Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
Kapat
X
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
Motorlu taşıt vergisi hakkında sıkça sorulan sorular !
0 (sıfır) araç aldım ne yapmalıyım?
Öncelikle Özel Tüketim Vergisi mükellefi olan yetkili satıcı tarafından onaylanmış Özel Tüketim Vergisi beyannamesi İle, tarha yetkili vergi dairesine beyanname verilerek aynı gün verginin tahakkuk ve tahsili sağlanır. Bilahare düzenlenen fatura, Özel Tüketim Vergisi ödendiğini gösterir Dairemiz tarafından düzenlenen ödeme belgesi ve trafik tescil ve müracaat formu (Ek-1)* ile ilgili trafik tescil bürosuna müracaat edilir ve ilgili birimce tescil işlemi tamamlanarak "Motorlu Araç Trafik Tescil ve Trafik Belgesi" (Ruhsat) mükellefe verilir.
Trafik Tescil Müdürlüğüne verilen Ek-1 formu, tescil işlemine müteakip üç iş günü içerisinde ilgili tescil müdürlüğü tarafından vergi dairesine gönderilerek Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyeti tesis edilir.
Bu nedenle Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyet tesis işlemlerinde mükellefin bizzat vergi dairesi müdürlüğüne müracaatına gerek bulunmamaktadır.
İkinci el araç aldım ne yapmalıyım ? Trafik müşaviri tutmak zorunda mıyım ?
İkinci el araç alımı sırasında satışa konu aracın Motorlu Taşıtlar Vergisi yönünden vergi borcu olmadığını gösterir Motorlu Taşıtlar Satış veya Devrine Ait İlişik Kesme Belgesi alındıktan sonra notere gidilerek satış işlemi gerçekleştirilir. Satış işlemine müteakip noter satış senedinin aslı ve trafik tescil müracaat formu (Ek-1) ile, ilgili trafik tescil bürosuna gidilerek tescil işlemleri tamamlanır. Trafik Tescil Müdürlüğüne verilen Ek-1 formu, tescil işlemine müteakip üç iş günü içerisinde ilgili tescil müdürlüğü tarafından vergi dairesine gönderilerek Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyeti tesis edilir.
Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyet tesis işlemlerinde mükellefin bizzat vergi dairesi müdürlüğüne müracaatına gerek bulunmamaktadır.
Araç devir işlemlerinin trafik müşavirleri tarafından yaptırılması zorunlu olmayıp, bizzat mükellefler tarafından da yapılabilir.
Aracım çalındı. Ne yapmalıyım?
Öncelikle aracın çalındığına dair çalıntı tutanağı, ilgili emniyet birimlerince düzenlendikten sonra bir ay beklenir. Bir aylık süre içersinde çalınan aracın bulunamaması durumunda mükellef tarafından vergi dairesi müdürlüğüne müracaat edilerek Motorlu Taşıtlar Vergisi yönünden borcu olmadığını gösterir "Motorlu Taşıtların Satış veya Devrine Ait İlişik Kesme Belgesi" alınır. Söz konusu belge ve çalıntı tutanağı ile aracın bağlı olduğu trafik tescil müdürlüğüne gidilerek, aracın kaydı silinir. Kayıt silme işlemi, ilgili tescil birimince 7 gün içersinde vergi dairesine bildirilerek aracın Motorlu Taşıtlar Vergisi yönünden mükellefiyet kaydı sona erdirilir.
Çalınan araçların bulunması halinde, araçların bağlı olduğu tescil müdürlüğündeki kaydı üzerinde gerekli düzeltme işlemleri yaptırılır. Durumun trafik tescil bürosu tarafından ilgili vergi dairesine bildirilmesi ile, tescil kaydının yapıldığı tarihten itibaren Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyeti yeniden başlatılır. Mükellefiyetin sona erdiği tarih ile mükellefiyetin başladığı tarihler arasında Motorlu Taşıtlar Vergisi tahakkuku yapılmayacaktır.
Aracımı hurdaya çıkarmak istiyorum. Ne yapmalıyım?
Ekonomik ömrünü dolduran araçların hurdaya ayırma işlemleri için, ilgili vergi dairesinden Motorlu Taşıtlar Vergisi yönünden vergi borcu olmadığını gösterir "Motorlu Taşıtlar Satış veya Devrine Ait İlişik Kesme Belgesi" alındıktan sonra ilgili trafik tescil bürosuna gidilerek araç hurdaya ayrılır ve tescil kaydı silinir.
Tescilin silinmesi işlemine müteakip, trafik tescil müdürlüğünden üç iş günü içersinde vergi dairesine gönderilen EK-1 formuna istinaden, Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyeti silinir.
Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyet tesis işlemlerinde olduğu gibi mükellefiyetin sona erdirilmesinde de mükellefin bizzat vergi dairesine müracaatına gerek bulunmamaktadır.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 39’ncu maddesinin “c” bendi gereğince hurdaya ayrılmış taşıtlar onarımla yenilenmiş olsalar bile tescil edilemezler.
Aracı trafikten çekme ile hurdaya ayırma arasında ne fark vardır?
Trafikten çekme; aracın çeşitli nedenlerle geçici olarak plakasız duruma getirilerek trafikten alı konmasıdır.
Hurdaya ayırma ise; ekonomik olarak ömrünü dolduran araçların tekrar trafiğe çıkmamak üzere tescil kaydının silinmesidir.
Trafikten çekilen araçların mükelleflerin talebi doğrultusunda yeniden trafiğe çıkması ve dolayısıyla Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyetlerinin tesis edilebilmesi mümkün olabilmekte ancak, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 39’ncu maddesinin “c” bendi gereğince hurdaya ayrılmış taşıtlar onarımla dahi yenilenmiş olsalar bile tekrar tescil edilememektedirler.
Aracın trafikten çekildiği süre zarfında, Motorlu Taşıtlar Vergisi tahakkuku yapılmaz.
Adıma Trafik Cezası tutanağı düzenlendi. Ne yapmalıyım, indirimli ödeyebilir miyim, ödemezsem ne olur, faizi nedir?
Ceza tutanağının tebliğ tarihini takip eden 15 gün içerisinde cezaya muhatap olan kişinin başvurması ve ödemenin bu süre içersinde yapılması halinde indirimden faydalanabilmesi mümkün olabilmektedir. Peşin ödemelerde indirim tutarı % 25 oranındadır.
Cezanın, tebliğ tarihini takip eden bir ay içersinde ödenmesi gerekir. Bu süre içerisinde ödenmemesi halinde, geçen her ay ve kesri için aylık % 5 oranında gecikme faizi uygulanır.Gecikme faizinin toplamı ceza tutarının iki katını geçemez.
Özürlü aracı almak istiyorum,ne yapmalıyım?
Özürlü vatandaşlarımıza, iktisap edilmek istenilen araçlarla ilgili olarak gerek, özel tüketim vergisi ve gerekse Motorlu Taşıtlar Vergisi yönünden istisnalar sağlanmaktadır.
Özürlü mükelleflerimizin Motorlu Taşıtlar Vergisi ve özel tüketim vergisi açısından vergi istinasından yararlanabilmeleri ile ilgili şartlar aşağıda açıklanmıştır.
Motorlu Taşıtlar Vergisi açısından: 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi kanunun 4’üncü maddesinin “c” bendi gereğince sakatlık dereceleri %90 ve daha fazla olan malul ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtları ile diğer malul ve engellilerin bu durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtları istisna kapsamındadır.
İkinci el araçların alımı halinde, iktisap edilen aracın Motorlu Taşıtlar Vergisi yönünden borcu olmadığını gösterir ilişik kesme belgesi, özürlülere verilecek sağlık kurulu raporu hakkında yönetmelikte belirtilen hastanelerden yönetmeliğe uygun olarak alınan Sağlık Kurul Raporu, (H) sınıfı ehliyet ile araç üzerinde tadilat yapılmış ise yapılan tadilata ilişkin teknik belge, proje ve diğer belgelerle birlikte ilgili trafik tescil bürosuna müracaat edilerek tescil işlemi tamamlanır.
Tescil işlemine müteakip üç iş günü içerisinde vergi dairesine gönderilen EK-1 formuna istinaden Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyeti tesis edilir.
Mükellefiyet tesis işlemlerinde mükellefin bizzat vergi dairesi müdürlüğüne müracaatına gerek yoktur.
Özel Tüketim Vergisi açısından: 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi kanunun 7’ıncı maddesinin 2 nolu bendi gereğince ;
a) 87.03 (Binek otomobiller ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu araçlardan motor silindir hacmi 1.600 cc aşanlar hariç), 87.04 (Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlardan motorlu silindir hacmi 2800 cc aşanlar hariç ) ve 87.11(motorsikletler ve bir yardımcı motoru bulunan tekerlekli taşıtlar) GTİP numaralarında yer alan araçların sakatlık dereceleri %90 veya daha fazla olan malul ve engelliler tarafından,
b) 87.03 (motor silindir hacmi 1600 cc aşanlar hariç ), 87.04 (motor silindir hacmi 2800 cc aşanlar hariç) ve 87.11 GTİP numaralarında yar alanların bizzat kullanmak amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malul ve engelliler tarafından ,
beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı istisna kapsamına alınmıştır.
İstisna kapsamında olan araçların , kapsam dışındaki kişilere satılması halinde Özel Tüketim Vergisi ödenecektir.
Özürlülere sağlanan muafiyetler nelerdir?
Özürlü vatandaşlarımıza Motorlu Taşıtlar Vergisi ve özel tüketim vergisi muafiyetlerinin yanı sıra trafik harçlardan da muafiyet sağlanmıştır. Konuyla ilgili açıklayıcı bilgi 7. maddede belirtilmiştir.
Başka bir saymanlığa Motorlu Taşıtlar Vergisi yatırdım. Ancak hesaba geçmemiş, ne yapmalıyım?
Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi adına diğer vergi daireleri ve saymanlıklarca düzenlenen vergi dairesi alındılarının posta yoluyla gönderilmesine müteakip, bilgisayar sistemine intikali sağlanmaktadır. Yapılan ödemelerin vergi dairesinin kayıtlarına geçmemiş olması halinde, ilgili vergi dairesi veya saymanlıktan, saymanlık işlem fişi ile vergi dairesi alındısının bir örneğinin teminine müteakip vergi dairesinin kayıtlarına aktarma işlemleri tamamlanmaktadır.
Bir bankaya Motorlu Taşıtlar Vergisi yatırdım. Hesabıma geçmemiş, ne yapmalıyım?
Bankalar aracılığı ile yapılan ödemeler, vergi dairesi hesaplarına otomatik olarak aktarılmaktadır. Ancak bu işlemin yapılması için tahsilat bilgilerinin tam olması gerekmektedir. Bu nedenle banka yoluyla yapılan tahsilatlarda plaka, vergi sicil numarası (Ruhsat sahibinin vergi sicil numarası kullanılmalıdır), vergi dairesi, ad, soyad/unvan bilgilerinin doğru olmasına dikkat edilmelidir.
Hesaba aktarılmayan vergi tahsil alındıları ile ilgili olarak öncelikle hatalı tahsilatların yer aldığı bilgisayar kütüğünde yapılan sorgulama ile söz konusu ödemeye ilişkin bilgiler kontrol edilir. Bulunması halinde kayıtlara aktarılması sağlanır. Tahsilatın olmaması halinde ise mükellef tarafından vergi tahsil alındısının aslının vergi dairesine ibrazı gerekmektedir. Ancak mükellefin şehir dışında bulunması halinde, alındının aslının en yakın vergi dairesine ibraz edilerek, faks yoluyla dairemize intikalinin sağlanması gerekmektedir.
Araç aldım, Vergi Dairesinde borcu yok dediler. Trafik kayıtlarında haciz çıktı. Ne yapabilirim?
Böyle bir durumda öncelikle trafik tescil kuruluşundan söz konusu haciz kaydının hangi, nedenden dolayı konulduğu araştırıldıktan sonra, haciz şerhini koyan ilgili kurum veya kuruluşa müracaat edilmesi gerekmektedir. Vergi dairesine yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır.
Bankaya yaptığım ödeme sonrasında araç plakamın yanlış yazıldığını fark ettim, ne yapmalıyım?
Hatalı yazılan plaka ile ilgili , makbuzda ismi geçen kişi tarafından durumu anlatan bir dilekçe ve ekinde kimlik fotokopisi ile vergi dairesine müracaat edilerek gerekli düzeltme işleminin yapılması sağlanır.
İstanbul’da yaşıyorum. Ankara plakalı aracım var. Motorlu Taşıtlar Vergisini Nakil Vasıtaları Vergi Dairesine yatırabilir miyim? Borçsuz kağıdını buradan alabilir miyim? Yatırdığım Motorlu Taşıtlar Vergisinden hesaba geçmeyen olursa Ankara’ya mı gitmem gerekiyor?
Nakil Vasıtaları vergi dairesinin merkez birimi ile ( şubeler il dışı tahsilat yapmamaktadır) ilimizdeki diğer vergi daireleri, il dışındaki trafik tescil müdürlüklerine bağlı araçlara ait Motorlu Taşıtlar Vergisi tahsilatını kabul etmektedirler. Diğer vergi daireleri adına yapılan tahsilat, düzenlenen saymanlık işlem fişi ve vergi alındısının aslı ile birlikte, adına tahsilat yapılan vergi dairesine posta yoluyla, talep olması halinde ayrıca faks yoluyla da gönderilmektedir.
İl dışındaki trafik tescil müdürlüklerine kayıtlı bir aracın bağlı olduğu vergi dairesinin EVDO bilgisayar sistemini kullanması halinde (Nakil Vasıtaları Vergi Dairesince kullanılan program), Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğünün merkez ve şubelerinden, muayene için araca ait "Motorlu Taşıtların Satış veya Devrine Ait İlişik Kesme Belgesi" (Borçsuz belgesi) alınabilmektedir. Satış veya devir işlemi için ise bağlı bulunan (Ankara) vergi dairesinden ilişik kesme belgesinin alınması gerekir. EVDO sistemine dahil olmayan vergi daireleri için makbuz ve saymanlık işlem fişi dairemize fakslandıktan sonra, faks yoluyla gelen fenni muayene izin belgesi dairemizce onaylanıp mükellefe verilmektedir. EVDO sistemine bağlı vergi dairelerinin listesi ekteki gibidir. (Ek-1)
İstanbul plakalı aracım var. Adana’da yaşıyorum. İlişik kesme belgemi Adana’dan alabilir miyim?
13’ncü maddede belirtildiği üzere, ilişik kesme belgesi düzenlemeye yetkili olup ( Türkiye’de ki bütün vergi dairelerinin ve mal müdürlüklerinin ilişik kesme belgesi düzenleme yetkisi yoktur) EVDO sistemini kullanan vergi dairelerince, Fenni Muayene İzin belgesinin alınabilmesi mümkün olabilmektedir. Adana’da bulunan Çukurova Vergi Dairesi EVDO sistemini kullandığından 34 plakalı araçlar için ilişik kesme belgesi düzenlemektedir. Ancak bu belge ile satış yapılması mümkün değildir. Satış ve devir için İstanbul’da ki vergi dairesine, ruhsat ile birlikte başvuruda bulunulması gerekmektedir.
Ancak aracın bağlı olduğu vergi dairesi EVDO sistemine bağlı değilse, muayene için yine vergi dairesi aracılığı ile başvuruda bulunulması gerekmektedir.
Fazla vergi yatırdım. Geri alabilmek için ne yapmam lazım ? Kaç günde geri alabilirim?
Fazla yapılan ödemelerle ilgili olarak konuyu anlatan bir dilekçe ile birlikte (EK:2), gerçek kişilerde kimlik fotokopisi, tüzel kişilerde imza sirküleri (asılları görülmek şartı ile) fotokopisi ve fazla ödemeye konu olan makbuz asılları ile vergi dairesine müracaat etmeleri gerekmektedir. Verilen dilekçede iadenin yapılacağı banka hesap numarasının (vadesiz mevduat hesabı olması gerekmekte olup dilekçede banka adı şubesi ve hesap numarası ayrıntılı olarak bildirilecektir.) belirtilmesi gerekmektedir. 213 sayılı VUK’nun 112’nci Maddesi gereğince mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmesi gerekmekte olup Dairemizce bu işlemler iki ile üç hafta içerisinde tamamlanmaktadır.
Araç sahibi vefat etti. Mirasçılar olarak ne yapmalıyız?
Vefat eden kişiye ait araçla ilgili olarak öncelikle ilgili vergi dairesinden alınan veraset ve intikal vergisi yönünden borcu olmadığına dair yazı, aracın kimlere veraseten kaldığını gösterir mahkeme kararı ile birlikte motorlu taşıtlar vergisi yönünden borcu olmadığını gösterir “Motorlu Taşıtların Satış veya devrine Ait İlişik Kesme Belgesi” ile birlikte, ilgili trafik tescil bürosuna başvuruda bulunulur ve varisler adına tescil işlemi tamamlanarak Motorlu Araç Tescil ve Trafik Belgeleri alınır.
Trafik tescil müdürlüğünce yapılan tescil işlemine müteakip üç iş günü içerisinde gönderilen EK:1 formlarına istinaden, vergi dairesi müdürlüğünce Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyeti tesis edilir.
Mükellefiyet tesis işlemlerinde mükellefin bizzat vergi dairesi müdürlüğüne müracaatına gerek bulunmamaktadır.
İnternet hesabından yatırdığım Motorlu Taşıtlar Vergisine ilişkin yazıcı çıktısını vergi dairesi neden kabul etmiyor?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir.Tahsilat bilgilerinin eksiksiz olması durumunda, ödeme internetten de yapılsa otomatik olarak vergi dairesi kayıtlarına aktarılmaktadır. Bu nedenle ödemelerin ruhsat sahibi adına yapılmasına, ruhsat sahibinin vergi numarasının kullanılmasına, plakanın ve vergi dairesinin doğru olduğuna dikkat edilmelidir. Eğer trafik para cezasına ilişkin bir ödeme yapılacaksa, ceza tutanağı kim için düzenlendiyse ödeme bilgilerinin de o şahıs adına olması gerekmektedir.
İnternet üzerinden yapılan ödemeler ile ilgili olarak alınan yazıcı çıktısında "vergi dairesi alındısının" en yakın ilgili banka şubesinden alınabileceği yönünde bilgi yer almaktadır. Yazıcı çıktısının makbuz olarak değerlendirilmesi hukuken mümkün olamamaktadır. Bu nedenle yapılan ödemeye ilişkin olarak, ancak ilgili banka şubesinden alınan vergi tahsil alındısının vergi dairesine ibraz edilmesi halinde gerekli işlemler yapılmaktadır.
Araç üzerinde ipotek var. Ne yapmalıyım?
Dairemizce 6183 sayılı Kanun hükümleri gereğince alacaklı vergi dairelerinin talebi doğrultusunda vergi borcu bulunan şahıslara ait araçların kayıtlarına şerh düşülerek, satış ve muayene işlemlerine izin verilmemektedir. Mükelleflerce ilgili vergi dairelerinden alınan bu yöndeki şerhin kaldırılmasına ilişkin yazıların ibrazı halinde ise konulan şerhin kaldırılması mümkün olabilmektedir.
Tescil kayıtlarına konulan ipotek veya haciz şerhleriyle ilgili olarak dairemizce yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Bu husus ilgili kişi ve kurumların kendi aralarında yapacakları yazışmalarla sonuçlandırılmaktadır.
Trafik sigortasını geç yaptırırsam ne olur?
Araç işletenleri sigorta sözleşmesini bitim tarihi itibariyle yenilemekle mükelleftir. Araç işleteninin sigorta sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren yenileme işlemini gerçekleştirmediği her otuz gün (30 gün) için müteakip sigorta sözleşmesinde prim oranı bir basamak indirilir. Yenilememe durumunda uygulanacak bir alt basamak yok ise bu işletene uygulanacak prim basamağı, birinci basamakta yer alan prim oranına (%40) yüzde 10 ilave edilerek (%50) hesaplanır. Örnek: 7.basamakta %20 indirim hakkı bulunan bir poliçenin vadesinde yenilenmemesi durumunda ilk 30 gün içinde yenileme gerçekleştirilirse 6.basamak %15 indirim uygulanır.
2006 yılı içerisinde Sigorta Şirketleri aşağıda belirlenen basmak ve oranlara göre hasarsızlık indirimi veya prim artırımı uygulaması yaparlar:
Basamak No Hasarsızlık İndirimi(%) Prim artırımı(%)
7 20 -
6 15 -
5 10 -
4 - -
3 - 10
2 - 20
1 - 40
Ayrıca trafik zabıtalarınca tespit edilmesi halinde araç trafikten men edilir ve ceza kesilir.
0 araç aldığımda fatura almalı mıyım?
Faturanın alınması zorunludur. Alınmaması halinde 213 sayılı VUK’nun 353’ncü maddesi uyarınca ilgililer hakkında cezai müeyyide uygulanmaktadır.
Kasko değeri dolayısı ile Motorlu Taşıtlar Vergisi indirimi nedir, ne yapmalıyım?
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından yayımlanan ve taşıtların kasko değerlerini belirleyen "Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değer Listesinde" yer alan değerin % 5 i hesaplandığında çıkan tutarın, araç için ödenecek yıllık Motorlu Taşıtlar Vergisi tutarından düşük olması halinde, bir alt kademede bulunan taşıtlara isabet eden vergi tutarı uygulanmaktadır.
14.12.2004 tarihli 2004 /8327 sayılı Bakanlar Kurulu kararına göre kasko sigortası değeri uygulamasından yararlanmak için; taşıtların kasko sigortasına esas olan değerlerini belirleyen Motorlu Taşıtlar Vergisi Tutarına Esas olan kasko sigortası değeri bildirim formunun yetkili sigorta acentesinden alınarak ilgili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.
Kasko indiriminden faydalanılmak istenilen aracın Motorlu Kara Taşıtları Kasko Değer Listesinde yer almaması halinde, ilgili sigorta acentesi tarafından müracaat edilmesi halinde Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından ayrıca belirlenmesi gerekmektedir.
Kasko indiriminden yararlanmak istendiğinde iade edilecek vergi bulunması halinde, vergi dairesi müdürlüğüne bir dilekçe ile ( EK: 3) başvurularak diğer vergi borçlarına mahsup veya iade talep edilebilir. İadenin yapılması için mükellefin vergi dairesine borcunun olmaması gerekmektedir.
İnternet Vergi Dairesinden vergi borcumu öğrenebilir miyim?
Mükelleflerimizin araçlarına ilişkin motorlu taşıtlar vergi borçlarını Gelir İdaresi Başkanlığının
'' buradaki '' adresinden ulaşabilecekleri internet vergi dairesinden vergi kimlik numarası,plaka no ve tescil tarihi kriteriyle öğrenebilmeleri mümkündür.
* Kısa adı EK:1 olan trafik tescil ve müracaat formu, trafik tescil şube müdürlüklerinden temin edilebilir.Son düzenleme delphin; 21-02-2007, 05:41. -
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
ASR sistemi nedir ?
PATİNAJ ÖNLEME SİSTEMİ (ASR)
Patinaj Önleme Sistemi, harekete geçme ve hızlanma sırasında döndürülen tekerleklerin patinaj yaparak dönmesini engeller. Bu şekilde ASR, ABS'nin hızın yavaşlaması sırasındaki yapmış olduğu görevi hız artarken yapar. Her iki emniyet sistemi lastik tekerlekler ve zemin (otoyol) yüzeyi arasında en ideal bir tutunma durumunun sürekliliğini sağlarlar.
Harekete geçme ve normal hareket durumunda ABS kullanılmaz. Buna rağmen tekerlek algılayıcıları (sensör) sürekli olarak tekerlek devir sayılarını ölçerler ve elektronik sistemde bu ölçümleri karşılaştırırlar. Patinaj önleme sisteminin parçaları ABS bölümlerine (yapı elemanlarına) kısmi olarak takılarak kullanılır. Bundan dolayı her iki sistem de araca birlikte monte edilirler.
ABS' deki temel yapı elemanları ASR için şu ünitelerle tamamlanır.
• Ek bir hidrolik ünite
• Daha kapsamlı elektronik ünite
• Elektronik gaz kumanda sistemi
Tekerlek devir sayıları, devir sayısı algılayıcıları (sensör) tarafından algılanırlar ve kumanda kutusuna iletilirler. ABS ve ASR için görev yapan kumanda kutusu bu bilgileri işleme alır. Tekerleklerin döndürülmesi (patinajı) ASR'nin iki ayar devresi tarafından engellenir.
Birinci Ayarlama Devresi:
Döndürülen tekerleklerden bir tanesi patinaj yapana kadar sürücü çok fazla gaz verirse, bu tekerlek döndürme sürtünmesine ulaşana kadar frenlenir.
Bu sırada basınç ayarlama valfi tekerlek fren silindirlerindeki basıncın ayarlanması için ayarlama valfi üzerindeki elektro manyetik ventillerle bağlantı kurar.
Patinaj yapan tekerleğin frenlenmesi için basınç ayar valfinden ayarlanmış basınç ilgili manyetik ventiller üzerinden fren silindirlerine iletilir. Patinaj yapan tekerlek çok sert olarak, devir sayısı artmayacak bir şekilde frenlenirse basınç sabit tutulur. Tekerlek devir sayısı optimum sürtünmeye ulaştığında basınç ayarlama valfi ile basınç tekrar düşürülür.
Bu ayarlama işlemi bir döndürülen tekerlek için veya her iki tekerlekte aynı anda patinaj yapıyorsa her tekerlek ayrı ayrı frenlenir.
İkinci Ayarlama Devresi:
Bir döndürülen tekerin patinaja başlamasıyla fren moment ayarlayıcısı (kumanda kutusu) devreye giriyorsa ve ikinci döndürülen (tahrikli) tekerlek patinaja başlama noktasında duruyorsa bu anda ikinci ayarlama devresi çalışır. Sistem, tahrikli tekerleklerdeki döndürme momentinin çok yüksek olduğunu algılar.
Elektronik gaz kumanda sistemi ile milisaniye süresinde döndürme momenti düşecek şekilde motor devirleri ayarlanır. Döndürme momentinin bu ayarlama işlemi sürücü tam gaz verdiği anda otomatik olarak devreye girer.
Patinaj önleme sistemi prensipte öyle yapılmıştır ki bir döndürülen tekerleğin düşük devirlerle patinaj yapması durumunda ilk önce fren moment ayarlama sistemi devreye girer. Araç hızının artmasıyla da döndürme moment ayarlaması en yüksek safhasına ulaşır.
Sistem en hızlı bir şekilde çok yüksek bir ön döndürme momenti elde edebilmek için düşen ayarlama işleminin giderilip giderilmediğini kontrol eder. Sürücü ASR'nin görev yapıp yapmadığını fonksiyon göstergesinden izler. Yüksek kar kalınlığında ve gevşek kum üzerinde hareket etmelerde, ASR uygun bir etki göstermeyebilir. Bundan dolayı hareket alanı için özel bir ayarlama programlanmıştır. Bu programı sürücü isteğine göre kullanabilir.
Bir "kar zinciri şalterinin" kumandasıyla döndürülen tekerleklerde yüksek oranda bir sürtünmeye izin verilir. Böylece tekerlekler "serbest kürekleme" yapabilirler. Bu ayarlama sistemi düşük hız alanlarında sınırlandırılmıştır.
Sistemin avantajları:
• Harekete geçme ve hızlanma sırasında döndürülen tekerleklerin patinajı engellenir.
• İdeal ön hareket ve hareket sabitliği için otomatik çalışan sistem.
• Özellikle tek taraflı kayganlıkta (patinaj anında) harekete geçme yardımı.(Diferansiyelin %100 oranında kapalı kilitli olması durumunda)
ASR (Çekiş kontrol sistemi)
ASR (Acceleration Slip Regulation - ivme kayması kontrolü) sistemi, frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, tahrik tekerleğinin çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu algılayarak tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlamaktadır. Bu özellik, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu yol koşullarında yararlı olmaktadır.
Sistem, yol yüzeyinin durumuna göre veya performansın fonksiyonu olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır.
Hangisi olursa olsun, sistem motor tarafından gönderilen torku azaltmak yoluyla devreye girer veya ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsız olarak frenler.
Çekiş kontrolü de ABS gibi modern taşıtlar için önemli bir güvenlik özelliği haline gelmektedir. Ancak yeteneklerinden tam olarak yararlanmak için, geleneksel sürüş stillerinden buna bilinçli bir geçiş yapmak gerekmektedir. Çekiş kontrol yeteneği olan bir taşıta sahipseniz, ABS'de olduğu gibi sistemin karakteristiklerini öğrenmek için güvenli bir alan bularak test sürüşleri yapın. İlave sürüş bilgileri için aracın kataloğunu okumayı da ihmal etmeyin.
ASR tipleri:
1.Sınırlı kaymalı diferansiyel:
Bu sistem, herhangi bir durum için en iyi çekişi sağlayacak motor torkunu transfer eden sistemdir. Elektronik olmayan bu sistem, genellikle yeni çekiş kontrol sistemleri kadar iyi görev yapamamaktadır. Modern sınırlı kaymalı (limited-slip) diferansiyeller gücü kayma başlamadan hemen önce iyi durumdaki tekerleğe transfer yeteneğine sahiptir, ancak, her iki tekerlek kaygan zeminde ise, sistem etkisiz hale gelmektedir.
2.Fren sistemi çekiş kontrolü:
Bu sistem tıpkı ABS'nin tersi gibi görev yapar. Bu tip sistem bazı sensörler ve elemanlar kullanarak ABS'nin uyguladığı gibi frenleme yaparak tekerleklerin boşa dönmesini önlemektedir. Her tekerlek bağımsız olarak kontrol edilir ve bu çeşitli kayganlıktaki zeminler için mükemmel bir düzenleme sağlar. Genellikle pahalı olmayan ve oldukça etkili olan bu sistem, düşük hız kayması için tasarlanmaktadır. Sistem fren sistemini kullandığından, yüksek hız kaymasında çok fazla sürtünme ve ısı çıkışı olmakta ve fren sistemi elemanları hasar verebilmektedir.
3.Aktarma organları çekiş kontrolü
Bu sistem, herhangi bir hızda kayan tekerlek veya tekerleklere gönderilen gücü geciktirmektedir. Fren sistemi çekiş kontrolü gibi aynı ABS-tipi sensörler kullanan bu sistem, şu dört işlemi uygulayan bir işlemciye sahiptir: (a) gaz kesme, böylece ekonomi sağlanmaktadır; (b) yakıt beslemesini kesme; (c) ateşleme avansını azaltma; veya (d) silindirleri kapatma. En gelişmiş aktarma organları çekiş kontrol sistemleri bunların tümünü yapmakta, bunlara ek olarak gaz pedalını sürücünün ayağına doğru iterek çalıştığı konusunda sürücüyü uyarmaktadır. Sistem tüm kaygan zeminlerde gücü kestiğinden, kaymanın arzu edildiği koşullarda sistemi kapatmak için bir düğme bulunmaktadır.Son düzenleme delphin; 21-02-2007, 05:45.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
Supap lar nasıl çalışır ?
SUPAP FİNCANI (KADEHİ)
Supap fincanı supaplarla egzantrik milinin bağlantısını sağlar. Milin yukarı itmesi ile supaplar açılır.
Motor yağı fincan gövdesine basınçla gelir. İç pistonun dibindeki küçük delikten pistonun altına geçer. Yağ itici çubuğa gelinceye kadar pistonu iter. Egzantrik mili supab fincanını kaldırınca basınç iç pistona uygulanmış olur, bu pistonda yağı küçük delikten içeri itmeye çalışır, fakat küçük bir engelleyici supap buna izin vermez.
ÜST KAPAK
Üst kapak silindir kapağının üzerini örter. Silindir kapağının üzerinde supap yayları, kollar, supap kaldırıcılar, itici çubuklar ve OHC motorlarda egzantrik mili bulunur. Üst kapak supap ayarı için sökülebilir. İçinde belli bir basınçla yağ dolaştığı için üst kapak yağ sızdırmazlığı için önlem alınmalıdır Çünkü motordaki yağ kaçaklarının çoğu üst kapak kaynaklıdır.
Eski arabalarda üst kapak zamanla vidaların kuvvetli sıkılmasıyla eğrilmiş olabilir. Bunun sebebi çok ince sactan yapılmış olmasıdır.
Kontrol için üst kapak sökülür conta çıktıktan sonra tekrar silindir kapağının üzerine koyup bakılır. Kapak düz oturuyorsa sorun yoktur. Döküm kapaklarda eğrilme varsa atılmalıdır, sactan yapılmış kapaklar tekrar düzeltilebilir.
Üst kapak contasının sıkıştırılmış bir görünümü varsa, bu bazı noktalarda sızdırmazlık görevini görmediği anlamına gelir. Sonucunda motorun yanlarından akan yağlar kötü bir görünüm ortaya koyar. Kimi üst kapaklara üzerlerinde başka parçalar olduğu için erişim güçtür.
Bazı kronikleşmiş sızıntılar iki tane üst kapak contasının yapıştırılıp yerine monte edilmesiyle giderilebilir.
SUPAP PORTU
Supap portları silindir kapağındaki deliklerdir. Emme portlarından yakıt karışımını alırlar egzos portlarıda egsozu dışarı atar.
SUPAPLAR
Supapların görevi Supap Portlarını açıp kapamaktır. Eğer protlar hep açık kalırsa yanma odasında patlayan yakıt portlar yoluyla çıkar. Patlama pistonu aşağı itebilmek için hep yanma odasında tutlmalıdır. Supaplar doğru zamanda açılıp kapanmak üzere ayarlanmıştır. Biri yakıt ve hava karışımını içeri alır (emme supap) ve kapanır. Yakıt patlayıp pistonu aşağı ittikten sonra diğer supap egsozu dışarı atar.
SUPAP GAYTLARI
Supaplar supap gövdesi tarafından dik tutulurlar. Supap gövdesi, supabın uzun ve düz olan tarafıdır, aynı çiçeğin gövdesi gibi. Silindir kapağında supap gövdeleri için delikler bulunur. Yıpranmış supap gaytları yanma odasına yağ girmesine sebep olur ve sonucunda aracın egsozundan mavi duman çıkar.
SUPAP YAYLARI
Supap yayları, supaplar egzantrik tarafından açılana kadar pozisyonlarını sıkıca korusunlar diye kullanılırlar. Egzantrik döndükten sonra (basınçı serbest bırakır) yaylarda supapları kapar.
SUPAP LASTİKLERİ
Supap lastikleri supap gövdesinin sonuna doğru bulunur. Görevi fazla yağın supap kayıtları ile supap gövdesi arasına girmesini engellemektir.
EKSANTRİK MİLİ (CAMSHAFT)
Eksantrik mili (camshaft), eksantrik zinciri veya triger kayış tarafından hareketlendirilen ve üzerinde tümsekleri bulunan bir şafttır. Direk veya bazı parçalar ile emme (yakıt) ve egsoz supaplarını açıp kapamaya yarar.
SUPAP İTİCİLERİ
İticiler egzantrik milindeki kuvveti supaplara iletmeye yarar. İticiler bulundukları pozisyondan aldıkları kuvveti supap gövdesinin açılma hareketi için kullanır.
PİYANOLAR
Piyanolar iticideki kuvveti supaplara iletir.
Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
Yakıt tasarufu
Motorlu taşıtların çalışmasında temel madde yakıttır. Ulaşım masraflarının büyük bir bölümünü yakıt oluşturmaktadır. Bu nedenle yakıt en yüksek ekonomi ile kullanılmalıdır. Otomobillerde yakıt ekonomisini etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar taşıtın tasarımından , teknik durumuna , yol ve iklim şartlarından , sürücü deneyimine kadar çeşitli faktörleri içine alır . Ulaşım organizasyonu durumu da bunlara eklenebilir. Her geçen gün taşıtların performansı , sürüş kolaylığı ve konforu artırılmaya çalışılmakta bunları sağlarken de yakıt ekonomisini en üst düzeyde tutmak için taşıtın toplam verimini yükseltilmeye yönelik çalışmalarda yapılmaktadır . Yüksek oktan , yüksek sıkıştırma oranı , geliştirilmiş yanma odası , geliştirilmiş ateşleme sistemleriyle daha fakir karışımlar ateşlenebilmekte yüksek verimli tork konvektörü ve aktarma organlarıyla sürtünme kayıpları en aza indirilmektedir. Ayrıca yol kalitelerindeki artış da önemlidir.
Yakıt tüketimini etkileyen faktörler
Taşıt Performansının Yakıt Ekonomisine Etkisi
Belirli bir motor çıkış gücü için taşıt performansındaki artış motor kursu / kat edilen yol oranının büyümesi ile elde edilir . Bu motor büyüklüğü ve diferansiyel dişli oranının artırılmasıyla sağlanır . Genellikle performans düzeyi yükseldikçe yakıt ekonomisi düşer yani yakıt ekonomisi ve performans birbiriyle ters orantılıdır . 3 ve 4 silindirli motorlar ekonomi , bunun üzerindeki silindir sayısına sahip motorlar ise performans amaçlanarak üretilirler . Genellikle küçük motorlu taşıtlarda (2000 cc'nin altındaki ) diferansiyel dişli oranı büyük olduğundan , yüksek hızlardaki yakıt ekonomisi büyük motorlara göre daha düşük olur . Diferansiyel dişli oranının ( ayna mahruti oranı ) küçük olması arzu edilmesine rağmen yakıt ekonomisinin dışındaki birçok faktör dişli oranı seçimini etkiler. Otomatik şanzumanlı taşıtlarda küçük diferansiyel dişli oranı özellikle alçak hızlarda tork konvektöründeki kaymayı artıracağından yakıt ekonomisi kötüleşecektir. Sonuç olarak yüksek hızlarda yakıt ekonomisini artırmak için denenecek yöntemlerden biriside diferansiyel dişli oranını mümkün olduğunca küçültmektir.
Taşıt Kullanımını Kolaylaştıran sistemlerin Yakıt Ekonomisine Etkisi
Otomatik transmisyon ve hidrolik direksiyon taşıtlarda kullanım kolaylığını artıran sistemler olarak kabul edilebilir. Otomatik transmisyonda güç kaybı mekanik ve hidrolik olmak üzere iki grupta toplanabilir. Mekanik kayıplar genellikle sürtünmeden , hidrolik kayıplar ise pompalama ve tork konvektöründeki kaymadan kaynaklanır. Kayma ile meydana gelen kayıplar oldukça fazladır. Kayma konvektör yapısına , taşıt hızına ve iletilen momente bağlıdır. Motor, aktarma organlarının özellikleri , taşıt büyüklüğü ve taşıt performans karakteristikleri konvektör yapısını etkiler .Düşük hızlarda kayma yüksektir bu da yakıt ekonomisini kötüleştirir. Yüksek hızlarda kayma oldukça azalır bu nedenle otomatik transmisyon ,düz vites kutularına göre yüksek hızlarda üstünlük sağlayabilir. Otomatik transmisyonlu bir taşıt motorunda tork konvektörü burulma titreşimlerini yok ettiğinden silindirlere daha fakir karışım gönderilebilir. Ayrıca tork konvektörü belli bir moment artışı sağladığından diferansiyel dişli oranı küçültülebilir. Hidrolik direksiyon , taşıt hızı ne olursa olsun sabit bir motor momentiyle çalışır. Yüksek hızlarda motorun özgül yakıt sarfiyatı düşük olduğundan hidrolik direksiyonu çalıştırmak için gerekli moment motordan daha ekonomik bir düzeyde sağlanır. Böylece yüksek hızlarda hidrolik direksiyona giden kayıplar azalır.
Taşıt Konforunun Yakıt Ekonomisine Etkisi
Modern taşıtlarda klimalar gittikçe yaygınlaşmakta ve güvenli bir sürüş için ihtiyaç haline gelmektedir. Klimanın çalışması için gerekli moment sistemin kapasitesine , hava sıcaklığına ve taşıt hızına bağlı olarak değişir . Yüksek hızlarda hava akışının artmasından dolayı kondanser verimli çalışmaktadır (kondanser: kompresör tarafından sıkıştırılmış yüksek sıcaklık ve yüksek basınçlı soğutma gazından ısı alıp soğutarak bu gazı sıvı hale dönüştürmek için kullanılan klima elemanı). Dolayısıyla buna bağlı olarakta moment ihtiyacı azalmaktadır . Ayrıca yüksek hızlarda motor momenti daha ekonomik bir özgül yakıt sarfiyatıyla elde edilmektedir.
Taşıt Büyüklüğünün Yakıt Ekonomisine Etkisi
Yakıt ekonomisini etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesidir.Bir taşıtı yatay yolda sabit hızda hareket ettirebilmek için taşıta karşı oluşan dirençlerden yuvarlanma ve hava dirençlerinin yenilmesi gerekir. Yuvarlanma taşıt ağırlığının bir fonksiyonudur. Taşıt büyüklüğü ile birlikte taşıtın ağırlığı da artacağından yuvarlanma direncide bunlara paralel olarak doğru aranda artar. Hava direncini yenmek için gerekli olan güç taşıt hızı , taşıtın kesit alanı ve hava direnç katsayısına (cd) bağlıdır. Taşıt büyüklüğü kesit alanla doğru orantılı olduğundan hava direncini yenmek için gerekli olan güç taşıt büyüklüğü arttıkça artacaktır bu da yakıt ekonomisindeki %15-20'lik değişime eşdeğer bir artış demektir.Yüksek hızlardaki yakıt ekonomisindeki hızlı kötüleşme taşıtı hareket ettirebilmek için gerekli gücün , hızın küpüyle doğru orantılı olarak artmasından kaynaklanır . Hava direnç katsayısı taşıtın aerodinamik yapısına bağlıdır . Bu da yüksek hızlarda hava direncinin önemli ölçüde artmasına neden olur. Sonuç olarak yüksek hızlarda performansın , taşıt kullanımını kolaylaştıran sistemlerin ve taşıt konforunun yakıt ekonomisine etkisi çok fazla değilken taşıt ağırlığının önemli bir etken olarak karşımıza çıktığını görüyoruz.
Çalışma Şartlarının Yakıt Ekonomisine Etkisi
Çalışma (işletme) şartlarıda yakıt ekonomisini önemli ölçüde etkiler. Motor ayarlarının düzensiz olması yakıt tüketimini artırır. Düşük motor soğutma suyu sıcaklığı ısı kaybını azaltacağından verim düşer , unun yanı sıra yakıt silindirlere daha büyük zerreler halinde gireceğinden yanma verimsizleşir. Aktarma organları dişlileri ve yataklarındaki aşırı sürtünmeler , fren sıkılığı , lastik hava basınçlarının düşüklüğü , ön düzen ayarsızlığı ve alternatöre binen yük gibi faktörler toplam direnç kuvvetlerini artıracağından yakıt sarfiyatı da artacaktır. Bahsedilen faktörlerin dışında ulaşım organizasyonu , değişken olan trafik ve iklim şartları yakıt sarfiyatını artıracaktır. Bunlara rağmen iyi bir araç bakımı , dikkatli bir sürüş alışkanlığı önemli ölçülerde yakıt sarfiyatını azaltacaktır.
Sürücü Deneyiminin Yakıt Ekonomisine Etkisi
Sürücü deneyimine göre taşıt kullanımı değişir. Özellikle bu farklılık vites değiştirme zamanlarının seçiminde olur. Aynı taşıtın değişik sürücülerle kullanımında %10 az veya fazla fark görülebilir.
Daha az yakıtla daha uzun yol kat etmede sürücü deneyimini şu başlıklar altında toparlayabiliriz :
Taşıt orta hızlarda kullanılmalı (90-100 km/h)
Trafiğin elverdiği durumlarda sabit hızda kullanılmalı
Hızlanma gerektiğinde gaz pedalına yavaş basılmalı ve vites değişimleri uygun hızlarda gerçekleştirilmeli
Durma gerektiğinde hız önceden düşürülerek ,frenler en az miktarda kullanılmalı
Hareket halinde el freninin mutlaka tam olarak bırakıldığından emin olunmalı
Elektrikli alıcılar ekonomik kullanılmalı
Trafiğin yoğun olduğu yollar tercih edilmemelidir.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
Silindir kapakları
Motorlardan sökülen çeşitli tip silindir kapakları önce temizlenir, sonra arıza yönünden kontrol edilir ve gerekiyorsa işlenerek düzeltilir.
TEMİZLEME:Silindir kapağının yüzeyinde, yanma odalarında, supap yuvaları ve deliklerinde zamanla karbon ve diğer birikintiler oluşur.Bu birikintileri temizlemek için, üzerindeki parçaları sökülmüş olan silindir kapağı uygun bir iş masası ya da kapak sehpası üzerine yerleştirilir.
Kapak üzerindeki birikintiler, conta artıkları, elektrikli breyize takılmış tel fırça ve karbon kazıyıcılar ile iyice temizlenir.Birikintiler çok sert ise bir sıvı ile ıslatılarak bir süre bekletilmelidir.Bu işlem alüminyum kapakların temizlenmesinde, yüzeylerin çizilmemesi için, fırçalama ve kazıma işlemlerine çok dikkat edilmeli sert fırça kullanılmamalıdır.Bu işlemlerden sonra kapak üzerindeki su, yağ ve supap yuvalarına dağılan parçacıklar basınçlı su ile veya basınçlı hava ile temizlenmelidir
Ayrıca su kanalları kontrol edilmeli, pas ve kireç birikintileri fazla ise; asitli temizleme sıvısı ile temizlenmelidir.
ÇATLAKLIK:Silindir kapaklarındaki çatlaklık iç ve dış sızıntılardan belli olur.Suda yağ ve hava kabarcıkları, yağda su, buji uçlarında ıslaklık bulunması kapağın çatlak olduğunu belirtir.
Çatlaklık genellikle şu nedenlerden olur:
1. Kapağın fazla yada dengesiz sıkılmasından.
2. Fazla ve düzensiz ısıdan.
3. Yetersiz soğutmadan.
4. Düzensiz yanmadan.
5. Motordaki suyun donmasından.
6. Sıcak motora fazla soğuk suyun konulmasından.
7. Fazla sıcak alanların oluşmasından meydana gelir.
ÇATLAKLIK KONTROLÜ:
Silindir kapakları çatlak olup olmadığı çeşitli yöntemlerle belirlenir.Bunun için şunlar yapılmalıdır.
1. Silindir kapağını söküldüğünde, kapaktaki karbonlar temizlenmeden göz ile kontrol edilir.Çatlaklık varsa karbon birikintileri arasında kendini bir çizgi gibi gösterir.
2. Gözle görülmeyen çatlaklar karbonlar temizlendikten sonra ;
- Basınçla kontrol. Bu yöntem genellikle kapak ve silindir bloklarında uygulanır.Silindir blok veya kapaktaki delikler kapatılır ve içerisine basınçlı su verilir.Çatlak olan yerden su çıkacağından rahatça bulunur.Fakat yeterli bir yöntem değildir.
- Manyetik flüresan ve ışınla kontrol:Bu yöntemi uygulamak için kapağın temizlenip karanlık bir odaya alınmalıdır.Ortalık karanlık olduğundan ışığı çatlağı yeşil bir çizgi biçiminde gösterecektir.
- Özel boyalar ile kontrol:Bu kontrol için özel boya yada sıvı kullanılır.Çatlağa girebilecek sıvı kullanılır.İlk önce sıvı bir bez ile çatlak diye şüphe edilen yere sürülür.10sn bekledikten sonra bu sıvı basınçlı hava ile temizlenir.Çatlağa giren sıvı gerek renginden gerek çatlaktan dışarı çıkmak isteyeceğinden çatlağın yerini kolayca gösterir.
EĞİKLİK:
Eğiklik ve çarpıklık şeklinde beliren sikindir kapaklarındaki şekil bozukluğudur.
Eğiklik genellikle şu sebeplerden meydana gelir:
1. Yüksek ısı.
2. Yetersiz soğutma.
3. Hatalı sıkma.
4. Değişik iç gerginlilerin oluşmasından meydana gelir.
5. Silindir kapağı ise;
- Yağ içinde su.
- Su içinde yağ.sss
- Kompresyon kaçağı.
- Düzensiz rölanti ve tekleme.
- Kapak contasının yanması.
Bunlarda silindir kapağının şekil değiştirdiğini gösterir.
EĞİKLİK KONTROLÜ:
Eğiklik kontrolü için kapak yüzeyi iyice temizlenmeli, gerekiyorsa pürüzler ince bir zımpara ile temizlenip parlatılmalıdır. Kontrolde özel olarak yapılmış kontrol mastarı ile yaprak sentil kullanılır.Bunun için silindir kapağı temas yüzeyi yukarı gelecek şekilde bir iş masasına konulur.Yüzey temiz bir bez ile silinir.Mastar yüzey üzerinde boyuna çaprazlama (köşeleme) gezdirilerek her konumda, sentil yaprakları küçükten büyüğe doğru kapak ile sentil arasına sokulmaya çalışılır.Araya, fazla sıkı olmadan giren sentilin kalınlığı eğiklik miktarını belirtir. Kapaklardaki eğiklik genellikle daha çok orta kısımdadır. Bu kısım dikkatlice incelenmeli ve kontrol edilmelidir.
YİV VE KOROZYON:
Uzun süre çalışma ve düzensiz sıkma sonucu, kapak contasında bulunan kıvrımlı kısımlar, kapak ve blok temas yüzeyinde yivler oluşturur.Yivler tırnak ile hissedilecek kadar ise kapak taşlanmalıdır.Aksi halde taşlanmadan takılan kapak, contaya yeterince basamayacağından su ve kompresyon kaçağına ve contanın yanmasına neden olur.
SORULAR
1. Arızaları ve arızalanma nedenleri nelerdir?
2. Bu parça arızalandığında motorun çalışmasını nasıl etkiler?
3. Parçanın kontrolü ve ölçülmesi nasıl yapılır, tablo ve şekil ile gösteriniz.
4. Ölçüm sonucuna göre yenileştirilmesine nasıl karar verilir?
5. Yenileştirme işlemi nasıl yapılır?
6. Parçadan kaldırılacak talaş miktarının hesaplayınız.
7. Bu parçanın yenileştirme işlemi hangi tezgahta yapılır?
CEVAPLAR
1. Silindir kapaklarında çatlaklık, eğrilik, yiv ve korozyon gibi arızalar görülmektedir.
Çatlaklık ,genellikle,kapağın fazla yada dengesiz sıkılmasından, fazla ve düzensiz ısıdan, yetersiz soğutmadan,düzensiz yanmadan, motordaki suyun donmasından, sıcak motora fazla soğuk su konulmasından yada fazla sıcak alanların oluşmasından ileri gelir.
Eğiklik ve çarpıklık şeklinde beliren silindir kapaklarındaki şekil bozukluğu, yüksek ısı , yetersiz soğutma, hatalı sıkma gibi nedenlerle değişik iç gerginliklerin oluşmasından ileri gelir.
2. Yukarıda belirtilen arızalardan herhangi biri oluştuğu zaman ;yağ içinde su ,su içinde yağ, motorda su eksilmesi, kompresyon kaçağı, düzensiz rölanti ve teklemeler görülür.
3 . Silindir kapağında eğiklik kontrolü mastar ve sentil yardımıyla yapılmaktadır.
Silindir kapağında çatlaklık kontrolü çeşitli yöntemlerle yapılmaktadır;
Silindir kapağı söküldüğünde, kapaktaki karbonlar temizlenmeden önce gözle kontrol edilir.
Çatlak varsa, karbon birikintileri arasında ince bir çizgi şeklinde kendini gösterir.
Gözle görülmeyen çatlaklar, karbon kazındıktan pudra yardımıyla bulunur.
4. Ölçüm sonucuna göre eğiklik;0.10mm’den fazla ise silindir kapağı taşlanır. Taşlama kademeleri 0.25mm’dir.
Taşlamada 0.50mm talaş kaldırılırsa yanma odası küçüleceğinden , arızalara engel olmak için kalın yada çift conta kullanılır.
5. Ölçülen değerlere göre düz yüzey taşlama tezgahlarında gerekli talaş payı verilmek suretiyle talaş kaldırılır.
Taşlama kademeleri (0.25-0.50-0.75.....) diye devam etmektedir.
Taşlama sonucunda 0.50mm den sonraki taşlama işlemlerinde daha kalın silindir kapak contası kullanılır.
6. Standart altı yükseklik: Standart yükseklik – Taşlama kademesi
Talaş miktarı: Standart yükseklik - Eğiklik miktarı - Standart altı yükseklik
7. Silindir kapağı düz yüzey taşlama tezgahlarında yenileştirilmektedir.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
BİOGAZ
organik bazlı atık/artıkların oksijensiz ortamda (anaeorobik) fermantasyonu sonucu ortaya çıkan renksiz - kokusuz, havadan hafif, parlak mavi bir alevle yanan ve bileşimininde organik maddelerin bileşimine bağlı olarak yaklaşık; % 40-70 metan, % 30-60 karbondioksit, % 0-3 hidrojen sülfür ile çok az miktarda azot ve hidrojen bulunan bir gaz karışımdır.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
LNG
Doğal gaz atmosferik basınçta yaklaşık olarak -125°C sıcaklığına kadar soğutulduğunda sıvı hale geçer ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) olarak adlandırılır. Bir birim hacim LNG buharlaştırıldığında yaklaşık olarak 600 birim hacim doğal gaz elde edilir. LNG su yoğunluğunun yarısından daha düşük bir yoğunluğa sahiptir. LNG doğal haliyle kokusuz, renksiz, korozif olmayan ve zehirleyici bir özelliği bulunmayan bir sıvıdır. Buharlaştırıldıktan sonra kolayca farkedilmesi için içerisine kokulandırıcılar eklenerek kullanıma sunulur.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
CNG
Yaklaşık olarak 2000-3600 psi basınca kadar sıkıştırılarak basınçlı kaplarda saklanan ve kullanıma sunulan "yoğunlaştırılmış" doğal gaza verilen isimdir. CNG genleştirilerek basıncı düşürüldükten sonra doğal gazın kullanıldığı her yerde ve şekilde kullanılabilir. CNG benzin ile kıyaslandığında daha düşük emisyon değerlerine sahip olduğundan yaygın olarak taşıt araçlarında kullanılır.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
LPG
LPG (liquiefied petroleum gas - sıvılaştırılmış petrol gazı) çoğunlukla 3 ve 4 karbonlu (C3 ve C4) hidrokarbonları içeren ve düşük basınçlarda sıvılaşabilen gazları tanımlamakta kullanılan bir terimdir. Doğal haliyle LPG renksiz, kokusuz, toksik özelliği bulunmayan bir maddedir. Havadan daha yoğundur ve basınç altında sıvı halde depolanır. Kaçak oluşması durumunda kolayca farkedilmesi için içerisine kokulandırıcılar eklenerek kullanıma sunulur.
Kullanım Güvenliği
Tanım
LPG (liquiefied petroleum gas - sıvılaştırılmış petrol gazı çoğunlukla 3 ve 4 karbonlu (C3 ve C4) hidrokarbonları içeren ve düşük basınçlarda sıvılaşabilen gazları tanımlamakta kullanılan bir terimdir. Doğal haliyle LPG renksiz, kokusuz, toksik özelliği bulunmayan bir maddedir. Havadan daha yoğundur ve basınç altında sıvı halde depolanır. Kaçak oluşması durumunda kolayca farkedilmesi için içerisine kokulandırıcılar eklenerek kullanıma sunulur. Evsel, ticari ve endüstriyel yakıt olarak kullanımının yanısıra otogaz adı altında binek taşıtlarında kullanım alanı bulmaktadır. Ayrıca kullandığımız sprey kutuları içerisinde itici gaz olarak LPG kullanılmaktadır.
Kimyasal Bileşim
LPG propan (C3H8) ve bütan (C4H10) gazlarının yanısıra kokulandırma amacıyla düşük miktarda etil merkaptan (etan tiol) veya benzeri kükürtlü bileşikler içerir. Ülkemizde kullanıma sunulduğu şekliyle (tüpgaz ve otogaz olarak) LPG hacimce % 30 propan ve % 70 bütan içerir. Dökmegaz olarak konutlara ve endüstriye pazarlanan LPG ise ticari saflıkta propan içermektedir.
LPG Kullanım Emniyeti
LPG yüksek derecede yanıcı bir maddedir ve atmosferik koşullara maruz kaldığında hızla patlayıcı hava - hidrokarbon karışımı oluşturur. LPG buharı havadan ağırdır. Yoğunluk farkı ve hava hareketi ile kaynağından uzaklaşarak açık alanlarda düşük kodlu bölgelerde, evlerde ise alt katlarda birikebilir.
LPG sistemlerinde oluşabilecek sıvı sızıntıları büyük hacimlerde yanıcı ve patlayıcı gaz karışımları oluşturabilir (yaklaşık olarak 1 birim hacim LPG (sıvı) 250 birim hacim gaz oluşturur). LPG sıvısı deri veya göz ile temas ettiğinde soğuk yanıkları oluşur. Yüksek konsantrasyonda LPG buharını kısa süreli dahi olsa solumak baygınlığa ve/veya ölüme sebep olabilir. LPG buharının solunması burun ve boğazda tahrişe, başağrısı ve mide bulantısına, kusmaya, baş dönmesine ve bilincin bulanmasına sebep olabilir. Kapalı veya havalandırması iyi olmayan ortamlarda LPG buharı bayılmaya ve boğulmaya sebep olabilir.
İlk Yardım
Gözle temas olmuşsa : Gözler bol miktarda soğuk su ile en az 15 dakika yıkanmalıdır. Yıkama sırasında göz iki parmak ile açılmalı ve göz küresinin ve kapağının su ile temas etmesi sağlanmalıdır. Yıkama işleminden sonra hızla en yakın sağlık kuruluşuna ulaşılarak tedavi imkanı gözetilmelidir.
Deri ile temas olmuşsa : Eğer deride soğuktan dolayı yanık oluşmuşsa etkilenmiş alanı ılık su içerisine batırınız ve bekletiniz. Bu sırada acil ilkyardım almak üzere en yakın sağlık kuruluşuna ulaşınız.
Solunum yolu ile temas olmuşsa : Yüksek konsantrasyonlardaki gaz solunduğunda kalpte ritim bozuklukları oluşabilir. Böyle durumlarda LPG ile temas eden kişi acilen temiz havaya çıkartılmalı ve en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır.
LPG Sızıntılarında Alınacak Önlemler
LPG düşük alev alma noktasına sahip olduğundan oluşacak sızıntılar şiddetli yangınlara ve/veya patlamaya sebep olabilir. Eğer tüpten veya tanklardan LPG sızıntısı saptanmışsa derhal tüp veya tank valfını kapatarak sızıntıyı durdurunuz. Bu sırada ortamda yanıcı bir gaz karışımı oluşacağından, kıvılcım çıkartarak yanmayı başlatabilecek eylemlerden kaçınınız. Kıvılcım çıkarabilecek donanımları ortamdan uzaklaştırınız. Elektrik düğmelerini kullanmayınız. Ortamda hava dolaşımını sağlayınız ve derhal ortamda bulunan personeli telaşa ve paniğe meydan vermeden boşaltınız. İtfaiyeye ve eğer mümkünse ilgili firmaya haber veriniz.
Tüplerden sıvı sızması durumunda büyük miktarlarda gaz oluşacağını ve oluşacak gazın havadan ağır olacağını bilerek çok dikkatli davranmalısınız. Kıvılcım oluşturarak yanmayı başlatacak her türlü eylemden kaçınınız. Oluşan gaz yüzey yakınlarında toplanacağından hava akımı ile uzak bölgelere taşınabilir ve buralarda uygun ortam bulduğu takdirde alev alarak yangına ve/veya patlamaya sebep olabilir. Eğer uygun düzenek varsa, su spreyi ile gaz haldeki LPG yi dağıtmaya çalışınız. LPG buharı kapalı yerlerde toplanabileceğinden, lavabo, atık su tesisatı ve kanalizasyon bağlantılarının üzerini kapatınız. Eğer sızıntı oda veya mutfak gibi kapalı alanlarda oluşmuşsa, kapı ve pencereleri açarak hava dolaşımını sağlayınız ve ortamı uzun süre havalandırınız.
Yoğun halde LPG buharı içeren ortamlara kurtarma veya sızıntıyı durdurma amaçları dışında kesinlikle girmeyiniz. Zorunlu hallerde koruyucu giysi ve solunum cihazı kullanılarak eğitilmiş personel kurtarma işlemini gerçekleştirmelidir.
Tüpgaz Kullanımı İle İlgili Öneriler
Evlerde ve iş yerlerinde kullanılan LPG ülkemizde gövdesi iki veya üç parçanın birbirine kaynaklanması ile elde edilen tüpler içerisinde tüketime sunulmuştur. 2 (kamp tipi), 12 (ev tipi), 24 (ticari) ve 45 (sanayi) kg' lık tüpler TS 55 normlarına uygun olarak imal edilirler.
TS 55 normlarına göre imal edilen tüplerin minimum patlama basıncı 80 bar olmalıdır (dolu bir tüpün iç basıncının 4-5 bar mertebesindedir). Tüpün çelik gövdesinin patlaması için uzun süreli olarak yüksek sıcaklık ile temas etmesi gereklidir.
Günlük konuşma dilinde tüp patlaması olarak bilinen olay, tüpten sızan gazın kapalı bir ortamda alev veya kıvılcım ile karşılaşarak patlamasından ibarettir.
Tüp gaz zehirlenmesi terimi ise iki farklı olayı anlatmak için kullanılır: 1) Havadan ağır olan gazın kapalı yerde birikmesi ile oksijensiz kalmak, 2) kapalı hacimlerde yanma sırasında oksijenin tamamına yakının tüketilmesiyle oksijensiz kalmak ve yetersiz oksijen sebebiyle ortaya çıkan yanma gazların (örneğin karbon monoksit) solunması ile sonu ölümle biten zehirlenmelere maruz kalmak. Buna en güzel örnek şofben kaynaklı zehirlenmelerdir.
LPG tüpü alırken özellikle TS 55 işaretine dikkat ediniz. 1981 yılından sonra imal edilen tüm tüplerde TSE markası bulunmak zorundadır.
LPG tüplerinizi koyduğunuz mekan çok önemlidir. Tüpler doğrudan güneş ışığına maruz kalmamalıdır. Tüpler radyatör ve soba gibi ısı üreten cihazlerın yanına konulmamalıdır. LPG kullanan cihazların yanına kolayca tutuşabilecek maddeler koymayınız. Tüpler dik olarak tutulmalı ver hiç bir şekilde kullanım sırasında yana yatırılmamalıdır. Tüpler ocak veya şofben gibi cihazlardan daha alçak bir seviyede tutulmalıdır.
Tüpler kapalı ortamda saklanacak ise tabanda havalandırmayı sağlayacak delikler açılmalıdır. Bodrum gibi hava akımının sağlanamadığı yerlere tüp konulmamalıdır.
Odalarda veya kapalı alanlarda LPG kullanılıyorsa (LPG sobası, ocak gibi) ortamda sürekli temiz hava akımı sağlanmalıdır.
LG tüpü ile cihaz arasında kullanılan hortum bağlantıları kelepçe ile yapılmalıdır. Hortum eksiz ve yamasız olmalı ve 125 cm uzunluğunu geçmemelidir. Bağlantı hortumu düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Yıpranmış, çatlamış, yumuşamış veya sertleşmiş hortumlar derhal yenisi ile değiştirilmelidir. Bağlantı hortumunun üzerinde imal edildiği tarih yazılıdır. Bu tarih kontrol edilmeli ve hortum 3 yılını doldurmuş ise yenisi ile değiştirilmelidir.
Tüp basıncını kullanım basıncına düşüren regülatörler (dedantör) kullanım emniyeti açısından önemli cihazlardır. Bağlantı hortumunda veya LPG kullanan cihazda oluşabilecek yüksek debili kaçakların önüne geçebilmek için gerektiğinde gaz akışını durduran tipte dedantörler kullanılmalıdır.
Tüp değişiklği ve kullanım sırasında kaçak kontrolü sabunlu su ile yapılmalıdır. Asla kibrit veya çakmak gibi açık alevli nesneler kullanmayınız.
Şofbenler mutlaka bacaya bağlanmalıdır. Kullanıldıkları ortam iyi havalandırılmalı ve 6 m3 den daha büyük hacme sahip olmalıdır.
LPG sobası ile ısıtılan ortamlar belirli aralıklarla havalandırılmalıdır. LPG sobalarını uyku esnasında açık bırakmayınız ve 30 m3 den küçük mekanlarda kullanmayınız.
Piknik tüpleri üzerine geniş tabanlı kaplar koymayınız. Sızdırmazlığı sağlayan ve tüpün üzerine takılan armatürün dibide bulunan contayı belirli aralıklarla kontrol ediniz ve gerekiyorsa değiştiriniz.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
Trafik Kuralları
Taşıt yolu bitişiğinde ve yakınındaki yaya yolu (kaldırım) yoksa banketlerden yürüyün.
Karşıdan karşıya geçişlerinizi, trafik polisinin bulunduğu yerlerden o da yoksa yaya geçidi, okul geçidi gibi yerlerden yapın.
Yaya geçidi, okul geçidi ve kaldırımların daima sağını kullanın.
Karşıdan karşıya koşmadan ancak hızlı adımlarlar geçin.
Trafik polisinin düzenleme çalışmalarına, trafik ışıklarına ve işaret ve levhalarına kesinlikle uyun.
Karayollarına trafiği güçleştirecek, tehlikeye düşürecek ve mani olacak şekilde herhangi bir şey bırakmayınız ve dökmeyin.
Trafik ışığı ve yetkilinin bulunmadığı yerlerde, taşıtların uzaklık ve hızını kontrol edip güvenliğinizi sağladıktan sonra en kısa doğrultudan en kısa zamanda karşıdan karşıya geçin.
Yayalar için özel olarak yapılmış alt veya üst geçit, yaya köprüsü veya yaya tüneli gibi yerlerden karşıya geçin.
Devamlı çizgilerde, virajlarda, tepe üstlerinde, dar köprü ve tünellerde ilerisi görünmeyen yerlerde önünüzdeki aracı geçmeyin.
Birden fazla şeritli yollarda trafiği tehlikeye düşürecek şekilde işaret vermeden şerit değiştirmeyin.
Yolun sol şeridini daima geçi için serbest bırakınız, sol şeridi devamlı olarak işgal etmeyin.
Kavşaklardan ve tepe üstlerine yaklaşırken virajlı yollarda ilerlerken süratinizi azaltın.
Yağışlı havalarda yanınızda zincir, takoz ve çekme halatı bulundurun.
Önünüzdeki araç başka bir aracı geçmekte ise sizde onu geçmeye çalışmayın.
Geceleri karşılamalarda kısa hüzmeli farlarla geçiş yapın.
Alkollü iken araç kullanmayın.
Önde giden araçları güvenli ve gerekli mesafeden takip edin.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
OTOMOBİLİNİZİN KIŞ BAKIMI
V Kayışına dikkat
Yaz aylarında genişleyen V kayışı,özelliğini kaybeder.Kayışı germeniz mümkünse gererek kullanın,aksi takdirde kayışı değiştirmek gerekir.Çünkü gevşek kayış şarjı etkiler,vantilatörün devir daimini yavaşlatır.Dolayısıyla otomobilin sağlıklı çalışmasını etkiler.
Antifrizi mutlaka ölçtürün
Radyatör sistemindeki suyun donmaması için antifiriz kullanılmalıdır.Soğutma sistemini korozyona karşı korumak için yaz-kış kullanılması gereken antifriz,kışın soğutma sisteminin donmasını önler.
Hava filtresine bakın
Kış mevsimi önceden hava filtresini kontrol etmek,temizlemek veya kullanılmayacak durumdaysa değiştirmek gerekir.
Fıskiyeleri ayarlayın
Camı temizlemeye yarayan fıskiyeler sudaki kireç nedeniyle zamanla tıkanabilir.Fıskıyelerin uçlarını bir iğne yardımı ile açabilirsiniz.
Silecekleri kontrol edin
Ön cam sileceklerinin kış ayarlarının zorlu koşullarında iyi performans göstermesi için aşınmışsa değiştirilmesi gerekir.Yazın bunaltıcı sıcaklarında silecekler çabuk aşınmış olabilir..Silecekleriniz aşınmışsa,kendinizden kolayca değiştirebilirsiniz.Böylece yağmurlu ve karlı havalarda görüşünüz önemli ölçüde artar.
Lastikleri dış deliklerini kontrol edin
Otomobilin yola tutunmasını sağlayan lastiklerin ideal diş derinliğinin 3 mm olması gerekir.Eğer kışın karlı yollarda kaymak istemiyorsanız,mutlaka lastiklerinizi kontrol ettirin.
Elektrik sistemini gözden geçirin
Kışın havadaki nem ortamının artmasıyla,buji kabloları ve distribütör kapağındaki çatlaktan nem girip otomobil çalışmayabilir.Onun için elektrik sistemini kontrol edin.
Periyodik bakıma rağmen yağa sık sık bakın
Periyodik bakımların dışında kışa girmeden önce motor yağının mutlaka kontrol edilmesi gerekir.Uzun süre kullanılan yağ,motoru koruma özelliğini kaybeder.
Silecek suyunu ihmal etmeyin
Alkol içermeyen uygun bir cam silecek sıvısı,cam yıkama sistemini sıfır dereceye kadar,donmaktan koruyabilir.Buzlu havalarda camınızı temizlemek istiyorsanız,dikkat.
Kışın rezistansa ihtiyacınız daha fazla
Arka camdaki buharlaşmayı önleyen rezistansın kontrol edilmesi,eğer herhangi bir problem varsa onarılması veya değiştirilmesi gerekir.
Üşümemek için kalorifere baktırın
Kış mevsimi öncesinde kalorifer ve klima bakımının mutlaka yapılması gerekir.Klimalı otomobillerde polen filtresi değiştirilir.Kalorifer hortumları kontrol edilir.Son düzenleme delphin; 21-02-2007, 05:59.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
Yakıt Tüketimindeki Tasarruf Kuralları
Gaz pedalına sonuna kadar basmadan da hızlı gidilebilir. Bunun için otomobili fazla zorlamadan hızlandırmak ve hızı korumaya çalışmak yeterlidir. Otomobiliniz enjeksiyonlu ise yokuş aşağı inerken gaza basmayın. Bu sistemler motor çalışır durumda ve araç viteste iken ayak gazdan çekildiğinde yakıt akışını kestiği için hiç yakıt tüketmez. Ancak yokuş aşağı inerken kesinlikle vitesi boşa atmayın ve kontağı kapatmayın. Kontak kapatıldığında fren sistemi çalışmadığı için yapılacak birkaç santilitrelik benzin tasarrufuna karşılık ciddi kazalarla karşı karşıya kalınabilir.
Yokuş çıkarken az yakıt tüketmek için yüksek viteste tam gaz yapmaktansa daha düşük viteste yarım, hatta çeyrek gaz yapmak daha doğru olur. 90km'den sonraki her 1 km artış yakıt tüketimini %1 oranında arttırır. Saatte 120 km hızla giden bir araç 80 km hızla giden bir araca göre %25 daha fazla yakıt tüketir. Yakıt tüketimini arttıran yüksek devirli sürüşten kaçınınız; ancak az yakıt tüketmek için çok düşük devirlerde kullanılan bir otomobilin motoru daha çabuk yıpranır. Bu da yakıt tüketimini azaltarak yapılan tasarrufun tamir ve yedek parçaya verilmesine neden olur. Bu sebeple aracınızı optimum devirde kullanın.
Gaz pedalına sonuna kadar basmadan da hızlı gidilebilir. Bunun için otomobili fazla zorlamadan hızlandırmak ve hızı korumaya çalışmak yeterlidir. Otomobiliniz enjeksiyonlu ise yokuş aşağı inerken gaza basmayın. Bu sistemler motor çalışır durumda ve araç viteste iken ayak gazdan çekildiğinde yakıt akışını kestiği için hiç yakıt tüketmez. Ancak yokuş aşağı inerken kesinlikle vitesi boşa atmayın ve kontağı kapatmayın. Kontak kapatıldığında fren sistemi çalışmadığı için yapılacak birkaç santilitrelik benzin tasarrufuna karşılık ciddi kazalarla karşı karşıya kalınabilir.
Yokuş çıkarken az yakıt tüketmek için yüksek viteste tam gaz yapmaktansa daha düşük viteste yarım, hatta çeyrek gaz yapmak daha doğru olur. 90km'den sonraki her 1 km artış yakıt tüketimini %1 oranında arttırır. Saatte 120 km hızla giden bir araç 80 km hızla giden bir araca göre %25 daha fazla yakıt tüketir. Yakıt tüketimini arttıran yüksek devirli sürüşten kaçınınız; ancak az yakıt tüketmek için çok düşük devirlerde kullanılan bir otomobilin motoru daha çabuk yıpranır. Bu da yakıt tüketimini azaltarak yapılan tasarrufun tamir ve yedek parçaya verilmesine neden olur. Bu sebeple aracınızı optimum devirde kullanın.
Lastikler
- Hava basıncının tavsiye edilenden düşük olması yakıt tüketimini artırır
- Tavsiye edilenin dışında kullanılan jnt ve lastiklerde yakıt tüketimini artırır.
• Jikle kullanıyorsanız motor jiklesiz gidecek duruma gelir gelmez jikleyi yerine itin.
• Sağ ayağınızı engel ve virajları yeterince önceden kestirip,gazdan çekerek yavaşlamak için kullanın,frene basmak için değil
• Agresif kullanmayın . Yumuşak kullanın .
• Düşük viteste çok fazla devir yapmayn .Mümkün olan en yüksek vitesi motoru fazla yormamak kaydıyla kullanın.
• Yokuş çıkarken aynı hzı korumaya çalışmayın . Düz yolda da fazla gaz vermeyin (gaz pedalında ayağınızı aynı pozisyonda tutun )
• Hız pahalıdır.
• Yeşil ışıkta aniden hızlanmayın.
• Yakıt deposunu ağzına kadar doldurmayın
Hız Pahalıdır
Camları açmak yerine havalandırmayı kullanın
Boş Port bagaj taşımayın
Hacimli Yükleri port bagaj yerine römorkla taşıyın
Karavan çekerken bir rüzgar saptırıcı taktırın ve doğru olarak ayarlayınSon düzenleme delphin; 21-02-2007, 06:16.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
• Lastik Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Lastik kauçuk kord bezi ve çelik teller ile çeşitli kimyasal maddelerin birleşiminden oluşan ve aracın yer ile temasını sağlayan tek ve önemli parçasıdır.
Lastik içerisine basılan hava vasıtası ile takılı olduğu aracın ve üzerindeki yükün taşınmasını sağlar.
• Hava Basıncı
Uygun olmayan hava basıncı ileride tamiri mümkün olmayacak hasarların yanısıra, lastiğin düzensiz ve erken aşınmasına sebep olur. Hava basıncı lastik soğukken ölçülmeli ve mutlaka araç üreticilerinin belirlediği hava basıncı değerlerine uyulmalıdır
• Rot Ayarı
Aracınızın mekanik ve süspansiyon sistemlerindeki aksaklıklar nedeni ile direksiyon ve araç yönü aynı olmayabilir. Ön düzen bozukluğu sadece lastiklerinizde ekonomik kayba neden olmakla kalmaz aynı zamanda aracınızın süspansiyon ve döner aksamına da zarar vererek zaman içerisinde yüksek mekanik tamir ve bakım masraflarına yol açar
• Balans Ayarı
Jant ve lastiğinizin uygun olarak eşlenmemesi hızlı sürüş esnasında zıplama, vuruntu, salgı, yalpa gibi konforsuzluklar hissetmenize neden olacaktır
• Rotasyon (Yer Değiştirme)
Lastiklerinizin, araçta takılı oldukları her değişik pozisyonda değişik aşınma hareketlerine maruz kaldıklarıdan, periyodik olarak yerlerinin değiştirilmesi ömürlerini artıracaktır
• Diş Derinliği
Sırt bölgesi lastiğinizin yola basan kısmıdır. Lastik eskidikçe çekiş azalır. Zamanla lastiğiniz üzerindeki desen aşınarak kullanılmaz seviyeye gelir. Diş derinliği 1.6mm'nin altına inmiş lastikleri kullanmak, can ve mal emniyeti bakımından tehlikeli oldugu gibi, bir çok ülkede kanunen de yasaktır
• Yük Miktarı ve Yükleme Biçimi
Araç üreticisinin belirlediği, araç taşıma kapasitesi (istihap haddi) üzerinde yüklemeler; lastiğin çabuk ısınmasına , yanak,omuz ve topuk bölgelerinde arıza vermesine ve hızlı aşınmasına sebep olur.Dengesiz yüklemeler de lastik ömrü üzerinde olumsuz etki yapar
• Fren Ayarı
Fren sistemlerinizi araç üreticisinin tavsiye ettiği aralıklarla kontrol ettiriniz. Ayarsız frenler,lastiklerde düzensiz ve hızlı aşınmalarına neden olur. Ani ve sert frenlemelerde kuvvet dağılımı lastiğe göre farklı olacağından, blok tipi aşınma olması ihtimali artar
• Araç Kullanım Şartlarına Uygun Lastik Seçimi
Araç el kitabında belirtilen ebat ve kat muadilindeki lastikler kullanılmalıdır
• Araç Hızı
Araç kullanım hızı arttıkça lastiğin sıcaklığını yükselmesi sebebiyle sırt kauçuğu normale göre
daha çok aşınma gösterir
• Lastik Eşlemeleri
Aracın tüm lastiklerinin aynı ebat ve yapıda olması gerekir. Aynı aks üzerinde farklı yapı, desen ve aşınmada lastik takılması halinde araç performansı olumsuz etkilendiği gibi lastik düzensiz ve hızlı aşınır
• Yol ve İklim Şartları
Düzgün olmayan yol yüzeylerinde ve sıcak yaz aylarında lastik normale göre daha çok aşınma gösterir
• Sürüş ve Fren Alışkanlıkları İle Bakım
Bu faktörlere ilave olarak araç kullanıcısının sürüş ve fren kullanım alışkanlıkları ile aracın bakım seviyesi gibi diğer faktörlere de bağlı olarak değişiklikler gösterebilir
Sırt : Lastiğin yer ile temas eden bölgesi.
Omuz : Sırt ile yanağın birleştiği ve kalın kauçuktan yapılmış bölgesi.
Yanak : Lastiğin topuk ve omuz bölgesi arasında kalan, lastiğe esneklik sağlayan ve üzerinde markalama ve tanıtıcı bilgiler bulunan bölgesidir.
Topuk : Lastiğin janta temas eden vesıkıca bağlanmasını sağlayan bölgesidir.Son düzenleme delphin; 21-02-2007, 06:21.Yorum
-
Konu: Aracınız , Vergileri ve Kullanımı ile ilgili bilgiler !
ABS ve fren sistemi
Islak veya kaygan yüzeyli yolda fren yapıldığında veya beklenmeyen bir engelle karşılaşıldığında yapılan ani frenlemelerde tekerlekler bloke olur. Sürücünün araç üzerindeki direksiyon hakimiyeti ortadan kalkarak, araç kaymaya veya savrulmaya başlar. ABS, bu gibi durumlarda tekerleklerin bloke olmasını engelleyen sistemdir. ABS'nin temel amacı, ani frenleme esnasında sürücünün direksiyon hakimiyetini elinde bulundurmasına olanak vermesidir. Halk arasında ABS'nin fren mesafesini kısalttığına ve asıl amacının da bu olduğuna dair yanlış bilinen bir kanı vardır. Fren mesafesinin kısaltılması da güvenlik unsuru olmakla birlikte, ABS'nin ikincil amacıdır. Fakat unutulmamalıdır ki, ABS her zaman fren mesafesinin kısalmasını sağlayamayabilir.
Çalışma prensibi: Ani ve sert frenleme yapıldığında, tekerleklerde bulunan hız sensörleri aracın kaymaya başladığını tespit ederek, bu durumu derhal merkezi kontrol ünitesine (elektronik ABS beyni) aktarır. ABS beyni, hidolik kontrol ünitesi vasıtası ile bloke olan bir veya birden fazla tekerleğe uygulanan fren basıncının artmasına engel olur veya basıncı azalmaya başlar. Böylece sürücü, çok kısa sürede direksiyon kontrolünü geri kazanır ve aracın efektif ve güvenli bir şekilde yavaşlaması sağlanır.Yorum
Yorum