real madrid'den istanbulspora düşüş hikayesi !!!!

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • SELÇUK KAYA
    Senior Member
    • 12-05-2005
    • 4809

    real madrid'den istanbulspora düşüş hikayesi !!!!

    Real Madrid'den İstanbulspor'a kadar uzanan bir hikaye.. Elvir Baliç..


    09 Mart 2007 11:13


    Bursaspor’dan 13 milyon dolara Fenerbahçe’ye oradan 20 milyon dolara Real Madrid’e gitti. Şimdi 2. Lig’de İstanbulspor formasıyla mücadelesini sürdürüyor...


    Elvir Baliç... Bosna’da savaştan çıktı, Türkiye’ye hayatını kurtarmak için geldi. Bursa’da başlayan futbol macerası Real Madrid’de zirveye çıktı. Sakatlıklardan bir türlü yakasını kurtaramadı. Öyle ki ayağına kadavradan kıkırdak bile takıldı. Geçmiş günlerini özlemle anıyor. Ancak gözden uzakta olmaktan hiç de mutsuz değil. ‘Eski günleri hatırlamak güzel’ diyen Baliç, şimdi de stres ve baskıdan uzak olmanın rahatlığını yaşıyor... Son dönemde sol ayağı onun kadar iyi olan çok az yıldız gördük. Söz yeşil sahaların Boşnak yıldızında...

    Baliç’ten inciler
    Bu saatten sonra artık stresin olmadığı bir kulüpte oynamak istiyordum ve İstanbulspor’u bunun için tercih ettim.

    Real Madrid çok farklı bir kulüp. Takımdaki herkes iyi insandı. Ama İspanyollar, Brezilyalılar ve diğerleri şeklinde gruplaşma vardı.

    Medyanın bana karşı ilgisinin azalması beni memnun ediyor. Eksikliklerini hiç hissetmiyorum.

    Buraya o kadar çok alıştımki, kendimi bir Türk gibi hissediyorum. Bosna’da olduğumdan daha evimde gibiyim.

    Gücüm yeterse 1-2 sezon kadar daha devam etmek amacındayım. Ancak takımın Süper Lig’e yükselmesi bende ekstra bir motivasyon yaratabilir.

    “Bir dönem Real Madrid’deydim şimdi buradayım. Bunlar doğal şeyler. Futbolda inişler, çıkışlar olabilir. Bu dünya yıldızlarının da başına geliyor. Benim de öyle oldu. Ama sonuçta varım. Dünyanın en büyük takımında oynadım. Her futbolcunun hayaline ulaştım. Şanssızlıklar oldu. Bunlar futbolun içinde. Yine de iyi bir kariyerim olduğunu düşünüyorum. 2. Lig’de oynamak çok değişik bir duygu. Çünkü ilk defa böyle bir tecrübe yaşıyorum. Fizik açıdan da iyi durumdayım. Şu anda her şey iyi gidiyor. İstanbulspor’da günler çok güzel geçiyor, burada huzurluyum. Bu saatten sonra artık stresin olmadığı bir kulüpte oynamak istiyordum. 10-11 senedir yoğun baskı yaşanan kulüplerde forma giydim ve bunun dezavantajlarını gördüm.’’

    ‘İstanbul’dan kopamam’

    “Saffet Sancaklı başkan olduktan sonra genç bir ekip oluşturmak için kolları sıvadı. Yeni bir ekip kurdu. Benimle de konuştu. Ağabeylik yapacak tecrübeli isimler arıyordu. Ben de kabul ettim. Burayı tercih etmemin önemli etkenlerinden biri de şehrin İstanbul olması ve ailemin burada bulunması, antrenmanlara kolayca gidip gelmem de önemli tabii. Çünkü bu saatten sonra İstanbul’dan kopmak istemiyorum. Takımdaki gençlerle diyalogum çok iyi. Onlara bir şeyler vermeye çalışıyorum. Bir örnek olduğum bilinciyle onlara yol göstermeye çalışıyorum. Pozitif bir katkıda bulunursak ne mutlu bize.’’

    ‘Azalan ilgiden memnunum’
    “İç saha maçlarımıza yaklaşık 2 bin kişi geliyor. Tabi bu Fenerbahçe, Galatasaray ve Real Madrid ile kıyaslandığı zaman çok ufak rakamlar. Seyirci çok önemli bir faktör. Ama ben durumdan şikayetçi değilim. Bu kulüp benim için ideal. Maçlarda kariyerime karşı saygı duyduklarını hissedebiliyorum. Mücadelenin getirdiği sertlikler olabiliyor, normal performanslarını sergiliyorlar ama saygı gösteriyorlar. Sonuçta hangi ligde olursanız olun, insanlar bu işten ekmek parasını kazanıyor. Medyayla da hiçbir zaman aşırı samimi değildim. Hep uzak durmaya çalıştım. Sürekli basında yer almak istemezdim. Bu nedenle medyanın bana karşı ilgisinin azalması beni çok mutlu ediyor. Eksikliklerini hiç hissetmiyorum. Şu an daha rahatım. Tabi ki medyadan bazı dostlarım arayıp, soruyor ve hâlâ konuşuyoruz.’’

    ‘Bursa’nın yeri bambaşka’
    “Politik konuşmak istemiyorum ama ilk olması ve yaşadığım olaylar dolayısıyla Bursaspor’un yeri bambaşka. İnsanlar bizi durdurup, ‘Vay be ne kadroydu, ne takımdınız be. O Intertoto Kupası maçları unutulmaz’ diyorlar. Ailem için de Bursa’nın yeri apayrıdır. Savaştan çıkıp oraya geldik. İnsanlar bize büyük ilgi gösterip, yardım ettiler. Bunları unutamam. Arada bir Bursa’ya ailemle beraber uğrayıp, orada zaman geçirir ve dostlarımla bir araya gelirim.’’

    ‘Geremi’ye niyet bana da kısmet’
    “Fener’den Real Madrid’e gidişimin hikâyesi çok ilginçtir. Fenerbahçe’deki ilk iki senem çok güzel geçti. Beni bırakmak istemediler, ben de kalma yanlısıydım. Ama Real gibi bir kulüp gelince işin rengi değişti. Real’li yöneticiler Toshack’ın tavsiyesiyle Geremi için Ankara’ya gitmişler. Birileri Türkiye’de ‘İyi bir oyuncu daha var ona da bakın’ demişler. Fenerbahçe-Antalya maçına geldiler. Çok beğenmişler. Aziz Yıldırım beni vermemek için uzun süre direndi ve yüksek bonservis bedeli istedi. Ancak Real ısrarcı olunca ben de başkana gidip, “Bu büyük bir fırsat. Bir daha böyle bir şans gelmeyebilir. Belki sakatlanabilirim’’ dedim. Sanki başıma gelecekler o an içime doğmuştu. Sağ olsun o da anlayış gösterdi ve Real Madrid formasını giydim. Aslında Geremi’ye gelmişlerdi ama beni de beğenip, götürdüler.’’

    ‘Real Madrid başka bir dünya...’
    “Real Madrid çok farklı bir kulüp. Oraya gittiğim zaman kimse beni tanımıyordu. Sadece Fenerbahçe’den geldiğimi biliyorlardı. İlk başlarda bana nasıl davranacakları konusunda tereddütlerim vardı. Ancak şu yönleri beni çok etkilemişti. Takımda kim olursan ol herkes birbirine büyük saygı gösteriyordu. Benim onlardan daha az şöhretli olmama rağmen bana da aynı saygıyı gösteriyorlardı. Hepsi çok iyi, pozitif insanlardı. Ama takımda gruplaşma vardı. İspanyollar bir grup, Brezilyalılar bir ve kalanlar da başka bir topluluk oluşturmuştu. McManaman, Karembeu, Geremi, Seedorf ve Ilgner benim iyi arkadaşımdı. Ayrıldıktan sonra hiç kimseyle görüşmüyorum. Telefonları vardı ama çoğunu kaybettim.’’

    ‘Bırakma kararım büyük hataydı’
    Bir ara Konyaspor’da oynarken, bırakma durumu oldu. Bir anlık kızgınlığın verdiği sinirle futbolu bıraktığımı açıklamıştım. Ancak bu büyük bir hataydı ve yapmamam gerekirdi. Yanlış olduğumu fark ettim. Çünkü başka bir iş yapmayı bilmediğimi anladım. Sonra tekrar Ankaragücü’ne gittim ve kendimi toparladım. Gücüm yeterse 1-2 sezon kadar daha devam edeceğim. Ancak takımın Süper Lig’e yükselmesi bende ekstra bir motivasyon yaratabilir. İlk başlarda futboldan sonra bu işin içinde kalmayı düşünmüyordum. Ama şimdi fikrimi değiştirdim. İlla ki teknik direktör olacağım diye bir şey söylemiyorum. Belki de çocuklarla çalışır, gençleri yetiştiririm.’’

    ‘Saffet Susiç’le çalışmak onurdu’
    Nejat Bijedic’in benim kariyerimin başlamasında çok önemli bir payı var. Saffet Susiç’le çalışmak benim için büyük bir onurdu. Çünkü idolüm Saffet Susiç’ti. Her şey bir yana insanlık çok önemli. Şu anki Naci hocamız da çok iyi bir antrenör. Benim için Gordon Milne ve Löw’ün büyük katkısı oldu. İnsanlara kırgınlığım yok. Forma giydiğim kulüplerde herkesle iyi geçindim. Kötü bir olay yaşamadım. Ama her zaman söylediğim gibi iki tane çok ağır sakatlık geçirdim. Bu sakatlıkları yaşamasaydım çok farklı olabilirdi. Del Bosque iyi bir insandı. Beşiktaş ona yeterli zamanı vermedi. Türkiye’nin sorunu kimse sabretmeyi bilmiyor.’’

    ‘Kitap yazacağım’
    Buraya o kadar çok alıştım ki, kendimi bir Türk gibi hissediyorum. Bosna’da olduğumdan daha evimde gibiyim. Oynadığım futbolcular içerisinde en yeteneklisi dünyada Zidane, Türkiye’de ise Sergen’dir. Zidane olağanüstüydü. Ama Sergen kendine yazık etti. Futboldan çok şey kazandım. Her zaman insanın kariyeri daha ileri gidebilir. Ama ben de tavan yaptığıma inanıyorum. Hayatım film olur diyebilirim. Çünkü benim o tünelden geçip, savaştan kaçarak Türkiye’ye gelmem ve Real Madrid’e kadar gidiş serüvenim çok olaylarla dolu. Zaten bu konuda bir kitap yazmayı da düşünüyorum.’’

    ‘O maçı unutamam’

    Aslında biz Baliç’e bir maç sormuştuk ama Boşnak yıldız futbol kariyerinde çok önemli iki maç olduğunu söyledi. İşte süper solağın hafızasına kazınan maçlar: “Intertoto Kupası’nda Bursaspor’da Karlsruhe ile oynadığımız karşılaşmayı hayat boyu unutamam. Çok farklı bir maçtı. Fenerbahçe formasıyla da Göteborg’a karşı yaptığımız mücadeleler benim için çok önemli. Deplasmanda 2-1 kaybedip, İstanbul’da benim golümle kazanmıştık. Kelimelerle anlatılmaz bir duyguydu.’’

    Fanatik
  • teachers71
    Junior Member
    • 19-09-2004
    • 212

    #2
    Konu: real madrid'den istanbulspora düşüş hikayesi !!!!

    evet yaa. bursa karlsruhe intertoto maçını tribünde izlemiştim.. anlatılmaz bir maçtı.. bir bursalı olarak baliç in kalbimizdeki yeri bambaşka..

    Yorum

    • SELÇUK KAYA
      Senior Member
      • 12-05-2005
      • 4809

      #3
      Konu: real madrid'den istanbulspora düşüş hikayesi !!!!

      Originally posted by teachers71
      evet yaa. bursa karlsruhe intertoto maçını tribünde izlemiştim.. anlatılmaz bir maçtı.. bir bursalı olarak baliç in kalbimizdeki yeri bambaşka..
      abi unuturmuyuz o günleri..baliç ercüment musisi..

      nerden nereye...

      Yorum

      İşlem Yapılıyor