"İtirazım Var', 'Yüzleşme', 'İhanet Avcıları' gibi televizyon programlarındaki hikayeler gerçek değil. Programdaki kişiler ajanslar tarafından getirilen amatör oyuncular
Bir Yeşilçam klasiği olan zengin kız-fakir oğlan hikâyesi geçtiğimiz dönem birçok kanalın gündüz kuşağında yer alan ve aile içi sorunların anlatıldığı 'İtirazım Var' ve 'Yüzleşme' adlı programların senaryolarından biriydi. Programda boy gösteren kişiler de casting (oyuncu) ajanslarından getirilen ve kendilerine verilen senaryoyu canlandıran amatör oyuncular. İnsanların ilgisini çekmek için türlü yollara başvurulan şov dünyasında düzmece karakterler gerçekmiş gibi gösteriliyor. Karı-koca ilişkilerinin, aile içi tartışmaların sıkça ekranlara yansıtıldığı programlarda insanlar birbirlerine yenilir yutulur cinsten olmayan sözler söylüyor. Programlara çıkacak kişilerin temini noktasında ise işin içine casting ajansları giriyor. Program başına 100-150 YTL para alan oyuncular, ajansla sözleşme imzalıyor. Kimliklerini gizlemek zorunda olan oyunculardan, sokakta kendilerini tanıyan insanlar karşısında da rollerini devam ettirmeleri isteniyor. Program yapımcıları da amatör oyuncu kullandıklarını kabul ediyor. atv'de yayınlanan 'İtirazım Var' ile CİNE5'te yayınlanan Yüzleşme programlarının yapımcısı Havva Ünal, geçmişte bu tür bir programa çıktığı için 'namus cinayeti'ne kurban giden bir kadını hatırlatarak, ajans oyuncularını kullanmanın risksiz olduğunu savunuyor.
Adını vermek istemeyen bir casting ajansı sahibi de Kanal 1 Televizyonu'nda yayınlanan 'İhanet Avcıları' isimli programa oyuncu gönderdiğini söylüyor. Aldatılan insanların eşlerini başka biriyle birlikteyken yakalamalarını konu edinen program ana haber bültenlerine yansıyınca oyuncular zor anlar yaşamış. Ajans patronu, oyunculardan birinin sokak ortasında "Kocanı niye aldatıyorsun?" diye tokatlandığını anlatıyor. Papaya Ajans'ın sahibi Selim Işık, özellikle eğlenceye dönük yarışmalarda katılımcıların oyuncu ajanslarından bulunduğunu söylüyor.
RED adlı aylık dergide Hakan Gülseven imzasıyla çıkan bir makalede atv'de yayınlanan İtirazım Var programının konuklarının casting şirketlerinden getirildiği iddia edildi. Gülseven, programda Nijeryalı damat Dan diye tanıtılan kişinin aslında animatörlük yapan bir Türk vatandaşı olduğunu yazdı.
'Oyuncular küfürleşmeyi önlüyor'
İtirazım Var ve Yüzleşme programlarının yapımcısı Havva Ünal, oyuncu kullandıklarını doğruluyor. Anlattıkları öykülerin gerçek hayattan alındığı kaydeden Ünal, olayı kendisi yaşamış kişilerin programa çıkması halinde RTÜK kurallarını ihlal edecek diyaloglar yaşanabileceğini ileri sürüyor.
Yaz dönemi öncesinde CINE5'te Yüzleşme adlı programa katılan D.B. adlı şahıs programda işlenen konunun uzunluğunun oyuncuların performansına bağlı olduğunu söylüyor. D.B, stüdyodaki izleyicilerin ise mahallelerden servislerle getirildiğini ve servis paralarının izleyiciden alındığını iddia ediyor. İtirazım Var'da oynayan kişilerden E.A. ise "Reklam arasında özel odamıza çekiliyorduk. Durum değerlendirmesi yapıyorduk. Konuştuklarımız ilgi çekmediyse başka bir konu açılıyor. Kavgacı olunca daha çok prim yapıyor." diyor. Telefon açan kişilerin de kurgunun parçası olduğunu aktaran E.A., sözlerini şöyle tamamlıyor: "Vicdanımız rahatlasın diye 'aslında böyle bir olay var, böyle bir olay yaşandı; fakat o kişiler programa çıkmadığı için seni çıkartıyoruz' diyorlar."
'Masum yüzlüsün' deyip rolü başkasına verdiler
Açıkfikirler adlı ajansa kayıtlı olan Tuğba Öğreten de İtirazım Var programına katılmak üzere Havva Ünal Production ile görüşmüş. Senaryoya göre kendisinden yaşça çok büyük birinin kız arkadaşını oynayacakmış. Programın yönetmeni ise 'Masum yüzlüsün, bize dişli bir tip lazım' diyerek Tuğba'nın katılmasını istememiş. Tuğba, senaryo içinde bir başka rol daha olduğunu, bunu da arkadaşının dört bölüm boyunca oynadığını anlatıyor.
'Bu programlar insanı daha karamsar yapıyor'
Uzman Psikolog Aslıhan Tokgöz Tozlu, sürekli insanların sorunlarının işlendiği bu programların izleyenleri endişeli ve karamsar hale getirdiğine dikkat çekti. Televizyon karşısındaki seyircilerin programlara çıkan kişilerle kendilerini özdeşleştirdiğini kaydeden Tozlu, "İnsanlar kendi sorunlarına çare aramak yerine oturup akşama kadar bunları izleyerek daha da kötü bir ruh haline giriyor. İzleyenler, 'onlar çekiyor, bütün hayatlar böyle, ben de çekerim' şeklinde bir duyguya kapılabilir." şeklinde konuştu. Tozlu, "Gerçek olmadığını öğrenmeleri seyretmemelerini sağlar diye umuyorum." dedi.
kaynak
Bir Yeşilçam klasiği olan zengin kız-fakir oğlan hikâyesi geçtiğimiz dönem birçok kanalın gündüz kuşağında yer alan ve aile içi sorunların anlatıldığı 'İtirazım Var' ve 'Yüzleşme' adlı programların senaryolarından biriydi. Programda boy gösteren kişiler de casting (oyuncu) ajanslarından getirilen ve kendilerine verilen senaryoyu canlandıran amatör oyuncular. İnsanların ilgisini çekmek için türlü yollara başvurulan şov dünyasında düzmece karakterler gerçekmiş gibi gösteriliyor. Karı-koca ilişkilerinin, aile içi tartışmaların sıkça ekranlara yansıtıldığı programlarda insanlar birbirlerine yenilir yutulur cinsten olmayan sözler söylüyor. Programlara çıkacak kişilerin temini noktasında ise işin içine casting ajansları giriyor. Program başına 100-150 YTL para alan oyuncular, ajansla sözleşme imzalıyor. Kimliklerini gizlemek zorunda olan oyunculardan, sokakta kendilerini tanıyan insanlar karşısında da rollerini devam ettirmeleri isteniyor. Program yapımcıları da amatör oyuncu kullandıklarını kabul ediyor. atv'de yayınlanan 'İtirazım Var' ile CİNE5'te yayınlanan Yüzleşme programlarının yapımcısı Havva Ünal, geçmişte bu tür bir programa çıktığı için 'namus cinayeti'ne kurban giden bir kadını hatırlatarak, ajans oyuncularını kullanmanın risksiz olduğunu savunuyor.
Adını vermek istemeyen bir casting ajansı sahibi de Kanal 1 Televizyonu'nda yayınlanan 'İhanet Avcıları' isimli programa oyuncu gönderdiğini söylüyor. Aldatılan insanların eşlerini başka biriyle birlikteyken yakalamalarını konu edinen program ana haber bültenlerine yansıyınca oyuncular zor anlar yaşamış. Ajans patronu, oyunculardan birinin sokak ortasında "Kocanı niye aldatıyorsun?" diye tokatlandığını anlatıyor. Papaya Ajans'ın sahibi Selim Işık, özellikle eğlenceye dönük yarışmalarda katılımcıların oyuncu ajanslarından bulunduğunu söylüyor.
RED adlı aylık dergide Hakan Gülseven imzasıyla çıkan bir makalede atv'de yayınlanan İtirazım Var programının konuklarının casting şirketlerinden getirildiği iddia edildi. Gülseven, programda Nijeryalı damat Dan diye tanıtılan kişinin aslında animatörlük yapan bir Türk vatandaşı olduğunu yazdı.
'Oyuncular küfürleşmeyi önlüyor'
İtirazım Var ve Yüzleşme programlarının yapımcısı Havva Ünal, oyuncu kullandıklarını doğruluyor. Anlattıkları öykülerin gerçek hayattan alındığı kaydeden Ünal, olayı kendisi yaşamış kişilerin programa çıkması halinde RTÜK kurallarını ihlal edecek diyaloglar yaşanabileceğini ileri sürüyor.
Yaz dönemi öncesinde CINE5'te Yüzleşme adlı programa katılan D.B. adlı şahıs programda işlenen konunun uzunluğunun oyuncuların performansına bağlı olduğunu söylüyor. D.B, stüdyodaki izleyicilerin ise mahallelerden servislerle getirildiğini ve servis paralarının izleyiciden alındığını iddia ediyor. İtirazım Var'da oynayan kişilerden E.A. ise "Reklam arasında özel odamıza çekiliyorduk. Durum değerlendirmesi yapıyorduk. Konuştuklarımız ilgi çekmediyse başka bir konu açılıyor. Kavgacı olunca daha çok prim yapıyor." diyor. Telefon açan kişilerin de kurgunun parçası olduğunu aktaran E.A., sözlerini şöyle tamamlıyor: "Vicdanımız rahatlasın diye 'aslında böyle bir olay var, böyle bir olay yaşandı; fakat o kişiler programa çıkmadığı için seni çıkartıyoruz' diyorlar."
'Masum yüzlüsün' deyip rolü başkasına verdiler
Açıkfikirler adlı ajansa kayıtlı olan Tuğba Öğreten de İtirazım Var programına katılmak üzere Havva Ünal Production ile görüşmüş. Senaryoya göre kendisinden yaşça çok büyük birinin kız arkadaşını oynayacakmış. Programın yönetmeni ise 'Masum yüzlüsün, bize dişli bir tip lazım' diyerek Tuğba'nın katılmasını istememiş. Tuğba, senaryo içinde bir başka rol daha olduğunu, bunu da arkadaşının dört bölüm boyunca oynadığını anlatıyor.
'Bu programlar insanı daha karamsar yapıyor'
Uzman Psikolog Aslıhan Tokgöz Tozlu, sürekli insanların sorunlarının işlendiği bu programların izleyenleri endişeli ve karamsar hale getirdiğine dikkat çekti. Televizyon karşısındaki seyircilerin programlara çıkan kişilerle kendilerini özdeşleştirdiğini kaydeden Tozlu, "İnsanlar kendi sorunlarına çare aramak yerine oturup akşama kadar bunları izleyerek daha da kötü bir ruh haline giriyor. İzleyenler, 'onlar çekiyor, bütün hayatlar böyle, ben de çekerim' şeklinde bir duyguya kapılabilir." şeklinde konuştu. Tozlu, "Gerçek olmadığını öğrenmeleri seyretmemelerini sağlar diye umuyorum." dedi.
kaynak
Yorum