Babalar İçin 10 Sağduyu Kuralı
Yazar: Mark Brandenburg
Ebeveynler için dikkat çekici ve üzerinde incelikle düşünülmüş pek çok teknik ve fikir ortaya atıldı. Ancak, iyi bir baba olmak istiyorsanız, bunların çoğunu göz ardı edip şu ana kadar hep işe yaramış olan bazı sağduyu kurallarına yoğunlaşabilirsiniz. Bunlar elbette sizi en popüler baba yapmayacak; ama her zaman etkisini gösterecektir:
Birinci Kural: Çocuklarınızdan Çok Şey Bekleyin
Çocuklarınız, sizin onlardan çok şey beklediğinizi bilirlerse, bu beklentiyi karşılamak için çabalayacaklardır. “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” demekten okul ya da atletizm sahasındaki gayretlerine kadar her konuda beklentilerinizi sıcak ve samimi bir ortamda açıkça dile getirirseniz, çocuklarınız onları çok düşündüğünüzü anlayacaklardır. Bunu anladıklarında da tepki vereceklerdir.
İkinci Kural: Her Zaman Sorunun Kendisi Olmaya Hevesli Olun
Ailenizden birinin sorunlara yol açtığına ikna olmak kolaydır. Onları bunun için suçlamak da kolaydır. Onları suçlayarak durumu daha da kötüleştirdiğinizi kabul edene kadar bu sorunun çözülemeyeceğini anlamalısınız. Suçlamak, kısa bir süre için kendinizi iyi hissettirebilir; ama asla hiçbir şeyi düzeltmez. O kişiyi sevmek ve kabullenmek, olumlu bir fark yaratacaktır.
Üçüncü Kural: Çocuğunuzun Yaşamıyla Yakından İlgilenin
Çocuklarınız hakkında elinizden gelen her şeyi öğrenin. Sevdikleri oyuncak ve renklerin neler olduğunu, en iyi arkadaşlarının kimler olduğunu, kimi kahraman olarak gördüklerini, vb. bilin. İlgi göstererek onları sevdiğinizi göstermiş olursunuz. Soru sormadığınızda ise onların sizin için o kadar da önemli olmadıklarını gösterirsiniz.
Dördüncü Kural: Çocuklarınıza “Hayır” Deyin
Günümüz piyasası, çocuklar için cazip seçenekler sunuyor. Tabii, çocuklar da hepsine sahip olmak istiyorlar. İstedikleri hemen her şeyi alan çocuklar, tipik anlamda çok mutlu çocuklar olmuyorlar. Çocuklar, ebeveynleri onlara “Hayır” dediklerinde, disiplini, kendine hakim olmayı ve sevinçlerini ertelemeyi öğrenirler. Bu, zor bir mücadele olabilir; ama “Hayır” demek ve bu konuda ciddi olduğunu hissettirmek, mutlu, sağlıklı ve katılımcı çocuklara sahip olmanıza yardım edecektir.
Beşinci Kural: Çocuklarınızı Dövmek ya da Tokatlamak Çözüm Değildir
Dayak yiyen çocukların kendilerine olan güvenlerini yitirdiklerini gösteren pek çok araştırma mevcuttur. Çocuklarınızı dövmek, aynı zamanda, dayağa neden olan davranış biçimlerini büyük ihtimalle artıracaktır. Bir baba olarak, gerçekten çocuğunuzun sizden korkmasını mı istiyorsunuz?
Altıncı Kural: Karınıza Son Derece İyi Davranın
Çocuklar, erkek-kadın ilişkileri hakkında en önemli bilgileri evde edinirler. Çocukların önünde kavga etmemeye büyük özen gösterin. Haklı olmaktan çok kibar olmaya çalışın.
Yedinci Kural: Davranışlar, Sözcüklerden Daha Yüksek Sesle Konuşur
Pek çok ebeveyn, çocukları onlara yardımcı olmadıklarında tehdit savurmaya başlar. Ama, sonuçlar konusunda da aynı hassasiyeti göstermezseniz, sonsuza kadar tehdit savurabilirsiniz. Çocuklarınız, tehditlere aldırmamayı öğreneceklerdir. Davranışınızı anlayacaklardır. Yardım etmedikleri için bazı ayrıcalıklar ellerinden alınırsa, bunun bir iş meselesi olduğunu çok çabuk kavrayacaklardır. Sonuçları davranışlarla aynı çizgiye getirmek için elinizden geleni yapın. (Odanı zamanında temizlemezsen, yatmadan önce öykü dinleyecek zamanın olmayacak.)
Sekizinci Kural: Çocuklarınızı Gerçekten Dinleyin
Yalnızca sözcüklerini duymayın; söyledikleri şeyin ardındaki anlamı kavramaya da çalışın. “Kendi kıyafetlerimi kendim seçerim!” sözü, çocuğunuzun daha çok sorumluluk ya da bağımsızlık istediği anlamına gelebilir. Onun size söylediklerini dikkatle değerlendirmeye gayret edin! Çocuğunuzun sizi dinlemesini istiyorsanız, siz de onu mutlaka dinleyin.
Dokuzuncu Kural: Çocuklarınız Büyüdükçe Onlara Sorumluluk Verin
Çocuklarınız henüz küçükken, belki yalnızca sabahları yataklarını toplama ve odalarını temiz tutma konularında yardımcı olabilirler. Yaşları ilerledikçe, listelerine yeni işler ekleyin. Onlara bir ailenin bu şekilde ayakta kaldığını; herkesin belli görevleri olduğunu söyleyin. Onları bu tür işlere henüz küçükken alıştırırsanız, büyük ihtimalle, ileri yaşlarında da bunları yapacaklardır. Kendilerinden beklenen işleri yaptıkları için onları ödüllendirmeyin.
Onuncu Kural: Çocuklarınıza Her Zaman Başarılı Bir İnsan Olduklarını Söyleyin
Bunu söylemek, özellikle her zamankinden daha başarısız olduklarında önemlidir. İşler iyi gittiğinde, bunu onlara söylemek kolaydır. Onlara en başarılı olduklarını düşündüğünüz özelliklerini söylemeyi ilke edinin. Bu yaklaşım, genel geçer övgüden daha anlamlı olacaktır.
Yazar: Mark Brandenburg
Ebeveynler için dikkat çekici ve üzerinde incelikle düşünülmüş pek çok teknik ve fikir ortaya atıldı. Ancak, iyi bir baba olmak istiyorsanız, bunların çoğunu göz ardı edip şu ana kadar hep işe yaramış olan bazı sağduyu kurallarına yoğunlaşabilirsiniz. Bunlar elbette sizi en popüler baba yapmayacak; ama her zaman etkisini gösterecektir:
Birinci Kural: Çocuklarınızdan Çok Şey Bekleyin
Çocuklarınız, sizin onlardan çok şey beklediğinizi bilirlerse, bu beklentiyi karşılamak için çabalayacaklardır. “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” demekten okul ya da atletizm sahasındaki gayretlerine kadar her konuda beklentilerinizi sıcak ve samimi bir ortamda açıkça dile getirirseniz, çocuklarınız onları çok düşündüğünüzü anlayacaklardır. Bunu anladıklarında da tepki vereceklerdir.
İkinci Kural: Her Zaman Sorunun Kendisi Olmaya Hevesli Olun
Ailenizden birinin sorunlara yol açtığına ikna olmak kolaydır. Onları bunun için suçlamak da kolaydır. Onları suçlayarak durumu daha da kötüleştirdiğinizi kabul edene kadar bu sorunun çözülemeyeceğini anlamalısınız. Suçlamak, kısa bir süre için kendinizi iyi hissettirebilir; ama asla hiçbir şeyi düzeltmez. O kişiyi sevmek ve kabullenmek, olumlu bir fark yaratacaktır.
Üçüncü Kural: Çocuğunuzun Yaşamıyla Yakından İlgilenin
Çocuklarınız hakkında elinizden gelen her şeyi öğrenin. Sevdikleri oyuncak ve renklerin neler olduğunu, en iyi arkadaşlarının kimler olduğunu, kimi kahraman olarak gördüklerini, vb. bilin. İlgi göstererek onları sevdiğinizi göstermiş olursunuz. Soru sormadığınızda ise onların sizin için o kadar da önemli olmadıklarını gösterirsiniz.
Dördüncü Kural: Çocuklarınıza “Hayır” Deyin
Günümüz piyasası, çocuklar için cazip seçenekler sunuyor. Tabii, çocuklar da hepsine sahip olmak istiyorlar. İstedikleri hemen her şeyi alan çocuklar, tipik anlamda çok mutlu çocuklar olmuyorlar. Çocuklar, ebeveynleri onlara “Hayır” dediklerinde, disiplini, kendine hakim olmayı ve sevinçlerini ertelemeyi öğrenirler. Bu, zor bir mücadele olabilir; ama “Hayır” demek ve bu konuda ciddi olduğunu hissettirmek, mutlu, sağlıklı ve katılımcı çocuklara sahip olmanıza yardım edecektir.
Beşinci Kural: Çocuklarınızı Dövmek ya da Tokatlamak Çözüm Değildir
Dayak yiyen çocukların kendilerine olan güvenlerini yitirdiklerini gösteren pek çok araştırma mevcuttur. Çocuklarınızı dövmek, aynı zamanda, dayağa neden olan davranış biçimlerini büyük ihtimalle artıracaktır. Bir baba olarak, gerçekten çocuğunuzun sizden korkmasını mı istiyorsunuz?
Altıncı Kural: Karınıza Son Derece İyi Davranın
Çocuklar, erkek-kadın ilişkileri hakkında en önemli bilgileri evde edinirler. Çocukların önünde kavga etmemeye büyük özen gösterin. Haklı olmaktan çok kibar olmaya çalışın.
Yedinci Kural: Davranışlar, Sözcüklerden Daha Yüksek Sesle Konuşur
Pek çok ebeveyn, çocukları onlara yardımcı olmadıklarında tehdit savurmaya başlar. Ama, sonuçlar konusunda da aynı hassasiyeti göstermezseniz, sonsuza kadar tehdit savurabilirsiniz. Çocuklarınız, tehditlere aldırmamayı öğreneceklerdir. Davranışınızı anlayacaklardır. Yardım etmedikleri için bazı ayrıcalıklar ellerinden alınırsa, bunun bir iş meselesi olduğunu çok çabuk kavrayacaklardır. Sonuçları davranışlarla aynı çizgiye getirmek için elinizden geleni yapın. (Odanı zamanında temizlemezsen, yatmadan önce öykü dinleyecek zamanın olmayacak.)
Sekizinci Kural: Çocuklarınızı Gerçekten Dinleyin
Yalnızca sözcüklerini duymayın; söyledikleri şeyin ardındaki anlamı kavramaya da çalışın. “Kendi kıyafetlerimi kendim seçerim!” sözü, çocuğunuzun daha çok sorumluluk ya da bağımsızlık istediği anlamına gelebilir. Onun size söylediklerini dikkatle değerlendirmeye gayret edin! Çocuğunuzun sizi dinlemesini istiyorsanız, siz de onu mutlaka dinleyin.
Dokuzuncu Kural: Çocuklarınız Büyüdükçe Onlara Sorumluluk Verin
Çocuklarınız henüz küçükken, belki yalnızca sabahları yataklarını toplama ve odalarını temiz tutma konularında yardımcı olabilirler. Yaşları ilerledikçe, listelerine yeni işler ekleyin. Onlara bir ailenin bu şekilde ayakta kaldığını; herkesin belli görevleri olduğunu söyleyin. Onları bu tür işlere henüz küçükken alıştırırsanız, büyük ihtimalle, ileri yaşlarında da bunları yapacaklardır. Kendilerinden beklenen işleri yaptıkları için onları ödüllendirmeyin.
Onuncu Kural: Çocuklarınıza Her Zaman Başarılı Bir İnsan Olduklarını Söyleyin
Bunu söylemek, özellikle her zamankinden daha başarısız olduklarında önemlidir. İşler iyi gittiğinde, bunu onlara söylemek kolaydır. Onlara en başarılı olduklarını düşündüğünüz özelliklerini söylemeyi ilke edinin. Bu yaklaşım, genel geçer övgüden daha anlamlı olacaktır.