,
İletişim yöntemleri öyle hızlı değişip gelişiyor ki yakında gerçekten telepatiyle haberleşirsek şaşırmayacağım. Yaparlar, onu da yaparlar...
E-posta devrinin sonuna yaklaşıyoruz çünkü onun yerini alan mesajlaşma, Facebook, meysbuk gibi platformlar ve SMS gücüne güç katıyor ve bir zamanlar internetin gülü olan e-postanın tahtı sarsılıyor.
10 yıl önce falan e-postayı kullanmaya başladığımızda dünyanın başka bir yöne doğru gittiğini fark etmiştik. Gelin görün ki sadece 10 yıl sonra dünyanın o yöne gidişi öyle bir hızlandı ki, yakala yakalayabilirsen. 25 yaşın üzerindekiler e-postasız bir hayat düşünemezken, Facebook kuşağı için (kendinizi katmayın, sekiz yaşında çocuklar da var Facebook’ta) sadece e-postadan oluşan bir hayat anlaşılır şey değil.
Gençlik sabırsız
Bu değişim en çok Kore’de hissediliyor. Koreli gençlere göre e-posta yaşlı işi ve çok resmi. Birçokları e-posta kutularına arada bir sadece cep telefonu ve kredi kartı faturalarını görmek için bakıyor. İki bin orta okul, lise ve üniversite öğrencisiyle yapılan ankete katılanların üçte ikisi e-postayı hiç kullanmıyor veya çok az kullanıyor.
E gençlik sabırsız. Gönderdiği e-postanın ne zaman okunduğunu bilmemek ve hemen cevap almamak sinirlerini bozuyor. Beklemek onlara göre değil. Bir e-posta ortalama 24 saat içinde okunuyor ve bu 48 saat içinde cevaplanıyor. SMS ise bir dakika içinde okunuyor ve beş dakika içinde cevabı geliyor . SMS’in yanında e-posta, Ferrari’nin yanında kağnı gibi kalıyor.
Bir de tabii gençler mesajlaşırken oyun oynuyormuş gibi hissetmelerine rağmen e-posta onlara ödev gibi geliyor.
Düşünsenize, bir genç hafta sonu konsere gitmeyi ve gece kulübünde sabahlara kadar içmeyi planlıyor. Planını Facebook’tan yüzlerce arkadaşına duyuruyor. Gelenlerle konsere gidiyor, oradan gece kulübüne zıplıyor. Bütün gece sevgilisiyle cepten mesajlaşıyor ve ertesi gün Facebook’taki profilinde ''Artık bekar'' ifadesi yer alıyor. Alın size mesaj üzerinden yürüyen bir hayat...
Cep telefonları ile Twitter ve Facebook gibi siteler popülerleştikçe, bir dönemin sultanları olan Yahoo ve Hotmail adresleri iyice gözden düşüyor.
''E-posta çok 90’lar!''
''Digital Korea'' (Dijital Kore) adlı kitabın yazarı olan, aynı zamanda iletişim danışmanlığı yapan Tomi Ahonen , ''E-posta artık çok demode, arkadaşlar ve iş arkadaşları arasında kullanılmıyor. E-postayı sadece çalışan yaşlı kuşak kullanıyor. E-posta mı? O kadar 90’lar ki!'' diyor.Guardian’da çıkan bir makaleye göre, bu durum Kore’yle de sınırlı değil.
ABD’de 12-17 yaşları arasındaki Amerikalı gençlerin topu topu yüzde 5’i e-postayı mesajlaşmaya tercih ediyor. ABD’de 30 yaşın üzerindekiler posta servisine ''Uyuşuk Sümüklüböcek'' diyor. Yakında e-postaya da aynı sıfatı yapıştıracaklarına şüphe yok.
İngiltere’de ise insanlar haftada ortalama 40 SMS yolluyor. Bir yıl öncesinin bir buçuk katı. Telefonla arama oranı da düşmüş tabii.
Bizde durumun farklı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Artık dinozor diye anılmak için e-posta kullanmanız yetiyor. Dünyanın nereye gittiğini görmek için çocuklarınıza bakın yeter.
Teknolojiye direnebilir miyiz?
Tabii her konuda olduğu gibi e-postanın öldüğü iddialarına da muhalifler de var. Onlara göre rock dinleyen, yırtık jean’li ve çuval gibi giysiler içindeki ergenler ve gençlerin şimdilik e-postaya ihtiyacı olmayabilir ama bu durum onlar için iş hayatına atıldıklarında tersine dönecek.
Ayrıca Facebook, MySpace, Twitter ve Cyworld gibi alternatif iletişim yolları mesajı gönderenle alanın aynı ağda olmasını gerektiriyor. E-posta ise evrensel. Hepimizin bir e-posta adresi var...
E-posta savunucuları kısaca ''İş hayatında sıkıyorsa e-posta kullanma'' diyorlar...
Mesajlaşma veya Facebook yoluyla iş başvurusunda bulunabilir misiniz? Şimdilik hayır. Garanti Bankası veya İGDAŞ faturanızı MSN’le gönderir mi? Şimdilik hayır.Ama başka bir araştırmaya göre iş hayatından 28 milyon kişi günde bir milyar civarında anlık ileti yolluyor.
Yani yeni iletişim yollarını iş hayatının dışında tutamayız. Biz gazetede hem kendi aramızda hem de halkla ilişkiler şirketleriyle MSN yoluyla iletişim kurmaya çoktan başladık. Resmiyet mi? Geçen yüzyılda kaldı. Ev telefonu nasıl ölmediyse, e-posta da ölmeyecek ama kısa gelecekte yüzüne eskisi kadar bakmayacağımız bir gerçek.
Enson haber
İletişim yöntemleri öyle hızlı değişip gelişiyor ki yakında gerçekten telepatiyle haberleşirsek şaşırmayacağım. Yaparlar, onu da yaparlar...
E-posta devrinin sonuna yaklaşıyoruz çünkü onun yerini alan mesajlaşma, Facebook, meysbuk gibi platformlar ve SMS gücüne güç katıyor ve bir zamanlar internetin gülü olan e-postanın tahtı sarsılıyor.
10 yıl önce falan e-postayı kullanmaya başladığımızda dünyanın başka bir yöne doğru gittiğini fark etmiştik. Gelin görün ki sadece 10 yıl sonra dünyanın o yöne gidişi öyle bir hızlandı ki, yakala yakalayabilirsen. 25 yaşın üzerindekiler e-postasız bir hayat düşünemezken, Facebook kuşağı için (kendinizi katmayın, sekiz yaşında çocuklar da var Facebook’ta) sadece e-postadan oluşan bir hayat anlaşılır şey değil.
Gençlik sabırsız
Bu değişim en çok Kore’de hissediliyor. Koreli gençlere göre e-posta yaşlı işi ve çok resmi. Birçokları e-posta kutularına arada bir sadece cep telefonu ve kredi kartı faturalarını görmek için bakıyor. İki bin orta okul, lise ve üniversite öğrencisiyle yapılan ankete katılanların üçte ikisi e-postayı hiç kullanmıyor veya çok az kullanıyor.
E gençlik sabırsız. Gönderdiği e-postanın ne zaman okunduğunu bilmemek ve hemen cevap almamak sinirlerini bozuyor. Beklemek onlara göre değil. Bir e-posta ortalama 24 saat içinde okunuyor ve bu 48 saat içinde cevaplanıyor. SMS ise bir dakika içinde okunuyor ve beş dakika içinde cevabı geliyor . SMS’in yanında e-posta, Ferrari’nin yanında kağnı gibi kalıyor.
Bir de tabii gençler mesajlaşırken oyun oynuyormuş gibi hissetmelerine rağmen e-posta onlara ödev gibi geliyor.
Düşünsenize, bir genç hafta sonu konsere gitmeyi ve gece kulübünde sabahlara kadar içmeyi planlıyor. Planını Facebook’tan yüzlerce arkadaşına duyuruyor. Gelenlerle konsere gidiyor, oradan gece kulübüne zıplıyor. Bütün gece sevgilisiyle cepten mesajlaşıyor ve ertesi gün Facebook’taki profilinde ''Artık bekar'' ifadesi yer alıyor. Alın size mesaj üzerinden yürüyen bir hayat...
Cep telefonları ile Twitter ve Facebook gibi siteler popülerleştikçe, bir dönemin sultanları olan Yahoo ve Hotmail adresleri iyice gözden düşüyor.
''E-posta çok 90’lar!''
''Digital Korea'' (Dijital Kore) adlı kitabın yazarı olan, aynı zamanda iletişim danışmanlığı yapan Tomi Ahonen , ''E-posta artık çok demode, arkadaşlar ve iş arkadaşları arasında kullanılmıyor. E-postayı sadece çalışan yaşlı kuşak kullanıyor. E-posta mı? O kadar 90’lar ki!'' diyor.Guardian’da çıkan bir makaleye göre, bu durum Kore’yle de sınırlı değil.
ABD’de 12-17 yaşları arasındaki Amerikalı gençlerin topu topu yüzde 5’i e-postayı mesajlaşmaya tercih ediyor. ABD’de 30 yaşın üzerindekiler posta servisine ''Uyuşuk Sümüklüböcek'' diyor. Yakında e-postaya da aynı sıfatı yapıştıracaklarına şüphe yok.
İngiltere’de ise insanlar haftada ortalama 40 SMS yolluyor. Bir yıl öncesinin bir buçuk katı. Telefonla arama oranı da düşmüş tabii.
Bizde durumun farklı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Artık dinozor diye anılmak için e-posta kullanmanız yetiyor. Dünyanın nereye gittiğini görmek için çocuklarınıza bakın yeter.
Teknolojiye direnebilir miyiz?
Tabii her konuda olduğu gibi e-postanın öldüğü iddialarına da muhalifler de var. Onlara göre rock dinleyen, yırtık jean’li ve çuval gibi giysiler içindeki ergenler ve gençlerin şimdilik e-postaya ihtiyacı olmayabilir ama bu durum onlar için iş hayatına atıldıklarında tersine dönecek.
Ayrıca Facebook, MySpace, Twitter ve Cyworld gibi alternatif iletişim yolları mesajı gönderenle alanın aynı ağda olmasını gerektiriyor. E-posta ise evrensel. Hepimizin bir e-posta adresi var...
E-posta savunucuları kısaca ''İş hayatında sıkıyorsa e-posta kullanma'' diyorlar...
Mesajlaşma veya Facebook yoluyla iş başvurusunda bulunabilir misiniz? Şimdilik hayır. Garanti Bankası veya İGDAŞ faturanızı MSN’le gönderir mi? Şimdilik hayır.Ama başka bir araştırmaya göre iş hayatından 28 milyon kişi günde bir milyar civarında anlık ileti yolluyor.
Yani yeni iletişim yollarını iş hayatının dışında tutamayız. Biz gazetede hem kendi aramızda hem de halkla ilişkiler şirketleriyle MSN yoluyla iletişim kurmaya çoktan başladık. Resmiyet mi? Geçen yüzyılda kaldı. Ev telefonu nasıl ölmediyse, e-posta da ölmeyecek ama kısa gelecekte yüzüne eskisi kadar bakmayacağımız bir gerçek.
Enson haber