Petrol aramada yeni hedef Ege
Türkiye kıyılarındaki arama faaliyetlerine hız veren TPAO, rotayı şimdi de Ege Denizi'ne çevirdi. Petrol platformu, ocak ayından itibaren Gelibolu'nun 6 mil açığında petrol arayacak.
Ufuk Şanlı - Abdulhamit Yıldız'ın haberi
Avustralya'dan kiralanan Southern Cross isimli dev platform, İstanbul boğazını geçerek Karadeniz açıklarında petrol ve doğalgaz aramıştı.
Türkiye kıyılarındaki arama faaliyetlerine hız veren Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), rotayı şimdi de Ege Denizi'ne çevirdi.
Karadeniz'de petrol ve gaz arama çalışmaları yürüten Avustralya bandıralı 12 bin grostonluk Atwood Southern Cross adlı arama platformu, ocak ayından itibaren Gelibolu'nun 6 mil açığında petrol arayacak. TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, platformun Ege'ye gitmek üzere hareket ettiği ve çalışmaların ocak ayında başlayacağı müjdesini verdi. Aramalardan ümitli olduklarını söyleyen Uysal, Yunanistan'ın yıllar boyunca Taşoz Adası açıklarından petrol çıkardığını hatırlattı. "Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu kaynakların önemli bölümünü buradan temin edebiliriz." diyen TPAO Genel Müdürü'ne uzmanlardan da destek geldi. Uzmanlar, Türkiye'nin bugüne kadar kendi kıta sahanlığının sadece yüzde 5'ini aradığına dikkat çekiyor. Bu arada Yunan sahil güvenlik botları ve balıkçı teknelerinin son günlerde artan karasuları ihlallerinin TPAO'nun arama çalışmalarını engellemek için atılmış adımlar olduğu kaydediliyor.
Enerji uzmanı Necdet Pamir, Yunanistan'ın Taşoz Adası açıklarındaki Prinos sahasından 1981 yılından beri petrol ve doğalgaz çıkarmasına karşın, Türkiye'nin kendi karasularında ciddi bir arama faaliyeti gerçekleştirmediğini hatırlattı. Yunanlıların bir dönem günlük 30 bin varile çıkan petrol üretimlerinin zaman içinde azalmasına karşın doğalgaz üretiminin giderek arttığını vurgulayan Pamir, iki ülke arasında yaşanan kıta sahanlığı tartışmalarının da enerjinin petrol ve doğalgaz yataklarından kaynaklandığını ifade etti. Enerji uzmanı, "Yunanistan'ın kendi kıta sahanlığını genişletme arzusu enerji sahasını genişletme çabası olarak da görülebilir." diye konuştu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Enerji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Satman da Türk karasularının bugüne kadar yeterince aranmadığına dikkat çekerek, "Bugüne kadar Türk karasularının sadece yüzde 5'i arandı. Ege Denizi ise aranmayan yerlerin başında geliyor. Dolayısıyla TPAO'nun başlattığı çalışma bu açıdan büyük öneme sahip." dedi. Deniz aramalarının son derece maliyetli olduğunu, bu yüzden yatırım kararları alınırken ciddi verilerle hareket edildiğini aktaran Prof. Satman, "Devlet şirketinin çalışmaya başlamasından kendi karasularımızda ekonomik anlamda değer taşıyan petrol ve türevlerinin tespit edildiği sonucuna varabiliriz." yorumunda bulundu. TPAO'nun Ege Denizi'nde arama yapmak için kiraladığı Avustralya bandıralı Southern Cross isimli dev platformun, 2 Ocak 2008 akşamı İstanbul Boğazı'nın Karadeniz girişine gelmesi bekleniyor. Römorkör yedeğinde hareket eden platform, hava şartlarının normal seyretmesi halinde ortalama 4 deniz mili hızla yaklaşık 5 saatte İstanbul Boğazı'ndan geçecek. Geçiş esnasında dev araca Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait römorkörlerin eşlik etmesi bekleniyor. Vassilev Maritime Denizcilik şirketine ait 11 bin 952 grostonluk platformun sondaj vinci uygun görülecek deniz sahasında tamamlanacak. Kulenin takılmasının ardından platform Çanakkale Boğazı'ndan Ege Denizi'ne açılacak ve petrol aramalarına başlayacak. 48 metre eninde ve 88 metre yüksekliğindeki platform, geçen aylarda Akdeniz'den Karadeniz'e geçiş yapmış ve İnebolu açıklarında doğalgaz arama çalışmalarında bulunmuştu.
Yunanistan, petrol için gerginliği tırmandırıyor
Uluslararası deniz hukuku uzmanları, Yunan sahil güvenlik botları ve balıkçı teknelerinin son günlerde artan karasuları ihlallerinin aslında TPAO'nun arama çalışmalarını engellemek için atılmış adımlar olduğunu düşünüyor. 1987'de Yunanistan'ın kıta sahanlığını uluslararası hukuka aykırı biçimde 12 mile çıkarması ve ihtilaflı bölgelerde petrol aramak istemesi yüzünden iki ülke savaşın eşiğine gelmişti. Ortaya çıkan bunalım NATO ve AB ülkeleri ile ABD'nin yoğun çabalarıyla çözülebilmişti. O günden bu yana Türkiye'nin petrol arama çalışmalarını engellemek isteyen ve bunun için uzlaşmaz bir tutum sergileyen Yunan tarafının bu süreçte nasıl bir tavır takınacağı merak ediliyor.
Zaman
Türkiye kıyılarındaki arama faaliyetlerine hız veren TPAO, rotayı şimdi de Ege Denizi'ne çevirdi. Petrol platformu, ocak ayından itibaren Gelibolu'nun 6 mil açığında petrol arayacak.
Ufuk Şanlı - Abdulhamit Yıldız'ın haberi
Avustralya'dan kiralanan Southern Cross isimli dev platform, İstanbul boğazını geçerek Karadeniz açıklarında petrol ve doğalgaz aramıştı.
Türkiye kıyılarındaki arama faaliyetlerine hız veren Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), rotayı şimdi de Ege Denizi'ne çevirdi.
Karadeniz'de petrol ve gaz arama çalışmaları yürüten Avustralya bandıralı 12 bin grostonluk Atwood Southern Cross adlı arama platformu, ocak ayından itibaren Gelibolu'nun 6 mil açığında petrol arayacak. TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, platformun Ege'ye gitmek üzere hareket ettiği ve çalışmaların ocak ayında başlayacağı müjdesini verdi. Aramalardan ümitli olduklarını söyleyen Uysal, Yunanistan'ın yıllar boyunca Taşoz Adası açıklarından petrol çıkardığını hatırlattı. "Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu kaynakların önemli bölümünü buradan temin edebiliriz." diyen TPAO Genel Müdürü'ne uzmanlardan da destek geldi. Uzmanlar, Türkiye'nin bugüne kadar kendi kıta sahanlığının sadece yüzde 5'ini aradığına dikkat çekiyor. Bu arada Yunan sahil güvenlik botları ve balıkçı teknelerinin son günlerde artan karasuları ihlallerinin TPAO'nun arama çalışmalarını engellemek için atılmış adımlar olduğu kaydediliyor.
Enerji uzmanı Necdet Pamir, Yunanistan'ın Taşoz Adası açıklarındaki Prinos sahasından 1981 yılından beri petrol ve doğalgaz çıkarmasına karşın, Türkiye'nin kendi karasularında ciddi bir arama faaliyeti gerçekleştirmediğini hatırlattı. Yunanlıların bir dönem günlük 30 bin varile çıkan petrol üretimlerinin zaman içinde azalmasına karşın doğalgaz üretiminin giderek arttığını vurgulayan Pamir, iki ülke arasında yaşanan kıta sahanlığı tartışmalarının da enerjinin petrol ve doğalgaz yataklarından kaynaklandığını ifade etti. Enerji uzmanı, "Yunanistan'ın kendi kıta sahanlığını genişletme arzusu enerji sahasını genişletme çabası olarak da görülebilir." diye konuştu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Enerji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Satman da Türk karasularının bugüne kadar yeterince aranmadığına dikkat çekerek, "Bugüne kadar Türk karasularının sadece yüzde 5'i arandı. Ege Denizi ise aranmayan yerlerin başında geliyor. Dolayısıyla TPAO'nun başlattığı çalışma bu açıdan büyük öneme sahip." dedi. Deniz aramalarının son derece maliyetli olduğunu, bu yüzden yatırım kararları alınırken ciddi verilerle hareket edildiğini aktaran Prof. Satman, "Devlet şirketinin çalışmaya başlamasından kendi karasularımızda ekonomik anlamda değer taşıyan petrol ve türevlerinin tespit edildiği sonucuna varabiliriz." yorumunda bulundu. TPAO'nun Ege Denizi'nde arama yapmak için kiraladığı Avustralya bandıralı Southern Cross isimli dev platformun, 2 Ocak 2008 akşamı İstanbul Boğazı'nın Karadeniz girişine gelmesi bekleniyor. Römorkör yedeğinde hareket eden platform, hava şartlarının normal seyretmesi halinde ortalama 4 deniz mili hızla yaklaşık 5 saatte İstanbul Boğazı'ndan geçecek. Geçiş esnasında dev araca Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait römorkörlerin eşlik etmesi bekleniyor. Vassilev Maritime Denizcilik şirketine ait 11 bin 952 grostonluk platformun sondaj vinci uygun görülecek deniz sahasında tamamlanacak. Kulenin takılmasının ardından platform Çanakkale Boğazı'ndan Ege Denizi'ne açılacak ve petrol aramalarına başlayacak. 48 metre eninde ve 88 metre yüksekliğindeki platform, geçen aylarda Akdeniz'den Karadeniz'e geçiş yapmış ve İnebolu açıklarında doğalgaz arama çalışmalarında bulunmuştu.
Yunanistan, petrol için gerginliği tırmandırıyor
Uluslararası deniz hukuku uzmanları, Yunan sahil güvenlik botları ve balıkçı teknelerinin son günlerde artan karasuları ihlallerinin aslında TPAO'nun arama çalışmalarını engellemek için atılmış adımlar olduğunu düşünüyor. 1987'de Yunanistan'ın kıta sahanlığını uluslararası hukuka aykırı biçimde 12 mile çıkarması ve ihtilaflı bölgelerde petrol aramak istemesi yüzünden iki ülke savaşın eşiğine gelmişti. Ortaya çıkan bunalım NATO ve AB ülkeleri ile ABD'nin yoğun çabalarıyla çözülebilmişti. O günden bu yana Türkiye'nin petrol arama çalışmalarını engellemek isteyen ve bunun için uzlaşmaz bir tutum sergileyen Yunan tarafının bu süreçte nasıl bir tavır takınacağı merak ediliyor.
Zaman
Yorum