Uzan Grubu’ndan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) geçen medya şirketlerinin ihalesiyle Türkiye’de yatırımı gündemine alan Kanadalı CanWest’in Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Akol,hedeflerini açıkladı.
4 radyoyla kalmayız Türkiye’de büyürüz
CANWEST Medya Türkiye’nin İstanbul’daki merkezinde yönetim kurulu üyeleri zaman zaman birbirlerine soruyormuş: "Birbirimizden habersiz bazı medya kuruluşlarıyla görüşme yürüten var mı?"
Bunun nedeni, Uzan Grubu’ndan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) geçen medya şirketlerinin ihalesiyle Türkiye’de yatırımı gündemine alan Kanadalı CanWest’in sektörde yeni atılımlar yapabileceğine dönük sıkça ortaya çıkan söylentiler...
CanWest Medya Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Akol’un bu tür söylenti ve sorulara yanıtı şöyle: "Metro FM ve Süper FM başta olmak üzere şu anda 4 radyomuz yayında. Onları almış olmaktan memnunuz. Türkiye’de sadece 4 radyoyla kalacak değiliz. Hedefimiz büyümek."
CanWest Medya Türkiye, büyüme hedefi doğrultusunda vitrine çıkan medya gruplarıyla, televizyon kanallarıyla, gazetelerle ilgileniyor. En küçük bir görüşme, hemen medya sektöründeki "söylenti gündemi"ne oturuyor: "CanWest falanca gazeteyi alıyormuş. Bir de televizyon kanalı söz konusuymuş."
Fatih Akol, Türkiye’deki büyüme planlarının içinde fırsat doğduğunda televizyon kanalı ve gazete sahibi olmak gibi adımların olabileceğini belirtiyor: "Ancak, öyle ’elde çek, satın alacak gazete ve televizyon kanalı arıyor’ durumunda da değiliz. Satılacak kuruluşun yapısı, bizim ayıracağımız bütçe belirleyici olacak."
CanWest, TMSF’nin açtığı Star TV ihalesine girmiş, Kral TV’yle ilgilenmemişti. TMSF, "Daha iyi fiyata satarım" umuduyla Kral TV’nin formatıyla oynadı. Eğer Kral TV yeniden ihaleye çıkarsa CanWest ilgilenir mi? Fatih Akol, "İhale şartlarına bakar, değerlendiririz" demekle yetiniyor.
Türkiye’de 2 milyar doları bulan reklam pastasının 100 milyon dolarlık bölümü radyolara yöneliyor. Türkiye’deki radyo kanallarının sayısı da 1084 dolayında bulunuyor. Akol, reklam pastasından radyolara düşen payı çok düşük görüyor. Ekonomik istikrar sürdükçe reklam pastasının büyüyeceğine inanıyor.
Peki CanWest, bulunduğu ülkelerde yayın politikasını nasıl belirliyor? Siyasi partilerden birine çok yakın duran gazeteyi, TV kanalını alırsa, yayın politikasını değiştirir mi?
Fatih Akol, bu sorulara yanıt verirken öncelikle "istikrar"a odaklanıyor: "Biz siyasi taraf olacak yayın politikaları belirlemeyiz. Bizim için yatırım yaptığımız ülkedeki istikrar ortamı önemlidir. O istikrar ortamına katkıda bulunmaya çalışırız. Objektif haber verir, eğlence programları sunarız. Bulunduğumuz ülkenin kültürünü esas alırız."
Akol, bu sözüyle bir anlamda, "Yabancılar Türkiye’de medya sahibi olup, kendi kültürlerini empoze edecekler" tedirginliğine de yanıt veriyor.
Akol, CanWest’le Türkiye’nin başta Kanada olmak üzere yurtdışında çok önemli bir "taraftar" daha kazandığına dikkat çekiyor: "Sözde Ermeni soykırımı iddiaları gündeme geldiğinde CanWest artık bizim yanımızda."
Anlaşılan CanWest Türkiye’de büyüyecek, "taraftarlığı" daha da güçlenecek...
4 radyoyla kalmayız Türkiye’de büyürüz
CANWEST Medya Türkiye’nin İstanbul’daki merkezinde yönetim kurulu üyeleri zaman zaman birbirlerine soruyormuş: "Birbirimizden habersiz bazı medya kuruluşlarıyla görüşme yürüten var mı?"
Bunun nedeni, Uzan Grubu’ndan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) geçen medya şirketlerinin ihalesiyle Türkiye’de yatırımı gündemine alan Kanadalı CanWest’in sektörde yeni atılımlar yapabileceğine dönük sıkça ortaya çıkan söylentiler...
CanWest Medya Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Akol’un bu tür söylenti ve sorulara yanıtı şöyle: "Metro FM ve Süper FM başta olmak üzere şu anda 4 radyomuz yayında. Onları almış olmaktan memnunuz. Türkiye’de sadece 4 radyoyla kalacak değiliz. Hedefimiz büyümek."
CanWest Medya Türkiye, büyüme hedefi doğrultusunda vitrine çıkan medya gruplarıyla, televizyon kanallarıyla, gazetelerle ilgileniyor. En küçük bir görüşme, hemen medya sektöründeki "söylenti gündemi"ne oturuyor: "CanWest falanca gazeteyi alıyormuş. Bir de televizyon kanalı söz konusuymuş."
Fatih Akol, Türkiye’deki büyüme planlarının içinde fırsat doğduğunda televizyon kanalı ve gazete sahibi olmak gibi adımların olabileceğini belirtiyor: "Ancak, öyle ’elde çek, satın alacak gazete ve televizyon kanalı arıyor’ durumunda da değiliz. Satılacak kuruluşun yapısı, bizim ayıracağımız bütçe belirleyici olacak."
CanWest, TMSF’nin açtığı Star TV ihalesine girmiş, Kral TV’yle ilgilenmemişti. TMSF, "Daha iyi fiyata satarım" umuduyla Kral TV’nin formatıyla oynadı. Eğer Kral TV yeniden ihaleye çıkarsa CanWest ilgilenir mi? Fatih Akol, "İhale şartlarına bakar, değerlendiririz" demekle yetiniyor.
Türkiye’de 2 milyar doları bulan reklam pastasının 100 milyon dolarlık bölümü radyolara yöneliyor. Türkiye’deki radyo kanallarının sayısı da 1084 dolayında bulunuyor. Akol, reklam pastasından radyolara düşen payı çok düşük görüyor. Ekonomik istikrar sürdükçe reklam pastasının büyüyeceğine inanıyor.
Peki CanWest, bulunduğu ülkelerde yayın politikasını nasıl belirliyor? Siyasi partilerden birine çok yakın duran gazeteyi, TV kanalını alırsa, yayın politikasını değiştirir mi?
Fatih Akol, bu sorulara yanıt verirken öncelikle "istikrar"a odaklanıyor: "Biz siyasi taraf olacak yayın politikaları belirlemeyiz. Bizim için yatırım yaptığımız ülkedeki istikrar ortamı önemlidir. O istikrar ortamına katkıda bulunmaya çalışırız. Objektif haber verir, eğlence programları sunarız. Bulunduğumuz ülkenin kültürünü esas alırız."
Akol, bu sözüyle bir anlamda, "Yabancılar Türkiye’de medya sahibi olup, kendi kültürlerini empoze edecekler" tedirginliğine de yanıt veriyor.
Akol, CanWest’le Türkiye’nin başta Kanada olmak üzere yurtdışında çok önemli bir "taraftar" daha kazandığına dikkat çekiyor: "Sözde Ermeni soykırımı iddiaları gündeme geldiğinde CanWest artık bizim yanımızda."
Anlaşılan CanWest Türkiye’de büyüyecek, "taraftarlığı" daha da güçlenecek...