Gripten Korkun, ÇÜNKÜ!

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • frantic
    Senior Member

    • 26-01-2004
    • 3696

    Gripten Korkun, ÇÜNKÜ!

    Havaların serinlemeye başlamasıyla birlikte artan grip vakaları hakkında uzmanlardan çok önemli uyarılar geldi. İşte uzmanlara göre GRİP'ten kormamız için 5 önemli neden... * Çok kolay bulaşıyor. * Bilinen bir tedavisi yok. * Aşıyla korunmanın mümkün olduğu bir hastalık. Ama sebep olan virüs sürekli olarak yapısını, kimliğini değiştiriyor. Bu yüzden aşı koruyucu olmayabiliyor. * Dünyada her 20 kişiden biri grip olup en azından yatağa düşüyor. * Sadece Amerika’da ise her yıl 20 bin kişi hayatını kaybediyor
    Dünyadaki her 20 kişiden biri grip yüzünden yatağa düşüyor. ABD’de her yıl 20 bin kişi grip yüzünden hayatını kaybediyor. Genelde grip deyip geçiliyor, ama gerçekten korkulacak bir hastalık. Bu nedenle önleyici hekimlik ve tedavi büyük önem taşıyor. Neden? Çünkü her bünyedeki tesiri farklı. Bağışıklık sistemini hırpaladığından, başka bir hastalığa sizi savunmasız teslim etmesi de cabası. Grip hırpalıyor, zatürree öldürüyor söz gelimi... İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi ve Anadolu Sağlık Merkezi Hastane Enfeksiyonları Kontrol Komitesi Danışmanı Prof. Dr. Semra Çalangu, önce basit ve uygulanabilinir önlemleri sıralıyor: “Mevsim kışsa, insanlara karşı biraz mesafeli olacaksınız. Çünkü bu virüs bir metreden bile solunum yoluyla bulaşabiliyor. Otobüsten inince elinizi yıkayın. Eve gelince de... Hele ki çocuklarınız varsa onları öpüp koklamayı elinizi yıkadıktan sonraya bırakın...” Tüm bunlar, en basit önlemler... Bunun aşısı var, komplikasyonları var, farklı etkileri var. Grip hakkında ne varsa Semra Çalangu ile uzun uzun konuşacağız. Siz bugün ilk önerimize kulak verin, ellerinizi yıkayın, öpüşmek yerine selamlaşın! Bir günü daha gripsiz atlatabilirsiniz...

    ÖZELLİKLE BEBEK VE YAŞLILARDA ÖLDÜRÜCÜ
    * Hocam çok önemsemeyiz ama grip korkulacak bir hastalık mı?
    Korkulacak bir hastalık. Çünkü çok kolay bulaşıyor. Çünkü bilinen bir tedavisi yok. Çünkü etkeni olan virüs sürekli olarak yapı değiştirebiliyor. Çünkü bu yüzden dünyada her yıl 20 kişiden biri en azından yatağa düşüyor. Sadece Amerika’da her yıl 20 bin kişi hayatını kaybediyor. Aslında aşıyla korunmanın mümkün olduğu bir hastalık. Ama sürekli olarak virüs yapısını değiştirdiği için aşı korumayabiliyor da... İşte bu nedenlerle, yani kolay bulaşması, kesin bir tedavisinin olmaması, aşıyla korunulan hastalıklardan birisi olduğu halde virüsün kimlik değiştirmesi, yapı değiştirmesi yüzünden, aşının etkisiz kalabilmesi nedeniyle korkutucu bir hastalık.

    * Bütün bunların sonunda ne oluyor?
    Aslında grip ayakta geçirilen bir hastalık. Hepimizin bildiği gibi... İşte ‘Biraz ateşim yükseldi, biraz öksürük yaptı, eklemlerim ağrıdı, üç gün işe gidemedim’ diye anlattığı... Gerçekten de 2-3 günde, en çok 1 haftada geçer. Bu kadar basit bir hastalığın öldürücü olabileceğini düşünmek insana çok inandırıcı gibi gelmiyor. Ama grip öldürücüdür. Özellikle uç yaş grupları için. Yani çok küçük çocuklar ve çok yaşlı insanlar için... Bu iki grup için öldürücüdür. Ayrıca hangi yaş grubunda olursa olsun altta yatan bir hastalığı yani şekeri, sirozu, böbrek hastalığı, romatizması, kronik bronşiti olan insanlar için araya giren grip, hastalık belirtilerini çok ağırlaştırarak ya da zatürreye çevirerek, sinüzite, orta kulak iltihabına, hatta menenjite çevirerek o iyi kötü şekerini, romatizmasını, tansiyonunu, kalp hastalığını idare eden insanı araya giren fırtınayla güm diye öldürebilir de... Ölüme sebep olabilir. Bu nedenle de grip hakikaten öldürücü olması nedeniyle önemli ve korkulacak bir hastalıktır. Diğer enfeksiyon hastalıklarından ayrı bir özelliği var. Neyse ki grip her mevsim gözükmez. Yani mevsimsel bir hastalık. Bu nedenle de özellikle de sonbahar sonu, kış başlangıcıyla beraber buna karşı tedbirlerini almaları gerekir.

    * Peki Türkiye’de gripten ölümlere ilişkin hiç rakam var mı?
    Dikkat ederseniz bütün rakamlar Amerika’dan verilir. Çünkü çok iyi bildirim sistemleri olduğu için. Bu bütün dünyada neredeyse böyle. Avrupa Birliği’nden sonra belki Avrupa rakamları da verilebilir. Ama şu anda Avrupa’yla ilgili hiçbir bilgi yok. Bizde ise hiç bilgi yok. Nüfus sayımını bile bilgisayarla yapamayıp da evlere kapandığımız bir ülkede bildirim sisteminin olmaması doğal değil mi?

    * Amerika’da yılda 15 bin kişi grip yüzünden ölüyorsa Türkiye’de çok daha fazla insan ölüyordur diye düşünüyorum ama...
    Olabilir. Ama dediğim gibi maalesef bir rakam yok.

    * Peki bir grip salgını var mı bugünlerde?
    Hayır. Ama bugünlerde polikliniklerde daha fazla grip vakası görüyoruz ve bunu bekliyoruz zaten. Belli bir sayının üstüne çıkmadıkça da grip salgını var demiyoruz. Grip zaten kış aylarında artması görülmesi beklenir bir hastalıktır. Size net bir rakam veremem ama tabii ki insanın yaşadığı, sağlık hizmetini verdiği kesime göre değişir. Ama İstanbul için söylüyorum, grip nedeniyle sağlık ocaklarına, hastane polikliniklerine genel olarak haftada 10 ila 15 hasta müracaat eder. Bu rakam büyük bir hastanenin kliniğine veya Bakırköy gibi çok kalabalık bir ilçenin sağlık ocağına yapılan müracaat sayısıdır... Bu beklenir bir rakamdır. Ama gripte 10-15 hasta beklerken önümüzdeki aylarda haftada 40-50 hasta grip olmaya başlarsa o zaman salgın var deriz. Bunu şunun için söylüyorum. Grip vakaları görülmeye başlayınca gazetelerde hemen grip salgını başladı deniyor. Bu aslında salgın değil. Beklediğimiz bir rakam. Gripsiz kış mevsimi olmaz zaten. Şu anda salgın yok ama belli bir rakamın üzerine çıkınca söyleyebiliriz bunu.

    ‘ALLAH VERDİ, ALLAH ALDI’ DENİYOR AMA...
    * Bu rakam da yerleşim birimine göre değişir herhalde...
    Tabii... İlçeye göre, hastanenin hitap ettiği hasta popülasyonuna göre değişir. Ulusal olarak ise grip Sağlık Bakanlığı’na bildirilmesi zorunlu hastalıklar arasındadır. Salgın var anonsunu ulusal çapta ancak Sağlık Bakanlığı yapabilir.

    * Ama bugün bütün televizyonlarda grip salgını var diyordu...
    Hayır, yok. Biz hep konuşurken, bilgi verirken aslında hep büyük şehirlerde çalışan doktorlarız ve büyük şehirleri gözümüzün önüne getiriyoruz. Demin siz güzel birşey söylediniz. Dediniz ki, belki de çok daha fazla insan ölüyor da haberimiz olmuyor. Doğru, özellikle köylerde, Doğu’nun ve Güneydoğu’nun köylerinde kızamıktan ölen bebeklerin sayısını bilmiyoruz, grip yüzünden ölen insanların sayısını hiç bilmiyoruz. Buralar için ‘Allah verdi Allah aldı.’ İşte eceliyle gitti. Hastalandı gitti denir. Ama başında da söylediğim gibi yaş grubu olarak küçük çocukları ve yaşlı insanları vuran bir hastalık. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun köylerinde kaç kişiyi, kaç bebeği götürdüğünü hiç bilmiyoruz. Kayıtlarda hiç yok bu.

    Ellerinizi yıkayın, öpüşmek yerine selamlaşın
    Prof. Dr. Semra Çalangu, gripten korunmak için önce basit ve uygulanabilinir önlemleri sıralıyor: “Mevsim kışsa, insanlara karşı biraz mesafeli olacaksınız. Çünkü bu virüs bir metreden bile solunum yoluyla bulaşabiliyor. Otobüsten inince elinizi yıkayın. Eve gelince de... Hele ki çocuklarınız varsa onları öpüp koklamayı elinizi yüzünüzü yıkadıktan sonraya bırakın.”

    * Hocam peki grip nedir?
    Grip bir virüs hastalığıdır. Etkeni olan virüs grip virüsü ya da influenza virüsü adıyla anılır. Grip ile influenza aynı şeyler. Biri Fransızca, diğeri İngilizce. Grip virüsü aslında çeşitli antijenleri olan, antijen konusunu biraz basitleştirmem gerekir herhalde. Herhangi bir virüs vücuda girdiği zaman hangisi olursa olsun vücudun bağışıklık sistemiyle karşılaşır ve vücut bu virüse karşı, bağışıklık sistemi buna karşı bir direnç geliştirir. Bir korunma mekanizması... Bu korunma için, direnç gelişimi için bağışıklık sisteminin geliştirdiği silaha antikor diyoruz. Antikoru uyaran virüs parçacığına ise antijen diyoruz. Bu hepatit virüsü için de böyle, kızamık virüsü için de, grip virüsü için de, hepsi için böyle. Grip virüsü vücuda solunum yoluyla girer. İnsanların mutlaka hastalık görüntüsü içinde olması gerekmez virüsü bulaştırması için... Tamamen sağlıklı gözükebilir insan. Aksırık, öksürük, bir metreden daha yakın temas...

    * Yani insanlara bir metreden daha fazla yaklaşmayacak mıyız?
    Evet. Gripten korunmak istiyorsanız bu mesafe önemli. Çünkü grip virüsü nefesle bile bulaşabilir.

    * Hapşırırken mendille ağız kapatılıyorsa falan etkisi olmaz mı?
    Hayır. Aksırır, öksürürken insanın ağzını eliyle kapatması bunu önlemez. Çünkü eliyle kapatıp solunum sekresyonları ele bulaşan insan otobüsten inip bir arkadaşıyla karşılaşıp elini sıktığında virüsü onun ellerine nakleder. Virüs vücut dışında saatler boyunca virüs canlı kalabilir. Dolayısıyla hakikaten telefon ahizesi, kapı kolu gibi cansız eşyanın üzerinde birkaç saat canlı kaldığı için de yine kolaylıkla bulaşabalir. Demek ki korunmada çok önemli olan şu: Ellerin çok sık yıkanması, sadece maske takmak, aksırmamak, ağzını mendille kapatmak çok gerekli, doğru. Ama yeterli değil. Ellerin sık sık yıkanması gerekiyor. Ben hastanede de ‘Aman hastaya dokunduğunuzda elinizi yıkayın’ diyorum. Bunu topluma da yaymamız lazım. Otobüsten inince ellerinizi yıkayınız, işe geldiğiniz zaman yıkayınız, eve girdiğinizde çoluk çoluğunuzu kucağınıza almadan, onları öpmeden mutlaka elinizi yüzünüzü yıkayın mesajını vermemiz lazım.

    TUVALETE GİRDİKLERİNDE BİLE KİMSE EL YIKAMIYOR
    * Özellikle erkek arkadaşlarda gördüğüm bir alışkanlık var tuvalete girdikten sonra ellerini yıkamıyorlar...
    Tuvalete girdikten sonra el yıkama alışkanlığı kadınlarda da yok. Ben kaç defa rastladım. İçerden çıkıyor yıkamıyor ellerini. Ne yaptın? Bir yerlere dokundun sen. Hiçbir yere dokunmasan kapıya dokundun. Sadece grip virüsü değil, her tür virüs bu yolla bulaşır. Özellikle yemeklerden önce mutlaka el yıkamak gerekir.

    KİMDİR?
    Enfeksiyonların amansız takipçisi
    Prof. Dr. Semra Çalangu, enfeksiyon konusunda sayılı uzmanlardan biri... Aynı zamanda iç hastalıklar uzmanı. Zaten iki disiplin birbiriyle iç içe denebilir. Enfeksiyon dediğiniz en büyük tahribatı iç organlara vermiyor mu?

    Prof. Çalangu, 1983’te İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’nı kurdu. Şu anda hem Enfeksiyon Anabilim Dalı’nda öğretim görevlisi hem de Anadolu Sağlık Merkezi’nde Hastane Enfeksiyonları Kontrol Komitesi’nin danışmanı...

    Hastane enfeksiyonları deyip geçmeyin... Enfeksiyon deyince aklınıza iltihap ya da ishal gelmesin. Her türlü mikrop, bakteri ve virüsten kaynaklanan hastalıkları kapsıyor. Bunlardan bazıları ise ölümcül. Hastane enfeksiyonları bebek ölümlerinin en önemli sebebi... Üstelik ne unvan tanıyor ne de yaş. Dikkatsizlik, yeterli sterilizasyonun olmaması enfeksiyon oluşumuna yol açabiliyor. İşin kötüsü, öyle birkaç kişiyle sınırlı kalacak diye bir şey de yok. Garip ama hastalıkların en kolay bulaşabileceği mekanlar, gerekli önlemleri almayan hastaneler olabiliyor. Zira hastane adı üstünde, mikropların yok edildiği bir merkez, yani bir nevi mikrop dünyası... Onları öyle bir izole etmeniz gerekiyor ki, basit bir kesik yüzünden gelen bir hastaya ölümcül bir virüs bulaşmasın. Zira olmayacak iş değil, her yıl ülkemizde bu tip ölümcül vakalara rastlanıyor.
    Kaynak:Vatan
İşlem Yapılıyor