MEDYATAVA - Haber kanallarına bir yenisi daha ekleniyor. Samanyolu Haber, 22 Ocak'tan itibaren tam gün yayına başlıyor. Kanalın logosu ve Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken'in açıklamaları iilk kez Medyatava'da...
SORU:
Samanyolu Haber’in nasıl bir dünya görüşü var?
CEVAP:
Bu ülkede bulunmaktan mutlu ve bu toplumun ferdi olmaktan rahatsızlık duymayan insanlarız. Bunu vurgulamak ihtiyacını hissediyorum çünkü; milletiyle barışık olmayan, onu tanımayan insanların, seslendikleri topluma verecekleri fazla bir şey olamaz diye düşünüyorum.
SORU:
Sınırlı bir haber süresinden gün boyu devam edecek bir maratona geçiş zor olmayacak mı?
CEVAP:
Bugüne kadar zaten hep çok çalıştık. Ve ilgiyle izlenen bir sabah, bir öğle, bir de akşam bülteni yaptık. Bundan böyle daha çok çalışarak daha fazla iş üreteceğiz. Artık sadece habere, spora ve bu iki kaynaktan beslenen programlara ayrılmış tam 24 saatimiz var. Bu geniş zaman dilimini ülkemize ve insanımıza gerçek haberler, doğru bilgiler vererek sonuna kadar değerlendirmeyi düşünüyoruz.
SORU:
Sizce yeterince haber almıyor mu toplum?
CEVAP:
Türkiye’de geniş halk kitleleri aslında kendilerini doğrudan ilgilendiren olaylardan çok uzaklar, habersizler. Çünkü genel kanalların magazin yüklü ‘ana haber programları’ kitleleri asıl bilmeleri gereken gerçeklerden uzak tutuyor. Bu programlar bilgilendirme değil salt izlenme kaygısıyla üretildiklerinden gürültü - patırtı ve ağır magazinden başka bir şey içermiyorlar. Yani insanlar bir yandan psikolojik olarak bir haber bülteni seyretmiş olmanın rahatlığını yaşarken, aslında haber alma işlevini yerine getirmiş olmuyorlar. Yani haber seyreden ama haberlerden habersiz insanlar.
SORU:
Peki bu tür bir yayıncılık habercilerin tercihi mi?
CEVAP:
Aslında bu durumdan ‘haberci’ kimliğini taşıyan hemen herkes rahatsız. Ama “ne yapalım izleyici de patron da bunu istiyor” şeklindeki savunma mekanizması, bu bozuk düzenin yıllardır böyle devam etmesini kaçınılmaz kılıyor. Bu öyle garip bir düzen ki Irak’ta yaşanan 40-50 ölümlü bir hadise zaman zaman elde ‘çarpıcı’ görüntü olmadığı için bültenlerde yer alamayabiliyor. Onun yerini kedi - köpek - manken - plaj haberleri alıyor.
SORU:
Peki onca haber kanalına ne demeli?
CEVAP:
Evet işte tam bu noktada haber kanalları karşımıza çıkıyor. Ve çok önemli bir fonksiyon icra etmeleri gerekiyor. “Gerekiyor” diyorum fakat maalesef tam anlamıyla icra edildiği görüşünde değilim. Çünkü mevcut haber kanallarının bazılarının fazlasıyla ‘cool’ bir tarzı var. Ve bu tarz genel kitlelerin bu kanallarla kan uyuşmazlığı yaşamasına sebep oluyor. Kanalların bir bölümü de “bizim de bir haber kanalımız olsun” mantığıyla yapılandırılmış oldukları için istenen performansı ortaya koyamıyorlar.
SORU:
Yani sizce bir boşluk var…
CEVAP:
Ben öyle düşünüyorum. Hem de ciddi bir boşluk var. Ve bu boşlukta; ülkede, bölgede ve dünyada neler olduğunu doğru bir biçimde bilmesi gereken on milyonlar bulunuyor. Bizim Samanyolu Haber olarak en önemli amacımız, bu geniş kitleleri, bilinmesi hayati derecede önem taşıyan bu gerçeklerden haberdar etmektir.
SORU:
Yeni bir haber kanalı olarak bu zorlu görevi yerine getirecek bir altyapınız olduğunuza inanıyor musunuz?
Yıllardır televizyon haberciliği yapan ve insanlara doğru bilgi vermeyi namus kabul eden bir ekibimiz var. Çok çalışan, yılmayan, dünya bilgisi olan deneyimli bir ekip. Ayrıca güçlü bir dijital yayıncılık teknolojisine sahibiz. Bu arada hemen her kamuoyu yoklamasında Türkiye’nin en güvenilir yayıncıları olarak gösterilen güçlü bir yayın gurubunun parçası durumundayız. Samanyolu Televizyonu’nun 15 yıllık, çok ciddi bir televizyonculuk birikimi ve izleyici potansiyeli var. Televizyonumuz Türkiye’de hemen herkesin sevdiği, yayınlarını takdir ettiği bir kanal. Bu arada Cihan Haber Ajansı gibi, bizi Türkiye’nin ve dünyanın en uzak noktalarına taşıyacak bir haber ağının da kardeş kuruluşuyuz. Ayrıca 650 bin tirajlı bir gazetenin, Zaman’ın gücünü de arkamızda hissediyoruz. Özetle, insanları gerçeklerden, doğrulardan haberdar etmek, şeklindeki amacımıza ulaşmamamız için görünürde büyük bir engel bulunmuyor. Bize de arkadaşlarımızla birlikte çok çalışmak, hem halkımızın hem de yöneticilerimizin güvenini boşa çıkarmamak düşüyor.
Yorum