küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

Kapat
Konu Kapalı.
X
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • HIAMOVI
    satélite de expertos
    • 22-12-2004
    • 14236

    #61
    Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

    Karbondioksidi emen kaya keşfedildi


    İklim değişikliğine yol açan önemli gazlardan karbondioksidi, küresel ısınmayı yavaşlatacak miktarlarda emebilecek bir kaya türü keşfedildi.



    “Proceedings of the Natural Academy of Sciences” adlı bilimsel derginin 11 Kasımda yayımlanacak yeni sayısında yer alan makaleye göre, bu kaya türüne daha çok Umman’da rastlanıyor.

    Karbondioksit gazı, “peridotite” türü kaya ile temas ettiğinde tepkimeye girerek katı hale dönüşüyor, kalsiyum karbonat’ı oluşturuyor.

    New York Coumbia Üniversitesi’ne bağlı Lamont-Doherty Gözlem Evi’nden Jeolog Peter Kelemen ve Jeokimyacı Juerg Matter’ın açıklamalarına göre, insanoğlunun faaliyetlerinden ötürü her yıl 30 milyar ton karbondioksit üretiliyor ve atmosfere bırakılıyor. Bu karbondioksidin yılda 2 milyar tonu yer altı mineralleri tarafından emiliyor. Bu kaya türü doğru kullanıldığında ise yeraltı minerallerinin zaten yaptığı bu emme süreci 1 milyon kata kadar arttırılabilecek.

    Peridotite adlı kaya türü, yer kabuğunun hemen altında yer alan manto tabakasındaki en yaygın kayalarından biri. Bu kaya, yeryüzünde de bulunuyor. Yeryüzünde en çok da Umman’da rastlanıyor.

    Bu kayanın yer altından çıkarılarak, karbondioksit salımı yapan fabrikalara veya diğer tesislere taşınması ve buralarda gazın emilerek dönüştürülmesi için kullanılması imkanı var. Ancak bunun çok pahalı bir işlem olacağı belirtiliyor.

    İki bilim adamı, sıcak su yardımıyla karbondioksidin Umman’daki kayalık bölgeye enjekte edilebileceğini, böylece yılda 4-5 milyar ton karbondioksidin yeryüzünden kaldırılabileceğini belirtiyorlar.

    SENTETİK AÐAÇLAR
    Makalede, yine Columbia Üniversitesinden Klaus Lackner’ın geliştirdiği “sentetik ağaçlar” yoluyla, atmosfere salınan karbondioksidin emilebileceği, Umman’daki bu özel kayalık bölgeyle suni ağaçlar birlikte kullanılınca, küresel ısınmaya yol açan karbondioksidin atmosferdeki miktarının dengelenebileceği belirtildi.

    Bu kaya türünün daha az miktarlarda da olsa, Adriyatik kıyıları ve Kaliforniya kıyılarında, Pasifik adalarından Papua Yeni Gine ve Kalidonya’da da bulunduğu kaydedildi.



    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






    Yorum

    • HIAMOVI
      satélite de expertos
      • 22-12-2004
      • 14236

      #62
      Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

      Güneş kenti Ota, kendi elektriğini üretiyor


      Japonya’da küresel ısınmayla mücadelede ön saflarda yer alan Ota kentinde insanlar, hükümetin desteğiyle, elektrik ihtiyacını büyük ölçüde güneş enerjisinden sağlıyor.


      Japonya’nın başkenti Tokyo’nun 80 kilometre kuzeybatısında yer alan kent, ülke sınırları içinde çilek tarlaları ve bol güneşiyle ünlü. Ota’yı dünyaya tanıtansa elektrik ihtiyacını büyük ölçüde güneş enerjisinden sağlaması.


      Kentteki 550 ev, elektrik ihtiyacını kendi kendine karşılayabiliyor. Evler hükümet tarafından ücretsiz olarak dağıtılıyor, birçok aile bu olanaktan faydalanmak için güneş enerjisine çevrilmiş evlere taşınıyor.

      Elektrik faturasına para ödemek yerine, ürettikleri fazla elektriği yerel bir enerji santraline satan aileler, ayda 50 doları bulan kazançlar elde ediyor.

      Projenin Japonya genelinde uygulanması önünde ise tek engelin maliyetinin yüksek olduğunu belirten yetkililer, ev başına en az 20 bin dolara denk gelen maliyeti azaltmanın yollarını arıyor.


      "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
      Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






      Yorum

      • HIAMOVI
        satélite de expertos
        • 22-12-2004
        • 14236

        #63
        Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

        Ozon’a zarar veren maddelere yasak


        Çevre ve Orman Bakanlığı, ozon tabakasını incelten maddeler ve karbontetraklorürün kullanımına ilişkin usulleri yeniden belirledi


        Türkiye’nin taraf olduğu “Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü” ile kontrol altına alınan maddelerin kullanılması ve bazılarının tüketiminin bir takvim çerçevesinde azaltılarak kullanımdan kaldırılmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen Çevre ve Orman Bakanlığının “Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Azaltılmasına İlişkin Yönetmeliği”, Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.Buna göre, yönetmeliğin ek listelerinde yer alan kloroflorokarbonların ithalatı yasaklandı.

        Karbontetkaklorür ve trikloretan (metil kloroform) maddelerinin de laboratuvar amaçlı kullanımı hariç ithalatı yasak olacak. 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren ise bu maddeler hiçbir şekilde ithal edilemeyecek.

        Metil bromür maddesinin kontrolü de Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılarak, yıllık envanter bilgileri Çevre ve Orman Bakanlığına bildirilecek.

        Yönetmelikte, 2903.49.10.00.23 Flordikloretan (tüm izomerleri) (HCFC-141), 2903.49.10.00.24 Klordifloretan (tüm izomerleri) (HCFC-142), 3824.71.00.00.12 (HCFC-142B) (Klorodifloroetan)/R-22 (klorodiflorometan) karışımı maddelerin ithalatının 2007 yılı ithalat miktarları baz alınarak, 1 Ocak 2009’dan itibaren kotaya tabi olacağı ve bir takvim çerçevesinde azaltılarak 1 Ocak 2013 tarihinde ithalatına son verileceği belirtildi. Bu maddelere ait azaltma takvimi ile azaltma takviminin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin İthaline İlişkin İthalat Tebliği çerçevesinde Müsteşarlıkça belirleneceği kaydedildi.

        Kontrol altındaki maddelerin ithalatı da 2007 yılı ithalat miktarları baz alınarak 1 Ocak 2009’dan itibaren kotaya tabi olacak. Bu maddeler bir takvim çerçevesinde azaltılarak 1 Ocak 2015’de servis amaçlı kullanımları hariç ithalatına son verilecek. 1 Ocak 2015’ten sonra evsel havalandırma sistemleri için iç piyasaya sunulmaksızın, ihracat amaçlı üretiminde ihtiyaç duyulan miktar kadar kontrol altındaki maddelerin ithalatına Bakanlıkça izin verilecek. Bu maddelere ait azaltma takvimi ile azaltma takviminin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin İthaline İlişkin İthalat Tebliği çerçevesinde Müsteşarlıkça belirlenecek.

        Yönetmelikle, azaltma takviminin yanı sıra, halonların kullanımına ilişkin esaslar, ithalatçıların kontrol belgesi alma, kayıt tutma ve bildirim yükümlülüğü, geri kazanılmış, yeniden işlenmiş, arıtılmış maddelerin ithalatı, ihracatın kontrolüne dair düzenlemeler de belirlendi.

        OZON’U İNCELTEN MADDELERİN ÜRETİMİ VE YASAKLANMASI
        Yönetmeliğe göre, ozon tabakasını incelten maddeler inhalerler dışında herhangi bir aerosol ürünün üretiminde kullanılamayacak. Ozon tabakasını incelten maddelerin kullanıldığı üretim alanlarından her türlü açık sistemde kullanılan çözücü ve temizleme amaçlı kullanımları da dahil olmak üzere, yapıştırma ve kalıptan çözme işlemlerinde kullanılmaları ve bu amaçlar için ithalatı da yasak olacak.

        Ozon tabakasını incelten ve Montreal Protokolü ve değişiklikleri ile kontrol altına alınan ve yönetmeliğin eklerinde belirtilen maddelerden herhangi birini üretmek, bunları kullanarak üretim yapan yeni tesis kurmak ve kapasite arttırmak üzere tesis veya ünite kurmak da yasaklandı.

        Kontrol altına alınan maddelerin sanayi işleme ham maddesi veya işlem etken maddesi olarak kullanılması Bakanlığa belgelenmesi durumunda bu kapsam dışında olacak.

        Ozon tabakasını incelten maddeler, geri kazanım ekipmanı olan son kullanıcılara satılabilecek.

        Ozon tabakasını incelten maddeler ve karbontetraklorürün kullanımı, sanayi işleme hammaddesi veya işlem etken maddesi olarak kullanımları, laboratuvar ve zorunlu kullanım alanları hariç yasaklandı.

        Laboratuvar ve zorunlu kullanım alanları için bir sonraki yıla ilişkin ihtiyaç miktarları, Türkiye’de geri kazanılmış madde miktarı dahil edilmeksizin tespit ederek, her yıl Ekim ayı sonuna kadar ilgili kuruluşlarca Bakanlığa bildirilecek.

        ZARARLI MADDELERLE ÇALIŞACAKLARDA ARANACAK ŞARTLAR
        Ozon tabakasına zararlı maddelerle çalışacakların, eğitim programında soğutma ve iklimlendirme konularında dersler bulunan üniversite ve yüksekokul mezunları olması veya Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında program içeriğinde soğutma ve iklimlendirme konuları bulunan programı (kalfalık, ustalık ve diploma) bitirmeleri veya meslek yüksek okulu veya meslek lisesi mezunlarının Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Ozon Tabakasına Zarar Veren Gazların Kullanımı ve Kontrolü konulu ve süresi en az yirmibeş saatlik kurs programını başarı ile bitirmeleri gerekecek.

        Bunlar dışındaki belgelerin değerlendirilmesi Milli Eğitim Bakanlığınca denklik yolu ile yapılacak. Bu niteliklere sahip olmayan son kullanıcılara kontrol altındaki maddelerin satışı yapılmayacak.

        Ozon tabakasını incelten maddelerin elde taşınabilen yangın söndürücü veya sabit yangın söndürme sistemlerinin test edilmesi ve personel eğitimi için kullanılması da yasaklandı.

        Kullanımı kontrol altına alınan maddelerin geri kazanılması ile ilgili olarak evsel amaçlı soğutucular ve dondurucular, soğutma, klima ve ısı pompası teçhizatındaki, çözücü içeren teçhizatındaki, yangın korunma sistemlerinde ve yangın söndürücülerindeki kontrol altına alınan maddelerin, teçhizatın bakımı, sökülmesi, elden çıkarılmasından önce yeniden işleme veya ıslahı için taraflarca onaylanan teknolojilerle veya çevresel olarak kabul edilebilir imha teknolojileri ile son kullanıcı tarafından geri kazanımı yapılacak.

        Kullanıcılar, kontrol altına alınan maddeleri içeren ürünlerin üretimi ve sanayi işleme ham maddesi veya işlem etken maddesi olarak kullanımları sırasında ortamda oluşabilecek sızıntı ve kaçaklara ilişkin olarak her türlü tedbiri almakla yükümlü olacak.

        1 Ocak 2012’den itibaren üç kilogram ve daha fazla kontrol altına alınan madde içeren sabit ekipmanı, yılda bir kez yaptırılacak ve denetimlerde yıllık kontrollerin yapıldığının belgelenmesi zorunlu olacak.

        Ozon tabakasını incelten maddelerin ithalatçıları, maddenin taşındığı paketin ya da kabın üzerine, görülecek şekilde “Ozon Tabakasına Zarar Verir” uyarısını yazmakla yükümlü olacak.

        Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Kimyasallara İlişkin Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği çerçevesinde; Bakanlığın kontrolüne tabi olan, ozon tabakasını incelten maddelerin ithalatçılarının ilgili hükümlere uymaması durumunda, Dış Ticarette Teknik Düzenlemeler ve Standardizasyon Rejimi Kararına ve Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği’ne uygun olarak hazırlanan taahhütnamelerde belirtilen yaptırımlar uygulanacak.

        Yönetmelikte belirtilen hususları yerine getirmeyen ithalatçı firmalara ve ithalatçılara, kontrol belgesi ile ithaline izin verilen madde dışında tehlikeli veya tehlikeli olmayan madde ithal edenlere, kimyasalı kontrol belgesi üzerinde belirtilen amaç dışında kullananlara veya satanlara, zorunlu kullanım alanları için veya doğrudan üretim amaçlı ithal edilen ozon tabakasını incelten maddeleri bu amaçlar dışında kullananlara veya başka firma ve kullanıcılara satanlara, Çevre Kanunu hükümlerince ceza kesilecek.

        Gerekleri yerine getirmeyen dağıtıcı firmaların ve dağıtıcıların dağıtıcı kayıtları iki yıl süre ile iptal edilecek ve Çevre Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanacak.

        Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Ozon Tabakasına Zarar Veren Gazların Kullanımı ve Kontrolü konulu ve süresi en az yirmi beş saatlik kurs programına katılacak olan son kullanıcılarda tahsil şartı 1 Ocak 2010 tarihine kadar aranmayacak. Son kullanıcıların yeterlilik esasları da 31 Aralık 2008’e kadar geçerli olmayacak.






        "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
        Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






        Yorum

        • HIAMOVI
          satélite de expertos
          • 22-12-2004
          • 14236

          #64
          Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

          Karadeniz ormanlarını güneş enerjisi koruyacak


          Zonguldak’ta ORKÖY’den sağlanan kredilerle güneş enerji sistemi kullanımı yaygınlaştırılarak orman ürünleri talebinin en aza indirilmesi amaçlanıyor.


          Zonguldak’ta Orman-Köy İlişkileri (ORKÖY) Genel Müdürlüğü’nden sağlanan kredilerle güneş enerji sistemi kullanımı yaygınlaştırılarak orman ürünleri talebinin en aza indirilmesi amaçlanıyor. ORKÖY Genel Müdürlüğü’nce ısıtma amaçlı odun tüketimini azaltmak ve orman köylüsünün hayat standardını iyileştirmek amacıyla başlatılan güneş enerjisi ile su ısıtma sistemi projesi kapsamında ülke genelinde ailelere krediler veriliyor.

          Ekonomik gelirleri yılda 10 bin YTL’nin altındaki orman köylüsüne talep etmeleri durumunda ORKÖY tarafından iki yıl geri ödemesiz düşük faizle ve faizsiz krediler verilerek yaşam standartlarının yükseltilmesinin yanı sıra ormanların koruması amaçlanıyor.

          Orman varlığı 194 bin hektar civarındaki Zonguldak’ta da ormanların korunmasına katkı sağlanması çalışmaları kapsamında, köylerde 403 ailenin kullandığı güneş enerji sisteminden 200 ailenin daha faydalanması planlanıyor.

          İl Çevre ve Orman Müdürü Nazmiye Uzun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, orman köylerinde sıcak su tüketiminde yakacak odun kullanımının önüne geçilmesi, daha az orman emvalinin kullanılması ve ormanların korunması amacıyla desteklerin sağlandığını söyledi.

          Bu yıl 403 orman köylüsünün evine güneş enerji sisteminin kurulduğuna dikkati çeken Uzun, şöyle dedi:

          “Sistemin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarımız sürüyor. Gelen talep doğrultusunda bakanlığımızdan 260 bin YTL ödenek talebinde bulunduk. Gönderilen bu krediyle 200 ailenin daha evlerine sistem kurulacak. Artık aileler, sıcak su elde etmek için sistemden yararlanıyorlar. Güneş enerji sistemiyle aileler odun yakarak su ısıtmayacağı için ormanlarımız korunacaktır. İnsanların ormana olan baskısının en aza indirilmesinin yanı sıra doğal ve yenilenebilir enerji güneş enerjisinden köylülerimizin yararlanmasını istiyoruz. Önümüzdeki yıl sistemi daha fazla orman köylüsüne ulaştırmayı hedefliyoruz. Bunun ailelere maliyeti bin 300 YTL’dir.”

          ÖZEL AÐAÇLANDIRMA KREDİSİ
          Bu yıl başlatılan “Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu Seferberliği” kapsamında 5 dekar arazisi olan ya da orman arazisi kiralayabilen herkese özel ağaçlandırma kredisi verildiğini anlatan Uzun, şunları kaydetti:

          ‘İlimiz orman dokusu arazisi açısından çok zengindir. Bahçe tarımı yapamayan ama 5 dekar alan arazisi olan ve orman hazinesinden 20-30 dekar alan kiralayabilenlere devletimiz 15 yıl geri ödemesiz özel ağaçlandırma kredisi veriyor. Böylece, meyve bahçesi oluşturabilecek vatandaşlar gelir elde etmelerinin yanı sıra ağaçlandırma seferberliğine de katkı sağlamış olacaklar. Bu konuda kaymakamlıklara yazı yazdık, köylülere ve muhtarlara da bilgilendirme toplantısı yapacağız. Köylüye ek gelir getirecek faaliyet çalışmaları yapıyoruz.”

          ODUN DIŞI ÜRÜNLERİN DEÐERLENDİRİLMESİ
          Uzun, orman kredi kooperatiflerine yönelik odun dışı ürünlerin değerlendirilmesi için kredi çalışmalarında bulunduklarını belirterek, şunları kaydetti:

          “Ülke genelinde ilk kez müdürlük olarak orman köy kooperatiflerine yönelik bilgilendirme semineri düzenledik. Amacımız, ormandaki tamamen organik ürünlerin tüketicisiyle buluşmasıdır. Büyük oranda C vitamini içeren yaban mersini meyvesinin yanı sıra böğürtlen, ahududu, ahlat, muşmula, alıç, kekik, kantaron ve defne yaprağı gibi orman dokusu içinde yer alan ürünlerin satışını sağlayacak çalışma içindeyiz.”


          "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
          Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






          Yorum

          • HIAMOVI
            satélite de expertos
            • 22-12-2004
            • 14236

            #65
            Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

            Yeşil yaşamın ipuçları


            Küçük şeyler büyük farklar yaratabilir ve hayattaki bu küçük şeyler size kendinizi iyi hissettirir. Yapabileceğiniz bütün alternatifleri bulun ve hayal gücünüzü kullanın.

            Daha çevre bilincine sahip yaşam seçimleriyle yeni bir yaşam tarzına başlamak son derece eğlenceli ve tatmin edici olabilir. Nasıl küçük değişiklikler yapabileceğiniz konusunda kendinizi ve başkalarını eğitin, eğlenin ve ödüllerini paylaşın.

            TORBALARI YENİDEN KULLANIN
            Ortalama olarak bir insan günde bir ya da iki plastik torba tüketiyor ve bunlar yalnızca bir kez kullanılıyor. Bu torbalar doğada tam olarak yok olmadıkları için çevre açıından önemli sorunlara yol açıyor. Alışveriş ederken, file kullanın ya da yeniden kullanabileceğiniz bir torba tercih edin.

            ÇİHAZLARI KAPATIN, FİŞLERİ ÇEKİN
            Kullanmadığınız zamanlarda TV, DVD player, müzik seti bilgisayarlarınızı kapatın böylece yılda binlerce kilo karbondioksitin çevreye yayılmasını önlemi olursunuz. Bazı cihazların kapalı olsalar dahi elektrik sarfettiklerini unutmayın ve mutlaka fişlerini çekin

            IŞIKLARI SÖNDÜRÜN
            Anneniz odadan çıkmadan önce ışıkları söndürmenizi mutlaka size de söylerdi. Bunun tek amacı tasarruf değil, aynı zamanda elektrik kullanımının çevresel etkilerini azaltmak. Bu sayede çöp dağları oluşturan ampullerin kullanımı da azalmış oluyor.

            AÇIK HAVADA KURUTUN
            Çamaşırlarınızı kurutma makinesi yerine dışarıya asarak rüzar ve güneş yardımıyla kurutun. Bunun iyi bir tarafı da çamaşırlarda kurutma makinesi kokusu hissetmeyecek olmanız!

            ÇEVRE DOSTU, BİYOLOJİK OLARAK PARÇALANABİLEN VE ORGANİK ÜRÜNLERİ KULLANIN
            Evlerde kullanılan temizlik malzemeleri ve cilt bakım ürünleri kimyasallar ve toksinler içerir; bunlar da hem sizi hem de çevre sağlığını tehdit eder. Temizlik yaparken yeşil ürünleri deneyin ve mutlaka etiketlerin üzerini okuyun. Çevrenizde sağlıklı ürünler satan yerleri araştırın, daha çevre dostu alışveriş alternatiflerinizi çoğaltın.

            SU ŞİŞELERİNİ YENİDEN DOLDURUN
            Yalnızca bir kez kullanılan milyonlarca plastik su şişesinin yüzde 80’i çöp dağları yaratmaya devam ediyor. Bu şişeleri atmayın ve yeniden kullanın. Ya da cam gibi daha güvenli bir malzemeden yapılan su şişelerini sürekli kullanmayı seçin.

            ISIYI AZALTIN
            Bulunduğunuz ortamdaki ısıyı mümkün olan en düşük seviyesinde tutun ve ısıyı artırmadan önce üzerinize daha kalın birşeyler giymeyi deneyin. Gece boyunca da ısıyı en düşük seviyesinde tutun.

            SATIN ALIRKEN DÜŞÜNÜN
            Alışveriş yaparken daha bilinçli olun, bir şeyi satın almadan önce ekolojik etkinizi bir düşünün ve bunu hafifletmeye çalışın. Bir ürün ya da hizmet satın alırken, kendi kendinize şu soruları sorun: Buna gerçekten ihtiyacım var mı? Bu ürün nereden geliyor? Hangi malzemelerden yapılmış? Bu ürün yeniden kullanılabilir veya dönüştürülebilir mi?

            ATIK ÜRETİRKEN DE BİLİNÇLİ OLUN
            Atık miktarınızı azaltın; uzun süre kullanabileceğiniz uzun ömürlü ürünler alın. Örneğin yeniden şarj edilebilir piller, içi değiştirilebilir traş bıçakları gibi. Eğer bunları yapıyorsanız, bu kez de güvendiğiniz üreticilerin ürettiği çevre dostu malzemelerle yapılanları tercih edin. Her yıl atıklarınızı yüzde 10 azaltsanız yılda yaklaşık 600 kilo kadar karbondioksit salımını önlemiş olursunuz.

            YEREL OLANLARI SATIN ALIN
            Yerel, organik ve mümkün olduğunca çevre dostu üretimle yetiştirilmiş gıdaları satın alın. Böylece bağımsız yerel üreticileri desteklemiş, yerel ekonomiyi güçlendirmiş ve temiz sağlıklı ürünler almış olursunuz. Bunun amacı üretimden alışveriş çantanıza gelene kadar mümkün olduğunca daha az kaynak kullanımını desteklemektir.

            ATIKLARINIZI DOÐRU YÖNETİN
            Atıklarınızı ayırın, örneğin mukavvalar, şişeler ve tenekeler gibi ... Pekçok kuruluş bu dönüşümlü malzemeleri bazı hayır işlerinde ve sosyal projelerde kullanmak üzere topluyor. Yolda yürürken de elinizdeki çöpü mutlaka bir çöp kutusuna atın. Başkalarının sizden sonra toplamasını beklemeyin! Çevrenizi temiz tutun ve yaşadığınız yerin güzelleşmesine katkıda bulunun...



            "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
            Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






            Yorum

            • HIAMOVI
              satélite de expertos
              • 22-12-2004
              • 14236

              #66
              Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

              Schwarzenegger küresel iklim zirvesi düzenliyor

              ABD’nin Los Angeles kenti, Küresel İklim Zirvesi’ne evsahipliği yapıyor

              California Valisi Arnold Schwarzenegger’in girişimiyle bugün başlayan zirvede, Birleşmiş Milletlerin (BM) aralık 2009’da bitirmeyi planladığı yeni bir küresel iklim anlaşması ile ilgili müzakerelere dikkat çekilmesi hedefleniyor.

              İki gün sürecek zirve, çeşitli ülkelerden bilim adamları, çevreciler, hükümet ve sektör yetkililerinden oluşan üst düzey bir katılımcı grubunu bir araya getiriyor.

              Öte yandan Schwarzenegger, zirveden bir gün önce çevreci bir adım atarak, 2020 yılı itibariyle eyaletin elektriğinin üçte birinin, rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesi yönünde bir kararnameye imza attı.

              "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
              Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






              Yorum

              • HIAMOVI
                satélite de expertos
                • 22-12-2004
                • 14236

                #67
                Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                Küresel ısınma sürecinde çölleşme tehlikesi


                Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 19 ülkedeki bilim adamlarınca yürütülen AB destekli “DESIRE” projesiyle küresel ısınma sürecinde çölleşmenin önüne geçilmesi amaçlanıyor.

                Uluslararası DESIRE (Çölleşmenin Azaltılması ve Arazi İyileştirmesi) Projesi Türkiye Koordinatörü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Ocakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AB tarafından finanse edilen, 2,2 milyon avro bütçeli projeye Türkiye, ABD, Hollanda, Belçika, İngiltere, İsviçre, İspanya, Portekiz, İtalya, Yunanistan’ın da aralarında bulunduğu 19 ülkedeki bilim adamlarının destek verdiğini kaydetti.

                Projenin küresel sorunlara karşı durduğunu ve çözümler aradığını ifade eden Doç. Dr. Ocakoğlu, “Projenin üçüncü genel kurulu Türkiye’de yapıldı. Daha önceki genel kurullar, Girit ve Cape Verde’de gerçekleştirildi” dedi.

                Ocakoğlu, Türkiye’de çölleşme sürecinden en çok etkilenen iki alan belirlediklerini, bunlardan biri olan Konya Karapınar bölgesinde rüzgar erozyonu tehdidi bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

                “Söz konusu yerde 1960’lı yıllarda aşırı çölleşme vardı. Yer altı sularının kullanılmasıyla çölleşmenin etkisi azaldı. Bu defa da yer altı sularının aşırı kullanılmasıyla coğrafyada bozulma meydana geldi. Suların çekilmesiyle yer çöküyor ve obruklar oluşuyor. Eskişehir Ovası’nda ise toprağın yağmur sularıyla taşınmasını inceliyoruz. Sorunların çözümü için çiftçilerle doğrudan iletişim kuruyoruz. Çiftçilerden bilgiler alıyoruz. Daha sonra çiftçiler ve bilim adamları, bu bilgiler doğrultusunda sorunların çözümü için çalışacak.”

                AKDENİZ ÇEVRESİNDE CİDDİ MEVSİMSEL SIKINTILAR VAR
                Doç. Dr. Ocakoğlu, çölleşmenin arazi bozulması olarak adlandırılması, tarım arazilerinin kentleşmeye açılmasının da “çölleşme” adı altında incelenmesi gerektiğini bildirdi.

                Türkiye’nin çölleşme oranının gün geçtikçe arttığını ifade eden Doç. Dr. Ocakoğlu, şunları söyledi:

                “Türkiye de çölleşme açısında çok parlak değil. Ülkemizde çölleşmenin en önemli nedeni su erozyonudur. Eskişehir, su erozyonunun en fazla etkilediği illerden biri. Küresel ısınmaya bağlı olarak az yağış alıyoruz. Aynı zamanda yağışların niteliğinde de değişme yaşandı. Türkiye’de çok kısa süreli ve güçlü yağışlar görüyoruz. Su erozyonu aynı hızla devam ederse Konya Havzası ve çevresi çöl görünümüne dönecek.

                Karadeniz bölgesi dışında Türkiye’nin birçok bölgesi çölleşme sürecinin tehdidi altında. Türkiye, küresel ısınmadan kaynaklı çölleşme sürecinden en çok etkilenecek ülkelerden biri. Orta Anadolu’nun önemli bir kısmı sahra iklimiyle karşı karşıya kalabilir. Kuzey Avrupa ülkelerinde mevsimler değişiyor ancak ciddi sıkıntı yaşamıyorlar. Akdeniz çevresindeki ülkelerde ciddi mevsimsel kriz ve sıkıntılar var.”

                Doç. Dr. Ocakoğlu, Kuzey Afrika ülkelerinin çölleşme sorununu çözmek için ciddi bilgi birikimine sahip olduğunu ifade ederek, Afrika’nın birçok ülkesinin Konya’nın Karapınar bölgesiyle aynı coğrafyaya sahip olduğunu sözlerine ekledi.

                ÇİFTÇİLERİMİZİN BİLİNÇLENMESİNİ AMAÇLIYORUZ
                Doğa ve Çevre Derneği Genel Sekreteri Mutlu Gürlek de derneğin, proje için gerekli kitle altyapısının oluşturulması görevini üstlendiğini belirterek, vatandaşlarla doğrudan iletişime geçip bilim adamı ve vatandaşların iş birliğiyle Desire projesini yürüttüklerini kaydetti.

                Kamuoyunun çölleşme konusunda gerekli hassasiyete erişmesini sağlamaya çalıştıklarını belirten Gürlek, “Kamuoyu çölleşme konusunda gerekli hassasiyete kavuşturulamazsa projelerin ve kuruluşların sonuç alması mümkün değil. Uluslararası büyük bir beyin havuzunu Türkiye’ye getirerek çiftçilerimizin bilinçlenmesini amaçlıyoruz. Benzer bilimsel alanlarda çalışan ve başarılı olan bilim adamlarının ülkemizde bulunması mutluluk verici” dedi.


                "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                Yorum

                • HIAMOVI
                  satélite de expertos
                  • 22-12-2004
                  • 14236

                  #68
                  Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                  Karbondioksit toprak altında saklanacak


                  Holllanda’a sanayi kuruluşlarından çıkan karbondioksit gazının bir kısmı, sera etkisini azaltmak amacıyla atmosfere bırakılan zararlı gaz salımını önleme çalışmaları çerçevesinde bir süre toprak altında saklanacak.

                  Buna göre Shell, Rotterdam Limanı’ndaki petro-kimya tesislerinden çıkan karbondioksit gazını Barendrecht kasabasında daha önce doğal gaz çıkarılan yataklarda oluşturacak özel kuyularda saklayacak. Aynı şekilde ülkenin güneyinde yer alan Geleen kenti çevresindeki eskiden taş kömürü çıkarılmış olan yataklarda da karbondioksit gazı saklanacak.

                  İki kuruluşun hazırladığı ve hükümetin benimsediği projeye göre, iki merkezde en az ikişer milyon ton karbondioksit gazı bu şekilde 10 yıl süreyle tutulacak.

                  Hükümete göre, yer altında oluşturulacak depolarda karbondioksit gazının saklanması, daha temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının elde edilmesine kadar geçici bir çözüm özelliği taşıyor.

                  Uzmanlar, karbondioksit gazının yer altında saklanmasının çevre ve insan sağlığı açısından tehlikeli olmadığını belirtiyor. Ancak toprak altında saklanacak merkezlere yakın noktalarda ikamet eden Hollandalılar ise uygulamaya itiraz ediyor. Hükümetten karbondioksit gazını yer altında saklama izni alan kuruluşlara göre ise halkın itirazına rağmen bu proje kısa sürede sorunsuz şekilde hayata geçirilebilecek.

                  Hollanda’da yer altında karbondioksit gazı saklanması yönündeki hükümetin önerisine geçen yıl beş büyük sanayi kuruluş yanıt vermiş ve bu amaçla Çevre Bakanlığına başvuruda bulunmuştu. Bakanlık tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmelerden sonra iki kuruluşa saklama izni verildi.


                  "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                  Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                  Yorum

                  • HIAMOVI
                    satélite de expertos
                    • 22-12-2004
                    • 14236

                    #69
                    Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                    Küresel ısınma kuşları yerinden edebilir


                    Akdeniz Havzası’ndaki kuş türleri küresel ısınma nedeniyle daha soğuk iklimlere göç edebilirler.

                    İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Akdeniz Havzası’ndaki ülkelerde yaşayan kuş türleri, havadaki 3 derecelik ısınma senaryosuna göre bulundukları yerden 550 kilometre Kuzeydoğu’ya göçebilir.

                    İngiltere’deki Bird Life International tarafından yapılan araştırmada, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Akdeniz Havzası’ndaki ülkelerde yaşayan kuş türlerinin, havadaki 3 derecelik ısınma senaryosuna göre bulundukları yerden 550 kilometre uzaklaşabileceği bildirildi.

                    Doğa Derneği Proje Sorumlu Eray Çağlayan, yaptığı açıklamada, İngiltere’de doğa ve çevrenin korunmasına yönelik faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşunun, “Avrupa’nın Üreyen Kuşları İklim Atlasının Bulguları” raporu hazırladığını söyledi.

                    Bu atlasın 21. yüzyılın sonunda, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası’nda yer alan Avrupa ülkelerinde üreyen türlerin gelecekte elverişli iklim şartlarını sağlayan olası yayılma alanlarını içerdiğini belirten Çağlayan, geleceğe yönelik bu izdüşümlerin, küresel sıcaklıklarda ortalama 3 derecelik bir artışın gerçekleşmesi senaryosuna dayandırıldığını bildirdi.

                    Yapılan modellemeler sonucunda bu ısınma senaryosunun gerçekleşmesi durumunda kuşların dağılımlarının yaklaşık 550 kilometre kuzeydoğuya kayacağının tahmin edildiğini belirten Çağlayan, “Buna göre de kuşların olası dağılım alanlarının, bugünkü alanlarının beşte birinden küçük olduğu var sayılmıştır” dedi.

                    Çağlayan, şu bilgileri verdi:

                    “Kuzey Kutbu ve İber Yarımadası kuşları, bu olası değişimden en çok zarar görecek türleri oluşturuyor. Bu türlerin yaşayabilecekleri uygun iklim şartlarını sağlayan alanlar, diğer türlere göre çok az sayıda. Benzer biçimde dağılımları yalnızca Avrupa ile sınırlı olan kuş türlerinin de, bu tip bir ısınma sonucunda yok olma riskinin ciddi ölçüde artacağı tahmin edilmekte.

                    Bu çalışmayla, iklim değişikliğinin yaban hayatı üzerindeki olası etkilerini anlamamızda çok büyük bir ilerleme sağlandı. Eldeki arazi verileri ve iklim modelleri bir araya getirilmiş ve bunun sonucunda 21. yüzyıl sonundaki Avrupa’da üreyen kuş türlerinin olası coğrafi dağılım haritaları oluşturulmuştur. Bunu yapabilmek için kuşların üreme dağılımları üç iklim parametresi ‘yaz sıcaklığı, kış soğukluğu ve su miktarı’ olarak belirlenmiştir. Böylece, her türün yaşayabileceği elverişli iklim şartları, diğer bir deyişle her türün karakteristik iklim aralıkları tanımlanmıştır. Daha sonra bu iklim aralıkları, bir sera modeline dahil edilmiştir. Bu modellerle, düşük ve ortalama bir sera gazı emisyonu sonucunda oluşacak 21. yüzyıl sonu Avrupasının iklimi tahmin edilmekte.”

                    80 YIL SONRASI
                    Çağlayan, hazırlanan senaryoya göre eğer sera gazı emisyonlarına göre 3 derecelik bir artış olursa kuşların bugünden yaklaşık 80 yıl sonraki olası dağılımlarının harita üzerinde de gösterildiğini söyledi.

                    Kuşların gelecekte yayılacakları alanların, yalnızca o alanlarda elverişli iklim şartlarının bulunmasıyla ilişkili olmadığına işaret eden Çağlayan, “Aynı zamanda kuşların ihtiyaç duydukları yaşam alanları, o alanlarda bulunmasını gerektirmekte. Buna benzer birçok faktör, kuşların yayılım alanlarını belirler” diye konuştu.

                    Doğanın korunması ve ısı artışına neden olacak yaklaşımlardan kaçınılması gerektiğini belirten Çağlayan, şöyle konuştu:

                    “Bu çalışmanın sonuçlarına funda ötleğeni (sylvia undata) örnek olarak verilebilir. Funda ötleğeninin şu anki üreme alanları güneybatı Avrupa, İber Yarımadası’ndan İngiltere ve orta Fransa üzerinden doğu sınırı güney İtalya. Avrupa dışında çok dar bir alanda, Fas’tan Tunus’a kuzeybatı Afrika’nın kıyısında ürerler.

                    Funda ötleğeninin gelecekteki olası dağılımı kuzeye ve doğuya doğru kaymıştır. Gelecekte tür için elverişli iklime sahip alanlar, İngiltere Adaları, batı Avrupa, doğu Akdeniz, Balkanlar ve güney Rusya’ya kadar genişlemiştir. Bu türün şimdiki dağılımının yüzde 60’ından fazlasının ise (İber Yarımadası ve batı Akdeniz’in büyük bir bölümü) 21. yüzyılın sonunda elverişli iklim koşullarını barındırmayacağı tahmin edilmiştir. Aynı zamanda, toy, kuğu, turna, maskeli örümcek kuşu ve maskeli ötleğen de bu değişimden en çok etkilenecek türler arasında yer alıyor.”


                    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                    Yorum

                    • HIAMOVI
                      satélite de expertos
                      • 22-12-2004
                      • 14236

                      #70
                      Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                      İklim değişimin etkileri pahalıya mal olacak


                      Kalkınmakta olan ülkelerin iklim değişiminin etkileriyle mücadele için yılda en az 50 milyar dolara ihtiyacı olacağı bildirildi.

                      Polonya’da başlayan Uluslararası İklim Konferansı kapsamında açıklama yapan uluslararası yardım kuruluşu Oxfam’ın uzmanı Heather Coleman, dünyada çok sayıda insanın, ani iklim hareketlerinin etkilerinden korunabilmesine yönelik olarak “sellere karşı erken uyarı sistemleri kurulması” ve “kıyı bölgelerinde dalgaları engelleyecek bitkilendirme çalışmaları yapılması” gibi önlemler için yardıma ihtiyaçları olduğunu söyledi.

                      Heather Coleman, bu gibi önlemlerin yıllık en az 50 milyar dolara mal olacağını, küresel çapta sıcaklık artışını önlemekte başarısız olunursa, bu maliyetin daha da yükseleceğini belirtti.

                      Oxfam, gereken bu paranın sanayi ülkelerinin karbon kredisi pazarından fon ayrılarak sağlanabileceğini ve oluşturulan fonun BM gözetiminde kullanılabileceğini kaydetti.

                      Giderek sıklaşan sellerin tehdidi altındaki ülkelerden biri olan Bangladeş’in temsilcisi Muhammas Reazuddin, önlem alınabilmesi için gereken paranın bir an önce toplanabilmesi amacıyla önerilerin değerlendirilmesini istedi ve konunun aciliyetini vurguladı. Reazuddin, “Biz, bizzat neden olmadığımız bir sorun için para harcıyoruz” diye konuştu.



                      "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                      Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                      Yorum

                      • HIAMOVI
                        satélite de expertos
                        • 22-12-2004
                        • 14236

                        #71
                        Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                        Japon sera gazı uydusu fırlatıldı


                        Japonya, küresel ısınmaya yol açan, sera etkisi yapan gazları uzaydan izlemek için geliştirdiği uydusunu fırlattı.

                        Japonya Uzay Keşif Ajansı’ndan (JAXA) yapılan açıklamada, Mitsubishi Heavy Industries grubunun yaptığı H-2A isimli Sera Gazları Gözlem Uydusu’nun (Greenhouse gases Observing SATellite - GOSAT) ülkenin güneyindeki Tanegaşima uzay merkezinden TSİ 05.54’de fırlatıldığı belirtildi.

                        Uydudaki iki algılayıcı yeryüzünden yansıyan kızılötesi ışınları izleyecek ve iki sera etkisi yapan gazın, karbondioksit ve metan gazlarının yoğunluklarının hesaplanmasına yardımcı olacak. 5 yıl yörüngede kalacak ve ayda bir veri toplayacak olan uydudan ilk verilerin Nisan ya da Mayıs ayında alınması bekleniyor.

                        Uydu aracılığıyla 56 bin noktadan alınacak verilerin yeryüzündeki toplam sayıları 282 olan gözlem istasyonlarından alınan verilerle karşılaştırılacak. GOSAT’taki iki algılayıcı yeryüzünden yansıyan kızılötesi ışınları izleyecek ve iki sera etkisi yapan gazın, karbondioksit ve metan gazlarının yoğunluklarının hesaplanmasına yardımcı olacak.

                        5 yıl yörüngede kalacak ve ayda bir veri toplayacak olan GOSAT’tan ilk verilerin Nisan ya da Mayıs ayında alınabilecek.


                        "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                        Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                        Yorum

                        • HIAMOVI
                          satélite de expertos
                          • 22-12-2004
                          • 14236

                          #72
                          Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                          Küresel ısınma Antarktika’yı da etkiliyor


                          Daha önceki araştırmalarda küresel ısınmadan bir şekilde etkilenmediği ileri sürülen Antarktika’nın aslında ısınıyor olduğu ortaya çıkarıldı

                          Küresel ısınmadan esrarengiz bir şekilde etkilenmiyormuş gibi görünerek, bu konuda çalışmalar yapan bilim insanlarını şaşırtan Antarktika kıtasının da dünyanın geri kalanıyla aynı kaderi paylaştığı ortaya çıkarıldı.

                          1950 yılından beri Antaktika'nın bazı kısımları soğudu (mavinin tonlarıyla gösteriliyor) ancak yapılan son araştırmaya göre ısınan alanlar daha fazla (kırmızının tonlarıyla gösteriliyor). Renk koyulaştıkça ısınma veya soğumanın şiddeti de artıyor.

                          Daha önceki araştırmaların aksine, son çalışmada, Dünya’nın dibinde bulunan kıtanın 1950’lerden beri bazı bölümlerinin soğuduğu ancak, daha büyük bir bölümünün ısındığı ortaya çıkarıldı. Önceki araştırmalar Antarktika’daki sıcaklığın sabit kaldığını, hatta kıtanın daha da soğuduğunu öne sürüyordu.

                          Seattle Washington Üniversitesi klimatoloğu (iklim bilimci) Eric Steig, geçtiğimiz on yıllar boyunca kıyı kesimleri ısınsa bile, kıtanın ortasına yakın olan Vostok Gölü (Lake Vostok) ve Güney Kutbu’nda bulunan istasyonların sıcaklığın düştüğünü gösterdiğini belirterek, bu istasyonlardan gelen veriye dayanarak bilim insanlarının bu iki noktanın etrafındaki bölgenin de soğuduğunu tahmin ettiklerini açıkladı.

                          Uzun dönemli iklim değişikliklerine balkıldığı zaman ise, Steig ve çalışma arkadaşlarının 1957 ve 1982 yılları arasında kullanılan 42 istasyondan elde ederek birleştirdikleri meteorolojik veriye dayanarak, tahminlerin yanlış olduğu ve kıtanın, diğer altı kıta gibi, küresel ısınmadan etkilendiğini ortaya çıkardı.

                          Araştırmaya göre 1957 yılından beri tüm kıtanın sıcaklığı yaklaşık olarak 0,55 santigrat (1 Fahrenheit) derece ısındığı ortaya çıkarıldı. Halen sıcaklığı -50 derecenin altında bulunan kıtanın doğu kesiminden 20 derece daha sıcak olan batı kesimi ise, neredeyse iki kat daha fazla ısındı.

                          Geçtiğimiz 50 yılın ortalama verilerine bakıldığı zaman, soğumakta olduğu düşünülen doğu Antarktika’nın ise ısınmakta olduğu ortaya çıkarıldı ancak, bu kesimin sonbahar mevsiminin sıcaklık verilerine bakıldığı zaman soğumakta olduğu ifade ediliyor.

                          Kimi bilim insanları ise, 1980 yılından beri uydu üzerinden yapılan ölçümlere dayandırılarak yapılan araştırma sonuçlarıyla yeni araştırma sonuçlarının birbirini tutmadığını ileri sürerek iddiaya şüpheyle bakıyor. Deniz seviyesinin artışı ile ilgili gözlemlerin de kıtanın soğumakta olduğu yönünde bulgular ortaya koyduğunu ifade eden karşıt görüşlüler, Steig’in araştırmasıyla ortaya çıkarılan önermenin mübalağa edildiğini savunuyor.

                          Steig ise, farklı bir araştırma grubu tarafından batı Antarktika’da buz içine sondajlanarak yerleştirilmiş istasyonlardan elde edilen verinin de kendi çıkarımlarını desteklediğini ifade ediyor.




                          "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                          Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                          Yorum

                          • HIAMOVI
                            satélite de expertos
                            • 22-12-2004
                            • 14236

                            #73
                            Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                            Küresel ısınma açlıkla tehdit ediyor


                            Küresel ısınmanın, yüzyılın sonuna dek dünya nüfusunun yarısını gıda sıkıntısıyla karşı karşıya bırakabileceği uyarısında bulunuldu

                            ABD’li bilim adamlarının küresel ısınma konusunda bilgisayar modellemeleriyle yaptıkları öngörüler, tropikal ve subtropikal bölgelerde sıcaklıkların artmasıyla ürünün önemli ölçüde azalacağını gösteriyor.

                            Stanford Üniversitesi’nden Robamond Naylor, “Science” dergisinin son sayısında yayınlanan makalede, en kötü ihtimali göz önünde bulundurduklarını söyledi.

                            Küresel ısınmayı göz önüne alarak tarım sisteminin bütünüyle gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Naylor, ortaya çıkacak sıcak ve kuraklık şartlarına uyum sağlama yönünde adımlar atılmazsa, geleceğin hiç de parlak olmadığına işaret etti ve özellikle yoksul ülkelerde bugün tarımdan geçinen nüfusun büyük kısmının bu faaliyetin dışına düşeceğini vurguladı.

                            Washington Üniversitesi’nden David Battisti de Naylor ile birlikte kaleme aldığı aynı makalede, sadece sıcaklık artışının bile dünya tarımına olumsuz etkisinin devasa boyutlarda olacağını bildirdi ve öngörülerinde su miktarının azalacak olmasını hesaba bile katmadıklarını kaydetti.

                            Araştırmacılara göre, tropikal bölgelerde artan sıcaklıklar yüzünden mısır ve pirinç gibi temel gıda maddeleri üretimi yüzde 20 ila 40 oranında azalacak. Toprakta nem oranının azalmasıyla ürün daha da azalabilecek.

                            Dünya nüfusunun yarısı -3 milyar- bugün tropikal ve subtropikal bölgelerde yaşıyor. Bu sayı, yüzyılın sonuna kadar muhtemelen ikiye katlanacak.

                            Araştırmacılara göre, bu bölgelerdeki az gelişmiş ülkelerde nice insan günde 2 dolardan az parayla geçiniyor ve hayatta kalabilmek için tarımda çalışıyor. Uzmanlar, “daha sıcak bir dünyaya ayak uydurabilmek için” şimdiden gerekli yatırımların yapılması gerektiğini hatırlatıyor. Naylor, makalede şu çarpıcı ifadeyi kullandı:

                            “Tarih boyunca belli dönemlerde yiyecek sıkıntısı ortaya çıkınca insanlar başka yerlere gidip karnını doyurabildi. Ama gıda kaynaklarını gözden geçirmezsek, ilerde yiyecek bulunacak başka yerler olmayacak.”


                            "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                            Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                            Yorum

                            • HIAMOVI
                              satélite de expertos
                              • 22-12-2004
                              • 14236

                              #74
                              Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                              Kuzey Kutbu'ndaki erime tespit edilecek

                              İngiliz kaşif Pen Hadow ve iki arkadaşı, Kuzey Kutbu'ndaki buzul tabakasının ne kadar hızla erimekte olduğunu tespit etmeye yönelik maceralarına başladı.




                              Kanada'nın 1700 kilometre kuzeyinde buzun ortasına uçakla bırakılan ekip, 1000 kilometreyi aşkın seyahatleri sırasında buz tabakasının kalınlığını ölçecek. Mayıs sonunda bitmesi beklenen araştırma şimdiye dek bu alanda yapılan en ayrıntılısı olacak. Kuzey Kutbu'na 2003 yılında Kanada'dan tek başına ve hiçbir yardım almadan giden ilk insan olan Hadow ile arkadaşları Ann Daniels ve fotoğrafçı Martin Hartley, herbiri 100 kilo ağırlığında bilimsel malzeme ve teçhizatla yüklü kızakla yol alıyor.
                              Ekip, yer yer eksi 50 dereceyi bulan soğukta ağır bilimsel gereç ve haberleşme araçlarıyla günde yaklaşık 18 kilometre ilerleyecek. Ekibe iki haftada bir yiyecek ikmali yapılacak.



                              Seyahat programında, sıfırın altındaki sularda 100 saate yakın yüzmek de bulunuyor. Ekip, radar kullanarak toprağın haritasını çıkaracak, 20 kilometrede bir de buz tabakasından "karotaj" yöntemiyle alacağı numunelerin yoğunluğunu tespit edecek. Atmosfer ve kutup buzulundan verileri ve özellikle buzulun kalınlığını her 10 santimetrede bir ölçen bir radarla bilgi toplamayı hedefleyen ekibin analizleriyle ilgili ilk sonuçların Eylülde açıklanması öngörülüyor.
                              Şimdilik, Kutup buzulunun 5 ila 100 yılda eriyeceği tahmini yürütülüyor.

                              "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                              Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                              Yorum

                              • HIAMOVI
                                satélite de expertos
                                • 22-12-2004
                                • 14236

                                #75
                                Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                                Japonya sera etkisini uzaydan izleyecek
                                Japonya, küresel ısınmaya yol açan sera etkisi yapan gazları uzaydan izlemek için uydu fırlatacak.


                                TOKYO - Japonya Uzay Keşif Ajansı (JAXA) Başkanı Takashi Hamazaki, Sera Gazları Gözlem Uydusu’nun (Greenhouse gases Observing SATellite - GOSAT) 21 Ocakta fırlatılacağını açıkladı.

                                Hamazaki, uydu yörüngeye girdikten sonra toplanacak verilerle, bilim adamlarının yeryüzündeki 56 bin noktada karbondioksit ve metan gazı yoğunluklarını hesaplayabileceklerini belirtti. Bu verilerin küresel ısınmayla mücadeleye yardımcı olabileceği umuluyor.

                                Hamazaki, uydu aracılığıyla 56 bin noktadan alınacak verilerin yeryüzündeki toplam sayıları 282 olan gözlem istasyonlarından alınan verilerle karşılaştırılacağını söyledi.
                                Haberin devamı ↓reklam

                                Küresel ısınmayla mücadele edebilmek için, dünyadaki bütün bölgelerde sera etkisi yapan gazların yoğunluklarını ve bu yoğunluklardaki değişimleri izlemek gerektiğini belirten Hamazaki, “Ancak şu anda yeryüzünde çok az gözlem evi var ve bu istasyonlar belirli alanlarda yoğunlaşmış durumdalar” dedi.

                                Hamazaki, özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu istasyonların olmadığını, uydularının bu ülkelerdeki gaz yoğunluklarını ve deniz üzerindeki atmosferi de tarayacağını söyledi.

                                GOSAT’taki iki algılayıcı yeryüzünden yansıyan kızılötesi ışınları izleyecek ve iki sera etkisi yapan gazın, karbondioksit ve metan gazlarının yoğunluklarının hesaplanmasına yardımcı olacak, çünkü bu iki gaz belli dalga boylarındaki ışınları emiyor.

                                5 yıl yörüngede kalacak ve ayda bir veri toplayacak olan GOSAT’tan ilk verilerin Nisan ya da Mayıs ayında alınabileceği belirtildi.

                                "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                                Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor