Devridaim makinesi nihayet üretildi mi?!
Erke isimli Türk araştırma şirketinin Erke Dönergeci adındaki yakıt gerektirmeyen motor projesi ile yeniden gündeme taşınan devridaim makineleri, yüzyıllardır bilim dünyasının en tartışmalı konularından biri. Bir makinenin hiçbir girdi olmadan enerji üretebilmesi bilinen fizik yasalarına aykırı olmasına karşın insanlar böyle bir projeyi yaşama geçirme sevdasından bir türlü vazgeçmiyor. Son günlerde Türkiye'de Erke, Batı dünyasında Steorn isimli şirketler, dünyada tüm dengeleri değiştirme gücüne sahip olan bu makinelerin prototipini ürettiklerini duyurdular. Şimdi dünya kamuoyu bu projelerin dağ mı yoksa fare mi doğuracağını merakla bekliyor.
Steorn'un teknolojisi "Enerjinin korunumu" yasasına ters düşüyor. "Enerji yaratılamaz, yok edilemez, yalnızca şekil değiştirir" şeklinde ifade edilen bu yasa bugün evreni anlamakta kullandığımız en temel ilkedir</B>
ERKE Araştırmaları ve Mühendislik A.Ş'nin, 29 Ekim tarihinden bu yana "Bilimsel düşüncenin gücü" sloganıyla basında başlattığı merak kampanyası, 21 Kasım tarihinde düzenlediği tanıtım toplantısıyla da netlik kazanmadı. Basına benzin, yağ, güneş enerjisi, su vb. gibi girdi kullanmadan çalışan bir makine ürettiklerini açıklayan şirket yetkilileri, makinenin prototipini göstermedikleri gibi makinenin nasıl çalıştığı konusundaki sorulara da doyurucu yanıtlar vermedi. ERKE A.Ş.Yönetim Kurulu Danışmanı Emekli Tümgeneral A. Çetin Uğural 'ın açıklamaları, buluşun çok gizli olarak yürütülen bilimsel çalışmaların bir sonucu olduğu ve makinenin maddenin atalet özelliğinden faydalanarak istenilen güç ve sürati sağladığına ilişkin bilgilerle sınırlı kaldı. Bunların dışında hiçbir açıklama yapmayan Uğural, buluş için yurtiçi ve yurtdışı patent başvurularında bulunduklarını duyurdu.
Hürriyet'ten Emin Çölaşan 'ın bu gizliliğin nedenleriyle ilgili sorusuna Uğural şu yanıtı veriyor: "Bu çalışmaları doğal olarak büyük bir gizlilik içinde sürdürüyoruz, çünkü sırların çalınıp taklit edilmesi en büyük tehlike....Sanayi casusluğu günümüzde en büyük tehlikelerden biridir."
Dünya ve Türkiye bilim tarihi kendiliğinden enerji üreten makine projelerine hiç de yabancı değil. Ülkemizde devridaim makinesi olarak bilinen bu makineler, çeşitli dönemlerde gündeme gelmekle birlikte, bugüne dek bilim dünyasında kabul gören bir örneğine rastlanamadı.
Erke'nin Dönergeç adlı makinesiyle ilgili haberlerin basında yer alması, daha önce icat edilmiş olduğu iddia edilen benzer makineleri de gündeme taşıdı. Elektronik Yüksek Mühendisi emekli Tümgeneral Özdemir Kandemir 'in icat ettiği "Emişli Memiş" adı verilen süpürgesi, Denizlili fırıncı Fahri Akan 'ın buluşu olan, kesintisiz ve bağımsız enerji üretebilen sistemi ve Bursalı oto elektrik ustası Ferhat Özpınar 'ın yakıt gerektirmeyen kuvvet makinesi bunlardan yalnızca bir kaçı. Fakat bunların nasıl çalıştıklarını, iddia edilen verime sahip olup olmadığını da bilimsel olarak gösterilmiş veya test edilmiş değil.
İRLANDA'DA STEORN DENEYİMİ
Dünya da devridaim makinelerine ilgi Türkiye'dekiyle boy ölçüşebilecek düzeyde. Kısa bir süre önce İrlanda merkezli teknoloji geliştirme şirketi Steorn , Erke'nin gazetelere verdiği ilanlara benzer şekilde Economist dergisine verdiği tam sayfalık ilanlarla sonsuz ve bedava enerji üreten bir teknoloji geliştirdiklerini duyurdu. George Bernard Shaw 'un "Tüm büyük gerçekler ilk ortaya çıktığında saçmalık gibi gelir" özdeyişine yer verilen ilanlarda Steorn buluşunu şöyle tanıtıyordu: "Telefonlarınızı şarj etmek, arabanıza yakıt doldurmak gibi sorunlarla uğraşmayacağınız, sonsuz ve saf enerjiye sahip bir dünyada yaşadığınızı düşünün.... Biz, Steorn olarak bedava, temiz ve sürekli enerji üreten bir teknoloji geliştirdik. Teknolojimiz mühendisler ve bilim adamları tarafından bağımsız olarak her zaman kapalı kapılar ardında, her zaman kamuoyuna duyurulmadan ve her zaman çalıştığı kanıtlanarak- onaylandı....Teknolojimizi sınamaları için bilim adamlarını davet ediyoruz...Değerlendirme jürisine katılmak üzere en deneyimli ve en kuşkucu 12 kişi arıyoruz." İlginç nokta Erke ile Steorn'un aynı iddialarla ortaya çıkması. Storn ise Erke'den daha atik davranmış durumdu.
STEORN'UN TEKNOLOJİSİ FİZİK YASALARINA AYKIRI
Steorn teknolojisini şöyle tanıtıyor: "Bizim teknolojimiz bedava, temiz ve sabit enerji üretir. Bu, cep telefonunuzu şarj etmek veya otomobilinize yakıt takviyesi yapmak gibi zorunlulukları ortadan kaldıran çok önemli bir gelişmedir. Ayrıca enerji üretiminde sıfır emisyon gibi ulaşılması zor hedefler için de optimum bir çözümdür. Bir diğer önemli yararı enerjinin hiç bitmemesidir, çünkü teknolojinin kurulması ve uygulanması kolaydır."
Steorn'un teknolojisi "Enerjinin korunumu" yasasına ters düşüyor. "Enerji yaratılamaz, yok edilemez, yalnızca şekil değiştirir" şeklinde ifade edilen bu yasa bugün evreni anlamakta kullandığımız en temel ilkedir. Steorn'in geliştirdiği teknolojiden beklentileri şunlar:
1) Teknolojinin performans katsayısı % 100'dan büyüktür (şirket buluşunun performans katsayısının % 400 olduğu iddiasında)
2) Teknolojinin çalışma şekli (enerjinin yaratılması) kendisini oluşturan parçaların bozulmasından türetilmez.
3) Tanımlanabilen çevresel bir enerji kaynağı yoktur (çevre sıcaklığının soğuması gibi)
Bu beklentilerin toplamından Steorn'un ürettiği enerjinin bedava olduğu anlamı çıkıyor. Sonuçta bu teknoloji bugünkü evren anlayışımızı temelinden sarsıyor ve güvenilir üçüncü şahıslardan, bağımsız bir değerlendirme gerekiyor. 2005 yılında Steorn bağımsız bir değerlendirme sürecini başlatmak için çok sayıda akademik kuruma davetiye gönderdi. Bu kurumların çoğunluğu teknolojiye bir göz atmak zahmetinde bile bulunmadılar. Ancak bazıları ilgilendi. Sınama sürecini sonuna kadar götürmeye niyetli olanlar Steorn'un beklentilerini karşılıksız bırakmadılar. Ne var ki bu kurumların hiçbiri kamuoyuna bulgularını açıklamadı.
2006 yılının başlarında Steorn bilimsel topluluktan kamuoyunun duyacağı şekilde bir onay almaya karar verdi. Bu nedenle Economist dergisine ilan vererek bir anlamda bilim adamlarına meydan okudu. Şimdi 12 deneyimli fizikçinin oluşturduğu bir jüriden gerekli olan testi tanımlamalarını, kullanılacak test merkezini belirlemelerini, analizleri kontrol etmelerini ve sonuçları yayımlamalarını bekliyor.
Onaylama sürecinin tamamlanmasından sonra Steorn enerji sektörü içindeki bir kuruluşa teknolojisinin üretimi için lisans vermeyi planlıyor. Ayrıca bu teknolojinin su ve elektrik altyapılarında kullanılması koşulu ile 3. Dünya Ülkelerine ücretsiz yararlandırmayı düşünüyor.
PROJEYE KUŞKUYLA YAKLAŞANLAR
Devridaim makinelerinin keşfi tarih boyunca kuşkuyla karşılandı. Çalışmalarını büyük bir gizlik içinde sürdüren Erke ve Steorn bu tavırlarıyla -sanayi casusluğu gerekçesinin ardına sığınarak- bu kuşkuları körüklüyorlar. Türk basınında Erke'nin Dönergeç"inin "Con Ahmet'in makinesi" olarak tanımlanması gibi, Steorn'un bedava enerji üreten makinesi İngiliz basınında alaycı ve acımasız eleştirilere hedef oluyor. Bu eleştirilen bazıları şöyle:
"BU ADAMLAR DÜNYAYI DEÐİŞTİREBİLECEÐİNİ SANIYOR"
25 Ağustos 2006 tarihli Guardian gazetesinde yer alan "Bu Adamlar Dünyayı Değiştirebileceklerini Sanıyor" başlıklı makalesinde Steve Boggan, Steorn'un CEO'larından Sean McCarthy ve Richard Walshe ile yaptığı görüşmeden edindiği izlenimlerini şöyle aktarıyor: "Bu dinamik ve cana yakın iki iş adamı havadan, bedava, temiz ve sınırsız miktarda enerji üretebileceklerini ve fiziğin yasalarını yeniden yazdıklarını iddia ediyorlar. Bilim dünyasında kimsenin kendilerini ciddiye almaması üzerine Economist'e tam sayfa ilan veriyorlar (şirket yetkililerine göre ilan şirkete 75.000 sterline mal oluyor) ve bilim adamlarına çağrı yaparak ürünlerini değerlendirmesini ve sınamasını istiyorlar.
"Steorn'un kuramına göre sabit mıknatıslar hareketli bir mıknatısa o şekilde etki ediyorlar ki ortaya sürekli olarak hareket üreten bir cihaz (perpetual motion generator) çıkıyor. Şirketin iddiasına göre burada önemli olan mıknatısların açılarının doğru ayarlanması. Bu jeneratörün, bilgisayar, su ısıtıcısı, cep telefonu veya bir oyuncak gibi elektrikli bir cihazın enerji gereksinimini sürekli olarak sağlayabileceğini ve bunu, bedava enerji ile yürüyen arabalar, enerji santraları ve su pompalama sistemlerinin takip edebileceğini düşünüyorlar."
"Ancak enerji kaynağı konusundaki kuşkularım giderilmedi. McCarthy ve Walshe ürünlerinin bugüne dek 8 güvenilir akademisyen tarafından incelenip onaylandığını söyledi fakat bu saygın 8 kişiden hiçbiri benimle konuşmaya yanaşmadı; hatta görüşmeyi bile kabul etmedi. Ayrıca Steorn'dan sistemin nasıl çalıştığına ilişkin bir şema istedim. Ancak şirket yetkilileri, avukatlarının know-how hırsızlığına karşı önlem olarak uyguladıkları politikalar gereği bu isteğimi yerine getiremeyeceklerini söyledi. Hepsinden öte prototipi üreten Avrupalı ortak şirket de görüşme talebimi geri çevirdi."
"The Economist'te çıkan ilanı izleyen günlerde 3.000 kişinin jüri adaylığı için başvuruda bulunduğunu belirten McCarthy, 12 kişinin seçilmesiyle sınama aşamasına geçileceğini söylüyor. Bu sınamanın bir hafta ile 10 yıl sürebileceğine dikkat çekiyor."
"Kamuoyu test sonuçlarını beklerken ben de soğuk fizyon konusunda uzman saygın bilim adamı 79 yaşındaki Martin Fleischmann 'a, Steorn projesi konusundaki düşüncelerini sordum. Konvansiyonel bir bilim adamı olduğunu söyleyen Fleischmann, varolan kuantum elektro-dinamik paradigmasının yeterli olmadığını kabul ettiğini ancak manyetik alanların pozisyonlarının nasıl olup da enerji ürettiğini anlamakta zorlandığını belirtti."
"BU BİR DOLANDIRICILIK ÖRNEÐİ"
ABCNews'tan Jonathan Silverstein Steorn'un bedava enerji üreten makinesiyle ilgili günümüzün önde gelen kuramsal fizikçilerinden Dr. Michio Kaku 'nun görüşlerine yer veriyor. Genel olarak bu projeyi dolandırıcılık olarak değerlendiren Dr. Kaku şöyle konuşuyor: "Bence bu tümüyle dolandırıcılık. Burada şöyle bir ironi bulunuyor: Steorn aslında telekart ve optik disklerdeki sahteciliği ortaya çıkartan teknolojiler konusunda uzmanlaşmış bir şirket. Şimdi kendileri sahtekârlık yapıyor. Bence yakıtsız enerji üreten makine iddiları tümüyle olanaksız, çünkü fizik yasalarını ihlal ediyor. Burada şirket son derece gelişmiş süper iletkenler veya lazerler kullanmıyor. Kullandıkları basit mıknatıslar. Bu kişiler yalnızca teknoloji konusunda uzman, yani fizikçi değiller. Kaldı ki manyetik alanlar gözle görülmezler. Saygın bilim adamlarının böyle bir projenin değerlendirilmesinde yer almak isteyeceklerini sanmıyorum, çünkü bunun bir aldatmaca olduğunu farkındadırlar. Ancak isimlerinin gazetelerde çıkmasını isteyen veya hayatlarına biraz heyecan katmak isteyen kenarda köşede kalmış bilim adamları bu çağrıya yanıt verir ve jüride yer almak için başvuruda bulunurlar Böylece televizyonlarda ve basında boy gösterirler. Herkes muradına erer. İnsanlık tarihi enerjinin kontrolü yolundaki yavaş ama kararlı çabaların tarihidir. Bu çabalar ateşi kontrol altına almakla başlar, barutu, patlayıcıları ve nükleer silahların kontrolüne dek sürer. Bedava enerji toplumda köklü değişiklikler yaratır. Petrol sektöründe anında işsizlik başlar. Ortadoğu krizi tamamen farklı bir yöne gider. Toplum her açıdan altüst olur; ulaşım, ısıtma, elektrik, fabrikalar vs.. "
Silverstein ABC News'ta new York'taki Lehman College'dan manyetizm ve süper iletkenlik konularında uzman astrofizikçi Dr. Eugene Chudnovsky 'nin görüşlerine de yer veriyor: "Son 200 yıldır buna benzer iddialar her zaman vardı ve bunların hepsi bugün çöpe gitti. Bu kişiler enerjinin korunumu gibi fiziğin en temel yasasını ihlal ediyorlar. Bu yasa fizik laboratuarlarında Steorn'nun başaramayacağı kadar büyük bir hassasiyetle defalarca sınanmıştır."
DEVRİDAİM MAKİNESİNE PATENT VERİLİR Mİ?
31 Ağustos 2006 tarihli İngiliz Guardian gazetesinde Charles Arthur imzalı bir yazıda devridaim makinelerine patent verilip verilmeyeceği sorgulanıyor. Yazıda özetle şöyle deniyor: "İngiliz patent büroları devridaim makinesi ürettiklerini iddia eden kişilerin başvurularını kabul etmez. Kuşkusuz bu güne dek kimse böyle bir makine üretmedi. Eğer üretmiş olsaydı hepimiz sonsuz elektrik kaynağına sahip elektrikli otomobilleri kullanıyor olurduk."
"İngiliz patent büroları fiziğin herkes tarafından kabul gören yasalarına ters düşen teknolojilere sahip buluşlara patent vermez ve tükettiğinden fazla enerji üreten makinelerin ya nükleer reaktör olduğunu veya termodinamiğin 2. yasasını ihlal ettiğini varsayar. İrlanda şirketi Steorn bu engeli aşmak için kendi buluşu olan makineyi oluşturan parçalar için tek tek başvuruda bulunma yoluna gidiyor. Daha sonra bunları birleştirerek patenti olan bir enerji jeneratörüne sahip olmayı planlıyor...Ancak bu makine bir reaktör değil."
KOMPLO TEORİLERİ
Bu arada "Bedava Enerji Üretim Projelerini Engelleme" adı verilen bir komplo teorisi, bazı baskı gruplarının bugün ve geçmişte düşük maliyetle enerji üreten, hava kirliliği yaratmayan ve enerji tüketimini azaltan teknolojileri baskıladığını iddia ediyor. Bu grupların genellikle petrol sanayi, petrol üreten ülkelerin hükümetleri ve otomotiv üreticilerinden oluştuğu ima ediliyor. Bu baskılama girişimlerinin altında ekonomik statülerin korunması ve yüksek petrol fiyatlarının sürdürülmesi gibi gerekçelerin yattığı ileri sürülüyor. Bu komplonun varlığına inananlar, bedava enerji üretim teknolojilerinin varolduğunu fakat engellendiğini ileri sürüyorlar.
Derleyen: Reyhan Oksay
Kaynaklar: http://technology.guardian.co.uk
http://en.wikipedia.org http://www.steorn.com
http://abcnews.go.com www.patent.gov.uk
http://english.ohmynews.com http://www.newstarget.com
(Cumhuriyet Bilim Teknik)
Yorum