Son günlerde güzellikleriyle değil, altın arama tartışmalarıyla gündeme gelen Kaz Dağlarındaki altın rezervinin 250-300 ton olduğu sanılıyor. Bunun karşılığında altın madeni işletecek firmalar devlete çıkarılan altının yüzde 2'si kadar vergi verecek. Uzmanlar, 10-15 yıl faaliyet gösterecek madenlerin yaptığı tahribatı gidermek için harcanacak paranın, altının getirisinden çok daha fazla olacağı görüşünde.
Eğer devlet, 'Altın çıkarabilirsiniz' derse, Kaz Dağlarından geriye çorak, siyanüre bulanmış toprak yığını kalacak. 2000'den itibaren Kaz Dağlarında altın, bakır, kurşun, çinko gibi madenleri aramak için 36 noktada ruhsat alan 10 firma, yakına kadar sessiz sedasız toprağın altında çalışmalarına devam ediyordu. Ne zaman köylünün içme suyu çamurlu akmaya başladı, o zaman işin ciddiyeti anlaşıldı.
Şimdi Kaz Dağlarının her tarafında sondaj çalışmaları var. Bazı firmaların arama ruhsatlarının süresi dolmuş durumda, bazılarınki devam ediyor. Çıkarılan numuneler analizlere gönderilip sonuçların gelmesi bekleniyor. Eğer firmalar 'Burada altın var, çıkaralım' derse, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) sürecine girilecek. ÇED raporuna olumlu sonuç verilip, bakanlık firmalara işletme ruhsatı verirse, Kaz Dağlarının her yeri şantiye alanına dönecek.
Bu durumda Kaz Dağlarının dünyada tek olma özelliği taşıyan 47 çeşit endemik bitki türünün, milyonlarca ağacın, zengin doğal örtüsünün yok olma tehlikesi var. Bölgedeki 1.5 milyon insan, dağların sağladığı tertemiz oksijenden mahrum kalacağı gibi, altın arama sırasında kullanılan siyanürün yeraltı sularına ve baraj sularına karışma riski de bulunuyor.
Kazdağlarında altın arama çalışmalarında zarar görecek bu güzel yerlerden biriside Başdeğirmen Şelalesi'dir. Başdeğirmen Şelalesi Çanakkale Ayvacık ilçesinin Küçükkuyu sınırlarında yer alan bu güzel piknik alanını yok olmadan görmenizi isterim.
MG]http://img139.imageshack.us/img139/6248/kkuyu7et1.bmp[/IMG]
Eğer devlet, 'Altın çıkarabilirsiniz' derse, Kaz Dağlarından geriye çorak, siyanüre bulanmış toprak yığını kalacak. 2000'den itibaren Kaz Dağlarında altın, bakır, kurşun, çinko gibi madenleri aramak için 36 noktada ruhsat alan 10 firma, yakına kadar sessiz sedasız toprağın altında çalışmalarına devam ediyordu. Ne zaman köylünün içme suyu çamurlu akmaya başladı, o zaman işin ciddiyeti anlaşıldı.
Şimdi Kaz Dağlarının her tarafında sondaj çalışmaları var. Bazı firmaların arama ruhsatlarının süresi dolmuş durumda, bazılarınki devam ediyor. Çıkarılan numuneler analizlere gönderilip sonuçların gelmesi bekleniyor. Eğer firmalar 'Burada altın var, çıkaralım' derse, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) sürecine girilecek. ÇED raporuna olumlu sonuç verilip, bakanlık firmalara işletme ruhsatı verirse, Kaz Dağlarının her yeri şantiye alanına dönecek.
Bu durumda Kaz Dağlarının dünyada tek olma özelliği taşıyan 47 çeşit endemik bitki türünün, milyonlarca ağacın, zengin doğal örtüsünün yok olma tehlikesi var. Bölgedeki 1.5 milyon insan, dağların sağladığı tertemiz oksijenden mahrum kalacağı gibi, altın arama sırasında kullanılan siyanürün yeraltı sularına ve baraj sularına karışma riski de bulunuyor.
Kazdağlarında altın arama çalışmalarında zarar görecek bu güzel yerlerden biriside Başdeğirmen Şelalesi'dir. Başdeğirmen Şelalesi Çanakkale Ayvacık ilçesinin Küçükkuyu sınırlarında yer alan bu güzel piknik alanını yok olmadan görmenizi isterim.
MG]http://img139.imageshack.us/img139/6248/kkuyu7et1.bmp[/IMG]
Yorum