,
Türkiye'nin bayrama ve yılbaşına mutsuz girmesini sağlayan haber Erke'den geldi. Geçen yıl kasım ayında 'hiç bir yakıt tüketmeden' enerji üreten bir alet olduğu açıklanan Erke, yani pozitif bilimlerin henüz 'aklının ermediği' Türk icadı 'dönergeç' 2007'ye yetişmiyor.
Emekli paşaların, genelkurmay başkanlarının tam kadro katıldığı ihtişamlı bir basın toplantısıyla 'ne olduğu anlatılmadan' kamuoyunun karşısına çıkarılan Erke söylenildiği gibi bu yıl 'insanlığın yararına' sunulamayacak. Erke Erke Araştırmaları ve Mühendislik A.Ş.'nin yönetim kurulu adına şirket danışmanı emekli Tümgeneral Çetin Uğural'ın 'yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesi' diye tanıttığı icat için biraz daha beklemek gerekiyor.
10 Kasım'da 1.5 milyon dolar
Geçen yıl Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı 29 Ekim'de Türkiye, farklı bir reklam kampanyasıyla tanıştı. Gazete ve televizyonlarda yayımlanan reklamda yalnızca 'Erke... Bilimsel Düşüncenin Gücü' sloganı vardı. 10 Kasım'da da gazetelerde tam sayfa Atatürk'lü bir ilan yayımlanınca, Erke'nin Atatürkçü toplumsal bir hareket olabileceği üzerinde duruldu. Hatta yeni bir asker partisi olduğu bile söylendi.
Tam sayfa gazete ilanlarıyla ortaya çıkan ve reklama en az 1.5 milyon dolar harcayan Erke için Genelkurmay Başkanlığı sitesinde yaptığı açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin konu hakkında ne bilgisi ne de ilgisi bulunmaktadır" denildi.
'Gece 24.00'e kadar süre vermişti
Uğural paşa, 21 Kasım 2006'da yapılan toplantıda, hakkında hiçbir bilimsel detay vermeden, sır gibi saklanan 'Erke dönergeci'nin seri üretimine 2007 yılı içinde geçileceğini gerekli altyapı ve teknik konuların tamamlandığını hatta, patent başvurularının bile yapıldığını söylemişti. Daha sonra yapılan açıklamalarda şirketin patent başvurusunun tamamlandığı öğrenilmişti. Çetin Uğural, gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine, 'Erke'nin 2007 yılı içinde mutlaka piyasada olacağını süre olarak da; yılın son günü olan 31 Aralık gece saat 24.00'e kadar zamanları olduğunu söylemişti.
Şirket, 'yola devam' diyor
Daha sonra derin bir sessizliğe gömülen Erke Erke Araştırmaları ve Mühendislik A.Ş, nihayet bir açıklama yaptı. Açıklama bu kez ne gazete ilanlarıyla ne de basın toplantısıyla oldu. Şirketin internet sitesinde 'dönergeç'in bu yıla yetişmeyeceği sessiz sedasız duyuruldu.
Sitedeki kamuoyu duyurusu şöyle: "21.11.2006 tarihli basın açıklamamızda buluşa göre çalışan ilk ürün olan elektrik üretecinin milletimiz ve tüm insanlığın kullanımına arz edileceği ve bunun 2007 yılı sonuna kadar gerçekleştirileceği beyan edilmiştir. Buluşumuzun, Türk milleti ve tüm insanlığın faydasına sunulabileceği uygun ortamın hazırlanmasıyla ilgili çok yönlü çalışmalarımızın öngörümüzün aksine 2007 yılı içerisinde tamamlanamayacağı anlaşılmıştır. Buluşa göre çalışan ilk ürünün kullanıma sunulması için planlanan sürenin aşılacak olması konunun önemi ve mahiyeti düşünüldüğünde arzu edilmemekle birlikte ihtimal dahilinde bir durum olarak değerlendirilmelidir. Şirketimizin önceliği, ilkelerinden taviz vermeden buluşun, Türk milleti ve tüm insanlığın istifade edebileceği şekilde kullanıma sunulabilmesidir."
Emekli generaller geçidi
21 Kasım 2006'da, 'Hiçbir enerji tüketmeden, tüm dünyanın bütün alanlarda ihtiyacı olan enerjiyi üreten' bir 'alet' geliştirdiklerinin müjdesini veren şirket, şaşaalı bir basın toplantısıyla ürettikleri aleti göstermeden kendi deyimleriyle 'heyecanlarını' kamuoyuyla paylaşmışlardı.
Alet hakkında hiçbir bilginin verilmediği, hiçbir bilimsel açıklamanın sunulmadığı ve hiçbir şirket yöneticisinin yer almadığı etkinlik bugüne kadar izlediğim yüzlerce basın toplantısının hiçbirine benzemiyordu. İstanbul Swissotel'de yapılan öğle yemekli organizasyon tam bir emekli generaller geçidine sahne olmuştu.
'Bunun için savaş çıkar' denildi
Tiyatrocu Korhan Abay vardı sahnede. Erke'nin hazırladığı 'yaklaşan enerji darboğazı, tükenen kaynaklar, küresel ısınma, sera etkisi, kuraklık, seller gibi' dünyayı tehdit eden enerji konusuna ilişkin bir sunum yapmıştı. Uğural paşa da, 'değerli komutanlarım' diye başladığı konuşmasında Atatürk' ün 10. Yıl Nutku'ndan bir bölümle devam etmişti. Uğural, 'Erke dönergeci' ismini verdikleri aletin icadı için şirketlerinin uzun süredir çalıştığını şöyle açıklamıştı: "Bu buluşla erişilen sistem, çevreye zarar vermeyen, istenilen güç ve sürati sağlayabilen, doğrudan hareketin elde edilebildiği yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesidir. Bu sistemin çalışmasında maddenin atalet özelliğinden faydalanılıyor. Şimdi buraya getirsek, 'İçinde pil mi var, nedir bu' gibi sorular sorardınız. Öyle hemen ortaya çıkarılır gösterilir mi? Bunun için savaş çıkar. Bu buluş, 1992'den itibaren çok gizli olarak yürütülen bilimsel çalışmalarımızın bir sonucudur."
'Bilim literatüründe yeri yok'
Uğuray şöyle devam etmişti: "Bulunan sistemle ilgili ilk ürün çeşidi olarak öngördüğümüz elektrik üretecinde seri üretim aşamasına gelindi. 2007 içinde ürünler halkın kullanımına sunulacak. Sırası gelince milletimize basın vasıtasıyla ulaşacağız. Buluşumuza kimseyi inandırmak gibi bir amacımız yok. Mevcut, bugünün bilim literatüründe buluşun açıklanması için temel teşkil edecek bilgi yoktur. Bu nedenle buluşun fiziği ve matematiği Erke tarafından uygun gördüğümüz zaman bilim dünyasına hediye edilecektir. Bu yüzden konuyu tartışmaya açmıyoruz. Kimseyi inandırma gibi bir amacımız da yoktur. Hatta bu buluşa inanılmaması bizi bilhassa mutlu eder. Çünkü başarılması imkânsıza yakın bir iş olduğunun delilidir. Bu buluşun önemi düşünüldüğünde ve algılandığında yapılan açıklamaların neden bu ölçüde sınırlı olduğu anlaşılacaktır. Buluşumuz, başta Türk milleti olmak üzere tüm dünya insanlığına sunulmuş bir hizmettir."
Arka arkaya buluşçular çıktı
Erke'nin tarif ettiği buluşun hemen hemen aynısı Denizlili bir mucit tarafından da ortaya atılmıştı. Haber şöyleydi: "Dizel, benzin ya da doğalgaz gibi herhangi bir yakıta ihtiyaç duymadan, kesintisiz ve bağımsız enerji üretebilen bir makine icat edildi. İcadın sahibi Fahri Akan, buluşunun Türkiye'nin enerji, doğalgaz ve petrolde dışa bağımlılığını ortadan kaldıracağını savunuyor." Bursalı elektrik ustası Ferhat Özpınar, Erke'nin yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesinin patentinin, kendisinde olduğunu öne sürmüştü.
Bilim dünyası ne demişti?
Prof. Dr. Hakan Kuntman (İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Dekanı): Eskiden beri olan bir iddia. Hiçbir zaman kanıtlanmadı. Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Eğer böyle bir şey olabiliyorsa o zaman bizim bilgilerimiz, öğrendiklerimiz yanlış. Tabii görmek lazım. Bizim bilgilerimize göre bilimsel değeri yok.
Prof. Dr. Ömer Usta (İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Öğretim Üyesi): Günümüzde maddenin ataletinden yararlanılarak enerjinin depolanmasına çalışılıyor. Böyle çalışmalar var. Ama maddenin ataletinden faydalanarak enerji üretildiğini bilmiyorum. Yaptıkları buluş, enerji dönüşümü prensibine uyuyor mu, onu bilmek lazım. Enerjinin sakınım yasasını mı değiştirmişler?
Prof. Dr. Celal Şengör (İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi): Hiçbir enerji kullanmadan devir daim makinesi yapmak mümkün değil. Belki başka bir kaynak kullanacaklar, bekleyip görmek lazım.
Prof. Dr. Taner Derbentli (İTÜ Makine Fakültesi Dekanı): Böyle bir şey fizik ve termodinamik yasalarına göre mümkün değil. Dışarıdan herhangi bir enerji girişi olmadan enerji üretilemez. Böyle bir model bilimsel süzgeçten geçerse bizim bilgilerimiz eksik demektir.
RADİKAL
Türkiye'nin bayrama ve yılbaşına mutsuz girmesini sağlayan haber Erke'den geldi. Geçen yıl kasım ayında 'hiç bir yakıt tüketmeden' enerji üreten bir alet olduğu açıklanan Erke, yani pozitif bilimlerin henüz 'aklının ermediği' Türk icadı 'dönergeç' 2007'ye yetişmiyor.
Emekli paşaların, genelkurmay başkanlarının tam kadro katıldığı ihtişamlı bir basın toplantısıyla 'ne olduğu anlatılmadan' kamuoyunun karşısına çıkarılan Erke söylenildiği gibi bu yıl 'insanlığın yararına' sunulamayacak. Erke Erke Araştırmaları ve Mühendislik A.Ş.'nin yönetim kurulu adına şirket danışmanı emekli Tümgeneral Çetin Uğural'ın 'yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesi' diye tanıttığı icat için biraz daha beklemek gerekiyor.
10 Kasım'da 1.5 milyon dolar
Geçen yıl Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı 29 Ekim'de Türkiye, farklı bir reklam kampanyasıyla tanıştı. Gazete ve televizyonlarda yayımlanan reklamda yalnızca 'Erke... Bilimsel Düşüncenin Gücü' sloganı vardı. 10 Kasım'da da gazetelerde tam sayfa Atatürk'lü bir ilan yayımlanınca, Erke'nin Atatürkçü toplumsal bir hareket olabileceği üzerinde duruldu. Hatta yeni bir asker partisi olduğu bile söylendi.
Tam sayfa gazete ilanlarıyla ortaya çıkan ve reklama en az 1.5 milyon dolar harcayan Erke için Genelkurmay Başkanlığı sitesinde yaptığı açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin konu hakkında ne bilgisi ne de ilgisi bulunmaktadır" denildi.
'Gece 24.00'e kadar süre vermişti
Uğural paşa, 21 Kasım 2006'da yapılan toplantıda, hakkında hiçbir bilimsel detay vermeden, sır gibi saklanan 'Erke dönergeci'nin seri üretimine 2007 yılı içinde geçileceğini gerekli altyapı ve teknik konuların tamamlandığını hatta, patent başvurularının bile yapıldığını söylemişti. Daha sonra yapılan açıklamalarda şirketin patent başvurusunun tamamlandığı öğrenilmişti. Çetin Uğural, gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine, 'Erke'nin 2007 yılı içinde mutlaka piyasada olacağını süre olarak da; yılın son günü olan 31 Aralık gece saat 24.00'e kadar zamanları olduğunu söylemişti.
Şirket, 'yola devam' diyor
Daha sonra derin bir sessizliğe gömülen Erke Erke Araştırmaları ve Mühendislik A.Ş, nihayet bir açıklama yaptı. Açıklama bu kez ne gazete ilanlarıyla ne de basın toplantısıyla oldu. Şirketin internet sitesinde 'dönergeç'in bu yıla yetişmeyeceği sessiz sedasız duyuruldu.
Sitedeki kamuoyu duyurusu şöyle: "21.11.2006 tarihli basın açıklamamızda buluşa göre çalışan ilk ürün olan elektrik üretecinin milletimiz ve tüm insanlığın kullanımına arz edileceği ve bunun 2007 yılı sonuna kadar gerçekleştirileceği beyan edilmiştir. Buluşumuzun, Türk milleti ve tüm insanlığın faydasına sunulabileceği uygun ortamın hazırlanmasıyla ilgili çok yönlü çalışmalarımızın öngörümüzün aksine 2007 yılı içerisinde tamamlanamayacağı anlaşılmıştır. Buluşa göre çalışan ilk ürünün kullanıma sunulması için planlanan sürenin aşılacak olması konunun önemi ve mahiyeti düşünüldüğünde arzu edilmemekle birlikte ihtimal dahilinde bir durum olarak değerlendirilmelidir. Şirketimizin önceliği, ilkelerinden taviz vermeden buluşun, Türk milleti ve tüm insanlığın istifade edebileceği şekilde kullanıma sunulabilmesidir."
Emekli generaller geçidi
21 Kasım 2006'da, 'Hiçbir enerji tüketmeden, tüm dünyanın bütün alanlarda ihtiyacı olan enerjiyi üreten' bir 'alet' geliştirdiklerinin müjdesini veren şirket, şaşaalı bir basın toplantısıyla ürettikleri aleti göstermeden kendi deyimleriyle 'heyecanlarını' kamuoyuyla paylaşmışlardı.
Alet hakkında hiçbir bilginin verilmediği, hiçbir bilimsel açıklamanın sunulmadığı ve hiçbir şirket yöneticisinin yer almadığı etkinlik bugüne kadar izlediğim yüzlerce basın toplantısının hiçbirine benzemiyordu. İstanbul Swissotel'de yapılan öğle yemekli organizasyon tam bir emekli generaller geçidine sahne olmuştu.
'Bunun için savaş çıkar' denildi
Tiyatrocu Korhan Abay vardı sahnede. Erke'nin hazırladığı 'yaklaşan enerji darboğazı, tükenen kaynaklar, küresel ısınma, sera etkisi, kuraklık, seller gibi' dünyayı tehdit eden enerji konusuna ilişkin bir sunum yapmıştı. Uğural paşa da, 'değerli komutanlarım' diye başladığı konuşmasında Atatürk' ün 10. Yıl Nutku'ndan bir bölümle devam etmişti. Uğural, 'Erke dönergeci' ismini verdikleri aletin icadı için şirketlerinin uzun süredir çalıştığını şöyle açıklamıştı: "Bu buluşla erişilen sistem, çevreye zarar vermeyen, istenilen güç ve sürati sağlayabilen, doğrudan hareketin elde edilebildiği yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesidir. Bu sistemin çalışmasında maddenin atalet özelliğinden faydalanılıyor. Şimdi buraya getirsek, 'İçinde pil mi var, nedir bu' gibi sorular sorardınız. Öyle hemen ortaya çıkarılır gösterilir mi? Bunun için savaş çıkar. Bu buluş, 1992'den itibaren çok gizli olarak yürütülen bilimsel çalışmalarımızın bir sonucudur."
'Bilim literatüründe yeri yok'
Uğuray şöyle devam etmişti: "Bulunan sistemle ilgili ilk ürün çeşidi olarak öngördüğümüz elektrik üretecinde seri üretim aşamasına gelindi. 2007 içinde ürünler halkın kullanımına sunulacak. Sırası gelince milletimize basın vasıtasıyla ulaşacağız. Buluşumuza kimseyi inandırmak gibi bir amacımız yok. Mevcut, bugünün bilim literatüründe buluşun açıklanması için temel teşkil edecek bilgi yoktur. Bu nedenle buluşun fiziği ve matematiği Erke tarafından uygun gördüğümüz zaman bilim dünyasına hediye edilecektir. Bu yüzden konuyu tartışmaya açmıyoruz. Kimseyi inandırma gibi bir amacımız da yoktur. Hatta bu buluşa inanılmaması bizi bilhassa mutlu eder. Çünkü başarılması imkânsıza yakın bir iş olduğunun delilidir. Bu buluşun önemi düşünüldüğünde ve algılandığında yapılan açıklamaların neden bu ölçüde sınırlı olduğu anlaşılacaktır. Buluşumuz, başta Türk milleti olmak üzere tüm dünya insanlığına sunulmuş bir hizmettir."
Arka arkaya buluşçular çıktı
Erke'nin tarif ettiği buluşun hemen hemen aynısı Denizlili bir mucit tarafından da ortaya atılmıştı. Haber şöyleydi: "Dizel, benzin ya da doğalgaz gibi herhangi bir yakıta ihtiyaç duymadan, kesintisiz ve bağımsız enerji üretebilen bir makine icat edildi. İcadın sahibi Fahri Akan, buluşunun Türkiye'nin enerji, doğalgaz ve petrolde dışa bağımlılığını ortadan kaldıracağını savunuyor." Bursalı elektrik ustası Ferhat Özpınar, Erke'nin yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesinin patentinin, kendisinde olduğunu öne sürmüştü.
Bilim dünyası ne demişti?
Prof. Dr. Hakan Kuntman (İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Dekanı): Eskiden beri olan bir iddia. Hiçbir zaman kanıtlanmadı. Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Eğer böyle bir şey olabiliyorsa o zaman bizim bilgilerimiz, öğrendiklerimiz yanlış. Tabii görmek lazım. Bizim bilgilerimize göre bilimsel değeri yok.
Prof. Dr. Ömer Usta (İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Öğretim Üyesi): Günümüzde maddenin ataletinden yararlanılarak enerjinin depolanmasına çalışılıyor. Böyle çalışmalar var. Ama maddenin ataletinden faydalanarak enerji üretildiğini bilmiyorum. Yaptıkları buluş, enerji dönüşümü prensibine uyuyor mu, onu bilmek lazım. Enerjinin sakınım yasasını mı değiştirmişler?
Prof. Dr. Celal Şengör (İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi): Hiçbir enerji kullanmadan devir daim makinesi yapmak mümkün değil. Belki başka bir kaynak kullanacaklar, bekleyip görmek lazım.
Prof. Dr. Taner Derbentli (İTÜ Makine Fakültesi Dekanı): Böyle bir şey fizik ve termodinamik yasalarına göre mümkün değil. Dışarıdan herhangi bir enerji girişi olmadan enerji üretilemez. Böyle bir model bilimsel süzgeçten geçerse bizim bilgilerimiz eksik demektir.
RADİKAL
Yorum