Nesli tükenmekte olan sevimli Panda
Panda deyince herkesin aklına beyaz postu üzerinde bölge bölge siyah büyük benekleri olan sevimli, iri yarı ve bir o kadar da tembel bir hayvan gelir.
O, siyah kulak, ayak ve gözleri ile küçük büyük herkeste sempati uyandıran iri bir çocuk gibi.
"Bambu ayısı"
Diğer bir adı bambu ayısı olan çocuğun ağırlığı neredeyse 120 kilo civarında. Panda gününün büyük bir bölümünü bambu yemekle geçirir. Panda bu oburluğun ve seçiciliğin kurbanı sayılır: Çok sevdiği bambuyu yiyebilmek için Çin’den başka bir yere gitmediklerinden, ne yazık ki nesilleri tükenmek üzere. Bugün dünyada halen yaklaşık 1000 adet panda var.
Pandalar çok tembel hayvanlardır. Panda karnını doyurmak için günde 40 kg kadar bambu yemek zorunda. Dişleri bambunun sert kabuklarına uygun olarak sağlam ve keskin. Yine de bu uğraş yaklaşık 14, hatta 15-16 saatini alıyor. Hayvanat bahçelerinde yaşayan pandalar, doğal ortamlarında yaşayan pandalara göre çok daha farklı beslenebiliyorlar. Örneğin çikolata, meyve ve hatta tavuk bile yiyebiliyorlar.
Yemek yemediği zamanlar panda sürekli uyur. Uyumadığında ise hiç acelesi yoktur ve çok yavaş hareket eder. Düşmanları kovaladığında bile paçasını kurtarır kurtarmaz ilk gördüğü ağaca atlar ve uykusuna veya yemeğine kaldığı yerden devam eder.
Pandalar yalnızlığı sever
Pandalar çiftleşme dönemi dışında tamamen yalnız yaşar. Bu durum sadece Nisan-Mayıs aylarında değişir. Bu dönemlerde düne kadar yalnızlıktan memnun olan panda sesler ve hırıltılar çıkartır, sesini duyurmak için çığlıklar atar. Baharın gelişiyle birlikte pandanın aklı fikri uygun bir eş bulmaktadır.
Fakat bu o kadar kolay değil, çünkü aynı bölgede yaşayan pandalar bile birbirinden çok uzakta bulunurlar. Dişi pandaların eş konusunda çok seçici olmaları erkeklerin işini daha da zorlaştırır. Eş adaylarının az olmasına rağmen yine de karşılarına çıkan her "yakışıklıyı" beğenmiyorlar.
Dişi panda, erkek pandayı ancak çok beğenirse yanına yaklaştırıyor. Diğer bir engel ise erkeklerin fazla flört edecek zamanlarının olmaması, çünkü dişi pandaların çiftleşmek için uygun dönemleri yılda en fazla 5 gün sürüyor.
Hayvanlar aleminin en şefkatli annesi
Erkek panda dişi pandanın kalbini kazanır ve çiftleşme başarılı olursa yaklaşık dört ay sonra minik bir panda bebeği dünyaya gelir. Minik kelimesinin seçimi keyfi değil, yeni doğan panda ancak bir fare büyüklüğünde ve 100 gr ağırlığındadır.
Bebek panda küçük ve savunmasız olur. Doğduğunda gözleri kapalıdır ve uzun süre öyle kalır. Birkaç hafta sonra gözleri açılır fakat bebek panda hala göremez. Bununla birlikte, yetişkin pandalardan daha iyi işitir. Gözleri açıldıktan sonra bu durum değişir ve dengelenir. Bu dönemle ilgili en önemli ayrıntı pandanın çok şefkatli ve sevecen bir anne olmasıdır.
Anne panda bebeğine çok düşkündür, onu kolların arasında insanların bebeklerini salladıkları gibi sallar ve sabırla emzirir. Zaten hayvanlar aleminde de yavrularına karşı en sevecen hayvan pandalardır.
Bebek pandanın gözlerinin açılması 6 hafta sürer. 3 aylık olduğunda tek başına yürümeye, 5 aylık olduğunda ise koşmaya ve bambunun tadına bakmaya başlar. Bebek panda bir buçuk seneden uzun bir süre annesinin yanında kalır. Ancak bu uzun dönemin sonunda tek başına yaşamaya hazırdır.
Araştırmalar yetersiz
Pandalar üzerinde araştırma yapmak çok zor.
Dolayısıyla onlar hakkında çok az bilgi var. Kış uykusuna yatıp yatmadıkları bile bugün kesin olarak bilinmiyor. Nesilleri tükenmek üzere olduğundan bu değerli hayvanlar koruma altında. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) pandaların nesillerinin tükenmesini engellemek için çalışmalarına devam ediyor.
Panda deyince herkesin aklına beyaz postu üzerinde bölge bölge siyah büyük benekleri olan sevimli, iri yarı ve bir o kadar da tembel bir hayvan gelir.
O, siyah kulak, ayak ve gözleri ile küçük büyük herkeste sempati uyandıran iri bir çocuk gibi.
"Bambu ayısı"
Diğer bir adı bambu ayısı olan çocuğun ağırlığı neredeyse 120 kilo civarında. Panda gününün büyük bir bölümünü bambu yemekle geçirir. Panda bu oburluğun ve seçiciliğin kurbanı sayılır: Çok sevdiği bambuyu yiyebilmek için Çin’den başka bir yere gitmediklerinden, ne yazık ki nesilleri tükenmek üzere. Bugün dünyada halen yaklaşık 1000 adet panda var.
Pandalar çok tembel hayvanlardır. Panda karnını doyurmak için günde 40 kg kadar bambu yemek zorunda. Dişleri bambunun sert kabuklarına uygun olarak sağlam ve keskin. Yine de bu uğraş yaklaşık 14, hatta 15-16 saatini alıyor. Hayvanat bahçelerinde yaşayan pandalar, doğal ortamlarında yaşayan pandalara göre çok daha farklı beslenebiliyorlar. Örneğin çikolata, meyve ve hatta tavuk bile yiyebiliyorlar.
Yemek yemediği zamanlar panda sürekli uyur. Uyumadığında ise hiç acelesi yoktur ve çok yavaş hareket eder. Düşmanları kovaladığında bile paçasını kurtarır kurtarmaz ilk gördüğü ağaca atlar ve uykusuna veya yemeğine kaldığı yerden devam eder.
Pandalar yalnızlığı sever
Pandalar çiftleşme dönemi dışında tamamen yalnız yaşar. Bu durum sadece Nisan-Mayıs aylarında değişir. Bu dönemlerde düne kadar yalnızlıktan memnun olan panda sesler ve hırıltılar çıkartır, sesini duyurmak için çığlıklar atar. Baharın gelişiyle birlikte pandanın aklı fikri uygun bir eş bulmaktadır.
Fakat bu o kadar kolay değil, çünkü aynı bölgede yaşayan pandalar bile birbirinden çok uzakta bulunurlar. Dişi pandaların eş konusunda çok seçici olmaları erkeklerin işini daha da zorlaştırır. Eş adaylarının az olmasına rağmen yine de karşılarına çıkan her "yakışıklıyı" beğenmiyorlar.
Dişi panda, erkek pandayı ancak çok beğenirse yanına yaklaştırıyor. Diğer bir engel ise erkeklerin fazla flört edecek zamanlarının olmaması, çünkü dişi pandaların çiftleşmek için uygun dönemleri yılda en fazla 5 gün sürüyor.
Hayvanlar aleminin en şefkatli annesi
Erkek panda dişi pandanın kalbini kazanır ve çiftleşme başarılı olursa yaklaşık dört ay sonra minik bir panda bebeği dünyaya gelir. Minik kelimesinin seçimi keyfi değil, yeni doğan panda ancak bir fare büyüklüğünde ve 100 gr ağırlığındadır.
Bebek panda küçük ve savunmasız olur. Doğduğunda gözleri kapalıdır ve uzun süre öyle kalır. Birkaç hafta sonra gözleri açılır fakat bebek panda hala göremez. Bununla birlikte, yetişkin pandalardan daha iyi işitir. Gözleri açıldıktan sonra bu durum değişir ve dengelenir. Bu dönemle ilgili en önemli ayrıntı pandanın çok şefkatli ve sevecen bir anne olmasıdır.
Anne panda bebeğine çok düşkündür, onu kolların arasında insanların bebeklerini salladıkları gibi sallar ve sabırla emzirir. Zaten hayvanlar aleminde de yavrularına karşı en sevecen hayvan pandalardır.
Bebek pandanın gözlerinin açılması 6 hafta sürer. 3 aylık olduğunda tek başına yürümeye, 5 aylık olduğunda ise koşmaya ve bambunun tadına bakmaya başlar. Bebek panda bir buçuk seneden uzun bir süre annesinin yanında kalır. Ancak bu uzun dönemin sonunda tek başına yaşamaya hazırdır.
Araştırmalar yetersiz
Pandalar üzerinde araştırma yapmak çok zor.
Dolayısıyla onlar hakkında çok az bilgi var. Kış uykusuna yatıp yatmadıkları bile bugün kesin olarak bilinmiyor. Nesilleri tükenmek üzere olduğundan bu değerli hayvanlar koruma altında. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) pandaların nesillerinin tükenmesini engellemek için çalışmalarına devam ediyor.