinirlilik, orucun amaçlarını daha iyi düşünmekle, bu ibadetin niçin yapıldığını hatırlamakla giderilebilir. İnsan bu durumu kendi hırs ve arzularından sıyrılmak için bir fırsat olarak görebilirse, ortada sinirlenilecek bir şey de kalmaz.

                        Çalışma tempomuzu oruç tutarken nasıl ayarlamalıyız?
                        Dikkat ve yoğunlaşma gerektiren işleri günün daha erken saatlerine almak, etkin bir zaman planlaması yapmak, Ramazan ayında düşünce veriminin azalmamasını sağlar. Yoğun zihinsel mesai gerektirmeyen işler de iftar saatine yakın zaman dilimine kaydırılabilir.

                        Dikkat dağılmasından nasıl kurtulabiliriz?
                        İftar saatine yakın saatler dışında orucun dikkat dağılmasına yol açacağını sanmıyorum. Tam aksine; dolu bir mide dikkatte daha fazla azalmaya yol açar. Kan şekerinin düştüğü saatlerde zaman zaman yaptığımız işe ara vererek, dinlendirici bazı uğraşlarda bulunmak yararlı olabilir.

                        Sahurda uykusuz kalmamak için neye dikkat edilmeli?
                        İftar ve sahurda çok yemek uykuyu ciddi bir biçimde etkileyebilir. Bu öğünleri tıka basa yemeden geçirmek düşünülmeli. Kişi, uykusu tam olarak geldiğinde, göz kapakları iyice ağırlaştığında yatağa girmeli. Günlük egzersizler de uykuyu kolaylaştırabilir. Kahve ve çay gibi kafein içeren maddelerden uykuya yakın saatlerde uzak durulmalı.

                        Ramazan zararlı bağımlılıklardan kurtulmak için fırsat olabilir mi?
                        Elbette, ancak düzenli olarak alkol kullanan kişilerin alkolü Ramazan ayına doğru azaltarak kesmeleri, birdenbire bırakmamaları daha yerinde olur. Alkolün birden kesilmesi; çekilme ve yoksunluk belirtilerine yol açabilir. Bu konuda çok dikkatli olmak gerekir. İftar saatinden sonra sigara tüketimini dengede tutmak, hatta bu ayı fırsat bilerek içilen sigara sayısını azaltmak da kişinin bu bağımlılıktan kurtulmasına yardımcı olacaktır. Gündüz saatlerinde bağımlı olunan maddelerden uzak kalabildiğini, onlar üzerinde bir kontrol uygulayabildiğini fark eden kişiler, bu maddeleri bırakmak konusunda özgüvenlerini tazelemiş olurlar. Bu, özellikle alkol bağımlılığı için çok önemlidir. Zira; bir kişi eğer maddeden bir ay uzak kalmayı başarabiliyorsa, neden bütün yıl uzak kalmasın? Bu, bir tür irade egzersizidir ve başarılı olan kişileri, maddeyi bırakma konusunda teşvik edebilir.

                        Hangi hastalarınıza Ramazan'da oruç tutmasını önermiyorsunuz?
                        Düzenli ilaç kullanması gereken hastalarımıza, oruç tutması beden ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek hastalarımıza oruç tutmalarını önermiyoruz. Bir ibadetin yerine, zaruri durumlarda bir başka ibadeti koyabilirsiniz ama sağlığın yerine koyacak başka bir şeyiniz yok. İlaç almadığı zamanlarda kendisine ve çevresine acı verebilecek, akli melekeleri etkilenebilecek, huzuru bozulacak hastalarımızı uyarıyoruz.

                        Yorum

                        • delphin
                          Senior Member
                          • 27-12-2005
                          • 15279

                          #42
                          Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı



                          Oruç tut sıhhat bul



                          Oruç tutarak vücudumuzda meydana gelen olumlu değişiklikleri kısaca hatırlayalım... Bir yıl boyunca dinlenme fırsatı vermediğimiz mide ve bağırsak sistemimiz dinlenir. Karaciğerimiz oruç tutma süresince adeta bayram eder. Hücrelerde biriken pis ve paslar bir ay boyunca temizlenir. Beyin hücreleri oruç ile birlikte gençleşir ve zinde kalır. Az yiyerek ve az uyuyarak nefsimizin heveslerine karşı koruma altına alınırız. Oruç ruhsal yönden bizi daha sakin hale getirir. Stresin azaltılmasında oruç önemsenen bir tedavi şeklidir. Oruç ile sadece manevi yönden güçlenmeyiz. Aynı zamanda kalp hastalığından gut hastalığına, tansiyon yüksekliğinden damar sertliğine, romatizmadan depresyona birçok hastalığa karşı bizi kalkan gibi korur. Oruçla bedenimizi ve ruhumuzu bir anlamda dinlendirme fırsatı yakalarız. Gereksiz atıştırmalardan kaçınmamıza vesile olduğundan mide ve bağırsak hastalıklarına karşı doğal korunma altına alınmış oluruz. Yani oruç tutmak çok büyük bir mutluluktur. Oruç tutabilmek çok büyük bir zevktir. Son olarak birkaç kuraldan bahsedelim. Bu ayda aldığımız sıvı gıdaları artırırsak, hamur işleri ve tatlıları biraz azaltmaya çalışırsak, öğün aralarında meyve ve sebzeyle biraz desteklenirsek, hem zinde kalma şansını elde edilmiş olur, hem de kabızlıkla mücadele etmiş oluruz. Sahurda hafif ve sulu gıdalarla beslenmeye çalışalım. Sahur yemeğini ihmal etmeyelim o zevki kendimiz yaşadığımız gibi yavrularımıza da yaşatalım.

                          Yorum

                          • delphin
                            Senior Member
                            • 27-12-2005
                            • 15279

                            #43
                            Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı


                            Dr. Ali Akben'le Sağlıklı Ramazanlar



                            Oruç bir anlamda en eski tedavi metodudur. Bugün çoğumuzun bilinçli ya da bilinçsiz uyguladığı perhiz bir anlamda bazı gıdalara karşı oruçlu olmak anlamına gelebilir. Oruç sadece dinimizin bir emri değildir. Tüm diğer semavi ve semavi olmayan dinlerde yılın belirli gün ve aylarında emrolunan bedeni ve nefsi bir ibadettir. Günümüzün yorgun bitkin ve stresli insanı oruç tutmayı bir can simidi gibi algılamalı. Çünkü bir ay boyu yeme ve içmesinde yapacağı düzeltme bekli de hücrelerinde meydana gelen tükenmişliği biraz azaltacaktır. Detoks olarak adlandırılan, vücudu zehirlerden temizleme işlemi oruç sayesinde en üst düzeyde yapılabilir. Zinde ve dinç kalma hayalimizi bu sayede gerçekleştirebiliriz. Ramazan ayının ilk günlerinde birçoğumuzun yaşadığı geçici halsizlik, kırıklık, bitkinlik, yorgunluk ve baş ağrısı ise tamamen alışkanlıklarımızın değiştirilmesi ile ilgili olup birkaç gün içinde tamamen geçecektir. Oruçla birlikte dikkat etmemiz gerekenler, yeme ve içmemiz ile birlikte iftar ve sahurda sağlığımızı

                            Yorum

                            • delphin
                              Senior Member
                              • 27-12-2005
                              • 15279

                              #44
                              Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı



                              Kilo almak istemeyenler için

                              Su veya zeytin ile oruç açıldıktan sonra, bir kâse çorba, bol salata (az yağlı) bir-iki ince dilim esmer ekmek.

                              20:00
                              Bol salata (az yağlı), altı-sekiz yemek kaşığı sebze yemeği (susuz), iki köfte kadar kadar az yağlı tavuk veya balık veya hindi veya kırmızı et, bir kâse yoğurt, bir-iki ince dilim esmer ekmek.

                              21:00
                              Bir kâse sütlü tatlı veya meyve tatlısı veya az ceviz fındık gibi yağlı tohum, açık çay veya bitkisel çay.

                              22:30
                              İki porsiyon meyve.

                              Sahur
                              Akşam yemeğinde olduğu gibi sebze yemeği + et + ayran + çorba veya kahvaltılık; bir bardak süt veya ayran, bir haşlanmış yumurta, bir büyük dilim beyaz inek peyniri, beş adet zeytin, domates salatalık v.b sebze söğüş, bir-iki dilim esmer ekmek, (En az 40 dakika - bir saat sonra bir porsiyon meyve yenip yatılmalı.)

                              Yorum

                              • delphin
                                Senior Member
                                • 27-12-2005
                                • 15279

                                #45
                                Konu: Her yönü ile mübarek RAMAZAN ayı .. herkes bakmalı



                                Reflü nedir?

                                Reflü, Latince'de 'geri kaçış' anlamına geliyor. Normalde, gıdaların yemek borusundan mideye geçmesinden sonra, yemek borusuna geri gelmemeleri gerekir. Mideden yemek borusuna doğru olan kaçak, sadece yemek borusunun alt kısmında olduğunda buna "gastro-özofageal reflü", gırtlak seviyesine kadar olduğunda "larengo-farengeal reflü" adı veriliyor. Gırtlağın hemen arkasında yutak yer alır. Yutak ile yemek borusunun üst kısmı arasında bir kapak (üst yemek borusu kapağı); yemek borusunun alt kısmı ile midenin girişi arasında ikinci bir kapak (alt yemek borusu kapağı) bulunur. Bu kapakların görevinin bozulması halinde, mide içindeki salgılar ve erimiş haldeki gıdalar yemek borusuna geri kaçabilir. Geri kaçan, mide içeriği (salgılar, mide asidi ve gıdaların hazmedilmesini sağlayan pepsin maddesi) mideden yukarı doğru, yemek borusuna ve boğaza (yutak ve gırtlağa) yükselir ve bu bölgelerde tahrişe neden olur. Bu da reflü sebebidir.

                                Mide yanmasına dikkat!
                                Reflü bulunan hastalarda mideyle ilgili hiçbir belirti olmayabilir veya aşağıdaki belirtilerden biri veya birkaçı birlikte bulunabilir:
                                * Midede yanma
                                * Göğüs kafesi arkasında yanma
                                * Mide suyunun yemek borusuna doğru yükseldiğinin hissedilmesi
                                * Boğazda takılma ve yabancı bir madde varmış hissi
                                * Yutkunma güçlüğü
                                * Sık boğaz ağrısı
                                * Ses kısıklığı ve diğer ses problemleri
                                * Boğazda yabancı bir madde veya şişlik varmış hissine bağlı olarak, sık sık boğaz temizleme alışkanlığı
                                * Nedeni bulunamayan müzmin öksürük.

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor
                                X