Zekanızı Sürekli Destekleyin
Yazar: Dr. Jill Ammon-Wexler
Aniden özel bir yeteneğiniz olduğunu fark ederseniz, bilin ki bu yeteneğin serpilme ve büyüme potansiyeli çok yüksektir!
Anlamlı geliyor mu?
Örneğin: Şarkı söylemek için gizli bir yeteneğiniz varsa, ama şarkı söylemeyi hiç denememişseniz, “şarkı söyleme yeteneğinizi” hiç desteklediniz mi?
Elbette hayır!
İşte size, yaşamınız boyunca göz ardı etmiş olabileceğiniz bir gerçek: Beyniniz, deha tohumları içerir. Bugün yapmakta olduğunuz şeylerin çok ötesinde bir kişisel potansiyeliniz vardır ve bu potansiyel, neredeyse inanılmazdır!
Evet. Beyninizden bahsediyorum… ve potansiyellerinizden!
Aşağıdaki gerçekleri bir kez düşündüğünüzde, beyin gücünüz ebediyen değişmiş olacaktır. Bu bilginin etkilerini sindirirken oluşan yeni sinirsel bölgeler, fiziksel beyninizi sonsuza dek değiştirecektir.
İlk kez ateş üzerinde yürüdüğüm zamanı hatırlıyorum. Asla, eskisi gibi olmuyorsunuz.
Bir iki dakikanızı ayırın ve aşağıda yazılanların etkilerine yoğunlaşın:
1. Beyniniz, sınırsız bir öğrenme potansiyeline sahiptir. Saniyede tahminen 7-10 yeni bilgi parçasını içine alır ve bunu yaşamınızın geri kalanında sürdürebilir. Buna rağmen, daha fazlasını öğrenmek için çok fazla boş alan kalır. Yeni bir deneyim edindiğiniz ya da birşey öğrendiğiniz her sefer, beyniniz, sinirler arasında (beyin hücresi) yeni bağlantılar geliştirir. Beyniniz, aslında büyümeye o kadar yardımcıdır ki büyüme potansiyelinin, şimdi yeni bir bilimsel adı vardır: “beyinsel yoğrulabilirlik”.
2. Beyin kabuğunuzun (korteks) “buruşuk” olmasının bir nedeni vardır. 1350 gramlık beyninizin içinde milyarlarca beyin hücresi bulunur. Bütün beyin hücreleriniz uç uca sıralanmış olsaydı, zihniniz en az 800 bin kilometreye yayılırdı. Bu da neredeyse Ay’a gidiş dönüş mesafesine denk gelir.
3. Beyniniz, kafatasınızla sınırlı değildir. Zekanız, aslında vücudunuzdaki hücrelerin tamamına yayılmıştır. Vücut-zihin ayrımı yoktur. Her seviyede düşünen varlıklarız. Hatta, mevcut bir bilimsel teoriye göre beynimiz holograma benzer ve altmoleküler seviyeye kadar kopyalanmıştır.
4. Aslında, iki merkezileştirilmiş beyniniz vardır. İkinci beyniniz, kafatasınızın içindeki parçadan daha fazla beyin hücresine sahiptir. Bu ikinci beyin nerededir? Midenizde.
5. Beyniniz, parmak iziniz kadar benzersizdir. Halen yaşamakta olan 6 milyar insan ve bir şekilde dünya topraklarına ayak basmış olan 90 milyar insan içinde, sizinkine benzer bir beyin görülmemiştir. Gerçekten bir emsaliniz yoktur ve tamamen eşsizsiniz.
6. Beyniniz, sınırsız biçimlerde düşünebilir. 1968’de, Büyük Pavlov’un bir öğrencisi, ortalama bir beynin yaratabileceği potansiyel düşünce biçimlerinin en düşük sayısının, 1 ve onu takip eden 10,5 milyon kilometrelik, daktiloyla yazılmış 0 olduğunu kanıtladığında, tüm bilim çevrelerini şoke etmiştir.
7. Zekanın, IQ derecenizle çok az ilgisi vardır. Nörobilim uzmanları ve nöropsikologlar, IQ testlerinin, yalnızca çok sınırlı sayıda “makul ve mantıklı” düşünme becerisini ölçtüğünü bilirler. Bu tür beceriler, aslında zekanızın en sınırlı bölümü olabilir. Şimdi bir de duygusal zekanızın (EQ) ve her şeyden üstün yüksek zekanızın (HQ) olduğunu biliyoruz. Birçok araştırmacı, 25 kadar altzeka tanımı yapmaktadır.
8. Einstein gibi düşünmeyi öğrenebilirsiniz. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, Einstein’ın beynini farklı kılan temel şeyin, nöronları arasındaki bağlantıların sayısı olduğunu açıkça göstermiştir. Bu durum, doğuştan değildir. Böylesine tıka basa bir beyin, kendinizi zihinsel olarak zorlarsanız ortaya çıkar!
9. Leonardo da Vinci gibi düşünmeyi de öğrenebilirsiniz. Zekanız, doğuştan sabit değildir. Bernard Devlin tarafından yakın geçmişte yapılan ve 200’ün üzerinde IQ’yu kapsayan istatistiksel bir çalışma, genlerin, IQ’nuzun yalnızca % 48’inden sorumlu olduğunu göstermiştir. Geriye kalan % 52’lik kısım, doğum öncesi bakıma, çevreye ve eğitime göre şekillenir. Şunu da ekleyelim, buna her yaştaki eğitim dahildir!
10. Zekanız, uygun eğitimle geliştirilebilir. Yetiştirilme biçiminiz ve genetik geçmişiniz, belli “doğal” yeteneklere sahip olacağınızı söylerse de pek çok araştırmacı, zeka derecelerinin uygun eğitimle önemli ölçüde artırılabileceğini göstermiştir.
11. Bu bilgi, beyninizi çoktan değiştirdi. Yalnızca bilgiyi okumak bile beyninizde anlık sinaptik değişiklikler yarattı. Bu bilginin size ne anlatmak istediğini düşünmeye başlarsanız, yeni sinirsel bağlantıları güçlendirirsiniz. Bunlar ne kadar güçlenirlerse, zihinsel potansiyeliniz hakkında sahip olabileceğiniz eski kısıtlayıcı düşünceleri o kadar kolay geçersiz kılarlar!
Yazar: Dr. Jill Ammon-Wexler
Aniden özel bir yeteneğiniz olduğunu fark ederseniz, bilin ki bu yeteneğin serpilme ve büyüme potansiyeli çok yüksektir!
Anlamlı geliyor mu?
Örneğin: Şarkı söylemek için gizli bir yeteneğiniz varsa, ama şarkı söylemeyi hiç denememişseniz, “şarkı söyleme yeteneğinizi” hiç desteklediniz mi?
Elbette hayır!
İşte size, yaşamınız boyunca göz ardı etmiş olabileceğiniz bir gerçek: Beyniniz, deha tohumları içerir. Bugün yapmakta olduğunuz şeylerin çok ötesinde bir kişisel potansiyeliniz vardır ve bu potansiyel, neredeyse inanılmazdır!
Evet. Beyninizden bahsediyorum… ve potansiyellerinizden!
Aşağıdaki gerçekleri bir kez düşündüğünüzde, beyin gücünüz ebediyen değişmiş olacaktır. Bu bilginin etkilerini sindirirken oluşan yeni sinirsel bölgeler, fiziksel beyninizi sonsuza dek değiştirecektir.
İlk kez ateş üzerinde yürüdüğüm zamanı hatırlıyorum. Asla, eskisi gibi olmuyorsunuz.
Bir iki dakikanızı ayırın ve aşağıda yazılanların etkilerine yoğunlaşın:
1. Beyniniz, sınırsız bir öğrenme potansiyeline sahiptir. Saniyede tahminen 7-10 yeni bilgi parçasını içine alır ve bunu yaşamınızın geri kalanında sürdürebilir. Buna rağmen, daha fazlasını öğrenmek için çok fazla boş alan kalır. Yeni bir deneyim edindiğiniz ya da birşey öğrendiğiniz her sefer, beyniniz, sinirler arasında (beyin hücresi) yeni bağlantılar geliştirir. Beyniniz, aslında büyümeye o kadar yardımcıdır ki büyüme potansiyelinin, şimdi yeni bir bilimsel adı vardır: “beyinsel yoğrulabilirlik”.
2. Beyin kabuğunuzun (korteks) “buruşuk” olmasının bir nedeni vardır. 1350 gramlık beyninizin içinde milyarlarca beyin hücresi bulunur. Bütün beyin hücreleriniz uç uca sıralanmış olsaydı, zihniniz en az 800 bin kilometreye yayılırdı. Bu da neredeyse Ay’a gidiş dönüş mesafesine denk gelir.
3. Beyniniz, kafatasınızla sınırlı değildir. Zekanız, aslında vücudunuzdaki hücrelerin tamamına yayılmıştır. Vücut-zihin ayrımı yoktur. Her seviyede düşünen varlıklarız. Hatta, mevcut bir bilimsel teoriye göre beynimiz holograma benzer ve altmoleküler seviyeye kadar kopyalanmıştır.
4. Aslında, iki merkezileştirilmiş beyniniz vardır. İkinci beyniniz, kafatasınızın içindeki parçadan daha fazla beyin hücresine sahiptir. Bu ikinci beyin nerededir? Midenizde.
5. Beyniniz, parmak iziniz kadar benzersizdir. Halen yaşamakta olan 6 milyar insan ve bir şekilde dünya topraklarına ayak basmış olan 90 milyar insan içinde, sizinkine benzer bir beyin görülmemiştir. Gerçekten bir emsaliniz yoktur ve tamamen eşsizsiniz.
6. Beyniniz, sınırsız biçimlerde düşünebilir. 1968’de, Büyük Pavlov’un bir öğrencisi, ortalama bir beynin yaratabileceği potansiyel düşünce biçimlerinin en düşük sayısının, 1 ve onu takip eden 10,5 milyon kilometrelik, daktiloyla yazılmış 0 olduğunu kanıtladığında, tüm bilim çevrelerini şoke etmiştir.
7. Zekanın, IQ derecenizle çok az ilgisi vardır. Nörobilim uzmanları ve nöropsikologlar, IQ testlerinin, yalnızca çok sınırlı sayıda “makul ve mantıklı” düşünme becerisini ölçtüğünü bilirler. Bu tür beceriler, aslında zekanızın en sınırlı bölümü olabilir. Şimdi bir de duygusal zekanızın (EQ) ve her şeyden üstün yüksek zekanızın (HQ) olduğunu biliyoruz. Birçok araştırmacı, 25 kadar altzeka tanımı yapmaktadır.
8. Einstein gibi düşünmeyi öğrenebilirsiniz. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, Einstein’ın beynini farklı kılan temel şeyin, nöronları arasındaki bağlantıların sayısı olduğunu açıkça göstermiştir. Bu durum, doğuştan değildir. Böylesine tıka basa bir beyin, kendinizi zihinsel olarak zorlarsanız ortaya çıkar!
9. Leonardo da Vinci gibi düşünmeyi de öğrenebilirsiniz. Zekanız, doğuştan sabit değildir. Bernard Devlin tarafından yakın geçmişte yapılan ve 200’ün üzerinde IQ’yu kapsayan istatistiksel bir çalışma, genlerin, IQ’nuzun yalnızca % 48’inden sorumlu olduğunu göstermiştir. Geriye kalan % 52’lik kısım, doğum öncesi bakıma, çevreye ve eğitime göre şekillenir. Şunu da ekleyelim, buna her yaştaki eğitim dahildir!
10. Zekanız, uygun eğitimle geliştirilebilir. Yetiştirilme biçiminiz ve genetik geçmişiniz, belli “doğal” yeteneklere sahip olacağınızı söylerse de pek çok araştırmacı, zeka derecelerinin uygun eğitimle önemli ölçüde artırılabileceğini göstermiştir.
11. Bu bilgi, beyninizi çoktan değiştirdi. Yalnızca bilgiyi okumak bile beyninizde anlık sinaptik değişiklikler yarattı. Bu bilginin size ne anlatmak istediğini düşünmeye başlarsanız, yeni sinirsel bağlantıları güçlendirirsiniz. Bunlar ne kadar güçlenirlerse, zihinsel potansiyeliniz hakkında sahip olabileceğiniz eski kısıtlayıcı düşünceleri o kadar kolay geçersiz kılarlar!
Yorum