GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 30.715 km²
Nüfus: 4.466.756 (2007)
İl Trafik No: 06
Genel Coğrafya ve Yeryüzü Şekilleri: 26.897 km2 lik bir alana sahip olan Ankara, 39o57'N enlemi ile 32o53'E boylamları arasında yer almaktadır. Ortalama olarak deniz seviyesinden yüksekliği 890 metredir.
Doğusunda Kırıkkale ve Kırşehir, kuzeyinde Çankırı ve Bolu, kuzeybatısında Bolu, batısında Eskişehir, güneyinde Konya ve Aksaray illeri bulunmaktadır.
Ankara, Orta Anadolu'nun kuzeybatısında bulunan Kızılırmak ve Sakarya nehirlerinin kollarının oluşturduğu ovalarla kaplı bir bölgedir. Bu bölgede orman alanları ile step ve bozkır alanlarını bir arada görmek mümkündür. İlin kuzey sınırının Kuzey Anadolu sıra dağlarının kolları olan dağlar, Orta Anadolu düzlüklerinin devamı olan ovalar çizer. Güney kısmında Tuz Gölü çanağı, Kepez Ovaları ve Hacıbekirözü gibi düzlükler bulunur. Bu düzlükler arasında volkanik Karadağ ile Karasimir Dağı, Paşa Dağı ve Teke Dağı yükselir.
Orta kesimlerden kuzeye doğru yaklaştıkça Haymana, Bala hattının kuzeyinde Kuzey Anadolu sıra dağları ile irtibatları bulunan dağ sıraları belirir. Bunların arasında İdris ve Elmadağları yükselir. Güney Batı Kuzey-Doğu doğrultusunda Güre, Elma, İdris, Karyağdı-Mire-Aydos-Çile, Ayaş ve Hıdır dağ sıraları arasında çöküntü alanları ve kıvrılmalarından dolayı Balaban, Mogan Gölü, Çubuk, Mürted ve Babayakup Ovaları meydana gelmiştir. Ankara Ovası doğu-batı yönünde uzanmıştır. Sakarya ve Kızılırmak nehir kolları arasında çukurlarda münferit olarak yüksek sıradağları görmek mümkündür.
Kuzeyde, Çubuk ve Kızılcahamam ilçelerinde yer yer sarp görünüşlü Yıldırım, Işık ve Yakut dağları, Batıda Ayaş, Beypazarı ve Nallıhan ilçelerinin kuzey sınırları Karakiriş, Kartal ve Manastır dağları ile çevrilmiştir. Güney bölgedeki dağlar tatı meyilli, yuvarlak sırtlı ve üzerleri düzdür. Bu alanda yükseklikler 1050-1500 m. arasındadır.
İl sınırları içinde Mogan, Eymir, Karagöl, Kurumcu ve Samsun gölleri bulunur. Bölgede yer yer volkanik arazilere rastlanır. Bu kütle üzerinde 2378 m. yüksekliğindeki Köroğlu Dağı ile Mahya Tepesi (2006 m.) yükselir. İlin güneydoğusunda Hüseyingazi dağı kültesi bulunur.
İlin arasizisini Sakarya ve Kızılırmak nehirleri ile Çubuk Çayı, İncesu ve Ova Çayları sular.
İklimi : İlin geniş arazisinde yer yer iklim farklılıkları görülür. Güneyde, İç Anadolu ikliminin bariz özellikleri olan step iklimi, kuzeyde ise, Karadenz ikliminin ılıman ve yağışlı halleri görülebilir. kara ikliminin hüküm sürdüğü bu bölgede kış sıcaklıkları düşük, yaz ise sıcak geçer. En sıcak ay Temmuz-Ağustos, en soğuk ay ise Ocak ayıdır.
Bölgeye düşen yağış miktarları kuzey ve güney kesimlerde farklılık gösterir. Kuzeyde Kızılcahamam ve Çubuk, Karadeniz yağış rejimi özelliğini; güney ise İç Anadolu karakterini taşır. Bölgenin yapısı gereği özellikle kış aylarında sis olayı oldukça fazla görülür ve hayatı etkiler.
İl bazında ortalama sıcaklık 10-13oC arasında, aylık ortalama yağış miktarı da 11-55 mm arasındadır. En yüksek sıcaklık değeri 41.4oC ile Sarıyar istasyonunda; en düşük sıcaklık da sıfırın altında 32.2oC ile Esenboğa istasyonunda kaydedilmiştir. Donlu günler sayısı yılda ortalama 60-117 arasında, karla örtülü günler sayısı ise yılda toplam 10-70 gün arasında değişmektedir. En yüksek kar kalınlığı 82 cm. olarak Kızılcahamam istasyonunda kaydedilmiştir.
İl merkezi ve istasyonların rüzgar durumuna genel olarak bakıldığında; hakim rüzgarın topografik yapıya bağlı olarak değişim gösterdiği açıkça görülür. Buna göre hakim rüzgar Ankara (merkez), Esenboğa, Çubuk, Ayaş ve Yenimahalle'de kuzeydoğu, Haymana (İkizce), Sincan, Dikmen ve Nallıhan'da batı, Polatlı ve Şereflikoçhisar'da kuzey, Etimesgut ve Elmadağ'da güneybatı, Kızılcahamam'da güneydoğu ve Beypazarı'nda kuzey-kuzeydoğudandır. Kuvvetli rüzgarların görüldüğü aylar mart ve nisan aylarıdır. Ankarada tespit edilen en yüksek rüzgar hızı güne, güneydoğu yönünden 32.1 m/sn. dir
Normal şartlarda günlük olarak basıncın değerlerinde fazla değişiklik görülmez. Ancak yurdumuzu etkileyen hava kütlelerine bağlı olarak değişmeler gözlenir. Uzun yıllar değerlerine göre; ankara'nın ortalama basınç değeri 912.7 mb., tespit edilen en yüksek basınç değeri 936.5. mb. ve en düşük basınç değeri 882.6 mb.dır.
Bitki Örtüsü: Etrafı dağlarla çevrili olan Ankara, kışları soğuk, yazları kurak geçen bir iklime sahiptir. En yağışlı mevsim ilkbahardır.
Bu iklim şartları ve topografik yapı Ankara ve çevresinde iki ayrı bitki topluluğunun (step ve orman) gelişmesine imkan sağlamıştır. Yörede en yaygın olan bitki topluluğu step (bozkır)tir. Step bitki örtüsü az yağış alan çukur alanlarda ve platolar üzerinde yaygın haldedir. Bu bitki topluluğu içinde ağaç yok denecek kadar azdır. Genelde dikenli çalılar dikkati çeker. Bunun yanısıra akarsu boylarında sıralar halinde görülen iğde, söğüt ve kavak ağaçları step içerisinde yer alır. Step bitki örütüsünün en yaygın türlerini otlar oluşturur. Çoğu küçük boylu olan bu bitkiler birbiri yanında ve kümeler halinde toplanmıştır. Step bitki topluluğunun başlıca türlerini kısa boylu çayırlıklar, ayrıkotu, keven, sorguçotu, üzerlik otu, katırtırnağı, yabani arpa, püsküllü çayır, hardalotu, yemlikotu, yılgınotu, yavşanotu, gelincik, papatya, hatmi, kekik, sütleğen, ballıbaba, yabani gül, böğürtlen ve isimlerini sayamadığımız birçok bitki oluşturur.
Ankara çevresinde plato üzerinde yükselen münferit dağlar ile kuzeydeki dağlık sahada yağışlardaki artış yüzünden orman örtüsü kendini belli etmeye başlar. Bozkır (step) ortasında adacıklar halinde görülen ormanlar, genelde tahripten arta kalan korulardır. Bu tür ormanlarda hakim ağaç türü karaçam, ardıç ve yer yer meşedir. Kurakçıl orman deyimiyle adlandırılan bu ormanlara en güzel önreği, Beynam Ormanı oluşturmaktadır. Ankara'nın kuzeyindeki Kızılcahamam ilçesi yakınlarından başlamak üzere orman örtüsü sıklaşmaya ve gürleşmeye başlar ki, burada iğne yapraklı ağaçlar yaygın türü oluştururlar.
Ulaşımı: Karayolu, demiryolu ve havayolu ile ulaşım sağlanmaktadır. Türkiye’nin karayolu ve demiryolu ağı merkezinde olması nedeniyle ülkenin her yerine ulaşmak mümkündür. İç ve dış hatlarla hizmet veren uluslararası havalimanı bulunmaktadır.
Tarihi: Ankara’nın ilk yerleşim tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bölgede yapılan araştırmalar, kentin Paleolitik Çağ’dan itibaren yerleşme alanı olduğunu göstermektedir.
Kızılcahamam yöresinde yapılan araştırmalarda; Paleolitik Çağ’a ait buluntulara rastlanmış olup, Eti Yokuşu, Ahlatlıbel, Karaoğlan ve Koçumbeli’nde de Eski Tunç Çağı’na ait buluntular ortaya çıkarılmıştır.
Hitit eserlerinde sık sık rastlanan Ankuva, muhtemelen bugünkü Ankara kentinin bulunduğu yerdir. Mürtet Ovası yakınındaki Bitik’te Hitit yerleşmesi ve Haymana ilçesi yakınlarındaki Gâvurkale’de Hitit dönemine ait önemli bir kutsal yerleşim bulunmaktadır.
Ankara’nın kent olarak ilk kuruluşu Phyrigia dönemindedir. Phyrigia’nın başkenti Gordion bugünkü Ankara sınırları içinde kalmaktadır ve İç Anadolu’nun en önemli antik kentlerinden birisidir. Efsanelere göre Ankara’yı da büyük Phyrigia Kralı Midas kurmuştur. Phyrigialılar buraya gemi çapası anlamına gelen “Ankyra” adını vermişlerdir. Yörede bulunan tümülüsler, özellikle M.Ö. 750-500 yılları arasında Ankara yöresinde Phyrigia yerleşmesinin önemini göstermektedir.
Phyrigia Devleti’nin yıkılmasından sonra Lydialıların ve daha sonra Perslerin hâkimiyetine geçen kentin Pers Kralı I. Dareios döneminde (M.Ö. 522-486) yapılmış olan ünlü kral yolu üzerinde küçük bir ticaret merkezi olduğu bilinmektedir. Aradan iki asır geçtikten sonra Büyük İskender, Anadolu’daki Pers hâkimiyetine son vermiştir.
M.Ö. 278-277 yılında Avrupa’dan Anadolu’ya gelen Galatların bir kolu olan Tektosagların Ankara’yı başkent yaptıkları bilinmektedir. Ankara Kalesi’nde görülen ilk yapı bu devirden kalmadır.
Roma İmparatoru Augustus M.Ö. 25 yılında kenti Galatlardan alarak bu bölgeyi Roma’nın bir eyaleti olarak Roma İmparatorluğu’na bağlamış ve Ankara’yı Galatia’nın başkenti yapmıştır. 1. ve 2. yüzyıllarda Ankara, Anadolu’da Roma yol ağının çok önemli bir kavşağı niteliğini kazanmış, yönetimsel ve askeri işlevleri gelişmiş bir kenttir. Roma İmparatorluğu’nun zayıflaması ile 3. yüzyılda Ankara önemini kaybetmiştir. Daha sonra Bizans İmparatorluğu’nun eline geçen kent 334-1073 yılları arasında Bizans İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altında kalmıştır.
1071 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Malazgirt’te Bizans ordusunu yenmesinden sonra 1073 yılında Ankara Türklerin eline geçmiştir. Bu tarihten başlayarak Osmanlılar tarafından Anadolu’nun siyasal birliğinin kurulmasına kadar geçen sürede kent, Türk beylikleri, Bizans ve Moğol egemenliği altında değişik dönemler geçirmiştir. 1300’lü yıllardan başlayarak Ahi merkezlerinden biri olarak ticari işlevlere sahip olan Ankara, Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme döneminde de önemli bir ticaret merkezi olmaya devam etmiştir. Ankara’daki Ahi örgütü, kervanların ve ordunun deri ve demirden yapılmış malzeme gereksinimini karşılıyor ve aynı zamanda İç Anadolu’da geniş bir bölgede üretilen tiftik Ankara’da işleniyordu. 19. yüzyıla kadar önemini koruyan Ankara, daha sonra önemini yitirmeye başlamış, kentin 1892 yılında bir demiryolu ile İstanbul’a bağlanması da bu durgunluğu çözememiştir. 20. yüzyılın başında yaşanan savaşlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışı ve 1917 yangınının da etkisi ile daha da gerileyen kent, Kurtuluş Savaşı sırasında yeniden önem kazanmaya başlamıştır.
Kurtuluş Savaşımızın idare edildiği bir merkez olarak, adı milli mücadelemizin sembolü haline gelen Ankara 13 Ekim 1923’te başkent olmuştur.
Ulaşım
Karayolu : Ankara'dan Türkiye'nin her tarafına otobüsle ulaşım olanağı vardır.
Otogar Tel : (+90-312) 224 10 00
<http://www.asti.com.tr>
Havayolu : Uluslararası Ankara Esenboğa Havalimanı, şehir merkezine 25 km. mesafededir. Ulaşım HAVAŞ servisleriyle sağlanmaktadır.
Hava Limanı Tel : (+90-312) 428 02 00(5 hat) - 428 17 00 - 468 73 40
<http://www.thy.com.tr>
Demiryolu : Ankara-İstanbul, Ankara-İzmir, Ankara-Balıkesir, Ankara-Isparta-Burdur, Ankara-Zonguldak, Ankara-Adana, Ankara-Elazığ-Diyarbakır güzergahlarında trenle ulaşım mevcuttur.
Adres: Talatpaşa Bulvarı Gar Ulus
İstasyon Tel : (+90-312) 310 65 15 - 311 06 20
http://www.tcdd.gov.tr
Korunan Alanlar (Milli Parklar ve Tabiat Parkları)
Soğuksu Milli Parkı
Tel: 736 11 15
Konumu ve Önemi: 1959 yılında tesis edilmiş bulunan Soğuksu Milli Parkı, Ankara İli Kızılcahamam İlçesi mülkî hudutları içerisinde 1050 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Ankara'ya 80 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.
Turistik bakımdan büyük bir önem taşıyan, Kızılcahamamı çevreleyen ormanların flora yönünden step ile orman zonu arasında bir geçit teşkil etmesi sebebiyle biyolojik bakımdan ayrı bir özellik taşımaktadır. Bu sebeple mevcut ormanların korunması ve imarı amacıyla ve Ankara'ya çok yakın bir mesafede bulunmasından dolayı Milli park olarak tefrik edilip değerlendirilmiştir.
Milli Park; Bilimsel ve estetik bakımdan, Milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarını ifade ettiğine göre; Soğuksu Milli Parkı'nın ayrılış sebepleri daha iyi anlaşılmaktadır.
Tabii Özellikleri: Soğuksu Milli Parkı, en yakın köye yedi kilometre uzaklıktadır. Bölge ormanlarının bulunduğu saha volkanik arazi parçasıdır. Bu bakımdan, bu tip arazilere özgü vasıflardan olmak üzere civarında sıcak ve soğuk su kaynakları bulunmakta olup, bunlar kaplıca olarak da değerlendirilmektedir. Soğuksu Milli Parkın'da yükseklik 1000-1800 metre arasında değişmektedir. En yüksek tepesi 1789 metre rakımlı Arhul Tepesidir.
İklim: Soğuksu Milli Parkında yıllık ortalama sıcaklık 11.9°C, en yüksek sıcaklık 35.6°C, ve en düşük sıcaklık ise 14.6°C civarındadır. Ortalama yağış miktarı 350.3 mm., yıl içinde yağmurlu gün sayısı 209, kapalı gün sayısı 81 'dir.
Bitki Örtüsü: Seri ormanları genellikle koru ormanı görünümündedir. Parkta mevcut orman ağaçları sarıçam, karaçam, köknar, meşe olup, bunların ormandaki karışım oranları; Sarıçam %65, Karaçam %24, Köknar %6, Meşe %5'tir.
Milli Park flora yönünden de oldukça zengindir. Çeşitli çayır otları ve çiçekleri mevcut olup, ayrıca yabani çilek, yabani gül, ağaççıklar da vardır. Milli Parkın 800 hektarı ormanlık saha, 250 hektarı içe açıklık sahadır. Açık sahalar sarıçam ve karaçam fidanları ile ağaçlandırılmıştır. Milli Park sahasının 1/3'ü kullanma ve 2/3'ü ise koruma sahası olarak tefrik edilmiştir.
Hayvan Topluluğu: Milli Park sahasında yaban domuzu, ayı, tilki, çakal, sincap ve tavşan gibi hayvanlar ve otuzbeşin üzerinde kuş çeşidi bulunmaktadır.
Sosyal Durum: Soğuksu Milli Parkı'na giriş ücretlidir. Kullanma sahasında; 8000 ziyaretçinin ihtiyacını karşılayacak piknik masası, piknik ocağı, çöp bidonu, çeşmeler, tuvaletler ve yağmur sığmakları mevcut bulunmaktadır. Bu tesislere ayrıca her yıl yenileri ilâve edilmektedir. Yılda ortalama 500.000 kişinin ziyaret ettiği Soğuksu Milli Parkı ziyaretçilerinin çoğunu, ilkbahar ve sonbaharda Ankara'dan hafta sonu geçirmek üzere gelenler teşkil etmektedir.
Milli Park dahilinde bir adet idare binası, bir adet sekiz yataklı misafirhane, iki adet gazino, bir adet memba suyu işletmesi, bir adet büfe, 500 kişilik açık hava tiyatrosu ve 80 yatak kapasiteli her türlü konforu haiz bir turistik otel mevcuttur. Koruma yönünden bir adet polis karakolu vardır.
Ayrıca Milli Park haricinde parka bağlı pırnak, keklik ve çil üretme istasyonu bulunmaktadır. Üretme istasyonunda kınalı keklik, çim keklik, şahin, sülün, bıldırcın ve güvercin bulunmaktadır.
Park içinde 16 kilometrelik çevre yolu mevcut olup, park sahası bu yolla tamamen gezilebilecek durumdadır. Ayrıca piknik alanlarına giden yollar da vardır.
Soğuksu Milli Parkında çadır kurulabileceği gibi, karavanlı kamp yapmak da mümkündür. Park sahasında dağ turizmine meraklı olanlar için de imkan mevcuttur. Parkın her köşesinde manzara çok çeşitli ve günün her saatinde değişik güzelliktedir.
Yerel Etkinlikler
AYAŞ DUT FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Ayaş -Temmuz
Düzenleyen Kuruluş : Ayaş Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 712 26 00
Faks : 712 21 20
ANKARA KEÇİSİ FESTİVALİ - GÜDÜL
Tarihi : Nisan - Mayıs
BEYPAZARI HAVUÇ FESTİVALİ
Tarihi : Ekim
SİNCAN LALE VE KÜLTÜR MERKEZİ
Tarihi : Mayıs
HAYMANA ULUSLARARASI KAPLICA FESTİVALİ VE KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
Tarihi : Haziran
HIRKATEPE KÖYÜ GAZİ GÜNDÜZALP'İ ANMA VE HACET ŞÖLENİ
Tarihi : Haziran
ÇAMLIDERE ALUÇDAĞI FESTİVALİ
Tarihi : Temmuz
GÜDÜL ÜZÜM FESTİVALİ
Tarihi : Ekim
KIZILCAHAMAM SOĞUKSU FESTİVALİ
Tarihi : Ağustos
ÇELTİKÇİ BELEDİYESİ PİRİNÇ FESTİVALİ, KIZILCAHAMAM
Tarihi : Eylül
KARAPÜRÇEK YAĞLI GÜREŞ VE MÜZİK ETKİNLİKLERİ
Tarihi : Eylül
YENİKENT KAVUN FESTİVALİ VE KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
Tarihi : Eylül
ELMADAĞ BAYRAM ARACI KÜLTÜR ŞENLİĞİ
Tarihi : Eylül
BEYPAZARI KAPAMA ŞÖLENİ
Tarihi : Eylül
POLATLI SAKARYA ZAFERİ'Nİ KUTLAMA ŞENLİKLERİ
Tarihi : Eylül
GÜDÜL KİRAZ FESTİVALİ
Tarihi : Haziran
ŞEREFLİKOÇHİSAR TUZ FESTİVALİ
Tarihi : Ağustos
NALLIHAN TABDUK EMRE'Yİ ANMA TÖRENİ
Tarihi : Ağustos
KUTLUDÜĞÜN GÖZLEME, AYRAN KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
Tarihi : Haziran
NEVRUZ ŞÖLENİ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 21 Mart
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312)361 10 42
Faks : 361 10 16
TABDUK EMRE'NİN KIZI BACIM SULTANI ANMA TÖRENİ
Tarihi: Eylül'ün 2.Haftası
ULUSLARARASI "ANADOLU GÜNLERİ" KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
Tarihi : 14-22 Eylül
BEYPAZARI KAPAMA ŞÖLENİ
Tarihi : Eylül
KIZILCAHAMAM ÇELTİKÇİ BELDESİ PİRİNÇ FESTİVALİ
Tarihi : 29 Eylül
KARAPÜRÇEK YAĞLI GÜREŞLERİ
Tarihi : Eylül
ÇAMLIDERE HALK ŞENLİĞİ
Tarihi : Eylül
13 EKİM ANKARA'NIN BAŞKENT OLUŞU
Tarihi : 13 Ekim
KIZILCAHAMAM ÇORAK PANAYIRI
Tarihi : Ekim - Aralık
KAZAN KAVUN PAZARI
Tarihi : Ağustos 3.Haftası
KAZAN TAHSİN ERİŞ CİRİT OYUNLARI
Tarihi : Ağustos 3. Haftası
KIZILCAHAMAM SU FESTİVALİ
Tarihi : Ağustos
ÇUBUK SÜNNET ŞÖLENİ
Tarihi : Ağustos
AŞIKLAR FESTİVALİ
Tarihi : Ağustos
YENİKENT KAVUN FESTİVALİ
Tarihi : Eylül 1.Haftası
GÜDÜL SORGUN YAYLA ŞENLİKLERİ
Tarihi : Haziran
BEYPAZARI KARAŞAR EĞRİOVA YAYLA FESTİVALİ
Tarihi : Haziran
GÜDÜL KAPAMA ŞÖLENİ
Tarihi : Temmuz
TURİZM HAFTASI
Tarihi: 15-22 Nisan
ULUSLARARASI MÜZİK FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez - Nisan - Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Sevda - Cenap And Müzik Vakfı
Tel : (312) 427 08 55
Faks : 427 31 59
UÇAN SÜPÜRGE KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez 02 - 09 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Uçan Süpürge
Tel : (312) 427 00 20
Faks : 455 66 51
ULUSLARARASI ANKARA KARİKATÜR FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez - 03 - 07 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Karikatür Vakfı
Tel : (312) 436 15 16
Faks : 436 15 16
NALLIHAN HIDRELLEZ ŞENLİKLERİ
Tarihi : Mayıs 1.Haftası
RESİM-MÜZİK-TİYATRO ve KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
Tarihi : 28 Mayıs - 12 Haziran
SÖMESTR FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Şubat 2.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 02
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
ÇİZGİ FİLM ŞENLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Beypazarı - Şubat 2.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Beypazarı Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 762 25 10 (5 Hat)
Faks : 763 13 58
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 08 Mart
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
7.ULUSLAR ARASI ANKARA ROCK STATION MÜZİK FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez - 25-27 Mart
Düzenleyen Kuruluş : Rock Station Rock Müzik Festivali Organizatörü
Tel : (312) 419 54 50
Faks :
27 MART ULUSLAR ARASI TEK KİŞİLİK OYUNLAR FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 27 Mart
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
GÜVENLİK, OTOMASYON, TELEKOMÜNİKASYON YANGIN, ACİL DURUM, ARAMA-KURTARMA
Yeri Ve Tarihi : Merkez - 31 Mart-03 Nisan
Düzenleyen Kuruluş : Marmara Tanıtım Fuarcılık
Tel : (212) 481 04 04
Faks : 481 04 74
E-Mail Adresi : ISAF FUARI <http://www.isaffuari.com>
marmara@marmarafuar.com.tr
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 23 Nisan
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
29 NİSAN DÜNYA DANS GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 29 Nisan
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
UÇURTMA ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Beypazarı - Nisan 4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Beypazarı Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 762 25 10 (5 Hat)
Faks : 763 13 58
E-Mail Adresi : belediye@beypazari-bld.gov.tr
HIDRELLEZ ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Mamak - 08-09 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Mamak Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 320 20 53
Faks : 550 71 66
SAKATLAR HAFTASI
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 10 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
ANNELER GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 13 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
UÇURTMA VE BAHAR ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Ayaş - 15 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Ayaş Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 712 26 00
Faks : 712 2120
E-Mail Adresi : Ayasbelediye@yahoo.com
19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 19 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
19 MAYIS ŞENLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 19 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82-468 2105
Faks : 467 40 52
FETİH ŞÖLENİ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 29 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 1016
HOŞEBE HIDRELLEZ BAYRAMI
Yeri Ve Tarihi : Nallıhan - Mayıs 4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Nallıhan Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 785 10 11-785 11 82
Faks : 785 45 60
E-Mail Adresi : belediye@nallihan-bld.gov.tr
ETİMESGUT'UN KURULUş YILDöNÜMÜ KUTLAMALARI
Yeri ve Tarihi : Etimesgut - Haziran I.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Etimesgut Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 244 32 32-33-244 10 00/1530-1531
Faks : 244 46 46
E-Mail Adresi : etimesgut@etimesgut.bel.tr
BEYPAZARI TARİHİ EVLER, EL SANATLARI, HAVUÇ VE GÜVEÇ FESTİVALİ
Yeri ve Tarihi : Beypazarı - Haziran I.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Beypazarı Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 762 25 10 (5 Hat)
Faks : 763 13 58
E-Mail Adresi : belediye@beypazan-bld.gov.tr
HAYMANA ULUSLARARASI KAPLICA FESTİVALİ VE KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
Yeri ve Tarihi : Haymana - Haziran 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Haymana Kaymakamlığı-Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 658 10 09 - 658 10 07
Faks : 658 20 25 - 65818 48
GELENEKSEL ULUSLAR ARASI GOLLER FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Gölbaşı - Haziran 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Gölbaşı Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 484 55 60
Faks : 484 26 96
E-Mail Adresi : Ankara1@Ankaragolbasi.bel.tr
BABALAR GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - Haziran 3.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
AYAŞ DUT, TARİHİ EVLER VE EL SANATLARI FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Ayaş - 25-26 Haziran
Düzenleyen Kuruluş : Ayaş Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 712 26 00
Faks : 712 21 20
E-Mail Adresi : Ayasbelediye@yahoo.com
10.KUTLUDÜĞÜN GÖZLEME AYRAN KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Mamak - 26 Haziran
Düzenleyen Kuruluş : Kutludüğün Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 597 53 53 - 597 50 82
Faks : 597 50 80
HASAT VE KÜLTÜR FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Bala - 26 Haziran
Düzenleyen Kuruluş : Bala Belediye Başkanlığı Balalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Tel : (312) 418 82 10 - 876 10 08
Faks : 418 82 12-876 10 19
E-Mail Adresi : ankarabala@bel.tr
BİRLİK VE BERABERLİK YAZ ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Kalecik - 27 Haziran
Düzenleyen Kuruluş : Kalecikı Belediye Başkanlığı - Kalecik ve Köyleri Kültür ve Day.Yard.Der.Bşk.
Tel : (312) 857 10 36-857 15 15
Faks : 857 10 16
AÇIK PERDELER FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Haziran 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82-468 2105
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
EĞRİOVA YAYLA FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Beypazarı - Haziran 4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Karaşar Belediye Başkanlığı - Karaşar Derneği
Tel : (312) 775 11 44
Faks :
SÜNNET ŞÖLENİ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - Haziran 4.Haftası-Temmuz 1.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
ATATÜRK GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Kızılcahamam - 16 Temmuz
Düzenleyen Kuruluş : Kızılcahamam Kaymakamlığı - Belediye Bşk
Tel : (312) 736 11 02
Faks : 736 00 01
SU FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Kızılcahamam - Ağustos 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Kızılcahamam Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 736 10 30
Faks : 736 30 02
E-Mail Adresi : kizilcahamam@mynet.com
HACI BEKTAŞ-I VELİ ANMA TOPLANTISI
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 18 Ağustos
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
ŞAPKA İNKILABI TÖRENLERİ
Yeri Ve Tarihi : Kalecik - 23 Ağustos
Düzenleyen Kuruluş : Kalecik Belediye Başkanlığı - Kalecik ve Köyleri Kültür ve Day.Yard.Der.Bşk.
Tel : (312) 857 10 36 - 857 15 1S
Faks : 857 10 16
DOMATES FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Ayaş - 28 Ağustos
Düzenleyen Kuruluş : Ayaş Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 712 26 00
Faks : 712 21 20
E-Mail Adresi : Ayasbelediye@yahoo.com
ZAFER ŞÖLENİ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 30 Ağustos
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
TABDUK EMRE'Yİ ANMA ETKİNLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Nallıhan - Ağustos 4. Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Nallıhan Kaymakamlığı
Tel : (312) 785 10 01 - 785 51 07
Faks : 785 20 01
HÜSEYİN GAZİ KÜLTÜR ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez - Eylül 1 Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Hüseyin Gazi Derneği
Tel : (312) 431 25 30
Faks : 431 25 30
BAYRAM ARACI ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Elmadağ - Eylül 1-4. Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Elmadağ Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 863 06 50
Faks : 863 36 60
13 EYLÜL SAKARYA KUTLAMALARI VE GORDİON ŞENLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Polatlı - 13-18 Eylül
Düzenleyen Kuruluş : Polatlı Kaymakamlığı - Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 621 35 10 - 621 35 11 - 623 45 45
Faks : 621 35 19 - 623 97 00
E-Mail Adresi : polatli-bld@ttnet.tr
KALECİK KARASI ÜZÜM FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Kalecik - 18-19 Eylül
Düzenleyen Kuruluş : Kalecikı Belediye Başkanlığı - Kalecik Ve Köy. Kültür Ve Day.Yard.Der.Bşk.
Tel : (312) 857 10 36 - 857 15 15
Faks : 857 10 16
YALNIZÇAM SAKARYA GEÇİLMEZ DİRENİŞİ ANITI ANMA TÖRENİ
Yeri Ve Tarihi : Beypazarı - 19 Eylül
Düzenleyen Kuruluş : Yalnızçam Köyü
Tel : (312)
Faks :
29 EKİM CUMHURİYET ŞENLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 29 Ekim
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks: 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@Cankaya-Bld.gov.Tr
BELGESEL FİLM GÜNLERİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Ekim 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
ÇORAK ET PANAYIRI
Yeri Ve Tarihi : Kızılcahamam - Kasım 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Kızılcahamam Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 736 10 30
Faks : 736 30 02
E-Mail Adresi : kizilcahamam@mynet.com
ULUSLARARASI ANKARA TİYATRO FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Kasım 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 419 35 44
Faks :
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 24 Kasım
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
ANKARA FİLM FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Ekim 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
ENDÜSTRİ FUARI
Yeri Ve Tarihi : Merkez - 29 Eylül-02 Ekim
Düzenleyen Kuruluş : Marmara Tanıtım Fuarcılık
Tel : (212) 481 04 04
Faks : 481 04 74
E-Mail Adresi : Marmara Tanıtım Fuarcılık - Anasayfa
mailto:marmara@marmarafuar.com.tr
İletişim Bilgileri
1- İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ
ANKARA İL TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ G.M.K. Bul. No: 121 MALTEPE Tel: 229 26 31 -229 36 61 Santral: 231 67 63 - 64 / 137 - 138 Faks: 229 36 61 İL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ Anafartalar Cad. No: 67 Eski Adliye Ulus Tel: 312 35 25 - 324 05 76 - 310 68 18
ANKARA TURİZM DANIŞMA MÜDÜRLÜĞÜ G.M.K Bul. No: 121 MALTEPE Tel: 231 55 72 - 288 61 66 Faks: 231 55 72 ESENBOĞA TURİZM DANIŞMA MÜDÜRLÜĞÜ Esenboğa Hava Limanı Dış Hatlar Gelen Yolcu Salonu Tel: 398 03 48 Santral: 398 00 00 / 1578
2- RESMİ KURULUŞLAR
Ankara Meteoroloji Bölge Müdürlüğü Kalaba Mah. Haliç Sk. No: 6 Keçiören Tel: 359 83 50 - 359 83 65 Santral: 359 75 45 Faks: 359 78 49 Ankara İl Sağlık Müdürlüğü İstanbul Cad. No: 22 Rüzgarlı- Ulus Tel: 309 13 48 Faks: 309 06 80
AŞTİ Müdürlüğü Konya Yolu Söğütözü Tel: 224 10 00 Faks: 224 11 06 Ankara Valiliği İl Müftülüğü Opera Cad. No: 23 Opera Tel: 309 82 42 (4 hat) Faks: 310 10 08
Ankara Valiliği Hükümet Caddesi Ulus Tel: 311 12 87 Faks: 324 27 23 Bağ-Kur İl Müdürlüğü Mithatpaşa Cad. No:25 Kızılay Tel: 433 49 52 Faks: 435 51 85
Başbakanlık Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü 19 Mayıs Spor Kompleksi İçi Ulus Tel: 309 21 00 (12 hat) Faks: 324 10 26 Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. İdari ve Sosyal İşler Müdürlüğü Necatibey Cad. No: 10 Yenişehir Tel: 231 70 80 (24 Hat) Faks: 231 40 57
Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü Eskişehir Yolu 8. Km. ODTÜ Karşısı No: 146 Tel: 287 36 60 (10 hat) Faks: 287 92 26 Başkent Elektrik Dağıtım Genel Müdürlüğü İdari ve Sosyal İşler Müdürlüğü Necatibey Cad. No: 10 Yenişehir Tel: 231 70 80 (24 hat) Faks: 231 40 57
Cumhuriyet Başsavcılığı İdari İşler Müdürlüğü Ankara Adliyesi Sıhhiye Tel: 509 31 80 Faks: 311 88 99 Cumhuriyet Başsavcılığı İdari İşler Müdürlüğü Ankara Adliyesi Sıhhiye Tel: 509 31 80 Faks: 311 88 99
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Ankara Bölge Müdürlüğü İnönü Bulv. Emek Tel: 215 49 64 Faks: 215 49 62 Dördüncü Kolordu Komutanlığı 4. Kolordu Komutanlığı Tel: 369 57 10 Faks: 369 57 04
Devlet Su İşleri 5. Bölge Müdürlüğü Eskişehir Yolu 8. km. ODTÜ Karşısı Tel: 287 93 20 (8 hat) Faks: 287 93 40 Hava Limanı Mülki İdare Amirliği Esenboğa Hava Limanı Esenboğa Tel: 398 03 49 - 398 00 00 / 1313 Faks: 398 01 51
İller Bankası Genel Müdürlüğü Atatürk Bul. No: 21 Opera Tel: 310 31 41 (30 hat) Faks: 312 2989-3107459 İl Defterdarlığı Hükümet Cad. No: 11 Ulus Tel: 311 55 71 Faks: 311 48 57
İl Emniyet Müdürlüğü İskitler Tel: 384 06 06 Faks: 384 07 03 İş ve İşçi Bulma Kurumu Ankara Bölge Müdürlüğü Sağlık Sk. No: 1 Sıhhiye Tel: 431 21 95 Faks: 435 47 61
İl Jandarma Komutanlığı îl Jandarma Genel Komutanlığı Yenimahalle / Lalegül Tel: 346 39 90 - 92 Faks: 335 39 89 İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü Ankara Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü Ulus Tel: 311 45 64-311 20 74 Faks: 310 80 20
İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü Hükümet Konağı Ulus Tel: 311 27 76 Faks: 324 27 23 İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Atatürk Bul. Zafer Meydanı Armağan Psj. No: 76 Kızılay Tel: 418 66 62 Faks: 425 96 04
Jandarma Genel Komutanlığı Bakanlıklar Tel: 456 19 99 Faks: 418 92 08 Karayolları 4. Bölge Müdürlüğü Etlik Cad. No: 39 06110 Dışkapı Tel: 384 31 41 (20 hat) Faks: 384 31 28
Keçiören Telekom Müdürlüğü Sanatoryum Cad. Dalgıç Sk. No: 27 Keçiören Tel: 555 53 00 - 359 59 59 Faks: 360 68 78 Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü Varlık Mah. Tanzimat Cad. Yenimahalle Tel: 384 05 60 (12 hat) Faks: 341 81 14 Ankara
Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü İskitler Tel: 384 05 50 (7 hat) Faks: 341 39 50 Milli Eğitim Müdürlüğü Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Beşevler Tel: 212 66 40 - 43 223 75 04 Faks: 223 75 20
Orman Bölge Müdürlüğü Orman Bölge Müdürlüğü Gazi Tel: 223 76 16-223 50 78 Faks: 223 32 18 Petrol Ofisi Bölge Müdürlüğü Atatürk Bulv. No: 211 Kat: 9 Gama Güriş İş Mrk. Kavaklıdere Tel: 426 40 06 Faks: 426 44 06
Sivil Savunma Müdürlüğü Yeni Ziraat Mah. 14. Sk. No: 17 Altındağ Tel: 341 28 86 - 341 23 38 Faks: 341 22 16 Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü İstanbul Cad. No: 30 Ulus Tel: 310 66 81 -311 85 16-311 55 82 Faks: 310 69 90
Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü G.M.K. Bul. No: 15 Demirtepe Tel: 417 05 62 Faks: 417 07 33 Tarım İl Müdürlüğü Çınardibi Sk. No: 12 Yenimahalle Tel: 344 59 50 - 55 Faks: 315 60 07
TCDD Genel Müdürlüğü 2. Bölge Başmüdürlüğü TCDD Gar Tel: Rezervasyon: 312 18 72 - 309 05 15 Danışma: 311 06 20 Tekel Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlüğü Gazi- A .O .Ç. Tel: 211 24 00 Faks: 211 22 89
TMO Ankara Bölge Müdürlüğü İstanbul Yolu 9. Km. Güvercinlik Tel: 397 20 94 - 397 21 00 (18 hat) Faks: 397 20 93 Türk Telekom Başmüdürlüğü Abone İşleri Müdürlüğü Rüzgarlı Sk. Önüçler İş Mer. 2. Kat Ulus Tel: 309 48 00 Faks: 309 48 40
Türk Telekominikasyon A.Ş. Türk Telekom Başmüdürlüğü T.T. Alsancak Sk. A Blok Kat: 5 Ulus Tel: 313 30 00 Faks: 310 75 36 Ulaştırma Bakanlığı Ankara Bölge Müdürlüğü TCDD Binası Zemin Kat Gar Tel: 311 30 03 Faks: 309 27 70
Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü Atatürk Bul. No: 44 Ulus Tel: 311 37 74 Faks: 324 48 33 Vilayetler Hizmet Birliği Tunus Cad. No:41/A Kavaklıdere Tel: 417 00 69 Faks: 417 57 07
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Ankara Bölge Müdürlüğü Aydoğmuş Sk. No: 4 Kurtuluş Tel: 430 17 21 Faks: 431 47 03
3- ANKARA'DA BULUNAN BÜYÜKELÇİLİKLER VE TEMSİLCİLİKLERİ
Afganistan Büyükelçiliği Cinnah Cad. No: 88 Çankaya Tel: 438 11 21 Faks: 438 77 45 Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 114 Kavaklıdere (Konsolosluk Paris Cad. No: 29) Tel: 426 54 65 Faks: 426 69 59
Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 110 Kavaklıdere Tel: 468 61 10-455 55 55 Faks: 467 00 19 Arjantin Cumhuriyeti Büyükelçiliği İlgaz Sk. No:4 D. 2 GOP Tel: 447 79 48 Faks: 446 20 63
Arnavutluk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Ebuziya Tevfik Sk. No: 17 Çankaya Tel: 441 61 03 Faks: 441 61 04 Avustralya Büyükelçiliği Nenehatun Cad. No: 83 G.O.P. Tel: 446 11 80 - 87 Faks: 446 11 88
Avusturya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 189. Kavaklıdere Tel: 419 04 31 Faks: 418 94 54 Azerbaycan Büyükelçiliği Cemal Nadir Sk. No: 20 Çelikler Apt. Çankaya Tel: 441 26 20 Faks: 441 26 00
Bangladeş Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Cinnah Cad. No: 78/7-10 Çankaya Tel: 439 27 50 Faks: 439 24 08 Belarus Cumhuriyeti Büyükelçiliği Han Sk. No: 131/1-2 G.O.P. Tel: 446 30 42 Faks: 446 01 50
Belçika Krallığı Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 55 G.O.P. Tel: 446 82 47 Faks: 446 82 51 Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçiliği Reşit Galip Cad. Şairler Sk. No: 28 G.O.P. Tel: 447 45 28 Faks: 447 55 45
Bosna Hersek Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 91/8-9 G.O.P. Tel: 446 40 90 Faks: 446 62 28 Brezilya Federatif Cumhuriyeti Büyükelçiliği Reşit Galip Cd. İlkadım Sk. No.l G.O.P. Tel: 448 18 40 Faks: 448 18 38
Bulgaristan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 124 Kavaklıdere Tel: 467 20 71 Faks: 467 25 74 Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Şehit Ersan Cad. No: 42 Çankaya Tel: 468 77 19 Faks: 468 75 93
Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği Uğur Mumcu Cad. No: 100/3 G.O.P. Tel: 446 12 44 Faks: 446 12 45 Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Gölgeli Sk. No: 34 G.O.P. Tel: 436 06 28 Faks: 446 42 48
Danimarka Krallığı Büyükelçiliği Kırlangıç Sk. No: 42 G.O.P. Tel: 468 77 60 Faks: 468 45 59 Endonezya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Abdullah Cevdet Sk. No: 10 Çankaya Tel: 438 21 90 Faks: 438 21 93
Estonya Krallığı Büyükelçiliği Reşit Galip Cd. No: 128/5 G.O.P. Tel: 446 30 27 Faks: 447 28 57 Fas Krallığı Büyükelçiliği Rabat Sk. No: 11 G.O.P. Tel: 437 60 20 Faks: 447 14 05
Filipinler Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 56 G.O.P. Tel: 446 58 31 Faks: 446 57 33 Filistin Devleti Büyükelçiliği Filistin Sk. No: 45 G.O.P. Tel: 436 08 23 Faks: 437 78 01
Finlandiya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kader Sk. No: 44 G.O.P. Tel: 426 19 30 Faks: 468 00 72 Fransa Cumhuriyeti Büyükelçiliği Paris Cad. No: 70 Kavaklıdere Tel: 455 45 45 Faks: 455 45 27
Güney Afrika Cumhuriyeti Büyükelçiliği Filistin Sk. No: 27 G.O.P. Tel: 446 40 56 Faks: 446 64 34 Gürcistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Abdullah Cevdet Sk. No: 15 Çankaya Tel: 442 65 08 Faks: 442 15 10
Hırvatistan Büyükelçiliği Kelebek Sk. No: 15/A G.O.P. Tel: 446 94 60 Faks: 436 62 12 Hindistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Cinnah Cd. No:77/A Çankaya Tel: 438 21 95 Faks: 440 34 29
Hollanda Krallığı Büyükelçiliği Uğur Mumcu Cad. No: 16 G.O.P. Tel: 446 04 70 Faks: 446 33 58 Irak Cumhuriyeti Büyükelçiliği Turan Emeksiz Sk. No: 11 G.O.P. Tel: 468 74 21 Faks: 468 48 32
Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Büyükelçiliği Şehit Ersan Cad. No: 46/A Çankaya Tel: 468 62 30-455 33 44 Faks: 468 32 14 İran İslâm Cumhuriyeti Büyükelçiliği Tahran Cad. No: 10 Kavaklıdere Tel: 468 28 20 Faks: 468 28 23
İrlanda Büyükelçiliği Uğur Mumcu Cad. No: 88 MNG Binası B Blok Kat: 3 G.O.P Tel: 446 61 72 Faks: 446 80 61 İspanya Büyükelçiliği Abdullah Cevdet Sk. No: 8 Çankaya Tel: 438 03 92 Faks: 439 51 70
İsrail Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cd. No:85 G.O.P. Tel: 446 36 05 Faks: 426 15 33 İsveç Krallığı Büyükelçiliği Katip Çelebi Sk. No:7 Kavaklıdere Tel: 468 02 54 Faks: 468 50 20
İsviçre Konfederasyonu Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 247 Kavaklıdere Tel: 467 55 55 Faks: 467 11 99 İtalya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 118 Kavaklıdere Tel: 426 54 60 Faks: 426 58 00
Japonya Büyükelçiliği Reşit Galip Cad. No: 81 G.O.P. Tel: 446 05 00 Faks: 437 25 04 Kanada Büyükelçiliği Nenehatun Cad. No: 75 G.O.P. Tel: 459 92 00 Faks: 459 93 61
Katar Devleti Büyükelçiliği Karaca Sk. No: 15 G.O.P. Tel: 441 13 64 Faks: 441 15 44 Kazakistan Büyükelçiliği Ebuziya Tevfik Sk. No:6 Çankaya Tel: 441 23 01 Faks: 441 23 03
Kırgızistan Büyükelçiliği Çayhane Sk. No: 24 G.O.P. Tel: 446 84 08 Faks: 446 84 13 Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği Alaçam Sk. No: 5 Çankaya Tel: 468 48 22 Faks: 468 22 79
Kuveyt Büyükelçiliği Reşit Galip Cad. Kelebek Sk. No: 110 G.O.P. Tel: 445 05 76 Faks: 446 68 39 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Rabat Sk. No: 20 G.O.P. Tel: 446 29 20 Faks: 446 52 38
Küba Cumhuriyeti Büyükelçiliği Şölen Sk. No: 8 Çankaya Tel: 442 89 70 Faks: 441 40 07 Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi Halk Bürosu Cinnah Cad. No: 60 Çankaya Tel: 438 11 10 Faks: 440 38 62
Litvanya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 17/8-9 G.O.P. Tel: 447 07 66 Faks: 447 06 63 Lübnan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kızkulesi Sk. No: 44 G.O.P. Tel: 446 74 85 Faks: 446 10 23
Macaristan Büyükelçiliği Sancak Mah. 1. Cd. No: 30 Yıldız - Çankaya Tel: 442 22 73 Faks: 441 50 49 Makedonya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Filistin Sk. No: 30/2 G.O.P. Tel: 446 92 04 Faks: 446 92 06
Malezya Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 58 G.O.P. Tel: 446 35 47 Faks: 446 41 30 Meksika Büyükelçiliği Reşit Galip Cad. Rabat Sk. No: 16 G.O.P. Tel: 446 03 35 Faks: 446 25 21
Mısır Arap Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 126 Kavaklıdere Tel: 426 10 26 Faks: 427 00 99 Moğolistan Büyükelçiliği Koza Sk. No: 109 G.O.P Tel: 446 79 77 Faks: 446 77 91
Moldova Büyükelçiliği Kaptanpaşa Sk. No: 49 G.O.P. Tel: 446 55 27 Faks: 446 58 16 Nijerya Büyükelçiliği Uğur Mumcu Sk. No: 56 G.O.P. Tel: 448 10 77 Faks: 448 10 82
Norveç Krallığı Büyükelçiliği Kelebek Sk. No: 18 G.O.P. Tel: 447 86 90 Faks: 447 86 94 Oman Sultanlığı Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cd. No: 63 G.O.P. Tel: 447 06 30 Faks: 447 06 32
Özbekistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Willy Brand Cd. No: 13 Çankaya Tel: 441 38 71 Faks: 442 70 58 Pakistan İslâm Cumhuriyeti Büyükelçiliği İran Cd. No: 37 G.O.P. Tel: 427 14 10 Faks: 467 10 23
Polonya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Blv. No: 241 Kavaklıdere Tel: 46756 19 Faks: 467 89 63 Portekiz Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kuleli Sk. No: 26 G.O.P. Tel: 446 18 90 Faks: 446 18 92
Romanya Büyükelçiliği Bükreş Sk. No: 4 Çankaya Tel: 466 37 06 Faks: 427 15 30 Rusya Federasyonu Büyükelçiliği Karyağdı Sk. No: 5 Çankaya Tel: 439 21 22-439 35 18 Faks: 438 39 52
Slovak Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bulvarı No: 245 Kavaklıdere Tel: 467 50 75 Faks: 468 26 89 Slovenya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Küpe Sk. No: 1/3 G.O.P. Tel: 405 60 07-08 Faks: 446 68 87
Sudan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Sancak Mh. 12. Cd. No: 16 Çankaya Tel: 441 38 84 Faks: 441 38 86 Suriye Arap Cumhuriyeti Büyükelçiliği Sedat Simavi Sk. No: 40 Çankaya Tel: 440 96 57 - 58 Faks: 438 56 09
Suudi Arabistan Krallığı Büyükelçiliği Turan Emeksiz Sk. No: 6 G.O.P. Tel: 468 55 40 Faks: 427 48 86 Şili Cumhuriyeti Büyükelçiliği Reşit Galip Cd. İrfanlı Sk. No: 14/1-3 G.O.P. Tel: 447 34 18 Faks: 447 47 25
Tacikistan Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cd. No: 36 G.O.P. Tel: 446 16 02 Faks: 446 36 21 Tayland Krallığı Büyükelçiliği Çankaya Cd. Kader Sk. No: 45/3-4 Çankaya 467 34 09 Faks: 438 64 74
Tunus Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kuleli Sk. No: 12 G.O.P. Tel: 437 78 12 Faks: 437 71 00 Türkmenistan Büyükelçiliği Koza Sk. No: 28 Çankaya Tel: 441 71 22 Faks: 441 71 25
Ukrayna Büyükelçiliği Sancak Mh. 209. Sk. No: 17 Yıldız-Çankaya Tel: 441 54 99 Faks: 440 68 15 Haşimi Ürdün Krallığı Büyükelçiliği Dedekorkut Sk. No: 18 Çankaya Tel: 440 20 54 Faks: 440 43 27
Vatikan Büyükelçiliği Birlik Mh. 3. Cad. No: 37 Çankaya Tel: 495 35 14 Faks: 495 35 40 Venezüella Cumhuriyeti Büyükelçiliği Cinnah Cd. No: 78/2 Çankaya Tel: 438 71 35 Faks: 440 66 19
Yemen Cumhuriyeti Büyükelçiliği Fethiye Sk. No: 2 G.O.P. Tel: 446 26 37 Faks: 446 17 78 Yeni Zelanda Büyükelçiliği İran Cd. No: 13/4 Kavaklıdere Tel: 467 90 54 Faks: 467 90 13
Yugoslavya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliği Paris Cd. No: 47 Kavaklıdere Tel: 426 02 36 Faks: 427 83 45 Yunanistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Ziya Ür-Rahman Cd. No: 9-11 G.O.P. Tel: 436 88 60 Faks: 446 31 91
Avrupa Topluluğu Komisyonu Temsilciliği Uğur Mumcu Cd. No: 88 Kat: 4 G.O.P. Tel: 446 55 11 Faks: 446 67 37 Birleşmiş Milletler Nüfus Hareketleri Fonu Atatürk Bl. No: 197 Kavaklıdere Tel: 426 01 88 Faks: 426 13 72
Birleşmiş Milletler Temsilciliği BM Geliştirme Programı BM Sanayi Gel. Örgütü Temsilciliği BM Enformasyon Merkezi BM Uyuşturucu Kontrol Programı BM Gıda ve Tarım Örgütü Temsilciliği Atatürk Bl. No: 197 Kavaklıdere Tel: 426 81 13 Faks: 426 13 72 Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Abidin Daver Sk. No: 17 Çankaya Tel: 439 66 15 Faks: 438 27 02
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu Temsilciliği Tunalı Hilmi Cd. Ertuğ Apt. No: 88/114 Tel: 455 36 00 Faks: 427 57 40 Uluslararası Çalışma Örgütü Temsilciliği Atatürk Bul. No: 197 Kavaklıdere Tel: 468 79 22 Faks: 427 38 16
Dünya Sağlık Örgütü Temsilciliği Atatürk Bl. No: 197 Kavaklıdere Tel: 428 40 31 Faks: 467 70 28 İslâm Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi Attar Sk. No:4 G.O.P. Tel: 468 61 72 Faks: 467 34 58
Dünya Bankası Ofisi Uğur Mumcu Cd. No: 88 G.O.P. Tel: 446 38 24 Faks: 446 24 42 Türksoy Direktörlüğü Ataç Sk. No: 19 Yenişehir Tel: 431 20 06 Faks: 435 27 60
Uluslararası Göçmen Kuruluşu Şairler Sk. No:8/1 G.O.P. Tel: 427 12 84 Faks: 467 98 70 Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu Adakale Sk. 27/8 Kızılay Tel: 435 77 28 Faks: 435 98 96
4- KÜTÜPHANELER
Ankara Ali Dayı Çocuk Kütüphanesi Nenehatun Cd. No: 57 GOP Tel: 436 52 94 Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Kumrular Sk. No:3 Kızılay Tel: 425 34 98-418 00 45 Faks: 425 45 03
Ankara Oran Sevgi Yılı Halk Kütüphanesi Villalar Semti Rasih Kaplan Sk. l.Cd. No: 19 Oran-Çankaya Tel: 490 23 56 - 57 Akyurt İlçe Halk Kütüphanesi 19 Mayıs 90.Cd. Akyurt Tel: 344 10 25
Ayaş İlçe Halk Kütüphanesi Camii Atik Mh. Dispanser Sk. No:9 Ayaş Tel: 712 10 51 Balgat Hüseyin Alpar Halk Kütüphanesi Ziyabey Cd. 19.Sk. No:9 Balgat Tel: 385 30 72
Batıkent Halk Kütüphanesi 4.Cd. Basım-İş (19) 8.Blok Yenimahalle Beypazarı Mehmet Akif Ersoy İlçe Halk Kütüphanesi Kemal Milaslı Cd. Beypazarı Tel: 763 11 73
Cebeci Halk Kütüphanesi Dumlupmar Cd. Eceabat Sk. No:5 Cebeci Tel: 636 45 39 Çamlıdere İlçe Halk Kütüphanesi Ömerağa Mh. No:22 Çamlıdere Tel: 753 15 08
Çubuk İlçe Halk Kütüphanesi Yavuz Selim Mh. Duru Sk. Taş Bina Çubuk Tel: 837 18 39 Elmadağ ilçe Halk Kütüphanesi Hükümet Cd. Okul Sk. No:65 Elmadağ Tel: 863 25 60
Eryaman 75. Yıl Halk Kütüphanesi 2. Etap Eryaman Gölbaşı İlçe Halk Kütüphanesi Gazi Osman Paşa Mh. Ankara Cd. Belediye İşhanı 3. Blok Gölbaşı Tel: 484 10 43
Güdül İlçe Halk Kütüphanesi İnkılap Cd. No: 1/1 Güdül Tel: 728 15 62 Haymana İlçe Halk Kütüphanesi Ankara Cd. Belediye Binası Haymana Tel: 658 11 53
Kalecik İlçe Halk Kütaphanesi Yeşilyurt Mh. Ankara Cd. No: 12 Kalecik Tel: 857 15 31 Kazan İlçe Halk Kütüphanesi Atatürk Mh. Belediye Pasajı Kat: 1 No:62 Kazan
Kızılcahamam İlçe Halk Kütüphanesi Cengiz Topel Cd. Belediye Pasajı Kat:l K.Hamam Tel: 736 10 67 Milli Kütüphane Bahçelievler Son durak 06 490 Tel: 212 62 00
Polatlı İlçe Halk Kütaphanesi Zafer Mh. Turan Cd. No:42 Polatlı Tel: 623 18 31 Sincan İlçe Halk Kütüphanesi Belediye eski kreş binası Fatih-Sincan
Şentepe Halk Kütüphanesi Avcılar Mh. Pazaryeri Yenimahalle Tel: 330 31 91 Şereflikoçhibar Yunus Emre İlçe Halk Kütaphanesi İstiklal Mh. Ofis Cd. Şereflikoçhisar Tel: 687 23 17
Yenimahalle İlçe Halk Kütüphanesi İvedik Cd. Gülderen Sk. No: 15 Yenimahalle Tel: 315 52 64-315 81 36
5- KÜLTÜR MERKEZLERİ
Alman Kültür Merkezi Atatürk Blv. No: 131 Bakanlıklar Tel: 425 14 36 - 418 31 2 Faks: 418 08 47 Fransız Kültür Derneği Ziya Gökalp Cd. No: 15 Kızılay Tel: 431 14 58 Faks: 433 05 00
İtalyan Kültür Merkezi Mahatma Gandi Cd. No:32 GOP Tel: 446 51 78-446 40 85 Faks: 446 51 76 İran Kültür Merkezi Batı Han Kat: 1 No: 103 Bakanlıklar Tel: 419 83 82
Libya Kültür Merkezi Güniz Sk. No:50 Kavaklıdere Tel: 229 87 64 Faks: 426 83 19 Türk - İngiliz Kültür Derneği Bestekar Sk. No:32 Kavaklıdere Tel: 419 18 44 Faks: 418 54 04
Türk Amerikan Derneği Cinnah Cd. No:20 Kavaklıdere Tel: 426 26 44 - 426 26 48 Faks: 468 25 38 Türk - Alman Dostluk Derneği Necatibey Cd. Yeşilırmak Sk. No: 10/16 Maltepe Tel: 231 92 37
Türkiye - Pakistan Kültür Derneği Necatibey Cd. Yeşilırmak Sk. No: 10/16 Sıhhiye Tel: 231 92 37 Türk-Japon Vakfı Ferit Recai Ertuğrul Cd. No:2 OR-AN Tel: 491 17 56 - 490 56 40
6- KÜLTÜR VE TURİZM İLE İLGİLİ DERNEKLER, VAKIFLAR, MESLEK BİRLİKLERİ
AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği) Fevzi Çakmak I.Sk. No: 14/12 Kızılay Tel: 230 04 09 Faks: 229 45 66 Almanya Türk Tur Operatörleri Birliği Türkiye Temsilciliği Sedat Simavi Sk. No:66/1 Çankaya Tel: 440 52 60 Faks: 440 52 61
Anadolu Folklor Vakfı Yüksel Cd. No:5/2 Kızılay Tel: 418 56 58-418 99 11 Faks: 425 61 33 Ankara Kulübü Derneği Bayındır Sk. No: 17/2 Kızılay Tel: 431 05 91 Faks: 431 05 91
Ankara Kültürünü Yaşatma Derneği İzmir Cd. No:16/B Kızılay Tel: 425 79 74 Faks: 417 74 19 Ankaralılar Vakfı Devlet Mh. Sosyal Tesis 2. Sk. No:52/D Çankaya Tel: 441 07 37
ARED (Ankara Rehberler Derneği) Onur Sk. Defne Apt. No:68/5 Maltepe Tel:232 21 56 Faks: 232 21 56 ATİD (Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği) Bankacı Sk. No:2/9 Kocatepe Tel: 425 14 14 Faks: 417 31 32
BETUYAB (Belek Turizm Yatırımcıları Birliği) Kuzgun Sk. No:88/1 A.Ayrancı Tel: 441 54 27 Faks: 441 54 28 GESAV (Geleneksel Türk El Sanatları Vakfı) Kireçli Sk. No:6 Demirfırka Mh. Kaleiçi Tel: 324 38 73-310 69 15 Faks: 310 69 15
GESAM (Güzel Sanat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) G.M.K. Blv. No:63/4 Maltepe Tel: 231 10 82 Faks: 231 23 84 İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği) İzmir Cd. No:33/16 Kızılay Tel: 419 49 38-417 52 65 Faks: 419 49 39
TÜDAV (Turizmci Dayanışma Vakfı) İsmet İnönü Bulvarı No:5 Bahçelievler Tel: 212 78 93 Türk El Sanatları Tanıtma Derneği Karanfil Sk. No:5/53 Kızılay Tel: 418 85 37
Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV) Uğur Mumcu Sk. No:24 GOP Tel: 437 51 66-437 45 76 Faks: 447 41 33 TÜRSAB (Ankara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanlığı) Tunus Cd. No: 14/5 Kavaklıdere Tel: 425 04 46 Faks: 425 29 62
Vekam (Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi) Pınarbaşı Mh. Şehit Hakan Turan Sk. No:9 Keçiören Tel: 355 20 27 Faks: 381 26 70
7- KAMU YARARINA FAALİYET GÖSTEREN DERNEKLER, VAKIFLAR, MESLEK BİRLİKLERİ
Ankara Umum Otolobilciler ve Şoförler Odası Mareşal Fevzi Çakmak Cd. No:5 Beşevler Tel: 212 60 60 (8 hat) Faks: 223 34 04 ATO (Ankara Ticaret Odası) Eskişehir Yolu Söğütözü Tel: 285 79 50 Faks: 286 50 29
Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı Atatürk Blv. No:217 Kavaklıdere Tel: 428 61 00-04/427 78 30 Faks: 428 52 88 ASO (Ankara Sanayi Odası) Atatürk Bulvarı No: 193 Kavaklıdere Tel: 417 12 00 Faks: 417 43 70 - 417 52 05
Gazeteciler Cemiyeti Çevre Sk. No: 35 Çankaya Tel: 427 27 12 - 427 15 22 Faks: 468 23 84 İnsan Hakları Derneği Tunalı Hilmi Cd. No: 104/4 Kavaklıdere Tel: 418 53 02
Türk Dil Kurumu Atatürk Bl. No:217 Kavaklıdere Tel: 428 61 00 (5 Hat) Faks: 428 52 88 Türk Eğitim Derneği Kızılırmak Sk. No:8 Kocatepe Tel: 418 06 14 - 417 42 02 Faks: 417 53 65
Türk Eğitim Vakfı Akay Cd. No:22/5 Bakanlıklar Tel: 417 41 90 Faks: 418 79 99 Türk Hava Kurumu Opera Tel: 310 48 40
Türkiye Kızılay Derneği Genel Müdürlüğü Ataç Sk. No:32 Yenişehir Tel: 430 23 00 (30 hat) Faks: 430 01 75-433 05 31 Türkiye Kamp ve Karavan Derneği Bestekar Sk. No:62/12 Kavaklıdere Tel: 466 19 97 Faks: 426 85 83
TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu) Atatürk Bulvarı No:221 Kavaklıdere Tel: 468 53 00 (20 hat) Faks: 427 74 89 Türk Tarih Kurumu Kızılay Sk. No: 1 Sıhhiye Tel: 310 23 68 Faks:310 16 98
Türkiye TURING ve Otomobil Kurumu Mareşal Fevzi Çakmak Cd. No:31/8 Beşevler Tel: 222 87 23 - 213 97 62 Faks: 222 85 57 Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Borsalar Birliği (TOBB) Atatürk Bulvarı No: 149 Bakanlıklar Tel: 417 77 00 (10 Hat) Faks:418 32 68-417 82 35
Vilayetler Hizmet Birliği Başkanlığı Tunus Cd. No:41/A Kavaklıdere Tel: 417 00 69 -417 07 57 Faks: 417 57 07
İstatistikler
2001 YILINDA ESENBOĞA HAVA LİMANI'NDAN GİRİŞ VE ÇIKIŞ YAPAN YABANCILARIN AYLARA GÖRE DAĞILIMI
Yabancılar Giriş Yabancılar Çıkış
Ocak 11,432 Ocak 11,613
Şubat 9,377 Şubat 11,680
Mart 13,642 Mart 10,983
Nisan 15,869 Nisan 12,530
Mayıs 17,899 Mayıs 12,150
Haziran 27,502 Haziran 13,899
Temmuz 40,403 Temmuz 21,431
Ağustos 21,056 Ağustos 46,344
Eylül 18,324 Eylül 24,996
Ekim 13,177 Ekim 14,578
Kasım 9,099 Kasım 11,079
Aralık 10,321 Aralık 9,592
TOPLAM 208,101 TOPLAM 200,875
2001 YILINDA ESENBOĞA HAVA LİMANI'NDAN GİRİŞ VE ÇIKIŞ YAPAN TÜRK VATANDAŞLARI'NIN AYLARA GÖRE DAĞILIMI
T.C. Vatandaşları Giriş T.C. Vatandaşları Çıkış
Ocak 26,490 Ocak 34,711
Şubat 51,826 Şubat 27,618
Mart 53,144 Mart 31,991
Nisan 28,976 Nisan 24,284
Mayıs 32,834 Mayıs 24,281
Haziran 69,128 Haziran 29,725
Temmuz 107,845 Temmuz 48,689
Ağustos 54,130 Ağustos 113,219
Eylül 32,270 Eylül 75,142
Ekim 24,070 Ekim 44,688
Kasım 19,818 Kasım 33,957
Aralık 30,463 Aralık 26,490
TOPLAM 530,994 TOPLAM 514,795
ANKARA TURİZM DANIŞMA MÜDÜRLÜĞÜNE GELEN YERLİ VE YABANCI TURİST SAYISI (2001)
AY YERLİ YABANCI TOPLAM
OCAK 400 143 543
ŞUBAT 450 118 568
MART 475 179 654
NİSAN 475 235 710
MAYIS 485 277 762
HAZİRAN 525 429 954
TEMMUZ 550 422 972
AĞUSTOS 613 411 1024
EYLÜL 650 434 1084
EKİM 575 175 750
KASIM 450 75 525
ARALIK 350 81 431
GENEL TOPLAM 5.998 2.979 8.977
Barajlar
Barajlar
Ankara'daki barajları yararlanma çeşidi itibariyle içme suyu, sulama suyu, içme ve sulama suyu, elektrik enerjisi sağlayan barajlar olamak üzere dört ayrı başlık altında toplamak mümkündür.
ELEKTRİK ENERJİSİ SAĞLANAN BARAJLAR
Sarıyar Barajı:
Ankara'ya 165 km. uzaklıkta olan baraj, Anadolu'nun elektrik ihtiyacını karşılamak üzere 1966 yılında faaliyete geçmiştir. Barajın arkasındaki suni göl balıkçılık ve su suporları için elverişlidir. Sakarya Nerhi üzerinde kurulmuştur. 6.50 km2 lik göl alanına sahiptir.
Kesikköprü Barajı:
Kızılırmak Nehri üzerinde 1966 yılında faaliyete geçmiştir. Göl alanı 6.50 km2 dir.
İÇME VE SULAMA SUYU SAĞLANAN BARAJLAR
Kurtboğazı Barajı:
Ova Çayının kolu olan Kurtboğazı deresi üzerinde kurulmuş ve 1977 yılında faaliyete geçmiştir. 5 km2 lik göl alanına sahiptir.
SULAMA SUYU SAĞLANAN BARAJLAR
Asartepe Barajı: Güdül ilçesi yakınlarında İlhan Deresi üzerinde kurulmuş ve 1980 yılında faaliyete geçmiştir. Göl alanı 1.77 km2 dir. Sulama alanı 2.260 hektardır.
İÇME SUYU SAĞLANAN BARAJLAR
Çubuk I Barajı:
Çubuk Çayı üzerinde olup, şehre 12 km. uzaklıktadır. Ankara'nın sulama, mesire yeri, şehrin su ihtiyacının temin edilmesi, ağaçlandırma gibi amaçlarla 1930 yılında inşasına başlanmış ve 1936 yılında işletmeye açılmıştır. Göl alanı 0,94 km2 dir.
Çubuk II Barajı:
Ankara'nın 54 km. kuzeyinde Çubuk Çayı üzerinde Çubuk'un 5 km. kuzeyinde, vadinin nispeten daraldığı bir yerde şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuştur. 1964 yılında faaliyete geçmiştir. Göl alanı 1.20 km2.dir.
Bayındır Barajı:
Ankaranın 12 km. güneydoğusunda, Bayındır Deresi üzerine kurulmuştur. 1965 yılında faaliyete geçmiştir. Göl alanı 0.71 km2.dir.
Çamlıdere Barajı:
Çamlıdere'de Bayındır Deresi üzerindedir. 1985 yılında faaliyete geçmiştir. 32 km2 lik göl alanına sahiptir.
Doğal Sembolleri
Ankara Kedisi
Ankara Kedisi dünyanın en sevilen saf kan kedi ırkları arasında yer almaktadır. Nesiller boyu "Ankara" her zaman uzun tüylü
kediyi nitelendirmek için kullanılan bir terim olmasına rağmen tek saf kan Ankara, ataları Türkiye'den çıkmış olan Türk Ankarası'dır. Ankara kedisi Türkiye'de üretilmiş doğal ve saf bir kedi ırkıdır. Ankara kedisi ülkesinin ulusal hazinelerinden biri sayılmaktadır. Ankara Kedisi dünyanın dikkatini ilk kez Haçlı Savaşları sırasında çekti. 1620-1625 yıllarında Fabri de Peiresc adındaki bir Fransız bilim adamı ülkesine eski Ankara'dan bir kaç saf beyaz kediyle dönmüştü.
Ürettiği yavrular Fransız soyluları arasında dikkatle dağıtıldı. İlk yavrulardan biri Fransız devlet adamı Cardiani de Richekieu'ya verildi. 18.yy da XV. Louis gibi XVI. Louis veMarie Antoinette de bu asil kedilerin hayranları arasına girdi. Bu dönemde yapılmış pek çok yağlı boya tablo Ankara Kedilerini çeşitli renklerde resmetmektedir. 19.yy'da pek çok Ankara Kedisi Fransa'dan Amerika'ya İhraç edilmiştir.
1962'de birçok Amerikan askeri personeli, Ankara Hayvanat Bahçesi'nde 45 yıllık bir üretim programının ürünü olan Ankara Kedilerini gördüler. Bir kaç çift alınarak Amerika'ya götürerek ırka ilginin yeniden doğmasını sağladılar. Bu ipeksi orta uzunlukta kürkü olan ince uzun yapılı kediler safkan kedi güzelliği ve zevkini çıkaran tüm ülkelerde sevilip ilgiyle üretilmeye devam etmektedir.
Ankara Keçisi
Birçok ülkede mohair diye adlandırılan tiftik, bilindiği gibi bütün dünyaya yurdumuzdan yayılan Ankara Keçisinin ürünüdür. Bu nedenle Tiftik Keçisi, dünya literatüründe Ankara Keçisi (The Angora Goat) olarak tanınır.
Ankara Keçisini 13. yüzyılda Hazer Denizinin doğusundan, Anadoluya Türkler getirmişlerdir. Ankara Keçisi, Orta Anadolu'nun kurak iklim ve toprağı ile iyi bir şekilde bağdaşarak o zamandan beri bu bölgede gelişmiş, Orta Anadolu'ya özgü ve seçkin bir gelir hayvanı olma özelliğini bugüne kadar sürdürmüştür.
1939 yılına kadar sadece Orta Anadolu'da, özellikle Ankara ve çevre İllerde ekonomik bir değer olan Ankara keçisi, buradan değişik tarihlerde dış ülkelere götürülmüş ve gittiği yerlerde esas ismini koru¬muştur. Halen bütün dünyada Ankara Keçisi olarak tanımlanmakta ve bu sayede Ankara'nın dolayısıyla Türkiye'nin ismini tüm dünyaya duyurmuş bulunmaktadır.
Ankara Keçisi Ankara'nın bütün ilçelerinde yetiştirilmekle beraber, en çok ürün alman ilçeler Ayaş, Beypazarı, güdül ve Nallıhan'dır.
Ankara Keçisi'nin yünü olan tiftik, hayvansal kaynaklı elyafın "special kıl elyafı" bölümünde yer almaktadır. Gerek üretimin fazlalığı, gerekse sahip olduğu bazı özelliklere nedeniyle tiftik, bu gurupta incelenen kaşmir, alpaka, deve tüyü, keçi kılı vb. gibi hayvansal elyafın başında yer alır. Bugün dokuma sanayiinde yapağıdan sonra en çok kullanılan ve aranılan bir elyaf olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bir tekstil elyafı olmakla birlikte, genelde dokuma sanayiinde saf olarak kullanılmaz. Pamuk, yün, tabii ve akrilik gibi suni elyaflarla değişik oranlarda karıştırılarak kullanılır. En büyük tüketimi tekstil sanayi indedir. Kumaşlarda, lüks battaniyelerde, halıcılıkta, trikotaj endüstrisinde, peruk ve oyuncak sanayiinde ve paraşüt ipi yapımında kullanılmaktadır.
Tiftik Keçisi Anadolu'ya geldiğinden itibaren Ankara ve çevresinde yavaş yavaş sof üretimi görülmektedir. Tiftik Keçisinin tüyleri İşlenerek iplik haline getirilir ve bu İplikten Türk Kumaşları arasında ayrı bir özelliği olan "Ankara Sofu" üretilirdi. Renk çeşitleri, dokunuşlarındaki ustalıklar, desen incelikleri dikkat çekmekteydi. Yerli ve yabancı Tüccarlar tarafından önemli bir pazar oluşturmaktaydı.
Ankara Tavşanı
Dünyada Avustralya'dan Fransa'ya kadar birçok ülkede yetiştirilen ve sayıları milyonlarla ifade edilen Ankara Tavşanı, anayurdundaki birkaç çiftlikte bine yakın bulunuyor.
Ankara Tavşanı tarihi belgelere göre 1723 yılında Anadolu'da tamamen yok olmuştur. Almanya'da yaşayan gurbetçi bir vatandaş tarafından yeniden anayurduna getirilen Ankara Tavşanı kayseri'de bir çiftlikte yetiştirilmeye başlanmıştır. Ankara'da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na ait bir enstitüde de yetiştirilen Ankara Tavşanının sayısı sadece 500-1000 arasındadır. Tesadüfen bulunulan bu ırkı anayurdunda yaygınlaştırma çalışmaları devam etmektedir.
Çok değerli olan Ankara Tavşanı anayurduna kolay uyum sağlamıştır.
Ankara Tavşanı, bir batında 4 ile 14 arasında yavru doğurur. 40 santimetreye kadar ulaşan yünü iki-üç aylıkken kırkılmaya başlar ve her hayvan yılda ortalama 1 kilo yün verir. Hafif ve yüksek ısı tutan, özellikle angora kazak üretimi ve elektromanyetik etkisi nedeniyle romatizma hastalan için üretilen giyeceklerde kullanılan Ankara Tavşanının yünü altın değerindedir.
Ankara Tavşanından elde edilen Angora yünü, koyun yününe göre sekiz kat fazla ısı vermekte ve alerjiye de yol açmamaktadır. Ankara Tavşanının yününden yapılan korse, dizlik, iç çamaşırı, fizik tedavi ve nevraljide kullanılan termal giysilerin, dolaşım bozukluğu ve romatizma başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelmektedir.
Ankara, ayrıca Ankara Çiğdemi, Armudu, Ankara Balı ve Kalecik Karası adıyla bilinen üzümüyle de ünlüdür.
Kültürel Detaylar
Dil (Lehçeler, ağız-şive, sözcük hazinesi, gün, hafta, ay adları)
Günümüz Ankara ili 4 milyonluk nüfusu, 30.613km2'lik yüzölçümü ile Orta Anadolu Ağzı özelliklerini taşımakta idi. Bugün özellikle kent nüfusu başka yörelerden göç almış olup büyük ölçüde bu özelliğini yitirmiş durumdadır. Ağız özelliklerini artık yalnızca çevre ilçelerde ve köylerde görmek mümkündür.
Söz dağarcığı: Ankara ağızları geniş bir söz dağarcığına sahiptir.Söz varlığı incelendiğinde eski Türkçe ve eski Anadolu Türkçesi döneminde kullanılan, ancak bugün yazı dilinde kullanılmayan bazı kelimelerin, farklı şekil ve anlamlarda da olsa, Ankara ağızlarında kullanılmakta olduğu görülür.
Bu kelimelerin bazıları şunlardır.
Altatar : Altılı Tabanca
Avsunlu : Zehir Tesir Etmeyen
Bazlama : Sacda Pişirilen Ekmek
Bil : Bel
Bisleğeç: Pişen Hamuru Sacta çevirmek için yassı tahta
Capıt : Bez parçası
Cıngı : Kıvılcım
Çepken : Efe Yeleği
Çot: Sakat
Döş : Göğüs
Enteri : Entari
Farçalamak : Şımarmak
Günüleme : Kıskanç
Hayrat : İşine Devamsız
Höşmerim : Bir Yemek
Husalanmak : Merak Etmek
Kaykılmak : Yan Gelip Yatmak
Okkalı : Ağır
Zati : Zaten
HALK OYUNLARI
Bugün Türkiye'nin her beldesinin ayrı bir özellik taşıyan halk oyunlarına göz atılırsa görülür ki, Ankara bu konuda olgunluk, mertlik ve vakar ifadeleri taşıyan unsurlarıyla, söz sahibidir. Ankara halk oyunları iki kısımda incelenir:
a) Zeybekler:
- Ankara Zeybeği: Oyunların en gösterişlisidir. Yiğitlik ve mertlik ifade eder. Bu zeybek sazla oynanmakta olup, ağır bir melodisi vardır. En az iki kişi tarafından oynanır, üçlü sacayağı denileni daha da gösterişlidir. Zeybek oyunlarında dikkat edilecek ve en başta gelen husus, oyunun vermiş olduğu karakteristik hava ve melodiye göre jest ve figürleri ayarlamaktır. Yani duruş, kasılış ve poz zeybek oyununun bütün ihtişamım ortaya koyar.
- Mendil Zeybeği: Bu zeybek oyunu da ağır ve akıcı figürleri ile Ankara Zeybeğine yakındır. Keza iki kişi tarafından ya da daha fazla kişiyle oynanır. Bu zeybeğin en güzel görünüşü, çöküşte her iki dizin de yere vurularak doğrulmasıdır.
- Karaşar Zeybeği: Ankara'nın ilçelerinden Beypazarı'nın Karaşar nahiyesinin eski Ankara ile ilgisi olduğu bilinmektedir. Gerek melodisindeki akıcılık, gerek oyundaki tek ayak figürleri ile dikkati çe¬ker. Zeybek söylenen türküyü takiben ve iki kişi tarafından oynanır.
- Seymen Zeybeği: Diğer zeybeklerden tamamen ayrı bir özelliği olan seymen zeybeği diğer zeybek oyunları gibi sazla değil, davul zurna ile, iki veya üç kişi tarafından oynanır. Seymen zeybeği, isminden de anlaşılacağı üzere tertip edilen seymen alaylarında, düğünlerde, alayın önünde bulunan davul ve zur¬nanın hemen önünde kılıç veya tekke palalarıyla giden zeybekler tarafından oynanır.
- Seymen Alayı: Ankaralıların dilinde efe, yiğit ruhlu ve atlı anlamlarında kullanılan seymenin uzun bir geçmişi vardır. Seymen düzme, Ankara halkının Oğuz Türklerinden armağan olarak yaşattığı bir gelenektir. Seymen düzmeyi, yalnız Ankara'nın saklamış olması bir raslantı değildir. Çünkü Ankara dolayları Oğuz Boylarıyla doluydu. Çubuk'da Kargın, Aşağı Çavundur, Büydüz; Elmadağ eteklerinde Bayındır; Yenimahalle'de Kayı, Kınık, Dodurga; Hüseyin Gazi eteğinde Peçenek, Yazır; Balâda Avşar köylerinin adları 24 Oğuz boyunun adlarından gelmektedir. Seymen alayı "Milli Ruh"un coştuğu zamanlarda kurulurdu. Selçuklu ve Osmanlı Devletleri'nin kuruluşlarında böyle alaylar kurulmuştur. Mustafa Kemal'in Ankara'ya geldiği gün de sabah erkenden sancak dikilmiş, seymen alayı düzülmüştü.
- Yağcıoğlu Zeybeği: Bu zeybek oyunu Efe Yağcıoğlu Ahmet Ağa'ya ithaf edilmiştir. Zeybeğin ritm, ayak oyunları, poz ve hareketleri mertlik ifade eder. Diz vuruşları, dönüşleri, melodisi, insanların eski Ankara'ya götürür. Saz, ayakta ve göğüste tutularak çalınır.
b) Düz Oyunlar:
Ankara düz oyunlarının ahengi farklı, ritmi yumuşaktır. Sazın sesi bazen hareketli, bazen duygulu, bazen de coşkuludur. Düz oyunların figürleri ayak oyunlarıyla süslenmiştir ve birbirine çok benzer. Hep¬si saz ile grup halinde oynanır, sazdan başka müzik aleti yoktur.
- Misket: Yıllar önce yaşanmış gerçek bir aşkı dile getirir. Oyuna ayak figürleri hakimdir. Üç veya dört kişi tarafından oynanır. Bu oyunda üç hareket esastır. Duruş, yürüyüş ve sekiş.
- Hüdayda: Ankara'nın eski bir oyunudur. İsmini, padişaha rakkaselik yapmış olan Fatma adında güzel bir kadından almıştır. İki kişiden fazlasıyla oynanmaz. Sekerek yürürken yapılan hareketler ilgi çekicidir. Karşılıklı kasılmadan ve ağır ağır gezinmeden sonra oyuna girilir. Efe, silâhını çekerek önce sağa, sonra sola, tekrar sağa sallanarak silâhını ateşler. Oyunun devamında karşılıklı gidiş geliş ve yan yana sekiş hareketleri estetik yönden doyurucudur.
- Mor Koyun: İki ile dört kişi tarafından oynanır. Kol ve ayak hareketleri hakim olup, karşılıklı eş tutularak açılıp kapanma hareketleriyle kendine özgü bir estetiği vardır. Dört efenin bir noktada toplanıp hafif sağa eğilerek açılmaları bir gül goncasına benzetilir. Bu oyun da efsanevi bir aşktan doğmuştur.
- Yandım Şeker: Düz oyunların en hareketlisi olup, yürüme, sekiş ve kolların ahenkli hareketi, seyrine zevk katan unsurlardır. Sazla, üç ile dört kişi tarafından oynanır.
- Name Gelin: Ankara efelerinin en çok sevdikleri, daha çok yaşlı efelerin oynadıkları bir oyundur. Sağ ayak hep beraber yere vurularak oynanır.
- Sabahi: Saz düzeniyle oynanan bu oyun, en ağır olanıdır. Türkü okunurken, iki ile üç efe ağır ağır gezinirler, arada bir dururlar; bu duruşta sağ el silahlıkta, sol el arkada belde olur. Türkünün bitiminde oyuna başlanır.
- Yıldız: İki kişilik bir oyundur. Güzel bir melodisi olup, sazla oynanır. Bu oyun seher yıldızına ithaf edilmiştir. Eski sohbetlerde tanyeri ağarırken, pırıl pırıl parlayan yıldız artık sohbetin bittiğini, sabahın yaklaştığını hatırlattığı için bu oyun en son oyundur.
- Çarşamba: Karşılıklı iki kişi tarafından oynanır. Çok hareketli bir oyundur. Kol hareketleri, karşılıklı gidiş gelişler ve kolların yukarıda olmayıp normal şekilde sarkıtılarak sallanışı göz doldurur.
- Arap Oyunu: Bir kadın yüzünü siyaha boyar gözlerinin önüne un sürer, sırtına bir minder sokarak kambur yapar. Üzerine bir palto giyer, eline defi alır, kollarını sallayarak mani okur.
Ankara halkoyunlarında kadınlar ve kızlar yer almamıştır. Kadınlar düğünlerde, şerbetlerde, kına gecelerinde ve kendi aralarında düzenledikleri eğlencelerde kendilerine özgü güldürücü, eğlendirici oyunlar tertip ederlerdi. Çalgı aletleri def ve kaşıktı.
GİYİM
a) Kadın Giyimi
Ankara'da ele geçen en eski örneklerden yakın zamana kadar yapılan araştırmalarda görülen başlıca kadın kıyafetlerinin en ilginç olanları takım halinde holta ve salta ile birlikte veya tek giyilen sırmalı entarilerle setentiliyon gibi düz ve kalın münakkaş ipekli kumaşlardan yapılan etek ceket şeklindeki elbiseler teşkil etmektedir. Kadın kıyafetleri evde, sokakta, misafirliğe giderken, düğün ve gelin elbiseleri gibi ağır ve kıymetli, herbiri çeşitli renk ve şekillerde, mevsim ve yaşa göre değişen birtakım elbise çeşitleriyle karışımıza çıkar.
- Düğün kıyafetleri: Gelin elbiseleri ile düğün elbiseleri aynıdır. Yalnız gelinleri farklı kılan şey, başlarındaki tel ve duvaklardır. Ağır elbise olarak addedilen bu elbiseler sadece düğün ve düğünle ilgili törenlerde (nişanlar, kına geceleri, paça günleri vb.) giyilir, bunun dışında kesinlikle giyilmezdi.
Düğün elbiselerinin en eski örneklerini üç etek entariler oluşturur. Bunların aşağı yukarı üç asırlık bir geçmişi vardır. Üç eteklerden sonra iki etek denilen harbalı ve holtalı elbiseler giyilmeye başlanmıştır. İki eteklerden sonra da yavaş yavaş holtalar terkedilerek holtasız düz elbiselere rağbet başlamıştır ki bunların da ilk örneklerini, belinin iki yanı büzgü ve pastalı bolca tek etekten oluşan, çantalı entari olarak tabir edilen sırmalı elbiseler teşkil etmektedir. II. Abdülhamit devrinden itibaren ise setentiliyon gibi kalın ipekli ve münakkaş kumaşlardan yapılan ve daha çok Avrupa modası olduğu tahmin edilen korsajlı, balinalı, bugünkü deux pieces'leri hatırlatan uzun etek ve ceketten oluşan elbiseler giyilmeye başlanmıştır.
- Genç Kız Kıyafetleri: Genç kızların kıyafeti genellikle sade ve basittir. Süslü elbiseler giymeleri toplumca ayıp sayılırdı. Esasen kızların kına gecesi ve şerbet (nişan) ten başka merasimlerde (düğün veya mevlüt) bulunmaları da geleneklere aykırı idi. Çok özel durumlarda düğüne gitmesi gerektiği zaman bile basma, pazen veya yünlüden alelade elbiseler giyerlerdi.
- Gezme Elbiseleri: II. Abdülhamit devrinden otuz sene öncesine kadar resmi misafirliklere gidişlerde, bayram ziyaretlerinde zengin hanımlar ipek kadife veya fasone denilen yünlü kumaşlardan veya çitari denilen ipeklilerden uzun entariler giyerlerdi. Daha eskiler ise kutni denilen kumaşlardan yapılan elbiseler giyerlerdi. Bu elbiseler üzerine ipek şaldan mongül veya plüş denilen ipek kadifeden hırkalar giyilir, üstüne elmas gerdanlık, elmas muska, gıdık - altın, elmas saat takılır, başa oyalı yemeni örtülür, üstüne bağdat çarı (çarşaf) carlanarak ziyaretlere gidilirdi.
- İç Çamaşırları: Çamaşır olarak tene üç en dokum bezden kalçaya kadar uzunlukta bolca bir gömlek giyilirdi. Bu gömlek üzerine sutyen yerine canfes veya diğer herhangi bir kumaştan kolsuz astarlı, havuz yakalı, önden üç düğme ile iliklenen bir yelek üzerine de gezi veya diğer kumaşlardan bir içlik giyilirdi. Bundan başka dize kadar uzanan paçaları geniş dantelli veya fistolu beyaz patiskadan bir iç donu, bunun üzerine de basmadan iç astarlı, uçkurlu, paçalı, ayak bileklerinde hafifçe bol bir dış donu giyilirdi.
- Gündelik Kıyafetler: Mevsime, yaşa ekonomik duruma göre bazı değişiklikler gösterir. Fakir ve orta halli kadınlar, doğrudan doğruya çinti donu denilen dış donu üzerine basmadan bir içlik, içlik üzerine de basmadan içi pamuklu ve üstü parmak dikişli ceket şeklinde düz hırka giyerler, başlarına yaşlılar kalıpsız iki parmak yüksekliğinde fes giyip, üzerine oyasız yemeni örterlerdi. Gençler ise biraz daha yüksekçe kalıplı fes giyip yemeniyi üçgen şeklinde üç köşe katlayarak fesin üzerine örterlerdi. Sokağa çıkacakları zaman, yakın komşuya giderlerken damarlı çar dedikleri bir örtü ile başlarını örterler daha uzak bir yere giderken de damarlı veya kareli uzun çarlara bürünürlerdi.
Zengin olan kadınlar ise çinti don üzerine basma, yünlü vb.den oluşan uzun, düz baştan geçme peşli entariler giyerlerdi. Bu entari üzerine de ekonomik duruma göre basmadan, yünlü veya kadifeden, parmak dikişli, içi pamuklu hırkalar giyerlerdi. Yaşlılar başlarına takke gibi kalıpsız fes, gençler ise daha uzun ve kalıplı fes giyerlerdi. Fes üzerine gençler yemeni, yaşlılar oyasız yemeni örterlerdi.
- Sokak Kıyafetleri: Ele geçen en eski kaynaklara göre XVII. yüzyılda Ankara'da ferace giyildiği görülür. Feracelerden sonra çarlar giyilmeye başlanmıştır. I. Abdülhamit devrinde feraceler yasaklanıp çarşaf giyilmesi emredilince, gençler çarşafı tercih etmiş, yaşlılar ise beyaz çarlarını giymeye devam etmişlerdir.
- Hamam Kıyafetleri: Yeni gelin veya zengin genç hanımların hamam kıyafetleri de dikkate değerdir. Yeni gelin veya zengin genç bir hanım hamama giderken helâi don ve gömleğini, sevai telli yelek ve içliğini, üstüne elbisesini giyer, başına oyalı yemenisini takar, hamam bohçasını hazırlayarak Bağdat çarını giyip hamama giderdi.
b) Erkek Giyimi:
Anadolu erkek giyimi, Ankara da dahil olmak üzere üç grup altında toplamak mümkündür:
- Üç etek entariler,
- Şalvar ve işlik, fermani veya gazekiden oluşan takımlar,
-Efe, zeybek veya dadaşlara özgü dizlikli zıpka veya zıvgalı camadan veya cepkenli kıyafetler.
Ankara'da erkek kıyafetleri üzerindeki araştırmalar, yaklaşık bir - birbuçuk yüzyıl evvelinden Cumhuriyet devrine kadar olan kıyafet çeşitleri üzerinde yapılmıştır. Bu süre içinde Ankara'da çeşitli halk tabakasının giydiği kıyafetleri başlıca beş ana başlık altında toplamak mümkündür.
-İlmiye Sınıfının Kıyafeti: İlmiye sınıfına ait başlıca takımların en dikkate değer olanlarını üç etek entariler teşkil eder. Abdülhamit devrinin sonuna dek ilmiye sınıfının olduğu kadar esnaf sınıfının da giyiminin esas unsurunu oluşturmuştur. Genellikle şetari, altıparmak veya osmaniye topu gibi yollu kumaşlardan yapılan bu entariler önü baştan başa açık, yanlarının birer karış yeri yırtmaçlı, uzun kollu, haydari yakalı, önünün bele kadar kısmı ile kol yerleri kaytan süslü olur ve belinin yanında küçük bir bağla bağlamak suretiyle iki önü birbiri üstüne kavuşurdu. Yaklaşık olarak II. Abdülhamit devrinin ilk yarısına kadar hocalar tarafından gayet uzun ve bol şalvarlar pamuklu iç işlikleri ile giyilen bu üç etek entariler üzerine bele ince tarzda (esnaf ve efelerinkinden ince olmak üzere) ipek Trablus kuşağı, beyaz tiftik veya Gürün şalından bir kuşak sarılır, sırta da mevsim ve duruma göre ya pamuklu hırka veya Mekke hırkası, sokakta lata, camide ise cüppe giyilirdi.
Üç etek entariler terkedildikten sonra, ilmiye sınıfı tarafından pantolona çok benzeyen, yalnız üstü ondan biraz daha bolca elifiye şalvarlar giyilmiştir. Elif iyeler üzerine, biraz zengince olanlar Şam toplandan, zengin olmayanlar yollu pazen veya ketenden parmak yakalı, önden düğmeli, uzun bilezikli kollu bir işlik giyer, bele beyaz tiftik veya Gürün şalından bir kuşak sarar, üzerine çuha veya kumaştan bir yelek giyerlerdi.
- Okuma Çağındaki Çocukların kıyafeti: Okuma çağındaki çocuklar, okuyan ve okumayan olmak üzere iki kısma ayrılır ve bunlardan okumayanlar esnaf olurdu.
Okuyan çocukların kıyafeti; II. Abdülhamit devrinin birinci yarısına kadar üç etek entari üzerine çuhadan mintan giyer, bellerine şal kuşak sararlardı. Ankara'da ilk Maarif Teşkilatı kurulduktan sonra bu üç etek entariler kalkmış, yerine pazen veya kumaştan içi astarlı uzun şalvarlar ile işlik ve pamuklu hırkadan ibaret takımlar giyilmeye, daha sonraları ise elifiyeler ve nihayet ekonomik durumu iyi olanlar tarafından setre pantollar giyilmeye başlanmıştır.
Yeni yetişen ve okumayan 13-14 yaşındaki esnaf çocuklarından efeliğe hevesli olanlar yaşlıların giydiği bu kısa şalvarların biraz daha darca ve itinalı olanları ile tıpkı efelerinki gibi işlik, yelek, fermani giyer, bele genişçe bir kuşak ile isteyenler silâhlık kuşanırdı. Efe olmak istemeyen gençler ise yaşlıların giydiği takımların daha dar ve gösterişlisini giyerlerdi.
- Esnaf Kıyafetleri: II. Abdülhamit Devri'nin sonlarına kadar Ankaralı esnaf da tıpkı ilmiye sınıfı gibi üç etek entarilerden oluşan takımlar giyerdi. Bu entarilerin altına, yakasından güzel görünmesi için bir içişliği giyilir, bele uzun veya değirmi şal kumaş kuşanılır, sırta da hocalardan farklı olarak kuşağın üzerini örtecek uzunlukta işlemesiz bir gazeki veya fermani giyilirdi. Mekke hırkası bulunanlar bunların üzerine ayrıca bir Mekke hırkası veya pamuklu hırka, kışın ise hocalardan farklı olarak isteyenler miriz, aba, daha zengince olanlar ise kürk giyerlerdi.
- Efe ve Zeybek Kıyafeti: Zeybeklerin giydikleri elbiseler hemen hemen birbirine benzer. Bunlar dizlik, işlik, camadan veya cepken ve bellerinde genişçe sarılı kuşak, kuşak üzerinde çeşitli silâhlarla dolu bir silâhlıktan ibarettir.
Zeybekler kendi aralarında cesaret ve yiğitlikle sivrilenleri efe diye anarlardı. Efeler, çarlık dizlik denilen beyaz patiskadan diz kapağının hemen altında bir tür kısa şalvar giyerlerdi. Bu dizliklerin paçalık tabir edilen kısımları san ipekli işli olur ve sim karışık, yünden uzun, beyaz Sivrihisar diz çorapları ile giyilirdi. Sonraları bu dizlik ve çoraplar terkedilerek II. Abdülhamit devrinin ilk yarısına kadar bunların işlemesiz, düz patiskadan olanları ile düz beyaz yünden diz çorapları giyilmiştir. Sekiz metre patiskadan çok bol ve geniş bir surette yapılan bu dizliklerin bütün kıvrıntı ve döküntüleri arkada toplamak suretiyle önü adeta düz ve kırışıksız olur, diz kapağının hemen altında ve dize sıkıca oturmuş durumda olan parçasıyla ayağa giyilen diz çorabı arasında iki parmak yer açık kalarak ten görünürdü. Beyaz dizlikler ile sırta çarlık işlik denilen beyaz patiskadan parmak yakalı, önden iri sedef düğmeli, uzun bilezikli kollan olan bir işlik ve onun üzerine kırmızı beyaz yollu osmaniye işlik giyilir, bele genişçe şal kuşak ile silâhlık takılırdı. Bu takımlar ile ayağa kesinlikle kırmızı diz bağlı, uzun, beyaz ajurlu diz çorabı ve kırmızı cimcime veya yemeni, sırta da osmaniye işlik üzerine sırmalı camadan veya sırmalı cepken, bunlar yoksa sırmalı yelek giyilirdi.
Uzun konçla diz çorabı ve hatta çizme giymekle beraber dizlik giyenlerinin diz kapaklan ile baldırlarının büyük bir kısmı mutlaka açık bulunurdu. Başlarına fes giyer, üzerine ipekli çevre ve pusu sararlardı. Cepkenlerini giymeyip omuzlarından aşağı sarkıtmak âdetleri idi.
- Memur Kıyafetleri: Ankara'daki memur kıyafetleri; yüksek, orta ve küçük dereceli memur kıyafeti olmak üzere üç gruba ayrılır.
Yüksek dereceli memurlar; setre pantollar ile beş cm yüksekliğinde dik veya uçları kelebek yakalı gömlekler giyer, yakalara boynun arkasından iliklenen hazır uzun kravat veya papyon kravat bağlayıp, bunları mücevherli iğneler ile tuttururlar, gömlek ve pantolon üstüne de göğsü kapalı bir yelek giyerlerdi. Başlarında kalıplı fes (daha sonra hasırlı fes) ve ellerinde şık bir baston bulunurdu.
Orta dereceli memurlar; setre pantol veya ceket pantollar ile kolalı gömlek yerine basma işlik giyer ve üzerine işliği örterek şık görünmesi için düz ya da pastalı, kolalı patiskadan bir jile takarlardı. Bu jileler üzerine dik veya ucu kıvrık kolalı bir yakalık ve beşparmak genişliğinde uçları kıvrık kolalı kolluk ile boynun arkasından iliklenen hazır kravat takılır ve üstüne yelek giyilirdi. Başlarına da şıllık fesleri denilen feslerden takarlardı.
Küçük dereceli memurların kıyafetleri ise karışıktır. Genellikle elifiye giymekle beraber üzerine ceket giyenler de bulunurdu. Başlarında, sarıksız dal fes bulunması şarttı.
Kalıplaşmış Sözler
Arnının şakından nalladı Alnının ortasından vurdu
Avrat bizi hicil iddi Kepaze etti
Ayı oynayalım Topaç çevirelim
Annacındaki tepe Karşısındaki tepe
Avrat topuğna kadar pâtiri dudunmuş Takma saç
Amma da sıkrasın Hasissin
Avrat beni görünce bürleniyo Yüzünü örtüyor
Amed herifin kafaya vuru virince deke combalak aşıvirdi Yere yuvarlandı
Apçam gile gidecez Amcamlara gideceğiz
Bebeğin sormuğunu vir Mamasını
Börüme bi sümsüm kaktıki Yumruk vurdu
Bu işte döneklik sende Sözünde durmadın
Benimi mezeleyon gid de anağı mezele Benimle alay mı ediyorsun
Boranı bişirdim Zerdali hoşafı
Badi badi yürüme Paytak yürümek
Böğön pirşenbe Bugün perşembe
Bıldır miyva çoodu Geçen sene meyve çoktu
Vih oğul donduda buydu Üşüdü
Bebeğin bağırdağını sarıvir Bebeğin beşiğinin bağlarını bağla
Bi dıkım içivir Bir yudum içiver
Böğüzde böle olsun Bu seferde böyle olsun
Böre böre öldü Bağıra bağıra
Ha yiğenim billorunan bi su vir Bardakla
Böndüyü doldur da gel Testinin küçüğü
Bırak şu löhlü herifi Miskin, pasaklı, amelimanda adamı
Bi cimçik tuz vir Biraz tuz ver
Bire esikli adamı buğatma Kadın, adamı kızdırma
Bağın tonçuca geldik Sınırına
Bebeyi börtü böcek dalamış gaâm Böcek ısırmış
Bağda tosba yatağı olmuş Harab olmuş
Bebeğin ediklerini giydirivir Bebeğin patilerini giydiriver
Bebeğin çentesine elif çüzünü koyvir Okul çantasına alfabesini koyuver
Mürdük kıza da çintisi pek yakışmış Güzel kıza da entarisi pek yakışmış
Iramazanda adamın gavsarası dar olur Ramazanda insanın asabı bozuk olur
Gel hele iki yarenlik idelim Şundan bundan konuşalım
Oh yavrum buğatma Yaramazlık yapma
Ezzadı kınalı Mazisi temiz
Vih! Oğul o ne şekil yarenlik Ne biçim lâf
Hatıp çayı'na esbaba gidecez Çamaşıra gideceğiz
Hayatdaki gambakları toplayıvir Avludaki ağaç parçalarını topla
Sen o işe kulağasma O işe aldırma
Pişin pişin paramı saydın Peşin, peşin
Gicikme aşama ir gel Geç kalma erken gel
Tökeşledi neyseki düşmedi Tökezledi fakat düşmedi
Halhalları ireğin isteyo Bilezikleri epotik, karşılık istiyor
Esbabı iyi çitile Çamaşırı iyice ov
Eyşinin İsmaile tava virdim Ekşinin İsmail'e pişirmek için Ankara tavası verdim
Lan memet çikta hot oynayalım Bir çeşit oyun
O iş gali tavsadı O iş artık gevşedi
Aplan gilden saplıyı alda gel Çamaşır ve pekmez kazanlarını boşaltmak için kullanılan uzun saplı tas
Şu kızda pek başangı Kendi başına iş yapan
Başlık bozmıya gidiyoz Düğün hazırlığı için çarşıya çıkma
Gasap lömen apçağa vardakara dikişinden siyerlik virsin Yağsız tarafından pirzola
Aşama halam gile sübüre yimiye gidecez Su böreği
Guşenedeki tamtak tiridini getir Tenceredeki tiriti getir
Tabahna camiinin yanında da ki Seyid Memedin böründeki ev Tabakhane camiinin yanındaki
Kuşları taşlayıpda yaynıkdırma Kuşları ürkütme
Bu aşam sıra Haceli gilde Gezme sırası Hacı Ali'lerde
Böğözlük af ittim bidaya karışmam Bu sefer af ettim öbür sefere
Ana kı şi gile gitmiyecez mi yiz Anneciğim... lere gitmeyecek miyiz
Gusulhaneye nalilleri koyuvir Banyoya takunyaları koyuver
Amanın pek gıyımsız Çok hasis
İki kakaç bastırmayı unutma İki hevenk pastırma
Dedeğen şipleklerini getir Dedenin terliklerini getir
Bölede çikin gız görmedim Böyle çirkin kız görmedim
Dılacanlığının sonu bu işte Yaramazlığın sonu bu
Maşabadaki suyu serpivir Maşrapadaki suyu döküver
Gostak gostak yürüyüşüne bak Kasıla kasıla
Bostan gümelesine gidiyom Bostan kulübesi
İce çıbırladı Parasız kalma
Irza hocanın uşakları Rıza hocanın çocukları
Zarları bıdılayıviriyo Önüne atmak
Zıbarmıyasıca uyumadı gitti Sızmak, donup kalma
İlin köydeki gettekini karıştırma Onu bunu karıştırma
İle güne karşı ne diyelim şimdi Dosta düşmana karşı
İvil ivil işçimen gız Hamarat
Gızım zevzek zevzek konuşup durma Boşyere, fuzuli, aslı yok
Maççalı herif Sırnaşık
Kâtibi Adilden senet vir Noter
Şehremanetine kâtip mi oldun Belediye
Kapama küpeciği gibi oturuvidi Orta yere oturmak
Vih! ool! hiriminen hiç iddin Berbat ettin
Mücüleden cara dakımını alıvir Çekmeceden ağızlığa alıver
Işmar idip durma Gözle işaret
Tizem gile ezaya gidecez Teyzemlere baş sağlığına gideceğiz
Paytoncu kıramçıyı şaklatdı Kamçı
Zarzavatı desdimala çıkılayıvir Sebzeleri mendile koyuver
Ana kı sırtım gidişiyo Anne sırtım kaşınıyor
Zigahdan ünleyivir Balkondan sesleniver
Ökelekli delikanlı Yakışıklı
Iccak ıccak içivir Sıcak
Esbabı da pek ehnezimiş Elbisesi eskimiş
Urganı uç uça ulayivir Ekleyiver
Herif gine işi mışırgılı bıraktı Şüpheli
İbram dayı da emme honutmuş ha! İhtiyarlamış
Bebenin başindaki gogak dökülmedi Yeni doğan çocuğun başındaki deri
Lan oğaçça dur farçalma Uslu otur
İlâhi bennen ağrınamaz ol Benimle uğraşma
Nedi beni yüksünüyon sen Neden beni çekemiyorsun
Hiyarın köresini al tılkışımını alma Hıyarın tazesini al buruşmuşunu alma
Küntük giz maşallah bek tatlı Kısa boylu şişman
Müzik Kültürü
Türküler
Ankara türküleri, saz çalma töresince şöyle gruplandırılır:
- Divan: Yaylı sazla çalınır, sazdan başka enstrüman kullanılmaz. Saz çalma bir töreye bağlıdır. Bu töreye göre en iyi saz çalan yaşlı kimse ortaya ve yükseğe bağdaş kurarak oturur, ikinci derecede saz çalanlar etrafına dizilirlerdi. Önce ağa teller üzerinde bir gezinti yapar, diğerlerine ayak ve düzen verir, yalnız başına bir divan söyler. Divanlar bir öğüt ve hayat dersi niteliğinde olup, nazım şeklindedirler. Tabiatı, aşkı, gurbeti, hasreti, isyan ve ilenci, yiğitlik ve kahramanlığı, ölümü tasvir ederler.
- Kırat: Türkün kahramanlık öykülerine girmiş, yiğitlere arkadaş olmuş, onunla vuruşmuş, onunla ölmüş olan kıratın öyküsü anlatılır.
- Muhabbet Havaları: Daha çok yaşlı ve olgun kimselerin topluluğuna denir. Bu toplantıda içki ve saz bulunmasına rağmen sık sık savak verilir. (Sazın dinlenmesi). Bu dinlenme esnasında sohbet edilir. Topluluğun en yaşlısı konuşur, diğerleri dinler. Saz başlayınca konuşulmaz, sesi uygun olanlar saza eşlik ederler.
- Oturak Havaları (Kıvrak Zil Havaları): Muhabbetle oturak birbirinden faklıdır. Oturak aleminde saz ve içkiden başka kadın vardır. İçki ve mezeyi kadınlar dağıtır. Bunlar saki ve rakkase olarak adlandırılmış olup, para ile tutulurlardı.
- Bozlaklar (Uzun Havalar): Genellikle aşk, gurbet, sitem, isyan, ilenç, yakarış gibi ruh hallerini ifade ederler. Başlangıçta aniden parlayan bir alev gibidirler. Yavaş yavaş hafifler ve nihayet sönerler.
- Ağıtlar: Daima hüznü, kederi, acıyı ve zamansız bir ölümü ifade ederler. Ağıtlar, ya olay ile yakından ilgisi olanlar tarafından veya bu işi meslek edinmiş kişiler tarafından söylenir. Çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu ağıt yakanların sesleri güzel ve dokunaklıdır.
MUTFAK
Eski Ankara mutfağı evin en büyük kısmını meydana getirirdi. Bir tarafta ocak ve tandır, bir tarafta kışlık erzakın muhafaza edildiği kiler bulunurdu. Kilerler genellikle iki katlı olur ve yukarı kısmına mü-sandere denirdi. Mutfağın bir kenarına odun istif edilirdi. Yemekler yere serilen sofralarda yenir, önce büyükler, sonra ev halkı otururdu.
Ankara Yemekleri:
- Çorbalar: Aş çorbası, dutmaç, keşkek çorbası, miyane çorbası, sütlü çorba, tarhana çorbası, toyga çorbası
- Et Yemekleri: Ankara tavası, alabörtme, calla, çoban kavurması, ilişkik, kapama, orman kebabı, patlıcanlı et, sızgıç, siyel, siyer.
- Pilavlar: Bici, bulgur pilavı, oğmaç aşı, pıtpıt pilavı.
- Köfteler: Kadınbudu köfte, mucirim köftesi, yumurtalı köfte, tohma, tiritli köfte.
- Dolmalar: Efelek dolması, mantı, şirden dolması (bumbar), yalancı dolma, yaprak dolması.
- Börekler - Çörekler: Altüst böreği, ay böreği, bohça böreği, entekke böreği, hamman, kana, kol böreği, papaç, pazar böreği, tandır böreği, yalkı.
- Yemekler: Carcıran, bici aşı, çılbır, çırpma, göçe, göter, kaile, keşkek yemeği, köremez, mıhlama, omaç, papara, saz, tamtak tiridi, topaç.
- Hamur İşi Yemekler: Bazlama, cızlama, gözleme, nevizme, öllüğün körü, su böreği.
- Tatlılar - Kompostolar: Ayva boranası, baklava, bırtlak, daşlak, ekir, fıslak, höşmerim, kabak tatlısı, karga beyni, kar helvası, kaygana, köyter, omaç, perçem, saraylı, tiltil helvası, tuhafiye, zerdali boranası, zerdali hoşafı.
- Ekmekler: Bazlamacın, bezdirme, gizleme, çerpit, ebem ekmeği, kartalaç, kömbe, kete, saçkıran, şerit, yarımca.
Mutfak Malzemeleri:
Aşhane - ayşene: Mutfak
Bağa: İki kuplu bir çeşit kahve tepsisi
Bandil: Küçük testi
Bardak: Toprak testi
Beden: Bakır sahan,
Bodiç: Küçük testi,
Boduç: Fıçı,
Boğ: Sofra bezi,
Bulgulu senek: Toprak testi,
Caba: Toprak tencere,
Cağa: Deri ve bezden yapılan büyük torba,
Çatura: Ağaç su tepsisi,
Çente: Çinko sahan ve tas kapağı,
Çork: Ocak,
Çalpak - hatun: Büyük yayık
Çamçak: Ağaç su kabı,
Çapçak: Tahta masrafa,
Çekkel: Küçük nacak,
Çomça: Büyük ağaç kepçe,
Çömçü: toprak ibrik,
Dövce: Hava,
Eğri: Bıçak,
Eyseren işiran: Hamur kazıma aleti,
Enge: Küçük bıçak
Ersin: Demir hamur kazıma aleti,
Gelder: Ağaçtan su, yoğurt ya da yağ kabı,
Gırgırı: Ağzı dar testi,
Gölek: Yağ kutusu,
Haranı: İki kulplu küçük kazan,
Hereni: Büyük tencere,
İliştir: Kevgir,
Kaşıkla: Kaşık sepeti,
Miren: Küçük testi,
Mengel: Bakraç,
Oklaç-oklağaç: Oklava,
Pişirgeç: Tahtadan yufka çevirme aleti,
Sergen: Tavanlara yakın konulan raf,
Susak: Ağaç maşrapa,
Sapsak: Bakır, teneke, çini, çinkodan yapılmış su kabı,
Sitil: Bakırdan saplı şekerlik,
Tahar: Ağzı geniş kulpsuz kap,
Tandır: Küçükfırın,
Terek: Raf,
Tıngır: Tepsi,
Yangı: Kulplu küçük kap,
Yaslahaç: Hamur açma tahtası.
Yunak: İçinde birşey yıkanan kap,
İNANIŞLAR
HASTALIK ve TEDAVİ USULLERİ İLE BAZI İNANÇLAR
Bu bahsi bilhassa almayı öngörüşümüzün sebebi, yıllarca ihmal edilmiş bir şehrin, o yıllardaki tedavi usulleri ile bu günkü başkent Ankara'nın tedavi usulleri arasındaki; o muazzam tekamül ve inkişafı göstermek bakımından istifadeli gördüğümüzdendir.
Yıllar süresi ihmal edilmiş, dertli bir Anadolu var, o Anadolu ki; koskoca bir İmparatorluğun yükünü zayıf omuzlarında, yıllarca yokluk ve sefalet içinde izdırap duyarak taşımış, asker demiş vermiş, vergi demiş vermiş, ama kanayan yarasına ne bir merhem koyan olmuş ne de elinden tutup kaldıran bir kimse bulunmuş.
İşte kendi kaderine bırakılan, ıstırap ve acı ile dolu Anadolu'nun bu izdirap ve derdinden bol bol nasibini alan Ankara'da; hastalık denilen o korkunç afet, elinde tırpanı ile yıllarca kol gezmiş, daha yavru doğmadan onu öldürmüştü.
Ankara ki İmparatorluğa yıllarca vilayet merkezliği yapmış, beylerbeylerinin ülkesi olmuş, yani ikinci derecede bir vilayet iken, kanayan yarasına neşter vurulmamıştı.
Cahil kalan halk, hastalığına, derdine devayı maaselef hurafede aramış ve onun pençesinde ölüp gitmiştir.
Aşağıda vereceğimiz ve halk arasında çok yaygın olan bir iki misal; hastalığın ne yollarda tedavi edildiği ve bazı itikat ve inançların bu tedavilere nasıl hakim olduğunu, bir ibret levhası olarak gözlerimizin önüne bütün çıplaklığı ile sermektedir.
Çok değil bundan en az 60-70 yıl önce Ankarası'nda ne doktor, ne ilaç, ne de hastane vardı. Doktor yerine cerrahlar vardı. Bunlar muhtelif otlardan yaptıkları, hap ve merhemleri hasta kimselere verirler, bıçak ve kurşun yaralarını tedavi ederlerdi.
Son yıllarda Ankara'da, Vasilaki ve İstavraki adlı iki doktor vardı. İkisi de iyi doktor olmasına rağmen, "Adam sende, kırk yıl kıran olmuş da vadesi gelen ölmüş" inancı içinde, hastalanan yüz kişiden ancak üç kişi bu doktorların kapısını çalmıştır. İlaç malzemesini atarlar satardı. En mühim ilaçlar; Kına kına, sinameki ve İngiliz tuzu idi. Midesi veya iç uzuvlarından birisinden hasta olup ölenlere "Barsakları dolandı da ondan öldü" derler, çocuğa havale mi geldi, doğru vergi başkatibi Mahmut efendiye; sarılık mı oldu, bu hastalığın ocağı Kütükçülere, kırık çıkık mı var, Kelleci Ali dayıya, kuduz mu oldu, Kılcı Yogi'ye, sivilce veya çıban mı var doğru Burçaklar köyüne, ishal mi oldu, leblebi kavutu yesin, dişi mi ağrıdı, doğruca Saraçlar çarşısında berber Arif dayıya, ya git. Kasap pil Kadir ağaya koşsun, yarısı içerde yarısın dışar da kerpetenle söksün...
İşte dünün kendi kaderine terkedilmiş, Ankarası'ndaki tedavi şekli bu iken, bugün hastalığın tedavisinde nerelere geldiğimizi göstermek için bu mevzuyu almayı öngörmüş bulunuyoruz.
Ankara'ya ilk gelen Türk doktoru Neşet Ömer bey ve Dr. Selahattin beydir. Şimdi, bir iki misal vererek eski tedavi usullerini görelim:
Sarılık: Halk arasında sarılık olarak yaygın olan bu hastalığın tedavi şekli de enteresandır. Sarılık olan bir kimseye, bir altın parçasını suya atarlar, ıslatırlar ve hastaya bir hafta suyunu içirirler. Keza sarılık hastasını da bu hastalığın ocağına götürürler. Sarılığı kes¬tirirler. Kestirme işi şöyledir: Hastanın alnının ortasını hafifçe us¬tura ile keser. Akan kanı alır, hastanın yüzüne sürer, bir hafta
perhiz verir, acı ve bulgur yenmez.
Sıtma: Sıtmalı hastaya da hastalıkla hiç ilgisi olmayan birtakım âdetler tatbik edilir. Mesela sıtmalıyı alıp bir türbeye götürürler. Orada sıtmalının bileğine ip bağlanır. Dedeye adak adanır, mum dikilir ve türbenin penceresine bir bez bağlanır. Sıtmalı çocuğa. dağda çobanın gezdirdiği kuru ekmek suda ıslatılarak yedirilir. Ayı tüyünü veya yılan kabuğunu yakıp dumanına hastayı tutarlar. En güzeli de sıtmalı çocuğa, iki kumalı (iki evli) kimsenin ekmek teknesinden ekmek çalarlar, onu çocuğa yedirme şeklidir.
Oklama: Nazardan başı ağrıyanları oklarlar. Ocaklı kadın eline bir oklava alır, hastanın başında bazlama tahtası tutulur. Ocaklı kadın kendi kendine şöyle konuşur.
Selamün aleyküm
Aleyküm selam
Tatar nerden geliyorsun
Tatar handan geliyorum
Ne vurursun
Sancı vururum
Vurmam
Vururum
Vurmam
Vururum
Vurmam
Vururum
der ve tahtaya yavaş yavaş vurur. Bu hareket üç defa tekrarlanır.
Boğmaca: Boğmaca olan çocuk, Arslanhane'de caminin önündeki taşa yatırılır, derviş veya ocaklı bıçakla boğazını sıvazlar. Yahut Ak Şemsettin Türbesi'nin anahtarını boğazına sürerlerdi. Türbeye bırakılan bir gömleği bir gece durduktan sonra çocuğa giydirirler, 40 gün çocuktan çıkartmazlar di. Benden evvelki iki kız kardeşim de bu yolda tedavi gördüklerinden maalesef zavallılar ölmüşler.
Bulgur Püskürmesi: Kan bozukluğundan ötürü vücutta çıkan ufak kırmızılıklara bulgur püskürmesi denirdi. Ocağı Hacettepe'de idi. Ocaklı kadın ağzına doldurduğu bulguru, vücuttaki kırmızı beneklere püskürür, okur, üfler, bulgurla sıvazlar, bir haftalık perhiz verirdi.
Çiçek: Çiçek çıkartan çocuklara Hakik taşı ile Bakır'ı çocuğun alnına takarlar, kırk gün durur. Dumandan, yemek kokusundan tecrit ederler, bol bol tatlı yedirirler, çiçeğin beyi çıkmasın diye kabuklarını çocuğa yedirirlerdi.
İshal: İshal olana koruk suyu, yahut miyane kavutu (kavrulmuş un) aç karnına yedirilir, yahut da ahlat (Yabani Armut) hoşafı içirilirdi.
Hacahmat - Kan aldırma: Mayıs ayında, ilkbaharda kanı gür olanlar, sağ ayağından sol kolundan kan aldırırlar. Kanalmak (Neşterle) (bir nevi yaylı keskin bıçak) kol damarına yerleştirilir, yayını bırakır bırakmaz bıçak damarı keser ve kanı akıtır. Ekseriya berberler bu işi yaparlardı.
Nezle: Nezle olan kimsenin başına deve yününü sararlar. Ayrıca tuzu kavururlar, bir torbaya koyarak nezle olanın başına sararlar. Hastanın yüzüne al bir örtü örter, üzerine pamukları kor ve yakardı. Ondan sonra da en fecisi örtüyü kaldırır, yüzünü gözünü tükürük içinde bırakırdı. Buna Alazlama denirdi.
Bademcik: Bademciği olan kimseler de keza ocağına gider, ocak başparmakla bademcikleri ezer ve sap kavrularak dövülür, hastanın boğazına kamış bir boru ile üflenir.
Basma Hastalığı: Bu günün tıbbında farenjit denilen hastalık olur, tatlı elmayı ateşe gömerler ve hastanın boğazına sararlardı.
Baş Ağrısı: Başı ağrıyan kimsenin, kurbağayı alnına sararlar. Kurbağa ölürse iyidir. Ölmezse etini hastaya yedirirler.
Bıçılgan: İnek memelerinin çatlamasıdır. Süpürgenin ucunu yakarlar. Hayvanın memesine vururlar, yahut bebe toprağını melhem yaparak çatlaklara sürerler. Yahut da ısırgan otu lapasını sararlar.
Göz Çıbanı (Nazar çıbanı): Göz çıbanı çıkan kimseye, kesilmiş bir koyunun gözü, kına ve su ile karılır, bu melhem çıbana sürülür, çıban azar üç gün sonra iyi olurmuş.
Kan Kabarcığı: Bu kabarcık daha ziyade gözün akında olur, buna da göz kapağını devirirler, ocaklı kimse gözdeki bu kabarcığı altınla çizerek tedavi eder.
Hıyarcık: Hıyarcık çıkartan kimseye, hıyar turşusu konmak suretiyle tedavi ederler.
İnce Hastalık (Verem): Bu hastalığın ne kadar korkunç olduğu bu gün malum; bu hastalığa tutulanlara kara eşek sütü içirirlermiş. Bu sari ve öldürücü hastalığın tedavisi de bu idi.
İt Dirseği: Gözünde it dirseği çıkan kimse, bu hastalığın keza ocağına gider, ocaklı kolunun dirseği ile orayı sıvazlar.
İngin (Yarım Felç): Kadın başı kabağını kaynatırlar ve bu kabağın içine hastayı gömerler.
Körükleme: Bir nevi çıbandır. Ocağına gidilir körükletilir. Körükleyici kimse, kendiri dider ve yakar, külünü bir kap içinde yağ ile karar melhem yapar, bu melhemi çıbanın üzerine koyarak çıbanı sarar. Bu işi ekseriya Museviler yaparlardı. Ekşi, acı gibi şeylere perhiz verirlerdi.
Kıt Durgunu: Ekseriye emzikli kadınlarda olur, meme şişer süt akmaz. Bunun için de emzikli kadın şişen göğsünü içi dolu bir testiye sokar. Saçını da göğsün üstüne koyarak saç taranır.
Kırkın: Kırkı çıkmayan çocuklarda olan bu hastalık, çocuğun yüzünde yara halinde tezahür eder, tedavisi için, kaplumbağa kabuğunu yakar, döverler, ince tülbentten elerler içine biraz tuz koyarak; çocuk doğar doğmaz bu tozla sıvarlar. İğne başı gibi ufak başlı sivilciler olup, buna ilaç itikat gereğince yapılmaz.
Kan İrini: Burun kanamasıdır. Kanı dindermek için; burnu kanayan kimsenin alnına, kan taşı yüzüğü bağlarlar, ayrıca örümcek ağını pamuk gibi buruna sokarlar.
Siğil (Seyil): Siğilin erkeği ve dişisi olur, dişisi ürer çoğalır. Siğili olan kimse için Mühanlar köyünden kırmızı bir toprak getirilir; bu toprağı siğiller üzerine sürerler. Ayrıca ayın ilk çarşambasında, ellerde kaç tane siğil varsa o kadar buğday tanesini kaynatırlar, bir ipe dizerler, sokak kapısının arkasına asarlar, kuşlar buğdayı yer siğil de geçermiş.
Sallık: İdrarını tutamayan, aynı zamanda idrarını yapamayanlardır. Bu hastalık için şu tedavi usulleri yapılır.
a - Miyan kökünü ağızda çiğnetip yuttururlar.
b - Arpa unu ile ardıç katranını hap yaparak verirler.
c - Hamam leğeninin içine (derin ve uzun bakırdan) eski saman, deve kığı (pisliği), soğan kabuğu koyarlar ve kaynatırlar, leğenin üzerindeki deliği bir kapakla kapatırlar, hastayı bu tahtanın üzerine oturturlar, onun buğusunda bir saat kadar oturur.
d - Çiğdem, zamanında koklanmadan toplanır, kaynatılır, içirilir.
e - Mısır püskülü kaynatılarak içilir.
Temreğe: Temreğe iki türlü olur biri sulu temreğe, diğeri kuru temreğe. Sulu temreğeyi arpa ile çizerler. Cevher toprağını ıslatırlar her sabah aç karnına içirirler.
Zehirli Kertenkele Sokması: Çor (tuzlu ayran) içirilir, ya da sokulan yere eşek derisi sürülür. Sokulan yer boğdurulur ve kuru zerdali ıslatılarak ezilip sarılır.
Kurşun Dökme: Bu âdet ve tedavi usulü hâlâ revaçta olup, zammımıza kadar gelmiştir. Kurşun dökme, nazar değmiş kimseye, hastaya, asabi mizaçlı çocuklara, sıkıntılı kimselere dökülür. Kurşun dökme işini umumiyetle yaşlı kadınlar yapar. Kurşun döken kadın mutlaka ocak ve izinli yani (fatıma anamızın elini almış) olmalıdır. Biraz kurşun bir kepçe içinde ateşte eritilir. Bir kalburun içine biraz ekmek, tuz, buğday, arpa, bir bıçak, bir iğne, bir ayna konulur. Kurşun dökülecek hastanın başına bir örtü örterler. Kalburu hastanın başına tutarlar. İçinde su bulunan bir tasa eriyen kurşunlan dökerler. Soğuk suya dökülen kurşunlar haliyle donacaktır. Bu donma halinde göz göz ve pütür pütür bir manzara arzeder. Kurşunu döken: Gördün mü? göz var der ve hastayı okur üfler. Bıçakla sığar. Kalbura konulan ekmek, buğday vesaire köpeklere verilir.
Kaşıntı: Vücudu kaşınan kimselere çor içirilir. Çor bol tuzlu yoğurttur.
Dolama: Ocaklı kimse, dolama olan parmağı ağzının içine alır. Yavaş yavaş, döndüre döndüre ısırır, tükürükle, okur, üfler. Bu hareketi üç kerre yapar. Ocaklılar ekseriya bu işler için para almazlar. Para yerine, köpeklere ekmek verdirir. Yağlı çıra ateşte yakılır ve yağlan çatlaklara sürülür.
El Terlerse: Hiç tanımadığı bir kimsenin evine girilir. Yatak ve yorganına el değdirilir. Terleme geçermiş.
İşte yukarıda bol bol saydığımız hastalıkların devası da bunlardı.
Yüzölçümü: 30.715 km²
Nüfus: 4.466.756 (2007)
İl Trafik No: 06
Genel Coğrafya ve Yeryüzü Şekilleri: 26.897 km2 lik bir alana sahip olan Ankara, 39o57'N enlemi ile 32o53'E boylamları arasında yer almaktadır. Ortalama olarak deniz seviyesinden yüksekliği 890 metredir.
Doğusunda Kırıkkale ve Kırşehir, kuzeyinde Çankırı ve Bolu, kuzeybatısında Bolu, batısında Eskişehir, güneyinde Konya ve Aksaray illeri bulunmaktadır.
Ankara, Orta Anadolu'nun kuzeybatısında bulunan Kızılırmak ve Sakarya nehirlerinin kollarının oluşturduğu ovalarla kaplı bir bölgedir. Bu bölgede orman alanları ile step ve bozkır alanlarını bir arada görmek mümkündür. İlin kuzey sınırının Kuzey Anadolu sıra dağlarının kolları olan dağlar, Orta Anadolu düzlüklerinin devamı olan ovalar çizer. Güney kısmında Tuz Gölü çanağı, Kepez Ovaları ve Hacıbekirözü gibi düzlükler bulunur. Bu düzlükler arasında volkanik Karadağ ile Karasimir Dağı, Paşa Dağı ve Teke Dağı yükselir.
Orta kesimlerden kuzeye doğru yaklaştıkça Haymana, Bala hattının kuzeyinde Kuzey Anadolu sıra dağları ile irtibatları bulunan dağ sıraları belirir. Bunların arasında İdris ve Elmadağları yükselir. Güney Batı Kuzey-Doğu doğrultusunda Güre, Elma, İdris, Karyağdı-Mire-Aydos-Çile, Ayaş ve Hıdır dağ sıraları arasında çöküntü alanları ve kıvrılmalarından dolayı Balaban, Mogan Gölü, Çubuk, Mürted ve Babayakup Ovaları meydana gelmiştir. Ankara Ovası doğu-batı yönünde uzanmıştır. Sakarya ve Kızılırmak nehir kolları arasında çukurlarda münferit olarak yüksek sıradağları görmek mümkündür.
Kuzeyde, Çubuk ve Kızılcahamam ilçelerinde yer yer sarp görünüşlü Yıldırım, Işık ve Yakut dağları, Batıda Ayaş, Beypazarı ve Nallıhan ilçelerinin kuzey sınırları Karakiriş, Kartal ve Manastır dağları ile çevrilmiştir. Güney bölgedeki dağlar tatı meyilli, yuvarlak sırtlı ve üzerleri düzdür. Bu alanda yükseklikler 1050-1500 m. arasındadır.
İl sınırları içinde Mogan, Eymir, Karagöl, Kurumcu ve Samsun gölleri bulunur. Bölgede yer yer volkanik arazilere rastlanır. Bu kütle üzerinde 2378 m. yüksekliğindeki Köroğlu Dağı ile Mahya Tepesi (2006 m.) yükselir. İlin güneydoğusunda Hüseyingazi dağı kültesi bulunur.
İlin arasizisini Sakarya ve Kızılırmak nehirleri ile Çubuk Çayı, İncesu ve Ova Çayları sular.
İklimi : İlin geniş arazisinde yer yer iklim farklılıkları görülür. Güneyde, İç Anadolu ikliminin bariz özellikleri olan step iklimi, kuzeyde ise, Karadenz ikliminin ılıman ve yağışlı halleri görülebilir. kara ikliminin hüküm sürdüğü bu bölgede kış sıcaklıkları düşük, yaz ise sıcak geçer. En sıcak ay Temmuz-Ağustos, en soğuk ay ise Ocak ayıdır.
Bölgeye düşen yağış miktarları kuzey ve güney kesimlerde farklılık gösterir. Kuzeyde Kızılcahamam ve Çubuk, Karadeniz yağış rejimi özelliğini; güney ise İç Anadolu karakterini taşır. Bölgenin yapısı gereği özellikle kış aylarında sis olayı oldukça fazla görülür ve hayatı etkiler.
İl bazında ortalama sıcaklık 10-13oC arasında, aylık ortalama yağış miktarı da 11-55 mm arasındadır. En yüksek sıcaklık değeri 41.4oC ile Sarıyar istasyonunda; en düşük sıcaklık da sıfırın altında 32.2oC ile Esenboğa istasyonunda kaydedilmiştir. Donlu günler sayısı yılda ortalama 60-117 arasında, karla örtülü günler sayısı ise yılda toplam 10-70 gün arasında değişmektedir. En yüksek kar kalınlığı 82 cm. olarak Kızılcahamam istasyonunda kaydedilmiştir.
İl merkezi ve istasyonların rüzgar durumuna genel olarak bakıldığında; hakim rüzgarın topografik yapıya bağlı olarak değişim gösterdiği açıkça görülür. Buna göre hakim rüzgar Ankara (merkez), Esenboğa, Çubuk, Ayaş ve Yenimahalle'de kuzeydoğu, Haymana (İkizce), Sincan, Dikmen ve Nallıhan'da batı, Polatlı ve Şereflikoçhisar'da kuzey, Etimesgut ve Elmadağ'da güneybatı, Kızılcahamam'da güneydoğu ve Beypazarı'nda kuzey-kuzeydoğudandır. Kuvvetli rüzgarların görüldüğü aylar mart ve nisan aylarıdır. Ankarada tespit edilen en yüksek rüzgar hızı güne, güneydoğu yönünden 32.1 m/sn. dir
Normal şartlarda günlük olarak basıncın değerlerinde fazla değişiklik görülmez. Ancak yurdumuzu etkileyen hava kütlelerine bağlı olarak değişmeler gözlenir. Uzun yıllar değerlerine göre; ankara'nın ortalama basınç değeri 912.7 mb., tespit edilen en yüksek basınç değeri 936.5. mb. ve en düşük basınç değeri 882.6 mb.dır.
Bitki Örtüsü: Etrafı dağlarla çevrili olan Ankara, kışları soğuk, yazları kurak geçen bir iklime sahiptir. En yağışlı mevsim ilkbahardır.
Bu iklim şartları ve topografik yapı Ankara ve çevresinde iki ayrı bitki topluluğunun (step ve orman) gelişmesine imkan sağlamıştır. Yörede en yaygın olan bitki topluluğu step (bozkır)tir. Step bitki örtüsü az yağış alan çukur alanlarda ve platolar üzerinde yaygın haldedir. Bu bitki topluluğu içinde ağaç yok denecek kadar azdır. Genelde dikenli çalılar dikkati çeker. Bunun yanısıra akarsu boylarında sıralar halinde görülen iğde, söğüt ve kavak ağaçları step içerisinde yer alır. Step bitki örütüsünün en yaygın türlerini otlar oluşturur. Çoğu küçük boylu olan bu bitkiler birbiri yanında ve kümeler halinde toplanmıştır. Step bitki topluluğunun başlıca türlerini kısa boylu çayırlıklar, ayrıkotu, keven, sorguçotu, üzerlik otu, katırtırnağı, yabani arpa, püsküllü çayır, hardalotu, yemlikotu, yılgınotu, yavşanotu, gelincik, papatya, hatmi, kekik, sütleğen, ballıbaba, yabani gül, böğürtlen ve isimlerini sayamadığımız birçok bitki oluşturur.
Ankara çevresinde plato üzerinde yükselen münferit dağlar ile kuzeydeki dağlık sahada yağışlardaki artış yüzünden orman örtüsü kendini belli etmeye başlar. Bozkır (step) ortasında adacıklar halinde görülen ormanlar, genelde tahripten arta kalan korulardır. Bu tür ormanlarda hakim ağaç türü karaçam, ardıç ve yer yer meşedir. Kurakçıl orman deyimiyle adlandırılan bu ormanlara en güzel önreği, Beynam Ormanı oluşturmaktadır. Ankara'nın kuzeyindeki Kızılcahamam ilçesi yakınlarından başlamak üzere orman örtüsü sıklaşmaya ve gürleşmeye başlar ki, burada iğne yapraklı ağaçlar yaygın türü oluştururlar.
Ulaşımı: Karayolu, demiryolu ve havayolu ile ulaşım sağlanmaktadır. Türkiye’nin karayolu ve demiryolu ağı merkezinde olması nedeniyle ülkenin her yerine ulaşmak mümkündür. İç ve dış hatlarla hizmet veren uluslararası havalimanı bulunmaktadır.
Tarihi: Ankara’nın ilk yerleşim tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bölgede yapılan araştırmalar, kentin Paleolitik Çağ’dan itibaren yerleşme alanı olduğunu göstermektedir.
Kızılcahamam yöresinde yapılan araştırmalarda; Paleolitik Çağ’a ait buluntulara rastlanmış olup, Eti Yokuşu, Ahlatlıbel, Karaoğlan ve Koçumbeli’nde de Eski Tunç Çağı’na ait buluntular ortaya çıkarılmıştır.
Hitit eserlerinde sık sık rastlanan Ankuva, muhtemelen bugünkü Ankara kentinin bulunduğu yerdir. Mürtet Ovası yakınındaki Bitik’te Hitit yerleşmesi ve Haymana ilçesi yakınlarındaki Gâvurkale’de Hitit dönemine ait önemli bir kutsal yerleşim bulunmaktadır.
Ankara’nın kent olarak ilk kuruluşu Phyrigia dönemindedir. Phyrigia’nın başkenti Gordion bugünkü Ankara sınırları içinde kalmaktadır ve İç Anadolu’nun en önemli antik kentlerinden birisidir. Efsanelere göre Ankara’yı da büyük Phyrigia Kralı Midas kurmuştur. Phyrigialılar buraya gemi çapası anlamına gelen “Ankyra” adını vermişlerdir. Yörede bulunan tümülüsler, özellikle M.Ö. 750-500 yılları arasında Ankara yöresinde Phyrigia yerleşmesinin önemini göstermektedir.
Phyrigia Devleti’nin yıkılmasından sonra Lydialıların ve daha sonra Perslerin hâkimiyetine geçen kentin Pers Kralı I. Dareios döneminde (M.Ö. 522-486) yapılmış olan ünlü kral yolu üzerinde küçük bir ticaret merkezi olduğu bilinmektedir. Aradan iki asır geçtikten sonra Büyük İskender, Anadolu’daki Pers hâkimiyetine son vermiştir.
M.Ö. 278-277 yılında Avrupa’dan Anadolu’ya gelen Galatların bir kolu olan Tektosagların Ankara’yı başkent yaptıkları bilinmektedir. Ankara Kalesi’nde görülen ilk yapı bu devirden kalmadır.
Roma İmparatoru Augustus M.Ö. 25 yılında kenti Galatlardan alarak bu bölgeyi Roma’nın bir eyaleti olarak Roma İmparatorluğu’na bağlamış ve Ankara’yı Galatia’nın başkenti yapmıştır. 1. ve 2. yüzyıllarda Ankara, Anadolu’da Roma yol ağının çok önemli bir kavşağı niteliğini kazanmış, yönetimsel ve askeri işlevleri gelişmiş bir kenttir. Roma İmparatorluğu’nun zayıflaması ile 3. yüzyılda Ankara önemini kaybetmiştir. Daha sonra Bizans İmparatorluğu’nun eline geçen kent 334-1073 yılları arasında Bizans İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altında kalmıştır.
1071 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Malazgirt’te Bizans ordusunu yenmesinden sonra 1073 yılında Ankara Türklerin eline geçmiştir. Bu tarihten başlayarak Osmanlılar tarafından Anadolu’nun siyasal birliğinin kurulmasına kadar geçen sürede kent, Türk beylikleri, Bizans ve Moğol egemenliği altında değişik dönemler geçirmiştir. 1300’lü yıllardan başlayarak Ahi merkezlerinden biri olarak ticari işlevlere sahip olan Ankara, Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme döneminde de önemli bir ticaret merkezi olmaya devam etmiştir. Ankara’daki Ahi örgütü, kervanların ve ordunun deri ve demirden yapılmış malzeme gereksinimini karşılıyor ve aynı zamanda İç Anadolu’da geniş bir bölgede üretilen tiftik Ankara’da işleniyordu. 19. yüzyıla kadar önemini koruyan Ankara, daha sonra önemini yitirmeye başlamış, kentin 1892 yılında bir demiryolu ile İstanbul’a bağlanması da bu durgunluğu çözememiştir. 20. yüzyılın başında yaşanan savaşlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışı ve 1917 yangınının da etkisi ile daha da gerileyen kent, Kurtuluş Savaşı sırasında yeniden önem kazanmaya başlamıştır.
Kurtuluş Savaşımızın idare edildiği bir merkez olarak, adı milli mücadelemizin sembolü haline gelen Ankara 13 Ekim 1923’te başkent olmuştur.
Ulaşım
Karayolu : Ankara'dan Türkiye'nin her tarafına otobüsle ulaşım olanağı vardır.
Otogar Tel : (+90-312) 224 10 00
<http://www.asti.com.tr>
Havayolu : Uluslararası Ankara Esenboğa Havalimanı, şehir merkezine 25 km. mesafededir. Ulaşım HAVAŞ servisleriyle sağlanmaktadır.
Hava Limanı Tel : (+90-312) 428 02 00(5 hat) - 428 17 00 - 468 73 40
<http://www.thy.com.tr>
Demiryolu : Ankara-İstanbul, Ankara-İzmir, Ankara-Balıkesir, Ankara-Isparta-Burdur, Ankara-Zonguldak, Ankara-Adana, Ankara-Elazığ-Diyarbakır güzergahlarında trenle ulaşım mevcuttur.
Adres: Talatpaşa Bulvarı Gar Ulus
İstasyon Tel : (+90-312) 310 65 15 - 311 06 20
http://www.tcdd.gov.tr
Korunan Alanlar (Milli Parklar ve Tabiat Parkları)
Soğuksu Milli Parkı
Tel: 736 11 15
Konumu ve Önemi: 1959 yılında tesis edilmiş bulunan Soğuksu Milli Parkı, Ankara İli Kızılcahamam İlçesi mülkî hudutları içerisinde 1050 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Ankara'ya 80 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.
Turistik bakımdan büyük bir önem taşıyan, Kızılcahamamı çevreleyen ormanların flora yönünden step ile orman zonu arasında bir geçit teşkil etmesi sebebiyle biyolojik bakımdan ayrı bir özellik taşımaktadır. Bu sebeple mevcut ormanların korunması ve imarı amacıyla ve Ankara'ya çok yakın bir mesafede bulunmasından dolayı Milli park olarak tefrik edilip değerlendirilmiştir.
Milli Park; Bilimsel ve estetik bakımdan, Milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarını ifade ettiğine göre; Soğuksu Milli Parkı'nın ayrılış sebepleri daha iyi anlaşılmaktadır.
Tabii Özellikleri: Soğuksu Milli Parkı, en yakın köye yedi kilometre uzaklıktadır. Bölge ormanlarının bulunduğu saha volkanik arazi parçasıdır. Bu bakımdan, bu tip arazilere özgü vasıflardan olmak üzere civarında sıcak ve soğuk su kaynakları bulunmakta olup, bunlar kaplıca olarak da değerlendirilmektedir. Soğuksu Milli Parkın'da yükseklik 1000-1800 metre arasında değişmektedir. En yüksek tepesi 1789 metre rakımlı Arhul Tepesidir.
İklim: Soğuksu Milli Parkında yıllık ortalama sıcaklık 11.9°C, en yüksek sıcaklık 35.6°C, ve en düşük sıcaklık ise 14.6°C civarındadır. Ortalama yağış miktarı 350.3 mm., yıl içinde yağmurlu gün sayısı 209, kapalı gün sayısı 81 'dir.
Bitki Örtüsü: Seri ormanları genellikle koru ormanı görünümündedir. Parkta mevcut orman ağaçları sarıçam, karaçam, köknar, meşe olup, bunların ormandaki karışım oranları; Sarıçam %65, Karaçam %24, Köknar %6, Meşe %5'tir.
Milli Park flora yönünden de oldukça zengindir. Çeşitli çayır otları ve çiçekleri mevcut olup, ayrıca yabani çilek, yabani gül, ağaççıklar da vardır. Milli Parkın 800 hektarı ormanlık saha, 250 hektarı içe açıklık sahadır. Açık sahalar sarıçam ve karaçam fidanları ile ağaçlandırılmıştır. Milli Park sahasının 1/3'ü kullanma ve 2/3'ü ise koruma sahası olarak tefrik edilmiştir.
Hayvan Topluluğu: Milli Park sahasında yaban domuzu, ayı, tilki, çakal, sincap ve tavşan gibi hayvanlar ve otuzbeşin üzerinde kuş çeşidi bulunmaktadır.
Sosyal Durum: Soğuksu Milli Parkı'na giriş ücretlidir. Kullanma sahasında; 8000 ziyaretçinin ihtiyacını karşılayacak piknik masası, piknik ocağı, çöp bidonu, çeşmeler, tuvaletler ve yağmur sığmakları mevcut bulunmaktadır. Bu tesislere ayrıca her yıl yenileri ilâve edilmektedir. Yılda ortalama 500.000 kişinin ziyaret ettiği Soğuksu Milli Parkı ziyaretçilerinin çoğunu, ilkbahar ve sonbaharda Ankara'dan hafta sonu geçirmek üzere gelenler teşkil etmektedir.
Milli Park dahilinde bir adet idare binası, bir adet sekiz yataklı misafirhane, iki adet gazino, bir adet memba suyu işletmesi, bir adet büfe, 500 kişilik açık hava tiyatrosu ve 80 yatak kapasiteli her türlü konforu haiz bir turistik otel mevcuttur. Koruma yönünden bir adet polis karakolu vardır.
Ayrıca Milli Park haricinde parka bağlı pırnak, keklik ve çil üretme istasyonu bulunmaktadır. Üretme istasyonunda kınalı keklik, çim keklik, şahin, sülün, bıldırcın ve güvercin bulunmaktadır.
Park içinde 16 kilometrelik çevre yolu mevcut olup, park sahası bu yolla tamamen gezilebilecek durumdadır. Ayrıca piknik alanlarına giden yollar da vardır.
Soğuksu Milli Parkında çadır kurulabileceği gibi, karavanlı kamp yapmak da mümkündür. Park sahasında dağ turizmine meraklı olanlar için de imkan mevcuttur. Parkın her köşesinde manzara çok çeşitli ve günün her saatinde değişik güzelliktedir.
Yerel Etkinlikler
AYAŞ DUT FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Ayaş -Temmuz
Düzenleyen Kuruluş : Ayaş Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 712 26 00
Faks : 712 21 20
ANKARA KEÇİSİ FESTİVALİ - GÜDÜL
Tarihi : Nisan - Mayıs
BEYPAZARI HAVUÇ FESTİVALİ
Tarihi : Ekim
SİNCAN LALE VE KÜLTÜR MERKEZİ
Tarihi : Mayıs
HAYMANA ULUSLARARASI KAPLICA FESTİVALİ VE KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
Tarihi : Haziran
HIRKATEPE KÖYÜ GAZİ GÜNDÜZALP'İ ANMA VE HACET ŞÖLENİ
Tarihi : Haziran
ÇAMLIDERE ALUÇDAĞI FESTİVALİ
Tarihi : Temmuz
GÜDÜL ÜZÜM FESTİVALİ
Tarihi : Ekim
KIZILCAHAMAM SOĞUKSU FESTİVALİ
Tarihi : Ağustos
ÇELTİKÇİ BELEDİYESİ PİRİNÇ FESTİVALİ, KIZILCAHAMAM
Tarihi : Eylül
KARAPÜRÇEK YAĞLI GÜREŞ VE MÜZİK ETKİNLİKLERİ
Tarihi : Eylül
YENİKENT KAVUN FESTİVALİ VE KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
Tarihi : Eylül
ELMADAĞ BAYRAM ARACI KÜLTÜR ŞENLİĞİ
Tarihi : Eylül
BEYPAZARI KAPAMA ŞÖLENİ
Tarihi : Eylül
POLATLI SAKARYA ZAFERİ'Nİ KUTLAMA ŞENLİKLERİ
Tarihi : Eylül
GÜDÜL KİRAZ FESTİVALİ
Tarihi : Haziran
ŞEREFLİKOÇHİSAR TUZ FESTİVALİ
Tarihi : Ağustos
NALLIHAN TABDUK EMRE'Yİ ANMA TÖRENİ
Tarihi : Ağustos
KUTLUDÜĞÜN GÖZLEME, AYRAN KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
Tarihi : Haziran
NEVRUZ ŞÖLENİ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 21 Mart
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312)361 10 42
Faks : 361 10 16
TABDUK EMRE'NİN KIZI BACIM SULTANI ANMA TÖRENİ
Tarihi: Eylül'ün 2.Haftası
ULUSLARARASI "ANADOLU GÜNLERİ" KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
Tarihi : 14-22 Eylül
BEYPAZARI KAPAMA ŞÖLENİ
Tarihi : Eylül
KIZILCAHAMAM ÇELTİKÇİ BELDESİ PİRİNÇ FESTİVALİ
Tarihi : 29 Eylül
KARAPÜRÇEK YAĞLI GÜREŞLERİ
Tarihi : Eylül
ÇAMLIDERE HALK ŞENLİĞİ
Tarihi : Eylül
13 EKİM ANKARA'NIN BAŞKENT OLUŞU
Tarihi : 13 Ekim
KIZILCAHAMAM ÇORAK PANAYIRI
Tarihi : Ekim - Aralık
KAZAN KAVUN PAZARI
Tarihi : Ağustos 3.Haftası
KAZAN TAHSİN ERİŞ CİRİT OYUNLARI
Tarihi : Ağustos 3. Haftası
KIZILCAHAMAM SU FESTİVALİ
Tarihi : Ağustos
ÇUBUK SÜNNET ŞÖLENİ
Tarihi : Ağustos
AŞIKLAR FESTİVALİ
Tarihi : Ağustos
YENİKENT KAVUN FESTİVALİ
Tarihi : Eylül 1.Haftası
GÜDÜL SORGUN YAYLA ŞENLİKLERİ
Tarihi : Haziran
BEYPAZARI KARAŞAR EĞRİOVA YAYLA FESTİVALİ
Tarihi : Haziran
GÜDÜL KAPAMA ŞÖLENİ
Tarihi : Temmuz
TURİZM HAFTASI
Tarihi: 15-22 Nisan
ULUSLARARASI MÜZİK FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez - Nisan - Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Sevda - Cenap And Müzik Vakfı
Tel : (312) 427 08 55
Faks : 427 31 59
UÇAN SÜPÜRGE KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez 02 - 09 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Uçan Süpürge
Tel : (312) 427 00 20
Faks : 455 66 51
ULUSLARARASI ANKARA KARİKATÜR FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez - 03 - 07 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Karikatür Vakfı
Tel : (312) 436 15 16
Faks : 436 15 16
NALLIHAN HIDRELLEZ ŞENLİKLERİ
Tarihi : Mayıs 1.Haftası
RESİM-MÜZİK-TİYATRO ve KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
Tarihi : 28 Mayıs - 12 Haziran
SÖMESTR FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Şubat 2.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 02
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
ÇİZGİ FİLM ŞENLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Beypazarı - Şubat 2.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Beypazarı Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 762 25 10 (5 Hat)
Faks : 763 13 58
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 08 Mart
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
7.ULUSLAR ARASI ANKARA ROCK STATION MÜZİK FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez - 25-27 Mart
Düzenleyen Kuruluş : Rock Station Rock Müzik Festivali Organizatörü
Tel : (312) 419 54 50
Faks :
27 MART ULUSLAR ARASI TEK KİŞİLİK OYUNLAR FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 27 Mart
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
GÜVENLİK, OTOMASYON, TELEKOMÜNİKASYON YANGIN, ACİL DURUM, ARAMA-KURTARMA
Yeri Ve Tarihi : Merkez - 31 Mart-03 Nisan
Düzenleyen Kuruluş : Marmara Tanıtım Fuarcılık
Tel : (212) 481 04 04
Faks : 481 04 74
E-Mail Adresi : ISAF FUARI <http://www.isaffuari.com>
marmara@marmarafuar.com.tr
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 23 Nisan
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
29 NİSAN DÜNYA DANS GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 29 Nisan
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
UÇURTMA ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Beypazarı - Nisan 4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Beypazarı Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 762 25 10 (5 Hat)
Faks : 763 13 58
E-Mail Adresi : belediye@beypazari-bld.gov.tr
HIDRELLEZ ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Mamak - 08-09 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Mamak Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 320 20 53
Faks : 550 71 66
SAKATLAR HAFTASI
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 10 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
ANNELER GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 13 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
UÇURTMA VE BAHAR ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Ayaş - 15 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Ayaş Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 712 26 00
Faks : 712 2120
E-Mail Adresi : Ayasbelediye@yahoo.com
19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 19 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
19 MAYIS ŞENLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 19 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82-468 2105
Faks : 467 40 52
FETİH ŞÖLENİ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 29 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 1016
HOŞEBE HIDRELLEZ BAYRAMI
Yeri Ve Tarihi : Nallıhan - Mayıs 4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Nallıhan Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 785 10 11-785 11 82
Faks : 785 45 60
E-Mail Adresi : belediye@nallihan-bld.gov.tr
ETİMESGUT'UN KURULUş YILDöNÜMÜ KUTLAMALARI
Yeri ve Tarihi : Etimesgut - Haziran I.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Etimesgut Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 244 32 32-33-244 10 00/1530-1531
Faks : 244 46 46
E-Mail Adresi : etimesgut@etimesgut.bel.tr
BEYPAZARI TARİHİ EVLER, EL SANATLARI, HAVUÇ VE GÜVEÇ FESTİVALİ
Yeri ve Tarihi : Beypazarı - Haziran I.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Beypazarı Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 762 25 10 (5 Hat)
Faks : 763 13 58
E-Mail Adresi : belediye@beypazan-bld.gov.tr
HAYMANA ULUSLARARASI KAPLICA FESTİVALİ VE KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
Yeri ve Tarihi : Haymana - Haziran 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Haymana Kaymakamlığı-Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 658 10 09 - 658 10 07
Faks : 658 20 25 - 65818 48
GELENEKSEL ULUSLAR ARASI GOLLER FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Gölbaşı - Haziran 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Gölbaşı Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 484 55 60
Faks : 484 26 96
E-Mail Adresi : Ankara1@Ankaragolbasi.bel.tr
BABALAR GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - Haziran 3.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
AYAŞ DUT, TARİHİ EVLER VE EL SANATLARI FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Ayaş - 25-26 Haziran
Düzenleyen Kuruluş : Ayaş Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 712 26 00
Faks : 712 21 20
E-Mail Adresi : Ayasbelediye@yahoo.com
10.KUTLUDÜĞÜN GÖZLEME AYRAN KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Mamak - 26 Haziran
Düzenleyen Kuruluş : Kutludüğün Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 597 53 53 - 597 50 82
Faks : 597 50 80
HASAT VE KÜLTÜR FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Bala - 26 Haziran
Düzenleyen Kuruluş : Bala Belediye Başkanlığı Balalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Tel : (312) 418 82 10 - 876 10 08
Faks : 418 82 12-876 10 19
E-Mail Adresi : ankarabala@bel.tr
BİRLİK VE BERABERLİK YAZ ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Kalecik - 27 Haziran
Düzenleyen Kuruluş : Kalecikı Belediye Başkanlığı - Kalecik ve Köyleri Kültür ve Day.Yard.Der.Bşk.
Tel : (312) 857 10 36-857 15 15
Faks : 857 10 16
AÇIK PERDELER FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Haziran 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82-468 2105
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
EĞRİOVA YAYLA FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Beypazarı - Haziran 4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Karaşar Belediye Başkanlığı - Karaşar Derneği
Tel : (312) 775 11 44
Faks :
SÜNNET ŞÖLENİ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - Haziran 4.Haftası-Temmuz 1.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
ATATÜRK GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Kızılcahamam - 16 Temmuz
Düzenleyen Kuruluş : Kızılcahamam Kaymakamlığı - Belediye Bşk
Tel : (312) 736 11 02
Faks : 736 00 01
SU FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Kızılcahamam - Ağustos 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Kızılcahamam Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 736 10 30
Faks : 736 30 02
E-Mail Adresi : kizilcahamam@mynet.com
HACI BEKTAŞ-I VELİ ANMA TOPLANTISI
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 18 Ağustos
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
ŞAPKA İNKILABI TÖRENLERİ
Yeri Ve Tarihi : Kalecik - 23 Ağustos
Düzenleyen Kuruluş : Kalecik Belediye Başkanlığı - Kalecik ve Köyleri Kültür ve Day.Yard.Der.Bşk.
Tel : (312) 857 10 36 - 857 15 1S
Faks : 857 10 16
DOMATES FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Ayaş - 28 Ağustos
Düzenleyen Kuruluş : Ayaş Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 712 26 00
Faks : 712 21 20
E-Mail Adresi : Ayasbelediye@yahoo.com
ZAFER ŞÖLENİ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 30 Ağustos
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
TABDUK EMRE'Yİ ANMA ETKİNLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Nallıhan - Ağustos 4. Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Nallıhan Kaymakamlığı
Tel : (312) 785 10 01 - 785 51 07
Faks : 785 20 01
HÜSEYİN GAZİ KÜLTÜR ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Merkez - Eylül 1 Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Hüseyin Gazi Derneği
Tel : (312) 431 25 30
Faks : 431 25 30
BAYRAM ARACI ŞENLİĞİ
Yeri Ve Tarihi : Elmadağ - Eylül 1-4. Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Elmadağ Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 863 06 50
Faks : 863 36 60
13 EYLÜL SAKARYA KUTLAMALARI VE GORDİON ŞENLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Polatlı - 13-18 Eylül
Düzenleyen Kuruluş : Polatlı Kaymakamlığı - Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 621 35 10 - 621 35 11 - 623 45 45
Faks : 621 35 19 - 623 97 00
E-Mail Adresi : polatli-bld@ttnet.tr
KALECİK KARASI ÜZÜM FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Kalecik - 18-19 Eylül
Düzenleyen Kuruluş : Kalecikı Belediye Başkanlığı - Kalecik Ve Köy. Kültür Ve Day.Yard.Der.Bşk.
Tel : (312) 857 10 36 - 857 15 15
Faks : 857 10 16
YALNIZÇAM SAKARYA GEÇİLMEZ DİRENİŞİ ANITI ANMA TÖRENİ
Yeri Ve Tarihi : Beypazarı - 19 Eylül
Düzenleyen Kuruluş : Yalnızçam Köyü
Tel : (312)
Faks :
29 EKİM CUMHURİYET ŞENLİKLERİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - 29 Ekim
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks: 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@Cankaya-Bld.gov.Tr
BELGESEL FİLM GÜNLERİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Ekim 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
ÇORAK ET PANAYIRI
Yeri Ve Tarihi : Kızılcahamam - Kasım 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Kızılcahamam Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 736 10 30
Faks : 736 30 02
E-Mail Adresi : kizilcahamam@mynet.com
ULUSLARARASI ANKARA TİYATRO FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Kasım 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 419 35 44
Faks :
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Yeri Ve Tarihi : Keçiören - 24 Kasım
Düzenleyen Kuruluş : Keçiören Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 361 10 42
Faks : 361 10 16
ANKARA FİLM FESTİVALİ
Yeri Ve Tarihi : Çankaya - Ekim 1-4.Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 467 40 82 - 468 21 05
Faks : 467 40 52
E-Mail Adresi : kultur@cankaya-bld.gov.tr
ENDÜSTRİ FUARI
Yeri Ve Tarihi : Merkez - 29 Eylül-02 Ekim
Düzenleyen Kuruluş : Marmara Tanıtım Fuarcılık
Tel : (212) 481 04 04
Faks : 481 04 74
E-Mail Adresi : Marmara Tanıtım Fuarcılık - Anasayfa
mailto:marmara@marmarafuar.com.tr
İletişim Bilgileri
1- İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ
ANKARA İL TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ G.M.K. Bul. No: 121 MALTEPE Tel: 229 26 31 -229 36 61 Santral: 231 67 63 - 64 / 137 - 138 Faks: 229 36 61 İL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ Anafartalar Cad. No: 67 Eski Adliye Ulus Tel: 312 35 25 - 324 05 76 - 310 68 18
ANKARA TURİZM DANIŞMA MÜDÜRLÜĞÜ G.M.K Bul. No: 121 MALTEPE Tel: 231 55 72 - 288 61 66 Faks: 231 55 72 ESENBOĞA TURİZM DANIŞMA MÜDÜRLÜĞÜ Esenboğa Hava Limanı Dış Hatlar Gelen Yolcu Salonu Tel: 398 03 48 Santral: 398 00 00 / 1578
2- RESMİ KURULUŞLAR
Ankara Meteoroloji Bölge Müdürlüğü Kalaba Mah. Haliç Sk. No: 6 Keçiören Tel: 359 83 50 - 359 83 65 Santral: 359 75 45 Faks: 359 78 49 Ankara İl Sağlık Müdürlüğü İstanbul Cad. No: 22 Rüzgarlı- Ulus Tel: 309 13 48 Faks: 309 06 80
AŞTİ Müdürlüğü Konya Yolu Söğütözü Tel: 224 10 00 Faks: 224 11 06 Ankara Valiliği İl Müftülüğü Opera Cad. No: 23 Opera Tel: 309 82 42 (4 hat) Faks: 310 10 08
Ankara Valiliği Hükümet Caddesi Ulus Tel: 311 12 87 Faks: 324 27 23 Bağ-Kur İl Müdürlüğü Mithatpaşa Cad. No:25 Kızılay Tel: 433 49 52 Faks: 435 51 85
Başbakanlık Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü 19 Mayıs Spor Kompleksi İçi Ulus Tel: 309 21 00 (12 hat) Faks: 324 10 26 Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. İdari ve Sosyal İşler Müdürlüğü Necatibey Cad. No: 10 Yenişehir Tel: 231 70 80 (24 Hat) Faks: 231 40 57
Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü Eskişehir Yolu 8. Km. ODTÜ Karşısı No: 146 Tel: 287 36 60 (10 hat) Faks: 287 92 26 Başkent Elektrik Dağıtım Genel Müdürlüğü İdari ve Sosyal İşler Müdürlüğü Necatibey Cad. No: 10 Yenişehir Tel: 231 70 80 (24 hat) Faks: 231 40 57
Cumhuriyet Başsavcılığı İdari İşler Müdürlüğü Ankara Adliyesi Sıhhiye Tel: 509 31 80 Faks: 311 88 99 Cumhuriyet Başsavcılığı İdari İşler Müdürlüğü Ankara Adliyesi Sıhhiye Tel: 509 31 80 Faks: 311 88 99
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Ankara Bölge Müdürlüğü İnönü Bulv. Emek Tel: 215 49 64 Faks: 215 49 62 Dördüncü Kolordu Komutanlığı 4. Kolordu Komutanlığı Tel: 369 57 10 Faks: 369 57 04
Devlet Su İşleri 5. Bölge Müdürlüğü Eskişehir Yolu 8. km. ODTÜ Karşısı Tel: 287 93 20 (8 hat) Faks: 287 93 40 Hava Limanı Mülki İdare Amirliği Esenboğa Hava Limanı Esenboğa Tel: 398 03 49 - 398 00 00 / 1313 Faks: 398 01 51
İller Bankası Genel Müdürlüğü Atatürk Bul. No: 21 Opera Tel: 310 31 41 (30 hat) Faks: 312 2989-3107459 İl Defterdarlığı Hükümet Cad. No: 11 Ulus Tel: 311 55 71 Faks: 311 48 57
İl Emniyet Müdürlüğü İskitler Tel: 384 06 06 Faks: 384 07 03 İş ve İşçi Bulma Kurumu Ankara Bölge Müdürlüğü Sağlık Sk. No: 1 Sıhhiye Tel: 431 21 95 Faks: 435 47 61
İl Jandarma Komutanlığı îl Jandarma Genel Komutanlığı Yenimahalle / Lalegül Tel: 346 39 90 - 92 Faks: 335 39 89 İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü Ankara Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü Ulus Tel: 311 45 64-311 20 74 Faks: 310 80 20
İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü Hükümet Konağı Ulus Tel: 311 27 76 Faks: 324 27 23 İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Atatürk Bul. Zafer Meydanı Armağan Psj. No: 76 Kızılay Tel: 418 66 62 Faks: 425 96 04
Jandarma Genel Komutanlığı Bakanlıklar Tel: 456 19 99 Faks: 418 92 08 Karayolları 4. Bölge Müdürlüğü Etlik Cad. No: 39 06110 Dışkapı Tel: 384 31 41 (20 hat) Faks: 384 31 28
Keçiören Telekom Müdürlüğü Sanatoryum Cad. Dalgıç Sk. No: 27 Keçiören Tel: 555 53 00 - 359 59 59 Faks: 360 68 78 Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü Varlık Mah. Tanzimat Cad. Yenimahalle Tel: 384 05 60 (12 hat) Faks: 341 81 14 Ankara
Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü İskitler Tel: 384 05 50 (7 hat) Faks: 341 39 50 Milli Eğitim Müdürlüğü Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Beşevler Tel: 212 66 40 - 43 223 75 04 Faks: 223 75 20
Orman Bölge Müdürlüğü Orman Bölge Müdürlüğü Gazi Tel: 223 76 16-223 50 78 Faks: 223 32 18 Petrol Ofisi Bölge Müdürlüğü Atatürk Bulv. No: 211 Kat: 9 Gama Güriş İş Mrk. Kavaklıdere Tel: 426 40 06 Faks: 426 44 06
Sivil Savunma Müdürlüğü Yeni Ziraat Mah. 14. Sk. No: 17 Altındağ Tel: 341 28 86 - 341 23 38 Faks: 341 22 16 Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü İstanbul Cad. No: 30 Ulus Tel: 310 66 81 -311 85 16-311 55 82 Faks: 310 69 90
Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü G.M.K. Bul. No: 15 Demirtepe Tel: 417 05 62 Faks: 417 07 33 Tarım İl Müdürlüğü Çınardibi Sk. No: 12 Yenimahalle Tel: 344 59 50 - 55 Faks: 315 60 07
TCDD Genel Müdürlüğü 2. Bölge Başmüdürlüğü TCDD Gar Tel: Rezervasyon: 312 18 72 - 309 05 15 Danışma: 311 06 20 Tekel Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlüğü Gazi- A .O .Ç. Tel: 211 24 00 Faks: 211 22 89
TMO Ankara Bölge Müdürlüğü İstanbul Yolu 9. Km. Güvercinlik Tel: 397 20 94 - 397 21 00 (18 hat) Faks: 397 20 93 Türk Telekom Başmüdürlüğü Abone İşleri Müdürlüğü Rüzgarlı Sk. Önüçler İş Mer. 2. Kat Ulus Tel: 309 48 00 Faks: 309 48 40
Türk Telekominikasyon A.Ş. Türk Telekom Başmüdürlüğü T.T. Alsancak Sk. A Blok Kat: 5 Ulus Tel: 313 30 00 Faks: 310 75 36 Ulaştırma Bakanlığı Ankara Bölge Müdürlüğü TCDD Binası Zemin Kat Gar Tel: 311 30 03 Faks: 309 27 70
Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü Atatürk Bul. No: 44 Ulus Tel: 311 37 74 Faks: 324 48 33 Vilayetler Hizmet Birliği Tunus Cad. No:41/A Kavaklıdere Tel: 417 00 69 Faks: 417 57 07
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Ankara Bölge Müdürlüğü Aydoğmuş Sk. No: 4 Kurtuluş Tel: 430 17 21 Faks: 431 47 03
3- ANKARA'DA BULUNAN BÜYÜKELÇİLİKLER VE TEMSİLCİLİKLERİ
Afganistan Büyükelçiliği Cinnah Cad. No: 88 Çankaya Tel: 438 11 21 Faks: 438 77 45 Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 114 Kavaklıdere (Konsolosluk Paris Cad. No: 29) Tel: 426 54 65 Faks: 426 69 59
Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 110 Kavaklıdere Tel: 468 61 10-455 55 55 Faks: 467 00 19 Arjantin Cumhuriyeti Büyükelçiliği İlgaz Sk. No:4 D. 2 GOP Tel: 447 79 48 Faks: 446 20 63
Arnavutluk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Ebuziya Tevfik Sk. No: 17 Çankaya Tel: 441 61 03 Faks: 441 61 04 Avustralya Büyükelçiliği Nenehatun Cad. No: 83 G.O.P. Tel: 446 11 80 - 87 Faks: 446 11 88
Avusturya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 189. Kavaklıdere Tel: 419 04 31 Faks: 418 94 54 Azerbaycan Büyükelçiliği Cemal Nadir Sk. No: 20 Çelikler Apt. Çankaya Tel: 441 26 20 Faks: 441 26 00
Bangladeş Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Cinnah Cad. No: 78/7-10 Çankaya Tel: 439 27 50 Faks: 439 24 08 Belarus Cumhuriyeti Büyükelçiliği Han Sk. No: 131/1-2 G.O.P. Tel: 446 30 42 Faks: 446 01 50
Belçika Krallığı Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 55 G.O.P. Tel: 446 82 47 Faks: 446 82 51 Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçiliği Reşit Galip Cad. Şairler Sk. No: 28 G.O.P. Tel: 447 45 28 Faks: 447 55 45
Bosna Hersek Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 91/8-9 G.O.P. Tel: 446 40 90 Faks: 446 62 28 Brezilya Federatif Cumhuriyeti Büyükelçiliği Reşit Galip Cd. İlkadım Sk. No.l G.O.P. Tel: 448 18 40 Faks: 448 18 38
Bulgaristan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 124 Kavaklıdere Tel: 467 20 71 Faks: 467 25 74 Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Şehit Ersan Cad. No: 42 Çankaya Tel: 468 77 19 Faks: 468 75 93
Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği Uğur Mumcu Cad. No: 100/3 G.O.P. Tel: 446 12 44 Faks: 446 12 45 Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Gölgeli Sk. No: 34 G.O.P. Tel: 436 06 28 Faks: 446 42 48
Danimarka Krallığı Büyükelçiliği Kırlangıç Sk. No: 42 G.O.P. Tel: 468 77 60 Faks: 468 45 59 Endonezya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Abdullah Cevdet Sk. No: 10 Çankaya Tel: 438 21 90 Faks: 438 21 93
Estonya Krallığı Büyükelçiliği Reşit Galip Cd. No: 128/5 G.O.P. Tel: 446 30 27 Faks: 447 28 57 Fas Krallığı Büyükelçiliği Rabat Sk. No: 11 G.O.P. Tel: 437 60 20 Faks: 447 14 05
Filipinler Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 56 G.O.P. Tel: 446 58 31 Faks: 446 57 33 Filistin Devleti Büyükelçiliği Filistin Sk. No: 45 G.O.P. Tel: 436 08 23 Faks: 437 78 01
Finlandiya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kader Sk. No: 44 G.O.P. Tel: 426 19 30 Faks: 468 00 72 Fransa Cumhuriyeti Büyükelçiliği Paris Cad. No: 70 Kavaklıdere Tel: 455 45 45 Faks: 455 45 27
Güney Afrika Cumhuriyeti Büyükelçiliği Filistin Sk. No: 27 G.O.P. Tel: 446 40 56 Faks: 446 64 34 Gürcistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Abdullah Cevdet Sk. No: 15 Çankaya Tel: 442 65 08 Faks: 442 15 10
Hırvatistan Büyükelçiliği Kelebek Sk. No: 15/A G.O.P. Tel: 446 94 60 Faks: 436 62 12 Hindistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Cinnah Cd. No:77/A Çankaya Tel: 438 21 95 Faks: 440 34 29
Hollanda Krallığı Büyükelçiliği Uğur Mumcu Cad. No: 16 G.O.P. Tel: 446 04 70 Faks: 446 33 58 Irak Cumhuriyeti Büyükelçiliği Turan Emeksiz Sk. No: 11 G.O.P. Tel: 468 74 21 Faks: 468 48 32
Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Büyükelçiliği Şehit Ersan Cad. No: 46/A Çankaya Tel: 468 62 30-455 33 44 Faks: 468 32 14 İran İslâm Cumhuriyeti Büyükelçiliği Tahran Cad. No: 10 Kavaklıdere Tel: 468 28 20 Faks: 468 28 23
İrlanda Büyükelçiliği Uğur Mumcu Cad. No: 88 MNG Binası B Blok Kat: 3 G.O.P Tel: 446 61 72 Faks: 446 80 61 İspanya Büyükelçiliği Abdullah Cevdet Sk. No: 8 Çankaya Tel: 438 03 92 Faks: 439 51 70
İsrail Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cd. No:85 G.O.P. Tel: 446 36 05 Faks: 426 15 33 İsveç Krallığı Büyükelçiliği Katip Çelebi Sk. No:7 Kavaklıdere Tel: 468 02 54 Faks: 468 50 20
İsviçre Konfederasyonu Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 247 Kavaklıdere Tel: 467 55 55 Faks: 467 11 99 İtalya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 118 Kavaklıdere Tel: 426 54 60 Faks: 426 58 00
Japonya Büyükelçiliği Reşit Galip Cad. No: 81 G.O.P. Tel: 446 05 00 Faks: 437 25 04 Kanada Büyükelçiliği Nenehatun Cad. No: 75 G.O.P. Tel: 459 92 00 Faks: 459 93 61
Katar Devleti Büyükelçiliği Karaca Sk. No: 15 G.O.P. Tel: 441 13 64 Faks: 441 15 44 Kazakistan Büyükelçiliği Ebuziya Tevfik Sk. No:6 Çankaya Tel: 441 23 01 Faks: 441 23 03
Kırgızistan Büyükelçiliği Çayhane Sk. No: 24 G.O.P. Tel: 446 84 08 Faks: 446 84 13 Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği Alaçam Sk. No: 5 Çankaya Tel: 468 48 22 Faks: 468 22 79
Kuveyt Büyükelçiliği Reşit Galip Cad. Kelebek Sk. No: 110 G.O.P. Tel: 445 05 76 Faks: 446 68 39 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçiliği Rabat Sk. No: 20 G.O.P. Tel: 446 29 20 Faks: 446 52 38
Küba Cumhuriyeti Büyükelçiliği Şölen Sk. No: 8 Çankaya Tel: 442 89 70 Faks: 441 40 07 Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi Halk Bürosu Cinnah Cad. No: 60 Çankaya Tel: 438 11 10 Faks: 440 38 62
Litvanya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 17/8-9 G.O.P. Tel: 447 07 66 Faks: 447 06 63 Lübnan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kızkulesi Sk. No: 44 G.O.P. Tel: 446 74 85 Faks: 446 10 23
Macaristan Büyükelçiliği Sancak Mah. 1. Cd. No: 30 Yıldız - Çankaya Tel: 442 22 73 Faks: 441 50 49 Makedonya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Filistin Sk. No: 30/2 G.O.P. Tel: 446 92 04 Faks: 446 92 06
Malezya Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cad. No: 58 G.O.P. Tel: 446 35 47 Faks: 446 41 30 Meksika Büyükelçiliği Reşit Galip Cad. Rabat Sk. No: 16 G.O.P. Tel: 446 03 35 Faks: 446 25 21
Mısır Arap Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bul. No: 126 Kavaklıdere Tel: 426 10 26 Faks: 427 00 99 Moğolistan Büyükelçiliği Koza Sk. No: 109 G.O.P Tel: 446 79 77 Faks: 446 77 91
Moldova Büyükelçiliği Kaptanpaşa Sk. No: 49 G.O.P. Tel: 446 55 27 Faks: 446 58 16 Nijerya Büyükelçiliği Uğur Mumcu Sk. No: 56 G.O.P. Tel: 448 10 77 Faks: 448 10 82
Norveç Krallığı Büyükelçiliği Kelebek Sk. No: 18 G.O.P. Tel: 447 86 90 Faks: 447 86 94 Oman Sultanlığı Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cd. No: 63 G.O.P. Tel: 447 06 30 Faks: 447 06 32
Özbekistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Willy Brand Cd. No: 13 Çankaya Tel: 441 38 71 Faks: 442 70 58 Pakistan İslâm Cumhuriyeti Büyükelçiliği İran Cd. No: 37 G.O.P. Tel: 427 14 10 Faks: 467 10 23
Polonya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Blv. No: 241 Kavaklıdere Tel: 46756 19 Faks: 467 89 63 Portekiz Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kuleli Sk. No: 26 G.O.P. Tel: 446 18 90 Faks: 446 18 92
Romanya Büyükelçiliği Bükreş Sk. No: 4 Çankaya Tel: 466 37 06 Faks: 427 15 30 Rusya Federasyonu Büyükelçiliği Karyağdı Sk. No: 5 Çankaya Tel: 439 21 22-439 35 18 Faks: 438 39 52
Slovak Cumhuriyeti Büyükelçiliği Atatürk Bulvarı No: 245 Kavaklıdere Tel: 467 50 75 Faks: 468 26 89 Slovenya Cumhuriyeti Büyükelçiliği Küpe Sk. No: 1/3 G.O.P. Tel: 405 60 07-08 Faks: 446 68 87
Sudan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Sancak Mh. 12. Cd. No: 16 Çankaya Tel: 441 38 84 Faks: 441 38 86 Suriye Arap Cumhuriyeti Büyükelçiliği Sedat Simavi Sk. No: 40 Çankaya Tel: 440 96 57 - 58 Faks: 438 56 09
Suudi Arabistan Krallığı Büyükelçiliği Turan Emeksiz Sk. No: 6 G.O.P. Tel: 468 55 40 Faks: 427 48 86 Şili Cumhuriyeti Büyükelçiliği Reşit Galip Cd. İrfanlı Sk. No: 14/1-3 G.O.P. Tel: 447 34 18 Faks: 447 47 25
Tacikistan Büyükelçiliği Mahatma Gandi Cd. No: 36 G.O.P. Tel: 446 16 02 Faks: 446 36 21 Tayland Krallığı Büyükelçiliği Çankaya Cd. Kader Sk. No: 45/3-4 Çankaya 467 34 09 Faks: 438 64 74
Tunus Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kuleli Sk. No: 12 G.O.P. Tel: 437 78 12 Faks: 437 71 00 Türkmenistan Büyükelçiliği Koza Sk. No: 28 Çankaya Tel: 441 71 22 Faks: 441 71 25
Ukrayna Büyükelçiliği Sancak Mh. 209. Sk. No: 17 Yıldız-Çankaya Tel: 441 54 99 Faks: 440 68 15 Haşimi Ürdün Krallığı Büyükelçiliği Dedekorkut Sk. No: 18 Çankaya Tel: 440 20 54 Faks: 440 43 27
Vatikan Büyükelçiliği Birlik Mh. 3. Cad. No: 37 Çankaya Tel: 495 35 14 Faks: 495 35 40 Venezüella Cumhuriyeti Büyükelçiliği Cinnah Cd. No: 78/2 Çankaya Tel: 438 71 35 Faks: 440 66 19
Yemen Cumhuriyeti Büyükelçiliği Fethiye Sk. No: 2 G.O.P. Tel: 446 26 37 Faks: 446 17 78 Yeni Zelanda Büyükelçiliği İran Cd. No: 13/4 Kavaklıdere Tel: 467 90 54 Faks: 467 90 13
Yugoslavya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliği Paris Cd. No: 47 Kavaklıdere Tel: 426 02 36 Faks: 427 83 45 Yunanistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Ziya Ür-Rahman Cd. No: 9-11 G.O.P. Tel: 436 88 60 Faks: 446 31 91
Avrupa Topluluğu Komisyonu Temsilciliği Uğur Mumcu Cd. No: 88 Kat: 4 G.O.P. Tel: 446 55 11 Faks: 446 67 37 Birleşmiş Milletler Nüfus Hareketleri Fonu Atatürk Bl. No: 197 Kavaklıdere Tel: 426 01 88 Faks: 426 13 72
Birleşmiş Milletler Temsilciliği BM Geliştirme Programı BM Sanayi Gel. Örgütü Temsilciliği BM Enformasyon Merkezi BM Uyuşturucu Kontrol Programı BM Gıda ve Tarım Örgütü Temsilciliği Atatürk Bl. No: 197 Kavaklıdere Tel: 426 81 13 Faks: 426 13 72 Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Abidin Daver Sk. No: 17 Çankaya Tel: 439 66 15 Faks: 438 27 02
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu Temsilciliği Tunalı Hilmi Cd. Ertuğ Apt. No: 88/114 Tel: 455 36 00 Faks: 427 57 40 Uluslararası Çalışma Örgütü Temsilciliği Atatürk Bul. No: 197 Kavaklıdere Tel: 468 79 22 Faks: 427 38 16
Dünya Sağlık Örgütü Temsilciliği Atatürk Bl. No: 197 Kavaklıdere Tel: 428 40 31 Faks: 467 70 28 İslâm Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi Attar Sk. No:4 G.O.P. Tel: 468 61 72 Faks: 467 34 58
Dünya Bankası Ofisi Uğur Mumcu Cd. No: 88 G.O.P. Tel: 446 38 24 Faks: 446 24 42 Türksoy Direktörlüğü Ataç Sk. No: 19 Yenişehir Tel: 431 20 06 Faks: 435 27 60
Uluslararası Göçmen Kuruluşu Şairler Sk. No:8/1 G.O.P. Tel: 427 12 84 Faks: 467 98 70 Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu Adakale Sk. 27/8 Kızılay Tel: 435 77 28 Faks: 435 98 96
4- KÜTÜPHANELER
Ankara Ali Dayı Çocuk Kütüphanesi Nenehatun Cd. No: 57 GOP Tel: 436 52 94 Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Kumrular Sk. No:3 Kızılay Tel: 425 34 98-418 00 45 Faks: 425 45 03
Ankara Oran Sevgi Yılı Halk Kütüphanesi Villalar Semti Rasih Kaplan Sk. l.Cd. No: 19 Oran-Çankaya Tel: 490 23 56 - 57 Akyurt İlçe Halk Kütüphanesi 19 Mayıs 90.Cd. Akyurt Tel: 344 10 25
Ayaş İlçe Halk Kütüphanesi Camii Atik Mh. Dispanser Sk. No:9 Ayaş Tel: 712 10 51 Balgat Hüseyin Alpar Halk Kütüphanesi Ziyabey Cd. 19.Sk. No:9 Balgat Tel: 385 30 72
Batıkent Halk Kütüphanesi 4.Cd. Basım-İş (19) 8.Blok Yenimahalle Beypazarı Mehmet Akif Ersoy İlçe Halk Kütüphanesi Kemal Milaslı Cd. Beypazarı Tel: 763 11 73
Cebeci Halk Kütüphanesi Dumlupmar Cd. Eceabat Sk. No:5 Cebeci Tel: 636 45 39 Çamlıdere İlçe Halk Kütüphanesi Ömerağa Mh. No:22 Çamlıdere Tel: 753 15 08
Çubuk İlçe Halk Kütüphanesi Yavuz Selim Mh. Duru Sk. Taş Bina Çubuk Tel: 837 18 39 Elmadağ ilçe Halk Kütüphanesi Hükümet Cd. Okul Sk. No:65 Elmadağ Tel: 863 25 60
Eryaman 75. Yıl Halk Kütüphanesi 2. Etap Eryaman Gölbaşı İlçe Halk Kütüphanesi Gazi Osman Paşa Mh. Ankara Cd. Belediye İşhanı 3. Blok Gölbaşı Tel: 484 10 43
Güdül İlçe Halk Kütüphanesi İnkılap Cd. No: 1/1 Güdül Tel: 728 15 62 Haymana İlçe Halk Kütüphanesi Ankara Cd. Belediye Binası Haymana Tel: 658 11 53
Kalecik İlçe Halk Kütaphanesi Yeşilyurt Mh. Ankara Cd. No: 12 Kalecik Tel: 857 15 31 Kazan İlçe Halk Kütüphanesi Atatürk Mh. Belediye Pasajı Kat: 1 No:62 Kazan
Kızılcahamam İlçe Halk Kütüphanesi Cengiz Topel Cd. Belediye Pasajı Kat:l K.Hamam Tel: 736 10 67 Milli Kütüphane Bahçelievler Son durak 06 490 Tel: 212 62 00
Polatlı İlçe Halk Kütaphanesi Zafer Mh. Turan Cd. No:42 Polatlı Tel: 623 18 31 Sincan İlçe Halk Kütüphanesi Belediye eski kreş binası Fatih-Sincan
Şentepe Halk Kütüphanesi Avcılar Mh. Pazaryeri Yenimahalle Tel: 330 31 91 Şereflikoçhibar Yunus Emre İlçe Halk Kütaphanesi İstiklal Mh. Ofis Cd. Şereflikoçhisar Tel: 687 23 17
Yenimahalle İlçe Halk Kütüphanesi İvedik Cd. Gülderen Sk. No: 15 Yenimahalle Tel: 315 52 64-315 81 36
5- KÜLTÜR MERKEZLERİ
Alman Kültür Merkezi Atatürk Blv. No: 131 Bakanlıklar Tel: 425 14 36 - 418 31 2 Faks: 418 08 47 Fransız Kültür Derneği Ziya Gökalp Cd. No: 15 Kızılay Tel: 431 14 58 Faks: 433 05 00
İtalyan Kültür Merkezi Mahatma Gandi Cd. No:32 GOP Tel: 446 51 78-446 40 85 Faks: 446 51 76 İran Kültür Merkezi Batı Han Kat: 1 No: 103 Bakanlıklar Tel: 419 83 82
Libya Kültür Merkezi Güniz Sk. No:50 Kavaklıdere Tel: 229 87 64 Faks: 426 83 19 Türk - İngiliz Kültür Derneği Bestekar Sk. No:32 Kavaklıdere Tel: 419 18 44 Faks: 418 54 04
Türk Amerikan Derneği Cinnah Cd. No:20 Kavaklıdere Tel: 426 26 44 - 426 26 48 Faks: 468 25 38 Türk - Alman Dostluk Derneği Necatibey Cd. Yeşilırmak Sk. No: 10/16 Maltepe Tel: 231 92 37
Türkiye - Pakistan Kültür Derneği Necatibey Cd. Yeşilırmak Sk. No: 10/16 Sıhhiye Tel: 231 92 37 Türk-Japon Vakfı Ferit Recai Ertuğrul Cd. No:2 OR-AN Tel: 491 17 56 - 490 56 40
6- KÜLTÜR VE TURİZM İLE İLGİLİ DERNEKLER, VAKIFLAR, MESLEK BİRLİKLERİ
AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği) Fevzi Çakmak I.Sk. No: 14/12 Kızılay Tel: 230 04 09 Faks: 229 45 66 Almanya Türk Tur Operatörleri Birliği Türkiye Temsilciliği Sedat Simavi Sk. No:66/1 Çankaya Tel: 440 52 60 Faks: 440 52 61
Anadolu Folklor Vakfı Yüksel Cd. No:5/2 Kızılay Tel: 418 56 58-418 99 11 Faks: 425 61 33 Ankara Kulübü Derneği Bayındır Sk. No: 17/2 Kızılay Tel: 431 05 91 Faks: 431 05 91
Ankara Kültürünü Yaşatma Derneği İzmir Cd. No:16/B Kızılay Tel: 425 79 74 Faks: 417 74 19 Ankaralılar Vakfı Devlet Mh. Sosyal Tesis 2. Sk. No:52/D Çankaya Tel: 441 07 37
ARED (Ankara Rehberler Derneği) Onur Sk. Defne Apt. No:68/5 Maltepe Tel:232 21 56 Faks: 232 21 56 ATİD (Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği) Bankacı Sk. No:2/9 Kocatepe Tel: 425 14 14 Faks: 417 31 32
BETUYAB (Belek Turizm Yatırımcıları Birliği) Kuzgun Sk. No:88/1 A.Ayrancı Tel: 441 54 27 Faks: 441 54 28 GESAV (Geleneksel Türk El Sanatları Vakfı) Kireçli Sk. No:6 Demirfırka Mh. Kaleiçi Tel: 324 38 73-310 69 15 Faks: 310 69 15
GESAM (Güzel Sanat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) G.M.K. Blv. No:63/4 Maltepe Tel: 231 10 82 Faks: 231 23 84 İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği) İzmir Cd. No:33/16 Kızılay Tel: 419 49 38-417 52 65 Faks: 419 49 39
TÜDAV (Turizmci Dayanışma Vakfı) İsmet İnönü Bulvarı No:5 Bahçelievler Tel: 212 78 93 Türk El Sanatları Tanıtma Derneği Karanfil Sk. No:5/53 Kızılay Tel: 418 85 37
Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV) Uğur Mumcu Sk. No:24 GOP Tel: 437 51 66-437 45 76 Faks: 447 41 33 TÜRSAB (Ankara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanlığı) Tunus Cd. No: 14/5 Kavaklıdere Tel: 425 04 46 Faks: 425 29 62
Vekam (Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi) Pınarbaşı Mh. Şehit Hakan Turan Sk. No:9 Keçiören Tel: 355 20 27 Faks: 381 26 70
7- KAMU YARARINA FAALİYET GÖSTEREN DERNEKLER, VAKIFLAR, MESLEK BİRLİKLERİ
Ankara Umum Otolobilciler ve Şoförler Odası Mareşal Fevzi Çakmak Cd. No:5 Beşevler Tel: 212 60 60 (8 hat) Faks: 223 34 04 ATO (Ankara Ticaret Odası) Eskişehir Yolu Söğütözü Tel: 285 79 50 Faks: 286 50 29
Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı Atatürk Blv. No:217 Kavaklıdere Tel: 428 61 00-04/427 78 30 Faks: 428 52 88 ASO (Ankara Sanayi Odası) Atatürk Bulvarı No: 193 Kavaklıdere Tel: 417 12 00 Faks: 417 43 70 - 417 52 05
Gazeteciler Cemiyeti Çevre Sk. No: 35 Çankaya Tel: 427 27 12 - 427 15 22 Faks: 468 23 84 İnsan Hakları Derneği Tunalı Hilmi Cd. No: 104/4 Kavaklıdere Tel: 418 53 02
Türk Dil Kurumu Atatürk Bl. No:217 Kavaklıdere Tel: 428 61 00 (5 Hat) Faks: 428 52 88 Türk Eğitim Derneği Kızılırmak Sk. No:8 Kocatepe Tel: 418 06 14 - 417 42 02 Faks: 417 53 65
Türk Eğitim Vakfı Akay Cd. No:22/5 Bakanlıklar Tel: 417 41 90 Faks: 418 79 99 Türk Hava Kurumu Opera Tel: 310 48 40
Türkiye Kızılay Derneği Genel Müdürlüğü Ataç Sk. No:32 Yenişehir Tel: 430 23 00 (30 hat) Faks: 430 01 75-433 05 31 Türkiye Kamp ve Karavan Derneği Bestekar Sk. No:62/12 Kavaklıdere Tel: 466 19 97 Faks: 426 85 83
TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu) Atatürk Bulvarı No:221 Kavaklıdere Tel: 468 53 00 (20 hat) Faks: 427 74 89 Türk Tarih Kurumu Kızılay Sk. No: 1 Sıhhiye Tel: 310 23 68 Faks:310 16 98
Türkiye TURING ve Otomobil Kurumu Mareşal Fevzi Çakmak Cd. No:31/8 Beşevler Tel: 222 87 23 - 213 97 62 Faks: 222 85 57 Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Borsalar Birliği (TOBB) Atatürk Bulvarı No: 149 Bakanlıklar Tel: 417 77 00 (10 Hat) Faks:418 32 68-417 82 35
Vilayetler Hizmet Birliği Başkanlığı Tunus Cd. No:41/A Kavaklıdere Tel: 417 00 69 -417 07 57 Faks: 417 57 07
İstatistikler
2001 YILINDA ESENBOĞA HAVA LİMANI'NDAN GİRİŞ VE ÇIKIŞ YAPAN YABANCILARIN AYLARA GÖRE DAĞILIMI
Yabancılar Giriş Yabancılar Çıkış
Ocak 11,432 Ocak 11,613
Şubat 9,377 Şubat 11,680
Mart 13,642 Mart 10,983
Nisan 15,869 Nisan 12,530
Mayıs 17,899 Mayıs 12,150
Haziran 27,502 Haziran 13,899
Temmuz 40,403 Temmuz 21,431
Ağustos 21,056 Ağustos 46,344
Eylül 18,324 Eylül 24,996
Ekim 13,177 Ekim 14,578
Kasım 9,099 Kasım 11,079
Aralık 10,321 Aralık 9,592
TOPLAM 208,101 TOPLAM 200,875
2001 YILINDA ESENBOĞA HAVA LİMANI'NDAN GİRİŞ VE ÇIKIŞ YAPAN TÜRK VATANDAŞLARI'NIN AYLARA GÖRE DAĞILIMI
T.C. Vatandaşları Giriş T.C. Vatandaşları Çıkış
Ocak 26,490 Ocak 34,711
Şubat 51,826 Şubat 27,618
Mart 53,144 Mart 31,991
Nisan 28,976 Nisan 24,284
Mayıs 32,834 Mayıs 24,281
Haziran 69,128 Haziran 29,725
Temmuz 107,845 Temmuz 48,689
Ağustos 54,130 Ağustos 113,219
Eylül 32,270 Eylül 75,142
Ekim 24,070 Ekim 44,688
Kasım 19,818 Kasım 33,957
Aralık 30,463 Aralık 26,490
TOPLAM 530,994 TOPLAM 514,795
ANKARA TURİZM DANIŞMA MÜDÜRLÜĞÜNE GELEN YERLİ VE YABANCI TURİST SAYISI (2001)
AY YERLİ YABANCI TOPLAM
OCAK 400 143 543
ŞUBAT 450 118 568
MART 475 179 654
NİSAN 475 235 710
MAYIS 485 277 762
HAZİRAN 525 429 954
TEMMUZ 550 422 972
AĞUSTOS 613 411 1024
EYLÜL 650 434 1084
EKİM 575 175 750
KASIM 450 75 525
ARALIK 350 81 431
GENEL TOPLAM 5.998 2.979 8.977
Barajlar
Barajlar
Ankara'daki barajları yararlanma çeşidi itibariyle içme suyu, sulama suyu, içme ve sulama suyu, elektrik enerjisi sağlayan barajlar olamak üzere dört ayrı başlık altında toplamak mümkündür.
ELEKTRİK ENERJİSİ SAĞLANAN BARAJLAR
Sarıyar Barajı:
Ankara'ya 165 km. uzaklıkta olan baraj, Anadolu'nun elektrik ihtiyacını karşılamak üzere 1966 yılında faaliyete geçmiştir. Barajın arkasındaki suni göl balıkçılık ve su suporları için elverişlidir. Sakarya Nerhi üzerinde kurulmuştur. 6.50 km2 lik göl alanına sahiptir.
Kesikköprü Barajı:
Kızılırmak Nehri üzerinde 1966 yılında faaliyete geçmiştir. Göl alanı 6.50 km2 dir.
İÇME VE SULAMA SUYU SAĞLANAN BARAJLAR
Kurtboğazı Barajı:
Ova Çayının kolu olan Kurtboğazı deresi üzerinde kurulmuş ve 1977 yılında faaliyete geçmiştir. 5 km2 lik göl alanına sahiptir.
SULAMA SUYU SAĞLANAN BARAJLAR
Asartepe Barajı: Güdül ilçesi yakınlarında İlhan Deresi üzerinde kurulmuş ve 1980 yılında faaliyete geçmiştir. Göl alanı 1.77 km2 dir. Sulama alanı 2.260 hektardır.
İÇME SUYU SAĞLANAN BARAJLAR
Çubuk I Barajı:
Çubuk Çayı üzerinde olup, şehre 12 km. uzaklıktadır. Ankara'nın sulama, mesire yeri, şehrin su ihtiyacının temin edilmesi, ağaçlandırma gibi amaçlarla 1930 yılında inşasına başlanmış ve 1936 yılında işletmeye açılmıştır. Göl alanı 0,94 km2 dir.
Çubuk II Barajı:
Ankara'nın 54 km. kuzeyinde Çubuk Çayı üzerinde Çubuk'un 5 km. kuzeyinde, vadinin nispeten daraldığı bir yerde şehrin su ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuştur. 1964 yılında faaliyete geçmiştir. Göl alanı 1.20 km2.dir.
Bayındır Barajı:
Ankaranın 12 km. güneydoğusunda, Bayındır Deresi üzerine kurulmuştur. 1965 yılında faaliyete geçmiştir. Göl alanı 0.71 km2.dir.
Çamlıdere Barajı:
Çamlıdere'de Bayındır Deresi üzerindedir. 1985 yılında faaliyete geçmiştir. 32 km2 lik göl alanına sahiptir.
Doğal Sembolleri
Ankara Kedisi
Ankara Kedisi dünyanın en sevilen saf kan kedi ırkları arasında yer almaktadır. Nesiller boyu "Ankara" her zaman uzun tüylü
kediyi nitelendirmek için kullanılan bir terim olmasına rağmen tek saf kan Ankara, ataları Türkiye'den çıkmış olan Türk Ankarası'dır. Ankara kedisi Türkiye'de üretilmiş doğal ve saf bir kedi ırkıdır. Ankara kedisi ülkesinin ulusal hazinelerinden biri sayılmaktadır. Ankara Kedisi dünyanın dikkatini ilk kez Haçlı Savaşları sırasında çekti. 1620-1625 yıllarında Fabri de Peiresc adındaki bir Fransız bilim adamı ülkesine eski Ankara'dan bir kaç saf beyaz kediyle dönmüştü.
Ürettiği yavrular Fransız soyluları arasında dikkatle dağıtıldı. İlk yavrulardan biri Fransız devlet adamı Cardiani de Richekieu'ya verildi. 18.yy da XV. Louis gibi XVI. Louis veMarie Antoinette de bu asil kedilerin hayranları arasına girdi. Bu dönemde yapılmış pek çok yağlı boya tablo Ankara Kedilerini çeşitli renklerde resmetmektedir. 19.yy'da pek çok Ankara Kedisi Fransa'dan Amerika'ya İhraç edilmiştir.
1962'de birçok Amerikan askeri personeli, Ankara Hayvanat Bahçesi'nde 45 yıllık bir üretim programının ürünü olan Ankara Kedilerini gördüler. Bir kaç çift alınarak Amerika'ya götürerek ırka ilginin yeniden doğmasını sağladılar. Bu ipeksi orta uzunlukta kürkü olan ince uzun yapılı kediler safkan kedi güzelliği ve zevkini çıkaran tüm ülkelerde sevilip ilgiyle üretilmeye devam etmektedir.
Ankara Keçisi
Birçok ülkede mohair diye adlandırılan tiftik, bilindiği gibi bütün dünyaya yurdumuzdan yayılan Ankara Keçisinin ürünüdür. Bu nedenle Tiftik Keçisi, dünya literatüründe Ankara Keçisi (The Angora Goat) olarak tanınır.
Ankara Keçisini 13. yüzyılda Hazer Denizinin doğusundan, Anadoluya Türkler getirmişlerdir. Ankara Keçisi, Orta Anadolu'nun kurak iklim ve toprağı ile iyi bir şekilde bağdaşarak o zamandan beri bu bölgede gelişmiş, Orta Anadolu'ya özgü ve seçkin bir gelir hayvanı olma özelliğini bugüne kadar sürdürmüştür.
1939 yılına kadar sadece Orta Anadolu'da, özellikle Ankara ve çevre İllerde ekonomik bir değer olan Ankara keçisi, buradan değişik tarihlerde dış ülkelere götürülmüş ve gittiği yerlerde esas ismini koru¬muştur. Halen bütün dünyada Ankara Keçisi olarak tanımlanmakta ve bu sayede Ankara'nın dolayısıyla Türkiye'nin ismini tüm dünyaya duyurmuş bulunmaktadır.
Ankara Keçisi Ankara'nın bütün ilçelerinde yetiştirilmekle beraber, en çok ürün alman ilçeler Ayaş, Beypazarı, güdül ve Nallıhan'dır.
Ankara Keçisi'nin yünü olan tiftik, hayvansal kaynaklı elyafın "special kıl elyafı" bölümünde yer almaktadır. Gerek üretimin fazlalığı, gerekse sahip olduğu bazı özelliklere nedeniyle tiftik, bu gurupta incelenen kaşmir, alpaka, deve tüyü, keçi kılı vb. gibi hayvansal elyafın başında yer alır. Bugün dokuma sanayiinde yapağıdan sonra en çok kullanılan ve aranılan bir elyaf olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bir tekstil elyafı olmakla birlikte, genelde dokuma sanayiinde saf olarak kullanılmaz. Pamuk, yün, tabii ve akrilik gibi suni elyaflarla değişik oranlarda karıştırılarak kullanılır. En büyük tüketimi tekstil sanayi indedir. Kumaşlarda, lüks battaniyelerde, halıcılıkta, trikotaj endüstrisinde, peruk ve oyuncak sanayiinde ve paraşüt ipi yapımında kullanılmaktadır.
Tiftik Keçisi Anadolu'ya geldiğinden itibaren Ankara ve çevresinde yavaş yavaş sof üretimi görülmektedir. Tiftik Keçisinin tüyleri İşlenerek iplik haline getirilir ve bu İplikten Türk Kumaşları arasında ayrı bir özelliği olan "Ankara Sofu" üretilirdi. Renk çeşitleri, dokunuşlarındaki ustalıklar, desen incelikleri dikkat çekmekteydi. Yerli ve yabancı Tüccarlar tarafından önemli bir pazar oluşturmaktaydı.
Ankara Tavşanı
Dünyada Avustralya'dan Fransa'ya kadar birçok ülkede yetiştirilen ve sayıları milyonlarla ifade edilen Ankara Tavşanı, anayurdundaki birkaç çiftlikte bine yakın bulunuyor.
Ankara Tavşanı tarihi belgelere göre 1723 yılında Anadolu'da tamamen yok olmuştur. Almanya'da yaşayan gurbetçi bir vatandaş tarafından yeniden anayurduna getirilen Ankara Tavşanı kayseri'de bir çiftlikte yetiştirilmeye başlanmıştır. Ankara'da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na ait bir enstitüde de yetiştirilen Ankara Tavşanının sayısı sadece 500-1000 arasındadır. Tesadüfen bulunulan bu ırkı anayurdunda yaygınlaştırma çalışmaları devam etmektedir.
Çok değerli olan Ankara Tavşanı anayurduna kolay uyum sağlamıştır.
Ankara Tavşanı, bir batında 4 ile 14 arasında yavru doğurur. 40 santimetreye kadar ulaşan yünü iki-üç aylıkken kırkılmaya başlar ve her hayvan yılda ortalama 1 kilo yün verir. Hafif ve yüksek ısı tutan, özellikle angora kazak üretimi ve elektromanyetik etkisi nedeniyle romatizma hastalan için üretilen giyeceklerde kullanılan Ankara Tavşanının yünü altın değerindedir.
Ankara Tavşanından elde edilen Angora yünü, koyun yününe göre sekiz kat fazla ısı vermekte ve alerjiye de yol açmamaktadır. Ankara Tavşanının yününden yapılan korse, dizlik, iç çamaşırı, fizik tedavi ve nevraljide kullanılan termal giysilerin, dolaşım bozukluğu ve romatizma başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelmektedir.
Ankara, ayrıca Ankara Çiğdemi, Armudu, Ankara Balı ve Kalecik Karası adıyla bilinen üzümüyle de ünlüdür.
Kültürel Detaylar
Dil (Lehçeler, ağız-şive, sözcük hazinesi, gün, hafta, ay adları)
Günümüz Ankara ili 4 milyonluk nüfusu, 30.613km2'lik yüzölçümü ile Orta Anadolu Ağzı özelliklerini taşımakta idi. Bugün özellikle kent nüfusu başka yörelerden göç almış olup büyük ölçüde bu özelliğini yitirmiş durumdadır. Ağız özelliklerini artık yalnızca çevre ilçelerde ve köylerde görmek mümkündür.
Söz dağarcığı: Ankara ağızları geniş bir söz dağarcığına sahiptir.Söz varlığı incelendiğinde eski Türkçe ve eski Anadolu Türkçesi döneminde kullanılan, ancak bugün yazı dilinde kullanılmayan bazı kelimelerin, farklı şekil ve anlamlarda da olsa, Ankara ağızlarında kullanılmakta olduğu görülür.
Bu kelimelerin bazıları şunlardır.
Altatar : Altılı Tabanca
Avsunlu : Zehir Tesir Etmeyen
Bazlama : Sacda Pişirilen Ekmek
Bil : Bel
Bisleğeç: Pişen Hamuru Sacta çevirmek için yassı tahta
Capıt : Bez parçası
Cıngı : Kıvılcım
Çepken : Efe Yeleği
Çot: Sakat
Döş : Göğüs
Enteri : Entari
Farçalamak : Şımarmak
Günüleme : Kıskanç
Hayrat : İşine Devamsız
Höşmerim : Bir Yemek
Husalanmak : Merak Etmek
Kaykılmak : Yan Gelip Yatmak
Okkalı : Ağır
Zati : Zaten
HALK OYUNLARI
Bugün Türkiye'nin her beldesinin ayrı bir özellik taşıyan halk oyunlarına göz atılırsa görülür ki, Ankara bu konuda olgunluk, mertlik ve vakar ifadeleri taşıyan unsurlarıyla, söz sahibidir. Ankara halk oyunları iki kısımda incelenir:
a) Zeybekler:
- Ankara Zeybeği: Oyunların en gösterişlisidir. Yiğitlik ve mertlik ifade eder. Bu zeybek sazla oynanmakta olup, ağır bir melodisi vardır. En az iki kişi tarafından oynanır, üçlü sacayağı denileni daha da gösterişlidir. Zeybek oyunlarında dikkat edilecek ve en başta gelen husus, oyunun vermiş olduğu karakteristik hava ve melodiye göre jest ve figürleri ayarlamaktır. Yani duruş, kasılış ve poz zeybek oyununun bütün ihtişamım ortaya koyar.
- Mendil Zeybeği: Bu zeybek oyunu da ağır ve akıcı figürleri ile Ankara Zeybeğine yakındır. Keza iki kişi tarafından ya da daha fazla kişiyle oynanır. Bu zeybeğin en güzel görünüşü, çöküşte her iki dizin de yere vurularak doğrulmasıdır.
- Karaşar Zeybeği: Ankara'nın ilçelerinden Beypazarı'nın Karaşar nahiyesinin eski Ankara ile ilgisi olduğu bilinmektedir. Gerek melodisindeki akıcılık, gerek oyundaki tek ayak figürleri ile dikkati çe¬ker. Zeybek söylenen türküyü takiben ve iki kişi tarafından oynanır.
- Seymen Zeybeği: Diğer zeybeklerden tamamen ayrı bir özelliği olan seymen zeybeği diğer zeybek oyunları gibi sazla değil, davul zurna ile, iki veya üç kişi tarafından oynanır. Seymen zeybeği, isminden de anlaşılacağı üzere tertip edilen seymen alaylarında, düğünlerde, alayın önünde bulunan davul ve zur¬nanın hemen önünde kılıç veya tekke palalarıyla giden zeybekler tarafından oynanır.
- Seymen Alayı: Ankaralıların dilinde efe, yiğit ruhlu ve atlı anlamlarında kullanılan seymenin uzun bir geçmişi vardır. Seymen düzme, Ankara halkının Oğuz Türklerinden armağan olarak yaşattığı bir gelenektir. Seymen düzmeyi, yalnız Ankara'nın saklamış olması bir raslantı değildir. Çünkü Ankara dolayları Oğuz Boylarıyla doluydu. Çubuk'da Kargın, Aşağı Çavundur, Büydüz; Elmadağ eteklerinde Bayındır; Yenimahalle'de Kayı, Kınık, Dodurga; Hüseyin Gazi eteğinde Peçenek, Yazır; Balâda Avşar köylerinin adları 24 Oğuz boyunun adlarından gelmektedir. Seymen alayı "Milli Ruh"un coştuğu zamanlarda kurulurdu. Selçuklu ve Osmanlı Devletleri'nin kuruluşlarında böyle alaylar kurulmuştur. Mustafa Kemal'in Ankara'ya geldiği gün de sabah erkenden sancak dikilmiş, seymen alayı düzülmüştü.
- Yağcıoğlu Zeybeği: Bu zeybek oyunu Efe Yağcıoğlu Ahmet Ağa'ya ithaf edilmiştir. Zeybeğin ritm, ayak oyunları, poz ve hareketleri mertlik ifade eder. Diz vuruşları, dönüşleri, melodisi, insanların eski Ankara'ya götürür. Saz, ayakta ve göğüste tutularak çalınır.
b) Düz Oyunlar:
Ankara düz oyunlarının ahengi farklı, ritmi yumuşaktır. Sazın sesi bazen hareketli, bazen duygulu, bazen de coşkuludur. Düz oyunların figürleri ayak oyunlarıyla süslenmiştir ve birbirine çok benzer. Hep¬si saz ile grup halinde oynanır, sazdan başka müzik aleti yoktur.
- Misket: Yıllar önce yaşanmış gerçek bir aşkı dile getirir. Oyuna ayak figürleri hakimdir. Üç veya dört kişi tarafından oynanır. Bu oyunda üç hareket esastır. Duruş, yürüyüş ve sekiş.
- Hüdayda: Ankara'nın eski bir oyunudur. İsmini, padişaha rakkaselik yapmış olan Fatma adında güzel bir kadından almıştır. İki kişiden fazlasıyla oynanmaz. Sekerek yürürken yapılan hareketler ilgi çekicidir. Karşılıklı kasılmadan ve ağır ağır gezinmeden sonra oyuna girilir. Efe, silâhını çekerek önce sağa, sonra sola, tekrar sağa sallanarak silâhını ateşler. Oyunun devamında karşılıklı gidiş geliş ve yan yana sekiş hareketleri estetik yönden doyurucudur.
- Mor Koyun: İki ile dört kişi tarafından oynanır. Kol ve ayak hareketleri hakim olup, karşılıklı eş tutularak açılıp kapanma hareketleriyle kendine özgü bir estetiği vardır. Dört efenin bir noktada toplanıp hafif sağa eğilerek açılmaları bir gül goncasına benzetilir. Bu oyun da efsanevi bir aşktan doğmuştur.
- Yandım Şeker: Düz oyunların en hareketlisi olup, yürüme, sekiş ve kolların ahenkli hareketi, seyrine zevk katan unsurlardır. Sazla, üç ile dört kişi tarafından oynanır.
- Name Gelin: Ankara efelerinin en çok sevdikleri, daha çok yaşlı efelerin oynadıkları bir oyundur. Sağ ayak hep beraber yere vurularak oynanır.
- Sabahi: Saz düzeniyle oynanan bu oyun, en ağır olanıdır. Türkü okunurken, iki ile üç efe ağır ağır gezinirler, arada bir dururlar; bu duruşta sağ el silahlıkta, sol el arkada belde olur. Türkünün bitiminde oyuna başlanır.
- Yıldız: İki kişilik bir oyundur. Güzel bir melodisi olup, sazla oynanır. Bu oyun seher yıldızına ithaf edilmiştir. Eski sohbetlerde tanyeri ağarırken, pırıl pırıl parlayan yıldız artık sohbetin bittiğini, sabahın yaklaştığını hatırlattığı için bu oyun en son oyundur.
- Çarşamba: Karşılıklı iki kişi tarafından oynanır. Çok hareketli bir oyundur. Kol hareketleri, karşılıklı gidiş gelişler ve kolların yukarıda olmayıp normal şekilde sarkıtılarak sallanışı göz doldurur.
- Arap Oyunu: Bir kadın yüzünü siyaha boyar gözlerinin önüne un sürer, sırtına bir minder sokarak kambur yapar. Üzerine bir palto giyer, eline defi alır, kollarını sallayarak mani okur.
Ankara halkoyunlarında kadınlar ve kızlar yer almamıştır. Kadınlar düğünlerde, şerbetlerde, kına gecelerinde ve kendi aralarında düzenledikleri eğlencelerde kendilerine özgü güldürücü, eğlendirici oyunlar tertip ederlerdi. Çalgı aletleri def ve kaşıktı.
GİYİM
a) Kadın Giyimi
Ankara'da ele geçen en eski örneklerden yakın zamana kadar yapılan araştırmalarda görülen başlıca kadın kıyafetlerinin en ilginç olanları takım halinde holta ve salta ile birlikte veya tek giyilen sırmalı entarilerle setentiliyon gibi düz ve kalın münakkaş ipekli kumaşlardan yapılan etek ceket şeklindeki elbiseler teşkil etmektedir. Kadın kıyafetleri evde, sokakta, misafirliğe giderken, düğün ve gelin elbiseleri gibi ağır ve kıymetli, herbiri çeşitli renk ve şekillerde, mevsim ve yaşa göre değişen birtakım elbise çeşitleriyle karışımıza çıkar.
- Düğün kıyafetleri: Gelin elbiseleri ile düğün elbiseleri aynıdır. Yalnız gelinleri farklı kılan şey, başlarındaki tel ve duvaklardır. Ağır elbise olarak addedilen bu elbiseler sadece düğün ve düğünle ilgili törenlerde (nişanlar, kına geceleri, paça günleri vb.) giyilir, bunun dışında kesinlikle giyilmezdi.
Düğün elbiselerinin en eski örneklerini üç etek entariler oluşturur. Bunların aşağı yukarı üç asırlık bir geçmişi vardır. Üç eteklerden sonra iki etek denilen harbalı ve holtalı elbiseler giyilmeye başlanmıştır. İki eteklerden sonra da yavaş yavaş holtalar terkedilerek holtasız düz elbiselere rağbet başlamıştır ki bunların da ilk örneklerini, belinin iki yanı büzgü ve pastalı bolca tek etekten oluşan, çantalı entari olarak tabir edilen sırmalı elbiseler teşkil etmektedir. II. Abdülhamit devrinden itibaren ise setentiliyon gibi kalın ipekli ve münakkaş kumaşlardan yapılan ve daha çok Avrupa modası olduğu tahmin edilen korsajlı, balinalı, bugünkü deux pieces'leri hatırlatan uzun etek ve ceketten oluşan elbiseler giyilmeye başlanmıştır.
- Genç Kız Kıyafetleri: Genç kızların kıyafeti genellikle sade ve basittir. Süslü elbiseler giymeleri toplumca ayıp sayılırdı. Esasen kızların kına gecesi ve şerbet (nişan) ten başka merasimlerde (düğün veya mevlüt) bulunmaları da geleneklere aykırı idi. Çok özel durumlarda düğüne gitmesi gerektiği zaman bile basma, pazen veya yünlüden alelade elbiseler giyerlerdi.
- Gezme Elbiseleri: II. Abdülhamit devrinden otuz sene öncesine kadar resmi misafirliklere gidişlerde, bayram ziyaretlerinde zengin hanımlar ipek kadife veya fasone denilen yünlü kumaşlardan veya çitari denilen ipeklilerden uzun entariler giyerlerdi. Daha eskiler ise kutni denilen kumaşlardan yapılan elbiseler giyerlerdi. Bu elbiseler üzerine ipek şaldan mongül veya plüş denilen ipek kadifeden hırkalar giyilir, üstüne elmas gerdanlık, elmas muska, gıdık - altın, elmas saat takılır, başa oyalı yemeni örtülür, üstüne bağdat çarı (çarşaf) carlanarak ziyaretlere gidilirdi.
- İç Çamaşırları: Çamaşır olarak tene üç en dokum bezden kalçaya kadar uzunlukta bolca bir gömlek giyilirdi. Bu gömlek üzerine sutyen yerine canfes veya diğer herhangi bir kumaştan kolsuz astarlı, havuz yakalı, önden üç düğme ile iliklenen bir yelek üzerine de gezi veya diğer kumaşlardan bir içlik giyilirdi. Bundan başka dize kadar uzanan paçaları geniş dantelli veya fistolu beyaz patiskadan bir iç donu, bunun üzerine de basmadan iç astarlı, uçkurlu, paçalı, ayak bileklerinde hafifçe bol bir dış donu giyilirdi.
- Gündelik Kıyafetler: Mevsime, yaşa ekonomik duruma göre bazı değişiklikler gösterir. Fakir ve orta halli kadınlar, doğrudan doğruya çinti donu denilen dış donu üzerine basmadan bir içlik, içlik üzerine de basmadan içi pamuklu ve üstü parmak dikişli ceket şeklinde düz hırka giyerler, başlarına yaşlılar kalıpsız iki parmak yüksekliğinde fes giyip, üzerine oyasız yemeni örterlerdi. Gençler ise biraz daha yüksekçe kalıplı fes giyip yemeniyi üçgen şeklinde üç köşe katlayarak fesin üzerine örterlerdi. Sokağa çıkacakları zaman, yakın komşuya giderlerken damarlı çar dedikleri bir örtü ile başlarını örterler daha uzak bir yere giderken de damarlı veya kareli uzun çarlara bürünürlerdi.
Zengin olan kadınlar ise çinti don üzerine basma, yünlü vb.den oluşan uzun, düz baştan geçme peşli entariler giyerlerdi. Bu entari üzerine de ekonomik duruma göre basmadan, yünlü veya kadifeden, parmak dikişli, içi pamuklu hırkalar giyerlerdi. Yaşlılar başlarına takke gibi kalıpsız fes, gençler ise daha uzun ve kalıplı fes giyerlerdi. Fes üzerine gençler yemeni, yaşlılar oyasız yemeni örterlerdi.
- Sokak Kıyafetleri: Ele geçen en eski kaynaklara göre XVII. yüzyılda Ankara'da ferace giyildiği görülür. Feracelerden sonra çarlar giyilmeye başlanmıştır. I. Abdülhamit devrinde feraceler yasaklanıp çarşaf giyilmesi emredilince, gençler çarşafı tercih etmiş, yaşlılar ise beyaz çarlarını giymeye devam etmişlerdir.
- Hamam Kıyafetleri: Yeni gelin veya zengin genç hanımların hamam kıyafetleri de dikkate değerdir. Yeni gelin veya zengin genç bir hanım hamama giderken helâi don ve gömleğini, sevai telli yelek ve içliğini, üstüne elbisesini giyer, başına oyalı yemenisini takar, hamam bohçasını hazırlayarak Bağdat çarını giyip hamama giderdi.
b) Erkek Giyimi:
Anadolu erkek giyimi, Ankara da dahil olmak üzere üç grup altında toplamak mümkündür:
- Üç etek entariler,
- Şalvar ve işlik, fermani veya gazekiden oluşan takımlar,
-Efe, zeybek veya dadaşlara özgü dizlikli zıpka veya zıvgalı camadan veya cepkenli kıyafetler.
Ankara'da erkek kıyafetleri üzerindeki araştırmalar, yaklaşık bir - birbuçuk yüzyıl evvelinden Cumhuriyet devrine kadar olan kıyafet çeşitleri üzerinde yapılmıştır. Bu süre içinde Ankara'da çeşitli halk tabakasının giydiği kıyafetleri başlıca beş ana başlık altında toplamak mümkündür.
-İlmiye Sınıfının Kıyafeti: İlmiye sınıfına ait başlıca takımların en dikkate değer olanlarını üç etek entariler teşkil eder. Abdülhamit devrinin sonuna dek ilmiye sınıfının olduğu kadar esnaf sınıfının da giyiminin esas unsurunu oluşturmuştur. Genellikle şetari, altıparmak veya osmaniye topu gibi yollu kumaşlardan yapılan bu entariler önü baştan başa açık, yanlarının birer karış yeri yırtmaçlı, uzun kollu, haydari yakalı, önünün bele kadar kısmı ile kol yerleri kaytan süslü olur ve belinin yanında küçük bir bağla bağlamak suretiyle iki önü birbiri üstüne kavuşurdu. Yaklaşık olarak II. Abdülhamit devrinin ilk yarısına kadar hocalar tarafından gayet uzun ve bol şalvarlar pamuklu iç işlikleri ile giyilen bu üç etek entariler üzerine bele ince tarzda (esnaf ve efelerinkinden ince olmak üzere) ipek Trablus kuşağı, beyaz tiftik veya Gürün şalından bir kuşak sarılır, sırta da mevsim ve duruma göre ya pamuklu hırka veya Mekke hırkası, sokakta lata, camide ise cüppe giyilirdi.
Üç etek entariler terkedildikten sonra, ilmiye sınıfı tarafından pantolona çok benzeyen, yalnız üstü ondan biraz daha bolca elifiye şalvarlar giyilmiştir. Elif iyeler üzerine, biraz zengince olanlar Şam toplandan, zengin olmayanlar yollu pazen veya ketenden parmak yakalı, önden düğmeli, uzun bilezikli kollu bir işlik giyer, bele beyaz tiftik veya Gürün şalından bir kuşak sarar, üzerine çuha veya kumaştan bir yelek giyerlerdi.
- Okuma Çağındaki Çocukların kıyafeti: Okuma çağındaki çocuklar, okuyan ve okumayan olmak üzere iki kısma ayrılır ve bunlardan okumayanlar esnaf olurdu.
Okuyan çocukların kıyafeti; II. Abdülhamit devrinin birinci yarısına kadar üç etek entari üzerine çuhadan mintan giyer, bellerine şal kuşak sararlardı. Ankara'da ilk Maarif Teşkilatı kurulduktan sonra bu üç etek entariler kalkmış, yerine pazen veya kumaştan içi astarlı uzun şalvarlar ile işlik ve pamuklu hırkadan ibaret takımlar giyilmeye, daha sonraları ise elifiyeler ve nihayet ekonomik durumu iyi olanlar tarafından setre pantollar giyilmeye başlanmıştır.
Yeni yetişen ve okumayan 13-14 yaşındaki esnaf çocuklarından efeliğe hevesli olanlar yaşlıların giydiği bu kısa şalvarların biraz daha darca ve itinalı olanları ile tıpkı efelerinki gibi işlik, yelek, fermani giyer, bele genişçe bir kuşak ile isteyenler silâhlık kuşanırdı. Efe olmak istemeyen gençler ise yaşlıların giydiği takımların daha dar ve gösterişlisini giyerlerdi.
- Esnaf Kıyafetleri: II. Abdülhamit Devri'nin sonlarına kadar Ankaralı esnaf da tıpkı ilmiye sınıfı gibi üç etek entarilerden oluşan takımlar giyerdi. Bu entarilerin altına, yakasından güzel görünmesi için bir içişliği giyilir, bele uzun veya değirmi şal kumaş kuşanılır, sırta da hocalardan farklı olarak kuşağın üzerini örtecek uzunlukta işlemesiz bir gazeki veya fermani giyilirdi. Mekke hırkası bulunanlar bunların üzerine ayrıca bir Mekke hırkası veya pamuklu hırka, kışın ise hocalardan farklı olarak isteyenler miriz, aba, daha zengince olanlar ise kürk giyerlerdi.
- Efe ve Zeybek Kıyafeti: Zeybeklerin giydikleri elbiseler hemen hemen birbirine benzer. Bunlar dizlik, işlik, camadan veya cepken ve bellerinde genişçe sarılı kuşak, kuşak üzerinde çeşitli silâhlarla dolu bir silâhlıktan ibarettir.
Zeybekler kendi aralarında cesaret ve yiğitlikle sivrilenleri efe diye anarlardı. Efeler, çarlık dizlik denilen beyaz patiskadan diz kapağının hemen altında bir tür kısa şalvar giyerlerdi. Bu dizliklerin paçalık tabir edilen kısımları san ipekli işli olur ve sim karışık, yünden uzun, beyaz Sivrihisar diz çorapları ile giyilirdi. Sonraları bu dizlik ve çoraplar terkedilerek II. Abdülhamit devrinin ilk yarısına kadar bunların işlemesiz, düz patiskadan olanları ile düz beyaz yünden diz çorapları giyilmiştir. Sekiz metre patiskadan çok bol ve geniş bir surette yapılan bu dizliklerin bütün kıvrıntı ve döküntüleri arkada toplamak suretiyle önü adeta düz ve kırışıksız olur, diz kapağının hemen altında ve dize sıkıca oturmuş durumda olan parçasıyla ayağa giyilen diz çorabı arasında iki parmak yer açık kalarak ten görünürdü. Beyaz dizlikler ile sırta çarlık işlik denilen beyaz patiskadan parmak yakalı, önden iri sedef düğmeli, uzun bilezikli kollan olan bir işlik ve onun üzerine kırmızı beyaz yollu osmaniye işlik giyilir, bele genişçe şal kuşak ile silâhlık takılırdı. Bu takımlar ile ayağa kesinlikle kırmızı diz bağlı, uzun, beyaz ajurlu diz çorabı ve kırmızı cimcime veya yemeni, sırta da osmaniye işlik üzerine sırmalı camadan veya sırmalı cepken, bunlar yoksa sırmalı yelek giyilirdi.
Uzun konçla diz çorabı ve hatta çizme giymekle beraber dizlik giyenlerinin diz kapaklan ile baldırlarının büyük bir kısmı mutlaka açık bulunurdu. Başlarına fes giyer, üzerine ipekli çevre ve pusu sararlardı. Cepkenlerini giymeyip omuzlarından aşağı sarkıtmak âdetleri idi.
- Memur Kıyafetleri: Ankara'daki memur kıyafetleri; yüksek, orta ve küçük dereceli memur kıyafeti olmak üzere üç gruba ayrılır.
Yüksek dereceli memurlar; setre pantollar ile beş cm yüksekliğinde dik veya uçları kelebek yakalı gömlekler giyer, yakalara boynun arkasından iliklenen hazır uzun kravat veya papyon kravat bağlayıp, bunları mücevherli iğneler ile tuttururlar, gömlek ve pantolon üstüne de göğsü kapalı bir yelek giyerlerdi. Başlarında kalıplı fes (daha sonra hasırlı fes) ve ellerinde şık bir baston bulunurdu.
Orta dereceli memurlar; setre pantol veya ceket pantollar ile kolalı gömlek yerine basma işlik giyer ve üzerine işliği örterek şık görünmesi için düz ya da pastalı, kolalı patiskadan bir jile takarlardı. Bu jileler üzerine dik veya ucu kıvrık kolalı bir yakalık ve beşparmak genişliğinde uçları kıvrık kolalı kolluk ile boynun arkasından iliklenen hazır kravat takılır ve üstüne yelek giyilirdi. Başlarına da şıllık fesleri denilen feslerden takarlardı.
Küçük dereceli memurların kıyafetleri ise karışıktır. Genellikle elifiye giymekle beraber üzerine ceket giyenler de bulunurdu. Başlarında, sarıksız dal fes bulunması şarttı.
Kalıplaşmış Sözler
Arnının şakından nalladı Alnının ortasından vurdu
Avrat bizi hicil iddi Kepaze etti
Ayı oynayalım Topaç çevirelim
Annacındaki tepe Karşısındaki tepe
Avrat topuğna kadar pâtiri dudunmuş Takma saç
Amma da sıkrasın Hasissin
Avrat beni görünce bürleniyo Yüzünü örtüyor
Amed herifin kafaya vuru virince deke combalak aşıvirdi Yere yuvarlandı
Apçam gile gidecez Amcamlara gideceğiz
Bebeğin sormuğunu vir Mamasını
Börüme bi sümsüm kaktıki Yumruk vurdu
Bu işte döneklik sende Sözünde durmadın
Benimi mezeleyon gid de anağı mezele Benimle alay mı ediyorsun
Boranı bişirdim Zerdali hoşafı
Badi badi yürüme Paytak yürümek
Böğön pirşenbe Bugün perşembe
Bıldır miyva çoodu Geçen sene meyve çoktu
Vih oğul donduda buydu Üşüdü
Bebeğin bağırdağını sarıvir Bebeğin beşiğinin bağlarını bağla
Bi dıkım içivir Bir yudum içiver
Böğüzde böle olsun Bu seferde böyle olsun
Böre böre öldü Bağıra bağıra
Ha yiğenim billorunan bi su vir Bardakla
Böndüyü doldur da gel Testinin küçüğü
Bırak şu löhlü herifi Miskin, pasaklı, amelimanda adamı
Bi cimçik tuz vir Biraz tuz ver
Bire esikli adamı buğatma Kadın, adamı kızdırma
Bağın tonçuca geldik Sınırına
Bebeyi börtü böcek dalamış gaâm Böcek ısırmış
Bağda tosba yatağı olmuş Harab olmuş
Bebeğin ediklerini giydirivir Bebeğin patilerini giydiriver
Bebeğin çentesine elif çüzünü koyvir Okul çantasına alfabesini koyuver
Mürdük kıza da çintisi pek yakışmış Güzel kıza da entarisi pek yakışmış
Iramazanda adamın gavsarası dar olur Ramazanda insanın asabı bozuk olur
Gel hele iki yarenlik idelim Şundan bundan konuşalım
Oh yavrum buğatma Yaramazlık yapma
Ezzadı kınalı Mazisi temiz
Vih! Oğul o ne şekil yarenlik Ne biçim lâf
Hatıp çayı'na esbaba gidecez Çamaşıra gideceğiz
Hayatdaki gambakları toplayıvir Avludaki ağaç parçalarını topla
Sen o işe kulağasma O işe aldırma
Pişin pişin paramı saydın Peşin, peşin
Gicikme aşama ir gel Geç kalma erken gel
Tökeşledi neyseki düşmedi Tökezledi fakat düşmedi
Halhalları ireğin isteyo Bilezikleri epotik, karşılık istiyor
Esbabı iyi çitile Çamaşırı iyice ov
Eyşinin İsmaile tava virdim Ekşinin İsmail'e pişirmek için Ankara tavası verdim
Lan memet çikta hot oynayalım Bir çeşit oyun
O iş gali tavsadı O iş artık gevşedi
Aplan gilden saplıyı alda gel Çamaşır ve pekmez kazanlarını boşaltmak için kullanılan uzun saplı tas
Şu kızda pek başangı Kendi başına iş yapan
Başlık bozmıya gidiyoz Düğün hazırlığı için çarşıya çıkma
Gasap lömen apçağa vardakara dikişinden siyerlik virsin Yağsız tarafından pirzola
Aşama halam gile sübüre yimiye gidecez Su böreği
Guşenedeki tamtak tiridini getir Tenceredeki tiriti getir
Tabahna camiinin yanında da ki Seyid Memedin böründeki ev Tabakhane camiinin yanındaki
Kuşları taşlayıpda yaynıkdırma Kuşları ürkütme
Bu aşam sıra Haceli gilde Gezme sırası Hacı Ali'lerde
Böğözlük af ittim bidaya karışmam Bu sefer af ettim öbür sefere
Ana kı şi gile gitmiyecez mi yiz Anneciğim... lere gitmeyecek miyiz
Gusulhaneye nalilleri koyuvir Banyoya takunyaları koyuver
Amanın pek gıyımsız Çok hasis
İki kakaç bastırmayı unutma İki hevenk pastırma
Dedeğen şipleklerini getir Dedenin terliklerini getir
Bölede çikin gız görmedim Böyle çirkin kız görmedim
Dılacanlığının sonu bu işte Yaramazlığın sonu bu
Maşabadaki suyu serpivir Maşrapadaki suyu döküver
Gostak gostak yürüyüşüne bak Kasıla kasıla
Bostan gümelesine gidiyom Bostan kulübesi
İce çıbırladı Parasız kalma
Irza hocanın uşakları Rıza hocanın çocukları
Zarları bıdılayıviriyo Önüne atmak
Zıbarmıyasıca uyumadı gitti Sızmak, donup kalma
İlin köydeki gettekini karıştırma Onu bunu karıştırma
İle güne karşı ne diyelim şimdi Dosta düşmana karşı
İvil ivil işçimen gız Hamarat
Gızım zevzek zevzek konuşup durma Boşyere, fuzuli, aslı yok
Maççalı herif Sırnaşık
Kâtibi Adilden senet vir Noter
Şehremanetine kâtip mi oldun Belediye
Kapama küpeciği gibi oturuvidi Orta yere oturmak
Vih! ool! hiriminen hiç iddin Berbat ettin
Mücüleden cara dakımını alıvir Çekmeceden ağızlığa alıver
Işmar idip durma Gözle işaret
Tizem gile ezaya gidecez Teyzemlere baş sağlığına gideceğiz
Paytoncu kıramçıyı şaklatdı Kamçı
Zarzavatı desdimala çıkılayıvir Sebzeleri mendile koyuver
Ana kı sırtım gidişiyo Anne sırtım kaşınıyor
Zigahdan ünleyivir Balkondan sesleniver
Ökelekli delikanlı Yakışıklı
Iccak ıccak içivir Sıcak
Esbabı da pek ehnezimiş Elbisesi eskimiş
Urganı uç uça ulayivir Ekleyiver
Herif gine işi mışırgılı bıraktı Şüpheli
İbram dayı da emme honutmuş ha! İhtiyarlamış
Bebenin başindaki gogak dökülmedi Yeni doğan çocuğun başındaki deri
Lan oğaçça dur farçalma Uslu otur
İlâhi bennen ağrınamaz ol Benimle uğraşma
Nedi beni yüksünüyon sen Neden beni çekemiyorsun
Hiyarın köresini al tılkışımını alma Hıyarın tazesini al buruşmuşunu alma
Küntük giz maşallah bek tatlı Kısa boylu şişman
Müzik Kültürü
Türküler
Ankara türküleri, saz çalma töresince şöyle gruplandırılır:
- Divan: Yaylı sazla çalınır, sazdan başka enstrüman kullanılmaz. Saz çalma bir töreye bağlıdır. Bu töreye göre en iyi saz çalan yaşlı kimse ortaya ve yükseğe bağdaş kurarak oturur, ikinci derecede saz çalanlar etrafına dizilirlerdi. Önce ağa teller üzerinde bir gezinti yapar, diğerlerine ayak ve düzen verir, yalnız başına bir divan söyler. Divanlar bir öğüt ve hayat dersi niteliğinde olup, nazım şeklindedirler. Tabiatı, aşkı, gurbeti, hasreti, isyan ve ilenci, yiğitlik ve kahramanlığı, ölümü tasvir ederler.
- Kırat: Türkün kahramanlık öykülerine girmiş, yiğitlere arkadaş olmuş, onunla vuruşmuş, onunla ölmüş olan kıratın öyküsü anlatılır.
- Muhabbet Havaları: Daha çok yaşlı ve olgun kimselerin topluluğuna denir. Bu toplantıda içki ve saz bulunmasına rağmen sık sık savak verilir. (Sazın dinlenmesi). Bu dinlenme esnasında sohbet edilir. Topluluğun en yaşlısı konuşur, diğerleri dinler. Saz başlayınca konuşulmaz, sesi uygun olanlar saza eşlik ederler.
- Oturak Havaları (Kıvrak Zil Havaları): Muhabbetle oturak birbirinden faklıdır. Oturak aleminde saz ve içkiden başka kadın vardır. İçki ve mezeyi kadınlar dağıtır. Bunlar saki ve rakkase olarak adlandırılmış olup, para ile tutulurlardı.
- Bozlaklar (Uzun Havalar): Genellikle aşk, gurbet, sitem, isyan, ilenç, yakarış gibi ruh hallerini ifade ederler. Başlangıçta aniden parlayan bir alev gibidirler. Yavaş yavaş hafifler ve nihayet sönerler.
- Ağıtlar: Daima hüznü, kederi, acıyı ve zamansız bir ölümü ifade ederler. Ağıtlar, ya olay ile yakından ilgisi olanlar tarafından veya bu işi meslek edinmiş kişiler tarafından söylenir. Çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu ağıt yakanların sesleri güzel ve dokunaklıdır.
MUTFAK
Eski Ankara mutfağı evin en büyük kısmını meydana getirirdi. Bir tarafta ocak ve tandır, bir tarafta kışlık erzakın muhafaza edildiği kiler bulunurdu. Kilerler genellikle iki katlı olur ve yukarı kısmına mü-sandere denirdi. Mutfağın bir kenarına odun istif edilirdi. Yemekler yere serilen sofralarda yenir, önce büyükler, sonra ev halkı otururdu.
Ankara Yemekleri:
- Çorbalar: Aş çorbası, dutmaç, keşkek çorbası, miyane çorbası, sütlü çorba, tarhana çorbası, toyga çorbası
- Et Yemekleri: Ankara tavası, alabörtme, calla, çoban kavurması, ilişkik, kapama, orman kebabı, patlıcanlı et, sızgıç, siyel, siyer.
- Pilavlar: Bici, bulgur pilavı, oğmaç aşı, pıtpıt pilavı.
- Köfteler: Kadınbudu köfte, mucirim köftesi, yumurtalı köfte, tohma, tiritli köfte.
- Dolmalar: Efelek dolması, mantı, şirden dolması (bumbar), yalancı dolma, yaprak dolması.
- Börekler - Çörekler: Altüst böreği, ay böreği, bohça böreği, entekke böreği, hamman, kana, kol böreği, papaç, pazar böreği, tandır böreği, yalkı.
- Yemekler: Carcıran, bici aşı, çılbır, çırpma, göçe, göter, kaile, keşkek yemeği, köremez, mıhlama, omaç, papara, saz, tamtak tiridi, topaç.
- Hamur İşi Yemekler: Bazlama, cızlama, gözleme, nevizme, öllüğün körü, su böreği.
- Tatlılar - Kompostolar: Ayva boranası, baklava, bırtlak, daşlak, ekir, fıslak, höşmerim, kabak tatlısı, karga beyni, kar helvası, kaygana, köyter, omaç, perçem, saraylı, tiltil helvası, tuhafiye, zerdali boranası, zerdali hoşafı.
- Ekmekler: Bazlamacın, bezdirme, gizleme, çerpit, ebem ekmeği, kartalaç, kömbe, kete, saçkıran, şerit, yarımca.
Mutfak Malzemeleri:
Aşhane - ayşene: Mutfak
Bağa: İki kuplu bir çeşit kahve tepsisi
Bandil: Küçük testi
Bardak: Toprak testi
Beden: Bakır sahan,
Bodiç: Küçük testi,
Boduç: Fıçı,
Boğ: Sofra bezi,
Bulgulu senek: Toprak testi,
Caba: Toprak tencere,
Cağa: Deri ve bezden yapılan büyük torba,
Çatura: Ağaç su tepsisi,
Çente: Çinko sahan ve tas kapağı,
Çork: Ocak,
Çalpak - hatun: Büyük yayık
Çamçak: Ağaç su kabı,
Çapçak: Tahta masrafa,
Çekkel: Küçük nacak,
Çomça: Büyük ağaç kepçe,
Çömçü: toprak ibrik,
Dövce: Hava,
Eğri: Bıçak,
Eyseren işiran: Hamur kazıma aleti,
Enge: Küçük bıçak
Ersin: Demir hamur kazıma aleti,
Gelder: Ağaçtan su, yoğurt ya da yağ kabı,
Gırgırı: Ağzı dar testi,
Gölek: Yağ kutusu,
Haranı: İki kulplu küçük kazan,
Hereni: Büyük tencere,
İliştir: Kevgir,
Kaşıkla: Kaşık sepeti,
Miren: Küçük testi,
Mengel: Bakraç,
Oklaç-oklağaç: Oklava,
Pişirgeç: Tahtadan yufka çevirme aleti,
Sergen: Tavanlara yakın konulan raf,
Susak: Ağaç maşrapa,
Sapsak: Bakır, teneke, çini, çinkodan yapılmış su kabı,
Sitil: Bakırdan saplı şekerlik,
Tahar: Ağzı geniş kulpsuz kap,
Tandır: Küçükfırın,
Terek: Raf,
Tıngır: Tepsi,
Yangı: Kulplu küçük kap,
Yaslahaç: Hamur açma tahtası.
Yunak: İçinde birşey yıkanan kap,
İNANIŞLAR
HASTALIK ve TEDAVİ USULLERİ İLE BAZI İNANÇLAR
Bu bahsi bilhassa almayı öngörüşümüzün sebebi, yıllarca ihmal edilmiş bir şehrin, o yıllardaki tedavi usulleri ile bu günkü başkent Ankara'nın tedavi usulleri arasındaki; o muazzam tekamül ve inkişafı göstermek bakımından istifadeli gördüğümüzdendir.
Yıllar süresi ihmal edilmiş, dertli bir Anadolu var, o Anadolu ki; koskoca bir İmparatorluğun yükünü zayıf omuzlarında, yıllarca yokluk ve sefalet içinde izdırap duyarak taşımış, asker demiş vermiş, vergi demiş vermiş, ama kanayan yarasına ne bir merhem koyan olmuş ne de elinden tutup kaldıran bir kimse bulunmuş.
İşte kendi kaderine bırakılan, ıstırap ve acı ile dolu Anadolu'nun bu izdirap ve derdinden bol bol nasibini alan Ankara'da; hastalık denilen o korkunç afet, elinde tırpanı ile yıllarca kol gezmiş, daha yavru doğmadan onu öldürmüştü.
Ankara ki İmparatorluğa yıllarca vilayet merkezliği yapmış, beylerbeylerinin ülkesi olmuş, yani ikinci derecede bir vilayet iken, kanayan yarasına neşter vurulmamıştı.
Cahil kalan halk, hastalığına, derdine devayı maaselef hurafede aramış ve onun pençesinde ölüp gitmiştir.
Aşağıda vereceğimiz ve halk arasında çok yaygın olan bir iki misal; hastalığın ne yollarda tedavi edildiği ve bazı itikat ve inançların bu tedavilere nasıl hakim olduğunu, bir ibret levhası olarak gözlerimizin önüne bütün çıplaklığı ile sermektedir.
Çok değil bundan en az 60-70 yıl önce Ankarası'nda ne doktor, ne ilaç, ne de hastane vardı. Doktor yerine cerrahlar vardı. Bunlar muhtelif otlardan yaptıkları, hap ve merhemleri hasta kimselere verirler, bıçak ve kurşun yaralarını tedavi ederlerdi.
Son yıllarda Ankara'da, Vasilaki ve İstavraki adlı iki doktor vardı. İkisi de iyi doktor olmasına rağmen, "Adam sende, kırk yıl kıran olmuş da vadesi gelen ölmüş" inancı içinde, hastalanan yüz kişiden ancak üç kişi bu doktorların kapısını çalmıştır. İlaç malzemesini atarlar satardı. En mühim ilaçlar; Kına kına, sinameki ve İngiliz tuzu idi. Midesi veya iç uzuvlarından birisinden hasta olup ölenlere "Barsakları dolandı da ondan öldü" derler, çocuğa havale mi geldi, doğru vergi başkatibi Mahmut efendiye; sarılık mı oldu, bu hastalığın ocağı Kütükçülere, kırık çıkık mı var, Kelleci Ali dayıya, kuduz mu oldu, Kılcı Yogi'ye, sivilce veya çıban mı var doğru Burçaklar köyüne, ishal mi oldu, leblebi kavutu yesin, dişi mi ağrıdı, doğruca Saraçlar çarşısında berber Arif dayıya, ya git. Kasap pil Kadir ağaya koşsun, yarısı içerde yarısın dışar da kerpetenle söksün...
İşte dünün kendi kaderine terkedilmiş, Ankarası'ndaki tedavi şekli bu iken, bugün hastalığın tedavisinde nerelere geldiğimizi göstermek için bu mevzuyu almayı öngörmüş bulunuyoruz.
Ankara'ya ilk gelen Türk doktoru Neşet Ömer bey ve Dr. Selahattin beydir. Şimdi, bir iki misal vererek eski tedavi usullerini görelim:
Sarılık: Halk arasında sarılık olarak yaygın olan bu hastalığın tedavi şekli de enteresandır. Sarılık olan bir kimseye, bir altın parçasını suya atarlar, ıslatırlar ve hastaya bir hafta suyunu içirirler. Keza sarılık hastasını da bu hastalığın ocağına götürürler. Sarılığı kes¬tirirler. Kestirme işi şöyledir: Hastanın alnının ortasını hafifçe us¬tura ile keser. Akan kanı alır, hastanın yüzüne sürer, bir hafta
perhiz verir, acı ve bulgur yenmez.
Sıtma: Sıtmalı hastaya da hastalıkla hiç ilgisi olmayan birtakım âdetler tatbik edilir. Mesela sıtmalıyı alıp bir türbeye götürürler. Orada sıtmalının bileğine ip bağlanır. Dedeye adak adanır, mum dikilir ve türbenin penceresine bir bez bağlanır. Sıtmalı çocuğa. dağda çobanın gezdirdiği kuru ekmek suda ıslatılarak yedirilir. Ayı tüyünü veya yılan kabuğunu yakıp dumanına hastayı tutarlar. En güzeli de sıtmalı çocuğa, iki kumalı (iki evli) kimsenin ekmek teknesinden ekmek çalarlar, onu çocuğa yedirme şeklidir.
Oklama: Nazardan başı ağrıyanları oklarlar. Ocaklı kadın eline bir oklava alır, hastanın başında bazlama tahtası tutulur. Ocaklı kadın kendi kendine şöyle konuşur.
Selamün aleyküm
Aleyküm selam
Tatar nerden geliyorsun
Tatar handan geliyorum
Ne vurursun
Sancı vururum
Vurmam
Vururum
Vurmam
Vururum
Vurmam
Vururum
der ve tahtaya yavaş yavaş vurur. Bu hareket üç defa tekrarlanır.
Boğmaca: Boğmaca olan çocuk, Arslanhane'de caminin önündeki taşa yatırılır, derviş veya ocaklı bıçakla boğazını sıvazlar. Yahut Ak Şemsettin Türbesi'nin anahtarını boğazına sürerlerdi. Türbeye bırakılan bir gömleği bir gece durduktan sonra çocuğa giydirirler, 40 gün çocuktan çıkartmazlar di. Benden evvelki iki kız kardeşim de bu yolda tedavi gördüklerinden maalesef zavallılar ölmüşler.
Bulgur Püskürmesi: Kan bozukluğundan ötürü vücutta çıkan ufak kırmızılıklara bulgur püskürmesi denirdi. Ocağı Hacettepe'de idi. Ocaklı kadın ağzına doldurduğu bulguru, vücuttaki kırmızı beneklere püskürür, okur, üfler, bulgurla sıvazlar, bir haftalık perhiz verirdi.
Çiçek: Çiçek çıkartan çocuklara Hakik taşı ile Bakır'ı çocuğun alnına takarlar, kırk gün durur. Dumandan, yemek kokusundan tecrit ederler, bol bol tatlı yedirirler, çiçeğin beyi çıkmasın diye kabuklarını çocuğa yedirirlerdi.
İshal: İshal olana koruk suyu, yahut miyane kavutu (kavrulmuş un) aç karnına yedirilir, yahut da ahlat (Yabani Armut) hoşafı içirilirdi.
Hacahmat - Kan aldırma: Mayıs ayında, ilkbaharda kanı gür olanlar, sağ ayağından sol kolundan kan aldırırlar. Kanalmak (Neşterle) (bir nevi yaylı keskin bıçak) kol damarına yerleştirilir, yayını bırakır bırakmaz bıçak damarı keser ve kanı akıtır. Ekseriya berberler bu işi yaparlardı.
Nezle: Nezle olan kimsenin başına deve yününü sararlar. Ayrıca tuzu kavururlar, bir torbaya koyarak nezle olanın başına sararlar. Hastanın yüzüne al bir örtü örter, üzerine pamukları kor ve yakardı. Ondan sonra da en fecisi örtüyü kaldırır, yüzünü gözünü tükürük içinde bırakırdı. Buna Alazlama denirdi.
Bademcik: Bademciği olan kimseler de keza ocağına gider, ocak başparmakla bademcikleri ezer ve sap kavrularak dövülür, hastanın boğazına kamış bir boru ile üflenir.
Basma Hastalığı: Bu günün tıbbında farenjit denilen hastalık olur, tatlı elmayı ateşe gömerler ve hastanın boğazına sararlardı.
Baş Ağrısı: Başı ağrıyan kimsenin, kurbağayı alnına sararlar. Kurbağa ölürse iyidir. Ölmezse etini hastaya yedirirler.
Bıçılgan: İnek memelerinin çatlamasıdır. Süpürgenin ucunu yakarlar. Hayvanın memesine vururlar, yahut bebe toprağını melhem yaparak çatlaklara sürerler. Yahut da ısırgan otu lapasını sararlar.
Göz Çıbanı (Nazar çıbanı): Göz çıbanı çıkan kimseye, kesilmiş bir koyunun gözü, kına ve su ile karılır, bu melhem çıbana sürülür, çıban azar üç gün sonra iyi olurmuş.
Kan Kabarcığı: Bu kabarcık daha ziyade gözün akında olur, buna da göz kapağını devirirler, ocaklı kimse gözdeki bu kabarcığı altınla çizerek tedavi eder.
Hıyarcık: Hıyarcık çıkartan kimseye, hıyar turşusu konmak suretiyle tedavi ederler.
İnce Hastalık (Verem): Bu hastalığın ne kadar korkunç olduğu bu gün malum; bu hastalığa tutulanlara kara eşek sütü içirirlermiş. Bu sari ve öldürücü hastalığın tedavisi de bu idi.
İt Dirseği: Gözünde it dirseği çıkan kimse, bu hastalığın keza ocağına gider, ocaklı kolunun dirseği ile orayı sıvazlar.
İngin (Yarım Felç): Kadın başı kabağını kaynatırlar ve bu kabağın içine hastayı gömerler.
Körükleme: Bir nevi çıbandır. Ocağına gidilir körükletilir. Körükleyici kimse, kendiri dider ve yakar, külünü bir kap içinde yağ ile karar melhem yapar, bu melhemi çıbanın üzerine koyarak çıbanı sarar. Bu işi ekseriya Museviler yaparlardı. Ekşi, acı gibi şeylere perhiz verirlerdi.
Kıt Durgunu: Ekseriye emzikli kadınlarda olur, meme şişer süt akmaz. Bunun için de emzikli kadın şişen göğsünü içi dolu bir testiye sokar. Saçını da göğsün üstüne koyarak saç taranır.
Kırkın: Kırkı çıkmayan çocuklarda olan bu hastalık, çocuğun yüzünde yara halinde tezahür eder, tedavisi için, kaplumbağa kabuğunu yakar, döverler, ince tülbentten elerler içine biraz tuz koyarak; çocuk doğar doğmaz bu tozla sıvarlar. İğne başı gibi ufak başlı sivilciler olup, buna ilaç itikat gereğince yapılmaz.
Kan İrini: Burun kanamasıdır. Kanı dindermek için; burnu kanayan kimsenin alnına, kan taşı yüzüğü bağlarlar, ayrıca örümcek ağını pamuk gibi buruna sokarlar.
Siğil (Seyil): Siğilin erkeği ve dişisi olur, dişisi ürer çoğalır. Siğili olan kimse için Mühanlar köyünden kırmızı bir toprak getirilir; bu toprağı siğiller üzerine sürerler. Ayrıca ayın ilk çarşambasında, ellerde kaç tane siğil varsa o kadar buğday tanesini kaynatırlar, bir ipe dizerler, sokak kapısının arkasına asarlar, kuşlar buğdayı yer siğil de geçermiş.
Sallık: İdrarını tutamayan, aynı zamanda idrarını yapamayanlardır. Bu hastalık için şu tedavi usulleri yapılır.
a - Miyan kökünü ağızda çiğnetip yuttururlar.
b - Arpa unu ile ardıç katranını hap yaparak verirler.
c - Hamam leğeninin içine (derin ve uzun bakırdan) eski saman, deve kığı (pisliği), soğan kabuğu koyarlar ve kaynatırlar, leğenin üzerindeki deliği bir kapakla kapatırlar, hastayı bu tahtanın üzerine oturturlar, onun buğusunda bir saat kadar oturur.
d - Çiğdem, zamanında koklanmadan toplanır, kaynatılır, içirilir.
e - Mısır püskülü kaynatılarak içilir.
Temreğe: Temreğe iki türlü olur biri sulu temreğe, diğeri kuru temreğe. Sulu temreğeyi arpa ile çizerler. Cevher toprağını ıslatırlar her sabah aç karnına içirirler.
Zehirli Kertenkele Sokması: Çor (tuzlu ayran) içirilir, ya da sokulan yere eşek derisi sürülür. Sokulan yer boğdurulur ve kuru zerdali ıslatılarak ezilip sarılır.
Kurşun Dökme: Bu âdet ve tedavi usulü hâlâ revaçta olup, zammımıza kadar gelmiştir. Kurşun dökme, nazar değmiş kimseye, hastaya, asabi mizaçlı çocuklara, sıkıntılı kimselere dökülür. Kurşun dökme işini umumiyetle yaşlı kadınlar yapar. Kurşun döken kadın mutlaka ocak ve izinli yani (fatıma anamızın elini almış) olmalıdır. Biraz kurşun bir kepçe içinde ateşte eritilir. Bir kalburun içine biraz ekmek, tuz, buğday, arpa, bir bıçak, bir iğne, bir ayna konulur. Kurşun dökülecek hastanın başına bir örtü örterler. Kalburu hastanın başına tutarlar. İçinde su bulunan bir tasa eriyen kurşunlan dökerler. Soğuk suya dökülen kurşunlar haliyle donacaktır. Bu donma halinde göz göz ve pütür pütür bir manzara arzeder. Kurşunu döken: Gördün mü? göz var der ve hastayı okur üfler. Bıçakla sığar. Kalbura konulan ekmek, buğday vesaire köpeklere verilir.
Kaşıntı: Vücudu kaşınan kimselere çor içirilir. Çor bol tuzlu yoğurttur.
Dolama: Ocaklı kimse, dolama olan parmağı ağzının içine alır. Yavaş yavaş, döndüre döndüre ısırır, tükürükle, okur, üfler. Bu hareketi üç kerre yapar. Ocaklılar ekseriya bu işler için para almazlar. Para yerine, köpeklere ekmek verdirir. Yağlı çıra ateşte yakılır ve yağlan çatlaklara sürülür.
El Terlerse: Hiç tanımadığı bir kimsenin evine girilir. Yatak ve yorganına el değdirilir. Terleme geçermiş.
İşte yukarıda bol bol saydığımız hastalıkların devası da bunlardı.
Yorum