Konu: hayvanlarımız
Jaguar (Panthera onca) (Brezilya Portekizcesi: onça pintada), Felidae (Kedigiller) familyasından ve Panthera cinsinin dört büyük kedisinden biri olan bir Yeni Dünya memelisidir.. Diğer üç büyük kedi Eski Dünya’nın kaplan, aslan ve leoparıdır. Kaplan ve aslandan sonra en büyük üçüncü kedi olan jaguar Batı Yarımküresinin en büyük ve en güçlü kedisidir. Jaguar günümüzde Meksika’dan (ABD’nin güneybatısında bazen görülebilir) Orta Amerika’ya ve Paraguay’ın güneyi ile kuzey Arjantin’e kadar dağılan bir alanda bulunmaktadır.
Benekli kedi, fiziksel olarak daha çok leopara benzese de daha güçlü yapısı, davranışsal ve habitat özellikleri ile kaplana daha yakındır. Tercih ettiği habitat cengel olsa da, ormanlık araziden açık araziye kadar çeşitli alanlarda yaşar. Genel olarak su kenarlarında bulunur ve kaplanla birlikte yüzmekten hoşlanan kediler olarak dikkat çekerler.
Jaguar genel olarak yalnız dolaşan, avını izleyip pusuya düşüren bir avcıdır ve avını seçerken fırsatçı davranır. Aynı zamanda ekosistemi dengelemek ve av türlerinin nüfuslarını kontrol altında tutmak konusunda önemli rol oynayan hem süper hem de kilit avcıdır. Jaguar, diğer kedilere göre bile oldukça kuvvetli bir çeneye sahiptir. [1] Kuvvetli çeneleri sayesinde zırhlı sürüngenlerin kabuklarını deler ve memeliler arasında sıradışı olan bir öldürme yöntemi kullanır. Beyne ölümcül darbeyi indirmek için doğrudan avının kafatasını iki kulağının arasından ısırır. [2]
Etimoloji
Jaguar kelimesinin etimolojisi tam olarak belli değildir. Bazı kaynaklar Güney Amerika Tupi dilinden Portekizce’ye geçtiğini belirtir. [3] Başka bazı kaynaklar bu sözcüğün Guarani diline ait olduğunu savunur. Tupi dilindeki özgün ve tam isim jaguaradır ve aynı zamanda tüm etçil hayvanları tanımlamak için de kullanılır. [3][4] Birleşik hâli olan jaguareté sözcüğündeki -eté "gerçek" anlamına gelir.[4] Guarani dilindeki yaguareté sözcüğü de "gerçek yırtıcı hayvan",[5] , "köpek gövdeli",[6] ya da "yırtıcı köpek" diye farklı çevirilere sahiptir.[7] İlk etimolojik raporlara göre jaguara sözcüğü "avını bir kerede öldüren hayvan" anlamına gelir ve bu bilgi bir çok kaynakta bulunmaktadır. [8] Ancak bu bilginin doğru olmadığı öne sürülmüştür. [4] Birçok Orta ve Güney Amerika ülkesinde bu kediye el tigre ("kaplan") denir.
Panthera onca bilimsel adının ilk kısmının Yunanca pan- ("tüm") ve ther ("hayvan") sözcüklerinden türetildiği söylense de bu da halk arasında yayılmış doğru olmayan bir etimolojik yorumdur. Panthera büyük olasılıkla Doğu Asya kaynaklıdır ve "sarımsı hayvan" ya da "beyazımsı sarı" anlamlarına gelir.[9]
Onca sözcüğünün, hayvanın güçlü pençeleri nedeniyle "çengel" ya da "kanca" olduğu söylense de en doğru etimolojik yorum basitçe hayvanın Portekizce ismi olan onçadan (on-sa) geldiğidir.
Taksonomi
Jaguar Panthera onca, Panthera cinsinin Yeni Dünya’daki tek temsilcisidir. DNA araştırmalarıyla elde edilen kanıtlara göre aslan, kaplan, leopar, jaguar, kar leoparı ve bulutlu leopar ortak bir ataya sahiptir ve bu da yaklaşık altı ile on milyon yıl önceye dayanır. [10] Fosil kayıtları Panthera cinsinin 2 ile 3,8 milyon yıl önce ortaya çıktığını göstermektedir. [10][11] Bulutlu leopar (Neofelis nebulosa) genel olarak bu grubun başına konur. [10][12][13][14] Dİğer türlerin evrim ağacındaki konumu değişik çalışmalarda farklılık gösterir ve henüz çözülememiştir. Çalışmaların çoğu kar leoparını Panthera cinsine katar,[10][12][14] kar leoparının bilimsel adının Uncia uncia [15][16]mı Panthera uncia.[10][12][13][14] mı olması konusunda belirli bir ortak görüş de yoktur.
Morfolojik kanıtlara dayanan Britanyalı zoolog Reginald Pocock, jaguarın daha çok leopar ile bağlantılı olduğu sonucuna varmıştır. [14] Ancak DNA kanıtları yetersizdir ve çalışmadan çalışmaya jaguarın konumu değişiklik gösterir. [10][12][13][14] Avrupa jaguarı (Panthera gombaszoegensis) ve Amerikan aslanı (Panthera atrox) gibi soyu tükenmiş Panthera türlerinin fosilleri incelendiğinde hem aslanların hem de jaguarların özelliklerini gösterdikleri görülür. [14] Jaguar mitokondriyal DNA’sının analizi, türün ortaya çıkışını fosillerin belirttiğinden daha yeni bir tarih olan 280.000 ile 510.000 yıl öncesine dayandırmaktadır. [17]
Coğrafi değişiklik
Jaguar alttürlerinin en son betimlemesi 1939 yılında Pocock tarafından yapılmıştır. Coğrafi orijin ve kafatası morfolojisine dayanarak sekiz alttürü belirlemiştir. Ancak tüm alttürleri dikkatle inceleyebilmek için yeterli sayıda örneğe sahip değildi ve önerdiği alttürlerin bir kısmı için şüphelerini belirtmiştir. Daha sonraları çalışmalarının değerlendirilmesi sonucu yalnızca 3 alttür önerilmiştir: P. o. onca, P. o. paraguensis ya da P. o. palustris, P. o. hernandesii[18]
Son yıllarda yapılan çalışmalar da çok iyi tanımlanmış alttürler oluşturmak konusunda başarısız olmuştur ve artık kabul görmemektedir. [19] Larson (1997) jaguarın morfolojik değişikliklerini inceledi ve güney ile kuzeyde yaşayanlar arasında bir değişiklik olduğunu gösterdi ancak varolduğu ileri sürülen alttürler arasında alttür olacak kadar büyük farklılıklar bulmadı.[20] Eizirik ve arkadaşlarının 2001 yılında yaptıkları genetik bir çalışma belirgin bir coğrafi alttür dağılımının olmadığını gösterdi ancak Amazon Nehri gibi büyük coğrafi engellerin farklı popülasyonlar arasındaki gen alışverişini sınırladığını da ortaya koydular. [17] Sonraki daha detaylı bir çalışma Kolombiya’daki jaguarların tahmini popülasyon yapısını doğruladı. [21]
Pocock'un alttür sınıflandırması hâlâ kedinin genel tanımları arasında belirtilmektedir.[22] Seymore bunları üç alttürde gruplamıştır[18]
Biyoloji ve davranış
Fiziksel karakteristikler
Jaguar güçlü kaslara sahip bir hayvandır. Vücut ölçüleri önemli değişiklikler gösterir: vücut ağırlığı genellikle 56–96 kilogram arasında dolaşsa da 131–151 kilogram gelen daha iri jaguarlarla (dişi aslan ve kaplanların ortalam ağırlığına erişir) 36 kilogram gelen daha küçük jaguarlar da kaydedilmiştir. Dişiler genelde erkeklerden %10–20 daha küçüktür. Kedinin boyu 1,62–1,83 metre arasında değişir ve bu boya kuyruk 75 santimetre daha ekler. Omuz yükseklikleri 67–76 santimetre arasındadır. [24]
Henry Doorly Hayvanat Bahçesi’nde jaguar
Bölgeler ve habitatlar arasında boyut farklılıkları da ortaya çıkarılmıştır. Kuzeyden güneye gidildikçe boyut büyür. Meksika’nın pasifik sahilinde Chamela-Cuixmala Biyosfer Rezervi’nde jaguarlar üzerine yapılan bir çalışma yaklaşık bir puma boyutlarında yalnızca 30–50 kilogramlık jaguarların varlığını gösterdi. [25] Buna karşın Brezilya’da Pantanal bölgesinde yapılan bir çalışmada da ortalama jaguar ağırlığı olarak 100 kilogram bulunmuştur. [26] Orman jaguarları açlık alanda bulunan jaguarlara göre daha koyu renklerde ve daha küçüktürler. Bunun nedeni büyük bir ihtimalle ormanlık alanlarda büyük otçul avların daha az olmasıdır. [27]
Kısa ve kalın bacak yapısı jaguarın iyi tırmanmasını, sürünerek ilerlemesini ve yüzmesini sağlar. [24] Kafa sağlamdır ve çene aşırı bir şekilde güçlüdür. Jaguarların tüm kedigiller içinde en güçlü ve memeliler içinde de ikinci en güçlü çeneye sahip olduğu önerilmiştir. Bu güçlülüğün nedeni jaguarların kaplumbağa kabuklarını bile delecek kadar güçlü olmak için adaptasyonudur. [2] Vücut oranına göre ısırma gücünün karşılaştırması jaguarı aslan ve kaplanın önünde, bulutlu leoparın yanında en üst sıraya oturtmuştur.[1] National Geographic dergisinin özel bir sayısı da jaguarın dünyanın en kuvvetli kedisi olduğunu önermiştir. [28] "Bir tek jaguarın 300 kg.’luk bir boğayı çenesiyle 8 metre sürükleyebileceği ve en ağır kemikleri bile ezebiliceği" bildirilmiştir.[29] Jaguar cengel içinde 300 kilograma kadar olan hayvanları avlar, kısa ve kalın fiziksel yapısı avına ve çevresine göre geçirdiği adaptasyonun bir sonucudur.
Yüksek melaninli bir jaguar.
Jaguarın postu asıl sarımsı kahverengi renkteyse de kızıl-kahverengiden siyaha kadar çeşitlilik gösterir. Kedinin kürkü cengel habitatında kamufle olabilmek için gül tarzı beneklerle kaplıdır. Jaguardan jaguara post üstündeki benekler farklılık gösterir, gül şeklindeki benekler farklı tipte bir ya da birkeç benek içerebilir. Genellikle kafa ve boyundaki benekler dolu boşluk olmayan beneklerdir. Kuyruk bölgesinde de aynı şeklde olan benekler birleşerek bir kuşak haline gelir. Göbek, boyunaltı ve ayakların dış yüzleri ile aşağı yanlar beyazdır. [24]
Bu türde melanizm diye bilinen durum oluşur. Melanizme sahip tip benekli tipten daha az yaygındır. Güney Amerika bölgesinde yüzde altılık bir oran bildirilmiştir. [30] Melanizm baskın allelin sonucudur.[31] Melanizm olan jaguarlar tamamen siyah görünseler de yakından incelendiğinde benekler hâlâ görülebilir. Melanizmi olan jaguarlar halk arasında kara panter olarak bilinse de ayrı bir tür oluşturmazlar. Bazen beyaz panter diye adlandırılan nadir görülen albino bireyler, diğer kedilerde olduğu gibi jaguarlar arasında da görülür.[27]
Jaguar leopara çok benzer ama daha kısa ve kalın yapısı vardır. İki hayvan postlerinin üzerindeki gül şeklindeki beneklerden ayırtedilebilirler. Jaguarın benekleri sayıca daha az ve büyüktür. Genelde koyu renklidir ve kalın çizgili beneklerin ortasındaki küçük benekler leoparda bulunmaz. Jaguarın kafası daha yuvarlaktır, daha kısa ama kalın bacakları vardır. [32]
Üreme ve yaşam çevrimi
Annesi tarafından temizlenen jaguar yavrusu.
Dişi jaguarlar cinsel olgunluğa yaklaşık iki yılda gelirken erkek jaguarlar üç ya da dört yıl sonra ulaşırlar. Doğal ortamında kedinin yıl boyınca çiftleştiği sanılmaktadır ancak av arttığında doğumların sayısı da artış gösterir. [33] Esaret altındaki erkek jaguarlarda yapılan çalışma yıl boyunca çiftleşme varsayımını destekler. Semen özellikleri ve boşalma kalitesinde mevsimsel değişikliklere raslanmamıştır ancak esaret altında üreme başarısının düşük olduğu gözlemlenmiştir. [34] Dişilerin adeti 37 günlük çevrimin içinde 6–17 gün sürer ve dişiler idrar ile bıraktıkları koku ve daha yüksek ses tonu ile çiftleşmeye hazır olduğunu bildirir. [33]
Eşler çiftleştikte sonra ayrılır ve yavruların bakımını dişi yapar. Hamilelik 93-105 gün arası sürer ve dişi sıklıkla iki ama bazen de dörde kadar varan sayıda yavrular. Yavrular doğduktan sonra anne erkeklerin etrafta dolaşmasına izin vermez. Kaplanlarda da görülen bu davranış yavru yamyamlığını önlemek içindir. [35]
Gözü kapalı doğan yavrular iki hafta sonra gözlerini açar. Üç ayda sütten kesilen yavrular anneleriyle birlikte ava çıkmadan önce altı aylığa kadar inlerinen ayrılmaz. [36] Yavrular bir ile iki yıl arasında anneleriyle birlikte kaldıktan sonra kendilerine ait bir bölge oluşturmak için ayrılırlar. Genç erkekler önceleri göçmendir ve yaşlı erkeklerle kendilerine ait bir bölge oluşturana kadar itişipkakışırlar. Doğal yaşam alanlarında jaguarların yaşam süresi 12 yıl civarındadır. Esaret altında 23 yıl kadar yaşadıkları görülmüştür ki bu onları en uzun yaşayan kedilerin arasına sokar. [26]
Sosyal yapı
Kedilerin çoğunluğu gibi, anne-yavru gruplarının dışında jaguar tek başına dolaşır. Erişkinler genelde kur yapmak ve çiftleşmek için biraraya gelir [35]) ve kendilerine geniş bölgeler ayırırlar. Dişilerin 25 ile 40 kilometrekarelik bölgeleri birbirini kesebilir ama hayvanlar genellikle yüzyüze gelmekten kaçınır. Erkeklerin bölgeleri av ve yeterli alan durumuna göre yaklaşıkiki katı yer kaplar ve birbirini kesmez. [35][37] Pençe izleri, idrar ve dışkı bölgeyi belirlemek için kullanılır. [38]
Diğer büyük kediler gibi jaguar da kükreyebilir ve bölge ile eş için rakiplerini uyarmak için de kükrerler. Doğal yaşam yerlerinde bireyler arasında karşılıklı kükremeler gözlemlenmiştir. [39] Kükremeleri tekrar eden bir öksürüğe benzer ve bazen miyavlama ile homurdanma sesleri de çıkarırlar. [26] Çok nadir de olsa erkekler arasında çiftleşme nedeniyle kavga çıkabilir ama genellikle saldırgan davranışlarda bulunmadıkları gözlemlenmiştir. [38] Kavga çıktığında anlaşmazlık genellikle bölge nedeniyledir: Bir erkeğin bölgesi içinde iki ya da üç dişinin bölgesi yer alır ama başka bir erkeğin girmesine tahammül edemezler. [35]
Jaguar genellikle gece hayvanı olarak tanımlar ama daha çok yarı karanlıkta (gündoğuşundan önce ve günbatışından sonra) aktiftir. Erkekler de dişiler de avlanır ama erkekler daha büyük bölgede olduklarında her gün daha büyük yol katederler. Av olduğu takdirde jaguar gündüzleri de avlanabilir. Zamanının %50-60’ını aktif olarak geçiren jaguar oldukça enerjik bir kedidir. [27] Bulunması zor olan jaguarın doğal yaşam alanları da kolay erişilemediği için gözlemlemek için oldukça zor bir hayvandır.
Avlanma ve beslenme
Tüm kediler gibi jaguar yalnızca et ile beslenen bir etçildir. Fırsatçı bir avcıdır ve 85’e yakın türü avlar. [27] Jaguar büyük avları tercih eder ve geyik, tapir, pekari, köpek ve hatta cayman timsahlarını bile avlar. Ancak kedi, kurbağa, fare, kuş, balık, ve evcil hayvan gibi yakalayabildiği her türlü hayvanı yiyebilir. [40]
Jaguar Panthera cinsinde yaygın olan derin ısırık ve boğma tekniğini kullansa da kediler arasında istisna teşkil eden kendine has bir öldürme yöntemini tercih eder: köpekdişleriyle avının kulakları arasından şakak kemiklerini ısırarak doğrudan beynini deler. Emmons (1987) bu tekniğin Pleistocene dönemin sonunda türlerin yokloması nedeniyle jaguarların temel avlarının kaplumbağa olması nedeniyle kaplumbağa kabuklarını kırarak açabilmek için bir adaptasyon olduğunu önermiştir. [39][27] Kafatası ısırığını memeliler için uygulayan jaguar cayman gibi avlarda ise arkaya sıçrayarak omuriliğine zarar verdiği avını hareketsizleştirir. Kaplumbağa kabuğunu kırabilecek bile olsa jaguar basitçe kabuğun içindeki etleri sıyırarak da yiyebilir. [35] Köpek gibi avlarda ise kafatasını kırabilecek bir pençe darbesi yeterli olur.
Jaguar sürek avındansa, avını izleyip pusuya düşürür. Kedi orman patikalarında yavaşça dolanarak pusuya düşürmeden ve saldırmadan önce avı dinler ve izler. Jaguar saklandığı yerden ve genelde hedefinin ölü noktasında çevik bir sıçrayışla saldırır. Türün pusu yetenekleri hem yerliler hem de saha araştırmacıları tarafından hayvanlar dünyasında eşine benzerine raslanmaz bir yetenek olarak görülür. Pusu yeteneği büyük bir ihtimalle çok farklı ortamlarda süper avcı olmanın geliştirdiği bir yetenektir. Pusuda avın arkasından suya sıçramak da yer alır. Yüzerlerken çok rahat bir şekilde avlarını öldürebilirler. Öyle kuvvetlidirler ki genç bir inek ölüsünü ağacın üzerine çıkarabilirler. [35]
Avını öldürdükten sonra jaguar cesedini çalılığa ya da gözden uzak başka bir noktaya taşır. Avının karnından değil de boyun ve göğsünden yemeye başlar. Kalp ve ciğerlerden sonra omuzlarını yer. [35] Türün 34 kilogramlık en zayıf üyelerinin günlük besin gereksinimlerinin 1,4 kilogram olduğu tahmin edilmiştir. [41] 50-60 kilogeam arasında esaret altındaki hayvanlar için 2 kilogramdan fazla et günlük besin miktarı olarak önerilmektedir. [42] Doğal ortamlarında bu değer değişkenlik gösterir çünkü avının yakalanması ve öldürülmesinde önemli ölçüde enerji harcayan yırtıcı kedi bir kerede 25 kilogram et yedikten sonra açlık dönemine girer. [43]
Jaguar (Panthera onca) (Brezilya Portekizcesi: onça pintada), Felidae (Kedigiller) familyasından ve Panthera cinsinin dört büyük kedisinden biri olan bir Yeni Dünya memelisidir.. Diğer üç büyük kedi Eski Dünya’nın kaplan, aslan ve leoparıdır. Kaplan ve aslandan sonra en büyük üçüncü kedi olan jaguar Batı Yarımküresinin en büyük ve en güçlü kedisidir. Jaguar günümüzde Meksika’dan (ABD’nin güneybatısında bazen görülebilir) Orta Amerika’ya ve Paraguay’ın güneyi ile kuzey Arjantin’e kadar dağılan bir alanda bulunmaktadır.
Benekli kedi, fiziksel olarak daha çok leopara benzese de daha güçlü yapısı, davranışsal ve habitat özellikleri ile kaplana daha yakındır. Tercih ettiği habitat cengel olsa da, ormanlık araziden açık araziye kadar çeşitli alanlarda yaşar. Genel olarak su kenarlarında bulunur ve kaplanla birlikte yüzmekten hoşlanan kediler olarak dikkat çekerler.
Jaguar genel olarak yalnız dolaşan, avını izleyip pusuya düşüren bir avcıdır ve avını seçerken fırsatçı davranır. Aynı zamanda ekosistemi dengelemek ve av türlerinin nüfuslarını kontrol altında tutmak konusunda önemli rol oynayan hem süper hem de kilit avcıdır. Jaguar, diğer kedilere göre bile oldukça kuvvetli bir çeneye sahiptir. [1] Kuvvetli çeneleri sayesinde zırhlı sürüngenlerin kabuklarını deler ve memeliler arasında sıradışı olan bir öldürme yöntemi kullanır. Beyne ölümcül darbeyi indirmek için doğrudan avının kafatasını iki kulağının arasından ısırır. [2]
Etimoloji
Jaguar kelimesinin etimolojisi tam olarak belli değildir. Bazı kaynaklar Güney Amerika Tupi dilinden Portekizce’ye geçtiğini belirtir. [3] Başka bazı kaynaklar bu sözcüğün Guarani diline ait olduğunu savunur. Tupi dilindeki özgün ve tam isim jaguaradır ve aynı zamanda tüm etçil hayvanları tanımlamak için de kullanılır. [3][4] Birleşik hâli olan jaguareté sözcüğündeki -eté "gerçek" anlamına gelir.[4] Guarani dilindeki yaguareté sözcüğü de "gerçek yırtıcı hayvan",[5] , "köpek gövdeli",[6] ya da "yırtıcı köpek" diye farklı çevirilere sahiptir.[7] İlk etimolojik raporlara göre jaguara sözcüğü "avını bir kerede öldüren hayvan" anlamına gelir ve bu bilgi bir çok kaynakta bulunmaktadır. [8] Ancak bu bilginin doğru olmadığı öne sürülmüştür. [4] Birçok Orta ve Güney Amerika ülkesinde bu kediye el tigre ("kaplan") denir.
Panthera onca bilimsel adının ilk kısmının Yunanca pan- ("tüm") ve ther ("hayvan") sözcüklerinden türetildiği söylense de bu da halk arasında yayılmış doğru olmayan bir etimolojik yorumdur. Panthera büyük olasılıkla Doğu Asya kaynaklıdır ve "sarımsı hayvan" ya da "beyazımsı sarı" anlamlarına gelir.[9]
Onca sözcüğünün, hayvanın güçlü pençeleri nedeniyle "çengel" ya da "kanca" olduğu söylense de en doğru etimolojik yorum basitçe hayvanın Portekizce ismi olan onçadan (on-sa) geldiğidir.
Taksonomi
Jaguar Panthera onca, Panthera cinsinin Yeni Dünya’daki tek temsilcisidir. DNA araştırmalarıyla elde edilen kanıtlara göre aslan, kaplan, leopar, jaguar, kar leoparı ve bulutlu leopar ortak bir ataya sahiptir ve bu da yaklaşık altı ile on milyon yıl önceye dayanır. [10] Fosil kayıtları Panthera cinsinin 2 ile 3,8 milyon yıl önce ortaya çıktığını göstermektedir. [10][11] Bulutlu leopar (Neofelis nebulosa) genel olarak bu grubun başına konur. [10][12][13][14] Dİğer türlerin evrim ağacındaki konumu değişik çalışmalarda farklılık gösterir ve henüz çözülememiştir. Çalışmaların çoğu kar leoparını Panthera cinsine katar,[10][12][14] kar leoparının bilimsel adının Uncia uncia [15][16]mı Panthera uncia.[10][12][13][14] mı olması konusunda belirli bir ortak görüş de yoktur.
Morfolojik kanıtlara dayanan Britanyalı zoolog Reginald Pocock, jaguarın daha çok leopar ile bağlantılı olduğu sonucuna varmıştır. [14] Ancak DNA kanıtları yetersizdir ve çalışmadan çalışmaya jaguarın konumu değişiklik gösterir. [10][12][13][14] Avrupa jaguarı (Panthera gombaszoegensis) ve Amerikan aslanı (Panthera atrox) gibi soyu tükenmiş Panthera türlerinin fosilleri incelendiğinde hem aslanların hem de jaguarların özelliklerini gösterdikleri görülür. [14] Jaguar mitokondriyal DNA’sının analizi, türün ortaya çıkışını fosillerin belirttiğinden daha yeni bir tarih olan 280.000 ile 510.000 yıl öncesine dayandırmaktadır. [17]
Coğrafi değişiklik
Jaguar alttürlerinin en son betimlemesi 1939 yılında Pocock tarafından yapılmıştır. Coğrafi orijin ve kafatası morfolojisine dayanarak sekiz alttürü belirlemiştir. Ancak tüm alttürleri dikkatle inceleyebilmek için yeterli sayıda örneğe sahip değildi ve önerdiği alttürlerin bir kısmı için şüphelerini belirtmiştir. Daha sonraları çalışmalarının değerlendirilmesi sonucu yalnızca 3 alttür önerilmiştir: P. o. onca, P. o. paraguensis ya da P. o. palustris, P. o. hernandesii[18]
Son yıllarda yapılan çalışmalar da çok iyi tanımlanmış alttürler oluşturmak konusunda başarısız olmuştur ve artık kabul görmemektedir. [19] Larson (1997) jaguarın morfolojik değişikliklerini inceledi ve güney ile kuzeyde yaşayanlar arasında bir değişiklik olduğunu gösterdi ancak varolduğu ileri sürülen alttürler arasında alttür olacak kadar büyük farklılıklar bulmadı.[20] Eizirik ve arkadaşlarının 2001 yılında yaptıkları genetik bir çalışma belirgin bir coğrafi alttür dağılımının olmadığını gösterdi ancak Amazon Nehri gibi büyük coğrafi engellerin farklı popülasyonlar arasındaki gen alışverişini sınırladığını da ortaya koydular. [17] Sonraki daha detaylı bir çalışma Kolombiya’daki jaguarların tahmini popülasyon yapısını doğruladı. [21]
Pocock'un alttür sınıflandırması hâlâ kedinin genel tanımları arasında belirtilmektedir.[22] Seymore bunları üç alttürde gruplamıştır[18]
- Panthera onca onca: Venezuela’dan, Brezilya’nın Rio Grande do Sul nehrinin güney ve doğusuna kadar ve
- P. onca peruviana: Peru sahili dahil olmak üzere.
- P. onca hernandesii: Batı Meksika ve ayrıca
- P. onca centralis: Orta Amerika — El Salvador’dan Kolombiya’ya
- P. onca arizonensis: Doğu Arizona’dan Sonora, Meksika’ya
- P. onca veraecrucis: Güneydoğu Meksika’dan orta Teksas’a
- P. onca goldmani: Yukatan Yarımadası’ndan Guatemala ve Belize’ye
- P. onca palustris ya da P. onca paraguensis: Paraguay ve kuzeydoğu Arjantin [23][18]
Biyoloji ve davranış
Fiziksel karakteristikler
Jaguar güçlü kaslara sahip bir hayvandır. Vücut ölçüleri önemli değişiklikler gösterir: vücut ağırlığı genellikle 56–96 kilogram arasında dolaşsa da 131–151 kilogram gelen daha iri jaguarlarla (dişi aslan ve kaplanların ortalam ağırlığına erişir) 36 kilogram gelen daha küçük jaguarlar da kaydedilmiştir. Dişiler genelde erkeklerden %10–20 daha küçüktür. Kedinin boyu 1,62–1,83 metre arasında değişir ve bu boya kuyruk 75 santimetre daha ekler. Omuz yükseklikleri 67–76 santimetre arasındadır. [24]
Henry Doorly Hayvanat Bahçesi’nde jaguar
Bölgeler ve habitatlar arasında boyut farklılıkları da ortaya çıkarılmıştır. Kuzeyden güneye gidildikçe boyut büyür. Meksika’nın pasifik sahilinde Chamela-Cuixmala Biyosfer Rezervi’nde jaguarlar üzerine yapılan bir çalışma yaklaşık bir puma boyutlarında yalnızca 30–50 kilogramlık jaguarların varlığını gösterdi. [25] Buna karşın Brezilya’da Pantanal bölgesinde yapılan bir çalışmada da ortalama jaguar ağırlığı olarak 100 kilogram bulunmuştur. [26] Orman jaguarları açlık alanda bulunan jaguarlara göre daha koyu renklerde ve daha küçüktürler. Bunun nedeni büyük bir ihtimalle ormanlık alanlarda büyük otçul avların daha az olmasıdır. [27]
Kısa ve kalın bacak yapısı jaguarın iyi tırmanmasını, sürünerek ilerlemesini ve yüzmesini sağlar. [24] Kafa sağlamdır ve çene aşırı bir şekilde güçlüdür. Jaguarların tüm kedigiller içinde en güçlü ve memeliler içinde de ikinci en güçlü çeneye sahip olduğu önerilmiştir. Bu güçlülüğün nedeni jaguarların kaplumbağa kabuklarını bile delecek kadar güçlü olmak için adaptasyonudur. [2] Vücut oranına göre ısırma gücünün karşılaştırması jaguarı aslan ve kaplanın önünde, bulutlu leoparın yanında en üst sıraya oturtmuştur.[1] National Geographic dergisinin özel bir sayısı da jaguarın dünyanın en kuvvetli kedisi olduğunu önermiştir. [28] "Bir tek jaguarın 300 kg.’luk bir boğayı çenesiyle 8 metre sürükleyebileceği ve en ağır kemikleri bile ezebiliceği" bildirilmiştir.[29] Jaguar cengel içinde 300 kilograma kadar olan hayvanları avlar, kısa ve kalın fiziksel yapısı avına ve çevresine göre geçirdiği adaptasyonun bir sonucudur.
Yüksek melaninli bir jaguar.
Jaguarın postu asıl sarımsı kahverengi renkteyse de kızıl-kahverengiden siyaha kadar çeşitlilik gösterir. Kedinin kürkü cengel habitatında kamufle olabilmek için gül tarzı beneklerle kaplıdır. Jaguardan jaguara post üstündeki benekler farklılık gösterir, gül şeklindeki benekler farklı tipte bir ya da birkeç benek içerebilir. Genellikle kafa ve boyundaki benekler dolu boşluk olmayan beneklerdir. Kuyruk bölgesinde de aynı şeklde olan benekler birleşerek bir kuşak haline gelir. Göbek, boyunaltı ve ayakların dış yüzleri ile aşağı yanlar beyazdır. [24]
Bu türde melanizm diye bilinen durum oluşur. Melanizme sahip tip benekli tipten daha az yaygındır. Güney Amerika bölgesinde yüzde altılık bir oran bildirilmiştir. [30] Melanizm baskın allelin sonucudur.[31] Melanizm olan jaguarlar tamamen siyah görünseler de yakından incelendiğinde benekler hâlâ görülebilir. Melanizmi olan jaguarlar halk arasında kara panter olarak bilinse de ayrı bir tür oluşturmazlar. Bazen beyaz panter diye adlandırılan nadir görülen albino bireyler, diğer kedilerde olduğu gibi jaguarlar arasında da görülür.[27]
Jaguar leopara çok benzer ama daha kısa ve kalın yapısı vardır. İki hayvan postlerinin üzerindeki gül şeklindeki beneklerden ayırtedilebilirler. Jaguarın benekleri sayıca daha az ve büyüktür. Genelde koyu renklidir ve kalın çizgili beneklerin ortasındaki küçük benekler leoparda bulunmaz. Jaguarın kafası daha yuvarlaktır, daha kısa ama kalın bacakları vardır. [32]
Üreme ve yaşam çevrimi
Annesi tarafından temizlenen jaguar yavrusu.
Dişi jaguarlar cinsel olgunluğa yaklaşık iki yılda gelirken erkek jaguarlar üç ya da dört yıl sonra ulaşırlar. Doğal ortamında kedinin yıl boyınca çiftleştiği sanılmaktadır ancak av arttığında doğumların sayısı da artış gösterir. [33] Esaret altındaki erkek jaguarlarda yapılan çalışma yıl boyunca çiftleşme varsayımını destekler. Semen özellikleri ve boşalma kalitesinde mevsimsel değişikliklere raslanmamıştır ancak esaret altında üreme başarısının düşük olduğu gözlemlenmiştir. [34] Dişilerin adeti 37 günlük çevrimin içinde 6–17 gün sürer ve dişiler idrar ile bıraktıkları koku ve daha yüksek ses tonu ile çiftleşmeye hazır olduğunu bildirir. [33]
Eşler çiftleştikte sonra ayrılır ve yavruların bakımını dişi yapar. Hamilelik 93-105 gün arası sürer ve dişi sıklıkla iki ama bazen de dörde kadar varan sayıda yavrular. Yavrular doğduktan sonra anne erkeklerin etrafta dolaşmasına izin vermez. Kaplanlarda da görülen bu davranış yavru yamyamlığını önlemek içindir. [35]
Gözü kapalı doğan yavrular iki hafta sonra gözlerini açar. Üç ayda sütten kesilen yavrular anneleriyle birlikte ava çıkmadan önce altı aylığa kadar inlerinen ayrılmaz. [36] Yavrular bir ile iki yıl arasında anneleriyle birlikte kaldıktan sonra kendilerine ait bir bölge oluşturmak için ayrılırlar. Genç erkekler önceleri göçmendir ve yaşlı erkeklerle kendilerine ait bir bölge oluşturana kadar itişipkakışırlar. Doğal yaşam alanlarında jaguarların yaşam süresi 12 yıl civarındadır. Esaret altında 23 yıl kadar yaşadıkları görülmüştür ki bu onları en uzun yaşayan kedilerin arasına sokar. [26]
Sosyal yapı
Kedilerin çoğunluğu gibi, anne-yavru gruplarının dışında jaguar tek başına dolaşır. Erişkinler genelde kur yapmak ve çiftleşmek için biraraya gelir [35]) ve kendilerine geniş bölgeler ayırırlar. Dişilerin 25 ile 40 kilometrekarelik bölgeleri birbirini kesebilir ama hayvanlar genellikle yüzyüze gelmekten kaçınır. Erkeklerin bölgeleri av ve yeterli alan durumuna göre yaklaşıkiki katı yer kaplar ve birbirini kesmez. [35][37] Pençe izleri, idrar ve dışkı bölgeyi belirlemek için kullanılır. [38]
Diğer büyük kediler gibi jaguar da kükreyebilir ve bölge ile eş için rakiplerini uyarmak için de kükrerler. Doğal yaşam yerlerinde bireyler arasında karşılıklı kükremeler gözlemlenmiştir. [39] Kükremeleri tekrar eden bir öksürüğe benzer ve bazen miyavlama ile homurdanma sesleri de çıkarırlar. [26] Çok nadir de olsa erkekler arasında çiftleşme nedeniyle kavga çıkabilir ama genellikle saldırgan davranışlarda bulunmadıkları gözlemlenmiştir. [38] Kavga çıktığında anlaşmazlık genellikle bölge nedeniyledir: Bir erkeğin bölgesi içinde iki ya da üç dişinin bölgesi yer alır ama başka bir erkeğin girmesine tahammül edemezler. [35]
Jaguar genellikle gece hayvanı olarak tanımlar ama daha çok yarı karanlıkta (gündoğuşundan önce ve günbatışından sonra) aktiftir. Erkekler de dişiler de avlanır ama erkekler daha büyük bölgede olduklarında her gün daha büyük yol katederler. Av olduğu takdirde jaguar gündüzleri de avlanabilir. Zamanının %50-60’ını aktif olarak geçiren jaguar oldukça enerjik bir kedidir. [27] Bulunması zor olan jaguarın doğal yaşam alanları da kolay erişilemediği için gözlemlemek için oldukça zor bir hayvandır.
Avlanma ve beslenme
Tüm kediler gibi jaguar yalnızca et ile beslenen bir etçildir. Fırsatçı bir avcıdır ve 85’e yakın türü avlar. [27] Jaguar büyük avları tercih eder ve geyik, tapir, pekari, köpek ve hatta cayman timsahlarını bile avlar. Ancak kedi, kurbağa, fare, kuş, balık, ve evcil hayvan gibi yakalayabildiği her türlü hayvanı yiyebilir. [40]
Jaguar Panthera cinsinde yaygın olan derin ısırık ve boğma tekniğini kullansa da kediler arasında istisna teşkil eden kendine has bir öldürme yöntemini tercih eder: köpekdişleriyle avının kulakları arasından şakak kemiklerini ısırarak doğrudan beynini deler. Emmons (1987) bu tekniğin Pleistocene dönemin sonunda türlerin yokloması nedeniyle jaguarların temel avlarının kaplumbağa olması nedeniyle kaplumbağa kabuklarını kırarak açabilmek için bir adaptasyon olduğunu önermiştir. [39][27] Kafatası ısırığını memeliler için uygulayan jaguar cayman gibi avlarda ise arkaya sıçrayarak omuriliğine zarar verdiği avını hareketsizleştirir. Kaplumbağa kabuğunu kırabilecek bile olsa jaguar basitçe kabuğun içindeki etleri sıyırarak da yiyebilir. [35] Köpek gibi avlarda ise kafatasını kırabilecek bir pençe darbesi yeterli olur.
Jaguar sürek avındansa, avını izleyip pusuya düşürür. Kedi orman patikalarında yavaşça dolanarak pusuya düşürmeden ve saldırmadan önce avı dinler ve izler. Jaguar saklandığı yerden ve genelde hedefinin ölü noktasında çevik bir sıçrayışla saldırır. Türün pusu yetenekleri hem yerliler hem de saha araştırmacıları tarafından hayvanlar dünyasında eşine benzerine raslanmaz bir yetenek olarak görülür. Pusu yeteneği büyük bir ihtimalle çok farklı ortamlarda süper avcı olmanın geliştirdiği bir yetenektir. Pusuda avın arkasından suya sıçramak da yer alır. Yüzerlerken çok rahat bir şekilde avlarını öldürebilirler. Öyle kuvvetlidirler ki genç bir inek ölüsünü ağacın üzerine çıkarabilirler. [35]
Avını öldürdükten sonra jaguar cesedini çalılığa ya da gözden uzak başka bir noktaya taşır. Avının karnından değil de boyun ve göğsünden yemeye başlar. Kalp ve ciğerlerden sonra omuzlarını yer. [35] Türün 34 kilogramlık en zayıf üyelerinin günlük besin gereksinimlerinin 1,4 kilogram olduğu tahmin edilmiştir. [41] 50-60 kilogeam arasında esaret altındaki hayvanlar için 2 kilogramdan fazla et günlük besin miktarı olarak önerilmektedir. [42] Doğal ortamlarında bu değer değişkenlik gösterir çünkü avının yakalanması ve öldürülmesinde önemli ölçüde enerji harcayan yırtıcı kedi bir kerede 25 kilogram et yedikten sonra açlık dönemine girer. [43]
Yorum