bilim-eğitim

Konu: bilim-eğitim


Çelik: Katsayı psikolojik sınır koyuyor
Ankara - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ÖSS'deki katsayı uygulamasının, ''öğrencilerin önüne psikolojik bir sınır koyduğunu'' söyledi.

Mesleki ve teknik eğitimin sorunlarını işaret eden Çelik, bu konuda YÖK'ün, öğretim üyelerinin, teknik eğitim fakültesi dekanlarının bir toplantı düzenlemesi
ve bu toplantıya sektör temsilcilerinin de katılması çağrısında bulunarak, ''Hazırlığınızı yapın bize gönderin, biz onu TBMM'den en kısa sürede geçirmeyi taahhüt ediyoruz'' dedi.

Mesleki ve Teknik Eğitimin Modernizasyonu Projesi'nin tamamlanması dolayısıyla kapanış konferansı düzenlendi. Dedeman Oteli'nde düzenlenen konferansın açılışına katılan YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme, Türkiye'de 19 teknik eğitim fakültesi bulunduğunu belirterek, buralardan mezun olanların çok az bir kısmının öğretmen olarak atanabildiğini ifade etti. Teknik eğitim fakültelerinin sayısının çok fazla olduğunu söyleyen Eşme, ''Bana göre 2-3 fakülte yeter. Çünkü çok sayıda açılmasının bedelini ödüyoruz'' diye konuştu.

Üniversitelerin önünde büyük yığılma olduğunu, bunun da eğitime olumsuz yansıdığını anlatan Eşme, birçok kişinin ÖSS'yi ve katsayı uygulamasını suçladığını anımsattı. Prof. Dr. Eşme, yaşanan sorunun çözülmesi için orta öğretimde ciddi bir yapılanmaya gidilmesi, liseye bitirme sınavı getirilmesi ve
kontenjanların artırılması gerektiğini kaydetti.

Eşme, ''Mesleki eğitim sorununu çözmenin yolu, öğrencileri kuramsal eğitim veren fakültelerin önüne yığmak değildir'' dedi.Milli Eğitim Bakanı Çelik de konuşmasında YÖK Başkanvekili Eşme'nin konuşmasına atıfta bulunarak, mesleki eğitimin sorunlarına değindi.

Katsayı uygulaması yokken meslek lisesi mezunlarının lisans programlarına girme oranlarının yüzde 2 olduğunu kaydeden Çelik, ''Ama bu katsayı meselesi en
başarılı öğrencinin önüne bile bariyer koyduğu gibi bir psikolojik sınır meydana getiriyor. Bu işin psikolojisi, bu işin fiili uygulamasından çok daha derinlerdedir, çok daha etkileyicidir'' dedi.

Teknik eğitim fakültelerinin, meslek yüksek okullarının ''Türkiye'nin kanayan yarası'' olduğunu söyleyen Çelik, 19 teknik eğitim fakültesinde mesleki teknik eğitim için öğretmen yetiştirildiğini ancak MEB'in ihtiyacının bunun çok altında olduğunu söyledi.

Çelik, ''Peki bu insanlar ne yapacak? Teknisyen değil, tekniker değil, mühendis değil. Ne kuştur, ne devedir'' diye konuştu.Meslek yüksek okullarının masaya yatırılması gerektiğini anlatan Çelik, şöyle konuştu:

''Duygusal, siyasi ve ideolojik değil, pedagojik ve akademik olarak düşünürsek biz bu işi beraber çözeriz. Burada hiçbir kurumu, şahsı suçlamak gibi
bir tavır içinde değiliz. Bu benim meselem, YÖK Başkanı Sayın Teziç'in meselesi değil. Eğer bunu memleket meselesi olarak görüyorsak, duygusallığı bir tarafa
bırakıp rasyonel bir zeminde bunları konuşup noktayı koymak zorundayız.''

Konu: bilim-eğitim

Renault, elektrikli motor üzerinde çalışıyor
İSTANBUL (İHA) - Renault, araç seyir halindeyken CO2 yayımlarının ortadan kaldırılmasını sağlayacak, elektrik enerjisine dayalı bir motor çözümü üzerinde çalışıyor. Bu teknolojiyle ilgili geliştirme çalışmaları, İttifak çerçevesinde Nissan ile birlikte yürütülüyor. Çalışma sonucunda varılacak çözümün 2010 yılına kadar araçlara fiilen uygulanması planlanıyor


Yapılan açıklamaya göre, şirket, Renault 2009 Kontratı çerçevesinde, sera etkili gaz yayımlarının azaltılmasına yönelik iddialı bir çevre planı belirledi. Plan, 3 temel hedef doğrultusunda hazırlandı: CO2 emisyonları bakımından dünyanın en iyi üç otomobil üreticisi arasında yer almak; biyo-yakıtlarla (biyo-etanol ve biyo-dizel) çalışan bir araç gamına sahip olmak ve aralarında elektrik enerjisi de olmak üzere, müşterilerin ekonomik olarak erişebileceği nitelikte bir dizi yeni teknolojiyi geliştirmek. Renault, bu bağlamda, araç seyir halindeyken CO2 yayımlarının ortadan kaldırılmasını sağlayacak, elektrik enerjisine dayalı bir motor çözümü üzerinde çalışıyor. Bu teknolojiyle ilgili geliştirme çalışmaları, İttifak çerçevesinde Nissan ile birlikte yürütülüyor. Çalışma sonucunda varılacak çözümün 2010 yılına kadar araçlara fiilen uygulanması planlanıyor.


Renault, Renault 2009 Kontratı stratejik planı çerçevesinde, sera etkili gaz yayımlarının azaltılmasına katkıda bulunmak için araçlarının CO2 emisyonlarını büyük ölçüde düşürmeyi hedefliyor. Bu bağlamda, "120/140" planıyla, 2008 için net bir hedef belirlenmiş durumda : Kilometrede 140 g'ın altında CO2 yayımı yapan 1 milyon araç satılması ve bunların üçte birinin de 120 g'ın altında CO2 yayımı yapması. Renault, bu amaçla, müşterilerin ekonomik olarak erişebilecekleri nitelikte ve geniş çaplı olarak yaygınlaştırılabilecek bir dizi alternatif teknoloji üzerinde çalışıyor. Bu teknolojiler arasında, elektrik enerjisine dayanan bir motor çözümü de yer alıyor.
Renault, Nissan'la birlikte yürüttüğü araştırmalar çerçevesinde, araç seyir halindeyken bütün CO2 yayımlarının ortadan kaldırılmasını sağlayacak, özellikle şehir içi kullanıma uyarlanmış bir çözüm üzerinde çalışıyor. Halen araştırma sürecinin ileri bir aşamasında bulunan Renault ve Nissan, aracın bileşenlerinin bütünü üzerinde çalışıyorlar. Nissan ile işbirliği halinde, Lityum-İyon akü teknolojisi ve bu akülerin araçlara uyarlanması, elektrik motoru ve sistemin bütününün yönetilmesini sağlayan yazılım ve frenleme aşamalarında enerji geri kazanımı yöntemi hakkında araştırma ve geliştirme çalıştırmaları yapılıyor. İttifak'ın pazarlarının birbirlerini tamamlama avantajı sayesinde, böyle bir projenin ekonomik rantabilitesi için gerekli büyük satış miktarlarının potansiyel olarak mevcut olduğu düşünülüyor. Renault böyle bir çözümle, esas olarak, 2010 ufkunda, Fransa ve Avrupa'da filo pazarları üzerinde yoğunlaşacak.


Tüketicilerin bütçesine uygun ve geniş çaplı yaygınlaştırılabilecek alternatif teknolojiler
Elektrik enerjisine dayanan teknolojiler, Renault'nun CO2 yayımlarını ve küresel ısınmayı sınırlandırmak için üzerinde durduğu çözümlerden sadece bir tanesini oluşturuyor. Geliştirilen çözümler mozaiği içinde, "downsizing" (daha küçük bir silindir hacmiyle eşdeğer bir sürüş keyfi sağlamak) örneğinde olduğu gibi, klasik motorların optimize edilmesi, sera etkili gaz yayımlarının sınırlandırılması için halen en iyi maliyet/etkinlik oranı sunan çözümlerden biri olarak görülüyor.
Diğer yandan, Renault, 2009'dan itibaren, benzin ve dizel motorlu modellerin fiyatlarına yakın bir fiyata, biyo-yakıtla çalışan eksiksiz bir araç gamını piyasaya sürmeyi amaçladı. 2009 yılında, Avrupa'da satışa sunulan benzin motorlu araçların yüzde 50'si biyo- etanolla çalışabilir durumda olacak ve bütün dizel motorlar yüzde 30 oranında biyo-dizelle çalışabilecekler. Biyo-yakıtlar seri üretim araçlara rahatlıkla uygulanabildiklerinden, Renault bu tür yakıtları orta vadede CO2 yayımlarının kontrol altına alınması için en etkili ve en ekonomik çözümlerden biri olarak görüyor. "Kuyudan tekerleğe" zincirinde biyo-yakıtların genel bilançosu klasik yakıtlara göre daha olumlu: CO2 atıkları, benzinli motorlara kıyasla, kullanılan bitkisel kaynağa bağlı olarak, yüzde 70'e yakın oranda azaltılabiliyor. Üstelik, biyo-yakıtlar, bitkiler veya biyo-kütle gibi farklı kaynaklardan elde edildiklerinden ve yenilenen bir enerji olduklarından, enerji konusunda fosil yakıtlara bağımlılığın azaltılmasına da olanak sağlıyorlar. Daha uzun vadede uygulamaya koymak üzere, Renault, aynı zamanda, Nissan ile ittifakı çerçevesinde, hibrid araçlar ve yakıt pili teknolojileri üzerinde de çalışıyor.


&nbsp

Konu: bilim-eğitim


Araştırmacılar farelerde şeker hastalığını iyileştirdi
Montreal (AA) - Kanadalı ve Amerikalı araştırmacılar, I. tip şeker hastalığının neden kaynaklandığını buldular ve farelerde bu hastalığı iyileştirmeyi başardılar.

Araştırmacılar, ''bu başarılı buluşun tedaviye yeni stratejiler getirerek, bağışıklık sisteminde hiçbir toksik etki yaratmadan hastalığın gerilemesini sağlayabileceğini'' belirttiler.

Araştırmacılar, ilk kez şeker hastalığı ve sinir sistemi arasında bağlantı olduğunu saptayarak bu başarıya imza atmış oldular. Uzmanların çoğu şimdiye dek araştırmalarında bağışıklık sisteminde yoğunlaşmıştı.

Şeker hastaları için mevcut tedaviler, kalp krizi, beyin kanaması, körlük, kangren ya da böbrek yetmezliği gibi bazı yan etkileri engelleyemiyor.

Kanada'daki Toronto Çocuk Hastanesi, Calgary Üniversitesi ve ABD'deki Jackson laboratuvarında çalışmalar yapan bilim adamlarının araştırması ''Cell'' dergisinde yayımlandı.

Konu: bilim-eğitim



Avukatlık sınavı yapılmayacak
ANKARA (AA)- ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 23 Aralık'ta yapılması planlanan avukatlık sınavının yapılmayacağını bildirdi.

Yarımağan, yaptığı yazılı açıklamada, dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5558 sayılı Kanunla avukatlık sınavının kaldırıldığını anımsattı. Yarımağan, bu nedenle 23 Aralık 2006 tarihinde yapılması planlanan avukatlık sınavının yapılmayacağını kaydetti.

Konu: bilim-eğitim


Discovery astronotları 2. yürüyüşü tamamladı
Houston (AA)- Uluslararası Uzay İstasyonu'nun (UUİ) inşasını sürdüren ve UUİ'nin elektrik tesisatının yeniden döşenmesi için ikinci kez uzaya çıkan Discovery uzay mekiğinin 2 astronotu, yürüyüşlerini tamamladılar.

NASA'dan yapılan açıklamaya göre, Amerikalı Robert Curbeam ile İsveçli Christer Fuglesang'ın, öngörülenden 20 dakika önce, TSİ 10.15'te başlayan uzay yürüyüşleri 5 saat sürdü. Yürüyüşün 6 saatten fazla sürmesi bekleniyordu.

Açıklamada, astronotların öngörülen bütün görevleri yerine getirdiği ifade edildi.

Curbeam ve diğer arkadaşı Sunita Williams'ın 16 Aralık Cumartesi günü yapacakları ve elektrik hattı döşeme çalışmasının tamamlanmasının öngörüldüğü
üçüncü uzay yürüyüşünden sonra işlerin tamamlanmaması durumunda dördüncü bir uzay yürüyüşü olasılığının bulunduğu belirtiliyor.

Konu: bilim-eğitim

Rasat uydusu, 2008'de fırlatılacak
ANKARA (İHA) - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Uğur Murat Leloğlu, montajı yapılmakta olan ve 2008'de uzaya fırlatılması planlanan Rasat görüntüleme uydusu ile Türkiye'nin dünyanın her yerinden istediği görüntüyü elde edebileceğini belirtti.
Leloğlu, bir gazetecinin Dünyayı Kurtaran Adam isimli Türk filmini hatırlatması ve enstitü olarak bu filme katkıda bulunup bulunmadıklarına ilişkin sorusu üzerine, "Biz Türkiye'yi kurtaran ekip olmak istiyoruz" esprisini yaptı. TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Uğur Murat Leloğlu, enstitü tarafından yapımı gerçekleştirilen Rasat Uydusu'nu tanıtmak amacıyla bir basın toplantısı düzenledi.

TÜBİTAK-UZAY bünyesinde başlatılan projeler ile birlikte uydu sistemlerinin çekirdeğini oluşturacak çeşitli uydu alt-sistemlerinin geliştirildiğini ve bu alt-sistemlerin ticarileştirilmek de istendiğini belirten Leloğlu, İngiltere'de yapılan ve Rusya'dan fırlatılan Bilsat Uydusu'ndan edinilen deneyimlerle ilk Türk tasarımı uydu olan Rasat Uydusu'nun projesinin başlatıldığını söyledi.

Projede Tüm sorumluluğun TÜBİTAK-UZAY'a ait olduğunu belirten ve uydunun 2008'de fırlatılacağını kaydeden Leloğlu, uydudaki 7.5 metre yer çözünürlüğü olan kameralarla dünyanın her bölgesinin görüntülenebileceğini söyledi. Leloğlu, uydunun uzaya gönderilmesiyle birlikte Türkiye'nin kendi uydusunu yapabilen az sayıdaki ülke arasına gireceğini de vurguladı. Projenin maliyetinin uydunun yapımı için 6 milyon dolar, yer istasyonu için de 2-3 milyon dolar olmak üzere yaklaşık 10 milyon dolar olduğunu ifade eden Leloğlu, bu rakamın Türkiye'nin başka ülkelerden aldığı uydu görüntülerine verdiği parayla hemen hemen aynı olduğunu söyledi. Leloğlu, uydunun istihbarat amaçlı kullanıp kullanılmayacağının sorulması üzerine de, mevcut çözünürlüğünde uydunun istihbarat için çok kullanılamayacağını ancak, istihbarat amacıyla hangi çözünürlükte görüntülerin kullanılacağının da değiştiğini belirterek, "Artık kimseye hesap vermeden görüntü alabiliriz" dedi. Leloğlu, bir gazetecinin uzayda geçen Dünyayı Kurtaran Adam isimli Türk filmini hatırlatması ve enstitü olarak bu filme katkıda bulunup bulunmadıklarına ilişkin sorusu üzerine, "Biz Türkiye'yi kurtaran ekip olmak istiyoruz" esprisini yaptı.

Daha sonra basın mensuplarına uydunun yapıldığı ve izlendiği Yer İstasyonu'nu gezdiren Leloğlu, toz oluşmaması için özel klimalarla donatılmış 'Temiz Oda'da uydunun montaj edilmesi çalışmalarını gösterdi. Leloğlu, ayrıca 2007 yılında enstitünün uydu çalışmalarında kullanmak üzere bin uzay simülatörü edineceğini de bildirdi.

Konu: bilim-eğitim

Sınav gözcüsüne ek ders ücreti
Ankara - Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında yapılan sınavlarda görevlendirilen öğretmenlere, her bir sınav komisyon üyeliği ve sınav gözcülüğü için 5 saat ek ders ücreti ödenecek.

Yurt içindeki eğitsel faaliyetlerde görevlendirilenler, ek ders görevleri varsa yapmış sayılacak ve ücretleri kadrolarının bulunduğu kurumca verilecek. Fiilen yapılmadan ve gerekli koşullar oluşmadan ödendiği anlaşılan ek ders ücretleri, yasal faiziyle geri alınacak.

''Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı'', bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak, 1 Temmuz 2006'dan geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Karara göre, öğretmenlere öğretim yılı başında ve sonunda yaptıkları meslekle ilgili çalışma sürelerinde 2 haftayı geçmemek üzere ve fiilen görev yapmaları kaydıyla haftada 15 saat ek ders ücreti ödenecek. Yetiştirme okuma-yazma ve uyum kurslarındaki eğitim faaliyetlerinde cumartesi ve pazar günleriyle yarıyıl ve yaz tatillerinde fiilen yerine getirilen ders görevleri, ek ders ücreti karşılığında verilecek.

Cumartesi ve pazar günleri, bu eğitim faaliyetlerinde görev yapan okul yöneticilerinden birine, fiilen görev yaptıkları günler için 2 saat ek ders ücreti ödenecek.
Azınlık okullarında görevli olanlar dahil her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarından; tam gün, tam yıl eğitim yapılan okul ve kurumlarının müdür ve müdür başyardımcılarının, bu eğitimin fiilen yapıldığı süreyle sınırlı olmak üzere haftada 30 saati; yatılı ve pansiyonlu okulların müdür ve başmüdür yardımcılarının haftada 30, müdür yardımcılarının 22 saati; Anadolu, fen, sosyal bilimler, spor liseleriyle kız ve erkek teknik öğretim okul ve kurumları, özel eğitim okul ve kurumlarıyla okul öncesi eğitim kurumları müdür ve müdür başyardımcılarının haftada 25, müdür yardımcılarının 20 saati; diğer örgün ve yaygın eğitim kurumlarıyla azınlık okullarının müdür ve müdür başyardımcılarının haftada 20, müdür yardımcılarının 18 saati, ders niteliğinde öğretim görevi sayılacak ve fiilen görev yapma karşılığında ek ders ücreti ödenecek.

Ayrıca müdür yetkili öğretmenlerin yarıyıl ve yaz tatillerinde haftada 12, ders yılında ise haftada 3, her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumları rehber öğretmenlerinin ders yılında haftada 18, rehberlik ve araştırma merkezleriyle özel eğitim okul ve kurumlarında gezerek özel eğitim görevi ve grup gözetimi ve eğitimi görevi verilen engelliler sınıf öğretmenlerinin ders yılında haftada 15, olgunlaşma enstitülerinin öğrenci bulunmayan ''araştırma'', ''tanıtım ve pazarlama'', ''tasarım'' bölümlerinde görevli öğretmenlerinin ders yılında haftada 15 saati, ders niteliğinde yönetim görevi sayılacak ve fiilen görev yapma karşılığında ek ders ücreti ödenecek. Durumları birden fazla özelliğe uyanlara yapılacak aynı nitelikteki ödemede, sadece miktarı fazla olan dikkate alınacak.

Bu görevliler hariç, müdür yetkili öğretmenler dahil, her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli öğretmenlere, haftada 3 saati geçmemek üzere MEB'e bağlı okul ve kurumlarda aylık ve ücret karşılığı fiilen okuttukları her 10 saat ders için 1 saat daha hazırlık ve planlama görevi karşılığında ayrıca ek ders ücreti ödenecek.

Sınav ücretleri

Her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında yapılan bekleme, sorumluluk, dışarıdan bitirme, final, ortalama yükseltme, seviye tespiti, mesleki
formasyon, adaylık eğitimi, beceri sınavı ve proje yarışması sınavlarında görevlendirilen öğretmenlere, öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla, her bir sınav komisyon üyeliği ve her bir sınav gözcülüğü için 5 saat ek ders ücreti ödenecek.

Bakanlığa ve diğer bakanlık ve kurumlara bağlı okullara alınacak öğrencilerle açık öğretim kapsamında merkezi sistemle yapılan sınavlarda il sınav yürütme kurulu başkan ve üyeleriyle bina, salon sorumlusu ve gözcü olarak görevlendirilen yönetici ve öğretmenlere her sınav oturumu için 5 saat ek ders ücreti ödenecek. Ancak, bu iş ve işlemlerle ilgili döner sermayeden ücret alanlara bu tür ücret ödenmeyecek.

Konu: bilim-eğitim

Osmanlı tarihcisi Stanford Shaw vefat etti
Ankara (AA) - Osmanlı tarihi alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Dr. Stanford Shaw, bugün vefat etti.

Türkiye Bilimler Akademisinden yapılan açıklamada, 16 Aralık'ta Akademinin Şeref Üyeliğine seçilen, bu yılın Eylül ayında Prof. Dr. Halil İnalcık ile birlikte Türk ve Türkiye tarihine katkılarından dolayı Türk Tarih Kurumu tarafından ''Hizmet Madalyası ve Beratı'' ile onurlandırılan 76 yaşındaki Shaw'ın bugün vefat ettiği bildirildi.

Osmanlı arşivlerini kullanan ilk tarihçi olan Shaw'ın, Osmanlı Devletinin Batı ve Doğu Avrupa'da baskı altındaki Musevilere sığınma hakkı tanıdığını ve bu durumun sonucu olarak Osmanlı Devletine sığınan Musevilerin Osmanlının iktisadi kalkınmasına, maliyesine, diplomasisine ve kültürüne yaptığı katkıları gün ışığına çıkardığı belirtildi.
Türk Kurtuluş Savaşı ile ilgili 2 bin sayfalık eserinde, Türklerin Avrupa sömürgeciliği ve ekonomik hegemonyasından nasıl kurtulunabileceğini gösterdiklerini anlatan Shaw, Türklerin bu savaşta gösterdiği başarının bir taraftan Atatürk'ün karizmatik lider kişiliğinden, diğer taraftan da İtilaf Devletlerinin zafiyetinin iyi değerlendirilmiş olmasından kaynaklandığına işaret etmişti.

Shaw, Tanzimat Dönemi ile ilgili çalışmalarında da Batılı kurumların aynen taklit edilmesi durumunda modernleşme çabalarında sınırlı başarı elde edildiğinin, bunların Osmanlı gerçeklerine adapte edilmeye başlanmasıyla modernleşme çabalarının daha kalıcı olduğunun altını çizmişti.

Ermeni soykırımı iddialarına akademik alanda karşı çıkan ve bunu belgelerle ortaya koyan Shaw'ın 1977 yılında Kaliforniya Üniversitesinde görevliyken evi bombalanmıştı.

Konu: bilim-eğitim

TÜBİTAK Ulusal Bilim Olimpiyatları Sınavı
ANKARA (AA)- TÜBİTAK tarafından düzenlenen ulusal bilim olimpiyatlarının ikinci aşama sınavlarına 263 öğrenci katılmaya hak kazandı.


TÜBİTAK'tan yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 14. Ulusal Bilim Olimpiyatları'nın ilk aşamasına bu yıl Türkiye geneli ve KKTC'den 7 bin 455 öğrenci katıldı. Olimpiyatların 16 ve 17 Aralık tarihlerinde Ankara'da yapılacak ikinci aşama sınavlarına 263 öğrenci katılmaya hak kazandı.


Ulusal Bilim Olimpiyatları ile 11. Ulusal İlköğretim Matematik Olimpiyatı'nda dereceye giren öğrenciler, 19 Aralıkta düzenlenecek törenle ödüllerini alacak.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in katılımıyla Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda yapılacak törende, 2006 yılı bilim olimpiyatlarında Türkiye'yi temsil eden öğrenciler ödüllendirilecek. Bu törende, bilgisayar, biyoloji, fizik, kimya ve matematik dallarında yapılan sınavların sonuçları açıklanacak ve altın, gümüş, bronz madalyalar sahiplerini bulacak.


Türkiye ile KKTC'den 3 bin 804 öğrencinin katıldığı Ulusal İlköğretim Matematik Olimpiyatı'nda başarı kazanan 58 öğrenci de aynı törende madalyalarını alacak.

Konu: bilim-eğitim

paylaşımların için teşekkürler

Konu: bilim-eğitim


TÜBİTAK, geleceğin bilim adamlarını ödüllendirdi
ANKARA (İHA) - TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen 14. Ulusal Bilim Olimpiyatları ve 11. Ulusal İlköğretim Matematik Olimpiyatı'nda dereceye giren öğrenciler düzenlenen bir törenle ödüllendirildi.


MEB Şura Salonu'nda gerekleşen ödül törenine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, TÜBİTAK Başkanı Nükhet Yetiş, Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Murat Bey Balta milletvekilleri ve öğrencilerin aileleri katıldı. Törende bir konuşma yapan TÜBİTAK Başkanı Nükhet Yetiş, MEB Şura Salonu'nda düzenlenen törene başarılı öğrencilerin sığmadığını belirterek, "Sayın bakanım başarılı öğrenciler artık bu salonlara sığmıyor. Bu törenleri bundan sonra stadyumda yapacağız" dedi. Gençlere seslenen Yetiş, onların başarılı oldukları sürece TÜBİTAK'ın her zaman başarılı öğrencilerin yanında yer alacağını vurguladı. TÜBİTAK ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın el ele olduğunu ifade eden Yetiş, "Bakanlık ve biz el ele akıl akılayız. Siz bu yolda yürümeye devam edin. Sizin arkanızda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.


17. Uluslararası Biyoloji Olimpiyatlarında gümüş madalya kazanan İzmir Özel Yamanlar Fen Lisesi öğrencisi Ecem Zeliha Ergün de konuşmasında, olimpiyatlara katılmasını ve hayallerini anlattı. Olimpiyatlara bir hayalle başladığını dile getiren Ergün, "20023 yılı bizim yılımız olacak. Türkiye'nin vagon değil lokomotif ülke olmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.


Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de olimpiyatlarda dereceye giren öğrenci Ecem'in hayallerinden etkilendiğini ifade ederek, "Türkiye'nin vagon değil, lokomotif ülke olmasını istemiyoruz" sözlerine katılmamanın mümkün olmadığını kaydetti. Bakan Çelik, lokomotif ülke olmanın sloganlarla ve hamaset nutuklarla gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı. Bilimin, hukukun ve siyasetin küresel olduğuna işaret eden Çelik, Küreselleşmeyle ilgili tartışmalarla vakit kaybetmenin zamanın geçtiğini söyledi. Yeryüzündeki bir küreselleşme olgusu olduğunu dile getiren Bakan Çelik, "Küreselleşmeyi sevsek de sevmesek de faydalı veya zararlı olsa da onun etki alanına çıkamayız. Türkiye'de "şoven" bir milliyetçilik uyandırmaya çalışanlar var. Türkiye'yi dünyadan soyutlayarak kendi içine kapatmaya çalışanlar bunun idraki içinde olmayan insanlardır. Dünya'dan kopamayız" açıklamasında bulundu.

"DÜNYADAKİ EN BÜYÜK ZENGİNLİK KAYNAĞININ BİLGİ"
Dünyadaki en büyük zenginlik kaynağının bilgi olduğunu belirten Çelik, Microsoft'un sahibini dünya'nın en zengin insanı yapan kaynağın bilgi olduğunu kaydetti. Avrupa ülkeleri ile karşılaştırma yapıldığında Türkiye'nin en genç ve dinamik nüfusa sahip olan bir ülke olduğunu ifade etti. Eskiden kahramanlıkların bilek gücüyle elde edildiğini hatırlatan Çelik, "Bize bilimsel madalya vereceğimiz gençler lazım. Kalemiyle kahramanlık yapacak gençlere ihtiyaç var" dedi.


TÜBİTAK Başkan Vekili Yetişe de bilime yönelik çalışmalarından dolayı teşekkür eden Bakan Çelik, son 3 yılda TÜBİTAK'ın bilim insanı yetiştirmek üzere "Bursun Hazır" sloganıyla 5 bin 200 öğrenciye burs imkanı sağladığını hatırlattı. Çelik, TÜBİTAK'ın Yüksek Lisans öğrencilerine bin 250 YTL, doktora öğrencilerine de bin 500 YTL burs verdiğini söyledi. Daha önce TÜBİTAK'ın dar bir mekanizma haline getirenlerin şu anda TÜBİTAK Başkanvekili Yetiş'in orada olmasını hazmedemediklerini kaydeden Çelik, "Türkiye'de bazıları iş yapar ve üretir bazıları da iş yapanların önüne takozlar koymaya çalışır. Ben onun yürekliliğine ve mücadele azmine şapka çıkarıyorum" dedi. Çelik, 2002 yılında Türkiye'nin projelere verdiği desteğin 150 milyon YTL olduğunu, 2006 yılında ise bu rakamın 1 katrilyon 283 trilyona ulaştığını belirtti. Çelik, bakanlığın yurt dışına gönderdiği öğrencilerin alanlarının belirlenmesi gibi konularda TÜBİTAK'ın desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Bakan Çelik, daha sonra olimpiyatlarda dereceye giren öğrencilere ödüllerini takdim etti.

Konu: bilim-eğitim


Discovery, UUİ'den ayrılıyor
Ankara - NASA, görevini başarıyla tamamlayan Discovery uzay mekiğini, Dünya'ya dönüş yolculuğunun ilk adımı olarak bugün Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan (UUİ) ayırmayı planlıyor.

Astronotların son olarak dördüncü uzay yürüyüşüyle 33 metre uzunluğundaki inatçı güneş panellerinden birini katlayarak, bir sonraki uygun yörünge konumunda
kullanmak üzere UUİ'nin deposuna kaldırmayı başarmalarının ardından, UUİ'den TSİ 12.09'da ayrılması öngörülen Discovery'nin Cuma günü Dünya'ya inmesi bekleniyor. Houston'daki yer kontrol merkezi de her gün zorlu bir görevle karşı karşıya kalan Discovery mürettebatına moral vermek için, ekibi her sabah eğlenceli bir şarkıyla uyandırıyor.

Güneş panellerinde çıkan teknik sorun yüzünden morali bozulan mürettebatı dün sabah Beach Boys grubunun, "Good Vibrations" şarkısıyla uyandıran Houston'ın
bugün ne çalacağı merak ediliyor. NASA, 2010'da mekiklerin emekliye ayrılmalarından önce, yarısı tamamlanan 100 milyar dolar değerindeki UUİ'nin inşaatının tamamlanması için 13 sefer daha düzenlemeyi planlıyor.

Konu: bilim-eğitim



Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar tehlikeli
İzmir (AA)- Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin, büyük bir tehdidin göstergelerinden olduğu belirtildi. Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Erdem, Beyşehir, Tuz, Meke ve Van göllerinde saptanan kurumaların, nehirlerdeki azalmanın, küresel ısınmanın Türkiye'deki belirtileri olduğunu kaydetti.

Erdem, yakın zamanda İskenderun ve Batman'da görülen sel felaketlerinin de bu yönde dikkate alınmasını gerektiğine dikkati çekti.

Konu: bilim-eğitim


Çin'de iki başlı yavru sürüngen fosili bulundu
Paris - Çin'de yaklaşık 120 milyon yıl önce yaşamış 2 başlı yavru bir sürüngenin iskeleti bulundu.

Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezinden Paleontolog Eric Bufftaut ve Çinli araştırmacılar, 7 santimetre boyundaki iskeletin yeni doğmuş bir sürüngene
ya da embriyoya ait olduğunu belirttiler. Fosilin, günümüzde yaşayan kertenkele, yılan ya da kaplumbağalarda görülen doğuştan kusura sahip olduğu, ancak ilk kez bir fosilde bu kusurun görüldüğü açıklandı.

Konu: bilim-eğitim

Borneo'da 52 yeni hayvan türü
CENEVRE (AA) - Dünya Doğayı Koruma Vakfı(WWF), güneydoğu Asya'da Malezya ve Endonezya'nın Borneo adasında son bir yılda 52 yeni hayvan türünün bulunduğunu bildirdi.


WWF'nun ''Borneo Kalbi Uluslararası Koruma Kurulu''nun koordinatörü Stuart Chapman, 220 bin kilometre karelik muazzam Borneo adası cangılının, dünyanın en nadide hayvan türlerini barındıran alanı olduğunu bildirdi.


En az 30 yeni balık türü ve dünyanın en küçük ikinci omurgalısı olan 8 milimetre boyunda bir erişkin balık türünün, bugüne dek kaydedilmemiş türler arasında olduğu bildirildi. Biyolojide kayda yeni geçen 52 tür arasında 2 yeni ağaç kurbağası da bulunuyor.


52 yeni tür, Temmuz 2005 ile Eylül 2006 arasında kayda geçti.