ATATÜRK'e dair...

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • armada1
    Banned
    • 04-11-2005
    • 1457

    #31
    Konu: ÖZMENA ATATÜRK KÖŞESİ

    HAYATI-5:ATATÜRK'ÜN SON YILLARI VE ÖLÜMÜAtatürk'ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova'da bulunduğu sırada, ciddî olarak hastalandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara'ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu.

    Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana'ya geziye çıktı. Kızgın güneş altında askerî birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü. Ülkü edindiği millî dava uğruna kendi sağlığını hiçe saydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs'ta Ankara'ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul'a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu. Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatı'nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul'a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938'de Hatay Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi Atatürk'ü çok sevindirip moralini düzeltti.

    Temmuz sonlarına kadar Savarona'da kalan Atatürk'ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı'na nakledildi. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. O'nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938'de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı.

    Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu. Fakat, çok arzuladığı hâlde, Ankara'ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl dönümü törenlerine katılamadı. 29 Ekim 1938'de kahraman Türk Ordusu'na yolladığı mesaj, Başbakan Celâl Bayar tarafından okundu. "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!" sözü ile Türk Ordusu'nun önemini belirtmiştir. Yine aynı mesajda "Türk vatanının ve Türk'lük camiasının şan ve şerefini, dahilî ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır" diyerek Türk Ordusu'na olan güvenini belirtmiştir.

    Atatürk 1 Kasım 1938'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış töreninde de bulunamadı. Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celâl Bayar okudu. Atatürk bu nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin millî şuurlu ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesi'nin geliştirilmesi, Ankara Üniversitesi'nin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin kurulması için çalışmaların yapıldığını belirtti. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti açıkladı. Ayrıca Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Beden Terbiyesi Kanunu'nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı.

    Atatürk'ün hastalığı tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. Her Türk'ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu. Dolmabahçe Sarayı'nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı. Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı.
    Bu kara haberle, yalnız Türk milleti değil, bütün dünya yasa büründü. Büyük, küçük bütün devletler onun cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler göndererek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar gönderdiler.

    16 Kasım günü Atatürk'ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı'nın büyük tören salonunda katafalka konuldu. Üç gün üç gece, gözü yaşlı bir insan seli ulu önderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti.
    Cenaze namazı 19 Kasım günü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı. On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak, İstanbul halkının gözyaşları arasında Gülhane Parkı'na götürüldü. Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi. Büyük Ada açıklarına kadar, donanmamız ve törene katılmak için gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyi İzmit'e getirdi. Burada Yavuz zırhlısından alınan cenaze, özel bir trene kondu. Atalarına son saygı görevlerini yapmak üzere toplanan halkın kalbinde derin bir üzüntü bırakarak Ankara'ya getirilmek üzere hareket edildi. Atatürk'ün vefatı üzerine cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkam, milletvekilleri ile ordu ve devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Türkiye Büyük Mîllet Meclisi önünde hazırlanan katafalka kondu. Ankara halkı da onun cenazesi önünden saygıyla geçerek son görevini yaptı. 21 Kasım 1938 Pazartesi günü, sivil ve askerî yöneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı büyük bir tören yapıldı. Daha sonra Atatürk'ün tabutu katafalkta alınarak. Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre kondu.

    Türk milleti daha sonra, bu büyük insana lâyık, Ankara Rasattepe'de bir Anıtkabir yaptırdı. 10 Kasım 1953'te Etnografya Müzesinden alınan Atatürk'ün naaşı Anıtkabir'e getirildi. Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedî istirahatgâhına yerleştirildi.

    Yorum

    • saatçi
      Member
      • 06-09-2005
      • 603

      #32
      Konu: ÖZMENA ATATÜRK KÖŞESİ

      teşekkür ederim kardeşim emeklerine sağlık.

      Yorum

      • armada1
        Banned
        • 04-11-2005
        • 1457

        #33
        Konu: ÖZMENA ATATÜRK KÖŞESİ

        MUSTAFA KEMAL’İN ARDINDAN
        “Genç, ihtiyar herkes ölür. Ama, Atatürk’ün bu ulusa aşıladığı kalkınma ve yükselme inancı asla ölmez.”
        Yaşar Nabi Nayır


        “Atatürk, dinamik bir ruha sahiptir. O’na tutunan insan, olduğu yerde kalmaz. Atatürk, geliştirici ve genişletici bir düşünceyse sahiptir. O’nun arkasından gidenler, geride kalmaz.”

        Cemal Gürsel


        “O’na, ‘Ordu yok’ dediler, ‘Kurulur’ dedi. ‘Para yok’ dediler, ‘Bulunur’ dedi. ‘Düşman çok’ dediler, ‘Yenilir’ dedi. Ve bütün dedikleri çıktı.”

        İ. Habib Sevük


        “Çoktan, pek çoktan beri bu millet bir oğlunun kişiliğinde böylesine kendini bulmamıştı.”
        Yahya Kemal Beyatlı


        “Türk ulusu Atatürk’te iki yüz yıl beklediği kurtarıcıyı bulmuştur.Atatürk’ün eseri,bir bütün olarak tek bir kelimede toplanabilir: Kurtuluş!
        Falih Rıfkı Atay


        “Hiç bir ülke, yeni Türkiye’nin Atası tarafından başlatılan yenileşme kadar hızlı ve o kadar kökten bir gelişme göstermemiştir. Şimdiki Türkiye’nin tarihi, bu eşsiz devlet adamının tarihidir.

        Bulgar Dneess Gazetesi


        “Atatürk, yüzyılımızın yetiştirdiği en büyük şahsiyetlerden ve eşsiz deha ve fazileti toplamış önderlerinden biriydi. O, mücadelesini çalışmasının, ahlakının ve yaratıcılığının verimini ulusu için kullanmıştır.”

        Suriye Elif Ba Gazetesi

        Yorum

        • armada1
          Banned
          • 04-11-2005
          • 1457

          #34
          Konu: ÖZMENA ATATÜRK KÖŞESİ

          TÜRK DİLİ ÜZERİNE GÖRÜŞLERİTürk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir.Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır... Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir. 1929

          Türk dili zengin, geniş bir dildir. Her kavramı ifade kabiliyeti vardır. Yalnız onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde çalışmak lazımdır. 1930

          Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli duygusunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. 1930
          Türk dilinin kendi benliğine, aslında güzellik ve zenginliğe kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz. 1932

          Türk dilinin sadeleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi içn her yayın vasıtasından faydalanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise ahenkli, güzel bir hale getirmeliyiz. 1938

          Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. 1931

          Milli bilincin ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz.
          Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında egemen ve esas kalacaktır. 1933

          Yorum

          • SELÇUK KAYA
            Senior Member
            • 12-05-2005
            • 4809

            #35
            Konu: ÖZMENA ATATÜRK KÖŞESİ

            armada1 kardesim..hassasiyetin için teşekkürler...

            ama alttaki linkte ilgili konuların yer aldağı ÖNEMLİ yapılmıs bir sürü konu var...

            ordan devam etsek sencede mantıklı olmazmı...


            Yorum

            • armada1
              Banned
              • 04-11-2005
              • 1457

              #36
              Konu: ÖZMENA ATATÜRK KÖŞESİ

              Originally posted by MİDEKO
              armada1 kardesim..hassasiyetin için teşekkürler...

              ama alttaki linkte ilgili konuların yer aldağı ÖNEMLİ yapılmıs bir sürü konu var...

              ordan devam etsek sencede mantıklı olmazmı...


              http://www.ozmena.com/forumdisplay.php?f=1084
              olsun be kardeş fazla bilgi göz çıkarmaz.

              Yorum

              • armada1
                Banned
                • 04-11-2005
                • 1457

                #37
                Konu: ÖZMENA ATATÜRK KÖŞESİ

                VASİYETNAMESİ"Malik olduğum bütün nutuk ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Halk Partisi'ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:

                1-Nutuk ve hisse senetleri, şimdiki İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.

                2- Her seneki nemadan bana nisbetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule'ye ayda 1.000, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile'ye şimdiki 100'er lira verilecektir.

                3- Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek para verilecektir.

                4-Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emirlerinde kalacaktır.

                5-İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır.

                6-Her sene nemadan mutebakı miktar, yarı yarıya Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarına tahsis edilecektir."

                Mustafa Kemal ATATÜRK

                Yorum

                • anterior
                  Senior Member
                  • 06-11-2006
                  • 6453

                  #38
                  Konu: ATATÜRK'e dair...

                  Konu, ilgili alana alınmıştır. Teşekkürler Muhammed...

                  Yorum

                  İşlem Yapılıyor