Digiturk’ün Adı Digi-Eziyet Olmalıymış
Geçmişten beri müşterilerine karşı ticari ahlaka sığmayan davranışlarını çevremden duyuyor,direk muhatap ben olmadığım için dinlemekle yetiniyordum.Ancak bugün birebir yaşadığım bir olay benim için bardağı taşıran son damla oldu.
Kahvehane sahibi bir arkadaşımla beraber ilimizde tek olan Digiturk bayiine gittik.Arkadaşım kahvehanesine Digiturk bağlatmak istiyordu.Bir önceki gün yalnız gitmiş,bayii kendisinden vergi levhası ve kimlik fotokopisi istemiş.Ayrıca pazarlıkta yapmışlar.Yarım sezon,kredi kartına 10 ay taksit,3550 ytl.Arkadaşımla beraber bayiinin istemiş olduğu evrakları verdik,arkadaşım sözleşmeyi doldurup imzaladı.Ne olduysa bundan sonra oldu.
Bayii bir önceki gün anlaşma yaptığı fiyatı yükseltmeye kalktı.Tabii itiraz ettik,hatta bir önceki gün arkadaşıma yazılı bir kağıt vermiş,arkadaşım onu gösterdi.Bu defa yanlışlık olmuş diye kıvırmaya başladı.
O arada sekreter hanım araya girdi başka bir konu için;
-Sekreter:Filanca yerlerde arıza varmış,servis gönderecektik.Adamlara söz verdik ne yapacağız.
-Bayii:Boş ver onları salla gitsin.Kurulum yapılacak iki tane çanak var,oraya gönder.
Bu konuşmalar bizim yanımızda gerçekleşiyor.
O arada arkadaşım araya girdi.
-Arkadaşım:Yarın öbür gün bize de böyle yaparsan ne yapacağız.
-Bayii:Yok abi,olur mu öyle şey.
Biz tartışaduralım 10 dakika sonra bir Digiturk müşterisi içeriye girdi.
-Müşteri:Ben geçen ay Digiturk’ümü iptal ettirdim.Kapattık dediler ama kapatmamışlar.Bu ay yeniden fatura geldi.Bu resmen dolandırıcılıktır.
Derken adam bağırıp çağırmaya başladı.
-Bayii:Bana ne bağırıyorsun kardeşim,git müşteri hizmetlerini ara.
Adam kızgın bir şekilde dışarı çıktı.Bende arkasından çıktım.Adamın yanına giderek,
-Ben:burada Tüketici Koruma Derneği var mı?
-Adam:Var
-Ben:Siz tek başınıza bu mağduriyetinizi telafi edemezsiniz veya bu adamların sahtekarlığı ile uğraşamayabilirsiniz.Ancak Tüketici Koruma Derneğine gidip şikayette bulunun.Sizin gibi onlarcası var.Dernekler bu gibi haksızlıklarla baş edebilirler.
-Adam: haklısınız.
dedi ve tüketici koruma derneğinin yolunu tuttu.
Bu arada içeride uydu alıcısı kimde kalacak,çanağı servis mi yoksa özel biri mi kuracak tartışmaları yaşanıyor.Bayii’nin 5 dakika önceki sözü 5 dakika sonraki sözüyle çelişiyor.Birde sözleşmeye imza atılmış,bayii bu sefer kendini kasıyor.Alavere dalavere çevirmeye kalkıyor.”Bu ilde benden başka yerden alamazsınız,mecbursunuz.” gibi laflar sarf ediyor.Kurduralım,kurdurmayalım derken bizim şalterler attı.Digitürk’ü kurdurmaktan vazgeçtik ve oradan ayrıldık.
Sonrasında büyük marketlerden birine alışverişe gittik.Market girişinde Digiturk standı.Hemen görevlinin yanına gidip başımızdan geçenleri anlattık.İstanbul genel merkezden geliyorlarmış.Görevli bizden daha dertli.Her gün sizin gibi onlarca şikayet alıyoruz ve bu şikayetleri merkeze iletiyoruz diyor.
Bende İçimden “Genel merkez çok mu farklı” diyorum.
Evet genel merkezde yani Digiturk’te bayilerinden çok farklı değil.
Daha öncelerden çeşitli şikayetler hep kulağıma gelmişti.
-24 ay olduğunu bilseydim almazdım.Şimdi iki sene izlemediğin Digiturk’e para öde.
-Aboneliğimi kapattırdım ama hala fatura geliyor.
-Tam maç başladı görüntü gitti.Neymiş,ödemeyi bir gün geciktirmişim.Otomatik ödeme talimatı verdim yahu.
-Müşteri hizmetlerini belki on sefer aradım.Hala aboneliğimi kapatmıyorlar.Kafayı yiyeceğim.
-Abi ben de aynı sorunu yaşadım.Sonunda telefondaki kadın beni zıvanadan çıkardı.Açtım ağzımı yumdum gözümü.Adamlar bu dilden anlıyorlarmış.
Bazı abonelerine baştan kutu sizin deyip,sonradan kutuyu alıp gitmeler.
Müşteri hizmetlerine bir türlü bağlanamayıp telefon faturasını kabartmalar.
Kafalarına göre servis parası,aktivasyon parası istemeler.
Aboneliklerini sonlandırmak isteyenlere kafadan 2-3 ay bedava üyelik vermeler.
Daha neler neler...
Ben hep şunu söylerim.
Her Digiturk abonesinin bir hikayesi vardır.İnanın bana mutlaka vardır.
Biz tüketiciler bu gibi durumlarda tepkimizi dile getirmeliyiz.Bu gibi konulara duyarsız kalmamalıyız.Özellikle birlik olup kanunlarla bunların üzerine gitmeliyiz.Sivil toplum örgütlerimizi güçlendirmeliyiz.
Her şeye susarsak,tepki vermezsek bu ve benzeri davranışların sonu gelmez.Bugün Digitürk olur.Yarın başka bir şey.
Üzüntü verici olan bir diğer durum,adının içerisinde Türk kelimesini kullanan bu şirketin davranışlarıyla da Türk’ün adını lekelemesidir.
Kendilerini buradan kınıyorum.
Geçmişten beri müşterilerine karşı ticari ahlaka sığmayan davranışlarını çevremden duyuyor,direk muhatap ben olmadığım için dinlemekle yetiniyordum.Ancak bugün birebir yaşadığım bir olay benim için bardağı taşıran son damla oldu.
Kahvehane sahibi bir arkadaşımla beraber ilimizde tek olan Digiturk bayiine gittik.Arkadaşım kahvehanesine Digiturk bağlatmak istiyordu.Bir önceki gün yalnız gitmiş,bayii kendisinden vergi levhası ve kimlik fotokopisi istemiş.Ayrıca pazarlıkta yapmışlar.Yarım sezon,kredi kartına 10 ay taksit,3550 ytl.Arkadaşımla beraber bayiinin istemiş olduğu evrakları verdik,arkadaşım sözleşmeyi doldurup imzaladı.Ne olduysa bundan sonra oldu.
Bayii bir önceki gün anlaşma yaptığı fiyatı yükseltmeye kalktı.Tabii itiraz ettik,hatta bir önceki gün arkadaşıma yazılı bir kağıt vermiş,arkadaşım onu gösterdi.Bu defa yanlışlık olmuş diye kıvırmaya başladı.
O arada sekreter hanım araya girdi başka bir konu için;
-Sekreter:Filanca yerlerde arıza varmış,servis gönderecektik.Adamlara söz verdik ne yapacağız.
-Bayii:Boş ver onları salla gitsin.Kurulum yapılacak iki tane çanak var,oraya gönder.
Bu konuşmalar bizim yanımızda gerçekleşiyor.
O arada arkadaşım araya girdi.
-Arkadaşım:Yarın öbür gün bize de böyle yaparsan ne yapacağız.
-Bayii:Yok abi,olur mu öyle şey.
Biz tartışaduralım 10 dakika sonra bir Digiturk müşterisi içeriye girdi.
-Müşteri:Ben geçen ay Digiturk’ümü iptal ettirdim.Kapattık dediler ama kapatmamışlar.Bu ay yeniden fatura geldi.Bu resmen dolandırıcılıktır.
Derken adam bağırıp çağırmaya başladı.
-Bayii:Bana ne bağırıyorsun kardeşim,git müşteri hizmetlerini ara.
Adam kızgın bir şekilde dışarı çıktı.Bende arkasından çıktım.Adamın yanına giderek,
-Ben:burada Tüketici Koruma Derneği var mı?
-Adam:Var
-Ben:Siz tek başınıza bu mağduriyetinizi telafi edemezsiniz veya bu adamların sahtekarlığı ile uğraşamayabilirsiniz.Ancak Tüketici Koruma Derneğine gidip şikayette bulunun.Sizin gibi onlarcası var.Dernekler bu gibi haksızlıklarla baş edebilirler.
-Adam: haklısınız.
dedi ve tüketici koruma derneğinin yolunu tuttu.
Bu arada içeride uydu alıcısı kimde kalacak,çanağı servis mi yoksa özel biri mi kuracak tartışmaları yaşanıyor.Bayii’nin 5 dakika önceki sözü 5 dakika sonraki sözüyle çelişiyor.Birde sözleşmeye imza atılmış,bayii bu sefer kendini kasıyor.Alavere dalavere çevirmeye kalkıyor.”Bu ilde benden başka yerden alamazsınız,mecbursunuz.” gibi laflar sarf ediyor.Kurduralım,kurdurmayalım derken bizim şalterler attı.Digitürk’ü kurdurmaktan vazgeçtik ve oradan ayrıldık.
Sonrasında büyük marketlerden birine alışverişe gittik.Market girişinde Digiturk standı.Hemen görevlinin yanına gidip başımızdan geçenleri anlattık.İstanbul genel merkezden geliyorlarmış.Görevli bizden daha dertli.Her gün sizin gibi onlarca şikayet alıyoruz ve bu şikayetleri merkeze iletiyoruz diyor.
Bende İçimden “Genel merkez çok mu farklı” diyorum.
Evet genel merkezde yani Digiturk’te bayilerinden çok farklı değil.
Daha öncelerden çeşitli şikayetler hep kulağıma gelmişti.
-24 ay olduğunu bilseydim almazdım.Şimdi iki sene izlemediğin Digiturk’e para öde.
-Aboneliğimi kapattırdım ama hala fatura geliyor.
-Tam maç başladı görüntü gitti.Neymiş,ödemeyi bir gün geciktirmişim.Otomatik ödeme talimatı verdim yahu.
-Müşteri hizmetlerini belki on sefer aradım.Hala aboneliğimi kapatmıyorlar.Kafayı yiyeceğim.
-Abi ben de aynı sorunu yaşadım.Sonunda telefondaki kadın beni zıvanadan çıkardı.Açtım ağzımı yumdum gözümü.Adamlar bu dilden anlıyorlarmış.
Bazı abonelerine baştan kutu sizin deyip,sonradan kutuyu alıp gitmeler.
Müşteri hizmetlerine bir türlü bağlanamayıp telefon faturasını kabartmalar.
Kafalarına göre servis parası,aktivasyon parası istemeler.
Aboneliklerini sonlandırmak isteyenlere kafadan 2-3 ay bedava üyelik vermeler.
Daha neler neler...
Ben hep şunu söylerim.
Her Digiturk abonesinin bir hikayesi vardır.İnanın bana mutlaka vardır.
Biz tüketiciler bu gibi durumlarda tepkimizi dile getirmeliyiz.Bu gibi konulara duyarsız kalmamalıyız.Özellikle birlik olup kanunlarla bunların üzerine gitmeliyiz.Sivil toplum örgütlerimizi güçlendirmeliyiz.
Her şeye susarsak,tepki vermezsek bu ve benzeri davranışların sonu gelmez.Bugün Digitürk olur.Yarın başka bir şey.
Üzüntü verici olan bir diğer durum,adının içerisinde Türk kelimesini kullanan bu şirketin davranışlarıyla da Türk’ün adını lekelemesidir.
Kendilerini buradan kınıyorum.
Yorum