Forumu ilk ziyaretiniz ise, yukarıda bulunan FAQ linkine tıklayın. Mesaj göndermeden önce KAYIT
olmanız gerekebilir. Mesaj göndermeye başlamak için, aşağıdaki seçimden ziyaret etmek istediğiniz forumu seçin.
yök başkanınının haber kaynağı olan odatv nin huzur evlerine bakışı daha doğrusu Türk aile yapısına bakışı ey yaşlı anne ve babalarına bakanlar siz gericisiniz kapitalistsiniz BEYAZ MELEK DEÐİL GERİCİ MELEK!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’la birlikte izleyip etkilendiği Beyaz Melek filmindeki görüntüler bir yasaya ilham oldu.
Hükümet bakıma muhtaç veya özürlü yaşlı anne ve babalarına bakan çocuklara asgari ücret tutarında yardım yapmayı planlıyor.
Böylece yaşlıların ailelerin ayrı huzurevinde yaşamak zorunda kalmasının önüne geçilecek.
Bu gelişmeyi çok olumlu bir haber olarak okuyabilirsiniz hatta bu yasa size çok ilerici bir yasa olarak gelebilir.
Ama odatv.com olarak tavrımızı net koyuyoruz.
Beyaz Melek gerici bir filmdir.
Mahsun Kırmızıgül de gerici bir yönetmendir.
Hayatındaki birçok zevkini değiştirmiş, İtalyan yemeği yemeye başlamış olabilir.
Ama zihniyet olarak gericidir.
Çünkü;
Huzurevlerinin çokluğu, huzurevlerinde verilen hizmetler sosyal devletin varlığını gösterir.
Avrupa Birliği'ndeki ülkeler huzurevleriyle çocuk esirgeme kurumlarıyla övünürler.
Huzurevleri modern aile yapısının da gerekliliğini ortaya koyar.
Aileleri, anne ve babanın bir arada yaşadığı feodal yapıdan kurtarır ve modern çekirdek ailenin oluşumunu sağlar.
Avrupa Birliği ülkeleri huzurevlerini destekler ve ailelerin feodal yapıdan kurtulmasını sağlar.
Bugün huzurevlerini kötülemek gericiliktir.
Huzurevlerini kötülemek sosyal devleti kötülemektir.
Huzurevlerini kötülemek ailelerin doğu toplumlarındaki gibi feodal bir yapıda yaşamalarını desteklemektir.
Mahsun Kırmızıgül bu filmiyle bunu başarmak istemektedir. Başbakan Erdoğan da çıkartmak istediği yasa ile bu durumu yasalaştırmaktadır.
Huzurevlerini çoğaltmak, iyileştirmek, huzurevlerine yardım etmek, yaşlıları huzurevlerine yönlendirmek sosyal devlet olmaktır.
Yaşlıların evlerinde kalmaları karşılığı onlara para yardımında bulunmak ise düpedüz kapitalizmdir.
Türkiye'de kapitalizm sosyal devletin öğelerini tek tek yıkmaktadır.
Türkiye'de bazı huzurevleri kötü durumda olabilir, Beyaz Melek filminde olduğu gibi huzurevleri olabilir.
Ama devletin yapması gereken, huzurevlerini yok etmek değil, kötü olanları iyileştirmektir.
Tüm huzurevlerini Darüşşafaka gibi modern bir hale getirmeye çalışmaktır.
Fakat bugün Beyaz Melek filmiyle Mahsun Kırmızıgül hem kapitalizme hem de feodal aile yapısına hizmet ederken, hükümet de bu hizmeti yasalaştırmaktadır.
Tüm bu çalışmalar gericiliktir. Yıllar öncesinde kalması gereken bir düzeni kapitalizm ile tekrar yaşatmaya çalışmaktır.
Bu nedenle Beyaz Melek gerici bir melektir ve Mahsun Kırmızıgül gerici bir yönetmendir.
Odatv.com
tabiki buda ayrı bir tartışma konusu
ama yukarıdaki net bir duruş yorum götürmeyen
burada bunu tartışalım
mümkünse o konu hakkında ki görüşünü alayım arkadaşım
"Ölümsüzlük İksiri"nde, cemaat mensuplarının devlet kadrolarına sızdığı iddialarına yanıt veren Fethullah Gülen, "Bir milletin ferdi, kendi milleti için var olan müesseselere sızmaz, hakkıdır girer"
Cehaleti satın alarak kademelerde yer edinmek adaletle girmek değil, sızmaktır, cehaleti kandırarak kimseye hissettirmeden girmektir.
Ardından 02:45 ile sonuna kadar dinleyin. Bakın ne diyor "Sırrın senin esirindir, söylersen esiri olursun". Diyor ki bu ülkeyi fethedeceğiz, bunu kimseye söylemeyin size burada anlattıklarımı buradan çıkarken unutun... Bu mahremimizdir, sırrımızdır.
Gülen, "Bir milletin ferdi, kendi milleti için var olan müesseselere sızmaz; hakkıdır girer oraya; mülkiyeye de girer adliyeye de, istihbarata da girer hariciyeye de" dedi.
Ben bu söylemde bir gariplik ya da komplo teorisi algılamanmasının sebebini anlayamadım doğrusu!:confused:stupidprv
BU HABER EKONOMİ SAYFALARINDA YOK! TÜSİAD’TA 2014 YILINA KADAR KİMLERİN BAŞKAN OLACAĞI BELLİ OLDU!
İstanbul Divan Oteli’nde toplanan TÜSİAD Başkanlar Konseyi yeni TÜSİAD Başkanlarını belirledi.
İşte o isimler…
Odatv.com ğazetelerin ekonomi sayfalarında, televizyonların ekonomi bültenlerinde olmayacak bir haberi izleyicilerine duyuruyor.
TÜSİAD Başkanlar Konseyi, İstanbul Divan Oteli’nde 5 Kasım 2007 tarihinde toplanarak, 2014 yılına kadar TÜSİAD’a kimlerin başkanlık edeceğine karar verdi.
Buna göre: TÜSİAD’ın ilk kadın başkanı Arzuhan Yalçındağ bir dönem daha görevini sürdürecek.
Yalçındağ’ın görevi 2010 yılında bitecek.
Laikliği savunan demeçler verdiği için İslami basın tarafından eleştirilen Yalçındağ’ın süresinin uzatılması, TÜSİAD’ın laiklik konusunda Yalçındağ’a tam destek verdiği şeklinde yorumlanıyor.
Arzuhan Yalçındağ’tan sonra göreve, 2010 yılında Ferit Şahenk geliyor. Yani TÜSİAD’ta ikinci kuşak başkanlar dönemi başarımlı işadamı Ferit Şahenk ile sürecek.
2014 yılında TÜSİAD başkanlığına gelecek isim ise, son yılların en başarılı genç işadamlarından Ali Koç.
Ali Koç’un TÜSİAD Başkanı olmasıyla TÜSİAD’ta artık üçüncü kuşak işadamları devri başlamış olacak.
Türkiye gibi stratejinin önemsenmediği, plansız, programsız az gelişmiş bir ülkede işadamlarının geleceğe ilişkin planlarını bu derece titiz yapması ülke adına sevindirici.
buda gerçek kapitalistlere bakışı gerçekten anlamak imkansız siyasi duruş insanı bukadar mı kör eder
Doğu ve güneydoğu bölgelerimizle, bu bölgelerimizden göç eden vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadıkları illerimizdeki oy patlamasının altında yatan nedenlerin iyi irdelenmesi gerekir..
endişeleriniz çok yersiz arkadaşlar
uzaktan yakından bu cemaatla hiçbir bağım olmamasına rağmen ben bir yanlışlıklarını göremiyorum
bu meseleye nereden baktığınızda önemli
bakış açısına göre dğişir
Hablemitoğlu'nun öldürülmesinden sonra, kimi çevrelerin, basılmayacağını öne sürdüğü çalışmada, ABD'de yaşayan ''emekli vaiz'' Fethullah Gülen 'in istihbarat tutkusu, amaçları, söylem ve eylemleri, resmi belgelerdeki istihbarat savaşımı, Fethullahçı istihbaratçıların operasyonları ve bu istihbaratçılarla ilgili basında yer alan suç duyuruları anlatılıyor. Ölümünden kısa süre sonra ''Kırım'da Türk Soykırımı'' adlı eseri IQ Kültür Sanat Yayınları arasında çıkan Dr. Hablemitoğlu'nun, basılıp basılmayacağı merakla beklenen Köstebek adlı son çalışmasını yayımlayan Toplumsal Dönüşüm Yayınları'nın sahibi Hayri Bildik , kitabı Cumhuriyet ideali ve Kuvayı Milliye değerleri için kavga veren, şehit düşen tüm Aydınlanmacılara ve ''Kemal'in askerlerine'' adadıklarını söyledi. ''Cumhuriyet şehidi Necip Hablemitoğlu'nun yapmış olduğu çalışmanın Cumhuriyet'in kurumlarını değil, bu kurumları zaafa düşürenleri hedef aldığı açıktır'' diyen Bildik, kitabı yayımlarken laik Cumhuriyet'in tüm kurum ve kuruluşlarının Atatürk ilkeleri doğrultusunda güçlenmesini amaçladıklarını vurguladı.
Yorum