İnsanlarla İlgili Sorunları Çözerken Mizahtan Yararlanmak
Yazar: Mike Moore
İşyerinde ve sektörde kişilerarası tartışmalara karışan insanlar, genellikle çözümü zor sorunlarla karşı karşıya kalırlar. Sıra hislerini açıklamaya ve olası çözümler önermeye geldiğinde, kendilerini güvensiz, huzursuz ve tehdit altında hissederler. “Patron işleri bozduğumu düşünür mü?” “Bu insanları eleştiriyor gibi görünürsem onlarla nasıl birlikte çalışabilirim?” “Benim sürekli sorun yaratan biri olduğumu düşünürler mi?” “İnsanların duygularını nasıl incitebilirim?” Bu sorulara verilebilecek yanıtlar, her şeyin aynen devam etmesini sağlayacaktır. Hiçbir şey değişmeyecektir. Hiç kimse, rahat köşesinden dışarı adım atmak ve ne kadar gerekli olursa olsun, mevcut durumu bozmak istemez. Bu durumda, stres artmaya, moral ise düşmeye devam eder.
Karikatürlü mizahın, işyerindeki ilişkisel sorunları çözmede çok etkili olduğunu gördüm. Bunlar, gerçek anlamda tartışma ortamları sunuyor ve söz konusu ortamları mizah bağlamında ele alıyor. Bir karikatür alıp bunu tartışmanın temeli olarak kullanırsanız, birkaç konuda kazançlı çıkarsınız: Sorun ile personel arasındaki herhangi bir kişisel bağlantıyı ortadan kaldırırsınız. Personelle ilgili olmayan, karikatürize edilmiş bir durum tartışılır. Karakterler, gerçek değildir; dolayısıyla, incinmiş duygulardan ya da zarar görmüş egolardan uzak durursunuz. Bir karikatürü analiz etmek, mevcut ve tanımlanmış bir sorunu analiz etmeye oranla daha canlı bir tartışmayla sonuçlanır. Çalışanlar, sorundan ayrı tutulur ve bu nedenle hem daha az tehdit altındadırlar, hem de öneri ve çözüm sunmak için daha fazla isteklidirler.
Karikatürlü mizah, empatiye dayanır. İnsanlar karikatürdeki karakterlerle birlikte gülerler; çünkü kendilerini onlarla ve durumlarıyla özdeşleştirirler. Buna, “Oradaydım, bana bunu yaptı” sendromu diyebilirsiniz. Sunumlarımda karikatürler kullandığımda, izleyiciler arasından bazı kişilerin “Doğru olan da bu değil mi?” diye sorduğunu duyarım hep. Bunu duyduğumda, bir şeylerin onlarla bağlantı kurduğunu anlarım.
Akıllı bir liderin karikatür hakkında soracağı sorular, soruna yalnızca genel bakış açısı sunmakla kalmaz; aynı zamanda, söz konusu işyerinde benzeri bir sorun olup olmadığını ortaya çıkarabilecek nitelikte olur. Örneğin, “Burada böyle bir sorun olabilir mi?”, “Burada böyle bir sorun olsa, bununla nasıl başa çıkabiliriz?” gibi sorular sorulmalıdır. Bir noktada, karikatür ile mevcut sorun arasında doğrudan bağlantı kurulmalıdır. Bu yapılsa bile karikatür, yine de huzursuzluğa sebep olan insanlara doğrudan gönderme yapmadan durumu tartışmak için, tehdit edici olmayan bir yol olarak kullanılabilir.
Yazar: Mike Moore
İşyerinde ve sektörde kişilerarası tartışmalara karışan insanlar, genellikle çözümü zor sorunlarla karşı karşıya kalırlar. Sıra hislerini açıklamaya ve olası çözümler önermeye geldiğinde, kendilerini güvensiz, huzursuz ve tehdit altında hissederler. “Patron işleri bozduğumu düşünür mü?” “Bu insanları eleştiriyor gibi görünürsem onlarla nasıl birlikte çalışabilirim?” “Benim sürekli sorun yaratan biri olduğumu düşünürler mi?” “İnsanların duygularını nasıl incitebilirim?” Bu sorulara verilebilecek yanıtlar, her şeyin aynen devam etmesini sağlayacaktır. Hiçbir şey değişmeyecektir. Hiç kimse, rahat köşesinden dışarı adım atmak ve ne kadar gerekli olursa olsun, mevcut durumu bozmak istemez. Bu durumda, stres artmaya, moral ise düşmeye devam eder.
Karikatürlü mizahın, işyerindeki ilişkisel sorunları çözmede çok etkili olduğunu gördüm. Bunlar, gerçek anlamda tartışma ortamları sunuyor ve söz konusu ortamları mizah bağlamında ele alıyor. Bir karikatür alıp bunu tartışmanın temeli olarak kullanırsanız, birkaç konuda kazançlı çıkarsınız: Sorun ile personel arasındaki herhangi bir kişisel bağlantıyı ortadan kaldırırsınız. Personelle ilgili olmayan, karikatürize edilmiş bir durum tartışılır. Karakterler, gerçek değildir; dolayısıyla, incinmiş duygulardan ya da zarar görmüş egolardan uzak durursunuz. Bir karikatürü analiz etmek, mevcut ve tanımlanmış bir sorunu analiz etmeye oranla daha canlı bir tartışmayla sonuçlanır. Çalışanlar, sorundan ayrı tutulur ve bu nedenle hem daha az tehdit altındadırlar, hem de öneri ve çözüm sunmak için daha fazla isteklidirler.
Karikatürlü mizah, empatiye dayanır. İnsanlar karikatürdeki karakterlerle birlikte gülerler; çünkü kendilerini onlarla ve durumlarıyla özdeşleştirirler. Buna, “Oradaydım, bana bunu yaptı” sendromu diyebilirsiniz. Sunumlarımda karikatürler kullandığımda, izleyiciler arasından bazı kişilerin “Doğru olan da bu değil mi?” diye sorduğunu duyarım hep. Bunu duyduğumda, bir şeylerin onlarla bağlantı kurduğunu anlarım.
Akıllı bir liderin karikatür hakkında soracağı sorular, soruna yalnızca genel bakış açısı sunmakla kalmaz; aynı zamanda, söz konusu işyerinde benzeri bir sorun olup olmadığını ortaya çıkarabilecek nitelikte olur. Örneğin, “Burada böyle bir sorun olabilir mi?”, “Burada böyle bir sorun olsa, bununla nasıl başa çıkabiliriz?” gibi sorular sorulmalıdır. Bir noktada, karikatür ile mevcut sorun arasında doğrudan bağlantı kurulmalıdır. Bu yapılsa bile karikatür, yine de huzursuzluğa sebep olan insanlara doğrudan gönderme yapmadan durumu tartışmak için, tehdit edici olmayan bir yol olarak kullanılabilir.