DIGITURK VE D-SMART GENEL MÜDÜRLERİ CANLI YAYINDA BİR ARAYA GELDİ
30.08.2007 12:58
Can Ataklı'nın Business Channel için hazırladığı "Masadan Naklen" adlı programda Digitürk Genel Müdürü Ertan Özertem ile D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı neler konuştu?
Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Masadan Naklen'de Digiturk ve D-Smart arasında basına da yansıyan Futbol Lig yayın hakları hususundaki anlaşmazlık ele alındı. Konunun birincil tarafları olan DIGITURK Genel Müdürü Ertan ÖZERTEM ve D-SMART Genel Müdürü Murat SAYGI canlı telefon bağlantıları ile yayına katıldılar.
"Masadan Naklen"e ilk bağlanan D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı oldu. Murat Saygı sözlerine konuyu kendi açılarından genel hatlarıyla özetleyerek başladı : "Birincisi Pazartesi yapılan teklifin 2004-2008 ihalesiyle hiçbir ilişkisi yoktur yani ortada ahlaksız bir teklif söz konusu değildir. Daha önceden yapılan ihaleyi bozmak için de hiçbir girişimimiz yoktur. 2004-2008 ihalesinin 2. yılında o dönemin Federasyonu ligin isim hakkını satışa çıkartmıştır. Digiturk'ün grup şirketi olan Turkcell isim hakkını almaya karar veriyor. Turkcell ve Digiturk'ün grup şirketleri olmaları bağlantısıyla hiçbir ihaleye girilmeden Digiturk 2004-2008'i 2 yıl daha uzatarak, sözleşme geçerliliğini 2008-2010 olarak değiştiriyor. Bu konuda kamuoyu hiçbir şekilde bilgilendirilmedi, davet olmadı, çağrı yapılmadı. Benim merak ettiğim şey : Bu isim hakkını alan şirket Digiturk'ün grup şirketi olmasaydı mesela Vodafone olsaydı aynı sözleşme uzatımı söz konusu olacak mıydı? Federasyon isim hakkını dilediğine satabilir. Bu federasyonun yasal bir hakkıdır. Ancak sözleşmelerini dilediğince uzatması herhangi bir hükümde yer almamaktadır. Yani Federasyon bu sözleşmeyi 2 yıl daha ihalesiz uzatabilir diye yazmaz hiçbir yerde."
"Biz ahlaksız teklifin peşinde değiliz!"
Murat Saygı sözlerine : "Bizim isteğimiz 2008 Mayıs ayında sözleşme tarihinin dolmasına istinaden sözleşmenin yeniden ihaleye açılmasıdır. Biz ahlaksız bir teklifin peşinde değiliz. Geçen 4 yıl süresince rekabet koşulları değişmiştir. Bu çok önemli bir faktördür. Oyuna yeni bir oyuncu katılmıştır. Ülke ekonomisi de gelişmiştir, futbol kaynakları da genişlemiştir." şeklinde devam etti.
Can Ataklı, Murat Saygı'ya bedeli 180 milyon $'a çektiklerini ve bunun %80 artış anlamına geldiğini anımsatınca, Saygı sözlerini : "Biz ilk yıl bedeli olarak 180 milyon $ teklifimizi verdik." şeklinde sürdürdü.
"SAKİN OL!"
Can Ataklı bu kez artan rekabet koşulları ve yeniden ihale açılması halinde kendilerine de yabancı yatırımcılar da dahil olmak üzere pek çok rakip doğabileceğini ve mesela 180 değil 280 milyon $ verecek birinin de çıkabileceğini yönünde bir anımsatmada bulununca, Saygı : "Biz rekabet unsurunu göze alıyoruz. Haksızlığa tahammülümüz yok. Ancak tuhaf olan şudur ki : Rakip taraf basın yoluyla karalama kampanyası başlatmıştır. Bu çok çirkindir. Bu 10 yıl öncelerinde kalmış bir dedikodu haberciliği tarzına uyar ve günümüzde ancak kınanabilir. Biz de buna istinaden "SAKİN OL" demeyi tercih ettik." açıklamasında bulundu.
Can Ataklı'nın : "2008-2010 uzatmasını hukuki yollardan itiraz etme hakkınızı kullandınız mı?" sorusuna ise Saygı : " Rekabet koşulları değiştiği için Rekabet Kurumu'na başvurduk." cevabını verdi.
"Turkcell o sırada isim hakkını almakla ilgilenmiyordu.
Bu yüzden biz sponsorluk isim hakkını aldık."
Digiturk Genel Müdürü Ertan Özertem ise aynı konuyu Digiturk açısından ele aldı. Özertem : "Bizce bir sorun yoktur. Sözleşmemiz var. Sözleşmelere yapıldıktan sonra uyulur. Bizi bağlayan şey sözleşmedir. Futbol Federasyonu bu konuda tam yetkiye sahiptir. İhaleli ya da ihalesiz karar Federasyon'undur. İhale yaparlar ya da dönüp kulüplere sorarlar. Yayın hakkı 2008'e kadar Digiturk'teydi. Fakat 2005 yılında kulüpler ve Federasyon fonlamaya ihtiyaç duyduğu için ligin isim haklarını satışa çıkartma kararı alındı. Satın almak isteyen kimse çıkmadı o yıl (2005). Federasyon bizi çağırdı. Bunun da Turkcell ile grup şirketi olmamızla bir ilgisi yoktu. O sırada ligin finansörü olduğumuz için tabii ki bu dar boğazda bizden fikir istediler, destek istediler. Turkcell o sırada isim hakkını almakla ilgilenmiyordu; biz sponsorluk isim hakkını aldık. Bu yüzden eğer daha sonra da kimseye satılamasaydı isim Digiturk olarak kalacaktı, Turkcell değil. Digiturk tamamıyla mesuliyet duygusuyla bu satın alımı gerçekleştirmiştir." açıklamasında bulunarak konuşmaya başladı.
Ertan Özertem 2008-2010 uzatma kararıyla ilgili ise : "Uzatılma kararı alınmadan önce taraflar olarak tüm kulüplerle görüşüldü ve onay alındı. Şeffaflık polemiği yaratılıyor ama daha nasıl şeffaf olunacaktı, bilemiyorum. Bu konunun tarafları kulüplerdir, gidildi, görüşüldü. Geçmişten o güne dek her tür sıkıntıda, dar boğazda, iyi günde bir arada olduğumuz için bu uzatma kararı arz edilmiştir." açıklamalarını yaptı.
Özertem sözlerine : "Rekabet Kurulu karar çıkarttı ve hiçbir sakıncası yoktur onayı verdi. Yönetim Kurulu da onayladı. Legal olarak herşey ama herşey pürüzsüz bir şekilde ilerledi. Ayrıca çok ilginç bir nokta vardır ki şimdiki 1. , eski 2. lig maçları ihalesizce uzatılmıştır. Federasyon bu şekilde uygun görmüştür.Kimse çıkıp bu alenen ihalesiz alınan karara ses çıkartmamıştır. Oysa gidiyoruz kaç sene evveline ve bu konu şu an gündeme taşınıyor anlamsızca. Ben bunları maksatlı bir komedya şeklinde yorumluyorum. Bu ülkede her ihaleden sonra biri çıkıp : 'Ben daha fazla teklif veriyorum, o sözleşmeyi iptal edin, benimle anlaşın.' derse ne olur bu ülkenin hali? diye de sormadan edemeyeceğim." şeklinde devam etti.
Can Ataklı, Digiturk Genel Müdürü'ne de D-Smart Genel Müdürü'ne sorduğu konunun herhangi bir hukuksal arenaya taşınıp taşınmadığı sorusunu sorunca, Özertem : "Açılmadı çünkü Rekabet Kurulu 60 gün süre veriyor karar değişikliği için ve o dönemde kimse dava açma girişiminde bulunmadı. Rekabet Kurulu'na şu an ne kadar başvuru yapılırsa yapılsın alınmış bir kararı geri çevirmek mümkün değildir."
"Business Channel yayın etiğinde tarafları önce ringe sürükleyip sonra alkış tutmak yoktur, olmayacaktır. Biz 'Televizyonda Devrim'i bunlara dikkat ederek yapacağız. Etik dışı haberciliğin hep karşısında olduk, olacağız." Can Ataklı
O anda Can Ataklı ile "Masadan Naklen"e sürpriz bir şekilde tekrar canlı telefon bağlantısı ile D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı'nın katılacağı açıklaması geldi. Can Ataklı, Özertem'e : "Şu an canlı telefon bağlantısı ile D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı tekrar Masadan Naklen'e katılmaktadır. Siz kendisiyle karşılıklı görüşmeyi kabul ederseniz, Business Channel aracı olacaktır. Ancak sizin bu yönde bir isteğiniz yoksa Business Channel yayın politikasında tarafları karşılaştırarak, polemik yaratmak, ortalık kızıştırmak ve bundan rant elde etmek yoktur. Business Channel yayın etiğinde tarafları önce ringe sürükleyip, sonra alkış tutmak yoktur, olmayacaktır. Biz 'Televizyonda Devrim'i bunlara dikkat ederek yapacağız. Etik dışı haberciliğin hep karşısında olduk, olacağız." önsözünden sonra Murat Saygı ile konuşmayı tercih etmeyen Ertan Özertem'e iyi günler dileyerek, sözü tekrar D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı'ya bıraktı.
D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı sözlerine az evvel dinlediği Ertan Özertem'in açıklamalarına cevaben devam etti : "Sayın Özertem 'Kime soracaktık? Kulüplere sorduk.' demekle yetindi ancak bu bir futbol maçları oynama ihalesi değil; bu bir yayın ihalesidir. Dolayısıyla yayıncı kuruluşlara sorulmalıdır. Her yılın ekonomisi farklıdır. Ayrıca sorduklarını iddia ettikleri kulüplerden mesela Fenerbahçe Spor Kulübü onay vermemiştir."
</B>
30.08.2007 12:58
Can Ataklı'nın Business Channel için hazırladığı "Masadan Naklen" adlı programda Digitürk Genel Müdürü Ertan Özertem ile D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı neler konuştu?
Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Masadan Naklen'de Digiturk ve D-Smart arasında basına da yansıyan Futbol Lig yayın hakları hususundaki anlaşmazlık ele alındı. Konunun birincil tarafları olan DIGITURK Genel Müdürü Ertan ÖZERTEM ve D-SMART Genel Müdürü Murat SAYGI canlı telefon bağlantıları ile yayına katıldılar.
"Masadan Naklen"e ilk bağlanan D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı oldu. Murat Saygı sözlerine konuyu kendi açılarından genel hatlarıyla özetleyerek başladı : "Birincisi Pazartesi yapılan teklifin 2004-2008 ihalesiyle hiçbir ilişkisi yoktur yani ortada ahlaksız bir teklif söz konusu değildir. Daha önceden yapılan ihaleyi bozmak için de hiçbir girişimimiz yoktur. 2004-2008 ihalesinin 2. yılında o dönemin Federasyonu ligin isim hakkını satışa çıkartmıştır. Digiturk'ün grup şirketi olan Turkcell isim hakkını almaya karar veriyor. Turkcell ve Digiturk'ün grup şirketleri olmaları bağlantısıyla hiçbir ihaleye girilmeden Digiturk 2004-2008'i 2 yıl daha uzatarak, sözleşme geçerliliğini 2008-2010 olarak değiştiriyor. Bu konuda kamuoyu hiçbir şekilde bilgilendirilmedi, davet olmadı, çağrı yapılmadı. Benim merak ettiğim şey : Bu isim hakkını alan şirket Digiturk'ün grup şirketi olmasaydı mesela Vodafone olsaydı aynı sözleşme uzatımı söz konusu olacak mıydı? Federasyon isim hakkını dilediğine satabilir. Bu federasyonun yasal bir hakkıdır. Ancak sözleşmelerini dilediğince uzatması herhangi bir hükümde yer almamaktadır. Yani Federasyon bu sözleşmeyi 2 yıl daha ihalesiz uzatabilir diye yazmaz hiçbir yerde."
"Biz ahlaksız teklifin peşinde değiliz!"
Murat Saygı sözlerine : "Bizim isteğimiz 2008 Mayıs ayında sözleşme tarihinin dolmasına istinaden sözleşmenin yeniden ihaleye açılmasıdır. Biz ahlaksız bir teklifin peşinde değiliz. Geçen 4 yıl süresince rekabet koşulları değişmiştir. Bu çok önemli bir faktördür. Oyuna yeni bir oyuncu katılmıştır. Ülke ekonomisi de gelişmiştir, futbol kaynakları da genişlemiştir." şeklinde devam etti.
Can Ataklı, Murat Saygı'ya bedeli 180 milyon $'a çektiklerini ve bunun %80 artış anlamına geldiğini anımsatınca, Saygı sözlerini : "Biz ilk yıl bedeli olarak 180 milyon $ teklifimizi verdik." şeklinde sürdürdü.
"SAKİN OL!"
Can Ataklı bu kez artan rekabet koşulları ve yeniden ihale açılması halinde kendilerine de yabancı yatırımcılar da dahil olmak üzere pek çok rakip doğabileceğini ve mesela 180 değil 280 milyon $ verecek birinin de çıkabileceğini yönünde bir anımsatmada bulununca, Saygı : "Biz rekabet unsurunu göze alıyoruz. Haksızlığa tahammülümüz yok. Ancak tuhaf olan şudur ki : Rakip taraf basın yoluyla karalama kampanyası başlatmıştır. Bu çok çirkindir. Bu 10 yıl öncelerinde kalmış bir dedikodu haberciliği tarzına uyar ve günümüzde ancak kınanabilir. Biz de buna istinaden "SAKİN OL" demeyi tercih ettik." açıklamasında bulundu.
Can Ataklı'nın : "2008-2010 uzatmasını hukuki yollardan itiraz etme hakkınızı kullandınız mı?" sorusuna ise Saygı : " Rekabet koşulları değiştiği için Rekabet Kurumu'na başvurduk." cevabını verdi.
"Turkcell o sırada isim hakkını almakla ilgilenmiyordu.
Bu yüzden biz sponsorluk isim hakkını aldık."
Digiturk Genel Müdürü Ertan Özertem ise aynı konuyu Digiturk açısından ele aldı. Özertem : "Bizce bir sorun yoktur. Sözleşmemiz var. Sözleşmelere yapıldıktan sonra uyulur. Bizi bağlayan şey sözleşmedir. Futbol Federasyonu bu konuda tam yetkiye sahiptir. İhaleli ya da ihalesiz karar Federasyon'undur. İhale yaparlar ya da dönüp kulüplere sorarlar. Yayın hakkı 2008'e kadar Digiturk'teydi. Fakat 2005 yılında kulüpler ve Federasyon fonlamaya ihtiyaç duyduğu için ligin isim haklarını satışa çıkartma kararı alındı. Satın almak isteyen kimse çıkmadı o yıl (2005). Federasyon bizi çağırdı. Bunun da Turkcell ile grup şirketi olmamızla bir ilgisi yoktu. O sırada ligin finansörü olduğumuz için tabii ki bu dar boğazda bizden fikir istediler, destek istediler. Turkcell o sırada isim hakkını almakla ilgilenmiyordu; biz sponsorluk isim hakkını aldık. Bu yüzden eğer daha sonra da kimseye satılamasaydı isim Digiturk olarak kalacaktı, Turkcell değil. Digiturk tamamıyla mesuliyet duygusuyla bu satın alımı gerçekleştirmiştir." açıklamasında bulunarak konuşmaya başladı.
Ertan Özertem 2008-2010 uzatma kararıyla ilgili ise : "Uzatılma kararı alınmadan önce taraflar olarak tüm kulüplerle görüşüldü ve onay alındı. Şeffaflık polemiği yaratılıyor ama daha nasıl şeffaf olunacaktı, bilemiyorum. Bu konunun tarafları kulüplerdir, gidildi, görüşüldü. Geçmişten o güne dek her tür sıkıntıda, dar boğazda, iyi günde bir arada olduğumuz için bu uzatma kararı arz edilmiştir." açıklamalarını yaptı.
Özertem sözlerine : "Rekabet Kurulu karar çıkarttı ve hiçbir sakıncası yoktur onayı verdi. Yönetim Kurulu da onayladı. Legal olarak herşey ama herşey pürüzsüz bir şekilde ilerledi. Ayrıca çok ilginç bir nokta vardır ki şimdiki 1. , eski 2. lig maçları ihalesizce uzatılmıştır. Federasyon bu şekilde uygun görmüştür.Kimse çıkıp bu alenen ihalesiz alınan karara ses çıkartmamıştır. Oysa gidiyoruz kaç sene evveline ve bu konu şu an gündeme taşınıyor anlamsızca. Ben bunları maksatlı bir komedya şeklinde yorumluyorum. Bu ülkede her ihaleden sonra biri çıkıp : 'Ben daha fazla teklif veriyorum, o sözleşmeyi iptal edin, benimle anlaşın.' derse ne olur bu ülkenin hali? diye de sormadan edemeyeceğim." şeklinde devam etti.
Can Ataklı, Digiturk Genel Müdürü'ne de D-Smart Genel Müdürü'ne sorduğu konunun herhangi bir hukuksal arenaya taşınıp taşınmadığı sorusunu sorunca, Özertem : "Açılmadı çünkü Rekabet Kurulu 60 gün süre veriyor karar değişikliği için ve o dönemde kimse dava açma girişiminde bulunmadı. Rekabet Kurulu'na şu an ne kadar başvuru yapılırsa yapılsın alınmış bir kararı geri çevirmek mümkün değildir."
"Business Channel yayın etiğinde tarafları önce ringe sürükleyip sonra alkış tutmak yoktur, olmayacaktır. Biz 'Televizyonda Devrim'i bunlara dikkat ederek yapacağız. Etik dışı haberciliğin hep karşısında olduk, olacağız." Can Ataklı
O anda Can Ataklı ile "Masadan Naklen"e sürpriz bir şekilde tekrar canlı telefon bağlantısı ile D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı'nın katılacağı açıklaması geldi. Can Ataklı, Özertem'e : "Şu an canlı telefon bağlantısı ile D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı tekrar Masadan Naklen'e katılmaktadır. Siz kendisiyle karşılıklı görüşmeyi kabul ederseniz, Business Channel aracı olacaktır. Ancak sizin bu yönde bir isteğiniz yoksa Business Channel yayın politikasında tarafları karşılaştırarak, polemik yaratmak, ortalık kızıştırmak ve bundan rant elde etmek yoktur. Business Channel yayın etiğinde tarafları önce ringe sürükleyip, sonra alkış tutmak yoktur, olmayacaktır. Biz 'Televizyonda Devrim'i bunlara dikkat ederek yapacağız. Etik dışı haberciliğin hep karşısında olduk, olacağız." önsözünden sonra Murat Saygı ile konuşmayı tercih etmeyen Ertan Özertem'e iyi günler dileyerek, sözü tekrar D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı'ya bıraktı.
D-Smart Genel Müdürü Murat Saygı sözlerine az evvel dinlediği Ertan Özertem'in açıklamalarına cevaben devam etti : "Sayın Özertem 'Kime soracaktık? Kulüplere sorduk.' demekle yetindi ancak bu bir futbol maçları oynama ihalesi değil; bu bir yayın ihalesidir. Dolayısıyla yayıncı kuruluşlara sorulmalıdır. Her yılın ekonomisi farklıdır. Ayrıca sorduklarını iddia ettikleri kulüplerden mesela Fenerbahçe Spor Kulübü onay vermemiştir."
</B>
Yorum