Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

Kapat
Konu Kapalı.
X
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • HIAMOVI
    satélite de expertos
    • 22-12-2004
    • 14236

    #31
    Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

    Türkiye'nin ilk ''kopya koyunu'' doğdu






    Türkiye'nin ilk ''kopya koyunu'' doğdu

    İstanbul Üniversitesindeki (İÜ) klonlamayla dünyaya gelen Türkiye'nin ilk kopya koyununa ''Oyalı'' adı verildi.

    İÜ Basın-Halkla İlişkiler ve Tanıtım Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, İÜ bünyesinde 2005 yılından itibaren başlanan klonlama çalışmalarının, hayvancılık ve insan sağlığını ilgilendiren birçok konuda çığır açabileceğine dikkat çekildi.

    Devlet Planlama Teşkilatı ve TÜBİTAK destekli projeler kapsamında yer alan ''Kopya Koyun Projesi''nin, Türkiye'nin ilk klon projesi olarak bilim tarihine geçtiği belirtilen açıklamada, Veterinerlik Fakültesi bünyesinde uzman bir ekip tarafından 3 yıldır sürdürülen çalışmaların ilk meyvelerini vermeye başladığı kaydedildi.

    Prof. Dr. Sema Birler yönetimindeki uzman ekibin, 69 klon embriyoyu 8 koyuna transfer etmesiyle başlayan süreçte 2 koyunun hamile kaldığı anlatılan açıklamada, yoğun bir bakım ve takiple sağlıklı bir hamilelik dönemi geçiren koyunlardan birinin bugün sezaryenle doğum yaptığı bildirildi.

    Türkiye'nin ilk kopya koyununa ''Oyalı'' adı verildiği ve sağlık durumunun çok iyi olduğu belirtilen açıklamada, bilimsel çalışmaya ilişkin yarın İÜ Veterinerlik Fakültesinde basın toplantısı düzenleneceği kaydedildi

    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






    Yorum

    • HIAMOVI
      satélite de expertos
      • 22-12-2004
      • 14236

      #32
      Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

      Tibet çoban köpeği kopyaladılar


      Güney Koreli sahte kloncu bilim adamı Hwang Woo-suk’un öncülüğündeki bir ekip, soyu tükenme tehlikesi içindeki Tibet köpeğini kopyaladı.

      Çin Bilimler Akademisinin isteği üzerine kopyalamanın yapıldığı belirtilen açıklamada, bir başka enstitünün, DNA testleri yaparak 17 köpeğin tümünün tek bir Tibet çoban köpeğinden kopyalandığını teyit ettiğini duyurdu.

      Testleri Yapan Kogene Biyotek firmasının bir yetkilisi ise, tüm örneklerin aynı DNA’ya sahip olduğunu teyit etmekle birlikte, test yapılan örneklerin vakıf tarafından gönderildiğini, bunların kendi aldıkları örnekler olmadığını vurguladı.

      Kopyalama yoluyla insana ait kök hücre elde ettiğini öne sürdüğü çalışmasında verileri çarpıttığının belirlenmesi üzerine Hwang Woo-suk’un profesörlük unvanı elinden alınmıştı.



      "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
      Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






      Yorum

      • HIAMOVI
        satélite de expertos
        • 22-12-2004
        • 14236

        #33
        Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

        İlk kez bir kadının genetik dizilimi tamamlandı


        Hollandalı bilim adamları, ilk kez bir kadının DNA diziliminin tamamlandığını iddia etti.


        Leiden Üniversitesi Tıp Merkezi araştırmacıları, kendi ekiplerinden genetik uzmanı Marjolein Kriek’in gen haritasını çıkardıklarını öne sürerek, dizilimi gözden geçirdikten sonra yayımlayacaklarını belirtti.


        İnsanın DNA diziliminin ilk olarak 2007’de tamamlandığı açıklanmıştı. Daha önceki gen haritası çalışmaları, aralarında Francis Crick ile birlikte DNA’nın ikili sarmal yapısını keşfeden bilim adamı James Watson’un da bulunduğu 4 erkekle yapılmıştı.


        "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
        Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






        Yorum

        • HIAMOVI
          satélite de expertos
          • 22-12-2004
          • 14236

          #34
          Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

          Türk bilimciler enzim genlerinin şifresini çözdü


          Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü’nden 10 bilim adamı tarafından yürütülen çalışmada, insan metabolizması ile çok yakın benzerliği olan farede katalizör görevi yapan enzim genlerinden 750’sinin şifreleri çözüldü.





          Atatürk Üniversitesi (AÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü’nde 10 bilim adamı, fare embriyosundaki 2700 enzim geninin 750’sinin şifresini çözdü. Enzim genlerinin şifrelerini çözen bilim ekibinin başkanı Prof. Dr. İrfan Küfrevioğlu, “2000 yılında gen haritasının çıkarılması sonrası yapılan çalışmalarda en önemli ayaklarından birini enzim genleri oluşturuyordu, genlerin şifrelerinin çözülmesiyle birlikte özellikle insanlarda doğuştan kaynaklı hastalıkların tedavisinde önemli bir yol açılmış olacak” dedi. Küfrevioğlu, insan metabolizması ile çok yakın benzerliği olan enzim genlerinin hastalıkların oluşmasında önemli bir rolü olduğunu belirterek, yaptıkları çalışma ile birçok hastalığın tedavisine önemli bir katkı sağlayacaklarını söyledi.

          6 ÜLKENİN BİLİM ADAMLARIYLA ÇALIŞTILAR
          Almanya’nın Göttingen Max-Planck Enstitüsü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Gregor Eichele gözetiminde İngiliz, Alman, İtalyan, İspanyol ve Fransız bilimadamlarıyla birlikte çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Küfrevioğlu, fareler üzerinde yaptıkları çalışmanın insanlık adına büyük önem taşıdığını vurguladı.

          AB tarafından desteklenen çalışma için TÜBİTAK ve DPT’nin de destek verdiğini anlatan Küfrevioğlu, şunları kaydetti:
          “Benim ve aynı bölümde görevli 4 doçent ve 5 araştırma görevlisi ile yaptığımız çalışmalar başarıyla sonuçlandı. Yaklaşık 7 yıldır süren çalışmalar sonrası enzim genlerinin şifrelerini çözdük. Bu genlerin ekspresyon haritalarını da hazırladık. Şifrelerini çözdüğümüz genlerin haritaları Welcome at GenePaint.org adresinde tüm bilim dünyasının hizmetine sunuldu.”

          FARELERDEN ELDE EDİLEN SONUÇLAR
          İnsan vücudunda yaklaşık 100 trilyon hücre bulunduğunu ve her hücrede yaklaşık 30 bin genin var olduğuna dikkati çeken Küfrevioğlu, “İnsan hayatı için önemli olan genlerin hangi dokularda şifrelendiğini bulmaya çalıştık. Fareler üzerinde yaptığımız çalışmadan elde edilen sonuçlan insanlara uygulanabilecek” şeklinde konuştu.

          “Hangi gen nerede, hangi dokuda şifreleniyor?”, “Genler nerede açılıyor?”, “Genlerin fonksiyonları nasıl?” sorularına cevap aradıkları çalışmalarda elde ettikleri başarının mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Küfrevioğlu, şöyle devam etti:
          “Genlerin şifrelerinin çözülmesiyle birlikte özellikle insanlarda doğuştan kaynaklı hastalıkların tedavisinde önemli bir yol açılmış olacak. Genler içinde özellikle üzerinde çalışıp ekspresyon haritaları çıkarılan enzim genleri birçok hastalıkta rolü var. Bir enzimin eksikliği bile ölümlere yol açabiliyor. Enzim genlerinin şifrelerin çözümü, hastalıkların tedavisinde önemli bir rol oynayacaktır.”

          İLAÇLARIN GENLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ARAŞTIRILACAK
          Genler üzerinde yaptıkları çalışmaları sonlandırmayacaklarını kaydeden Küfrevioğlu, ilaçların genleri nasıl etkilediğini araştırmak için çalışma başlatacaklarını söyledi.

          İlaçların genler üzerindeki etkisinin belirlenmesinin de insanlık adına çok önemli olduğunu sözlerine ekleyen Küfrevioğlu, “Türk bilim insanları olarak insan sağlığı için yapılan çalışmalara katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi.


          "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
          Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






          Yorum

          • HIAMOVI
            satélite de expertos
            • 22-12-2004
            • 14236

            #35
            Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

            İnsanın yumurtlama anı ilk kez görüntülendi


            Belçika’da bir kadın hastanın olağan ameliyatı sırasında, tesadüfen yumurtlama anı ilk kez görüntülendi.

            imdiye dek yalnızca hayvanların yumurtlamasını ayrıntılı bir biçimde görüntüleyen araştırmacılardan sonra insanın yumurtlama anı ise kadın hastalıkları uzmanı Dr. Jacques Donnez’in bir hastasına rahim ameliyatı yaptığı sırada filme alındı.





            45 yaşındaki Belçikalı hastanın doktoru Donnez, New Scientist dergisine yaptığı açıklamada, bu görüntülerin, bilim adamlarının bu sürece dahil yapıları anlamasına yardımcı olacağını bildirdi.

            Donnez, “nokta işareti” büyüklüğündeki bir yumurtanın yumurtalıktan çıkma sürecinin 15 dakikada tamamlandığına ameliyat sırasında tanık olduğunu da kaydetti.

            Yumurtlama anının resimlerinin New Scientist dergisinde yayımlandığı bildirildi


            "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
            Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






            Yorum

            • HIAMOVI
              satélite de expertos
              • 22-12-2004
              • 14236

              #36
              Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

              İnsan-hayvan karışımı embriyolara onay çıktı


              İngiltere’de Avam Kamarası, tıbbi araştırmalar için insan-hayvan hücrelerinden oluşan embriyolar üretilmesine olanak sağlayan yasayı onayladı.


              İnsan Üremesi ve Embriyo Araştırmaları yasalarında son 20 yılda yapılan en büyük değişiklikle ilgili yasa, Avam Kamarasında 176’ya karşı 336 oyla kabul edildi. Özellikle Katolik üyeler dini inançları nedeniyle değişikliğe şiddetle karşı çıkarken, kabinenin Katolik üyeleri Ruth Kelly, Des Browne ve Paul Murphy de yasa değişikliğine karşı oy kullandı. Her ikisinin de küçük oğullarının ciddi sağlık sorunları bulunan İşçi Partisi lideri ve Başbakan Gordon Brown ile Muhafazakar Parti lideri David Cameron ise kansere, Parkinson ve Alzheimer’e çare oluşturabilecek melez embriyolar üretilmesine olanak sağlayan yasayı desteklemesi için gruplarına çağrıda bulundu ve kendileri bu yönde oy kullandı.

              Yasanın kabulüyle bilim adamlarının insan-hayvan hücrelerinden oluşan embriyolar üretmesi, bunların 14 gün kadar korunup içlerinden kök hücrelerinin alınması, bu hücrelerin de hastalıkların tedavisinde kullanılması mümkün olabilecek.

              Yasa, melez embriyoların kadın ya da hayvan rahmine yerleştirilmesini ise yasaklıyor. Yasaya karşı çıkanlar ise bu yasaklamaların yeterli olmayacağını, yasanın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini savunuyor.

              Katolik Kilisesi, melez embriyoların araştırma amacıyla üretilip kullanılmasına şiddetle karşı çıkmış ve yaşamla böyle oynanmasının ahlaki olmadığını açıklamıştı. Böylesi deneylerin “Frankenstein” tarzı bilim ile aynı kapıya çıktığını ve insan hayatının kutsallığını ihlal ettiğini savunan, İskoçya Katolik Kilisesi lideri de dâhil olmak üzere dini çevreler bu adıma muhalefet etmişti.

              "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
              Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






              Yorum

              • HIAMOVI
                satélite de expertos
                • 22-12-2004
                • 14236

                #37
                Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

                Hastanın DNA şifresinden kanserin izi sürüldü


                Bilim adamları, bir kanser hastasının DNA’sının şifresini çözerek, hastalığın genetik kökenlerinin izini sürmeyi başardılar.


                Washington Üniversitesi bilim adamları, kemik iliğindeki kan yapıcı hücrelerin kanseri olan akut myeloid lösemi (AML) hastası bir kadından iki örnek alarak DNA’daki farklılıkları incelediler.

                Örneklerden biri sağlıklı deri hücrelerinden diğeri ise kanserli hücrelerin olduğu kemik iliği dokusundan alındı.

                Nature dergisinde yayınlanan araştırmada bilim adamları, kadının AML hastalığına yakalanmasına yol açtığı düşünülen 10 gen mutasyonu tanımladılar. Bu mutasyonlardan sadece ikisinin hastalıkla bağlantısı daha önce biliniyordu.

                Araştırmacılar, alınan tümör örneğindeki neredeyse her hücrede bu ana mutasyonların dokuzuna rastladılar.

                Bu mutasyonlardan üçünün normalde tümör gelişimini bastıran genlerde, dördünün kanserin yayılmasıyla bağlantılı genlerde bulunduğu, bir diğerinin de ilacın hücrelere iletilmesini etkilediği ve böylece muhtemelen kanser tedavisine direnci tetiklediği belirtildi.

                Bilim adamları diğer 187 AML hastasından alınan tümör örneklerini de incelediler ancak hiçbirinde bu 8 mutasyona rastlamadılar. Araştırma başkanı Richard Wilson, “Bu, kanserde, hatta tek bir türünde bile çok büyük genetik çeşitlilik olduğunu gösteriyor” dedi.

                KANSER ARAŞTIRMASINDA DÖNÜM NOKTASI
                Diğer çoğu kanserde olduğu gibi AML de yaşamı süresince insanların DNA’sında biriken mutasyonlardan ortaya çıkıyor. Ancak, bu değişikliklerin mahiyeti ve kontrolsüz hücre çoğalmasına yol açan biyolojik süreci nasıl etkilediği tam olarak bilinmiyor.

                Washington Üniversitesi bilim adamları, kansere yol açan mutasyonları tespit etmek için, gen sıralama tekniğini kullandılar. Bu tekniğin diğer kanser türlerine de uygulanabileceği ve böylece yeni ilaçların geliştirilebileceği belirtildi.

                ABD İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü’nün eski başkanı Dr. Francis Collins, bunun “kanser araştırmasında bir dönüm noktası” olduğunu söyledi.

                Collins, bu araştırmanın kanserin mahiyetini tam olarak anlama dönemini başlattığını, teşhis, önleme ve tedavide yeni yaklaşımların geliştirilmesinde ümit vadettiğini kaydetti.

                İngiltere’deki Kanser Araştırma kurumundan Kat Arney de “Bu sadece löseminin değil diğer kanser türlerinin de anlaşılmasında çok önemli bir araştırma. Teknolojideki gelişmeler sayesinde artık kanser hücrelerindeki genetik gizemleri çözmek mümkün” dedi.


                "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                Yorum

                • HIAMOVI
                  satélite de expertos
                  • 22-12-2004
                  • 14236

                  #38
                  Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

                  Meme kanseriyle ilişkili gen prostatta da var


                  Meme kanseriyle bağlantılı olduğunu kanıtlanan değişime uğramış BP1 geninin yüzde 70 oranında prostat tümörlerinde de bulunduğu belirlendi.


                  Amerikalı bilim adamları, George Washington Üniversitesi Tıp Fakültesinden Dr. Patricia Berg’in önderliğinde yaptıkları araştırmada, hastalardan alınan prostat tümörü örneklerinde BP1’in çok faal olduğunu bulduklarını belirterek, BP1’in diğer kanser türlerinde de bulunabileceğini vurguladılar.


                  Araştırma lideri Berg, daha önce yayımladıkları bir araştırmada, genin meme kanseri örneklerinde yüzde 80, akut miyeloid lösemide yüzde 63 oranında etkin olduğunu kaydettiklerini ifade ederek, şimdi de BP1’in prostat kanserinde etkin olduğunu belirlediklerini söyledi.

                  Berg, BP1’in prostat dokusundaki kanser öncesi gelişimi gösteren prostatic intraepithelial neoplasia’da (PIN) da çok etkin olduğunu bildirdi.

                  Berg ve arkadaşları, Modern Patoloji dergisinde yayımladıkları araştırmalarında, Silahlı Kuvvetler Patoloji Enstitüsü’nden 50, Ulusal Kanser Enstitüsü’nden de 123 prostat kanseri örneği üzerinde yaptıkları testlerde, kanserli prostat dokularını sağlıklı prostat dokularıyla karşılaştırdılar.

                  BP1’in kanserin gelişme sürecinin başlangıcında etkin olabileceğini belirten Berg, genin etkilerinin azaltılması için ilaçlar bulunabileceğini kaydetti.

                  Prostat kanseri kimi ülkelerde erkekler arasında kanserden ölümlerde ikinci sırada yer alıyor. Her yıl prostat kanseri tanısı konulan 670 bin erkekten 221 bini yaşamlarını yitiriyor.

                  Berg’in 2003 yılında ekibiyle yaptığı araştırmada, meme kanseri olan hastalardan alınan doku örneklerinde yüzde 80 oranında BP1’e rastlanmıştı. BP1, siyah kadınlardan alınan örneklerde ise yüzde 89 oranında çıkmıştı.


                  "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                  Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                  Yorum

                  • HIAMOVI
                    satélite de expertos
                    • 22-12-2004
                    • 14236

                    #39
                    Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

                    Saç dökülmesi genetik


                    İki genetik farklılık saç dökülmesi riskini 7 kat artırıyor...


                    Bonn Üniversitesi’nden Axel Hillmer ve Londra’daki King’s College’dan Tim Spector, iki grup üzerinde araştırma yaptı. Bilim adamları, yüzde 80’i irsi olan ve şakaklarda başlayan, başın ön ve orta bölümlerinde devam eden erkeksi saç dökülmesine (alopesi androgenetik) büyük ölçüde zemin hazırlayan kromozoma bağlı iki değişiklik belirledi.


                    Avrupa’da saç dökülmesi sorunu olan, 1125 ve 296 erkekten oluşan gruplar üzerinde yapılan araştırmalar, androjen (erkeklik hormonu) alıcısını kodlayan gendekinin yanı sıra 20. kromozomda farklılık belirlenen kişilerin saçlarının dökülme riskinin diğerlerine göre 7 kat fazla olduğunu gösterdi.

                    Genellikle erkekleri etkileyen ancak kadınlarda da görülebilen, çok sık rastlanan bu saç kaybı şeklinin erkeklik hormonlarına bağlı olduğu sanılıyordu.

                    Tim Spector, araştırmanın saç dökülmesine karşı, dökülme başlamadan önce daha etkili tedavilerin yapılmasını sağlayabileceğini belirtti.

                    Araştırma, İngiliz “Nature Genetics” dergisinde yayımlandı.


                    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                    Yorum

                    • HIAMOVI
                      satélite de expertos
                      • 22-12-2004
                      • 14236

                      #40
                      Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

                      Körlükle bağlantılı bir gen mutasyonu keşfedildi


                      İngiliz bilim adamları, körlüğün en yaygın nedenlerinden biriyle bağlantılı bir gen mutasyonu keşfetti. Bu keşfin, körlük tedavisinde umut olacağı belirtiliyor.


                      Southampton Üniversitesi’nden Sarah Ennis ve Andrew Lotery, Lancet dergisinde yayımlanan raporlarında, Serping1 adlı bir genin içinde yaşla bağlantılı makula dejenerasyonuyla (AMD) ilişkili 6 değişke (varyant) bulduklarını bildirdi.


                      İngiliz bilim adamları, bu buluşlarının, körlüğün tedavisine giden yolu açabilecek AMD genetiğinin anlaşılmasına daha da yardımcı olacağını kaydetti.

                      Retinanın merkezindeki bir bölge olan makulanın hassas hücrelerinin zarar görmesi anlamına gelen AMD, insanlar yaşlandıkça ortaya çıkıyor. Hastaların yaklaşık yüzde 90’ının da AMD’nin şimdilik tedavisi olmayan kuru versiyonuna rastlanıyor. AMD’nin, küçük kan damarlarının retina ile gözün arkasında oluştuğu ıslak versiyonu ise günümüzdeki ilaçlarla tedavi edilebiliyor.


                      "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                      Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                      Yorum

                      • HIAMOVI
                        satélite de expertos
                        • 22-12-2004
                        • 14236

                        #41
                        Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

                        Antikorların üretimini sağlayan gen bulundu


                        AIDS’e yol açan HIV gibi retrovirüsleri etkisiz hale getirebilen antikorların üretiminde kilit rol oynayan bir gen bulundu.


                        ABD’li bilim adamları, Apobec3 adlı genin, farelerde retrovirüsleri etkisiz hale getiren antikorların üretilmesini sağladığını ve böylece hayvanların enfeksiyonlarla savaşabilmesine olanak verdiğini belirttiler.


                        Araştırmacılar, insanlarda da bulunan bu genin, insanlarda farelerdekiyle aynı rolü oynayabileceğini ve AIDS’e yol açan retrovirüsü etkisiz hale getirebileceği görüşünde.

                        Bu tez, Apobec3’ün ürettiği proteinlerin anti-HIV özellikleri taşıdığını ve bu genin bulunduğu kromozom bölgesinin vücuda bulaşan virüsün gücünü etkileyebileceğine ilişkin önceki araştırmaları destekliyor.

                        Bu genin bulunmasının AIDS aşısının geliştirilmesi açısından önemli olduğu ve HIV’e maruz kalan bazı kişilerin neden virüsü kapmadıklarını açıklayabileceği vurgulandı.

                        Araştırma, Science dergisinin bugünkü sayısında yayımlandı.


                        "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                        Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                        Yorum

                        • HIAMOVI
                          satélite de expertos
                          • 22-12-2004
                          • 14236

                          #42
                          Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

                          Avustralya’dan insan embriyosu kopyasına izin


                          Lisansın, tüp bebek çalışmaları yapan Sydney IVF şirketine verildiği ve şirketin, araştırma için 7200 insan embriyonuna erişme imkanı olduğu belirtildi.



                          Avustralya hükümeti, bilim adamlarının insan embriyonlarını kopyalamalarına ve embriyona ait kök hücreler elde etmelerine izin veren ilk lisansı verdi.

                          Şirkete söz konusu lisansı veren Ulusal Sağlık ve Tıp Araştırma Konseyi’nin lisans komitesi başkanı doktor John Findlay, Sydney IVF’nin çalışmasının yakından takip edileceğini belirterek, şirkete tedavi amaçlı kopyalama lisansı verildiğini, embriyonların fetüs aşamasına ulaştırılmasına izin verilmediğini kaydetti. Bilim adamlarının, araştırmalarını, en fazla embriyonun rahime henüz yerleştirilmediği blastokist aşamasında sürdürebilecekleri belirtildi.

                          Şirketin araştırmasında başarılı olması halinde, bunun dünyada bir ilk olacağı kaydedilirken, Sydney IVF, araştırmalarında, yalnızca yeterince olgunlaşmadıkları ya da düzgün bir biçimde döllenmedikleri için tüp bebek için uygun olmayan ve donörlerin izin verdiği yumurtaları kullanacaklarını açıkladı.

                          Sydney IVF, embriyon kopyalamak için embriyona ait kök hücre, toplanmış yumurtalara tutulu kümülüs hücreleri ve deri hücrelerinin kullanılacağını bildirdi.

                          Dünyada kök hücre çalışmaları yapılan diğer ülkelerde, bilim adamlarının, çeşitli teknikler kullanarak, embriyona ait hücrelere benzediklerine inandıkları kök hücreler elde etmelerine izin veriliyor, ancak hiçbiri, kopyalanmış insan embriyonundan embriyona ait hücreler çıkaramıyor.

                          Avustralya’da tedavi amaçlı kopyalama araştırması üzerindeki yasak, 2006 yılı Aralık ayında parlamentoda yapılan oylamada kaldırılmıştı. Ülkede üreme amaçlı insan kopyalamak ise yasak


                          "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                          Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                          Yorum

                          • HIAMOVI
                            satélite de expertos
                            • 22-12-2004
                            • 14236

                            #43
                            Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

                            Görme bozukluğuna gen tedavisi


                            ABD’li bilim adamları, kalıtsal bir görme rahatsızlığını gen tedavisi yöntemiyle iyileştirdiler.


                            Amerikan Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, Pennsylvania, Florida ve Cornell üniversitelerinden araştırmacılar, kalıtsal bir görme bozukluğu olan Leber congenital amaurosis (LCA) hastası 3 deneğin gözlerine gen bozukluğu düzeltilmiş materyali enjekte ettiler.


                            Bilimsel dergide yer alan makaleye göre, hastalığa yol açan RPE65 geninin düzeltilmiş kopyası zerk edilen hastaların görmelerinde sadece 30 gün içinde “belirgin” bir düzelme olduğu tespit edildi.

                            İngiliz bilim adamlarının da üzerinde yıllardır çalışmakta olduğu bu gen tedavisinin, her 10 çocuktan birinde ciddi görme sorununa neden olan hastalığın tedavisinde gelecekte önemli bir ümit ışığı olabileceği belirtildi.


                            "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                            Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                            Yorum

                            • HIAMOVI
                              satélite de expertos
                              • 22-12-2004
                              • 14236

                              #44
                              Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

                              Kokain bağımlılığına neden olan gen bulundu


                              670 kokain bağımlısının katıldığı araştırmada, bağımlıların yarısının değişime uğramış CAMK4 genine sahip olduğu görüldü.

                              Almanya’nın Mannheim kentindeki Ruh Sağlığı Enstitüsü’nden Rainer Spanagel’in başkanlığında yapılan araştırma, kokain bağımlılarının değişime uğramış bu gene sahip olma oranının hiç kokain kullanmayanlara göre yüzde 25 fazla olduğunu gösterdi.




                              Spanagel’e göre bu değişime uğramış geni taşıyanların kokain bağımlısı olma ihtimali daha yüksek.

                              670 kokain bağımlısının katıldığı araştırmada, bağımlıların yarısının değişime uğramış CAMK4 genine sahip olduğu görüldü.

                              Bu genin bulunması henüz kokain bağımlığının tedavisinde yol gösterecek olmasa da, bilim adamları “keşfin” kokain kullanmaya başladıktan sonra uyuşturucuyu bırakmakta sorun yaşayabileceklerin belirlenmesine ışık tutabileceğini umuyor.

                              Araştırma, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’nin (PNAS) dergisinde yayımlandı.


                              "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                              Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                              Yorum

                              • HIAMOVI
                                satélite de expertos
                                • 22-12-2004
                                • 14236

                                #45
                                Konu: Tıp Dünyasından Güncel Haberler ( genetik,kök hücre vs )

                                Vücutta belli noktalara yük taşıyan hücre geliştirildi


                                ABD’li bilim adamları, vücudun belli bölümlerine ilaç ya da nano parçacıkları polimer paketçiklerde taşıyan tekil hücreler geliştirdiler.


                                ABD’nin prestijli üniversitesi Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) araştırmacıların geliştirdiği hücreler polimer “sırt çantaları” taşırken, normal fonksiyonları korunuyor.

                                Araştırmacılar, Nano Letters dergisindeki makalelerinde, bu çantacıkları manyetik nano parçacıklarla doldurarak mıknatıslarla harekete geçirme olanağı elde ettiklerini belirterek, bu yaklaşımın doku mühendisliğinde doğrudan bu tip hücrelerin kullanılmasına olanak tanıyabileceğini kaydetti.

                                Araştırmaya katılanlardan Albert Swiston, canlı hücreler kullanarak, hem hücrelerin doğal fonksiyonlarından yararlanılabileceğine, hem de vücudun belirli bölümlerine ihtiyaca göre ısmarlama yük taşınabileceğine işaret etti.

                                Çok katlı polimer teknoloji olarak bilinen teknikle “sırt çantalarını” geliştiren ekip, üç katmanlı bu çantacıklara hücreleri bağladı.

                                Hücreleri vücudun belirli bölümlerine taşıyarak, MR görüntülemesinde görüntü
                                kalitesinin arttırılması veya bağışıklık sistemi tipinde bir hücre olan “limfosit” gibi yüklerin istenen bölgeye gönderilmesi hedefleniyor.

                                İlaç taşınmasının yanında bu yaklaşımın, aşıların da lenf sisteminde hedeflenen noktayı daha doğru bulmasına yardımcı olabileceği düşünülüyor.








                                "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                                Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor