Acaba geliyorlar mı ??

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • TA2CCC
    Banned
    • 03-06-2004
    • 8304

    Acaba geliyorlar mı ??

    Sinyal dünyayı projektör gibi tarıyor
    İLGİLİ HABERLER
    Evren sanılandan daha büyük ve yaşlı


    Uzaklarda bir çift garip cisim bulundu


    Evrenin en büyük cismi tespit edildi


    Astronomları heyecanlandıran yıldız


    Güneş Sistemi'nin çocukluğuna tanıklık




    Avrupalı astronomlar, uzaydan gelerek dünyayı projektör gibi tarayan çok yüksek enerjiye sahip sinyal keşfetti.

    Bugüne kadar tespit edilen sinyalden 100 bin kat daha yoğun olan bu gama ışınımı, LS 5039 adı verilen yıldız çiftinden geliyor.

    Çift, güneşten 20 kat büyük bir yıldızla nötron yıldızı ya da kara delik olabilecek fazlasıyla yoğun bir gökcisminden oluşuyor.

    Evrenin derinliklerinden gelen sinyaller, 60'lı yıllardan bu yana biliniyor. İlk zamanlarda bu sinyalleri dünyalılarla haberleşmek isteyen uzaylıların gönderdiği de düşünülmüştü.

    Bu sinyalleri, genellikle kendi çevrelerinde çok hızlı dönen 'pulsar' adlı minik yıldızlar yayıyor. Bu yıldızlar, kutuplarından elektromanyetik parçacık saçıyor.

    Yıldız kendi etrafında döndüğü için, bu enerji demeti, uzayı tıpkı deniz feneri gibi tarıyor ve dünyadan da belli aralıklarla tespit edilebiliyor.

    'Pulsar' sinyallerinin aralığı birkaç saniyeyle birkaç milisaniye arasında değişiyor. Buna karşılık LS 5039'un yaydığı sinyal aralığı ise 3.9 gün. Uzmanlar, bu durumu anlamaya çalışıyor.

    'Astronomy and Astrophysics' dergisinde yayımlanan çalışma, Fransız ve Alman astronomlarca Namibya'daki HESS gözlemevinde dört teleskop kullanılarak yürütüldü.
    ( CNN Türk)
  • ersinaylin
    Member
    • 02-06-2004
    • 1271

    #2
    Konu: Acaba geliyorlar mı ??

    Originally posted by TA2CCC
    Sinyal dünyayı projektör gibi tarıyor
    İLGİLİ HABERLER
    Evren sanılandan daha büyük ve yaşlı


    Uzaklarda bir çift garip cisim bulundu


    Evrenin en büyük cismi tespit edildi


    Astronomları heyecanlandıran yıldız


    Güneş Sistemi'nin çocukluğuna tanıklık




    Avrupalı astronomlar, uzaydan gelerek dünyayı projektör gibi tarayan çok yüksek enerjiye sahip sinyal keşfetti.

    Bugüne kadar tespit edilen sinyalden 100 bin kat daha yoğun olan bu gama ışınımı, LS 5039 adı verilen yıldız çiftinden geliyor.

    Çift, güneşten 20 kat büyük bir yıldızla nötron yıldızı ya da kara delik olabilecek fazlasıyla yoğun bir gökcisminden oluşuyor.

    Evrenin derinliklerinden gelen sinyaller, 60'lı yıllardan bu yana biliniyor. İlk zamanlarda bu sinyalleri dünyalılarla haberleşmek isteyen uzaylıların gönderdiği de düşünülmüştü.

    Bu sinyalleri, genellikle kendi çevrelerinde çok hızlı dönen 'pulsar' adlı minik yıldızlar yayıyor. Bu yıldızlar, kutuplarından elektromanyetik parçacık saçıyor.

    Yıldız kendi etrafında döndüğü için, bu enerji demeti, uzayı tıpkı deniz feneri gibi tarıyor ve dünyadan da belli aralıklarla tespit edilebiliyor.

    'Pulsar' sinyallerinin aralığı birkaç saniyeyle birkaç milisaniye arasında değişiyor. Buna karşılık LS 5039'un yaydığı sinyal aralığı ise 3.9 gün. Uzmanlar, bu durumu anlamaya çalışıyor.

    'Astronomy and Astrophysics' dergisinde yayımlanan çalışma, Fransız ve Alman astronomlarca Namibya'daki HESS gözlemevinde dört teleskop kullanılarak yürütüldü.
    ( CNN Türk)

    birgün kesinlikle karşılaşacağız buna eminim,bizleri uzun süredir buna hazırlıyorlar,ALLAH hiçbirşeyi fuzuli yaratmamıştır,koskocaman evrende sadece biz mi varız,kesinlikle farklı şartlar ve ortamlarda yaşayan canlılar var uzayda,bize çok uzakta olabilirler,görünen o,ama gezegenimizi ziyaret edemezler anlamına gelmez bu,taş devri ile şimdiki teknolojiyi kıyaslayamayız,eğer bizim dünyamızdan eski canlı yaşam var ise onların taş devri diye nitelendirdikleri zaman bizim zamanımız olabilir.bizimle karşılaşmayı şimdilik düşünmüyo olabilirler.ama kesin olan birşey varsa,o da yanlız olmadığımızdır...saygılarımla...

    Yorum

    • delphin
      Senior Member
      • 27-12-2005
      • 15279

      #3
      Konu: Acaba geliyorlar mı ??

      acayip garip ve etkileyici bilgi bakalım 3000 yılı ve daha sonraları nasıl olur .. tabi 2012 den yırtarsak

      Yorum

      • bsimsek1984
        Junior Member
        • 02-11-2006
        • 394

        #4
        Konu: Acaba geliyorlar mı ??

        Originally posted by delphin
        acayip garip ve etkileyici bilgi bakalım 3000 yılı ve daha sonraları nasıl olur .. tabi 2012 den yırtarsak
        2012ye ne olmuş ki???

        Yorum

        • delphin
          Senior Member
          • 27-12-2005
          • 15279

          #5
          Konu: Acaba geliyorlar mı ??

          2012ye ne olmuş ki???
          takvimin kralını yapan maya lılar dünyanın sonunu 2012de gelecegini söylüyorlar. malesef mu

          Yorum

          • bsimsek1984
            Junior Member
            • 02-11-2006
            • 394

            #6
            Konu: Acaba geliyorlar mı ??

            anladım ama bana sanki hurafe gibi geldi biraz.

            Yorum

            • alfonzo21
              Member
              • 17-10-2005
              • 1850

              #7
              Konu: Acaba geliyorlar mı ??

              gelsinler cahil kalmasınlar.bizlerden öğrenecekleri pek çok şey var
              rüşvet nasıl verilir rüşvet nasıl alınır
              fiili bir savaşta bile trafik kazalarındaki kadar kimseler nasıl ölür
              enflasyon canavarı kimdir ,neye benzer
              sigara insan soyunun köküne nasıl kibrit suyu döktüğünü öğrensinler
              altın musluklar altın klozetler varken insanlar açlıktan nasıl ölür öğrensinler
              labratuarlarda insan soyunu nasıl kurutulacağını araştıranlardan öğrensinler
              öğreteceyiz diye ikide bir değişen müfradat nedeniyle neler oluyor öğrensinler
              sırf para kazanmak için bir hastanın lazım oladığı halde kaç emarını kaç rontgenini vede kaç tahlilini yaptıran doktorlardan pek çok şey öğrenecekler
              gelsinler elbet fazlada ihtiyacımız olmayan bir ürünü üretmek için nasıl akar sularımızı kirletip doğayı katlettiğimizi öğrensinler
              sırf silah satmak için insanları birb,rine nasıl boğazlattığımızı görsünler
              görsünlerde cahil kalmasınlar
              saygılar

              Yorum

              • bsimsek1984
                Junior Member
                • 02-11-2006
                • 394

                #8
                Konu: Acaba geliyorlar mı ??

                bu söylediklerin aslında konuyla çok fazla alakası yok ama bence eğer onlar şu anda buraya gelebilecek kadar gelişmişlerse bizden daha gelişmiş durumdadırlar ve onlar da muhtemelen bu aşamalardan geçmişlerdir. yani yalnızca insanoğlunun bu tür kötü yanları olduklarını düşünmeyin. bana kalırsa her canlının bu şekilde kötü bir yanı vardır ve mutlaka bu malum yaratıkların da vardır bence...

                Yorum

                • alfonzo21
                  Member
                  • 17-10-2005
                  • 1850

                  #9
                  Konu: Acaba geliyorlar mı ??

                  yani gelişmiş bir toplum ve ileri bir medeniyet olabilmenin temel şartı yukarıda yazdıklarımı mutlaka yapmaktanmı geçiyor başka alternatif yokmu
                  saygılar

                  Yorum

                  • rubberman
                    Member
                    • 13-02-2006
                    • 1992

                    #10
                    Konu: Acaba geliyorlar mı ??

                    Originally posted by delphin
                    takvimin kralını yapan maya lılar dünyanın sonunu 2012de gelecegini söylüyorlar. malesef mu
                    Bunu ciddi ciddi inanarak söyleyen insanları tanıyorsan onlardan 2013 yılı vadeli açık senet iste,karşılığındada şu an 5 YTL vericem de.Eğer gerçekten inanıyorlarsa tereddütsüz o senedi verirler ; zira kıyamet koptuktan sonra senedin onlara zararı dokunmaz ama şu anki 5 YTL işlerine yarar.Test etmeli...

                    Yorum

                    • bsimsek1984
                      Junior Member
                      • 02-11-2006
                      • 394

                      #11
                      Konu: Acaba geliyorlar mı ??

                      ewet bence bunlar şart. çünkü yeni şeyler üretmek için ortada sizi yeni şeyler üretmeye zorlayacak sorunlar olmalıdır. sorun olmadan çözüm de olmaz. en basitinden şu anda kullandığımız forumun ana konusu olan şifreleri düşünelim. eğer kullanılan şifreleme sistemleri hackleniyo olmasaydı neden daha yeni şifreleme sistemlerine ihtiyaç olsun ki. bu yalnızca bir örnek. bunun gibi bir sürü örnek çıkarılabilir. yani benim diyeceğim şudur ki yapılan her kötülük ilerisi için yapılmış bir iyilik olarak algılanabilir. çünkü yapılan o kötülük ona karşı önlem alınma olanağı kılar ve yeni şeylerin gelişmesine vesile olur. zaten bu olayların tümüne de teknoloji deniyor.
                      [9 no'lu mesaja cevaptır...]
                      Son düzenleme bsimsek1984; 09-12-2006, 02:08.

                      Yorum

                      • alfonzo21
                        Member
                        • 17-10-2005
                        • 1850

                        #12
                        Konu: Acaba geliyorlar mı ??

                        doğalı yıkıp her şeyi sunileştiriyoruz bana geri dönüşü olmayan bir rotaya doğru gittiyimizi çağrıştırıyor
                        onların uygar olduğunu düşünüyoruz*???? teknoloji ve barbarlığın aynı yerde olabileceğini var sayıyorum
                        olylardan ders alınmadığının tarih bana öğretti
                        habil ve kabilden öğrenilen öldürme güdüsü halen devam ediyor
                        ilkel çağlardaki puta tapınma bu gün en büyük put para ve buna benzerler
                        hiroşima ve nagazakiden ne kadar ders aldığımız ortada bu gün onların kat be kat daha yıkıcılarını yapmaya uğraşıyorlar
                        dünyada yaşayanlardan daha fazlası çeşitli savaşlarda öldürüldü bu gün savaşlar halen devam ettiği gibi katlanarak insanlar öldürülüyor
                        başta var olan kin haset bencillik etrafımıza bakarak rahatça görebiliriz
                        saygılar

                        Yorum

                        • aaron_1212
                          Senior Member
                          • 03-11-2006
                          • 4376

                          #13
                          Konu: Acaba geliyorlar mı ??

                          Originally posted by delphin
                          takvimin kralını yapan maya lılar dünyanın sonunu 2012de gelecegini söylüyorlar. malesef mu
                          Konu bilimsel arkadaşlar, Blimsellikten sapmayalım
                          Bu ışın demetleri o yıldız yüzeyinin zayıf bir bölgesinden yani yerçekiminin zayıf olduğu yerden kaçıp taa buralara kadar geliyor
                          Arkadaşıma katılıyorum ama Dünyanın sonuna geleceğimiz tezi doğruda değil , yanlışta değildir, Ama bu tarihte büyük bir değişikliğin olacağı hakiki vede batıl kaynaklarda bile onaylanmaktadır...

                          Örneğin Maya takvimi gibi,, 2014 veya 2012 yıllarında çok garipliklerin olacağı bazı ayetlerde de üstü açık veya kapalı söyleniyor.

                          Eski Mısır, Maya, Sümer, Hitit vb. uygarlıklarının mitolojilerinin ve Tevrat, İncil'deki metinlerin ayrıntılı bir analizi ve çok sürükleyici. 2012 yılında güneş sistemimize yaklaşacak bilinmeyen bir gezegenin yaklaşacağını anlatan kaynaklar var.
                          Mayaların 2012 yılını içinde bulunduğumuz çağın sonu olarak vurgulamalarını inceliyor bazı kaynaklar ve bunun kökeninin Sümer ve Babil destanlarında sözü edilen efsanevi 10uncu gezegen olduğunu söylüyor. Buna göre 3661 yılda bir dünyanın yakınından geçen ve afetlere neden olan gök cismi 2012 yılında yine dünyanın yakınından geçecek. Çok ikna edici bir çözümlemeyle 3661 rakamının Babil'de çivi yazısıyla yazılış biçiminin "3 çizgi" olduğunu örneklerle gösteriyor ve İncil'de bu rakamın yanlış anlaşılıp "666" olarak değerlendirmişler hıristiyanlar.

                          DİNLER NE DİYOR ?


                          "Ey Muhammed, sana kıyamet saatinin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar, de ki: ' Onu ancak Rabbim bilir, onun vaktini O'ndan başka belirtecek yoktur. Göklerin ve yerin, ağırlığını kaldıramayacağı o saat, sizlere ansızın gelecektir.' Sen sanki öğrenmişsin gibi sana soruyorlar, de ki: 'Onu bilmek ancak Allah'a mahsustur, ama insanların çoğu bu gerçeği bilmezler." (Araf Sûresi: 7/187)

                          Bu ayette "Kıyamet" in tarihinin bilinemeyeceği ön görülmüştür. Ancak bir depreminde ne zaman olacağını bugün bilemiyoruz. Ancak tahminlerde bulunabiliyor ve bazı belirtilerinden bahsedebiliyoruz. Örneğin Marmara depreminden bahsederken, 1999 depremlerinden sonra stress birikiminin Marmara denizinde artmış olmasını veya KAF'daki kırılmanın doğu-batı doğrultusunda gerçekleştiği gibi sebepler öne sürüp, uzun zamandır bu bölgenin suskun olması gibi belirtileri ortaya koyabiliyoruz. Ama Marmara depremi şu gün , saat veya dakika da olacaktır diyemiyoruz. Uzmanlarımızın ortak görüşü 30 yıl içinde bir depremin olma olasılığını çok yüksek oluşu. Kısaca, kıyamet'inde tam olarak tarihini bilemeyiz ancak belirtilerini tespit edip, çok yaklaştığını veya görece bir tarih içerisinde gerçekleşebileceğini ortaya koyabiliriz.

                          İNCİL

                          Matta İncil'inde Hz.İsa'nın kıyamet ile ilgili açıklamaları şu şekilde ifade edilmiş:

                          "İsa Zeytinlik Dağı'nda otururken, şahitleri gelip, bir kenarda ona sordular: 'Söyle bize, bu olayla ne zaman olacak ve senin gelişinin ve dünyanın sonunun belirtisi ne olacak?'

                          İsa onlara şu cevabı verdi: Sakın, sizi kimse yanıltmasın. Çünkü bir çokları benim adımla gelip: Mesih benim, diyeceklerdir ve birçok kimseleri yanıltacaklardır. Savaşlardan ve savaş gürültülerinden konuşulduğunu işiteceksiniz. Sakın telaşlanmayın. Çünkü bunların olması gerekiyor. Ancak bu daha, son değildir. Çünkü ulus ulusa karşı ülke ülkeye karşı gelecektir. Yer yer kıtlıklar , depremler görülecektir. Bütün bunlar doğum sancılarının başlangıcı olacaktır... Birçok yalancı peygamber ortaya çıkacak ve pekçoklarını yanılacaklardır. Ve fesa çoğalacağı için, çoklarında sevgi sönecektir. Fakat sonuna kadar dayanan kurtulacaktır. Ve melekutun müjdesi , bütün milletlerin yüzüne karşı tanıklık etmek üzere, dünyanın her tarafına duyurulacaktır. Ve son, o zaman gelecektir." (Matta, Bab: 24/3-14)

                          Aradan geçen yıllar bu öngörülerin çoğunluğunun gerçekleştiği yıllar oldu. Özellikle son dönemlerde kendininin mehdi veya peygamber olduğunu öne süre o kadar çok insan türediki, bu öngörünün gerçekleştiğini açıkça söyleyebiliyoruz. Ve gene bahsedildiği gibi bugün dünyada uluslar uluslara, ülkeler ülkelere ve hatta dinler dinlere karşıdır. Sadece müslüman olduğu için batı toplumlarının baskısı altına giren 1 milyardan fazla insan şuan yaşamını her geçen sene daha büyük zorluklar altında geçirmektedir. Ve yakın bir gelecekte gerçekleşecek yeni bir Irak savaşı belkide daha büyük bir savaşı tetikleyecektir. Belirtilerden gerçekleştiği aşikar olan en çarpıcı kısım depremlerdir. Bilim dünyası henüz kabul etmesede dünyadaki depremlerde belirgin bir artış vardır. Örneğin 1970-1990 yılları arasında 8.0 ve daha büyük kuvvetteki depremlerin toplam adedi 10'u bulmaz. Ama sadece 1992-2002 arasında 10'dan fazla 8.0 ve üzeri deprem yaşanmıştır dünyamızda. Dünyadaki sevginin söneceğinden de bahsetmiş. Düşünün bir kere, etrafınızdaki kaç kişinin gerçekten samimi olarak sizi sevdiğinden eminsiniz? Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, artık bırakın iki farklı insanı, kardeş kardeşi vurur oldu. Değil mi?

                          KUR'AN-I KERİM

                          "İnsanları arkadan çekiştirip, kaş göz hareketleriyle alay edenlerin vay haline! O ki bir mal toplamış ve onu saymaktadır. Malının, kendisini ebedi yaşatacağını sanır. Hayır, andolsun ki, o hutame'ye atılacaktır. Hutame'nin ne olduğunu bilir misin? Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir. Çıkar gönüllerin üstüne! O kapatılacaktır onların üzerine. Uzatılmış sütunlarda" (Hümeze Suresi: 1-9)

                          İçinde yaşadığımız dünyada artık pek çok insan hayatı sadece para, mal, mülk sayıp , bunların onu ebediyen yaşatacağını düşünmüyormu? Çevrenizdeki insanlara bir bakın. Bir vurdum duymazlık, bir sarhoşluk içindeler. Sanki herşey daimimiymiş gibi...(Kur'an-ı Kerim'in şifresini çözdüğünü iddia eden Ömer Çalakıl bu ayette sözü edilen olayın 2004-2005 yıllarında gerçekleşeceğini öne sürmüştür. Bekleyip, görmekten başka şans yok...)

                          Aslında bu kısıtlı bir örnekti. Şimdi Kur'an-ı Kerim'in en bilinen ve üzerinde tartışılan alametlerine bakalım.

                          "Ye'cûc ve Me'cûc'un seddi yıkıldığı zaman her dere ve tepeden boşanırlar. Gerçek vaad yaklaştığında inkar edenlerin gözleri beliriverir: 'Vah bize! Bundan önce gaflet içindeydik, hem de zalimdik' derler." (Enbiya,96-97)

                          "Ve bin yıl tamam olunca, Şeytan zindanından çözülecektir. Ve yerin dört köşesinde olan milletleri, Ye'cûc ve Me'cûc'ü saptırmak ve onları cenk için bir araya toplamak üzere çıkacaktır." (İncil, Vahiy,Bab: 20/7)

                          Henüz ne olduğuna dair kesin bir açıklama yapılamayan bu varlık , varlıklar yada sembolik isimler yaşanacak yıkımdan önce ortaya çıkacaktır. Kimilerine göre Ye'cûc ve Me'cûc Kur'an'da nefsani azgınlığın sembolüdür.İncil'deki bilgiye göre de bu bin yıl tamamlanınca veya bir süre sonra gerçekleşecektir. Ve bin yılı tamamlayalı sadece 3 sene kadar oldu !

                          "Artık sen, o göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle! İnsanları kuşatıp sarar. İncitici bir azaptır bu! 'Ey rabbimiz! Kaldır bizden bu azabı. Biz gerçekten müminleriz." (Dühan Suresi 10-12)

                          Yaşar Nuri Öztürk, "Cevap Veriyorum" isimli kitabının 128'inci sayfasında bu ayeti "Zehirli gazların atmosferi kuşatması ve yaşamı zorlaştırması Kur'an açısından bir kıyamet alâmeti sayılır mı?" şeklindeki soruya yanıt olarak vermiş ve "Kur'an'ın bu beyanına, günümüz bilim çevrelerinin ekledikleri şunlardır: Zehirli gazların atmosferi tahribi sonucu kirlenen hava yüzünden doğal kaynaklar tahrip olacak, yaşam alabildiğine zorlaşacak" şeklinde eklenti yapmıştır.

                          Ve yine "Yeryüzünün çölleşmesini bir kıyamet alâmeti olarak görenler vardır. Bunu Kur'an açısından nasıl açıklarsınız?" şeklindeki sorya aşağıdaki ayetlerle yanıt vermiştir:

                          Genel durumu gösteren , "O öyle bir gündür ki, dağları yürütürüz; yeryüzünü çırılçıplak görürsün. İnsanları huzurumuzda toplamış, içlerinden hiçbirini hesap dışı bırakmamışızdır." (Kehf Suresi:47)

                          Ve "çırılçıplak bırakma"yı anlatan "Biz, yeryüzündeki şeyleri bir süs yaptık ki, insanları, içlerinden hangisi iş ve üretim yönünden daha güzeldir diye imtihan edelim. Ve şu da bir gerçek ki, biz, yeryüzündeki her şeyi, bitki bitirmeyen ve ölüme yol açan kupkuru bir toprak haline elbette getireceğiz." (Kehf Suresi 7-8) ayetlerinde de yeryüzünün bir gün bir çöl haline geleceğinden bahsediyor. Aslında son derece hızlı bir şekilde eriyen buzulları, her geçen gün artan küresel ısınma etkilerini, yok olan su kaynaklarını, delinen ozon'u ve bilim adamlarını hergün söylediği sera etkisini bir düşündüğümüzde bu günlerin pekte uzak olmadığını anlayabiliriz.

                          Yaşar Nuri Öztürk, Neml Suresi 82.ci ayetteki Dâbbe'yi Stephen Hawking olarak ileri sürmüştür. "O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler." (Neml Suresi: 82) .Kendi yorumunu aktaracak olursak,

                          " 1) Dabbetül arz bir insandır. Konuşmakta, uyarmaktadır. Neden böyle bir varlık, insan olarak değil de dabbe olarak anılmaktadır.Bunun böyle olması dabbenin alametlerinden biridir. O, tüm hikmetli konuşmalarına , uyarılarına rağmen fiziksel özellikler bakımından tam fonksiyonel bir insan değildir. İnsanın hareketlerini sergilemekten çok, debelenen bir varlıkğın hareketlerini sergilemektedir... İnsandan çok, debelenen varlığı andıran fizik görünüm içinde en ileri fikir ve bilim verilerini üreten ve insanlığa ulaştıran varlık olmak, insanlığı sonunu haber veren dabbetül arzın belirgin niteliğidir.

                          2) Dabbetül arz, meramını "teklim" yoluyla anlatır. Kur'an , sözle anlatım için daha çok "kavl" (söz), "beyan" (açıklamak), "hadis" (söz) kelimelerini kullandığı halde dabbetül arzın meram anlatışını ifade için "teklim" sözcüğünü seçmiştir. Allah'ın insanla konuşması da bir teklim olayıdır. Bu telimin değişik uygulamalarının olduğunu Kur'an'dan öğreniyoruz. Vahiy bunlardan biridir. Unutulmaması gereken şudur: Allah'ın insanla tekliminde doğrudan ve kelimelerle konuşmak söz konusu değildir; daime işaretler ve aracılar kullanılır. Başka bir deyişle, teklim de kelimeleri ancak konuşanla muhatap arasındaki vasıtalar kullanabilir. Nitekim, Allah'ın insanla "konuşması"ndan söz eden Şura Suresi 51.ayette de teklim sözcüğü kullanılmıştır. Allah'ın beşerle konuşması ancak "teklim" yoluyla mümkündür. Dabbetül arzın konuşması da, en azınan dünyanın sonuna ilişkin uyarısı, işaretlerle, aracılarla konuşma olacaktır. Onun kendisi de zaten normal bir insanın bedensel fonksiyonlarını sergilemekten uzaktr. O; beyni, bilgisi ve ruhuyla öne çıkan bir varlıktır....

                          Bana göre , Dabbetül Arz, insanlığı, kıyametin yaklaştığı yolunda sürekli uyaran ve nitelikleri Kur'an'daki tanıma tıpa tıp uyan Stephen Hawking'dir. Stephen Hawking, bizim Kur'an'dan hareketle altını çizdiğimiz uyarıların hemen tümünü , bir fizikçi bilim adamı sıfatıyla tek tek dikkatlere sunarak insanlığın önümüzdeki bin yıl içinde yok olma tehlikesiyle yüz yüze bulunduğunu ilan etmiştir. "

                          SONUÇ

                          Konunun en başında , Kur'an'ın ve diğer din kaynakların kıyametten zaten bahsettiğini ve belirtilerinin olduğunu , bunları sırasıyla yaşayacağımı anlattığını söylemiştik. Aynen bizden önceki nesillere olduğu gibi. Görüldüğü gibi, Budizm, İncil, Tevrat, Kur'an-ı Kerim birçok belirtiden bahsediyor. Ve dikkatli bir şekilde okunursa, sembolik kelimeler yorumlanacak olursa pek çok belirtinin zaten gerçekleştiğini görebiliriz. Daha doğrusu toplumsal veya dünyasal yaşamla ilgili belirtiler gerçekleşmiş durumda, sıra fiziksel belirtilerde. Aslında bu belirtileride son yıllarda yaşamaya başladık. Hepimiz içimizden ne oluyoruz demeye başladık.

                          Tüm bu nedenlerden ötürü Mayalarca öngörülen 2012 yılı bir tesadüf veya hurafeden çok önem verilmesi gereken bir tarih olarak önümüze çıkıyor. Belkide Mayalar aynen bizim dini kitaplarımızda olduğu gibi onlarada Peygamberleri aracılığıyla iletilmiş başka ve belkide daha net ortaya konan bilgileri bizlere iletmeye çalışıyorlardı. 2012'de yaşayacağımız "kıyamet" midir, yoksa bir felaketmidir bilinmez ama belkide insanlığa yeniden başlama şansını verebilecektir. Savaşsız, acısız, feryatsız, kötülüğün olmadığı bir dünya...

                          Bu bölümde dinler üzerinde ayrıntılı bir yorum yapmak yerine, ayetleri ve bilgilere ağırlık vererek, yorumları sizin yapmanızı arzu ettik. Belki de son günlerde ileri sürülen Kur'an-ı Kerim şifresi burada yaptığımız yorumun yanlış olmadığını ortaya koyacak. Temennimiz, gelecek için en iyisi ne ise, onun gerçekleşmesi.

                          TEVRAT

                          Kıyamet günü kutsal kitaplardan biri olan Tevrat'ta oldukça geniş işlenmiş bir konudur. Pek çok kısmında belirtiler ve gerçekleşecek olanlar anlatılmıştır. Şimdi bunları görelim.

                          "Ve o gün vaki olacak ki, büyük boru çalınacak..." (İşiya, Bab: 27/13)

                          Peki o gün gelmeden önce öngörülen belirtiler neler?

                          "İşte Rabb'in Günü geliyor ve senin çapul malını senin içinde pay edecekler. Çünkü bütün milletleri Yerusalim'e karşı cenge toplayacağım ve şehir alınacak ve evler yağma edilecek ve kadınlar kirletilecek ve şehrin yarısı sürgüne çıkacak. Kavmin arta kalanları ise şehirden kesilip atılmayacak" (Zekarya, Bab: 14/1-2)

                          "Ve bela şu olacak, o bela ki... Ayakları üzerinde dururken etleri eriyecek ve gözleri çukurları içinde eriyecek ve ağızlarında dilleri eriyecek..." (Zekarya, Bab: 14/12)

                          Belkide bir Atom bombasının kullanılacağı bir savaştan bahsediliyor. Ve bir başka kısımda toplumsal dejenerasyondan bahsediyor:

                          "Ve çocukları onlara reis edeceğim ve küçük çocuklar onlara saltanat edecekler. Ve kavm karşılıklı birbirine ve herkes komşusuna gadredecek; çocuk ihtiyara karşı ve alkaç adam itibarlıya karşı hayasızca davranacak. ...Ey kavmim sana yol gösterenler seni saptırıyorlar ve yürüyeceğin yolu bozuyorlar." (İşya, Bab: 3/4-5,12)

                          Doğal afetler...

                          "İşte Rabbin günü geliyor... Ve o gün onun ayakları Yeruşalim önünde, şarkta olan Zeytinlik Dağı üzerinde duracak ve Zeytinlik Dağı şarka ve garba doğru ortasından yarılacak ve çok büyük bir dere olacak ve dağın yarısı şimale ve yarısı cenuba çekilecek." (Zekarya, Bab:14/1-4)

                          "Bütün memleketi viran etmek için, Rab ve gazabının silahları uzak bir diyardan , göklerin ucundan geliyorlar" (İşiya, Bab:13/5)

                          "Ve o gün vaki olacak ki, ışık olmayacak, ışıldayanlar kararacak; fakat Rabbin bildiği bir gün olacak; gündüz de olmayacak ; gece de olmayacak ve vaki olacak ki, akşamleyin ışık olacak. Ve o günde vaki olacak ki, Yerusalimden diri sular çıkacak; onların yarısı şark denizine, yarısı garap denizine akacak; yazın da kışın da böyle olacak. Ve bütün dünya üzerinde Rab kral olacak; o gün Rab bir ve ismi bir olacak" (Zekarya, Bab: 14 / 6-9)

                          Rabb'in ismi tüm dünya üzerinde bir olacak sözü dinlerin birliğinin ifadesidir. Gerçekleşecek bir olay sonrası din birliğinin sağlanacağı ifade edilmiş.

                          "... Bu iş de bir lahzada ansızın olacak. Orduların Rabbi tarafından, gök gürlemesi ile ve zelzele ile ve büyük gürültü ile kasırga ile ve sağanakla ve yiyip bitiren ateş lavı ile yoklama olacak" (İşiya, bab: 29/5-6)

                          "Bundan ötürü gökleri titreteceğim ve ordular Rabbi'nin gazabında ve kızgın öfkesi gününde dünya yerinden oynayacak" (İşiya, Bab: 13/13)

                          İklim değişikliklerndende bahsedilmektedir. Dünya'mızın ikliminin son yıllarda belirgin bir şekilde değiştiği ve kurak bir iklimin dünyayı kaplayacağına dair bilimsel açıklamalar her geçen gün artmaktadır...

                          " Ve Mısır diyarı virane ve çöl olacak...Ve Mısır diyarını Sevene kulesinden Habeş ili sınırına kadar bütün bütün çöl ve virane edeceğim..." (Hezekiel, Bab: 29/9,10)

                          " Ve o gün vaki olacak ki, Rab Mısır ırmaklarının sonlarında olan sineğe ve Aşur diyarında olan arıya ıslık çalacak... Ve o gün vaki olacak ki, bin gümüş dğerinde bin asma kütüğü olan her yer çalılık ve dikenlik olacak. Adam oraya oklarla ve yayla gelecek, çünkü bütün memleket çalılık ve dikenlik olacak." (İşaya, Bab: 7 /12,23)

                          " ...Ve Nil'in bütün derin yerleri kuruyacak ve Aşur'un kibri kırılacak ve Mısır'ın asası elinden gidecek" (Zekerye, Bab: 10/11)

                          BUDİZM

                          Budizm kıyamet gününde ortaya çıkacak bir kurtarıcıdan bahsedilmekteder. Maitreya'nın yirminci yüzyılın bitiminden sonra geleceğine inanılır. Budist öğretisinde önemli bir konumu olan bu inanış, aynı zamanda gelecek çağın isminide oluşturmuştur.

                          "Maitreya Çağı"'nın ne zaman başlayacağına dair bir kehanetleri vardır: "Gize Sfenski uyarısını duyurduğu zaman büyük şeyler için hazırlanın..." İlk bakışta tuhaf görünen bu bilgi Ünlü bir kahin olarak tanınan Edgar Cayce'in " Değişiklikler zamanı yaklaştıkça, içinde (Atlantisliler'in) belgelerinin Tek Tanrı'nın yasasının inisiyeler için muhafaza edilmiş olduğu bu üç yer belki de açılacaktır: Bimini Adası yakınındaki tapınak yeniden su yüzeyine çıkacaktır; Mısır'da arşivler tapınağı bulunacaktır; ve hiç şüphesiz ki Atlantis Ülkesi'nin kalbine yerleştirilmiş olan bu belgeler de keşfedileceklerdir. Belgeler aynıdır." şeklinde ve bazı kaynaklarda Sfenks'in ayakları dibindeki bir odadan elde edilecek belgelerden bahsetmesi ilginç bir rastlantıdır.

                          Prof. Nicholas Roerich'in yaptığı araştırmalarda Budist rahipler, Dünya'nın bir "Devre sonu" na doğru yaklaşmakta olduğunu ve ""Yıldızlar yeni bir Çağ oluşturmaktadır. Kozmik ateş bir kez daha dünyaya yaklaşmaktadır. İnsanlık bir kez daha , ruhun yeterince gelişip gelişmediği görmek üzere denenecektir..." şeklinde bir bilgi söz konusudur.

                          HİNDUİZM

                          "Dejenerasyonun bu noktasında Vişnu, yeryüzünde, beyaz bir ata binmiş bulunan Kalki olarak şahsen ortaya çıkacaktır. Vişnu'nun onuncu enkarnasyonu olan Kalki, kolunu yukarıya kaldırmış bir halde ve bir kuyruklu yıldız gibi alev alev yanan, kınından çekilmiş bir kılıç taşıyarak dünyayı bir baştan bir başa geçecektir. Kötülükleri yok edecek,bir sonraki çağda yeryüzünün yeniden düzenlenişi ve erdemin yeniden kurulması için yolu açacaktır."

                          Hindistan ve Tibet'teki yazıtlarda Karanlık Çağ olan "Kali-Yuga"dan (Demir Çağı) sonra "Satya Yuga"nın (Işık çağı) başlayacağını söyler. "Kali-Yuga"nın yani uzun süredir içinde bulunduğumuz devremizin sona erişinin alametlerinden biri de astroloji olarak açıklanmıştır:

                          "Kalki Avatar sekiz insanüstü yeteneğiyle dünyaya inecektir. Güneş, Ay, Tishya ve Jüpiter gezegeni aynı konakta oldukları zaman yeni bir çağ başlayacaktır."

                          Tishya'nın bir gezegen mi ,yoksa başka bir gök cismi mi olduğu kesin olarak bilinmiyor. Ancak Eski Çin ve Tibet Astrolojisinde Ti-sha'nın "Dünya'nın Celladı" diye anılan 72 kötü niyetli yıldızdan birinin adı olduğu bilinmekte.

                          ŞAMANİZM

                          Altaylı Şamanistler kıyamet'e "Kalgançı Çak" adını vermişlerdir. "Kalacak olan çağ" anlamına gelmektedir W.Radloff (Proben I, 167-170) ve V.I. Vertibitsky (Altayskie inorodtsı 114-117) tarafından "Kalgançı Çak" ı tasvir eden iki rivayet tespit edilmiştir. Birincisi Televütler'e, ikincisi Telengitler'e aittir. Televütler'in rivayetinde:

                          " Kalgançı çak geldiği zaman gök demir, yer sarı bakır olur. Hanlar hanlara saldırır, uluslar birbirine kötülük düşünür. Katı taşlar ufalanır, sert ağaçlar kırılır. Kişi bir dirsek kadar küçük olur. Başparmak kadar erkek olur. Erlerin dizgini kısa olur. Ayak takımı bey olur. Baba çocuğunu, çocuk babasını tanımaz. Yaban soğanı pahalı olur. At başı kadar altına bir kap yemek verilmez. Ayak altında altın bulunu onu alacak kimse bulunmaz."


                          Atalarımız bu gezegende yaşayan ve bize de uğrayan üstün yaratıklardan korktukları ve çekindikleri için onları, haşa sümme haşa, 'tanrı' sanmışlar, saygıda ve sevgide kusur etmemişlerdi... Bu gezegen, güneş sistemimizin doğal bir üyesi değildi. Sisteme dışarıdan girmişti, yörüngesi de bildiğimiz bütün gezegenlerin aksine, ters yöndeydi. Pluton hariç hemen bütün gezegenlerin ortak dönüş düzeyine, yani 'ekliptik' dediğimiz plana da doksan derece dikti. Dolayısıyla, duruyor duruyor, yani bize duruyormuş gibi geliyor, birdenbire göklerde beliriveriyordu. Güney yönünde.
                          Dünyadan çok daha büyük, kızıl renkli bir gezegen.
                          3661 yılda bir geliyor, Jupiter ile Mars arasında bulunan 'asteroid kuşağı' bölgesine sokuluyor, oradan dönüp gidiyor. Bize fazla yaklaşmıyor. Fakat kütlesi çok büyük olduğu için, çekim gücü her seferinde bizim burada (yani dünya gezegeninde) amansız depremlere, yanardağ patlamalarına, tsunamilere, sel baskınlarına yol açıyor. 3661 yılda bir geliyor ama pir geliyor, bizi mahvedip gidiyor. İşte ünlü Nuh tufanına da bu gezegen yolaçmış ve dünyamızda daha önce varolan başka bir uygarlık böylece ortadan kalkmış.
                          hesaba göre, bu gezegenin güneş sistemimizde birdenbire belirmesi ve canımıza okuması, 2012 yılında bekleniyor! Gördüğünüz gibi depremler, tsunamiler falan da ufak ufak artıyor ha...
                          Hesap yanlış olabilir tabii. Bilemem. Ayrıca bilim adamları, 'böyle saçma şey olmaz, bu büyüklükte bir gezegen yaklaşmakta olsaydı şimdiye kadar görmüş olmamız gerekirdi' diyorlar... Fakat...
                          Zurnanan zırt dediği yer...
                          1984 yılında, Amerikan uzay araştırma ve çalışmaları dairesi ünlü NASA, Pluton dolaylarında, güneş sistemine 'girmekte olan' büyük bir gökcismi keşfetti... Bunun doğal bir gezegen mi yoksa yapay bir uzay gemisi falan mı olduğu anlaşılamadı...
                          Söz konusu cisim, 'spektral' analizde koyu kırmızı renk veriyordu!
                          Konu bir süre örtbas edildi. Fakat Marduk'un kırmızı olduğunu da Sümerliler söylemişlerdi! Aslında Marduk bu gezegenin Babil dilindeki söylenişiydi, Sümerce adı Nibiru, oradan gelenler de Anunnaki.
                          Peki, bütün bunlar palavraysa, acaba Sümerliler niçin bildikleri gezegenleri hep yaptığımız, alıştığımız şekilde içeriden dışarıya, yani güneşe en yakın Merkür'den başlayarak Pluton'a doğru değil de, dışarıdan içeriye, yani güneşe en uzaktan başlayarak sayıyorlardı? 'Bir şeyin' ve birilerinin geliş yolunu mu izliyorlardı yoksa?
                          Ayrıca... Ayrıca... Beş bin yıl önceki Sümer uygarlığı, bizim ancak 1930 yılında, o da teleskopla keşfedebildiğimiz, gözle görülmesi mümkün olmayan Pluton gezegeninin varlığını nereden biliyordu? Nasıl bilebilirdi?




                          Son düzenleme aaron_1212; 09-12-2006, 03:53.

                          Yorum

                          • alfonzo21
                            Member
                            • 17-10-2005
                            • 1850

                            #14
                            Konu: Acaba geliyorlar mı ??

                            sunumuna teşekür .
                            devamı için charles berlitz in kıyamet isimli kitabını öneririm
                            saygılar

                            Yorum

                            • aaron_1212
                              Senior Member
                              • 03-11-2006
                              • 4376

                              #15
                              Konu: Acaba geliyorlar mı ??

                              Teşekkürler dostum
                              Güzel bir kaynak tavsiye etmişsin

                              Böyle bir kaynak buldum buydu galiba değilmi?

                              Yorum

                              İşlem Yapılıyor