dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

Kapat
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • delphin
    Senior Member
    • 27-12-2005
    • 15279

    #91
    Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

    Güney Kore konuştuğu iddia edilen bir fil ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.



    Güney Kore'deki bir hayvanat bahçesinde, konuştuğu iddia edilen bir fil ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Başkent Seul'deki Everland Hayvanat Bahçesi yetkilileri, 16 yaşındaki Asya fili Kosik'in bakıcısını taklit ederek "konuştuğunu" iddia ediyor. Kosik'in kelime hazinesi Korece "Evet", "Hayır", "Otur" ve "Yat" diyebilmesine yetiyor. Fil, bu sesleri hortumunu ağzına sokup nefes vererek çıkarıyor. Kosik'in bakıcısı, filin "konuştuğunu" ilk kez iki yıl önce fark ettiğini ve kendisini taklit ettiğini söyledi.

    Yorum

    • delphin
      Senior Member
      • 27-12-2005
      • 15279

      #92
      Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

      Nehir kıyısında çıplak kızlara bakanlar arabalarını çaldırdı.




      Rusya'da araba hırsızlığı her geçen gün artarken, hırsızların yeni formülü özellikle araç sahibi erkekleri hedef alıyor.

      Rus Moskovskiy Komsomolets gazetesindeki haberde, bu yıl arabaların en fazla Moskova nehri kıyısındaki plajlardan çalındığının belirlenmesi üzerine başlatılan incelemeler sonucu, çok ilginç bir hırsızlık yönteminin ortaya çıkarıldığı kaydedildi

      Haberde, hırsızların yeni yöntemiyle ilgili şu bilgiler aktarıldı:

      ''Moskova'nın Balaşiha bölgesindeki plajda, 15 dakika içinde 4 araba çalınırken, onlarca arabanın içindeki değerli eşya da bu süre zarfında kayboldu. Plajda herkes sakin bir şekilde dinlenirken, plaja gelen araç içinde değme mankenlere taş çıkartacak 3 genç kız bir anda herkesin ilgi odağı oldu. Güzel kızlar arabadan iner inmez, çırılçıplak soyunarak suya girdi ve suda şakalaşmaya başladı.'' Plajdakilerin ilgisini üzerlerine çekmeyi başaran çıplak kızlar, hırsız arkadaşlarının 15 dakikada 4 aracı ve onlarca aracın içindeki değerli eşyayı çalmasını sağladı.

      Arkadaşlarının işlerini tamamladığını gören çıplak kızlar, 15 dakika sonra herkesin şaşkın bakışları arasında giyinip arabalarına binerek, plajdan uzaklaştı.

      Plaj sakinleri, kızların ayrılmasından kısa bir süre sonra son derece organize hırsızlığın farkına varıp soluğu poliste alırken, hırsızların kayıplara karıştığı bildirildi.

      Haberde, Moskova'da her gün 40 araç çalındığı, araç hırsızlarının favorisinin sırasıyla Rus Lada, Honda Accord, Volkswagen Passat, Toyota Camry, Audi 80, Volkswagen Gulf, Toyota Avensis, Audi 6 ve Chevrolet Niva olduğu belirtildi.

      Yorum

      • delphin
        Senior Member
        • 27-12-2005
        • 15279

        #93
        Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

        Havai fişeklerin üretiminde, eski Romalılar’dan kalma fizik ve kimya formülleri ve teknikler kullanılıyor.



        Yaz aylarında düğünlerde veya kutlamalarda atılan havai fişekler gecenin karanlığını fosforlu renkleri ve şekilleriyle aydınlatıyor. Havai fişeklerin el yapımı kapsülleri, patlamaları ve sesleri çıkaran kimyasallar maddelerden oluşan tozları içeriyor. Bunların içine giren farklı metaller de patlamayla çıkan renkleri belirliyor.

        Havai fişeğin kapsülünün içindeki tozlar farklı şekil ve dizilerde yerleştirilerek, fişek patladığında da farklı figürlerin oluşması sağlanıyor. Örneğin, üretim aşamasında kapsülün içine tüpler, kağıttan bölmeler konarak, fişeğin patlamada değişik şekiller çıkarması sağlanıyor.

        Gelişmiş modellerde kapsülün içine iki ayrı boşluk konarak, farklı patlama şekilleri yaratılabiliyor. Patlama sesi, kapsüldeki tozdan geliyor. Bunun için eskiden fotoğrafçılıkta flaş yaratmak için kullanılan magnezyumdan oluşan flaş tozu kullanılıyor. Havai fişeklerde metal bazlı tozun yanına patlama yaratmak için de oksijen ekleniyor.

        ROMALILAR’IN TEKNİĞİ BUGÜN DE GEÇERLİ
        Metal ve oksitlerin farklı kombinasyonları farklı seslerin yaratılmasında işe yarıyor. Bunu sağlayan ise, antik Romalıların kozmetik ürünlerinde kullandığı bizmut adlı açık gri renkli toz. Bizmut bugün dahi havai fişeklere katılıyor. Havai fişek üretilirken, flaş tozunun içine bizmut trioksit katılıyor; bu madde havai fişeğe patlama sesini veriyor. Sesi daha da güçlendirmek için tozun içine vazelin de katılıyor.

        METALLER FİŞEĞE RENGİNİ VERİYOR
        Havai fişeklerin renkleri ve sesleri için farklı metaller konuyor. Örneğin, bakır mavi ışık verirken, fare zehirinde kullanılan baryum yeşil, kalsiyum turuncu ve sodyum da sarı renk sağlıyor. Aluminyum ve titanyum karışımı beyaz renk çıkarıyor. Örneğin, kırmızı, beyaz ve mavi renklerin bir karması için bu metallerin tozları karıştırılarak fişek kapsülünün içinde konuyor. Fişek patlamasının havada oluşturduğu şekil, bu tozların kapsülün içinde farklı sıra ve diziyle yerleştirilmesiyle belirleniyor.

        Yorum

        • delphin
          Senior Member
          • 27-12-2005
          • 15279

          #94
          Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

          'Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıktı' sorusu cevaplandı



          İngiliz düşünür ve uzmanlar, yüzyıllardır süren ''tartışmaya'' son noktayı koydu: ''Yumurta tavuktan önce vardı, yani tavuk yumurtadan çıktı...'' Sorunun cevabı, genetik materyalin (kromozomlar üzerinde kalıtsal özellikleri taşıyan yapı kitlesi) bir organizmanın hayatı boyunca değişmediği, bu nedenle daha sonra tavuk olarak adlandırılacak ilk kuş türünün, ilk önce ''embriyon'' olarak bir yumurtanın ''içinde'' oluşması gerektiği fikrinde saklı...

          İngiltere'nin doğusundaki Nottingham üniversitesinden Profesör John Brookfield, tarih öncesi çağlarda, bugün tavuk olarak adlandırılan türün, bir yumurta içinde embriyo olarak oluştuğunu söyleyerek, yumurta içinde büyüyen ve ileride tavuk haline gelecek organizmanın, tavukla aynı DNA'ya sahip olduğunu kaydetti.

          Brookfield, yaşayan türe ait ilk ''maddenin'' bu yumurta olması gerektiği konusunda şüphe bulunmadığını, ''bu nedenle yumurtanın kesinlikle tavuktan önce var olduğunu'' savundu.

          Genetik uzmanı Brookfield'e, Londra'daki King's College'den Profesör David Papineua ve İngiliz Tavuk Üreticileri Federasyonu Başkanı Charles Bourns da destek verdi.

          Bilim felsefesi uzmanı Papineua, ''mutasyona uğramış yumurtanın, 'tavuk olmayan' ebeveynlerden türediğini, yani bunun tavuk yumurtası olmadığını'' öne süren insanların yanıldığını kaydetti. Papineua, ''Bir yumurtanın içinde tavuk varsa, yumurtanın ebeveynleri tavuk olmasa da o tavuk yumurtasıdır'' dedi.

          Federasyon Başkanı Charles Bourns da, yumurtaların tavuklardan çok önce var olduğunu söyleyerek, ''tavuğun yumurtadan çıktığını'' düşünenlere destek verdi

          Yorum

          • delphin
            Senior Member
            • 27-12-2005
            • 15279

            #95
            Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

            Einstein’ın yasak aşkları gün ışığında



            İzafiyet Teorisi’nin fikir babası Albert Einstein’ın kişisel mektupları, ‘dahi’nin birçok kadınla evlilik dışı aşk yaşadığını ortaya koyuyor

            Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nde tutulan Einstein’ın kişisel mektupları üvey kızı Margot Einstein’ın vaziyeti üzerine kamuya açıldı. İbrani Üniversitesi Albert Einstein Arşivi, 20’inci yüzyılın en büyük bilim insanının aşk ve özel hayatıyla birçok bilgi içeren, 1912-1955 yılları arasında yazılmış, 3.500 sayfayı aşan yüzlerce mektuba evsahipliği yapıyor. Mektuplarda Einstein iyi bir aşık, sevecen bir baba ve kötü bir yatırımcı olarak ortaya çıkıyor.

            Einstein’ın mektuplarıyla ilgili araştırmayı yürüten İbrani Üniversitesi uzmanı Barbara Wolff, Albert ile Ethel arasındaki ilişkiyi ‘bir gönül ilişkisi’ olarak tanımlıyor. Wolff’a göre, Albert’ten 15 yaş küçük olan Ethel ‘sevecen, cana yakın ve Einstein’ın kızına karşı oldukça samimi’ bir insandı. Wolff, Einstein 10’dan fazla sevgilisi olduğunu ve bunların sadece ikisiyle evlenebildiğini belirtiyor.



            Birinci karısı Bayan Mileva Einstein ve oğulları Hans Albert ile Eduard.

            Örneğin, Ethel Michanowski de bu ilişkilerden biri. Ethel Michanowski, Einstein ile 1920’lerin sonları ve 30’ların başlarında bir gönül ilişkisi yaşamış, hatta onu zorunlu göç ettiği İngiltere’ye kadar takip etmişti. Einstein’ın ikinci karısı Elsa ve kızı Margot ile evlilik dışı ilişkilerini “Kadınların benimle bu kadar ilgilenmesini, beğenmelerini anlamıyorum” sözleriyle paylaşmıştı.

            Einstein ikinci karısı Elsa ve üvey kızı Margot’ya birkaç günde bir mektup yazıyordu.

            NOBEL PARASI BORSADA BATTI
            Mektupların açıklığa kavuşturduğu bir diğer gerçek de, Einstein’ın Nobel Ödülü’nen gelen parayı 1929 Büyük Buhran’ında borsada kaybetmesine çok üzüldüğü. Uzmanlar Einstein’ın 1921 Nobel Ödülü’nden gelen parayı eski karısı Mileva’ya tazminat olarak ödenmesi için bir İsviçre bankasına ayırdığını ortaya çıkardı. Bu paradan oğulları Hans Albert ve Eduard’ın eğitimleri karşılanmıştı. Einstein, Nobel parasını ABD’de çeşitli finansal araçları yatırmış, ancak daha sonra 1929 Buhranı’nda bu birikimlerini yitirmişti. Einstein’ın 1921 yılında Nobel’den 28 bin dolar almıştı, bu miktar bugünkü rakamlarla 300 bin dolara yaklaşıyor.

            Albert Einstein’ın mektuplarda oldukça duygulu ve özenli bir baba olduğu anlaşılıyor. Mektuplarda oğulları babaları için olumlu sözler kullanıyor ve sevgilerini ifade ediyor. Bir mektubunda Einstein, oğlu Eduard’ın şizofreni hastalığından duyduğu üzüntüyü “Keşke hiç doğmasaydı” şeklinde tarif ediyor.




            Einstein'ın hayali birgün gölde yelkenliyle gezmekti. Bu hayali Princeton'daki yıllarında gerçek olmuştu.

            MEKTUPLARINI KENDİ BAĞIŞLAMIŞTI
            Dünyanın en önemli araştırma kurumlarında İbrani Üniversitesi’nin kurucusu olan Einstein, kişisel el yazmalarını bu okula bağışlamıştı. Karısı ve çocuklarıyla yazışmalarını içeren mektuplar yıllardır üniversitenin arşivinde duruyordu. Ancak üvey kızı Margot Einstein’ın şahsi izni ile arşiv açılmış ve Einstein’ın mektupları uzmanlar tarafından incelemeye açılmıştı. Margot Einstein, mektupların kendisinin ölümünden ancak 20 yıl sonra kamuya açılmasını vasiyet etmişti.



            İbrani Üniversitesi'nin eski rektörü Hanoch Gutfreund.

            İbrani Üniversitesi’nin eski rektörü Hanoch Gutfreund, mektup arşivinin Einstein’ın kamuya açılacak son önemli kişisel eşyası olacağını ifade etti. Gutfreund, mektupların Einstein’ın özel yaşamı kadar bilimsel buluşlarından önceki derin ruh hali ve buluşları nasıl yaptığıyla ilgili önemli ipuçları gösterdiğini söyledi. Gutfreund, mektuplar için; “Şimdi karşımızda daha aydınlık, daha renkli bir Einstein resmi var, çağdaş bir tabirle Albert’in yüksek çözünürlüklü resmi” betimlemesini yaptı.

            İZAFİYET ÜZERİNE ÇALIŞMAKTAN YORULMUŞTU
            Einstein’ın 1921 tarihli bir mektubunda İzafiyet Teorisi ile ilgili şu not, kuram üzerinde çalıştığı günlerdeki ruh halini aydınlatıyor; “Bu izafiyetin içine o kadar girdim ki, neredeyse sonsuza dek izafiyet yapacakmışım gibi. Yakında bana sıkıntı gelecek. İnsanın uğraştığı izafiyet bile olsa bir sonra da o bile ortadan kayboluyor”.

            Yorum

            • delphin
              Senior Member
              • 27-12-2005
              • 15279

              #96
              Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

              Rusya’da 150 kadar kadın, başkent Moskova’da topuklu ayakkabılarla 100 metre koşusuna katıldı.



              Çoğunluğunu genç kadınların oluşturuduğu yarışmacılar, Kızıl Meydan’da yüksek topuklu ayakkabılarıyla 3700 dolarlık ödülü almak için yarıştılar.

              GUM isimli moda dergisinin düzenlediği yarışmada kadınların en az 9 santim topuklu giymesi zorunluluğu şart koşuldu. Ödülü almak için canla başla mücadele eden kadınlardan bazıları ayakkabılarının ayaklarından çıkmaması için bantla bağladılar.

              Yorum

              • delphin
                Senior Member
                • 27-12-2005
                • 15279

                #97
                Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                İkizini Başka Kadın Doğurdu!



                ABD'de bir kadın, tıp merkezinde, kocasının spermiyle dört yumurtasını dölletti. İkisini kendi aldı, ikisini taşıyıcı anneye verdi. İki kadın da hamile kalıp, doğurdu.

                ABD'nin New York kentinde yaşayan Kathy ve Ray Payne çifti yıllarca uğraşmalarına rağmen çocuk sahibi olamayınca, sorunlarını bir taşıyıcı anneyle halletmeye karar verdi. Kathy Pane, eşinden alınan spermlerle döllenen yumurtasını dokuz ay karnında taşıması için, internette bulduğu Angel Willis adlı kadınla anlaştı. Döllenen dört yumurtadan ikisini taşıyıcı anneye, diğer ikisi Kathy'ye yerleştirildi. Şans bu ya; operasyon sonunda sadece taşıyıcı annenin değil, sekiz yıldır doğurmaya çalışan Kathy Payne'nin de hamile kaldığı anlaşıldı. Böylece

                Payne ailesi, farklı kadınların karnında büyümüş ikizlere sahip oldu. Yıllardan sonra çocuk sevgisini yaşayan Payne çifti, 'Onlar bizim mucize bebeklerimiz' dedi.

                Yorum

                • delphin
                  Senior Member
                  • 27-12-2005
                  • 15279

                  #98
                  Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                  ABD’nin Washington Eyaleti’nde, bir at ile cinsel ilişkide bulunan sapık öldü. Olay, King Bölgesi’ndeki Enumclaw Çiftliği’nde yaşandı.



                  ABD’nin Washington Eyaleti’nde, bir at ile cinsel ilişkide bulunan sapık öldü. Olay, King Bölgesi’ndeki Enumclaw Çiftliği’nde yaşandı. Adam, yakındaki hastaneye bırakıldıktan sonra yaşamımı yitirdi. Adli Tıp, kimliği belirtilmeyen adamın at ile **** sırasında ve ‘bir kaza sonucu’ öldüğüne karar verdi. Söz konusu ata ise herhangi bir zarar gelmediği ifade edildi. Washington Eyaleti’nde büyükbaş hayvanlarla **** yasak değil. Ama küçük hayvanlarla **** ‘hayvanlara zulüm’ olarak yorumlanıp suç sayıldığı için çiftliğe soruşturma açıldı.

                  Yorum

                  • delphin
                    Senior Member
                    • 27-12-2005
                    • 15279

                    #99
                    Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                    Karıncalar attıkları adımı sayıyor




                    Karıncalar uzun yola çıktıklarında yuvaya geri dönmek için, katedilen yolu attıkları adımlarını sayarak akıllarında tutuyor.

                    Yem avına çıkan karıncalar, yuvanın yolunu bulmak için insanlar gibi doğadan işaretlerden yararlanıyor. Bilim insanları, karmaşık doğal bitki örtüsünün içinde karıncaların yolunu nasıl bulduğunu araştırdı. Sonuçta, karıncaların attıkları adımları saydığı ve aynı ölçüde geri dönerek yuvaya ulaştıkları ortaya çıktı.

                    Bilim insanları, Sahra Çölü’nde yaşayan Cataglyphis fortis türüne ait karıncaları bir çizgi boyunca yürümelerini sağlayacak şekilde eğitti. Karıncalar yuvadan çıkarak 10 metre uzaktaki yeme doğru yol almayı öğrendiler. Bilim insanları, deneyin birinci etabında yuvanın veya yemin yerini değiştirerek karıncaların reaksiyonlarını ölçümledi. Yem veya yuvanın yeri değiştirildiğinde karıncalar, alıştıkları mesafeyi katettikten sonra afallıyor ve yem veya yuvayı bulma ümidiyle etraflarını kontrol etmeye başlıyorlar. Bu bulgu karıncaların mesafeyi öğrendiği şeklinde yorumlandı.

                    BACAK BOYUNA İNCE AMELİYAT
                    Almanya’dan Ulm, İsviçre’den Zürich Üniversitesi uzmanları, deneyin ikinci etabında bir ameliyatla karıncaların yarısının ayaklarına fizyolojilerine uygun bir materyelden eklemeler yaparak bacak açış mesafelerini uzattı. Denek karıncalarının diğer yarısının ise, ayakları bir operasyonla kısaltıldı. Bacak açış mesafelerinin değiştirilmesindeki amaç, denek karıncaların birinci etapta öğrendikleri mesafeyi ölçüp ölçmediklerini gözlemlemek.

                    KARINCALAR YENİ BACAK BOYUNA ALIŞIYOR
                    Bacak boyları değişen karıncalar, orijinal yuva-yem mesafesini katettiklerini düşündüklerinde her zamanki gibi duruyor ve aranmaya başlıyor. Ancak bacak boyları uzun olanlar, yemi geçiyor, kısa olanlar ise yeme ulaşmamış oluyor. Ancak karıncalar zamanla yeni ayak boylarına alıştıklarında, adım atışlarını yeniden uyarlayarak yuva-yem mesafesini yeniden öğreniyorlar.

                    MESAFE ÖLÇÜTÜ ADIM SAYISI
                    Araştırma ekibi başkanı Ulm Üniversitesi nörobiyoloğu Harald Wolf, karıncaların attıkları adımı saydıklarını öne sürüyor. Dr. Wolf, deneyin gelecek aşamalarında karıncaların adım sayısını saymanın yanı sıra buna dayalı olarak uzaklık tahmini yapıp yapmadıklarını da araştıracaklarını dile getiriyor.

                    Yorum

                    • delphin
                      Senior Member
                      • 27-12-2005
                      • 15279

                      Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                      Geç gelen mektup

                      Patricia Kirwan, sevgilisinden yemeğe davet eden bir mektup alınca, acı acı gülümsemekle yetindi. Çünkü mektup tam 56 yıl önce postaya verilmiş ve bir aşk katledilmişti!

                      İngiltere'nin başkenti Londra'da 3 Mart 1950 tarihinde postaya verilen bir mektup, tam 56 yıl sonra adrese ulaştı. The Sun gazetesinin haberine göre, mektupta, Gwen isimli kadın erkek arkadaşı George Green'i öğle yemeğine davet ediyor.

                      El yazısıyla yazılan mektupta şu ifadeler yer alıyor: 'George, önümüzdeki hafta Monty'de buluşalım. Saat 2 senin için uygun mu? Sevgiler Gwen.' 90 kilometre mesafedeki Cambridge kentinden postalanan mektup, adresin üzerinde yazılı Trinity Koleji'ne geçtiğimiz gün ulaştı.

                      Sekreter Patricia Kirwan, 'Mektubun üzerindeki tarihi görünce hepimiz güldük. Belki de mektubun ulaşamaması büyük bir aşkı bitirmiştir' dedi.

                      Yorum

                      • delphin
                        Senior Member
                        • 27-12-2005
                        • 15279

                        Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                        Hindistan’da 4 yaşındaki bir çocuk hiç durmadan “tam 65” km koşarak rekor kırdı.

                        Hindistan'da 4 yaşında bir çocuk hiç durmadan 65 km koşarak rekorlar kitabına girmeye hak kazandı.

                        Doktorlar ve eğitimini üstlenmeyi planlayan Hindistan Polis Akademisi'nin 300 öğrencisinin eşlik ettiği Singh, aslında 70 km koşmak istiyordu. Ancak doktorlar, aşırı yorgunluk belirtileri gösterdiği gerekçesiyle koşuyu 65'inci km'de durdurdular.

                        Koşuyu takip eden Hindistan'ın en popüler rekorlar kitabı Limca Rekorlar Kitabı yetkilileri, rekorun gelecek yılki baskıya alınacağını belirttiler.

                        Orissa eyaletindeki yoksul bir gecekondu mahallesinde doğan Budhia Singh, 65 km'yi 7 saat 2 dakikada tamamladı.

                        Çocuğun yeteneğini keşfeden yerel judo antrenörü Biranchi Das ise ''Bu Hindistan rekoru ve muhtemelen de dünya rekoru. Bu yaşta hiçbir çocuk 65 kilometreyi bir kerede koşmadı'' dedi.

                        Koşusu ulusal kanallardan yayınlanan ve yol boyunca binlerce kişinin alkışlarla desteklediği Budhia, bir yaşında iken babası ölünce annesi tarafından 800 rupe'ye (20 dolar) satıldı. Ama yeteneğini keşfeden yerel bir judo antrenörü olan Biranchi Das, Budhia'yı evlat edindi.

                        Budhia'nın yeteneği de tesadüfen keşfedildi.

                        Budhia, bir spor alanına izinsiz girince, Biranchi ceza olsun diye Budhia'dan spor alanının etrafını birkaç kez koşmasını istedi. Alanı terk eden koç 5 saat sonra döndüğünde, Budhia'nın hala koştuğunu gördü.

                        Budhia, uzun koşusundan sonra gazetecilere ''bugün koşmaktan hoşlandım. İstediğim kadar koşabilirim'' dedi.

                        Yorum

                        • delphin
                          Senior Member
                          • 27-12-2005
                          • 15279

                          Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                          Güneş Firtinalari 2008'den Sonra Artacak



                          Güneş'in 2007 sonu veya 2008 başında yeni bir faaliyet dönemine gireceği ve dünyayı etkileyen Güneş fırtınalarının artacağı bildirildi.

                          ABD'nin Colarado kentindeki Atmosfer Araştırmaları Merkezi (NCAR) uzmanlarının hazırladığı rapora göre, uzaydaki uyduların çalışmalarını, yeryüzündeki elektronik aletleri ve elektrik şebekelerini etkileyen Güneş fırtınaları, 2008'den sonra 11 yıl boyunca yüzde 30 ila 50 oranında artacak.

                          Rapora göre, Güneş'in yaydığı ışınımın artmasıyla uydu sistemlerinde arızalar olabilecek, iletişim kesintiye uğrayabilecek, uzayda görev yapan astronotlar daha büyük risk altında kalacak.
                          Son düzenleme delphin; 10-10-2006, 18:11.

                          Yorum

                          • delphin
                            Senior Member
                            • 27-12-2005
                            • 15279

                            Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                            ilginç reklam tespitleri


                            Art arda 5 kez o igrenç müzigiyle yayinlanan Muya reklamiyla insanlarin
                            sabri mi test edilmektedir?

                            Mavi-Yesil kraker yiyen kadin neden yürüyen merdivenden tersine çikmaktadir? Bu ürün insani mantiksizlastirmakta midir? Yoksa gizliden
                            "bu ürünle zayiflayamazsiniz, bari iki üç egzersizle bir iki kilo verin" mesaji mi verilmektedir?

                            Petit Danone reklaminda ürünü yiyen çocuklar neden aradan yillar geçmesine ragmen hala sari kusaktadirlar? Ürün çocuklarda zeka geriligine mi yol acar? Bir çocuk büyürken neden digeri büyümez? Danone yemeyen çocuk büyüyemez mi?

                            Sil-Oxi reklaminda masayi enkaza çeviren adama gelecekten Sil-Oxi getiren kadinin beyaz elbisesinin önünü neden lekelerle kaplidir? Gelecekten günümüze deterjani getiren kadin neden kendisi kullanmamaktadir?

                            Neden gazetelerin promosyon amaçli dagittigi hediyelerin reklamlarinda "Bayinizden israrla isteyin!" yazmaktadir? Bayideki kisilik ilk isteyiste hediyeyi vermeyip kendine mi saklamaktadir? Bu uyari reklamcilarin bu olaya karsi gelistirmis oldugu bir çözüm yöntemi midir?

                            Yapi Kredi reklaminda manav, Mehmet Aslantug'a erik koyarken niye kese kagidini tutturamamaktadir? Bu durumda o sahnenin tekrarinin çekilmesi gerekmez mi? Vakit mi dardir yoksa "amaaan bosver salla, kimse çakmaz, yayinda yer" bakis açisi mi benimsenmistir? Mehmet Aslantug manavina nasil bir güven duymaktadir ki ikram edilen (beles) eriklerden yikamadan yer?

                            Maggi reklaminda Çinli bir çocugu evine davet etmis olan aile neden Çinlilere özgü bir yemek ikram etmektedir? Çocuk pilavi Çin'de yeterince yememis midir? Baska bir ülkeye degisik bir kültürü tanimaya gelen çocuga yemekten sonra da Çin müzigi dinletilip, kendisiyle Çin damasi da oynanmis midir?

                            Prima çocuk bezi reklaminda "islak kakali" bebegin çikarttigi ses kimseyi rahatsiz etmemekte midir? Ayni ajans tuvalet kagida veya ped reklami yapsa nasil bir ses ve görüntü yayinlamayi düsünür?

                            Avea reklamlarinda olimpiyat stadinin yakinindan faul atisi kullanan adamin önüne baraj kuran Fenerbahçe'li, Galatasaray'li, Besiktas'li ve Trabzonspor'lu oyuncularin gol olunca sevinmelerinin nedeni nedir? Madem gol olmasini istiyordunuz neden baraj kurdunuz ?

                            Neden Casper reklaminda, ortalama bir bilgisayarda bulunan müzik dinleme, fotograf görüntüleme, TV izleme ve messenger gibi özellikler "MultimedyaCenter" olarak tanitilir?

                            Cif reklamlarinda, "Tasmayan kahve" , "Kirilmayan yumurta" dedikten sonra, dis ses "Maalesef hayat bu kadar mükemmel degil" demektedir. Bu adamlar hayatin mükemmelligini bu tarz seylerle mi ölçmektedir? Yani kahveyi tasirmayan bir cezve olsa, hayat mükemmel mi olacaktir? Kirilmayan yumurta bulsak hayat tadindan yenmeyecek midir? Nedir?

                            Biskrem reklamlarinda, neden hatun kisi her "Bi biskrem versem" dediginde istedigi her seyi yaptirabilmektedir. Bu adamlarin cebinde bir paket bisküvi alacak parasi yok mudur?

                            Arzum Kahve Makinesi reklamlarinda geçen "Bunun farki, bunda kahveyi kendin pisiriyorsun." cümlesinin anlami nedir? Kahveyi kendimiz pisireceksek kahve makinesi almanin mantigi nedir?

                            Neden Alpella reklaminda çocugun kulaklik boynundayken çamura atlamasi ve akabinde kulakligin yok olmasi sadece 1 ay sonra fark edilmistir?

                            Tefal Clipso reklaminin hedef kitlesi kolsuz insanlar midir? Eger öyleyse neden daha net anlatilmamistir? Kolsuz kizi olan anneler de mi kolsuzlar için olan tencereleri kullanmalidir?

                            Maslak'ta yapilan son derece lüks bir siteye bulunabilen en orjinal isim "Mashattan" midir? Yaraticilikta sinir bu mudur yoksa yatirimcilar Manhattan'li midir?

                            Ford-transit reklamindaki hanimefendi neden tünelin ortasindan geçerken müsait bir yerde inebilir miyim demektedir? Tünelin en müsait yeri neresidir?

                            Hakan Plastik ürünü olan "Silenta" borularinin yanmaz ve kirilmaz oldugu sonradan mi anlasilmistir ki bir süre sonra çekilen ikinci reklam filminde "Ha pardon bir de yanmaz ve kirilmaz." denilmektedir.

                            "Tutmasi kolay, birakmasi zor" sloganli Pepsi reklaminda tutundugu demiri biraksa %99.9 ihtimalle ölecek olan adamin Pepsi`yi kolay tutusu bu mudur? Eger öyleyse Pepsi'nin zor tutusu nasildir?

                            Türkün basrolde oldugu diger milletlerle soslandirilan fikralardan esinlenerek yapilan, cep telefonuyla kredi verilen reklamda; Japon arkadasimiz “Siz cep telefonuyla krediyi buldunuz, biz onu ev kredisine çevirdik.” dedikten sonra verilen hizmeti tanitirken (uygularken) niçin nüfus cüzdanini çikartir ve vatandaslik numarasini cep telefonuna girer? Madem bu Japon kardesimiz Türk vatandasidir niçin hala siz-biz yapmaktadir? Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdani'na sahip Japon kardesimizde artik bizden biri degil midir? Üstelik vatandasin cebindeki kredi karti tartisilirken, cep telefonuyla ev kredisi vermek hangi sivri zekalinin eseridir? Ev kredisi almak bu kadar basit bir is olarak mi görülmektedir? “Hanim su telefonu ver de bir ev alalim” diyecek müsterilerin varligina inanilmakta midir? Bu kadar ciddi bir isi, vatandasa kolaylik olarak yutturmaya çalisan zihniyete yazik günah degil midir?

                            Dardanel Ton reklaminin pack shot'inda konserve kutusu, "balik" yazisinin ortasindaki 3 harfi kapatacak sekilde ekrana gelmektedir. B ve K harflerinin arasina gelen dairesel bir obje, bilinçaltina nasil bir mesaj vermektedir? Görsel tuzaklarin en büyük reklam olduguinu bilen reklam yazari ve yönetmeni buna nasil dikkat etmezler? Gencecik dimaglar balik kisvesi altinda b.k yemeye mi yönlendirilmektedir? Bu nasil bir b.k yemektir?

                            Ariel'in son reklaminda gizli dünyalarda ve reklamlarda oynamis bir kisi neden Mudo City'nin ürün müdürü olarak tanitilmistir? Neden reklamda Mudo City'nin gerçek ürün müdürü oynatilmamistir? Mudo City'nin gerçek ürün müdürü bu ise ne demektedir? Eger reklamda oynayan adam Mudo City'nin gerçek ürün müdürü ise neden reklamlarda ve Gizli Dünyalar'da oynamaktadir? Aldigi para yetmemekte midir?

                            Çatlaklara karsi etkili dis macununun reklamindaki çocuk neden Ay'a daha yakindan bakmak için teleskopun odaklama dürbününü kullanmaktadir? Odaklama dürbünü o kadar yaklastirip Ay üzerindeki çatlaklari gösterdigine göre, teleskopun kendisini kullanarak Ay üzerindeki kumlari sayabilir miyiz?

                            Boliç'in isminin 10 kez Ayraniç'in isminin ise dis sesle beraber 8 kez söylendigi Sütas reklaminda kimin reklami yapilmaktadir?

                            Denizbank reklamlarinda anlatildigina göre, "3 tarafi denizlerle çevrili ülkede herkesi çok sevindiren bir sey olmus ve ülkenin 4 bir yanina deniz gelmis..." Eger durum böyle ise Dünyada büyük bir felaket olmus ve muhtemelen bu felaket bize komsu ülkeleri sular altinda birakmamis midir ? Bu olay herkesi neden sevindirmistir? Ülkenin 4 bir yanina deniz geldi diye elinde fanus akvaryum ile kosan çocugun amaci nedir? Eger balik denize atilacaksa o güne kadarki 3 taraf yeteli bulunamamis midir? Balik 4. taraf baligi midir? Yok hayir hikayede ülkenin dört bir yanina Denizbank'in yayilmasi anlatiliyor ise balik bir mevduat araci midir? Ayrica o balik bir Japon baligi degil midir, tatli su baligi denizde yasar mi?

                            Digiturk reklaminda "soruuu" diyen adam (Kaya Akarsu), neden "al sana boruuu!" der gibi tavir içerisindedir?

                            Zaman gazetesi reklaminda neden kisi sadece pazar ekini alir da gazetenin kendisini kapinin önünde birakir? Pazar eki iyidir de gazetenin kendisi kötü müdür? Burada verilmek istenen mesaj "boynuz kulagi geçer" midir?

                            Hazirkart reklaminda motor üzerindeki kaskin durumu nedir? Her planda ayri bir sekilde duran kaski, filmin yönetmeni, montajcisi, yapimcisi, asistani, ya da ekip içerisinden herhangi birileri fark etmemis midir? Günümüzdeki filmlerde "devamlilik" önemli bir ayrinti olmaktan çikmis midir?

                            Orangina reklaminda, ne yapacagini bile bilmeyen bir adama portakal veya Orangina kostümü giydirip onunla tilt oynamanin mantigi nedir? Adama yazik degil midir? Adam Orangina'ya benzemis olsa bile, Orangina'yla tilt oynamanin anlami nedir? Tilt oynanan ve oradan oraya yuvarlanan Orangina'dan medet umulur mu? Bu kadar eziyet edilen Orangina'yi kim, niye içmek istesin? Reklamin geri kalaniyla tiltin ne alakasi vardir? Eger amaç Orangina'yi çalkalayip portakal parçaciklarini yakalamaksa, daha ilginç ve zararsiz bir "Orangina çalkalama yöntemi" bulunamamis midir? Tilt bugünlerde gündemde midir?

                            Neden Ipana mikro çürük reklaminda 6 ay sonra yazmaktadir, ürün çikali 6 ay olmus mudur?

                            Yorum

                            • delphin
                              Senior Member
                              • 27-12-2005
                              • 15279

                              Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                              olaya bakın K harfi nin müthiş kullanımı


                              Kitaplarda kâsiflerin kesfettikleri kâinat kurulurken, karsi karsiya kalan kaplanlar kunduzlara kükrer; keyiflesen kalin kalçali küheylanlar kisraklara, küp karinli kadanalar katirlara kisner; köpüklü kirilgan kutuplarda kefallar köpekbaliklarina karsi kalkanlasir; kara-kuru kaplumbagalar karabataklara kostaklanir; kör kösnüler kumlarda kipirdanir; kasagisiz, kayissiz karakaçanlar karacalarla, kirlangiçlar kelaynaklarla, kazlar kerkenezlerle, kediler kitmir köpeklerle kiristirirlar; kokarcali kiraçlarda köstebekler, kelebekler, koalalar kaçisirlar; kevenli kirlarda keçiler, koyunlar, kuzular kolsuz kepenekli Keloglan'in kavalina karsi kikirdarlar; kalçalari kalinlasan, karinlari kabaran kurdeleli kizlar, kadinliga karisirlar; Kozanli Kadir kemanini, Karsli Kadri kopuzunu, Kirklarelili Kipti klarnetini, Karadenizli Kudret kemençesini, Kemahli Kamer kavalini konustururken; kutnu kumas kostümleriyle kaldirimdaki kuryeli kalabaliga karisan kiz-kurusu kivrak Kübra kadin,
                              kaynanasi kasarlanmis kösnül Kadriye'yle koejde kol-kola kabarik kalçalarini kivirip, kimse kuskulanmadan Kernekli Kastelli'nin kuzeni Karaoglan'a karagözlerini kirpar, kiritirlar; kürdanlariyla kalem kaslarini köreltip koçeri klipleriyle kafalari karistirir, kizilca kiyametler koparirlarken, karagözleri kamastiran kumral kizlari Kamran'i Kazanova Kaan'a kakalarlar; komplimana karaktersizlerle kiristiran kafadan kontak kimi kadinlar, kabaran karinlarini kürtajla küçültüp kilibik kocalarini kandirirlar

                              Kocamustafapasa'yla Kösemsultan'in kiymetli kerimeleri Kismet, kismetli kumbaraci Kazancioglu'yla Köprüalti'nda kivançla kumrulasirlarken; konservatuarin kafesinde karsilasan Kerim'le Keriman kardesçe kucaklassalar da, Kerim'in karisi Kumru kesinlikle kabullenmez, kiskançliktan kudurur; kaktüslü kadinlar,
                              Kordonboyu'ndaki Konak Karate Kursu'nda kafa-kol koparircasina kapisip kendilerini kanitlarlar; kavgaci kaypak kayikçilar kaygan kulvarlarda kaykaylariyla karsilasirlarken; karsit kutuplardaki kulüpler, küme karsilasmalarinda kiyasiya kapisirlar; kozasindan kurtulan kizilipekler, kirmizi karanfillerle kenetlesir; Kizilay Kurumu'nun koordinesindeki kozalakli kermeslerde kalpaklar, kazaklar, külotlar, kanaviçeler, kukalar, kuklalar, kiviler, kuleler, krakerler, kokoreçler, kartpostallar, közde kavrulmus kabuksuz kestaneler kapisilir; kitaplar kapaklanir, kimlik kartlari kaplanirken; küresellesmede klasman kosusuna katilan Kaya kardesler, Kazasker'de Kampüsistan kurmaya kalkisirlarken; kompleksli kakavan Kerimcan'la kayinbiraderi Kayahan, kiskançlik kriziyle kahirlanip kuruntuya kapilirlar; Kavaklidere Kasabasi 'nin köy kahvesinde köylülerle karsilikli konusup, kulpu kirik kupayla kahvesini köpürteten kornaci Kömüsemmi, kendisine kulak kabartan kahveciye kizar;

                              Kuran-i Kerim' ikem-kümlemeleriyle köylüye kiraatleyen köselesi kabartilmis kara kundurali kodos Kürsat'in konusmasini kimse kavrayamaz; Karahanli kanaatkar, kibar, kandilli kadinlarla, kakülleri kivircik kusdili! kizlar, Kaymakamligin köylerde kurdugu kurslarda kilimler, kazaklar kotarip, Kizilirmak kaynagindan kaldirdiklari kirbalarini kilitsiz kilerlere koyarak, kamisli, kendirli, kiraç kirlarda kelek kavunlar, karpuzlar kemirirler; karaciger kanserinden komalik konumundaki küçük kardesi Kalender'in kivranmalari karsisinda kalakalan koptik Korhan'in karagözlerinden kivilcimlasan korkunç kabusu karanliga karisirken; kodaman kapitalistler, komple konforlu konaklarinda kolonya kokulu kerevetlerine kurulur, keman konçertosuyla kadinlar korosunun keyifli konserlerine karsi kristal kadehlerini kaldirip, kahvelerini köpürtürler; Krallar, Kraliçeler Kulübü'nde kredi kapmak konusunda kaç kez kivirtmaya kalkisan kürkçü kallesler, kirk kat klasiklesmis,
                              kliselesmis kahrolasi kötü kisiliklerini kaldirip köseye koymazlar;
                              kitalari kar kaplayinca, kontratak'a kalkan kelepir kamyon kaçakçisi kotrabanlar, Kapikule Kapisi'ndan kaçirdiklari konteynerleri, Kömürhan Köprüsü'nden kaydirip Kilis'te kara kapilir, kislanin kuzuneli karakoluna kapatilirlarken; kimbilir Kozluk'taki kümeslerden kanadi kirik kaç kazla, Kahta'daki koralardan karni kabizli kaç katir kapilari kirarak kekikli kirlara kaçarlardi...


                              Küçük körpe kizlari kaçirarak kul kilip köle kullanan kapkaççi kadin korsanlari, kentin kuytu kösesinde karsilastiklari karakol komiserini kasaturayla korkutup kaçarlarken; karacigere konan karasinekler, Kusadasi'ndan kanatlanip kalkarak Kozyatagi'na konan kugu kuslari, kafes kaçkini kinali keklikler, kumrular kivrak kosumlarla kendi kovuklarinda kabarirlar; kurt kurtlugunda kalip kizginlasarak körpe kuzulari, karni kuzucuklu koyunlari kapardi...


                              Karli kaldirimda kosarken kundurasi kayip kapaklanan Kuris'in kafasi kanayinca, kaldirimdan kapip kaldiran Kutsi Kubibay, Kuris'i kucaklayarak karsidaki Kavacik Klinigine kavustururken; karabacakli karincalar, kanca killi kirpiler, kil kuyruklu keltos kirkayaklar karsi kiyilarin karanliginda kavislenerek kivrilan kumsalda kipir kipir kipirdarlar; korkunç kobralar, kocaman kertenkeleler kil katmanli kesekli kirlarda kivrim kivrim kivranirlardi...

                              Kopenhag kriterlerinden kolayca kaçan, kritik konulan konusmaktan kaçinan kivirtmaci Kandirali kekeme Kerimoglu, kibirli kudretli Kuzguncuktu kiranta korkuluk Kibaroglu, kürk kaçakçiliginda kilavuz kaptan kullanan kancaburunlu Karadenizli kambur Kavrukoglu, kahkahaci Kadirgali kulagi kesik kabadayilardan kaçik Kasapoglu, koca karinli Kumkapili kaptan Kamiloglu, Kirsehirli kikirik Kabiloglu, kisla kaçkini kasketli komik Köseoglu; kukla kalpakli, kalin kasli, kulaklari küpeli, kehribar kostakli, kravati kaytanli, keplerinin kenarlari kivrimli kirk kafadar kaltaban; kurbanlik koç kesip közde kebap kizartarak, klimali, kaloriferli, kalebodurlu, kartonpiyeri!, kornesli, konforlu kiz kuleli kösklerindeki kadife kumasli, kozmetik kokan koltuklarinda konken kotarip kupa kaldirarak, kendi karmasik kompozisyonlarinda; kuramsal konjonktürde kitlesel kümeler, kültürel kanallarla klanlasip kavmiyetle kabilelesirler;
                              kozmolojiselli, küresellesmeli, kapitülasyonla, konfederasyonlu, kamutayli, kurultayli, kapitalli, konsolideli, koyun kopyalamali kolonlamasal, kategorisel, küresel, kamusal, kurumsal, kanunsal, kalitsal, kuralsal, kutsal kavramlari kavrama konusunu kurcalarlar; kurcaladikça 'kirk küp, kirkinin da kulpu kirik küp' Karmasasiyla kavram kargasasina kapilip kafalari kördügümleserek karisir, kararsiz kalirlardi...

                              Kepek kafali küstah keller; kadife keseli kaktüslü körler; kaftanli, kavuklu köftehorlar; kritik kosullarda keçileri kaçirmadan kirsal katmanlarda, kumsal kiyilarda, kamusal koylarda, küpestesi kopuk kotrali, kalyonlu, kayikhaneli körfezlerde köse kapmacadayken; kitap kurdu kararli kadirsinas kemaletli Kamile kadin, Kazim Karabekir Koleji'nin kampüsündeki kütüphanede kisaca kimyasal karisimlarda kivamlasan kibritin, kromun, kalsiyumun, kizamikli kadavranin, kâr- kazanç kulvarinda kalite kontrolünün; kargo, kasko, kambiyo, kart, kredi, kapasite, kaynak kullaniminin kadir kiymetini kursunkalemle kagitlara kaydederdi...

                              Kazançlari karmasik, keten köynegi kravatli, kruvaze kiyafetleriyle keyifleri kiyak, kaprisli, kirkambar, kamuflajli kalpazan kumarbazlar, kilifli kumar kumpanyalarinda komedili kokteyller kurarak, kucagindaki konsomatrislerin kikirdamalariyla, kiyida kösede kalmis kiralik kantocu kadinlarin kivirtmalari karsisinda keyiflenip kahkahalarla kekik kokulu kadayif, karamela, kurabiye, kagithelvasi, kestanesekeri, kepçe kepçe kizartilmis kadinbudu, kadingöbegi, kaynanadili, kapuska, kokoreç, kasar, krema, kazandibi, karniyarik, küncülü künefe, kereviz, keskek, keskül, konserve, keççapli köfte, kimyonlu kisir kasiklar; kakao, kahve köpürtüp, kasa kasa konyaklar, kutu kutu kolalar, kâse kâse kaymaklar kapisirlarken;
                              Kürecikli Kamber kalfa, körü körüne kapilandigi kurt köpekli kapida kabagüçle kölelestirilerek küçümsendiginden, kürekle kazdigi küspe kokan küflü kümesin küllügünde kanserlesen, kangrenlesen, kavruklasan kekremsi kâbusunu kamçilar; karanliga karsi korates kivilciminin küçücük katresini kandile koyamadigindan kahrolurdu...

                              Karsiyaka'da, Karasu'da, Kanlica'da, Kesan'da, Kizilay'da kasip kavuran kasirgalardan kurtulan kader kurbanlari, kiremitli koguslarinda klasik kayitli, kaygili, kizgin, kuskulu keyfiyetleriyle kalakalir; karabasanli, kabuslu kalelerde kanli kusmuk kusad, kefensiz kabirlere kimliksiz konulurlarken; koç katimi konaklarda, kazanç kapisini kurcalayip krema kapan konuklariyla keyfe-kader kadeh kaldiran kültür katliamcisi, korkak kozmetikçi, kedi kilikli kabiliyetsiz, kapasitesiz kimi köstebek kasetçiler, kasetleriyle keriz karakterlerini karizmatiklestirmeye kalkisirlardi...

                              Kelimeleri kirmadan, konulari kusa çevirip kivirtmadan konusmalariyla kamuoyunda kendi kisiliklerini kanitlamis, karakterli, kaprissiz, kidemli kusaktan kalender karikatüristlere, kültür kurumlarini kuvvetlendirmeyen kitlelerin karanlik kuyularda kadersiz kalip kaybolacaklarini kayitlayarak, keskin kara kalemleriyle karaladiklari karikatürlerinde kartvizitçi keratalarin kiçlarini karartip kizartirlar; kestikleri kupürleri koleksiyonlarina kor, kalici kilarlardi...


                              Korumasiz Kemallerin, kefaletsiz Kerimanlarin keselerini, kamunun kasasini kemiren; kükürtlü küller kusarcasina kentleri kusatarak kitleleri kasip kavuran karaborsaci, kolonici, kalburüstü kesitten kartelci kodamanlar, kezzap karistirilasi konyaklarla kabalasip kizarak kazançlara kota koyunca; kaoslu kötü kosullarda kaliciliklarini kaybeden kitapçilar, kirtasiyeciler, kafeteryacilar, kantinciler, kabzimallar, kasaplar, konserveciler, kolacilar, kurabiyeciler, köfteciler, kumasçilar, konfeksiyoncular, kunduracilar, kuaförcüler, kömürcüler krizin kancasina kapilip kepenklerini kapatiyorlardi...


                              Kredi karti kullananlarin kerizce kaziklandiklari kanitlanip, Kredi Karti Kullanmama Kampanyasi kitleleri kusattiginda, Koçbank, kimi kredi kartlarinin kapasitesini kisitlayarak, kimilerini de kapatarak kendini korumaya kalkinca; Kelkit'in Koyulhisar'daki kükürtlü kaplicasinda kalan Koray Kurtoglu, kredi kullanamadigindan korkuya kapilip kös kös kivranirken; Korkut Kiratoglu'nun kefilligiyle korkularindan kurtulup kurtaricisini kucakliyordu...


                              Karasis Kalesi'nin kasvetli karanligini kesfeden karaborsaci karaktersiz korsan kasetçiler, kaçirdiklari Kamelyali kivrak Kevser'i kelepir karyolada kucaklayarak keyifli kepazeliklerini kamufleli kameralariyla kasetlere kaydedip, kan kusturucu kirkinci konusmalarinda kasetin kopyasiyla karayazili kontrati Kevser'in kucagina korlarken; korkunç komplo karsisinda kulaklarina karsuyu kaçan, kafasi karincalasan, karamsarliga kapilan, kirk kez kulaklarini kapatip kafasinda kabus kaynatan Kevser kadin, komplocularin kazikli kosullarini kamilen kabulleniyorken, kalp kifayetsizligiyle kapaklanip kasetçinin kucaginda kaliyordu...

                              Konagina, kolu kanadi kirik korumasiz kadinlari kapatan, koynunda kokain koklatan komplocu köktendincilerden Kiro Karadayi'yla kayiricisi Kadim Koçakoglu, kollari kelepçelenmeden karakoldan kaçip kayiplara karisirlarken; kendilerini kare kare kameralara kayitlayan kameramanlara, "keyfimizin kahyasi misiniz?" karsi koyusuyla küfrediyorlardi...
                              Komplocularin kasetleri kamuoyunda kötü karsilanip kinanirken; karyolalarinda keyiflesen kari koca kaset konusunda kapisinca, kizan kocanin koyuverdigi küfürlü kelimeler kanatlanip kavislenerek komsularin kulagina kaçtiginda; küfürleri kabullenemeyen kadin karakola kosup, küfürlü kelimeleri kara kalemle komiserin karbonlu kagitlarina kaydettiriyordu...


                              Kabile kültürünün kati kurallarini koruyan kaynana, kayinbabayla kocanin kiskacinda konusamayip kivranan kadersiz, kismetsiz kimi kumalarla, karayele kapilan kararsiz, kontrolsüz, kuralsiz kalabalikta kendini kaybeden kimi kafasi karisik kisiler, karmasadan, kiskaçtan kurtulup, kendi kondusundaki kuluçkasinda karakapli kitaptan kara kehanet kuzlayan Karababa'dan keramet kapmaya kosarlarken; karine kutusunu kapan kârsinaslar, Karun'lasma kervanina katilip keyifleniyorlardi...


                              Kalamisli Kirkor, Kayisdagli Kevork, Kuzguncuktu Kamber, Kurtköylü Kemalettin, Küçükyalili Keremullah, Karagümrüklü Kürsat, Kasimpasali koruk Kasim, Kagizmanli Kalender, Kesanli kavruk Kazim, Köycegizi! körpe Kibriye, Keçiörenli kökçe Kamile konutsuzluktan kivranir, karinlari kuruldar, kart-kurt kazinirlarken; kazikçi komprador kapitalistler, kivirtici köçek komisyoncular kontratliginda Konut Kooperatifiyle, Köy-Kent Kalkindirma Kooperatifleri kurup; kanundan, kararnameden, kamuoyundan, Keremullah'la Kitabullah'tan korkmadan kandirdiklari kit kazançli, komik konutlu, kisitli-kötü kosullu kitlelerden kopardiklari katrilyonlari, kayitdisi kazançlarina katip kasalarina koyuyorlardi...


                              Kitleler, külüstür kondularda kuru, kisir kahvaltilari, karalahanali, karabiberli kömbeleri, közlemeleriyle kalip kirginliklarini, küskünlüklerini konusurlarken; kamu kurumlarinda koordineli kadrolasan köktendincilerin kanaliyla kamu kuruluslarini kirtiklayip kovusturma kazaninda kaynayan kartelci Kandemir'i, körolasi kongreci kalantorlar kurtariyorlar; kârli Kimpas'im, Kimsan'in, Kepez'in kapisini kilitleyip kirkbinlerce kafa, kolemekçisini kapiönüne koyuyorlardi...


                              Kamuyu Koruma Kurulu'nun kazikçilari kayiran kahrolasi karari, Kamu Konseyi'nce de kabullenilerek kesinlik kazaninca; karara kayitsiz kalamayan karakteri kavi, karatede kara kusakli katip Kamuran, kalemini kirarak Konsey Konagi'nin koridorundan kösedeki kürsüye kayip, kitleleri koruyan kisa konusmasini kurguluyordu:


                              -Kaytanbiyikli, karayagiz kardeslerim, koçlarim !

                              Kartelci, kapkaççi, kurnaz köftehorlar karsisinda kaygilanip korkarak kaskati, kupkuru kalakalmayin!

                              Kazikçilarin kotardiklari krizlerde kerizce kaziklanmayin!Kafanizi kullanin, kucaklasip kaynasin; köpeksiz köyleri kolayca kolaçanlayip kuzu kapan kazikçi, krizci, kapçikagizli kurtlara karsi kendinizi koruyun!...



                              Kitleler, kasvetli karda kista kazaksiz, kabansiz, keçesiz, köyneksiz, kisbetsiz, kiraç, kurak, kabristansiz, kenefsiz, künksüz, kanalizasyonsuz kubur kokan köylerinde karinca kararinca kurabildikleri küçücük kagir kulübeleriyle, ker**** konutlarinda kap- kacaksiz, karma-karisik kavsaksiz, kulvarsiz, kasarsiz, kolasiz, köftesiz, katiksiz, kalorisiz, kasnaksiz, kevgirsiz, kömürsüz, koleraya karsi korunaksiz, kitlik kiranlikla kit kanaat kerhen konaklarlarken; Kurbagalidere'nin köprülü kavsaginda kurulan Kuran Kurslarini Koruma Kurulu'nun Kongresinde Kaplanci Kadilar'in kokusmus karariyla kadinlari, kizlari Kilik Kiyafet Kanunu'na karsi kandirip kasidelerle kafalarini karistirarak kilperestlik konumunda kara kiyafetlerle kapatip, Keremullah korkusuyla kiskaçlayarak kalplerini kararttilar...

                              Kutsal kitap Kuran-i Kerim'i kullanarak kiblegahlari kazanç kapma kulvarina kosan kepaze köktendinciler; kiyamette kaynayan katran kazanina konulma korkusuyla, körpe kizlarla kucak kucaga kalma kandirmacasiyla körükleyerek kiskirtip kudurttuklari kalpleri köreltilmis kiytinkçilar; kaba, kara, kirçilsakallilarla koalisyon kurarak katliam kampanyalariyla kümelesip, kuslukta kiyama kalkisarak, Kemalist Karafakiogullarini, Kaftanciogullarini katledip kitleleri korkutarak keyiflerini kaçirdilar...
                              Küffarlasan kiralik, kemli-kinli, kilçik-kurtlu, kudurgan, kemik kemiren kuduz karabas köpekler; kalkan kiliç, kamçi kirbaç, kanca kargilarla



                              Kahramanmaras'ta kiyima kalkistilar; kafa-kol kopardilar, kapilari kazmalarla kirip kurbanlik koyun gibi kalakalan korumasiz kadinlarin kaburga kemiklerini katur-kutur kirdilar, karinlarini, kasiklarini kargisladilar; kimi küçük kankalar, korkudan kakalarini külotlarina koyuverirlerken; kandaslarin, kocalarin, kirvelerin, konu-komsularin kiçlarina kimbilir kaçinci kez kaziklar kakarak; Kuyucululasip kirkbinlerce kisiyi kazdiklari kuyulara koyarak; kabilelerin kökünü kaziyip kurutmak kabilinden kundaktaki körpecik kuzucuklari da kiyim kiyim kiydilar, kitir kitir kesip kahpece, *ça, *********ça, kallesçe, kavvatça katletmekle, kimilerini de kör, kötürüm koymakla kalmadilar; Kizilbaslikla karalayarak, komünistlikle kötüleyerek; kusaktan kusaga, kademe kademe kronikleserek kozalakli, kusburnulu, kuskonmazli, kanaryali, kardelenli kentlere (Madimak'li Sivas'a) kadar kaydirdilar;
                              Kerrar-i Kebir'le, "kan kan katliam!" korosuyla kinlerini kusarak koratesle konukevlerini de kundakladilar, kizilalevlerle kavurga kavu urcasina kadinlari kizlari, kankalari kardesleri, konuklari, körpeleri kahkahalarla katlettiler...


                              Kitleler kan kustu, Kizilirmak karardi küstü...

                              Katliamdan kilpayi kurtulan KALELI, kalbi kerpetenle koparilircasina kahroldu, kizdi, köpürdü; kiyimlarla Kemalizm'in kuyusunu kazarak, kapitalizmin köleliginde kainati karartan künyesi kara, keçisakalli kelpoglu kelplerin kalkistiktan karagün kiyimini kanitlariyla kitaplastirdi, konferanslardaki konusmalarinda, 'katledilenlerin kalplerde kahraman kalacaklarini' kaydederek, katliami körükleyen, katilleri koruyan kurtçu kentlilerle kanli katliamcilari kinadi:

                              Kayalardan koptular, keklikleri kovdular. Kahrolasi kahpeler, kanatlarin kirdilar...

                              Katliamci köpekler, katlettiler körpeler


                              Körolasi katiller, karargahlar kurdular...

                              ...



                              Karadinliler kinlerini kustular



                              Kainati kipkizil kana kestiler



                              Kirve kardesler kanrevan kostular



                              Karasevdalar Kafdagi'nda kalanda...





                              Kuytu koyaklarda kartlari kardilar



                              Kentlere, köylere kurtlari koydular



                              Kankalari kazmalarla vurdular



                              Karasevdalar Kafdagi'nda kalanda...





                              Karanfil kokulu kömürgözlümü



                              Korkusuz kalemsor keremsözlümü



                              Katlettiler kalbi kaviözlümü



                              Karasevdalar Kafdagi'nda kalanda...





                              Kutsal kiliselerdeki Katedraller, Kardinaller, Katolik Kesisler, Kontlarla Kontesler de, küffarlasan kafiroglu kafirlerin korkunç kitle katliamlari karsisinda kederlendiler, kahroldular...


                              Kargiç, kiliç, kirbaç, kiyinçtir katliamci katillerin kazanci.

                              Keko kurban, katillerin küllisi kötü kimlikli kisiler midir?

                              Kötü kimlikli, kinli, kasap kisilerdir kurban, kasap kisiler!

                              Kalbi, kafasi katliamlari kabullenemeyen kültürlü kisiler kükrediler:


                              -Kalkin kizil kalpakli kizanlarim! Kökensel kimlik kiskirticiyla kulisçilige kayip klikleserek karsit kamplasmalara kapilmayalim!

                              Kendi kendimizle kavgaya kalkisip kapisarak kirk kat kirilip koparak küçülüp kenarda kösede, kuytu kiyilarda kadersiz, korunaksiz kalmayalim; komünikasyon kurarak kalben kucaklasip Kuvayi-millici kimliklerimizle kavilleselim, kahramanca katilalim kurtulus kervanina! Kampinglerde kamplar kuralim, kafalarimizin kösesinde kördügümleserek kalan kötü kaderlerimizin kara kepazeligini, korkularimizin kefaretini kaziyalim, kelepçeleyip küreklerle küldür küldür küreleyerek kaydiralim kayaliklardan kuytu koyaklarin karanliklarina!.. Kuzeydeki Kolordu Komutani Korgeneral Kemal'in kumandasinda Kastamonu'dan Kirklareli'ne, Karabük'ten Kayseri'ye, Kirikhan'dan Kütahya'ya, Karamürsel'den Kars'a kadar katar katar kosturan kara kuvvetleri konvoyundaki kiratli kahraman Köroglu'lara kavusup karisalim, komandolasip kendir-kement kümeleselim; küffar kalintilarina karsi kendimizi koruyup kollayalim;
                              kekik kokulu kirlarda kisrak kimizindan kandirarak kafalarimizi kiyaklastirip, kilometrelerce karayolunu kagnilarla, katirlarla katederek; kökleri küflü, kimliksiz, kisiliksiz, kepaze kilikli, kamga kamisli, karamuklu, küt kolonlu, kösele kalipli, kurtçul kuyruklu, kafatasçi, kirçil kabasakallilari kovalim; küffarlarca kusatilmis kentlerimizi, köylerimizi, kalelerimizi, kulelerimizi kurtaralim...

                              Karaparaci, kapkaççi, karabatakçi, kazikçi, komisyoncu komprador kapitalistlerle; kavuklu, kürk kostümlü, kaptan kösklü kervansaraylarda kahrolasi korkunç kargaburunlu, kiçi kirik kilkuyruklu, kovusturma kaçkini, korumali kötü kalpli karaborsaci krallara karsi koyalim...


                              Karamsar, kararsiz Kubat'lari, Kadir'leri, Kamil'leri, Kenan'lari karli kislara karsi kadifeden kaftanlarla, kazaklarla koruyup kollayalim; kararli Kazim'larla, Kerem'lerle, Kerim'lerle kol kola kenetleyip kafir kalintisi keratalarla kapisalim, kahramanca...


                              Kazibilimsel kalitlarimiz Kapadokya'da, Kadifekale'de,

                              Karacaahmet'te, Karahöyük'te, Kazdagi'nda, Konya'da, Kelkit'te, Karaman-Kalehöyük'te, Kayseri-Kültepe'de kayalara kazinarak kabartilmis, kitabelere, kataloglara kaydedilerek külliyelere konulup kutsanmis Kibele küllüyle, karanliklarda kalmis Kavimler Kapisi'ndaki kendi kökensel imligimizle, kültürümüzle kucaklasip kaynasalim, köreltilmis kalplerimizin kapakçiklarini kalaylayalim; kirmizi karanfiller, kasimpatilar koklayarak kendimizi kanitlayalim...

                              Kasirgalara karsi köknar kizili kizilciktan, kan kirmizisi karpuzlari, kavunlari, kayisilari, kirazlari kopartip kantarlarda kilolarini kayitlayalim, kapakli kavanozlara, kamisli küfelere koyalim; karoserli kamyonlar, kamyonetler, karavanlarla kislalardaki kilerlere kavusturalim...

                              Kulplu kazanlar kaynatip karavanalar kuralim; közde kavrulmus kavurgalari, kavurmalari, kömbeleri, közlemeleri, kuskuslari, krepleri, kiymali karniyariklari, kabakdolmalari, kilolarca kebaplari kitlayip karinlarimizda karalim, kalorilerini kanlarimiza karistirip kaburga, kalça, kaval kemiklerimizle kollarimizi kuvvetlendirelim...

                              Yorum

                              • delphin
                                Senior Member
                                • 27-12-2005
                                • 15279

                                Konu: dünyada görülen İLGİNÇ OLAYLAR ve haberler

                                gercek bir coco cola tekrar deneyiniz haberi gercektir

                                Aldığı 2 litrelik Coca Cola'nın kapağında "Tekrar deneyiniz" yazısını gören Karadenizli, önce denemeleriyle, sonra da açtığı davayla gündeme oturdu...

                                Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı İdris Karadeniz "Müvekkilim marketten aldığı 2 Lt.lik kampanyalı coca-cola ürününün kapağını açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz yazısını görmüş. Bunun üzerine kapağı kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey. Bunun üzerine tam 4246 defa deneme yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır. Coca-Cola şirketinin tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim şirkete dava açmaya karar vermiştir. Biz de bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik. 10 bin YTL. maddi tazminat talep etmekteyiz" dedi.

                                Davadan haberdar olan Coca-Cola yönetimi adına açıklama yapan bir şirket yetkilisi olayın çok komik olduğunu ve artık Karadeniz bölgesine gönderilen ürünlerin kapağına "Başka Şişede İnşallah" yazmayı düşündüklerini söyledi.

                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor
                                X