DENİZ GÖKÇE: TÜSİAD BAŞKANI D-SMART'IN GERÇEK DIŞI BEYANLARI İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?
10.09.2007 13:31
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Hanım'ın babası Aydın Doğan Bey, kocası Mehmet Ali Bey ve kendi kardeşlerinin de yönettiği, hep beraber sahip oldukları medyada vatandaşa sayfa tepesinden, "renkli" gerçek dışı beyan verilmesi konusunda ne düşünüyor acaba?
ARZUHAN HANIM ARTIK KARAR VERMELİ
DENİZ GÖKÇE/AKŞAM
Bu köşenin sürekli okurları iki haftadır yazı üretmediğimi görmüşlerdir. 1997 yılından bu yana, her yıl, yılın 365 günü yazı üreten, tatilde bile bir şeyler aktaran bu yazar sonunda iki hafta sürekli tatil yaptı. Tatil faydalı bir şey. Üstelik Türkiye gibi zor bir ekonomide ekonomi yazarlığı yapan biri için son derece gerekli bir şey. İki hafta sadece başkalarının düşündüklerini ve yazdıklarını izlemek büyük bir zevk. Ama sonunda siz de gene bıraktığınız yerden başlamak zorundasınız.
Önümüzdeki günler ciddi şekilde makroekonomik verilerin yayınlanacağı günler. Bu nedenle tam vaktinde geri döndüğümü düşünüyorum. Tabii bu arada Boğaziçi Üniversitesi’nden “emekli” olduğumu, artık “devlet memuru” olmadığımı ve üniversite hocalığına bundan sonra Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi ve İşletme bölümlerinde devam edeceğimi de ekleyeyim.
Dönelim işimize. Ülkemiz insanları huzur sevmezler. Seçim olmuş, cumhurbaşkanı ve başbakan seçimlerinin gerilimi atlatılmış, hükümet kurulmuş, tam ortalık biraz sakinleşir derken, birden TÜSİAD Başkanı hanımefendi ortalığı karıştırıvermiş. Efendim hanımefendi hükümetin programını beğenmemişmiş, ikaz etmiş. Etmiş de birçok “baba TÜSİAD üyesi de” başkanın tam tersi görüş vermiş, demek ki Arzuhan Hanım genel TÜSİAD görüşünü temsil etmiyor, peki şimdi ne olacak?
Tabii her zaman mutsuz biri bulunabilir. Bana sorarsanız benim de Arzuhan Hanım hakkında şikayetlerim var.
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Hanım’ın babası Aydın Doğan Bey, kocası Mehmet Ali Bey ve kendi kardeşlerinin de yönettiği ve hep beraber sahip oldukları medyada vatandaşa sayfa tepesinden, “renkli” gerçek dışı beyan verilmesi konusunda ne düşünüyor acaba? Ne demek istiyoruz gerçek dışı beyan derken? Futbol yayın hakları 2010 yılına kadar Digitürk’ün elinde. Digitürk’e rakip D-Smart da aygıt satamıyor. Bu durumda tüketicilere “Futbol ihalesi 2008 yılında yeniden yapılacak!” diyerek gerçek beyan mı yapılmış oluyor, gerçek dışı beyan mı?
TÜSİAD’ın etik ilkeleri var. Bunlar TÜSİAD sitesinde yazılı. İçinde “rekabet” gibi laflar geçiyor. Arzuhan Hanım da TÜSİAD Başkanı olarak bu etik ilkelerine sadık kalmak ve rekabeti savunmak, etik ilkelerini korumak, etik davranmak zorunda. Klasik Yunan trajedyası gibi bir durum. Baban, kocan ve kardeşlerinin ve profesyonel yöneticilerin “kâr hedeflerini” mi destekleyeceksin, yoksa TÜSİAD Başkanı olarak iş çevresinin kurumsal etik ilkelerine mi sadık kalacak ve bu ilkeleri koruyacaksın? Zor durumdasınız Arzuhan Hanım!
Tabii Türk toplumunun temel sorunları bunlar değil. Ama medya topluma haber ve bilgi aktaran en önemli kurum. Medya yanlış yola saptı mı, toplumun çıkışı pek yoktur.
Ne ise, biz yarın esas işimize dönecek ve siyaset dışı ekonomi gelişmelerini aktaracağız. Yarın 2007 yılı ikinci çeyrek reel büyüme sayıları yayınlanacak. Bu sayılar, iç talep seçim ortamında ne derece durağanlaştı, iç talep cari açığın gerilmesine fırsat verecek mi, seçim gerilimi ne tür tahribat yaptı, enflasyon düşüşü ortamı var mı, faiz indirilebilir mi gibi sorulara cevap verebilmemizi sağlayacak. Buna ek olarak yarın yurtdışı piyasalar ne yöne gidecek sorusuna da önemli ölçüde cevap verilebilecek durumda olacağız.
10.09.2007 13:31
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Hanım'ın babası Aydın Doğan Bey, kocası Mehmet Ali Bey ve kendi kardeşlerinin de yönettiği, hep beraber sahip oldukları medyada vatandaşa sayfa tepesinden, "renkli" gerçek dışı beyan verilmesi konusunda ne düşünüyor acaba?
ARZUHAN HANIM ARTIK KARAR VERMELİ
DENİZ GÖKÇE/AKŞAM
Bu köşenin sürekli okurları iki haftadır yazı üretmediğimi görmüşlerdir. 1997 yılından bu yana, her yıl, yılın 365 günü yazı üreten, tatilde bile bir şeyler aktaran bu yazar sonunda iki hafta sürekli tatil yaptı. Tatil faydalı bir şey. Üstelik Türkiye gibi zor bir ekonomide ekonomi yazarlığı yapan biri için son derece gerekli bir şey. İki hafta sadece başkalarının düşündüklerini ve yazdıklarını izlemek büyük bir zevk. Ama sonunda siz de gene bıraktığınız yerden başlamak zorundasınız.
Önümüzdeki günler ciddi şekilde makroekonomik verilerin yayınlanacağı günler. Bu nedenle tam vaktinde geri döndüğümü düşünüyorum. Tabii bu arada Boğaziçi Üniversitesi’nden “emekli” olduğumu, artık “devlet memuru” olmadığımı ve üniversite hocalığına bundan sonra Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi ve İşletme bölümlerinde devam edeceğimi de ekleyeyim.
Dönelim işimize. Ülkemiz insanları huzur sevmezler. Seçim olmuş, cumhurbaşkanı ve başbakan seçimlerinin gerilimi atlatılmış, hükümet kurulmuş, tam ortalık biraz sakinleşir derken, birden TÜSİAD Başkanı hanımefendi ortalığı karıştırıvermiş. Efendim hanımefendi hükümetin programını beğenmemişmiş, ikaz etmiş. Etmiş de birçok “baba TÜSİAD üyesi de” başkanın tam tersi görüş vermiş, demek ki Arzuhan Hanım genel TÜSİAD görüşünü temsil etmiyor, peki şimdi ne olacak?
Tabii her zaman mutsuz biri bulunabilir. Bana sorarsanız benim de Arzuhan Hanım hakkında şikayetlerim var.
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Hanım’ın babası Aydın Doğan Bey, kocası Mehmet Ali Bey ve kendi kardeşlerinin de yönettiği ve hep beraber sahip oldukları medyada vatandaşa sayfa tepesinden, “renkli” gerçek dışı beyan verilmesi konusunda ne düşünüyor acaba? Ne demek istiyoruz gerçek dışı beyan derken? Futbol yayın hakları 2010 yılına kadar Digitürk’ün elinde. Digitürk’e rakip D-Smart da aygıt satamıyor. Bu durumda tüketicilere “Futbol ihalesi 2008 yılında yeniden yapılacak!” diyerek gerçek beyan mı yapılmış oluyor, gerçek dışı beyan mı?
TÜSİAD’ın etik ilkeleri var. Bunlar TÜSİAD sitesinde yazılı. İçinde “rekabet” gibi laflar geçiyor. Arzuhan Hanım da TÜSİAD Başkanı olarak bu etik ilkelerine sadık kalmak ve rekabeti savunmak, etik ilkelerini korumak, etik davranmak zorunda. Klasik Yunan trajedyası gibi bir durum. Baban, kocan ve kardeşlerinin ve profesyonel yöneticilerin “kâr hedeflerini” mi destekleyeceksin, yoksa TÜSİAD Başkanı olarak iş çevresinin kurumsal etik ilkelerine mi sadık kalacak ve bu ilkeleri koruyacaksın? Zor durumdasınız Arzuhan Hanım!
Tabii Türk toplumunun temel sorunları bunlar değil. Ama medya topluma haber ve bilgi aktaran en önemli kurum. Medya yanlış yola saptı mı, toplumun çıkışı pek yoktur.
Ne ise, biz yarın esas işimize dönecek ve siyaset dışı ekonomi gelişmelerini aktaracağız. Yarın 2007 yılı ikinci çeyrek reel büyüme sayıları yayınlanacak. Bu sayılar, iç talep seçim ortamında ne derece durağanlaştı, iç talep cari açığın gerilmesine fırsat verecek mi, seçim gerilimi ne tür tahribat yaptı, enflasyon düşüşü ortamı var mı, faiz indirilebilir mi gibi sorulara cevap verebilmemizi sağlayacak. Buna ek olarak yarın yurtdışı piyasalar ne yöne gidecek sorusuna da önemli ölçüde cevap verilebilecek durumda olacağız.