küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

Kapat
Konu Kapalı.
X
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • HIAMOVI
    satélite de expertos
    • 22-12-2004
    • 14236

    #46
    Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

    Kanada’nın 4 bin yıllık buzulları parçalanıyor
    Kuzey Kutbu’nun Kanada kara suları içinde bulunan 4 bin yıllık buz dağlarının parçalandığı ve sürüklenmeye başladığı açıklandı.

    TORONTO - Ontario eyaletine bağlı Peterborough şehrindeki Trent Üniversitesi bilim adamlarından Derek Mueller, bölgedeki en büyük buzullardan Markham buzdağından, ağustos ayında 50 kilometre karelik bir kütlenin, küresel ısınma sebebiyle kırılıp koptuğunu söyledi.Serson ve Ward Hunt buzdağlarında da kopmaların saptandığını kaydeden Mueller, “Bölgede hayret verici gelişmeler oluyor. Buzullar eriyor ve bir daha asla geri gelmeyecekler. Kanada, 1930’dan bu yana buzullarının yüzde 90’ını kaybetti. Bu, Kanada’nın olduğu kadar insanlığın da kaybı” dedi.

    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






    Yorum

    • HIAMOVI
      satélite de expertos
      • 22-12-2004
      • 14236

      #47
      Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

      ‘Dağlardaki buzların azalması kaygı verici’


      Birleşmiş Milletler, küresel ısınmanın şimdiki hızıyla devam etmesi halinde, dünyadaki dağ sıralarının büyük bölümünün, doruklarındaki buz tabakalarını bu yüzyıl içinde kaybedebilecekleri uyarısında bulundu.






      BM Çevre Programı ile Dünyanın Buz Tabakaları Gözlem Servisi’nin ortak raporu, 2006 yılında rekor oranda buz kütlesi eridi, 21’inci yüzyılın başlamasından bu yana da buz tabakalarının ortalama erime oranı ikiye katlandı.


      uz tabakalarının dönemsel olarak erimesi normal kabul ediliyor, ama son bir kaç yılda, erimenin hızlanmasını bilim adamları endişe verici buluyorlar.

      Bu yeni rapor, buz kütlelerindeki beklenmedik kaybı belgeliyor.

      Buna göre 2004 ve 2006 yıllarındaki çekilmeler, 1998 yılındaki rekor kayıpların iki katına ulaştı.

      İklim uzmanları, dünyadaki buz kütlelerinin iklimdeki değişikliklere karşı hassas olduklarına dikkat çekiyorlar: Uzmanlara göre çekilmenin hızı da bu nedenle kaygı verici.

      BM raporunda, çekilmenin mevcut hızda devam etmesi halinde, bir çok buz tabakasının bu yüzyılın sonunda ortadan kaybolabileceği vurgulanıyor.

      Buz tabakalarında yaz dönemindeki erimeyle açığa çıkan su, bir çok nehre kaynak oluşturuyor.

      Buz tabakalarının tamamen yokolması ise gelecekte milyonlarca insanın su kaynaklarını tehdit edebilir.

      Birleşmiş Milletler, bu alanda daha fazla araştırılma yapılmasını istiyor.

      Batı Avrupa ve Kuzey Amerika buz tabakalarına ilişkin kapsamlı veri toplanmış olsa da, Orta Asya ve tropikal kesimlere ilişkin yeterli bilgi bulunmuyor ki bu kesimlerin ekosistemleri, büyük ölçüde buzulların ne kadar yeterli olduğuna bağlı.

      "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
      Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






      Yorum

      • HIAMOVI
        satélite de expertos
        • 22-12-2004
        • 14236

        #48
        Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

        Küresel ısınmaya karşı ‘Biz’ kampanyası


        ABD’nin eski başkan yardımcısı Al Gore’un öncülük ettiği kampanyayla küresel ısınmayla mücadeleye yeni bir anlayış getirilmesi planlanıyor. Kampanyada 10 yılda ABD’de temiz enerjiye geçiş hedefleniyor.


        ABD’de küresel ısınma ve enerji bağımlılığı konuları gündemdeki yerini korurken, ABD’nin eski başkan yardımcısı Al Gore’un bir süredir yürüttüğü çalışmalar kapsamında başlatılan “Biz” kampanyasıyla küresel ısınmayla mücadeleye yeni bir anlayış getirmek ve 10 yıl içinde ABD’de temiz enerjiye geçiş hedefleniyor.


        Time dergisinde yer alan habere göre, Al Gore’un kurduğu kar amacı gütmeyen İklim Koruma İttifakı (ACP) 300 milyon dolarlık bütçesiyle küresel ısınmayla mücadelede yeni bir cephe açmayı amaçlıyor. Kampanya “bir kıyamet senaryosu olarak sunulan” ya da “iklim bilimi terminolojisiyle kamuoyunu bunaltan” küresel ısınma söylemine alternatif olmayı hedefliyor. Kamuoyunun farkındalığını artırmanın ve böylece desteğini almanın önemine işaret eden kampanya direktörü Cathy Zoi, bu çerçevede hazırladıkları ve ABD’de oldukça ilgi çeken TV reklamlarının insanları motive edeceği görüşünde.

        “Küresel ısınmanın kişisel davranışlardaki ufak değişikliklerle çözüme kavuşturulamayacağının” savunulduğu kampanyayla “yenilenebilir enerji”nin benimsenmesi ve “fosil yakıtların” üretiminin durdurulması için ulusal ve uluslararası siyasi iradenin önemine de işaret ediliyor.

        Bu mücadelenin 10 yıl içinde temiz enerjiye geçerek kazanılabileceği iddiasında olunan kampanyanın odağında rüzgar ve güneş enerjisinden azami oranda yararlanmak bulunuyor.

        “Onu Çözebiliriz” (We Can Solve It) sloganıyla yola çıkılan kampanyanın saflarına şu ana kadar 1,5 milyon Amerikalının katılması sağlandı. Ancak kampanya yetkilileri, gündemi meşgul eden ekonomik duraklama ve petrol fiyatları tartışmalarının bu konunun önemine gölge düşüreceğinden endişeli.

        Küresel ısınmayla mücadele ABD başkanlık seçimi kampanyalarında değinilen konulardan biri olsa da haberde, seçmenlerin gündeminin ilk sırasında küresel ısınma bulunmadığı için adayların da bu konudan dem vurma gereği duymadıklarına dikkat çekiliyor.

        Diğer yandan, kampanyanın tüm çevrecilerden destek aldığı söylenemeyeceği gibi, “ABD’nin 10 yıl içinde temiz enerjiye geçebileceği” tezine henüz bilim adamları ile siyasetçiler de mesafeli duruyor. Bu çerçevede haberde, Amerikalıların ve uluslararası toplumun küresel ısınmanın ciddiyetinin farkında olsalar da bu konuda ne yapmak gerektiği konusunda net olmadıklarının altı çiziliyor.

        Geçen hafta Demokrat Parti’nin kongresinde de bu konuyu dile getiren eski başkan yardımcısı, küresel ısınma sorununu çözmek için “bunun başarılabileceğini telkin edecek bir başkan” dışında her şeye sahip olduklarını söylemişti.

        Al Gore, geçen yıl iklim değişikliği ve küresel ısınmaya ilişkin çalışmalarından dolayı Nobel Barış Ödülüne layık görülmüştü.


        "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
        Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






        Yorum

        • HIAMOVI
          satélite de expertos
          • 22-12-2004
          • 14236

          #49
          Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

          ‘Küresel ısınma, balinaları zayıflattı’


          Japon bilim adamlarının yaptığı araştırma, balinaların, muhtemelen küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişikliği nedeniyle son 20 yılda zayıfladığını gösterdi.




          Japon bilim adamlarının, ülkede uygulanan tartışmalı balina avından edinilen veriler doğrultusunda yaptığı araştırma, 1980’lerin sonundan bu yana Antarktika çevresinde avlanan 4500’den fazla balinadan alınan ölçülerin, hayvanların önemli ölçüde yağ kaybettiklerini ve endişe verici biçimde zayıfladıklarını gösterdiğini ortaya koydu.


          Araştırmanın, küresel ısınmanın, gıda sıkıntısı yaşayan balinalara zarar verebileceği yönündeki ilk kanıtı sunduğu belirtildi.

          Japon ekibin verileri incelemesine yardımcı olan Norveçli balina uzmanı Lars Walloe da, “Bu, yağ miktarında önemli bir değişiklik ve sürmesi halinde balinaların hayatta kalması zorlaşabilir. Ekosistemde bazı büyük değişimler olduğunu gösteriyor” açıklamasını yaptı.

          Araştırma çerçevesinde, 1988 ve 2005 yılları arasında avlanan 4689 balinanın yağ kalınlığı ve toplam yağ ağırlıklarıyla ilgili verilerin incelendiği, bu süre içinde balinaların yağ kalınlığıyla toplam yağ ağırlıklarının yüzde 9 oranında azaldığının, hayvanların bel çevrelerinin ölçüsünün yüzde 4 oranında inceldiğinin görüldüğü kaydedildi.

          Balinalar, ihtiyaçları olan enerjiyi ve soğuk sulardaki yalıtımı kalın yağ tabalarından sağlıyorlar.

          Çevreciler ise araştırmanın sonuçlarının geçen ay Polar Biology dergisinin internet sitesinde yayımlanmasını, bilimsel balina avcılığına saygınlık kazandırabileceği ve Japonya’nın balina avlama çabalarını destekleyebileceği endişesiyle eleştirerek, araştırmanın bilimsel yayın organlarında yer almasının etik olmadığını savundular.

          Japonya’nın JARPA adıyla bilinen bilimsel balina avcılık programı, ticari amaçlı balina avcılığına getirilen moratoryumdan sonra 1987 yılında başlamıştı.


          "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
          Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






          Yorum

          • HIAMOVI
            satélite de expertos
            • 22-12-2004
            • 14236

            #50
            Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

            2050’de 2 milyar insan susuz kalacak


            2050 yılında dünyada 2 milyar insan sudan yoksun kalacak, 30 yıl sonra da 3 milyar insan kullanılabilir su kaynaklarını kaybedecek.





            STOCKHOLM - İsveç’in başkenti Stockholm’de yapılan “Dünya Su Haftası Forumu”nda sunulan, Birleşmiş Millet (BM) tarafından hazırlanan “İklim değişiklikleri ve su” konulu rapora göre, dünyadaki iklim değişiklikleri su kaynaklarını da etkiliyor

            Rapora göre, 2050 yılında dünyada iki milyar insan sudan yoksun kalacak, 30 yıl sonra da 3 milyar insan kullanılabilir su kaynaklarını kaybedecek.

            Dünya Su Haftası Forumuna sunulan BM raporunu tanıtan Hollandalı yetkili Michael van der Valk, iklim değişikliklerinin su kaynaklarını da etkilediğine dikkati çekti. Amacın, dünyada su konusunda yaşanan durumunun ciddiyetini karar verici durumunda bulunan politikacılara daha ayrıntılı göstermek ve çözüm arayışlarını hızlandırmak olduğunu söyleyen Michael van der Valk, yağışların azalmasıyla birçok ülkede su rezervlerinin kuruduğunu anlattı. Rapora göre, dünya nüfusu ile birlikte tarım ve sanayi üretimi artıyor, dünyanın ekonomisi büyüyor ancak su kaynakları hızla tükeniyor.

            Raporda ayrıca özetle şu başlıklar yer aldı:
            Dünya nüfusunun yüzde 20’sini oluşturan 30 ülke su sıkıntısı ile karşı karşıya. 2025 yılında ise bu ülke sayısı 50’ye çıkacak ve dünya nüfusunun yüzde 25’i su sıkıntısı ile yüz yüze gelecek.

            Dünyada 1950’li yıllara göre su rezervleri yüzde 15 ila 30 oranında azaldı. Buna karşılık 2050 yılında su gereksinimi bugünkünden yüzde 50 fazla olacak. İklim değişiklikleri su rezervlerini de etkilediği için, değişiklikler global krize neden olacak.

            Forumda sunulan bildirilere göre, Kuzey Avrupa ülkelerindeki kişi başı su tüketimi, diğer Avrupa ülkelerinin iki katı. Gelişmekte olan ülkelerde ise su tüketimi çok düşük.

            Verilere göre, gelişmiş bir ülkede doğan çocuk, gelişmekte olan bir ülkede doğan çocuğa göre yüzde 30 daha fazla su harcıyor. Dünyada şu anda bulunan suyun yüzde 97.5’i tuzlu sulardan oluşuyor. Tatlı suyun oranı ise sadece yüzde 2.5. Tatlı suyun yüzde 70’i kutuplarda donmuş halde, yüzde 30’u yeraltında bulunuyor.

            Genel olarak hastalıkların yüzde 88’i sağlıksız içme suyu ve yetersiz hijyenik koşullardan kaynaklanıyor. Bu da gelişmekte olan ülkelerde yılda 5 milyar iş günü kayıp anlamına geliyor.

            Dünyada 2.5 milyar insan tuvalet ihtiyacını uygun koşullarda gideremiyor, bu da yılda 1.4 milyon, günde 5 bin çocuğun önlenebilir ishalden ölümüne neden oluyor.

            Verilere göre, ABD’de gıdaların yüzde 30’u çöpe atılıyor. Bu 40 trilyon litre su, yani 500 milyon insanın su gereksinimi anlamına geliyor.

            Gelişmekte olan ülkelerde endüstri atıklarının yüzde 70’i suya karışıyor. Ayrıca Asya’daki bütün nehirler Avrupa’da ise 5 nehir kirli.

            Stockholm Su Enstitüsünün desteğiyle 1991 yılından bu yana düzenlenen Dünya Su Haftası Forumu’na 140 ülkeden 2000 araştırmacı, sanayici ve politikacı katılıyor. Forumda, katılımcılar daha temiz ve sağlıklı bir çevre için işbirliğini ön planda tutuyor ve değişen iklim koşullarında daha temiz bir dünya ile birlikte aşırı su kullanımını önlemeye yönelik tedbirler ele alınıyor.



            "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
            Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






            Yorum

            • HIAMOVI
              satélite de expertos
              • 22-12-2004
              • 14236

              #51
              Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

              İspanya’da çölleşme tehlikesi


              Topraklarının yüzde 37’si çölleşme tehdidiyle karşı karşıya bulunan İspanya’da çölleşme riski olan topraklarının oranı 2003 yılında yüzde 31 iken bu sayı 5 yılda yüzde 6 arttı.


              MADRİD - Kuzey Akdeniz ülkeleri arasında çölleşme riskinin en fazla olduğu İspanya’nın topraklarının yüzde 37’sinin çölleşme tehdidiyle karşı karşıya bulunduğu bildirildi.


              Çevre Bakanlığının açıkladığı rakamlara göre, 2003 yılında İspanya’da çölleşme riski olan topraklarının oranı yüzde 31 iken bu sayı 5 yılda yüzde 6 arttı.

              Çölleşme riskinin ‘çok yüksek’ ve ‘yüksek’ olduğu bölgelerin toplam yüzölçümünün ülkenin yüzde 18’ine ulaştığı, bunun 9 milyon hektar alana denk geldiği belirtildi.

              Çölleşme tehdidinin en fazla olduğu yerlerin güneydeki Kanarya Adaları, Murcia, Endülüs ve Castilla La Mancha bölgeleri olduğu kaydedildi.

              Bu arada Çevre Bakanlığının hazırladığı Çölleşmeye Karşı Ulusal Eylem Planı, resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

              Çölleşmeye karşı önlem almakta gecikmekle suçlanan sosyalist hükümet, eylem planında su kullanımına öncelik veriyor. 2008-2010 yılları arasını kapsayan, 6.5 milyon avroluk plan, suyun tasarruflu ve verimli kullanılması için modern sulama yöntemlerinin uygulanmasını ve nehir yataklarının temizlenerek yeniden düzenlenmesini öngörüyor.


              "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
              Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






              Yorum

              • HIAMOVI
                satélite de expertos
                • 22-12-2004
                • 14236

                #52
                Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                Kuzey Kutbu için alarm


                İngiliz bilim insanları Kuzey Kutbu’ndaki buz tabakasının çok inceldiğini açıkladı

                Beş yıldır büyük bir değişim gözlemleyen bilim adamları, son bir yıl zarfında da bazı bölgelerde görülen incelmenin neredeyse yarım metreyi bulduğunu belirtti.
                Önümüzdeki ay bir grup İngiliz bilim insanı da Güney Kutbu Antartika’ya giderek buradaki buzulların eriyiş hızını ve nedenlerini araştıracak.

                Kuzey Kutbu’nda incelemelerde bulunan Londra’daki University College’dan bir grup bilim insanı buzulların küçüldüğüne dair ilk kez kesin kanıtlar bulduklarını açıkladı.

                Buna göre, 2007 kışında, buzullar en küçük boyutlarına ulaşarak dört milyon kilometre kareye düştü.

                Daha bu tarihten iki yıl önce 2005 yılında bile buzullar beş milyon kilometre kareden daha geniş bir alana yayılıyordu. Buz tabakasının da bu dönemde ortalama 26 santimetre inceldiği belirtildi.

                Kuzey Kutbu’nun batısında ise durum daha ciddi: son altı yıl zarfında bu bölgede görülen ortalama incelme 49 santimetre kadar. Ama araştırmada bu incelmenin nedenlerine eğilinmedi.

                Buzulların neden eridiği konusu ise Antartika’ya gitmeye hazırlanan bir başka uzman grubunca araştırılacak.

                Edinburgh Üniversitesi’nden Profesör Martin Siegert, iklim değişikliğinin muhtemel nedenleri konusunda daha fazla bilgiye ulaşmayı umduklarını söyledi.

                Siegert, “Son 10 yılda buz tabakası iki ila üç metre kadar inceldi. Bunun normal olup olmadığını, geçmişte benzeri bir şey yaşanıp yaşanmadığını ya da gelecekte nasıl bir etkisi olacağını bilmiyoruz.” diye konuştu.

                30 bilim insanından oluşan ekip, Aralık ayında dünyanın en geniş buz tabakasını incelemeye başlayacak.

                Uzmanlar 4 yıllık bir çalışma boyunca, kalınlığı 5 kilometreyi bulan buzu delerek ölçecek ve önümüzdeki yıllarda neler olabileceği hakkında tahminler yapmaya çalışacaklar.


                "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                Yorum

                • HIAMOVI
                  satélite de expertos
                  • 22-12-2004
                  • 14236

                  #53
                  Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                  İklim değişikliği kurbağaları vuruyor


                  Kapsamlı bir araştırmaya göre, dünyanın en eski doğa koruma alanı olan ABD’deki Yellowstone Parkı’nda kurbağa ve salamander türleri bile iklimdeki uzun vadeli değişikliğin etkisiyle hızla azalıyor.


                  Uzmanlar, hem karada hem suda yaşayan amfibik hayvanların hızla azalmasıyla, sulak alanların giderek daha küçülmesine yol açan iklim değişikliğinin uzun vadeli etkilerinin doğrudan bağlantılı olduğu sonucuna vardılar.
                  PNAS adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmaya göre, iklim değişikliği dünyanın en titizlikle korunan eko sistemlerinden birini de hızla etkilemeye başladı.

                  ABD’nin batısında Wyoming, Montana ve İdaho eyaletlerine giren ve ulusal park statüsüne alındığı 1872 yılından bu yana doğal yaşamın titizlikle korunduğu Yellowstone Parkı 9 bin kilometrekare büyüklüğünde.

                  Her yıl ziyaretçilerin akın akın gayzerleri, sıcak su kaynaklarını, hala faal olan volkanik tepelerini, lavlardan oluşan çamur havuzlarını görmeye gittiği bu park aynı zamanda ormanlık ve kırlık alanlarındaki doğal yaşamla da ilgi çekiyor.

                  Fakat, bilim insanları iklim değişikliğinin etkisini izleyebilmek için , çevre değişikliklerine en hassas hayvanlar olan, parkın fazla ilgi çekmeyen sakinlerinden, kurbağalar ve salamanderleri incelemiş.

                  Parkta yaşayan dört yerli salamander ve kurbağa türü var. Parkın kuzeyindeki Lamar Vadisi’nde amfibik hayvanların üremesi ve larva aşamalarını geçirmeleri için ideal olan çok sayıda balıksız su birikintisi ve gölet var.

                  Hızlı azalma

                  1992 1993 yılları arasında araştırmacılar her yıl ilkbaharda yağışlar ve çevre dağlardaki karların erimesiyle dolan bu göletlerden 46’sını gözlemlemişler.

                  Stanford Üniversitesinden bir ekip aynı çalışmayı 2006 ve 2008 yılları arasında tekrarladığında, artık ilkbaharlarda suyla dolmayan, yani sürekli olarak kuruyan göletlerin sayısının dört misli arttığını saptamışlar.

                  Kalan göletler arasında ise kurbağa ve salamanderlerin barınabileceği türden birikintilerin oranı azalmış.

                  Bir başka bulgu ise parka özgü dört amfibik hayvan türünden üçünün sayılarında çok büyük azalma olması.

                  Bu canlıların jöleye benzer bir maddeye sarmalanmış yumurtalarını suya bırakmaları gerekiyor.

                  Uzmanlar ayrıca gözlemlerini 1988 ile 2008 arasındaki yirmi yıllık dönemde parkın ısısını ve uydu görüntüleriyle de birleştirmiş.

                  Bu veriler yağışların azaldığını, ısının özellikle yılın en sıcak aylarında yükseldiğini ve bu iki faktörün parkın coğrafi ve doğal yapısında önemli değişikliklere yol açtığını göstermiş.

                  Stanford Üniversitesi ekoloji ve evrim kürsüsünden Sarah McMenamin, ‘Çalışmalar park alanında artık kuraklığın geçen yüzyıla kıyasla çok daha sık yaşandığını gösteriyor. Üstelik kışın dağların daha az miktarda kar tuttuğunu, bölgedeki akiferlerin de kuruduğunu gösteren araştırmalarla birlikte ele alındığında gerçekten ne kadar büyük ölçekte bir iklim değişikliği yaşandığı ortaya çıkıyor” diye konuştu.

                  McMenamin kurbağa ve salamanderlerin azalışıyla iklim değişikliği bağlantısı konusunda da şunları söyledi.

                  “Parktaki göletler değişiyor, çevre değişiyor, genel olarak kuraklaşıyor, amfibik hayvanların artık üreme sürecini sürdürebilecekleri yerler yok oluyor. Çok endişe verici.”

                  Amfibik hayvan türleri aslında bütün dünyada azalıyor.

                  Kirlenme, bazı virüs ve mantarların yol açtığı salgın hastalıklar, ısı artışının hastalıkların yaygınlaşmasında yol açtığı hızlanma, güneşten gelen mor ötesi ışınların yoğunlaşması ve yaşadıkları çevrenin yokolması gibi bir çok faktör bunda rol oynuyor.

                  "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                  Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                  Yorum

                  • HIAMOVI
                    satélite de expertos
                    • 22-12-2004
                    • 14236

                    #54
                    Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                    Küresel ısınma yeni yaşam türü yarattı


                    Kanadalı bilim adamları, 55 milyon yıl önceki küresel ısınmanın yeni bir yaşam biçimi yarattığını keşfettiler.

                    McGill Üniversitesi’nden araştırmacılar, ABD’nin New Jersey eyaletindeki kazılarında, Paleosen ve Eosen dönemlerinin mikroorganizmalarının ürettiği “dev” manyetofossiler keşfettiklerini açıkladılar.

                    Manyetofosiller, kendilerini Dünya’nın manyetik alan hatları boyunca yönlendirebilen bir bakteri türü olan “manyetotatik bakterilerin” ürettiği manyetik parçacıkların kalıntıları.

                    Kanadalı bilim adamları, keşfettikleri fosillerin sadece 4 mikron uzunluğunda olduğunu belirtirken, bunların önceden bulunan manyetofosillerden 8 kat daha uzun olduklarına işaret ettiler.

                    Profesör Hojatullah Vali, bunun şimdiye dek bilinmeyen tamamen yeni bir organizma sınıfı olduğunu belirterek, bu türlerin Paleosen-Eosen Termal Maksimum olarak bilinen küresel ısınmanın aniden 5 derece arttığı dönem boyunca yaşadıklarını söyledi.

                    “İlginç olan, bu organizmaların var olduğu spesifik zaman çerçevesini bilmemiz. Eğer öncesine gitseniz bulamayız, sonrasına gitseniz yine bulamayız. 5 derece daha fazla sıcaklık çok fazla görünmeyebilir, ama küresel ısınmaya bağlı olarak o dönemde çok daha fazla demir vardı” diyen Kanadalı bilim adamı, fazla demirin mikroorganizmaların dev manyetofosiller üretmesini zorunlu kıldığını, benzer bir ani küresel ısınmanın da dünyanın biyosferinde ciddi etkisi olabileceğini kaydetti.

                    Araştırma, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’nin yayın organında yayımladı.


                    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                    Yorum

                    • HIAMOVI
                      satélite de expertos
                      • 22-12-2004
                      • 14236

                      #55
                      Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                      Liman foklarının bağışıklık sistemi tehlikede


                      Belçikalı bilim insanları, kıyıda yaşayan memeli hayvanların kanında metil civa bulduklarını duyurdular.


                      Liege Üniversitesi’ne bağlı araştırmacıların kıyı şeridinde yaşayan deniz memelilerinin kanında bulduğu metil civa(MeHg), fokların bağışıklık sisteminin temel taşları T-lenfositlerine zarar veriyor.

                      Metil cıva’nın İnsan lenfositlerine de benzer hasarlar bıraktığını belirten araştırmacılar, cıva salınımının hem insanlar tarafından yaratılan kirlilik, hem de volkanik püskürmeler gibi yollarla da oluşabileceğini açıkladılar.

                      Uzun bir süre boyunca cıvaya maruz bırakılan bağışıklık sisteminin kolaylıkla çökebileceğini belirten Krishna Das, cıvanın aynı zamanda deniz memelilerinin uzun dönemde sağlığını oldukça büyük bir tehdit altına sokabileceğini söyledi.

                      Metil cıvanın limanlarda yaşayan foklara çoktan tesir etmeye başladığından endişe ettiklerini belirten Das, fokların daha önce de kirlilik sebebiyle duyarlı hale gelen bağışıklık sistemlerinin 1998 ve 2002 yılında binlerce fokun ölümüne yol açan phocine distemper virüsüne karşı başarılı olamadığını kaydetti.


                      "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                      Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                      Yorum

                      • HIAMOVI
                        satélite de expertos
                        • 22-12-2004
                        • 14236

                        #56
                        Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                        Ozon Tabakası’ndan kötü haber


                        2007 yılında yayınlanan Avrupa Uzay Ajansı (ESA) raporunda uzun yıllardır ilk defa küçüldüğü kaydedilen Ozon Tabakası deliği, bu yıl geçtiğimiz yılki kaybını geri kazanmış görünüyor.


                        Güney Kutbu üzerinde bulunan Ozon Tabakası deliği, 2008 yılı raporunda geçtiğimiz yıl kaybettiği kanı hem hacimsel, hem de boyutsal olarak geri kazandı. Her ne kadar 2007 yılında kaybedilen değer kazanılmış olsa da, deliğin 2006 yılındaki genişliğine ulaşamadığı belirtiliyor.

                        Ozon gazı, üç oksijen molekülünün elektrik kıvılcımlarıyla oluşuyor ve Atmosferin üst kısımlarında, Yeryüzü’nden 25 kilometre yükseklikte bir tabaka oluşturuyor. Güneş ışınlarında bulunan ultraviyole radyasyonunu engelleyen Ozon gazından oluşan tabaka, bu şekilde denizlerdeki yaşamın korunmasını sağlıyor.

                        Kloroflorokarbon gibi uçucu halojen gazlar tarafından çözülen Ozon Tabakası’nı korumak amacıyla her ne kadar 1987’de Montrö Protokolü’yle bu gazların kullanımı büyük ölçüde yasaklanmış olsa da, bu gazlar on yıllardır atmosferde salındıklarından tabakanın sürekli çözünmesine neden oluyorlar. Tabakada bulunan delik içinden geçen ultraviyole ışınları, hem deniz yaşamını tehdit ediyor, hem de küresel ısınmada aktif rol oynuyorlar.

                        "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                        Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                        Yorum

                        • HIAMOVI
                          satélite de expertos
                          • 22-12-2004
                          • 14236

                          #57
                          Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                          Küresel ısınma, fauna ve florayı tehdit ediyor


                          Yosemite Ulusal Parkı’nda şimdiden kimi memeliler yükseklere göç etti.


                          Küresel ısınmanın etkisiyle tropikal bölgelerdeki çok sayıda bitki ve hayvan türü, hayatta kalabilmek için daha yüksek irtifalara göç etmek zorunda kalacak. BD’de yapılan bir araştırmaya göre, tropikal iklimin hüküm sürdüğü bölgelerde 1975’ten bu yana ortalama sıcaklık 0,75 santigrat derece arttı ve yapılan tahminler de gelecek yüzyılın sonunda Orta ve Güney Amerika’nın tropikal ormanlarında sıcaklığın 3 santigrat derece daha artmasını öngörüyor.

                          Connecticut Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada ısınmanın, 600 metrenin altındaki bölgelerin sıcaklığını değiştireceği belirtilerek, özellikle bu irtifanın altındaki tropikal türlerin kendilerine daha uygun sıcaklık bulabilmek için yükseklere göçetmek zorunda kalmalarının kuvvetle muhtemel olduğu belirlendi.

                          Science dergisinin yarınki sayısında yayınlanacak araştırmada, ısınmanın daha etkin olduğu yerlerde bitki ve hayvan türlerinin çoktan daha yükseklere çıktıkları da belirlendi.

                          Bilim adamları, ayrıca ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki ünlü Yosemite Ulusal Parkı’nda yaptıkları bir başka araştırmada, son yıllarda birçok memelinin daha yüksek yerlere göçettiklerini gördüler.

                          Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nden bir ekip, Sierra Nevada Dağları’ndaki bu ulusal parkta yaptıkları araştırmada, son 90 yıllık bir dönemde sincap, soreks ve fare gibi türlerin yarısının daha yüksek irtifalarda yaşamaya başladıklarını ortaya çıkardılar.

                          "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                          Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                          Yorum

                          • HIAMOVI
                            satélite de expertos
                            • 22-12-2004
                            • 14236

                            #58
                            Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                            Küresel ısınma okyanusları da etkiliyor


                            Küresel ısınma, sadece karasal hayatı değil okyanustaki hayatı da tehli***e atıyor.

                            Okyanusların pH değeri 100 yılda 8.2’den 8.1’e indi, deniz canlılarının yaşam alanları daralıyor. Deniz suyu yüksekliği 100 yıl öncesine göre 17 cm artarken, karbondioksit oranı geçtiğimiz 650 bin yıl boyunca hiç olmadığı kadar yüksek düzeyde. Havasında ve suyunda var olan karbonu milyonlarca yıl boyunca toprağın altında saklayan dünya, endüstri devrimi ile çok hızlı bir şekilde karbona boğulmaya başladı. Öyle ki “sünger” gibi atmosferdeki karbondioksit gazını emen ve insanların karbondioksitten daha çok zarar görmesini engelleyen okyanuslar da artık “imdat” demeye başladı. Atmosfere salınan her fazladan karbondioksit, okyanusları da tehdit ediyor.

                            Okyanus tarafından emilen karbondioksit, suyun kimyasını değiştiriyor ve su daha asitli bir hale geliyor. Böylelikle deniz canlılarının yaşam alanları
                            daralıyor. Bu durum sadece deniz canlıları için değil, deniz kaynaklarına muhtaç insanlar için de sorun oluyor.

                            Tuzlu suyla buluşan karbondioksit, karbonik asit oluşturuyor ve basit bir kimyasal reaksiyon, tepkimenin sürekliliği ile deniz suyunun kimyasını bozuyor. Öyle ki okyanusların pH değerinin yaklaşık 100 yılda 8,2’den 8,1’e düşmesi ile serbest karbon formu bozuldu ve savunma için kabuk yapan deniz hayvanlarının kabukları gittikçe daha inceldi, mercan resifleri bile etkilendi. Bilim adamları, 2100 yılında okyanusların pH değerinin 20 milyon yıl önceki koşullara döneceğini tahmin ediyor.

                            Plankton denilen küçük deniz canlılarının azalması, onları yiyen balıklar, balıkları yiyen penguenler, balinalar ve deniz kuşları için de “daha az besin”
                            anlamına geliyor. Yapılan araştırmalara göre, insanoğlu havaya karbon salınımını bugün durdursa bile okyanuslardaki asitlenme durmayacak.

                            Deniz suyu yüksekliği 100 yıl öncesine göre 17 cm artarken, karbondioksit oranı geçtiğimiz 650 bin yıl boyunca hiç olmadığı kadar yüksek düzeyde bulunuyor.

                            NASA’nın önümüzdeki yıl Ocak ayında uzaya göndereceği karbon izleme uydusu, küresel ölçekte karbon ve etkilerinin tespiti konusunda yeni bilgiler verecek.



                            "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                            Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                            Yorum

                            • HIAMOVI
                              satélite de expertos
                              • 22-12-2004
                              • 14236

                              #59
                              Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                              Kutuplar insanlar yüzünden eriyor


                              Dünyanın iki ucundaki buzullar gün geçtikçe eriyor, tek sebep ise insanoğlu.


                              İngiltere’deki “East Anglia” üniversitesinin iklim araştırmaları grubu başkanı Nathan Gillett başkanlığında yapılan çalışmada, kuzey ve güney kutbunda yaşanan iklim değişmesi ve buzulların erimesinin nedenleri araştırıldı.


                              Her iki bölgeden 1900 ve 2008 yılları arasında toplanmış tüm verileri analiz eden ve bir bilgisayar simülasyonu ile karşılaştıran uluslararası ekip, her iki bölgede son yıllar boyunca gözlenen sıcaklığın yükselmesine bağlı iklim değişikliği ve buzulların erimesinin, doğrudan insan faaliyetleri ile alakalı olduğunu belirtti.

                              Çalışma, 1900 yılından beri kaydı tutulan verileri bir bilgisayar simülasyonuyla modelledi. Elde edilen verilerden iki bölgedeki değişimlere etken olan karbondioksit salınımının çok büyük kısmının insan faaliyetleri ile alakalı olduğu belirtildi. Yayınlanan rapor, 2030 yılından önce bir tarihte Kuzey Kutbu’nda buz bulunmayan yaz mevsimlerinin geçirilmeye başlanacağını ifade ediyor.


                              "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                              Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                              Yorum

                              • HIAMOVI
                                satélite de expertos
                                • 22-12-2004
                                • 14236

                                #60
                                Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                                Dünyanın sessiz felaketi: Çölleşme


                                Dünyada 250 milyon insan çölleşmenin olumsuz sonuçlarından doğrudan etkilenirken, 1 milyardan fazla insan ise çölleşme riski bulunan topraklarda yaşamını sürdürüyor.


                                Çölleşme, dünyada 110 ül***i etkiliyor. Bu ülkeler arasında 18 gelişmiş ülke de bulunuyor. Çölleşme; erozyon, aşırı otlatma, iklim değişikliği, ormanların tahribi, toprağın aşırı kullanımı ve yanlış sulama yöntemleri kullanılması nedeniyle ortaya çıkıyor.

                                “Kurak, yarı kurak ve az yağışlı alanlarda iklim değişimleri, insan aktivitelerinin de dahil olduğu çeşitli etmenlerin sonucunda oluşan arazi bozulum süreci” olarak tanımlanan çölleşme, kıtlık, yoksulluk, sağlıksız beslenme, sel, taşkın felaketleri, göçler, toprak anlaşmazlıkları ile savaşlara bile neden olabiliyor.

                                Dünyada her yıl, toprağın üst tabakasının 24 milyar tonu, başta erozyon olmak üzere çeşitli sebeplerle kaybedilirken, 6 milyar hektar alan çölleşiyor. Bu süreç dünyaya, 42 milyar dolardan fazla mali yük getiriyor. Çölleşme, dünyada 110 ül***i etkiliyor, bunlar arasında 18 gelişmiş ülke de bulunuyor.

                                TÜRKİYE’DEKİ DURUM
                                Doğal çöl şartlarının mevcut olmadığı Türkiye’de, belirli bölgelerdeki düşük yağış oranları, tarım alanlarındaki çoraklaşma, verimliliğin azalması, ormanlar, meralardaki tür çeşitliliğinin ve doğal yapının bozulması, yanlış arazi kullanımı uygulamalarından kaynaklanan betonlaşma, toprak kirliliği ile ülke topraklarının yüzde 86’lara varan kısımlarında erozyon, toprak kaybının yaşanması “çölleşme riski göstergeleri” olarak kabul ediliyor.

                                Çölleşme ile mücadele için arazi sınıflandırılması, sürdürülebilir arazi yönetimi, erozyon kontrolü, çölleşme hakkında bilinçlenme, halkın katılımcılığı, ormanların korunması gibi çalışmalar yapılması gerekiyor.

                                Çölleşmenin, insanların neden olduğu bir afet olduğunu vurgulayan yetkililer, Türkiye’nin, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü faaliyetlerinde dünyada ilk 10 ülke arasında yer aldığına dikkati çektiler.


                                "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                                Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor