İşte size gülme ve kahkaha ile ilgili bilmek istediğiniz her şey... Çıkan sonuçlara göre, bir yetişkin her gün ortalama 17, bir çocuk ise 40 kez gülüyor. Gülmeye başlayan bir insan, ciğerlerinden saatte 100 kilometreye ulaşan bir hızla dışarıya hava veriyor. İşte size gülme ve kahkaha ile ilgili bilmek istediğiniz her şey...
Bilim dünyası son 20 yıldır bütünsel olarak ilgileniyor gülme ve kahkaha ile. Bugüne kadar fareler ile maymunları gıdıklayarak yapılan deneylerde ya da hastalara fıkralar anlatılarak beyinsel aktivitelerinin izlendiği dönemde, bilim dünyası pek fazla ilerleme sağlayamadı. Manyetik rezonans görüntüleme teknikleri ise yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu yeni teknoloji sayesinde gülme ile eş zamanlı olarak beynin çalışma mekanizması incelendi. Çıkan sonuçlara göre, insan ortalama yılda 6 bin 205 kez gülüyor.
Bir yetişkin günde ortalama 17 kez gülerken bu sayı bir çocukta 40. Gülmeye başlayan bir insan ciğerlerinden saatte 100 kilometreye ulaşan bir hızla dışarıya hava veriyor, bunu kesik kesik nefes alıp vermeler takip ediyor. Gülme anında yüz kaslarından biri ağzın kenarlarını geriyor ve saniyenin 16’da biri kadar süren bir ses çıkarken beden de sarsılıyor. Peki insanı bu şekilde davranmaya yönelten ne?
GÜLMEYİ YARATAN ÜÇ UYARI
Bilim dünyasına göre gülmenin kaynağı 3 karşı konulamaz uyarı kategorisi: Gıdıklama, güldürücü gaz ve mizah.
1. Gıdıklama evrimsel süreçte gülme eyleminin ilk ortaya çıkış nedeni. Bedenin alışılmadık dışsal bir temas karşısında verdiği savunma tepkisi. Maymunlarda gülme bu şekilde gerçekleşiyor. Koltukaltı, ayak tabanı, bedenin karın bölgesinin yanları gıdıklanmadan en etkilenen bölgeler çünkü ya başka organlar ya da giysiler tarafından kapatıldığı için dışsal temasa daha az maruz kalıyorlar.
2. Azot protoksitin 19. yüzyılda keşfedilen etkisi, en küçük solumada dahi insanı bastıramadığı bir gülme krizine yakalıyor olması. Bu gaz beyni tamamıyla etkisi altına alıyor. Limbik sistem içinde nöronlar arasındaki iletişimi yavaşlatan kasların hareketinin paralize olmasına yol açıyor. Sinir sistemi içinde nöronların olduğundan çok daha hızlı hareket etmesi sonucu gülme krizi gerçekleşiyor.
3. İnsanı kahkahaya boğan uyarı türleri içinde en sık karşılaşılan tür ise psikolojik olanı, yani mizah.
BEYNİN KAHKAHA SORUMLUSU
Son 10 yıl içinde görüntüleme teknikleri sayesinde gülme ve kahkahayı tetikleyen 3 unsurun da beyin içindeki aynı mekanizmadan ortaya çıktığı belirlendi. Bu kapalı devre içinde beynin bir bölümü anahtar rol oynuyor (prefrontal korteks medioventral). Herhangi bir şekilde beyinlerinin bu bölümü hasara uğrayan insanlar esprileri, şakaları anlayamıyorlar. Hatta kimileri kahkaha atamıyor bile.
Beyinde başlayan gülme sinir sistemi aracılığıyla bütün bedene dalga halinde yayılıyor. Hipotalamus sayesinde bu sistem bu duygusal reaksiyonun şiddetini ayarlıyor. Gülme ya sessiz kalıyor ya da kahkahaya dönüşüyor.
Gülmenin bir de kimyasal boyutu var. 5 molekül gülme eyleminin oluşumuna yardımcı oluyor. Acetilkolin kas kasılmalarını; dopamin zevk almayı, Gaba spazm ve denetlenemeyen hareketleri kontrol ederken serotonin neşe, keyifsizlik, öfke gibi mizaç türlerinden, nodadrenalin ise beyni uyanık tutmaktan sorumlu.
Gülme bedene iki eksenden yayılıyor: Kas ve nefes. Gülme, yüzdeki 15 küçük kastan başlayarak birçok kası harekete geçiriyor.
GÜLME GÜLMEYİ TETİKLİYOR
İşin bir diğer ilginç yönü gülmenin diğer gülmeleri de tetiklemesi. Birini gülerken gözlememiz bizim de otomatikman yüz kaslarımızı harekete geçiriyor. Bazen gülme bulaşıcı bir kriz haline bile gelebiliyor. Hálá bilim dünyasında gizemi çözülemeyen olaylardan biri 1962 yılında Tanzanya’nın bir bölgesinde meydana gelen gülme salgını. 2 buçuk yıl süren gülme salgını bine yakın genç kızı etkilemişti. Salgın gülme krizinin meydana geldiği 40 köy karantinaya alınarak durdurulabilmişti. İnsanın neden güldüğünü filozoflar ve psikologlar 3 teori ile açıklıyorlar:
- Densizlik ya da beklenenin dışındaki gelişmeler.
- Rahatlama.
- Kendini diğerlerinden daha üstün görme.
GÜLME ÇEŞİTLERİ
* Sessiz gülüş çocukta, maymunların ‘ağız açık, yüz gergin’ mimiğine yakın bir gülüş. Yetişkinlerde ise bu tür gülmeye kimi zaman burundan sıklıkla nefes vermeler eşlik ediyor.
* Mimiksiz gülüş Sesler içsel. Çıkarılan sesler duyuluyor ama ağız kapalı kalıyor.
* Sesli gülüş Ağız hafifçe aralanıyor, gözlerin kenarları kırışıyor, küçük sesler çıkıyor. Genellikle bu tür gülüşleri kahkahalar takip ediyor.
* Şiddetli gülüş Ağız kocaman açılıyor, baş geriye doğru itiliyor, sesler daha gür çıkıyor. Kimi zaman boğazdan sesler geliyor.
* Çılgın gülüş Uzun süreli, yoğun ve çoğu zaman kontrol edilemeyen gülüş türü.
Bilim dünyası son 20 yıldır bütünsel olarak ilgileniyor gülme ve kahkaha ile. Bugüne kadar fareler ile maymunları gıdıklayarak yapılan deneylerde ya da hastalara fıkralar anlatılarak beyinsel aktivitelerinin izlendiği dönemde, bilim dünyası pek fazla ilerleme sağlayamadı. Manyetik rezonans görüntüleme teknikleri ise yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu yeni teknoloji sayesinde gülme ile eş zamanlı olarak beynin çalışma mekanizması incelendi. Çıkan sonuçlara göre, insan ortalama yılda 6 bin 205 kez gülüyor.
Bir yetişkin günde ortalama 17 kez gülerken bu sayı bir çocukta 40. Gülmeye başlayan bir insan ciğerlerinden saatte 100 kilometreye ulaşan bir hızla dışarıya hava veriyor, bunu kesik kesik nefes alıp vermeler takip ediyor. Gülme anında yüz kaslarından biri ağzın kenarlarını geriyor ve saniyenin 16’da biri kadar süren bir ses çıkarken beden de sarsılıyor. Peki insanı bu şekilde davranmaya yönelten ne?
GÜLMEYİ YARATAN ÜÇ UYARI
Bilim dünyasına göre gülmenin kaynağı 3 karşı konulamaz uyarı kategorisi: Gıdıklama, güldürücü gaz ve mizah.
1. Gıdıklama evrimsel süreçte gülme eyleminin ilk ortaya çıkış nedeni. Bedenin alışılmadık dışsal bir temas karşısında verdiği savunma tepkisi. Maymunlarda gülme bu şekilde gerçekleşiyor. Koltukaltı, ayak tabanı, bedenin karın bölgesinin yanları gıdıklanmadan en etkilenen bölgeler çünkü ya başka organlar ya da giysiler tarafından kapatıldığı için dışsal temasa daha az maruz kalıyorlar.
2. Azot protoksitin 19. yüzyılda keşfedilen etkisi, en küçük solumada dahi insanı bastıramadığı bir gülme krizine yakalıyor olması. Bu gaz beyni tamamıyla etkisi altına alıyor. Limbik sistem içinde nöronlar arasındaki iletişimi yavaşlatan kasların hareketinin paralize olmasına yol açıyor. Sinir sistemi içinde nöronların olduğundan çok daha hızlı hareket etmesi sonucu gülme krizi gerçekleşiyor.
3. İnsanı kahkahaya boğan uyarı türleri içinde en sık karşılaşılan tür ise psikolojik olanı, yani mizah.
BEYNİN KAHKAHA SORUMLUSU
Son 10 yıl içinde görüntüleme teknikleri sayesinde gülme ve kahkahayı tetikleyen 3 unsurun da beyin içindeki aynı mekanizmadan ortaya çıktığı belirlendi. Bu kapalı devre içinde beynin bir bölümü anahtar rol oynuyor (prefrontal korteks medioventral). Herhangi bir şekilde beyinlerinin bu bölümü hasara uğrayan insanlar esprileri, şakaları anlayamıyorlar. Hatta kimileri kahkaha atamıyor bile.
Beyinde başlayan gülme sinir sistemi aracılığıyla bütün bedene dalga halinde yayılıyor. Hipotalamus sayesinde bu sistem bu duygusal reaksiyonun şiddetini ayarlıyor. Gülme ya sessiz kalıyor ya da kahkahaya dönüşüyor.
Gülmenin bir de kimyasal boyutu var. 5 molekül gülme eyleminin oluşumuna yardımcı oluyor. Acetilkolin kas kasılmalarını; dopamin zevk almayı, Gaba spazm ve denetlenemeyen hareketleri kontrol ederken serotonin neşe, keyifsizlik, öfke gibi mizaç türlerinden, nodadrenalin ise beyni uyanık tutmaktan sorumlu.
Gülme bedene iki eksenden yayılıyor: Kas ve nefes. Gülme, yüzdeki 15 küçük kastan başlayarak birçok kası harekete geçiriyor.
GÜLME GÜLMEYİ TETİKLİYOR
İşin bir diğer ilginç yönü gülmenin diğer gülmeleri de tetiklemesi. Birini gülerken gözlememiz bizim de otomatikman yüz kaslarımızı harekete geçiriyor. Bazen gülme bulaşıcı bir kriz haline bile gelebiliyor. Hálá bilim dünyasında gizemi çözülemeyen olaylardan biri 1962 yılında Tanzanya’nın bir bölgesinde meydana gelen gülme salgını. 2 buçuk yıl süren gülme salgını bine yakın genç kızı etkilemişti. Salgın gülme krizinin meydana geldiği 40 köy karantinaya alınarak durdurulabilmişti. İnsanın neden güldüğünü filozoflar ve psikologlar 3 teori ile açıklıyorlar:
- Densizlik ya da beklenenin dışındaki gelişmeler.
- Rahatlama.
- Kendini diğerlerinden daha üstün görme.
GÜLME ÇEŞİTLERİ
* Sessiz gülüş çocukta, maymunların ‘ağız açık, yüz gergin’ mimiğine yakın bir gülüş. Yetişkinlerde ise bu tür gülmeye kimi zaman burundan sıklıkla nefes vermeler eşlik ediyor.
* Mimiksiz gülüş Sesler içsel. Çıkarılan sesler duyuluyor ama ağız kapalı kalıyor.
* Sesli gülüş Ağız hafifçe aralanıyor, gözlerin kenarları kırışıyor, küçük sesler çıkıyor. Genellikle bu tür gülüşleri kahkahalar takip ediyor.
* Şiddetli gülüş Ağız kocaman açılıyor, baş geriye doğru itiliyor, sesler daha gür çıkıyor. Kimi zaman boğazdan sesler geliyor.
* Çılgın gülüş Uzun süreli, yoğun ve çoğu zaman kontrol edilemeyen gülüş türü.