Show TV'nin eski sahibi Erol Aksoy'un dün Hürriyet Gazetesi'nde yer alan iddialarına Çukurova Holding bugün Akşam Gazetesi'nde yanıt verdi: Birkaç yıl öncesine kadar, Aksoy hakkında hakarate varan haberler yapan Doğan için bugün ne değişti.
Doğan Grubu'na bağlı Hürriyet Gazetesi, Çukurova Holding'e yönelik olarak sık sık başvurduğu asılsız iddialarına bir yenisini daha ekledi. Daha önce Turkcell, Digiturk ve Çukurova Holding hakkında gerçeklerden yoksun haberlerine sayfalarında yer veren Hürriyet, şimdi de Çukurova Holding'e Show TV’nin eski sahibi Erol Aksoy aracılığıyla iftiralar atıyor. İşte Show TV'de yaşanan hukuki süreçle ilgili gerçekler ve Doğan-Aksoy 'şer ittifakının' Hürriyet Gazetesi’nin 6 Ağustos 2007 tarihindeki nüshasında yer verdiği asılsız iddialara verilen cevaplar.
1- AÇILAN DAVANIN %18 HİSSE İLE İLGİSİ YOK
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davanın konusunun Erol Aksoy'un Show TV'deki yüzde 18 hissesinin yok sayılması ile ilgisi yok. Bu dosyada 2002 yılında alınan sermaye artırım kararının iptali talep edildi. İddia sermaye artırım kararının afaki iyi niyet kurallarına aykırı olarak ve azınlığı zarara uğratma amacı ile alındığı şeklinde. Genel Kurula esas hazirun cetvelinde, Aksoy (ki doğrudan ortaklığı yok) hisseleri hisse devirleri sonrasında oluşan duruma uygun bir biçimde yer aldı.
DOÐRULAR YİNE GİZLENİYOR
Sermaye artırım kararı RTÜK tarafından ulusal televizyonlar için ilan edilen ve 30.06.2002 tarihine dek tamamlanması zorunlu olan asgari ödenmiş sermaye yeterliliğinin sağlanması amacıyla alındı. RTÜK'ün bildirimi ve 3984 sayılı yasa gereğince asgari ödenmiş sermaye yeterliliğinin sağlanması nakdi artırımı zorunlu kılıyor. Nitekim yine Erol Aksoy'a ait Cine 5’te aynı tarihlerde nakden sermaye artırımı yaparak asgari ödenmiş sermaye yeterliliğini sağlama yolunda karar aldı. Show TV yönetimi sırf Erol Aksoy hisselerini küçültmek ve Hürriyet’in haberinde yer alan iddialar gibi Aksoy'u Show'dan silmek amacıyla sermaye artırımı yoluna gitmedi. Kaldı ki Erol Aksoy grubunun istediği takdirde artırıma katılması ve sermaye oranını sağlamasına engel olunması mümkün bulunmadığı gibi bu yönde bir iddia da yok. Haberde bu doğrular gizleniyor.
AKSOY YOK SAYILMIYOR
Aksoy'un, Çukurova Grubu ile Show TV'de olan ortaklığının sermaye artırımlarına katılmadığı gerekçesiyle yok sayılması mümkün değil. Zira böyle bir durumda Aksoy'un davacı sıfatı dahi olmaz idi. Mahkeme kararında 'Gerekçesi ve dayanağı somut olarak ortaya konulmadan alınan kararın afaki iyi niyet kurallarına uymadığını öne sürmek mümkün değildir. Sermaye artırımının başkaca bir usulsüzlüğü de saptanamamıştır' gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
2- BİLİRKİŞİ RAPORU İDDİALARI
YargItay kararında 4 bilirkişi raporundan bahsedildiği doğru. Ancak bu raporlardan ikisi aynı bilirkişi tarafından, biri tek başına ve diğeri 3 kişilik heyet vasıtası ile yapılan inceleme neticesinde yazılmış bire bir aynı rapor. Raporlardan ilki mahkeme tarafından geçersiz sayıldı. Son rapor, davacıların iddiaları tek tek ele alınarak hazırlanmış olduğu gibi mahkeme sadece raporu esas alarak değil usul hukukunun önemli bir ilkesi olan 'hakim bilirkişi raporları ile bağlı değildir' ilkesine uygun olarak kendi hukuki gerekçeleri ile tesis edildi. Nitekim iptali istenen karar iddianın aksine hakimlik bilgisi ile çözümlenmesi mümkün olan bir mesele.
3- Doğan’ın davacı olduğu neden yazılmıyor?
Haberde her nedense Hürriyet Gazetesi ile birlikte Doğan Grubu’na dahil olan ve Hürbim A.Ş. nin de bu davanın taraflarından biri yani davacı olduğu bilgisine yer verilmemiştir.
4- Yargıtay’ın kararına zafer demek abesle iştigal
YargItay’ın bozma kararı tamamen usulü bir gerekçeye dayanmakta olup birçok ihtilafta olduğu gibi bu tür bir gerekçe ile mahkeme kararlarını tekrar görüşülmek üzere geri çevirmiştir. Bu, Yargıtay tarafından aynı dosyada birden fazla bilirkişi raporunun bulunması durumlarında çok sıklık ile başvurulan bir yöntemdir. Bunun Hürriyet’in belirttiği gibi bir zafer olarak verilmesi de abestir.
5- Aksoy’un gerçek hissesi yüzde 18 değil yüzde 17
EROL Aksoy grubuna ait Show TV’deki hisse oranı Hürriyet Gazetesi’nde iddia edildiği gibi yüzde 18 değil, yüzde 17 olmalı.
Aksoy’un iddiaları gerceklerden uzak
Hürriyet, Çukurova Holding'le ilgili dayanaktan yoksun suçlamalarına 10 Ağustos 2007 tarihli nüshasında da devam etti. Bu haberde yer alan iddialarla ilgili gerçekler ise şöyle sıralanıyor
1- Borçlar, Aksoy döneminden geliyor
18.05.2001-14.12.2001 tarihleri arasındaki 12 adet işlem Fransa'da kurulu bulunan Show TV unvanlı şirketten olan alacakların Euro Film hesabına alınmasından kaynaklanıyor. Bilirkişi raporunda da bu şekilde geçiyor. Ancak bilirkişi raporunda ve gazetenin haberinde ya da Erol Aksoy'un bildirimlerinde hiç bahsi geçmemesine karşı bu iki şirket de Erol Aksoy tarafından kurulan şirketler olup aradaki borç ilişkileri de Erol Aksoy döneminden 1999 ve öncesinden (1996) geliyor . Ayrıca bu konu ile ilgili bilirkişi raporunda kesin bir sonuca varılamadığı gibi her ikisi de yurtdışında kurulu bulunan bu şirketler ile AKS arasındaki ilişkinin alış-satış, borç alacak ilişkisinin verimlilik yönünden değerlendirilmesi gerektiği bildiriliyor. Ancak bilirkişi bu şekildeki ara cümlelerine rağmen yeterli bir inceleme yapmayarak mahkeme denetimine elverişli bir rapor sunmadığından rapor hüküm vermeye yeterli bulunmuyor ve yeniden inceleme yaptırılıyor. İkinci bilirkişi raporunda bu hesabın 1999 ve öncesinden geldiği belirlendiği gibi, Euro Film'den olan alacağın film ve program alımından kaynaklandığı, program ya da filmler gösterildikçe fatura kesildiği ve alacaktan düşüldüğü, hesabın dövize endeksli olarak takip edildiği ve alacak tutarı içinde kur farkından doğan alacakların da bulunduğu, ortakları ve şirketi zarara uğratan bir işlemin bulunmadığı tespit ediliyor. Yargıtay ise Erol Aksoy'un dayandığı raporun doğru olduğunu kabul eden bir ifade de bulunmuyor, rutin olarak her davada yaptığı gibi iki raporun farklı görüşte olması nedeni ile başka bir heyetten de rapor alınması gerektiği kanaati ile kararı bozuyor.
2- BORCU AKS DEÐİL, ASLI GAZETECİLİK VERDİ
Hürriyet Gazetesi’nde yer alan haberdeki Aslı Gazetecilik örneği başlıklı paragraf tamamen gerçeğe aykırı ifadeler içeriyor. Zira AKS TV, Aslı Gazetecilik'e borç vermiş değil aksine Aslı Gazetecilik AKS TV'ye borç vermiş durumda. Erol Aksoy'un dayandığı bilirkişi raporunda da aksine bir beyan yok. Ayrıca alınan bu borç Erol Aksoy'un hakim ortaklığı döneminde yaratılmış İktisat Bankası ve Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF) borçlarının ödenmesinde kullanılmış olup, azınlığı zarara uğratmadığı aksine faizli kredi borçlarının ödenmesi suretiyle şirketin ek mali külfetlerden kurtulduğu kayıt ve belgeler ile sabittir.
3- SHOW TV boşaltılmadı
Yapılan hiçbir incelemede 171.3 milyon YTL'nin AKS TV üzerinden Euro Film, Mepaş ve Aslı Gazetecilik’e aktarıldığı şeklindeki iddia gerçeği yansıtmamakta. AKS TV, Aslı Gazetecilik’ten 79.325.573.186.291-TL borç almış ve bu borç ile Erol Aksoy döneminden kalan borçlarını ödemiş. Euro Film’den 96 milyon YTL alacak olduğu iddiası tamamen gerçek dışı.
4- ORTADA HAKSIZLIK YOK
Haberde yer alan indirimli reklam haksızlığı iddiaları doğru değildir. AKS'ın Mepaş'a yüzde 96 indirim yaptığı Mepaş'ın ise bu yerler için yüzde 50 indirimli tarife uygulayarak Mepaş'a dolayısıyla Çukurova Grubu’na kaynak aktarıldığı iddiası tamamen gerçek dışıdır.
5- AKSOY, AKS'Yİ BOŞALTTI
Aksoy, kendi döneminde AKS TV'yi kendisine ait şirketler ve İktisat Bankası lehine, alınması gereken yönetim kurulu kararlarını almaksızın ve gerçek imza yetkililerinin imzası olmaksızın milyon dolarları bulan borç altına sokmuş ve TMSF bu borçları tahsil yoluna gitmiştir. AKŞAM
Doğan Grubu'na bağlı Hürriyet Gazetesi, Çukurova Holding'e yönelik olarak sık sık başvurduğu asılsız iddialarına bir yenisini daha ekledi. Daha önce Turkcell, Digiturk ve Çukurova Holding hakkında gerçeklerden yoksun haberlerine sayfalarında yer veren Hürriyet, şimdi de Çukurova Holding'e Show TV’nin eski sahibi Erol Aksoy aracılığıyla iftiralar atıyor. İşte Show TV'de yaşanan hukuki süreçle ilgili gerçekler ve Doğan-Aksoy 'şer ittifakının' Hürriyet Gazetesi’nin 6 Ağustos 2007 tarihindeki nüshasında yer verdiği asılsız iddialara verilen cevaplar.
1- AÇILAN DAVANIN %18 HİSSE İLE İLGİSİ YOK
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davanın konusunun Erol Aksoy'un Show TV'deki yüzde 18 hissesinin yok sayılması ile ilgisi yok. Bu dosyada 2002 yılında alınan sermaye artırım kararının iptali talep edildi. İddia sermaye artırım kararının afaki iyi niyet kurallarına aykırı olarak ve azınlığı zarara uğratma amacı ile alındığı şeklinde. Genel Kurula esas hazirun cetvelinde, Aksoy (ki doğrudan ortaklığı yok) hisseleri hisse devirleri sonrasında oluşan duruma uygun bir biçimde yer aldı.
DOÐRULAR YİNE GİZLENİYOR
Sermaye artırım kararı RTÜK tarafından ulusal televizyonlar için ilan edilen ve 30.06.2002 tarihine dek tamamlanması zorunlu olan asgari ödenmiş sermaye yeterliliğinin sağlanması amacıyla alındı. RTÜK'ün bildirimi ve 3984 sayılı yasa gereğince asgari ödenmiş sermaye yeterliliğinin sağlanması nakdi artırımı zorunlu kılıyor. Nitekim yine Erol Aksoy'a ait Cine 5’te aynı tarihlerde nakden sermaye artırımı yaparak asgari ödenmiş sermaye yeterliliğini sağlama yolunda karar aldı. Show TV yönetimi sırf Erol Aksoy hisselerini küçültmek ve Hürriyet’in haberinde yer alan iddialar gibi Aksoy'u Show'dan silmek amacıyla sermaye artırımı yoluna gitmedi. Kaldı ki Erol Aksoy grubunun istediği takdirde artırıma katılması ve sermaye oranını sağlamasına engel olunması mümkün bulunmadığı gibi bu yönde bir iddia da yok. Haberde bu doğrular gizleniyor.
AKSOY YOK SAYILMIYOR
Aksoy'un, Çukurova Grubu ile Show TV'de olan ortaklığının sermaye artırımlarına katılmadığı gerekçesiyle yok sayılması mümkün değil. Zira böyle bir durumda Aksoy'un davacı sıfatı dahi olmaz idi. Mahkeme kararında 'Gerekçesi ve dayanağı somut olarak ortaya konulmadan alınan kararın afaki iyi niyet kurallarına uymadığını öne sürmek mümkün değildir. Sermaye artırımının başkaca bir usulsüzlüğü de saptanamamıştır' gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
2- BİLİRKİŞİ RAPORU İDDİALARI
YargItay kararında 4 bilirkişi raporundan bahsedildiği doğru. Ancak bu raporlardan ikisi aynı bilirkişi tarafından, biri tek başına ve diğeri 3 kişilik heyet vasıtası ile yapılan inceleme neticesinde yazılmış bire bir aynı rapor. Raporlardan ilki mahkeme tarafından geçersiz sayıldı. Son rapor, davacıların iddiaları tek tek ele alınarak hazırlanmış olduğu gibi mahkeme sadece raporu esas alarak değil usul hukukunun önemli bir ilkesi olan 'hakim bilirkişi raporları ile bağlı değildir' ilkesine uygun olarak kendi hukuki gerekçeleri ile tesis edildi. Nitekim iptali istenen karar iddianın aksine hakimlik bilgisi ile çözümlenmesi mümkün olan bir mesele.
3- Doğan’ın davacı olduğu neden yazılmıyor?
Haberde her nedense Hürriyet Gazetesi ile birlikte Doğan Grubu’na dahil olan ve Hürbim A.Ş. nin de bu davanın taraflarından biri yani davacı olduğu bilgisine yer verilmemiştir.
4- Yargıtay’ın kararına zafer demek abesle iştigal
YargItay’ın bozma kararı tamamen usulü bir gerekçeye dayanmakta olup birçok ihtilafta olduğu gibi bu tür bir gerekçe ile mahkeme kararlarını tekrar görüşülmek üzere geri çevirmiştir. Bu, Yargıtay tarafından aynı dosyada birden fazla bilirkişi raporunun bulunması durumlarında çok sıklık ile başvurulan bir yöntemdir. Bunun Hürriyet’in belirttiği gibi bir zafer olarak verilmesi de abestir.
5- Aksoy’un gerçek hissesi yüzde 18 değil yüzde 17
EROL Aksoy grubuna ait Show TV’deki hisse oranı Hürriyet Gazetesi’nde iddia edildiği gibi yüzde 18 değil, yüzde 17 olmalı.
Aksoy’un iddiaları gerceklerden uzak
Hürriyet, Çukurova Holding'le ilgili dayanaktan yoksun suçlamalarına 10 Ağustos 2007 tarihli nüshasında da devam etti. Bu haberde yer alan iddialarla ilgili gerçekler ise şöyle sıralanıyor
1- Borçlar, Aksoy döneminden geliyor
18.05.2001-14.12.2001 tarihleri arasındaki 12 adet işlem Fransa'da kurulu bulunan Show TV unvanlı şirketten olan alacakların Euro Film hesabına alınmasından kaynaklanıyor. Bilirkişi raporunda da bu şekilde geçiyor. Ancak bilirkişi raporunda ve gazetenin haberinde ya da Erol Aksoy'un bildirimlerinde hiç bahsi geçmemesine karşı bu iki şirket de Erol Aksoy tarafından kurulan şirketler olup aradaki borç ilişkileri de Erol Aksoy döneminden 1999 ve öncesinden (1996) geliyor . Ayrıca bu konu ile ilgili bilirkişi raporunda kesin bir sonuca varılamadığı gibi her ikisi de yurtdışında kurulu bulunan bu şirketler ile AKS arasındaki ilişkinin alış-satış, borç alacak ilişkisinin verimlilik yönünden değerlendirilmesi gerektiği bildiriliyor. Ancak bilirkişi bu şekildeki ara cümlelerine rağmen yeterli bir inceleme yapmayarak mahkeme denetimine elverişli bir rapor sunmadığından rapor hüküm vermeye yeterli bulunmuyor ve yeniden inceleme yaptırılıyor. İkinci bilirkişi raporunda bu hesabın 1999 ve öncesinden geldiği belirlendiği gibi, Euro Film'den olan alacağın film ve program alımından kaynaklandığı, program ya da filmler gösterildikçe fatura kesildiği ve alacaktan düşüldüğü, hesabın dövize endeksli olarak takip edildiği ve alacak tutarı içinde kur farkından doğan alacakların da bulunduğu, ortakları ve şirketi zarara uğratan bir işlemin bulunmadığı tespit ediliyor. Yargıtay ise Erol Aksoy'un dayandığı raporun doğru olduğunu kabul eden bir ifade de bulunmuyor, rutin olarak her davada yaptığı gibi iki raporun farklı görüşte olması nedeni ile başka bir heyetten de rapor alınması gerektiği kanaati ile kararı bozuyor.
2- BORCU AKS DEÐİL, ASLI GAZETECİLİK VERDİ
Hürriyet Gazetesi’nde yer alan haberdeki Aslı Gazetecilik örneği başlıklı paragraf tamamen gerçeğe aykırı ifadeler içeriyor. Zira AKS TV, Aslı Gazetecilik'e borç vermiş değil aksine Aslı Gazetecilik AKS TV'ye borç vermiş durumda. Erol Aksoy'un dayandığı bilirkişi raporunda da aksine bir beyan yok. Ayrıca alınan bu borç Erol Aksoy'un hakim ortaklığı döneminde yaratılmış İktisat Bankası ve Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF) borçlarının ödenmesinde kullanılmış olup, azınlığı zarara uğratmadığı aksine faizli kredi borçlarının ödenmesi suretiyle şirketin ek mali külfetlerden kurtulduğu kayıt ve belgeler ile sabittir.
3- SHOW TV boşaltılmadı
Yapılan hiçbir incelemede 171.3 milyon YTL'nin AKS TV üzerinden Euro Film, Mepaş ve Aslı Gazetecilik’e aktarıldığı şeklindeki iddia gerçeği yansıtmamakta. AKS TV, Aslı Gazetecilik’ten 79.325.573.186.291-TL borç almış ve bu borç ile Erol Aksoy döneminden kalan borçlarını ödemiş. Euro Film’den 96 milyon YTL alacak olduğu iddiası tamamen gerçek dışı.
4- ORTADA HAKSIZLIK YOK
Haberde yer alan indirimli reklam haksızlığı iddiaları doğru değildir. AKS'ın Mepaş'a yüzde 96 indirim yaptığı Mepaş'ın ise bu yerler için yüzde 50 indirimli tarife uygulayarak Mepaş'a dolayısıyla Çukurova Grubu’na kaynak aktarıldığı iddiası tamamen gerçek dışıdır.
5- AKSOY, AKS'Yİ BOŞALTTI
Aksoy, kendi döneminde AKS TV'yi kendisine ait şirketler ve İktisat Bankası lehine, alınması gereken yönetim kurulu kararlarını almaksızın ve gerçek imza yetkililerinin imzası olmaksızın milyon dolarları bulan borç altına sokmuş ve TMSF bu borçları tahsil yoluna gitmiştir. AKŞAM