TOPLUM eleştirilemez diye bir şey yok.
Toplum eleştirilir.
Eğer demokrasilerde nihai kararı halk veriyorsa, o halkın eleştirilebilmesi gerekir.
Halkın seçtiği başbakanları, bakanları, mebusları eleştireceksiniz, ama halkı eleştirmeyeceksiniz.
Bu olmaz...
Toplumu eleştirmek, onu sevmemek anlamına da gelmez.
Babanın çocuğunu eleştirmesi, annenin babayı eleştirmesi, çocuğun annesini-babasını eleştirmesi gibidir bu.
Toplumu eleştirmek, onu aşağılamak da değildir.
Tam tersine onu yücelerden yüce görme çırpınışıdır.
*
Siz eleştirmezseniz, hatalarını yüzüne karşı açık açık söylemezseniz, toplum işlerin yolunda olduğunu zanneder.
Ve battıkça batar...
Aslında kanunlar topluma birer eleştiridir:
"Bıçak taşımak yasaktır..."
"Kırmızı ışıkta geçmek yasaktır..."
"Kaçak elektrik kullanmak yasaktır..."
Kimse bıçak taşımıyor, kimse kırmızı ışıkta geçmiyor, kimse kaçak elektrik kullanmıyor da mı, öylesine kanun yaptılar kanun yapıcılar?
Kanun olmasa bile niçin yazdılar köşelere:
"Buraya işemek yasaktır..."
Yani kimse işemiyordu da o köşeye, laf olsun diye mi yazdı o yazıyı yandaki bakkal.
*
Toplumun arkasından fısıldayarak "Bu millet adam olmaz" demek yerine, gelen baskılara rağmen bu köşede toplumu; apaçık, mertçe, gözlerinin içine baka baka eleştirmek doğru olanıdır.
Toplumu eleştirmemizi "halkı aşağılamak" sayan halk dalkavukları, halkın kötü geleneklerinden, kötü tavırlarından yararlananlardır, onlara iyi bakın...
Çünkü onlar toplumun gelişmemişlik, cehalet, kültürsüzlük çukurunda debelenmesinden yarar sağlarlar. Aydınlık, bilinçli, görgülü, gelişmiş bir toplumda yerleri asla olmaz, olamaz.
Onlar halkın görmesini, duymasını ve dilinin açılmasını istemezler.
Türkiye’de ilk kez bu köşede topluma eleştiriler başladı.
Ve sürecek...
Çağdaş, uygar, saygın, dünyanın imrendiği, çocuklarının gurur duyduğu bir toplum sevdamız olduğu için...
Bekir COŞKUN
Toplum eleştirilir.
Eğer demokrasilerde nihai kararı halk veriyorsa, o halkın eleştirilebilmesi gerekir.
Halkın seçtiği başbakanları, bakanları, mebusları eleştireceksiniz, ama halkı eleştirmeyeceksiniz.
Bu olmaz...
Toplumu eleştirmek, onu sevmemek anlamına da gelmez.
Babanın çocuğunu eleştirmesi, annenin babayı eleştirmesi, çocuğun annesini-babasını eleştirmesi gibidir bu.
Toplumu eleştirmek, onu aşağılamak da değildir.
Tam tersine onu yücelerden yüce görme çırpınışıdır.
*
Siz eleştirmezseniz, hatalarını yüzüne karşı açık açık söylemezseniz, toplum işlerin yolunda olduğunu zanneder.
Ve battıkça batar...
Aslında kanunlar topluma birer eleştiridir:
"Bıçak taşımak yasaktır..."
"Kırmızı ışıkta geçmek yasaktır..."
"Kaçak elektrik kullanmak yasaktır..."
Kimse bıçak taşımıyor, kimse kırmızı ışıkta geçmiyor, kimse kaçak elektrik kullanmıyor da mı, öylesine kanun yaptılar kanun yapıcılar?
Kanun olmasa bile niçin yazdılar köşelere:
"Buraya işemek yasaktır..."
Yani kimse işemiyordu da o köşeye, laf olsun diye mi yazdı o yazıyı yandaki bakkal.
*
Toplumun arkasından fısıldayarak "Bu millet adam olmaz" demek yerine, gelen baskılara rağmen bu köşede toplumu; apaçık, mertçe, gözlerinin içine baka baka eleştirmek doğru olanıdır.
Toplumu eleştirmemizi "halkı aşağılamak" sayan halk dalkavukları, halkın kötü geleneklerinden, kötü tavırlarından yararlananlardır, onlara iyi bakın...
Çünkü onlar toplumun gelişmemişlik, cehalet, kültürsüzlük çukurunda debelenmesinden yarar sağlarlar. Aydınlık, bilinçli, görgülü, gelişmiş bir toplumda yerleri asla olmaz, olamaz.
Onlar halkın görmesini, duymasını ve dilinin açılmasını istemezler.
Türkiye’de ilk kez bu köşede topluma eleştiriler başladı.
Ve sürecek...
Çağdaş, uygar, saygın, dünyanın imrendiği, çocuklarının gurur duyduğu bir toplum sevdamız olduğu için...
Bekir COŞKUN