Konu: Çömez: Maaşımı kesin
Bir adaya, milletvekili seçilmek kaça patlar?
Her şey planlandığı gibi giderse, Türkiye 22 Temmuz'da genel seçimlere gidiyor. Bu yüzden, milletvekilliği seçimlerine girecek adayların belirlenmesi ve adayların listelerde iyi bir yer kapabilmesi için tüm siyasi partiler şimdiden karıştı. Muazzam bir kulis yürütülüyor. Dışarıdan baskılar, illerden gelen sinyaller, iç dengeler, genel başkan kontenjanları, "kimi küstürürsen kimi kaybedersin" hesapları. Ortalık toz duman. Bununla da bitmiyor. Ondan sonra da seçim bölgelerinde adaylar bulundukları sıralardan seçilebilmek için dağ taş gezip, on binlerce seçmeni ikna etmeye çalışarak sıkı bir kampanya yürütecek. Ancak, partisinin barajı geçeceğine ve bulunduğu sıradan seçilme ihtimali olduğuna inanan bir milletvekili asıl darbeyi mali açıdan yiyecek. Hele, hali vakti yerinde eşi dostu, akrabası yoksa vay haline.
EN AZ 150 BİN YTL: Çünkü, konuştuğumuz birçok tecrübeli siyasetçinin üzerinde uzlaştığı minimum harcanacak rakam 150 bin YTL. Ortalama ise, 200250 bin YTL. Hatta çok parası olan için bu 500 bin YTL'yi bile aşabiliyor. Basit bir hesaplama ile bakın önümüzdeki 2 ayı aşkın sürede milletvekillerini bölgelerinde neler bekliyor:
NELER YAPILACAK: Seçim bölgesinde kamp kurulması, beraberindeki ekibin konaklaması, doyurulması, seçim otobüsü ve seçim minibüsleri kiralanıp sokak sokak sürekli "Bana ve partimize oy verin" kampanyası yürütülmesi, broşürlerin, bayrakların, pankartların bastırılması, resimler çektirilmesi, billboard ve seçim bürolarının kiralanması, yerel medyaya hatırı sayılır reklam verilmesi, bu ayrı işlerdeki ekibin masrafları, gidilen her yerde binlerce seçmene verilen davetler, içilen çay kahveler, salon kiraları, yemek paraları, seçime kadar bir sürü düğünde milletvekili adaylığı karizmasını çizdirmemek için mücevherler takılması (en çok masraf çıkaran başlıklardan), yardıma muhtaç kimse ve kurumlar için bir "iyilik meleği" kimliğiyle harcamalar yapılması, cami, muhtarlık ve okullara destek verilmesi, binlerce YTL' lik telefon paraları, genel başkan mitinge geldiğinde tüm paraların ödenmesi. İşte böyle. Tabii ki bu sürece bazı adayların partisinin genel merkezine liste savaşında etki için yaptığı mali desteği eklemedik. Ankara'da tanınan bir siyasetçi, bu işin pahalıya patlamasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor ve şöyle ilginç bir açıklama yapıyor:
"Herkes, karizmayı çizdirmemek için 'Yok canım, ben o kadar harcamam' der. Ama bunun altında da kimse harcayamaz."
20 AYDA AMORTİ: Düz bir mantıkla yola çıkıp, bir milletvekilinin 8 bin YTL aldığını ve kampanyalarda en az 150 bin YTL gideceğini düşünürsek, demek ki bu harcama 20 aylık milletvekili maaşından aşağı kendini kurtarmıyor. Tabii ki, 20 ay boyunca seçmenlerine ve kendine hiç para harcamamak kaydıyla. Demek ki, milletvekilliği para kazanma yeri değil, milletin vekili olarak halka hizmet etme yeri. Şimdiden uyaralım da, bazıları bu milletvekilliği işini yanlış anlamasın. Zaten böyle şeyler Türkiye'de olmaz. Değil mi?
Sabah Gazetesinin Bugünkü Haberinden Alıntıdır...
Yorumsuz...
Bir adaya, milletvekili seçilmek kaça patlar?
Her şey planlandığı gibi giderse, Türkiye 22 Temmuz'da genel seçimlere gidiyor. Bu yüzden, milletvekilliği seçimlerine girecek adayların belirlenmesi ve adayların listelerde iyi bir yer kapabilmesi için tüm siyasi partiler şimdiden karıştı. Muazzam bir kulis yürütülüyor. Dışarıdan baskılar, illerden gelen sinyaller, iç dengeler, genel başkan kontenjanları, "kimi küstürürsen kimi kaybedersin" hesapları. Ortalık toz duman. Bununla da bitmiyor. Ondan sonra da seçim bölgelerinde adaylar bulundukları sıralardan seçilebilmek için dağ taş gezip, on binlerce seçmeni ikna etmeye çalışarak sıkı bir kampanya yürütecek. Ancak, partisinin barajı geçeceğine ve bulunduğu sıradan seçilme ihtimali olduğuna inanan bir milletvekili asıl darbeyi mali açıdan yiyecek. Hele, hali vakti yerinde eşi dostu, akrabası yoksa vay haline.
EN AZ 150 BİN YTL: Çünkü, konuştuğumuz birçok tecrübeli siyasetçinin üzerinde uzlaştığı minimum harcanacak rakam 150 bin YTL. Ortalama ise, 200250 bin YTL. Hatta çok parası olan için bu 500 bin YTL'yi bile aşabiliyor. Basit bir hesaplama ile bakın önümüzdeki 2 ayı aşkın sürede milletvekillerini bölgelerinde neler bekliyor:
NELER YAPILACAK: Seçim bölgesinde kamp kurulması, beraberindeki ekibin konaklaması, doyurulması, seçim otobüsü ve seçim minibüsleri kiralanıp sokak sokak sürekli "Bana ve partimize oy verin" kampanyası yürütülmesi, broşürlerin, bayrakların, pankartların bastırılması, resimler çektirilmesi, billboard ve seçim bürolarının kiralanması, yerel medyaya hatırı sayılır reklam verilmesi, bu ayrı işlerdeki ekibin masrafları, gidilen her yerde binlerce seçmene verilen davetler, içilen çay kahveler, salon kiraları, yemek paraları, seçime kadar bir sürü düğünde milletvekili adaylığı karizmasını çizdirmemek için mücevherler takılması (en çok masraf çıkaran başlıklardan), yardıma muhtaç kimse ve kurumlar için bir "iyilik meleği" kimliğiyle harcamalar yapılması, cami, muhtarlık ve okullara destek verilmesi, binlerce YTL' lik telefon paraları, genel başkan mitinge geldiğinde tüm paraların ödenmesi. İşte böyle. Tabii ki bu sürece bazı adayların partisinin genel merkezine liste savaşında etki için yaptığı mali desteği eklemedik. Ankara'da tanınan bir siyasetçi, bu işin pahalıya patlamasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor ve şöyle ilginç bir açıklama yapıyor:
"Herkes, karizmayı çizdirmemek için 'Yok canım, ben o kadar harcamam' der. Ama bunun altında da kimse harcayamaz."
20 AYDA AMORTİ: Düz bir mantıkla yola çıkıp, bir milletvekilinin 8 bin YTL aldığını ve kampanyalarda en az 150 bin YTL gideceğini düşünürsek, demek ki bu harcama 20 aylık milletvekili maaşından aşağı kendini kurtarmıyor. Tabii ki, 20 ay boyunca seçmenlerine ve kendine hiç para harcamamak kaydıyla. Demek ki, milletvekilliği para kazanma yeri değil, milletin vekili olarak halka hizmet etme yeri. Şimdiden uyaralım da, bazıları bu milletvekilliği işini yanlış anlamasın. Zaten böyle şeyler Türkiye'de olmaz. Değil mi?
Sabah Gazetesinin Bugünkü Haberinden Alıntıdır...
Yorumsuz...
Yorum