küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

Kapat
Konu Kapalı.
X
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • HIAMOVI
    satélite de expertos
    • 22-12-2004
    • 14236

    #76
    Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

    Küresel ısınma Antarktika’yı da etkiliyor

    Daha önceki araştırmalarda küresel ısınmadan bir şekilde etkilenmediği ileri sürülen Antarktika’nın aslında ısınıyor olduğu ortaya çıkarıldı.

    1950 yılından beri Antaktika'nın bazı kısımları soğudu (mavinin tonlarıyla gösteriliyor) ancak yapılan son araştırmaya göre ısınan alanlar daha fazla (kırmızının tonlarıyla gösteriliyor). Renk koyulaştıkça ısınma veya soğumanın şiddeti de artıyor.



    Küresel ısınmadan esrarengiz bir şekilde etkilenmiyormuş gibi görünerek, bu konuda çalışmalar yapan bilim insanlarını şaşırtan Antarktika kıtasının da dünyanın geri kalanıyla aynı kaderi paylaştığı ortaya çıkarıldı. Daha önceki araştırmaların aksine, son çalışmada, Dünya’nın dibinde bulunan kıtanın 1950’lerden beri bazı bölümlerinin soğuduğu ancak, daha büyük bir bölümünün ısındığı ortaya çıkarıldı. Önceki araştırmalar Antarktika’daki sıcaklığın sabit kaldığını, hatta kıtanın daha da soğuduğunu öne sürüyordu.
    Seattle Washington Üniversitesi klimatoloğu (iklim bilimci) Eric Steig, geçtiğimiz on yıllar boyunca kıyı kesimleri ısınsa bile, kıtanın ortasına yakın olan Vostok Gölü (Lake Vostok) ve Güney Kutbu’nda bulunan istasyonların sıcaklığın düştüğünü gösterdiğini belirterek, bu istasyonlardan gelen veriye dayanarak bilim insanlarının bu iki noktanın etrafındaki bölgenin de soğuduğunu tahmin ettiklerini açıkladı.





    Uzun dönemli iklim değişikliklerine balkıldığı zaman ise, Steig ve çalışma arkadaşlarının 1957 ve 1982 yılları arasında kullanılan 42 istasyondan elde ederek birleştirdikleri meteorolojik veriye dayanarak, tahminlerin yanlış olduğu ve kıtanın, diğer altı kıta gibi, küresel ısınmadan etkilendiğini ortaya çıkardı.
    Araştırmaya göre 1957 yılından beri tüm kıtanın sıcaklığı yaklaşık olarak 0,55 santigrat (1 Fahrenheit) derece ısındığı ortaya çıkarıldı. Halen sıcaklığı -50 derecenin altında bulunan kıtanın doğu kesiminden 20 derece daha sıcak olan batı kesimi ise, neredeyse iki kat daha fazla ısındı.
    Geçtiğimiz 50 yılın ortalama verilerine bakıldığı zaman, soğumakta olduğu düşünülen doğu Antarktika’nın ise ısınmakta olduğu ortaya çıkarıldı ancak, bu kesimin sonbahar mevsiminin sıcaklık verilerine bakıldığı zaman soğumakta olduğu ifade ediliyor.
    Kimi bilim insanları ise, 1980 yılından beri uydu üzerinden yapılan ölçümlere dayandırılarak yapılan araştırma sonuçlarıyla yeni araştırma sonuçlarının birbirini tutmadığını ileri sürerek iddiaya şüpheyle bakıyor. Deniz seviyesinin artışı ile ilgili gözlemlerin de kıtanın soğumakta olduğu yönünde bulgular ortaya koyduğunu ifade eden karşıt görüşlüler, Steig’in araştırmasıyla ortaya çıkarılan önermenin mübalağa edildiğini savunuyor.
    Steig ise, farklı bir araştırma grubu tarafından batı Antarktika’da buz içine sondajlanarak yerleştirilmiş istasyonlardan elde edilen verinin de kendi çıkarımlarını desteklediğini ifade ediyor.

    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






    Yorum

    • HIAMOVI
      satélite de expertos
      • 22-12-2004
      • 14236

      #77
      Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

      İklim değişikliğinin birçok sonucu düzeltilemiyor

      Uzmanlar, iklim değişikliğinin birçok sonucunun artık “düzeltilemez” noktada olduğunu, küresel ısınmanın üçüncü bin yıla kadar giderilmesinin mümkün olmadığını belirtti.



      ABD Ulusal Bilim Akademisinin iklim araştırmacılarından Susan Solomon, “İnsanlar uzaya karbondioksit salımını durdurursak, iklimin 100 yıl, 200 yıl içinde normale döneceğini zannediyor, bu doğru değil” dedi. Solomon, uluslararası bir ekibin iklim değişikliğinin “değiştirilemez” sonuçları hakkında hazırladığı raporun baş yazarı. Araştırma raporu, bugün Ulusal Bilim Akademisi dergisinde yayımlandı.



      “İklim değişikliğinin yavaş, ama durdurulamaz olduğunu” belirten Solomon, bu nedenle uzun dönemdeki etkilerin daha da kötü olmasını önlemek için bir an önce harekete geçilmesi gereğine işaret etti.
      Susan Solomon, karbon salımı durdurulsa bile en az bin yıl etkisini sürdürecek değişiklikleri “değiştirilemez” olarak tanımlıyor.
      Rutgers Üniversitesi Çevresel Tahminler Merkezinden Alan Robock, Solomon başkanlığındaki uluslararası araştırma ekibinin hazırladığı raporun değerlendirmelerine katıldığını belirterek, iklim değişikliğinin etkisinin “bacaları kapatınca birkaç gün içinde havanın temizlenmesiyle sonuçlanan hava kirliliğine benzemediğini” söyledi.
      Uluslararası İklim Değişikliği Panelinin liderlerinden ve konuyla ilgili dünyanın en bilinen uzmanlarından olan Solomon, raporunda ısının küresel olarak arttığını ve Akdeniz, Güney Afrika ve Kuzey Amerika’nın güneybatısında yağış görüntülerinde değişiklikler gözlendiğini kaydetti.
      OKYANUSLARIN ETKİSİ
      Araştırmacılar, raporda ayrıca, sıcak iklimin okyanusların genişlemesine ve ayrıca eriyen buzlar nedeniyle Grönland ve Antaktika’da okyanus sularının yükselmesine neden olduğuna dikkat çektiler.
      Küresel ısınmanın okyanuslar tarafından yavaşlatıldığını, çünkü okyanusların ısınmak için büyük miktarda enerjiyi absorbe ettiğini kaydeden Solomon, bu iyi etkinin uzun dönemde yok olmakla kalmayacağını, ısınmış okyanusların biriktirdikleri enerjiyi havaya salarak küresel ısınmayı daha da artıracağını belirtti.
      İklim değişikliği, güneş ışınlarından gelen ısıyı yakalayıp küremizin ısısını artıran (sera etkisi) atmosferdeki gazların etkisiyle oluşuyor. Havada yüzlerce yıl kaldığı için karbondioksit, bu etkiye yaratan gazların başında geliyor.
      Solomon, diğer gazların küresel ısınmanın yarısından sorumlu olsalar da, daha hızla kaybolduklarını belirtiyor.
      Sanayi devriminden önce küremizin havasının her milyon biriminden 280’i karbondioksitten oluşuyordu (280 ppm), bu değer halen 385 ppm’ye yükselmiş durumda.
      Solomon’un başkanlığında hazırlanan raporda, eğer havadaki karbondioksit miktarının 450-600 ppm’ye yükselmesine izin verilirse, bunun kuru mevsimlerdeki yağış oranlarında sürekli düşüşlerle sonuçlanacağı uyarısında bulunuldu.
      Uzmanlar, iklim değişikliğinin bazı sonuçlarının şimdiden geri dönülemez noktaya ulaşmış olması nedeniyle, ileride daha kötü sonuçlarla yüz yüze kalmamak için kamuoyu ve politikacıların bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor.

      "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
      Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






      Yorum

      • HIAMOVI
        satélite de expertos
        • 22-12-2004
        • 14236

        #78
        Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

        Küresel ısınma kuşları kuzeye göç ettiriyor

        Kuzey Amerika kıtasında yaşayan 305 kuş türünün yarısından fazlası yaşam alanlarını kuzeye kaydırdı.

        Mor ispinoz, Kuzey Amerika'daki yaşam alanını değiştirdi.


        WASHINGTON - Bugün yayınlanan bir araştırma raporuna göre narbülbülü, martı, baykuş gibi kuş türleri, 40 yıl önce yaşadıkları alanlardan yaklaşık 56 kilometre daha kuzeyde yaşamaya başladı. Araştırma raporu, güzel görüntüsü, küçük vücudu ve etkileyici sesi ile bilinen mor ispinoz kuşunun kışları daha önceki yerleşim yerlerinden 644 kilometre daha kuzeyde geçirdiğini ortaya koyuyor.





        Araştırma 40 yıl içinde ABD’nin ortalama sıcaklığının 3 derece arttığını gösteriyor. Sıcaklık artışları ise genelde ülkenin kuzeyinde bulunan eyaletlerde kendini göstermiş. Araştırmayı yapan Audobon Society yetkililerinden Greg Butcher bulguların kuşların kendi iradeleri ile bunu gerçekleştirdiği ya da ekolojik değişimlerle ilgili olmaktan ziyade sıcaklıkla ilgili olduğunu ifade ediyor.



        Yapılan çalışmanın, uzun yıllardır kuşları takip eden hobi sahiplerinin gözlemlerinin sağlaması olduğunu belirten Butcher, daha önceki çalışmalarda İngiltere ve ABD’nin Güney bölgelerinde de aynı sonuçların alındığını belirtiyor.

        "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
        Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






        Yorum

        • HIAMOVI
          satélite de expertos
          • 22-12-2004
          • 14236

          #79
          Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

          NASA karbondioksit avcısı fırlatacak

          NASA’nın atmosferik karbondioksiti izlemek için özel olarak geliştirdiği ilk uydu fırlatmaya hazır hale getiriliyor.




          Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), atmosferde bulunan karbon dioksidi incelemek ve iklimlerin gizemini çözmek üzere özel olarak geliştirdiği OCO’yu (Orbiting Carbon Observatory - Yörünge dolaşan Karbon Gözlemevi) 23 Şubat’ta California’da bulunan Vanderberg Hava Kuvvetleri Üssü’nden fırlatmaya hazırlanıyor. İnsanlar tarafından oluşturulan sera gazları içinde en büyük etkiyi yapan karbondioksiti inceleyecek olan OCO, bu şekilde iklim değişikliklerinin oluşumunda var olan gizemleri çözmeye çalışacak.
          İnsan ve doğal kaynaklı karbondioksit kaynaklarının ilk defa tam yansımalarını elde edecek olan uydu, aynı zamanda salınan karbondioksitin nerede kümelendiği ve saklandığını araştıracak.



          Küresel olarak karbondioksit kaynaklarının ve atmosferdeki karbondioksit kümelerinin coğrafi konumlarını belirleyerek zaman içindeki değişimlerini inceleyecek olan OCO, elde ettiği veriyi yeryüzündeki istasyonlar ve hava araçları ve diğer uydulardan elde edilen veriyle kıyaslayarak atmosferik karbondioksitin düzenlemesi, Dünya’nın iklimine olan etkisi ve karbon döngüsüyle ilgili soruların cevaplanmasına yardım edecek. OCO’nun görevi sırasında elde ettiği bilgiler, bilim insanlarının karbondioksitin gelecekte ne miktarda artacağı ve iklim değişiklikleri ile ilgili tahminler yürütürken daha az hata yapmalarını sağlayacak.

          "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
          Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






          Yorum

          • HIAMOVI
            satélite de expertos
            • 22-12-2004
            • 14236

            #80
            Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

            Yerliler iklim değişikliğine karşı birleşti

            Alaska'nın Anchorage kentinde bir araya gelen 80 kadar ülkeden kabile liderleri, Dünya liderlerini iklim değişikliğine karşı uyardı. Yerliler, Dünya ile barışık yaşamak için kendi deneyimlerinden de faydalanma çağrısında bulundu.Toplantı, yerlilerin tarih boyunca yaşanan değişiklere nasıl adapte olduklarını vurgulamak için yapılıyor. Ancak bunun ötesinde, yerlilerin zengin ülkeler tarafından ortaya çıkarılan sera gazlarının etkileri altında ezilme korkusunun yansıtıldığı görülüyor.
            Inuit Circumpolar Konferansı'nın başkanı ve zirvenin düzenleyicilerinden olan Patricia Cochran, yaptığı açıklamada "Yerli insanlar iklim değişikliğine neden olan problemlerin en azını yaratan kitleyi oluşturuyor, ancak yaşanacak kötü etkilerden en çok zarar görecek olanlar da onlar" şeklinde konuştu.


            "Kutuplarda yaşayan insanlar iklim değişikliğinden çoktan etkilenmeye başladı" diyen Cochran, Alaska'da bulunan Newtok'un Yup'ik köyünde yerlilerin eriyen buzullardan kaçmak için daha yüksek alanlarda yaşamaya başladığını ifade ediyor. Bu durum, Alaska'da bulunan 26 köyü de tehdit ediyor.

            "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
            Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






            Yorum

            • HIAMOVI
              satélite de expertos
              • 22-12-2004
              • 14236

              #81
              Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

              Kutup buzları en ince kışlardan birini yaşadı

              Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı NASA, elde edilen son uydu verilerine göre, Kuzey Kutbu'nda bulunan buz kütlesinin tarihin en ince dönemlerinden birini yaşadığını açıkladı. Yapılan resmi açıklamada, buzulların kapladığı toplam alan, şimdiye kadar görülmüş beşinci en düşük kış yüzölçümüne sahip.Kuzey Buz Denizi, okyanusların dolaşımında önemli rol oynuyor. Bilim insanları, son yıllarda Kuzey Denizi'nin kaybettiği buzulların oldukça sürpriz seviyelerde azaldığını ifade ediyor. 1979'dan beri buzulların gözlemini yapan araştırma uydusunun şimdiye kadar kaydettiği en düşük altı ölçüm 2004 ve 2009 yılları arasında yapıldı.
              Şimdiye kadar, neredeyse tüm deniz buzulları, en azından bir yaz dönemi, bazen üst üste birkaç yaz dönemi boyunca ayakta kalabiliyordu. Ancak Colorado Üniversitesi araştırmacıları, bu durumun günümüzde dramatik bir şekilde değiştiğini ifade ediyor.



              Bilim insanları, her yıl eriyip tekrar donan sezonluk ince buzulların 1980 ve 90'larda buzul kütlesinin %40-50 arasında bir kısmını oluştururken, günümüzde bu oranın %70'e çıktığını ifade ediyor.İki yada daha fazla yıl boyunca dayanabilen daha kalın buzulların ise günümüzde kış döneminin toplam buz kütlesinin %10'unu oluşturduğunu belirten araştırmacılar, bu durumun daha önce %30-40 arasında olduğunu belirtiyor.
              Araştırmacılar, 2008-2009 kış döneminin ölçülen en geniş buzul alanının 28 Şubat tarihinde 15,151,430.4 kilometrekare olarak ölçüldüğünü, bu değerin 1979'dan 2000'e kadar yapılan ölçümlerin ortalamasından 720,016.695 kilometrekare düşük olduğunu kaydetti.

              "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
              Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






              Yorum

              • HIAMOVI
                satélite de expertos
                • 22-12-2004
                • 14236

                #82
                Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                Küresel ısınma Antarktika’yı da etkiliyor

                Daha önceki araştırmalarda küresel ısınmadan bir şekilde etkilenmediği ileri sürülen Antarktika’nın aslında ısınıyor olduğu ortaya çıkarıldı.

                1950 yılından beri Antaktika'nın bazı kısımları soğudu (mavinin tonlarıyla gösteriliyor) ancak yapılan son araştırmaya göre ısınan alanlar daha fazla (kırmızının tonlarıyla gösteriliyor). Renk koyulaştıkça ısınma veya soğumanın şiddeti de artıyor.


                Küresel ısınmadan esrarengiz bir şekilde etkilenmiyormuş gibi görünerek, bu konuda çalışmalar yapan bilim insanlarını şaşırtan Antarktika kıtasının da dünyanın geri kalanıyla aynı kaderi paylaştığı ortaya çıkarıldı. Daha önceki araştırmaların aksine, son çalışmada, Dünya’nın dibinde bulunan kıtanın 1950’lerden beri bazı bölümlerinin soğuduğu ancak, daha büyük bir bölümünün ısındığı ortaya çıkarıldı. Önceki araştırmalar Antarktika’daki sıcaklığın sabit kaldığını, hatta kıtanın daha da soğuduğunu öne sürüyordu.



                Seattle Washington Üniversitesi klimatoloğu (iklim bilimci) Eric Steig, geçtiğimiz on yıllar boyunca kıyı kesimleri ısınsa bile, kıtanın ortasına yakın olan Vostok Gölü (Lake Vostok) ve Güney Kutbu’nda bulunan istasyonların sıcaklığın düştüğünü gösterdiğini belirterek, bu istasyonlardan gelen veriye dayanarak bilim insanlarının bu iki noktanın etrafındaki bölgenin de soğuduğunu tahmin ettiklerini açıkladı.


                Uzun dönemli iklim değişikliklerine balkıldığı zaman ise, Steig ve çalışma arkadaşlarının 1957 ve 1982 yılları arasında kullanılan 42 istasyondan elde ederek birleştirdikleri meteorolojik veriye dayanarak, tahminlerin yanlış olduğu ve kıtanın, diğer altı kıta gibi, küresel ısınmadan etkilendiğini ortaya çıkardı. Araştırmaya göre 1957 yılından beri tüm kıtanın sıcaklığı yaklaşık olarak 0,55 santigrat (1 Fahrenheit) derece ısındığı ortaya çıkarıldı. Halen sıcaklığı -50 derecenin altında bulunan kıtanın doğu kesiminden 20 derece daha sıcak olan batı kesimi ise, neredeyse iki kat daha fazla ısındı.
                Geçtiğimiz 50 yılın ortalama verilerine bakıldığı zaman, soğumakta olduğu düşünülen doğu Antarktika’nın ise ısınmakta olduğu ortaya çıkarıldı ancak, bu kesimin sonbahar mevsiminin sıcaklık verilerine bakıldığı zaman soğumakta olduğu ifade ediliyor.
                Kimi bilim insanları ise, 1980 yılından beri uydu üzerinden yapılan ölçümlere dayandırılarak yapılan araştırma sonuçlarıyla yeni araştırma sonuçlarının birbirini tutmadığını ileri sürerek iddiaya şüpheyle bakıyor. Deniz seviyesinin artışı ile ilgili gözlemlerin de kıtanın soğumakta olduğu yönünde bulgular ortaya koyduğunu ifade eden karşıt görüşlüler, Steig’in araştırmasıyla ortaya çıkarılan önermenin mübalağa edildiğini savunuyor.



                Steig ise, farklı bir araştırma grubu tarafından batı Antarktika’da buz içine sondajlanarak yerleştirilmiş istasyonlardan elde edilen verinin de kendi çıkarımlarını desteklediğini ifade ediyor.

                "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                Yorum

                • HIAMOVI
                  satélite de expertos
                  • 22-12-2004
                  • 14236

                  #83
                  Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                  Antarktika’nın büyük buz kütleleri tehlikede

                  Antarktika’nın en büyük buz kütlelerinden biri olan Wilkins Buz Kütlesi’ni ana karaya bağlayan son parça da erimek üzere.



                  Wilkins Buz Kütlesi’nin 1950’li yıllarda neredeyse 100 kilometre genişlikte olan bağlantı noktası, günümüzde 500 metre genişliğe kadar erimiş durumda. British Antarctic Survey (BAS) araştırmacılarından David Vaughan, oluşan görüntünün bir kum saati şeklinde olduğunu belirtiyor.

                  Binlerce kilometrekarelik düz bir alana sahip olan buz parçası Antarktik Yarımadasından 20 metre dışarı çıktığı belirtiliyor. Buzulu yarımadaya bağlayan bölümün en son ölçümde 40 kilometre olduğunu belirten araştırmacılar, günümüzde bu alanın 500 metre gibi küçük bir alan olduğunu belirtiyor.

                  Buzulun her an ana karadan koparak denizdeki yolculuğuna çıkabileceğini ifade eden Dr. Vaughan, bir zamanlar 16 bin kilometrekare alan kaplayan buzul parçasının günümüzde üçte birlik alanını kaybetmiş olduğunu söylüyor.

                  Geçtiğimiz 50 yıl boyunca, toplamda dokuz devasa buz kütlesinin yarımadadan koptuğunu söyleyen araştırmacılar, bu parçaların denizde hızla eriyerek yok olduklarını belirtiyor. Bugüne kadar toplamda 25 bin kilometrekarelik buzul kütlesi Antarktika Yarımadası’ndan koparak, haritaların büyük ölçüde değişmesine neden oldu.

                  "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                  Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                  Yorum

                  • HIAMOVI
                    satélite de expertos
                    • 22-12-2004
                    • 14236

                    #84
                    Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                    İklim değişikliğinin birçok sonucu düzeltilemiyor

                    Uzmanlar, iklim değişikliğinin birçok sonucunun artık “düzeltilemez” noktada olduğunu, küresel ısınmanın üçüncü bin yıla kadar giderilmesinin mümkün olmadığını belirtti.



                    ABD Ulusal Bilim Akademisinin iklim araştırmacılarından Susan Solomon, “İnsanlar uzaya karbondioksit salımını durdurursak, iklimin 100 yıl, 200 yıl içinde normale döneceğini zannediyor, bu doğru değil” dedi.

                    Solomon, uluslararası bir ekibin iklim değişikliğinin “değiştirilemez” sonuçları hakkında hazırladığı raporun baş yazarı. Araştırma raporu, bugün Ulusal Bilim Akademisi dergisinde yayımlandı.



                    “İklim değişikliğinin yavaş, ama durdurulamaz olduğunu” belirten Solomon, bu nedenle uzun dönemdeki etkilerin daha da kötü olmasını önlemek için bir an önce harekete geçilmesi gereğine işaret etti. Susan Solomon, karbon salımı durdurulsa bile en az bin yıl etkisini sürdürecek değişiklikleri “değiştirilemez” olarak tanımlıyor.
                    Rutgers Üniversitesi Çevresel Tahminler Merkezinden Alan Robock, Solomon başkanlığındaki uluslararası araştırma ekibinin hazırladığı raporun değerlendirmelerine katıldığını belirterek, iklim değişikliğinin etkisinin “bacaları kapatınca birkaç gün içinde havanın temizlenmesiyle sonuçlanan hava kirliliğine benzemediğini” söyledi.
                    Uluslararası İklim Değişikliği Panelinin liderlerinden ve konuyla ilgili dünyanın en bilinen uzmanlarından olan Solomon, raporunda ısının küresel olarak arttığını ve Akdeniz, Güney Afrika ve Kuzey Amerika’nın güneybatısında yağış görüntülerinde değişiklikler gözlendiğini kaydetti.
                    OKYANUSLARIN ETKİSİ
                    Araştırmacılar, raporda ayrıca, sıcak iklimin okyanusların genişlemesine ve ayrıca eriyen buzlar nedeniyle Grönland ve Antaktika’da okyanus sularının yükselmesine neden olduğuna dikkat çektiler.
                    Küresel ısınmanın okyanuslar tarafından yavaşlatıldığını, çünkü okyanusların ısınmak için büyük miktarda enerjiyi absorbe ettiğini kaydeden Solomon, bu iyi etkinin uzun dönemde yok olmakla kalmayacağını, ısınmış okyanusların biriktirdikleri enerjiyi havaya salarak küresel ısınmayı daha da artıracağını belirtti.
                    İklim değişikliği, güneş ışınlarından gelen ısıyı yakalayıp küremizin ısısını artıran (sera etkisi) atmosferdeki gazların etkisiyle oluşuyor. Havada yüzlerce yıl kaldığı için karbondioksit, bu etkiye yaratan gazların başında geliyor.



                    Solomon, diğer gazların küresel ısınmanın yarısından sorumlu olsalar da, daha hızla kaybolduklarını belirtiyor.



                    Sanayi devriminden önce küremizin havasının her milyon biriminden 280’i karbondioksitten oluşuyordu (280 ppm), bu değer halen 385 ppm’ye yükselmiş durumda.



                    Solomon’un başkanlığında hazırlanan raporda, eğer havadaki karbondioksit miktarının 450-600 ppm’ye yükselmesine izin verilirse, bunun kuru mevsimlerdeki yağış oranlarında sürekli düşüşlerle sonuçlanacağı uyarısında bulunuldu.



                    Uzmanlar, iklim değişikliğinin bazı sonuçlarının şimdiden geri dönülemez noktaya ulaşmış olması nedeniyle, ileride daha kötü sonuçlarla yüz yüze kalmamak için kamuoyu ve politikacıların bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor.

                    "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                    Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                    Yorum

                    • HIAMOVI
                      satélite de expertos
                      • 22-12-2004
                      • 14236

                      #85
                      Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                      Japonya sera etkisini uzaydan izleyecek

                      Japonya, küresel ısınmaya yol açan sera etkisi yapan gazları uzaydan izlemek için uydu fırlatacak.


                      Japonya Uzay Keşif Ajansı (JAXA) Başkanı Takashi Hamazaki, Sera Gazları Gözlem Uydusu’nun (Greenhouse gases Observing SATellite - GOSAT) 21 Ocakta fırlatılacağını açıkladı. Hamazaki, uydu yörüngeye girdikten sonra toplanacak verilerle, bilim adamlarının yeryüzündeki 56 bin noktada karbondioksit ve metan gazı yoğunluklarını hesaplayabileceklerini belirtti. Bu verilerin küresel ısınmayla mücadeleye yardımcı olabileceği umuluyor.



                      Hamazaki, uydu aracılığıyla 56 bin noktadan alınacak verilerin yeryüzündeki toplam sayıları 282 olan gözlem istasyonlarından alınan verilerle karşılaştırılacağını söyledi.


                      Küresel ısınmayla mücadele edebilmek için, dünyadaki bütün bölgelerde sera etkisi yapan gazların yoğunluklarını ve bu yoğunluklardaki değişimleri izlemek gerektiğini belirten Hamazaki, “Ancak şu anda yeryüzünde çok az gözlem evi var ve bu istasyonlar belirli alanlarda yoğunlaşmış durumdalar” dedi.

                      Hamazaki, özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu istasyonların olmadığını, uydularının bu ülkelerdeki gaz yoğunluklarını ve deniz üzerindeki atmosferi de tarayacağını söyledi.
                      GOSAT’taki iki algılayıcı yeryüzünden yansıyan kızılötesi ışınları izleyecek ve iki sera etkisi yapan gazın, karbondioksit ve metan gazlarının yoğunluklarının hesaplanmasına yardımcı olacak, çünkü bu iki gaz belli dalga boylarındaki ışınları emiyor.



                      5 yıl yörüngede kalacak ve ayda bir veri toplayacak olan GOSAT’tan ilk verilerin Nisan ya da Mayıs ayında alınabileceği belirtildi.

                      "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                      Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                      Yorum

                      • HIAMOVI
                        satélite de expertos
                        • 22-12-2004
                        • 14236

                        #86
                        Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                        Afrika'yı büyük bir kuraklık bekliyor

                        Gana'da bulunan Bosumtwi gölü zemininde yapılınan incelemeler, Afrika Kıtası'nın önümüzdeki dönemde onyıllarca sürecek bir kuraklık yaşayacağını gösterdi.





                        Gana'da bulunan Bosumtwi Gölü zemininde tortuların incelenmesi ile Afrika Kıtası'nı önümüzdeki dönemde on yıllarca sürecek çok büyük bir kuraklığın beklediğini ortaya koydu.Göl dibindeki tortulardan, kıtanın son 3 bin yıllık iklim düzeni incelenebiliyor. Bu da yaklaşık 500 yıllık döngülerle, kıtada çok büyük kuraklık döngülerinin yaşandığını gösteriyor.



                        Araştırmalar sonucunda ortaya çıkan bulgular, daha önceki son büyük kuraklığın 1400’lü yıllarda yaşanmış olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, beklenen kuraklığın, 1970’lerde yaşanan ve en az 100 bin kişinin ölümüne nedem olan Sahel kuraklığından çok daha büyük olacağını, onlarca yıl süreceğini ve insan nedenli küresel ısınmanın, kuraklığın sonuçlarını arttıracağını belirtiyor.




                        Araştırma takımının lideri olan Teksas Üniversitesi görevlilerinden Tim Shanahan, er yada geç bir şekilde meydana gelecek bu kuraklığın endişe verici olduğunu, şimdiye kadar görülmüş en uzun süreli kuraklıklardan biri olacağını ifade ediyor.Shanahan, "Bölgenin böylesi bir kuraklığa sürüklenmesi burada yaşayanlar için adapte olması oldukça zor bir süreç olacak, bunun için adaptasyon politikalarının geliştirilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
                        Konuyla ilgili kanıtlar, Gana'nın güneyinde bulunan, meteor çarpması sonucunda oluşmuş bir krater gölü olan Bosumtwi'den geliyor.
                        Her yıl yaşananlardan kalan tortular, gölün yüzeyinde hassas bir tabaka oluşturuyor. Profesör Shanahan "Gölün dibinde hiçbir canlı yaşamadığı için, bu tabakalar bozulmadan kalabilmiş" diyor ve ekliyor: "Hemen her göl, dönemlik tortular bırakır, ancak tropik alanlarda göl zemininin bozulmadan kalması oldukça güçtür"
                        Tortu tabakaları yağan yağmurların izini koruyor.

                        Bir yılın yaz aylarının kurak ya da yağışlı olup olmadığı, tortuda bulunan iki oksijen izotopu incelenerek belirleniyor. Yukarda görülen kesitte, 3000 yıllık tortu tabakaları görülüyor. Kesit üzerinde yapılan araştırmalar, birkaç yüzyılda bir onyıllarca süren kuraklık dönemlerinin yaşandığını ortaya çıkarıyor.
                        Kuraklıkların birçoğu AMO (Atlantic Multicedadal Oscilation - Çokyüzyıllık Atlantik Salınımı), yani Atlantik Okyanusu yüzeyinde blirli bir dönemde kendini tekrarlayan yüzey ısısı değişimi nedeniyle oluşuyor.


                        Birleşmiş Milletler'in en azından 100 bin kişinin hayatını kaybettiğini ifade ettiği Sahel kuraklığı, AMO nedeniyle oluşmuştu ancak, yüzyıllar boyunca süren kuraklıkların nedeninin ne olduğu tam olarak bilinmiyor.
                        Arizona Üniversitesi'nden Jonathan Overpeck, "İşin korkutucu yanlarından biri de bu, kimsenin bu uzun süreli kuraklığın nedeninin ne olduğu konusunda bir fikri yok" şeklinde diyor ve ekliyor. "Afrika'da, şu sıralar nedenini bile bilmediğimiz bu yüzyıllık kuraklıklardan birinin eşiğinden geçiyor olabiliriz."


                        "Açıkçası, Batı Afrika'nın büyük kısmı şu an zaten sürdürülebilirlik eşiğinde yaşıyor." diyen Overpeck, durumun olabilecek herhangi bir sıcaklık değişimiyle çok daha kötüye gidebileceğini ifade ediyor.

                        "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                        Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                        Yorum

                        • HIAMOVI
                          satélite de expertos
                          • 22-12-2004
                          • 14236

                          #87
                          Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                          Türkiye 2010'da rekorunu kırdı

                          Türkiye, 2010 yılında rekor sıcaklıklara sahne olurken, en yüksek sıcaklık değeri 46,7 santigrat derece ile Mersin'in Mut ilçesinde görüldü.




                          Ankara'da uzun yıllar sonra sıcaklıklar 40 derecenin üzerine çıktı. İzmir'de 40, İstanbul'da 36,5 derecelik sıcaklıklara ulaşıldı.

                          Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Türkiye'de 2010 yılında en yüksek sıcaklık 46,7 derece ile 1 Ağustosta Mersin'in Mut ilçesinde yaşanırken, en düşük sıcaklık değeri 28 Ocakta -28,5 derece ile Ağrı'da gerçekleşti. 2010 yılının bir günde en fazla yağış alan yeri ise 19 Ekimde metrekareye 187 milimetre ile İzmir'in Seferihisar ilçesi oldu.

                          2010 yılında Türkiye'de başta İç Anadolu bölgesi olmak üzere yurt genelinde uzun yıllar sıcaklık ortalamalarının üzerine çıkıldı. Ankara, yıllar sonra 7 Ağustosta 40 derecenin üzerinde sıcaklık gördü. Ankara'da sıcaklık bu tarihte 40,4 derece olarak gerçekleşirken, bu rakam, Ankara için 23 yılın sıcaklık rekoru olarak not düşüldü. Ankaralıların yaşadığı en soğuk gün ise -10,8 derece ile 26 Ocak oldu. Ankara, 2010'da en fazla günlük yağışı 46,2 milimetre ile 29 Ekim günü aldı. Bu oran da Ankara'da 1926'dan bu yana görülen en yüksek günlük yağış değeri olarak gerçekleşti.


                          İstanbul'un 2010 yılındaki en sıcak günü ise 36,5 derece ile 17 Ağustos oldu. Yüksek nem oranları nedeniyle sıcaklığın yoğun hissedildiği kentte en düşük sıcaklık -3,6 derece ile 26 Ocakta görüldü. İstanbul'a en fazla yağış 9 Ekim günü 75,5 milimetre olarak düştü.


                          İzmirliler en yüksek sıcaklığı 40 derece ile 20 Ağustos günü yaşadı. En düşük sıcaklık 27 Ocak günü -2,2 derece olarak gerçekleşirken, İzmir, en yüksek yağışı 8 Şubatta 137,9 milimetre olarak gördü.


                          2010'da rekor sıcaklar ve yağışlara sahne olan Türkiye'de Ekim ayı yurt genelinde en yüksek günlük yağışların düştüğü dönem oldu. En yüksek sıcaklıklar Ağustos ayında, en düşük sıcaklıklar ise Ocak ayında yaşandı.

                          "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                          Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                          Yorum

                          • HIAMOVI
                            satélite de expertos
                            • 22-12-2004
                            • 14236

                            #88
                            Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                            Büyük iklim uzlaşması gerçekleşti

                            Uzun pazarlıkların ardından Meksika'daki Dünya İklim Zirvesi’nde uzlaşma sağlandı. Buna göre, iklim değişikliği ile mücadele için “Yeşil İklim Fonu“ oluşturulacak.




                            CANCUN - Meksika'nın Cancun kentinde yapılan BM iklim konferansında katılımcılar iklim değişimiyle mücadele konusunda bir anlaşmaya imza attı.

                            Bolivya'nın itirazlarına rağmen, karşılıklı ödünleri içeren ve ev sahibi Meksika tarafından hazırlananı metin üzerinde uzlaşmaya varıldı.

                            Bazı ülkelerin Kyoto Protokolü'ne muhalefeti nedeniyle ilerleme kaydedilemiyordu ancak sonunda bir ara çözüm bulunduğu söyleniyor.


                            Taslak metinde karbon salımlarında keskin düşüşlere ihtiyaç olduğu belirtiliyor ancak bunun düzeyi belirlenmiyor.
                            Fakir ülkelerin iklim değişimine uyumunu sağlamaya yönelik bir "Yeşil İklim Fonu" kurulması da ileri doğru büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.

                            2020 yılına kadar, yılda 100 milyar dolarlık "yeşil fon", iklim değişiminin etkilerini yumuşatma ve düşük karbon salımına geçişte yardım amacıyla fakir ülkelere tahsis edilecek.

                            GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN ORMANLARI KORUNACAK

                            192 ülkenin katıldığı konferans tarafından kabul edilmesi halinde bu fon, gelişmekte olan ülkelerin ormanlarını korumaları için kullanılacak.

                            Küresel ısınmanın 2 santigrat derecenin altında tutulmasını hedefleyen tasarı, bu fonun 2020 yılına kadar kurulmasını, bu amaçla ormanların korunması için gerekli parasal desteğin bu fondan verilmesini içeriyor.

                            Tasarının BM kararına dönüşmesi için bakanlar tarafından bugün veya yarın oylanarak kabul edilmesi gerekiyor

                            "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                            Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                            Yorum

                            • HIAMOVI
                              satélite de expertos
                              • 22-12-2004
                              • 14236

                              #89
                              Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                              Mahruki:"Buzullar eriyor!"

                              Nasuh Mahruki, küresel iklim değişiklerinin Himalaya Dağları'nı da etkilediğini belirterek, ''Himalayalar'ın yüksek dağlarındaki buzulları giderek eriyor'' dedi.





                              Everest'e tırmanan ilk Türk olan ve bu yıl da Everest'e bir tırmanış gerçekleştiren Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Nasuh Mahruki, küresel iklim değişiklerinin Himalaya Dağları'nı da etkilediğini belirterek, ''Himalayalar'ın yüksek dağlarındaki buzulları giderek eriyor'' dedi.

                              Mahruki, Himalaya Dağları'ndaki en yüksek doruk olan ve 8 bin 850 metre yüksekliğindeki Everest Dağı'na 1995 yılında tırmanan ilk Türk olduğunu hatırlatarak, 15 yıl sonra Everest'e tekrar tırmanmaktan çok mutlu olduğunu kaydetti.

                              Küresel iklim değişikliği etkilerinin dünyanın her yerinde görüldüğünü ifade eden Mahruki, şöyle konuştu:''Küresel iklim değişikleri Himalayaları da etkilemiş. Himalayalardaki karlar azalmış. Himalayaların yüksek dağlarındaki buzullar giderek eriyor. Bu çok tehlikeli bir gidiş. Everest'e 15 yıl önce tırmandığım zamanki buzulların durumuyla şimdiki buzulların durumu farklı. Kış mevsiminde daha az kar yağdığı için, dağlarda daha az kar birikmiş. Yazın eriyen kar suları insanların hayat kaynağı oluyor. O sular tarımda ve evlerde kullanılıyor. Dağların az kar tutması yazın tarım alanlarının ve evlerin susuz kalmasına neden oluyor. Tırmanış sırasında dağlarda az kar olmasından dolayı 'cam buz' dediğimiz buzda tırmanmak zorunda kaldık. Bu da tırmanışı zorlaştırdı.''


                              Mahruki, ilkbahar mevsiminin sonunda ve yaz mevsimi başında bölgeye muson rüzgarlarının geldiğini belirterek, ''Bu da Himalayalar'daki yüksek irtifa rüzgarlarını kesiyordu. Bu yıl Muson rüzgarları bölgede gecikti. Normalde 15-20 Mayıs gibi gelmesi gereken Muson rüzgarları 10 Hazirana kadar sarktı. Biz de tırmanışımızı mayıs ayında bitirmeliydik. Bu yüzden çok rüzgarlı bir havada tırmandık. Muson rüzgarlarının bölgede gecikmesi de küresel iklim değişikliğinin en büyük göstergesidir'' diye konuştu.

                              "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                              Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                              Yorum

                              • HIAMOVI
                                satélite de expertos
                                • 22-12-2004
                                • 14236

                                #90
                                Konu: küresel ısınma haberleri ( çevreye duyarlı olmalıyız)

                                "Buzullar hiç bu kadar küçülmedi..."

                                ABD'deki Ulusal Kar ve Buz Verileri Merkezi (NSIDC)'nin verilerine göre, Kuzey Kutup Denizi'ndeki buzlu alanı, 1979'dan itibaren bu yana hiçbir haziran ayında bu kadar küçülmedi.




                                Gezegenin Geleceği adlı radyo programında Dr. Uygar Özesmi bu konuda şunları söyledi:
                                Araştırmaya göre deniz buzu geçen haziran ayında günde ortalama olarak 88.000 kilometrekare küçüldü.
                                Normalde haziran için ortalama erime hızı günde yaklaşık olarak 53.000 kilometrekare. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) bu gelişme yüzünden, Kuzey Kutbu Denizi’ndeki kutup ayıları için endişeleniyor ve özellikle de Kanada’nın Curchill bölgesindeki Batı Hudson Körfezi’ndeki kutup ayılarının durumu tehlikede diyor.


                                Bu bölgede şu sıralar gün içindeki hava sıcaklığı normalde 12 derece olması gerekirken, 17 derece civarında.

                                Tahminlerine göre kutup ayıları, değişen iklim koşulları yüzünden neredeyse yüz altmış gün aç kalmak zorunda. Oysa ayılar bu kadar uzun bir açlık dönemini atlatabilecek durumda değil. Bazı ayılar buzun erken erimesi yüzünden bu yıl şimdiden on sekiz gün daha fazla aç kalmış. Eğer sular geçen yıl gibi geç donarsa, ayıların birçoğu hayatta kalamayacak.

                                "Ben Dostlarımı Ne Kalbimle Ne de Aklımla Severim.Olur ya Kalp Durur Akıl Unutur.
                                Ben Dostlarımı Ruhumla Severim.O ne durur,ne de unutur"...Hz.Mevlana






                                Yorum

                                İşlem Yapılıyor