Antalya-07

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    Antalya-07

    GENEL BİLGİLER
    Yüzölçümü: 20.723 km²
    Nüfus:1.789.295 (2007)
    İl Trafik No: 07
    Attalos Yurdu anlamına gelen Antalya, II. Attalos tarafından kurulmuştur. Bergama Krallığı’nın sona ermesiyle (M.Ö. 133) bir süre bağımsız kalan kent, daha sonra korsanların eline geçmiştir. M.Ö. 77’de Komutan Servilius Isauricus tarafından Roma topraklarına katılmıştır.M.Ö. 67’de Pompeius’un donanmasına üs olmuştur. M.S. 130’da Hadrianus’un Attaleia’yı ziyaret etmesi şehrin gelişmesini sağlamıştır. Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olan ismi görülen Attaleia, Türklerin eline geçtikten sonra büyük bir gelişme göstermiştir.Modern şehir antik yerleşmenin üzerine kurulduğundan, Antalya’da antik çağ kalıntılarına çok az rastlanmaktadır. Görülebilen kalıntıların ilki, eski liman olarak nitelenen liman mendireğinin bir kısmı ve limanı çevreleyen surdur. Surların park dışındaki kısmında restorasyonu yapılan Hadrian Kapısı Antalya’nın en güzel antik eserlerinden biridir.
    Attaleia’da, bütün antik şehirlerde tapınak, agora, tiyatro gibi yapılar olduğu biliniyorsa da bugün bunların yerini saptamak imkânsızdır
    Kaleiçi; büyük bir bölümü yıkılmış ve yok olmuş at nalı şeklinde içten ve dıştan surlarla çevrilidir. Surlar, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirleri ortak eseridir. Surların 80 burcu vardır. Surların içinde kiremit çatılı 3000 kadar ev bulunmaktadır. Evlerin karakteristik yapıları Antalya'nın sadece mimari tarihi hakkında fikir vermekle kalmaz, aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve görenekleri en iyi şekilde yansıtır.
    1972 yılında Antalya iç limanı ve Kaleiçi semti, özgün dokusu nedeniyle "Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu" tarafından "SİT bölgesi" olarak koruma altına alınmıştır. Turizm Bakanlığı'na "Antalya- Kaleiçi Kompleksi" restorasyon çalışmasından dolayı, 28 Nisan 1984’de FİJET (Uluslararası Turizm Yazarları Birliği) tarafından Altın Elma Turizm Oskarı ödülü verilmiştir. Günümüzde Kaleiçi otelleri, pansiyonları, restoranları ve barları ile eğlence merkezi haline gelmiştir.
    Coğrafi Konumu: Akdeniz Bölgesi’nde bulunan Antalya’nın doğusunda Mersin ve Karaman, kuzeyinde Konya, Isparta ve Burdur, batısında Muğla, güneyinde Akdeniz bulunmaktadır.
    İklimi: Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Antalya’da, kışlar ılıman ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer.
    Ulaşımı: Karayolu, havayolu ve denizyolu ile ulaşım sağlanmaktadır. Antalya havalimanı uluslararası hava trafiğine açıktır.

    İLETİŞİM BİLGİLERİ
    İl Kültür Müdürlüğü
    (+90-242) 247 76 60 (8 Hat)
    İl Turizm Müdürlüğü
    (+90-242) 248 78 60
    Turizm Danışma Müdürlüğü
    (+90-242) 241 17 47
    Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü
    (+90-242) 248 52 74
    Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü
    (+90-242) 241 46 87
    Önemli Telefonlar
    Valilik: (+90-242) 243 97 91-93-94
    Belediye: (+90-242) 241 19 43
    Hastane: (+90-242) 248 18 93
    Polis: (+90-242) 345 41 00
    Jandarma: (+90-242) 238 22 07-3 hat

    KONSOLOSLUKLAR
    İsim MARTINA
    Soyisim JOHN
    Tel 0 242 322 94 66
    Fax: 0 242 321 69 14
    Ülke ALMANYA
    ALMANYA KONSOLOSU
    İsim ALİ RIZA
    Soyisim BALCI
    Tel 0 242 345 18 00
    Fax: 0 242 335 27 38
    Ülke AVUSTURYA
    AVUSTURYA FAHRİ KONSOLOSU
    İsim PERİHAN
    Soyisim ATAMAN
    Tel 0 242 244 68 53
    Fax: 0 242 247 35 77
    Ülke BELÇİKA
    BELÇİKA FAHRİ KONSOLOSU
    İsim KAYHAN
    Soyisim ÖNDEMİR
    Tel 0 242 241 10 69
    Fax: 0 242 241 43 16
    Ülke DANİMARKA
    DANİMARKA FAHRİ KONSOLOSU
    İsim MAHMUT
    Soyisim ERBİL
    Tel 0 242 821 45 45
    Fax: 0 242 821 45 50
    Ülke FRANSA
    FRANSA FAHRİ KONSOLOSU
    İsim SAVAŞ
    Soyisim TİTİZ
    Tel 0 242 321 13 47
    Fax: 0 242 321 46 87
    Ülke HOLLANDA
    HOLLANDA FAHRİ KONSOLOSU
    İsim JANE
    Soyisim BAZ
    Tel 0 242 243 20 96
    Fax: 0 242 243 20 95
    Ülke İNGİLTERE
    İNGİLTERE FAHRİ KONSOLOSU
    İsim H. YILDIRIM
    Soyisim AKINCIOÐLU
    Tel 0 242 241 77 70
    Fax: 0 242 241 77 74
    Ülke İSPANYA
    İSPANYA FAHRİ KONSOLOSU
    İsim SALİH
    Soyisim ÇOPUR
    Tel 0 242 312 46 60
    Fax: 0 242 321 62 85
    Ülke İSVEÇ
    İSVEÇ FAHRİ KONSOLOSU
    İsim YAŞAR
    Soyisim SOBUTAY
    Tel 0 242 243 15 00
    Fax: 0 242 242 14 00
    Ülke İSVİÇRE
    İSVİÇRE FAHRİ KONSOLOSU

    Nüfus İstatistikleri
    Antalya'nın ilçelere göre şehir ve köy nüfusları
    İLÇELER ŞEHİR ..NÜFUSU..... KÖYNÜFUSU..... TOPLAM
    MERKEZ İLÇE ....603.190....... 110.939 .........714.129
    AKSEKİ ............10.563.......... 31.904.......... 42.467
    ALANYA ............88.346 ........169.325 .........257.671
    ELMALI............ 14.561.......... 25.480 ..........40.041
    FİNİKE ..............9.746 ...........32.341 ..........42.087
    GAZİPAŞA ........16.536 ...........28.005.......... 44.541
    GÜNDOÐMUŞ...... 5.021........... 16.492.......... 21.513
    İBRADI ..............6.991 .............3.835.......... 10.826
    KALE ...............13.900............. 8.270 ..........22.170
    KAŞ ..................6.361 ............41.158 .........47.519
    KEMER .............17.255............ 37.837......... 55.092
    KORKUTELİ .......16.521............ 35.059......... 51.580
    KUMLUCA .........25.081............ 36.289......... 61.370
    MANAVGAT...... 71.679........... 127.706........ 199.385
    SERİK .............30.579 .............78.781........ 109.360
    TOPLAM .........936.330............ 783.421..... 1.719.751
    (2000 Genel Nüfus Sayımı.)
    Turizm İstatistikleri
    Turizm İşletmesi Belgeli Tesis Türleri
    TESİS TÜRÜ SAYI
    Otel 335
    Lokanta 7
    Golf Tesisi 4
    Özel Tesis 38
    Kamping 2
    Apart Otel 19
    Personel Eğitim Tesisi 1
    Turizm Kompleksi 2
    Günübirlik Tesis 3
    Pansiyon 54
    Tatil Köyü 49
    Motel 1
    Kafeterya 2
    Turizm Yatırımı Belgeli Tesisler
    Tesis Türü Sayı
    Otel 225
    Lokanta 3
    Motel 2
    Kamping 3
    Tatil Köyü 22
    Golf Tesisi 3
    Eğlence Merkezi 1
    Pansiyon 52
    Özel Tesis 5
    Kafeterya 1
    Günübirlik Tesis 10
    Seyahat Acentaları
    GRUBU SAYI A Grubu AG Grubu B Grubu C Grubu
    657 42 8 27

    KORUNAN ALANLAR VE MESİRE YERLERİ
    Antalya sınırları dahilinde 4 adet milli park ve 1 adet tabiat parkı toplam 79.366 ha’lık sahada hizmet vermektedir. Antalya Milli Park Müdürlüğü’nün çalışma alanı Türkiye’nin turizm yönünden en yoğun faaliyetlerinin olduğu arkeolojik, estetik, kendine mahsus zengin bitki ve hayvan topluluğuna sahip eşsiz güzellikle jeoformolojik ve jeolojik özellikler içermektedir.
    Bu milli parklar ve tabiat parkı içerisinde; yerli ve yabancı turistlerin günübirlik dinlenme ihtiyaçlarına, çadırlı kamp ve karavan ihtiyaçlarına cevap verebilecek alanlar mevcuttur.

    Olimpos Bey Dağları Parkı
    Milli park sınırları 34.400 ha’dır. Olimpos Bey Dağları Sahil Milli Parkı, Sarısu'dan itibaren Antalya-Kumluca karayoluna ve Akdeniz'e paralel olarak Gelidonya Burnu’na kadar uzanmaktadır. Akdeniz Körfezinin batı sahilinde muhteşem güzellikte doğal plajlar ve antik şehirler vardır. Çıralı ve Adrasan Plajı bunlardan en güzel ve uzun olanıdır. Milli park giriş noktasından itibaren Topçam, Küçük Çaltıcak, Büyük Çaltıcak, Kargıcak gibi günübirlik mesire alanlarına, uzun plajlara sahip, orman ve denizin kucaklaştığı ender tabiat harikalarıdır. Ayrıca milli park içinde Göynük Çadırlı Kampı (100 çadır) ve Kemer'e 3 km. mesafede Kındılçeşme Çadırlı Kamp alanı (225 çadır) bulunmaktadır. Kemer içerisinde özel müteşebbislerce düzenlenip işletilen Folklorik Yörük Parkı, Ayışıgı Parkı da milli parkın önemli değer ve güzelliklerindendir.
    Phaselis antik kenti jeolojik, tarihi, flora ve fauna güzelliklerinin bulunduğu bir yol kavşağı niteliğindedir. Çıralı sahili, Olympos Limanı ve Yanartaş milli parkın sembol kaynaklarındandır.

    Köprülü Kanyon Milli Parkı
    Köprülü Kanyon Milli Parkı, Manavgatın 63 km. kuzey batısında, Antalya’nın 85 km. kuzey doğusundadır. Manavgat sınırları içerisinde bulunan Köprü Irmağı ve tarihi Selge kentinin bulunduğu yerdedir. Beşkonak, milli arkın merkezi durumundadır.
    Türkiye'nin birinci derecede turizm potansiyeline sahip Köprülü Kanyon sahasındaki doğal, kültürel ve rekreasyonel kaynaklar değerlendirilerek milli park olarak ilan edilmiştir. Milli park alanı 36614 ha’dır.
    Köprülü Kanyon Milli Parkı'nda çok çeşitli doğal bitki örtüsü mevcut olup Oluk ve Zerk mezarlığında anıt ağaç olabilecek nitelikte ağaçlar vardır. Köprülü Kanyon Milli Parkı gerek jeolojik yapısı itibarı ile gerekse üzerinde taşıdığı vejetasyon örtüsü içinde yaban hayatı için çok zengin yaşam ortamına sahiptir. Dar kanyonlar arasından coşkun bir şekilde ve dar sınırlarda çıkınca genişlemiş bir tabanda sakin akan bu ırmağın değişken bir karakteri çeşitli su sporlarına imkân sağlamaktadır. Büğrüm Köprü ve Oluk Köprü civarı diğer rekreasyonel öğelerdir. Köprü Irmağı üzerinde yılın sekiz ayında günümüzün ilgi çeken su sporlarından rafting yapma olanağı vardır. Milli parkın içerisinde yer yer paralel giden stabilize köy ve orman yollarında trekking ve cip safari turları düzenlenmektedir.
    Milli park içerisinde tarihi Selge antik kenti, Selge olu ve diğer patika yollar, kale, gözetleme kulesi, su kemerleri, köprüler (Oluk ve Büğrüm köprüleri) arkeolojik kaynak değerlerini oluşturmaktadır.

    Termessos (Güllükdağı) Milli Parkı
    Antalya merkez ve Korkuteli sınırlan içerisinde yer alır. Antalya'nın 30 km. kuzeybatısında bulunmakta olup, Antalya-Burdur karayolundan Düzlerçamı istikametinde 23 km. mesafededir. Milli parkın merkezi durumunda bulunan idare binasından 9 km’lik bir asfalt yolla Termessos antik kentine ulaşır.
    Türkiye'nin önemli turizm potansiyeline sahip Antalya ve yöresinde bulunan Termessos (Güllükdağı) Milli Parkı sahasındaki doğal ve kültürel rekreasyonel kaynaklar değerlendirilerek milli park ilan edilmiştir. Milli park 6702 ha’lık alanı kapsamaktadır.
    Termessos (Güllükdağı) Milli Parkı'nda çok çeşitli doğal bitki örtüsü mevcuttur. Çeşitli ağaç, çalı ve ağaçlıkların oluşturduğu bitki toplulukları benzersiz bir yeşil örtü oluşturur. Termessos Milli Parkı, gerek jeolojik yapısı itibarı ve gerekse üzerinde taşıdığı zengin vejetasyon örtüsü içinde yaban hayatı için çok değerli zengin yaşam ortamına sahiptir. Milli parkta piknik ve kamp olanaklarının yanında flora ve fauna müzesi, gelen ziyaretçilere tüm gün açıktır. Bu müzede bölgede yaşayan ve yaşamış hayvanlara ait fosil ve içi doldurulmuş hayvan örnekleri kurutulmuş böcek ve bitkiler sergilenmektedir.
    Milli park içerisinde değişik güzergahlarda yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından trekking türü doğa turları yapılmaktadır. Milli park ziyaretçi merkezinden itibaren 9 km’lik bir asfalt yolla antik kente ulaşan ziyaretçiler, antik kentin önemli yerlerini (kent surları, kuleler, kral yolu, Hadrian kapısı, gymnasium, agora tiyatro, odeon, zengin süslemeli mezarlar, sarnıçlar ve drenaj sistemi) ziyaret edebilirler.

    Altınbeşik Mağarası Milli Parkı
    Altınbeşik Mağarası, Antalya’nın Ibradı (Aydınkent) ilçesine 7 km. uzaklıktaki Ürünlü köyünün yaklaşık 5 km. güneydoğusunda yer alır. Milli parkın sınırlan tamamen doğal sınırlara dayanmakta olup alanı 1156 hektardır, Yurdumuzun büyük ve önemli mağarlarından biri olan Altınbeşik Mağarası, tipik mağara morfolojisini yansıtması açısından son derece enteresan bir doğa harikasıdır. Mağara içindeki sarkıt ve dikitler görülmeye değer manzaralar arz ederken, beyaz renkli traverten oluşumlar mağaranın görsel açıdan en güzel bölümünü oluştururlar.
    Tabiat parkı Antalya'dan 22 km. uzaklıktadır. Park’a Antalya-Aksu karayolunun Soğucaksu köprüsünden kuzey istikametine ayrılan 8 km’lik bir yol ile ulaşılır. Sağlıklı orman dokusu ve zengin bitki topluluğu örneklerinin ilgi çekici su ve kaya formlarıyla bütünleştiği eşsiz bir doğal peyzaj özelliğine ve önemli özelliğini meydana getiren Kurşunlu Şelalesi'ne sahip olması nedeniyle 394 ha’lık bölümü 1991 yılında Tabiat Parkı olarak ayrılmıştır.
    Kızılçamın hâkim olduğu alanda yer yer tek veya küçük gruplar halinde doğu çınarı, defne, harnup, yabani zeytin, sakız ağacı, söğüt ve incir ağaçları bulunmaktadır. Mersin, alıç, zakkum, böğürtlen, yabani gül, sütleğen, ılgın, ladin, kermes meşesi, kekik, yabani nane, kayıt, eğrelti ve sarmaşık alt florayı meydana getirir. Su bitkilerinden ise (su üstü) topalak, su nanesi, kamış (su içi) su avizeleri, iplikli yeşil algler ve (yüzer bitki) nilüferleri görmek mümkündür.
    Yaban domuzu, tilki, tavşan, sincap, yarasa, ibibik, ağaçkakan, üveyik, sazan, su kaplumbağası, yılan ve kertenkele tabiat parkının faunasını oluşturur.
    Mevcut hizmetler ve konaklama Nisan-Aralık ayları arası parkı ziyaret için en uygun dönemdir. Günübirlik doğa yürüyüşleri ve piknik ziyaretçilerin yapabileceği uğraşılar arasındadır. Tabiat parkı içerisinde ziyaretçilerin yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayacakları tesisler mevcuttur.

    Alacadağ Tabiatı Koruma Alanı
    Finike ilçesi, Alacadağ köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Alanın büyüklüğü 427 ha’dır. Saha Finike'ye 25 km. uzaklıktadır. Finike Elmalı yolunun 12. km’sinden ayrılan orman yolu ile ulaşılmaktadır. Nadir orman ağacı türlerini de içine alan 20'den fazla ağaç türü ile bir arboretum görünümüne sahip bulunması, aralarında anıt ağaç niteliğini gösteren yaşlı ve boylu ağaçların bulunuşu, bozulmamış nitelikte bir doğal yapıya ve zengin bir yaban hayatı potansiyeline sahip olması başlıca özelliklerini oluşturmaktadır.
    Sahada toros sediri, kızılcam, katran ardıcı-mazı meşesi, boz pımal-kesmes meşe, gürgen yapraklı kaucuk, çiçekli dişbudak, üç dilimli akçaağaç, akçaağaç, yapraklı üvez, menengiç-sakız ağacı bulunur.
    Başlıca hayvan türleri; tilki, tavşan, porsuk, sansar, domuz, çakal, sırtlan, sincap, kurt, keklik, ispinoz, saka, serçe, üveyik, ibibik, güvercin, çoban aldatan, ağaçkakan, ardıç kuşu, karatavuk, boz batak, kaplumbağalar, yılan, boz yılan, kör yılan, engerek ve muhtelif cins kertenkelelerdir.

    Dibek Tabiatı Koruma Alanı
    Kumluca ilçesi Dibek mevkiinde yer almaktadır. Saha 550 ha büyüklüğündedir. Sahada aralarında anıt ağaç özelliklerine sahip sedir meşesi bulunmaktadır. Ayrıca yöre doğal özellikleri bozulmamış bir orman ekosistemi özelliği göstermektedir.
    Anıt ağaç özelliğine sahip sedirlerin bulunduğu, bu nadir orman ekosisteminin kaynak özelliklerinin korunarak bilim ve eğitim çalışmalarının hizmetine sunmak ve doğal karakteri bozulmadan korunmasını sağlamak amacıyla saha Tabiatı Koruma Alanı olarak ayrılmıştır.
    Sahada; sedir, ardıç, pırnal meşesi, tespih ağacı ve otsu bitkiler bulunmaktadır.
    Dağ keçisi, geyik, domuz, tavşan, keklik, çulluk, yılan sahadaki başlıca hayvan türleridir.

    Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı
    Elmalı ilçesi, Kızılağaç, Zümrütova ve Tekkeli köyleri sınırları içerisinde yer almaktadır. Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı 15.889 ha alanı kaplar. Sahaya Antalya-Finike-Elmalı veya Antalya-Korkuteli-Elmalı yolları ile ulaşılmaktadır.
    Sedir’in yayılış alanı oluşu anıt ağaç özelliğine sahip çok yaşlı ve boylu sedir ve ardıç türlerinin mevcudiyeti, bazı kesimlerde küçük bir alanda çok sayıda ağaç türünün bir arada bulunuşu oldukça sağlıklı ve yaygın bir akçaağaç topluluğunun bulunuşu, titrek kavak ile sedir karışımı topluluğun bulunduğu nadir bir ekosistem özelliği göstermesi, ilginç orman peyzajı özelliği, aralarında endemik türlerin de bulunduğu 400'e yakın bitki türünün mevcudiyeti, 116 türün 1050-2200 rakımları arasında yer alan sup alpin kuşakta ilk kez rastlanması oldukça zengin fauna türlerinin bulunması başlıca özelliğidir.
    Memelilerden; yaban domuzu, sırtlan, çakal, porsuk, sansar, tilki, sincap, köstebek ile ender olarak da ayı ve başak bulunur. Ayrıca çeşitli kuş ve sürüngen türleri de mevcuttur.

    Geleneksel El sanatları ve Hediyelik Eşya :
    Kaş ve çevresinde el yapımı kilim ve dokumalar üretilmektedir. Yöreye özgü "Barak kilimi" ve keçi tüyünden üretilerek dokunan kıl çul ünlüdür. Dastar, tülbent, yemeni üretilerek hediyelik eşya olarak satılmaktadır. Ayrıca ceviz ağacından süslemeli çeyiz sandıkları, ağaçtan sehpalar, tahta kaşıklar ve oklavalar yörenin özellikleridir. Ayrıca Kaş'ın Cuma Pazarı da ünlüdür.

    ULAŞIM
    Karayolu :
    Karayolu Antalya Türkiye'nin her yöresi ile karayolu bağlantısına sahiptir. İstanbul ve Ankara gibi büyük merkezlerden karayoluyla bölgeye geliş için en uygun yol, Afyon - Burdur - Antalya yoludur.
    Otogar Tel: (+90-242) 331 12 50
    Havayolu :
    Havayolu Antalya Havalimanı hizmet vermektedir.
    DHMİ Antalya Havalimanı İç Hatlar Terminali Tel : +90- (242) 330 30 30
    Bayındır Antalya Dış Hatlar Terminali Tel: +90- (242) 330 36 00
    <http://www.thy.com.tr>
    Denizyolu :
    Denizyolu Antalya Limanı Türkiye'nin önemli deniz kapısıdır.
    Liman Başkanlığı Tel +90-242) 259 12 12

    Yapmadan Dönmeyin
    Antalya'nın her köşesine dağılmış antik kentlerini gezmeden,
    Antalya Müzesini görmeden,
    Saklıkent'e gitmeden,
    Kaleiçi ve Eski Antalya Evlerini görmeden,
    Akseki İlçesinde Kardelen çiçeğinin fotoğrafını çekmeden,
    Döşemaltı halısı almadan,
    Yöre reçellerini tatmadan,
    ...Dönmeyin...

    Yerel Etkinlikler
    7.ATATÜRK HALK KOŞUSU VE YARİ MARATONU
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 29 Şubat
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 519 43 61 - 512 93 00
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.corn <mailto:saimkanli@hotmail.corn> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    ALANYA URBANBALL FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 23 Nisan
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 519 43 61 - 512 93 00
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com <mailto:saimkanli@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    ALANYA ULUSLAR ARASI SOKAK HENTBOL YARIŞMASI
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - Haziran-Temmuz
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242)519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkan1i@hotmail.com <mailto:saimkan1i@hotmail.com>
    OBA BELEDİYESİ KÜLTÜR SANAT VE PORTAKAL FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - Mayıs 1-4.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Oba Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 538 70 02
    Faks : 538 70 01
    HIDRELLEZ ŞENLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Elmalı - 06 Mayıs
    Düzenleyen Kuruluş : Elmalı Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 618 60 01-02
    Faks : 618 12 78
    E-Mail Adresi : www.elmalibelediyesi®net
    14.ULUSLAR ARASI HASYURT TARIM FUARI
    Yeri Ve Tarihi : Finike - 11-14 Mayıs
    Düzenleyen Kuruluş : Hasyurt Belediye Başkanlığı Hasyurt Tarım Kültür Turizm Derneği
    Tel : (242) 865 65 52
    Faks : 865 65 53
    E-Mail Adresi : info@hasyurttarimfuarj.com <mailto:info@hasyurttarimfuarj.com>
    HASYURT TARIM FUARI <http://www.hasyurttarimfuari.com>
    KEMER NAR FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - Mayıs 2.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Kemer Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 814 15 03
    Faks : 814 11 07
    E-Mail Adresi : info@antalya-kemer.bel.tr <mailto:info@antalya-kemer.bel.tr>
    ULUSLAR ARASI SUALTI GÜNLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - 16-19 Mayıs
    Düzenleyen Kuruluş : KETAV - KETOB
    Tel : (242) 814 59 11
    Faks : 814 59 10
    E-Mail Adresi : info@ketav.org <mailto:info@ketav.org>
    RALLİ OF TÜRKİYE
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - 26-29 Mayıs
    Düzenleyen Kuruluş : Kemer Kaymakamlığı-Belediye Bşk.
    Tel : (242) 814 15 03
    Faks : 814 11 07
    E-Mail Adresi : info@antalya-kemer.bel.tr <mailto:info@antalya-kemer.bel.tr>
    ALANYA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 29-30 Mayıs
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com <mailto:saimkanli@hotmail.com>
    ELMALI AVLAN GÖLÜ KIYISINDA 3.GÖL ŞENLİÐİ
    Yeri Ve Tarihi : Elmalı - 04-05 Haziran
    Düzenleyen Kuruluş : Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi
    Tel : (242) 247 55 76 - 243 28 32
    Faks : 247 55 76
    10.KAFİ BABA ANMA TÖRENLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Finike - 05 Haziran
    Düzenleyen Kuruluş : Yuvalı Köyü Muhtarlığı
    Tel : (242) 852 33 80
    Faks :
    BELENOVASI NAR FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Manavgat - 05 Haziran
    Düzenleyen Kuruluş : Manavgat Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 746 13 93 - 742 80 01-02-03
    Faks : 746 75 75
    BOZOVA KEŞKEK ŞÖLENİ
    Yeri Ve Tarihi : Korkuteli - Haziran 1.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Bozova Belediye Başkanlığı Ş.M.K. İlköğretim Okulu
    Tel : (242) 661 20 02 - 661 20 01
    Faks : 661 20 09
    E-Mail Adresi : bozovabelediyesi@net.tr <mailto:bozovabelediyesi@net.tr>
    SERİK ULUSLAR ARASI ASPENDOS OPERA VE BALE FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Serik - 12 Haziran-17 Temmuz
    Düzenleyen Kuruluş : Devlet Opera Ve Balesi Genel Müdürlüğü
    Tel : (312) 324 22 13-14/2162
    Faks :
    KEMER KARNAVALI
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - Haziran 3.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Kemer Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 814 15 03
    Faks : 814 1107
    E-Mail Adresi : info@antalya-kemer.bel.tr <mailto:info@antalya-kemer.bel.tr>
    GELENEKSEL ABDAL MUSA SULTAN'f ANMA TÖRENLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Elmalı - 24-26 Haziran
    Düzenleyen Kuruluş : Tekke Köyü Abdal Musa Kültürünü Araştırma Ve Yaşatma Derneği Bşk.
    Tel : (242) 613 70 77
    Faks : 613 70 77
    ULUSLAR ARASI STREET HENTBOL TURNUVASI
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 25-30 Haziran
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı Hentbol Federasyonu
    Tel : (242) 519 43 61 - 512 93 00
    Faks : 519 43 61-513 05 02
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com / turizm@alanya.bef.tr <mailto:turizm@alanya.bef.tr>
    ALANYA HENTBALL FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 26 Haziran
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanlı@hotmail.com <mailto::saimkanlı@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    17.FİNİKE FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Finike - 26 Haziran - 01 Temmuz
    Düzenleyen Kuruluş : Finike Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 855 11 02
    Faks : 855 32 25
    E-Mail Adresi : finikebld@ttnet.net.tr <mailto:finikebld@ttnet.net.tr>
    KALKAN DENİZCİLİK ŞENLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Kaş, 29 Haziran - 01 Temmuz
    Düzenleyen Kuruluş : Kalkan Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 844 31 31
    Faks : 844 30 36
    3.ULUSLAR ARASI ALANYA BEACH HANDBALL (ALANYA SOKAK HENTBOLÜ)
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 04-08 Temmuz
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı (Spor Müd.)
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com <mailto:saimkanli@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    ALANYA PLAJ HENTBALL AVRUPA ŞAMPİYONASI
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 13-18 Temmuz
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com <mailto:saimkanli@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    GÜNDOÐMUŞ YAÐLI GÜREŞ FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Gündoğmuş - 25 Temmuz
    Düzenleyen Kuruluş : Gündoğmuş Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 781 20 11
    Faks : 781 21 61
    DAYANIŞMA ŞENLİÐİ
    Yeri Ve Tarihi : Akseki - Temmuz 4.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Emiraşıklar Köyü Derneği ve Muhtarlığı
    Tel : (242) 682 10 63
    Faks :
    KONYAALTI KARNAVALI VE YAZ ŞENLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Konyaaltı - Ağustos 1.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Konyaaltı Belediye Başkanlığı Kanyaaltı Turizm Kültür Ve Eğitim Vakfı
    Tel : (242) 259 09 21 / 22
    Faks : 259 00 33
    E-Mail Adresi : info@konyaalti.bel.tr <mailto:info@konyaalti.bel.tr>
    Baskan@konyaalti.bel.tr <mailto20Baskan@konyaalti.bel.tr>
    KARDELEN FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Akseki - Ağustos 1.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Çimi Köyü Yardımlaşma ve Yaşatma Der.
    Tel : (242) 678 17 52 - 678 20 07
    Faks :
    AYRAN FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : 28-29 Temmuz
    Düzenleyen Kuruluş : Cevizli Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 688 30 02
    Faks : 688 31 11
    KERVAN FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Akseki - Ağustos 1-2.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Ceceler Köyü Derneği
    Tel : (242) 675 10 07
    Faks :
    ALANYA TOKAR ŞENLİÐİ
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - Ağustos 1-4.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Çamlıcalılar Yardım ve Yaşatma Derneği
    Tel : (242) 515 23 11
    Faks :
    5.STREETBALL (SOKAK BASKETBOL)
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 12-15 Ağustos
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242)519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com <mailto:saimkanli@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    BAŞAK FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Akseki - 15 Ağustos
    Düzenleyen Kuruluş : Salihler Köyü Yardımlaşma ve Kalkındırma Derneği ve Muhtarlığı
    Tel : (242) 689 10 36
    Faks : 689 10 36
    KUTLAMA GÜNÜ (PİLAV GÜNÜ)
    Yeri Ve Tarihi : Akseki - Ağustos 2.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Yarpuz Kasabası Yardım, Ve Kalkındırma Der.
    Tel : (242) 675 11 80 - 675 11 33
    Faks : 675 11 81
    ŞEHZADE KORKUT ETKİNLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Korkuteli - Ağustos 3.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Korkuteli Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 643 60 11 - 643 60 75
    Faks : 643 32 43
    KEŞKEK FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Akseki - Ağustos 3.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Pınarbaşı Köyü Kültür Ve Dayanışma Der. Pınarbaşı Köyü Muhtarlığı
    Tel : (242) 684 41 19
    Faks :
    MANAVGAT BARIŞ SUYU TURİZM ŞENLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Manavgat - 20 Ağustos
    Düzenleyen Kuruluş : Manavgat Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 746 13 93 - 742 80 01-02-03
    Faks : 746 75 75
    SÜNNET ŞÖLENİ
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - 22 Ağustos
    Düzenleyen Kuruluş : Göynük Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 815 22 23
    Faks :
    KORKUTELİ KİRAZ FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Korkuteli - 23-28 Ağustos
    Düzenleyen Kuruluş : Korkuteli Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 643 60 11 - 643 60 75
    Faks : 643 32 43
    14.İBRADI ÜZÜM FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : İbradı - 26-28 Ağustos
    Düzenleyen Kuruluş : İbradı Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 691 20 04
    Faks : 691 21 66
    E-Mail Adresi : info@ibradıbel.tr <mailto:info@ibradıbel.tr>
    Dağbeli (Çubukbeli) FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Dağbeli - 28-29 Ağustos
    Düzenleyen Kuruluş : Dağbeli Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 438 20 27
    Faks : 438 20 31
    SERİK SANAT ŞÖLENİ
    Yeri Ve Tarihi : Serik - 30 Ağustos
    Düzenleyen Kuruluş : Serik Belediye Başkanlığı
    Tel : (242)
    Faks :
    653.TARİHİ ELMALI YEŞİL YAYLA YAÐLI PEHLİVAN GÜREŞLERİ, FESTİVAL, KÜLTÜR, SANAT VE MÜZİK ETKİNLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Elmalı - Ağustos 4.Haftası-Eylül 1.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Elmalı Belediye Başkanlığı Elmalı Kültür Turizm ve Dayanışma Der.
    Tel : (242) 618 67 01
    Faks : 618 12 78
    E-Mail Adresi : www.elmalibelediyesi@net <mailto:www.elmalibelediyesi@net>
    ALTINBEŞİK KÜLTÜR VE TURİZM FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : İbradı - Ağustos 4.Haftası-Eylül 1.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Üzümlü Köyü
    Tel : (242) 695 10 02
    Faks :
    KAŞ LİKYA KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Kaş - 01 Eylül
    Düzenleyen Kuruluş : Kaş Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 836 10 20
    Faks : 836 10 30
    39.ORMANA ÜZÜM FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : İbradı - 01-04 Eylül
    Düzenleyen Kuruluş : Ormana Belediye Başkanlığı Ormana Dayanışma.Ve Yard.Vakfı
    Tel : (242) 692 32 55
    Faks : 692 32 55
    E-Mail Adresi : ormana@yerel.net.tr
    3.TENİS TURNUVASI
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 03-10 Eylül
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı (Spor Müd.)
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com <mailto:saimkanli@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    ALANYA YEREL TENİS TURNUVASI
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 04-11 Eylül
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com <mailto:saimkanli@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    KEMER DENİZ KIZI HALK KONSERİ
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - Eylül 1.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Göynük Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 815 13 00
    Faks : 815 13 01
    GELENEKSEL TOPLU SÜNNET ŞÖLENİ
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - Eylül 1.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Kemer Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 814 15 03
    Faks : 814 11 07
    E-Mail Adresi : info@antalya-kemer.bel.tr <mailto:info@antalya-kemer.bel.tr>
    SİDE ULUSLAR ARASI KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : 1-5 Eylül
    Düzenleyen Kuruluş : Side Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 753 69 65
    Faks : 753 69 67
    SÜNNET ŞÖLENİ VE YAÐLI GÜREŞ ETKİNLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - Eylül 1-4.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Çamyuva Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 824 65 81
    Faks :
    E-Mail Adresi : camyuva@ttnet.net.tr <mailto:camyuva@ttnet.net.tr>
    PHASELIS ART DAYS
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - Eylül 1-4.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : KETAV- KETOB
    Tel : (242) 814 59 11
    Faks : 814 59 10
    E-Mail Adresi : info@ketav.org <mailto:info@ketav.org>
    HALI SAHA FUTBOL TURNUVASI
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - Eylül-Ekİm 1-4.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Tekirova Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 821 40 81
    Faks :
    E-Mail Adresi : tekirova@tekirova-bld.pow.tr <mailto:tekirova@tekirova-bld.pow.tr>
    MANAVGAT GELENEKSEL HALK KONSERİ
    Yeri Ve Tarihi : Manavgat - Eylül 3.Haftası
    Düzenleyen Kuruluş : Ilıca Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 747 60 20 - 747 64 81
    Faks : 747 64 80
    ÇIÐLIK NAR FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Çığlık - 20 Eylül
    Düzenleyen Kuruluş : Çığlık Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 423 75 45
    Faks : 423 75 45
    ALANYA ULUSLAR ARASI RİTMİK CİMLASTİK ŞAMPİYONASI
    Yeri Ve Tarihi: Alanya - 22 Eylül
    Düzenleyen Kuruluş: Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242)519 43 61
    Faks : 519 43 61
    e-Mail : saimkanli@hotmail.com <mailto:5aimkanli@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    KEMER YAZ SONU ŞENLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Kemer - 22 Eylül
    Düzenleyen Kuruluş : Kemer Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 814 15 03
    Faks : 814 1107
    E-Mail Adresi : info@antalya-kemer.bel.tr <mailto:info@antalya-kemer.bel.tr>
    9.MAUNTAİNBİKE CUP (DAÐ BİSİKLETİ)
    Yeri Ve Tarihi : 1-5 Ekim
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı-Türkiye Bisiklet Federasyonu-Alanya Doğa Sporları Kulübü
    Tel : (242) 519 43 61 - 512 93 00
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanh@hotmail.com <mailto:saimkanh@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    ALANYA ULUSLAR ARASI DAÐ BİSİKLETİ ŞAMPİYONASI
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 10 Ekim
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com <mailto:saimkanli@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    ALANYA ULUSLAR ARASI KARİKATÜR YARIŞMASI
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 16-27 Ekim
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanh@hotmail.com / <mailto:saimkanh@hotmail.com> turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    GAZİPAŞA ATATÜRK'Ü ANMA VE ÇEKİRDEKSİZ NAR FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Gazipaşa - 21 Ekim
    Düzenleyen Kuruluş : Gazipaşa Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 572 10 13
    Faks : 572 10 68
    15.ULUSLAR ARASI ALANYA TRIATLONU
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 26 Ekim
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı-Türkiye Bisiklet Federasyonu 'Alanya Tenis Triatlon Kulübü
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanli@hotmail.com <mailto:saimkanli@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    ALANYA ULUSLAR ARASI TRİATLON ŞAMPİYONASI
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 27 Ekim
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saimkanlt@hotmail.com <mailto:saimkanlt@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    13.YÜZME MARATONU
    Yeri Ve Tarihi : Alanya - 28 Ekim
    Düzenleyen Kuruluş : Alanya Belediye Başkanlığı - Alanya Tenis Triatlon Kulübü
    Tel : (242) 519 43 61
    Faks : 519 43 61
    E-Mail Adresi : saîmkanlı@hotmail.com <mailto:saîmkanlı@hotmail.com> / turizm@alanya.bel.tr <mailto:turizm@alanya.bel.tr>
    NOEL BABA ŞENLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Kaş - 06-07 Aralık
    Düzenleyen Kuruluş : Kaş Belediye Başkanlığı
    Tel : (242) 836 10 20
    Faks : 836 10 30
    9 MART KUTLAMALARI
    Tarihi : 9 Mart
    ULUSLARARASI BASKETBOL TURNUVASI
    Tarihi : 1-5 Nisan
    ULUSLARARASI AKDENİZ KARİKATÜR YARIŞMASI
    Tarihi : 13 Mayıs
    DUATLON (BİSİKLET VE KOŞU)
    Tarihi : 12 Mayıs
    KEMER HALİDOY KARNAVAL
    Tarihi : 1-5 Haziran
    ABDAL MUSA'YI ANMA TÖRENLERİ
    Tarihi : 4-10 Haziran
    ALANYA ULUSLARARASI PLAJ VOLEYBOLU
    Yeri Ve Tarihi : Alanya 7-15 Haziran
    ULUSLARARASI KAŞ-LYKİA KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
    Tarihi : 28 Haziran - 1 Temmuz
    ULUSLARARASI ASPENDOS OPERA VE BALE FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi : Serik 10 Haziran - 10 Temmuz
    PLAJ FUTBOLU
    Tarihi : 1-5 Temmuz
    ÜZÜM BAYRAMI
    Trahi : 1-2 Ağustos
    BOÐAZKENT CARETTA caretta VE KUŞ ŞENLİKLER
    Tarihi : 1-5 Eylül
    ÜZÜM VE BALIK FESTİVALİ
    Tarihi : 11-12 Ağustos
    TURİZM YAZ SONU ŞENLİKLERİ
    Tarihi : 1-5 Ekim
    ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVAL
    Tarihi : 1-5 Ekim
    NAR FESTİVALİ VE ATATÜRK'ÜN İLÇEYE GAZİPAŞA ADININ VERMESİNİN YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ
    Tarihi : 21 Ekim
    TRİATLON
    Tarihi : 24 Ekim
    ELMALI - YEŞİLYAYLA YAÐLI PEHLİVAN GÜREŞLERİ KÜLTÜR. SANAT VE SPOR ETKİNLİKLERİ
    Tarihi : 1-7 Eylül
    NOEL BABA SEMPOZYUMU
    Yeri Ve Tarihi : Kale (Demre) / 5-7 Aralık
    NOEL BABA DÜNYA BARIŞINA ÇAÐRI ETKİNLİKLERİ
    Yeri Ve Tarihi : Kale / 1 Aralık - 10 Ocak
    İBRADI ÜZÜM BAYRAMI
    Tarihi : 2-3 Eylül

    Antik Kentleri
    Adanda-Lamos:
    Antik kent, Gazipaşa ilçesinin 15 km. kuzeydoğusundadır. Bugünkü Adanda köyünün 2 km. kuzeyinde, yüksek ve sarp bir dağın zirvesinde kurulmuştur. Kent surlarla çevrilidir. Kentin giriş kapısının güneyinde, büyük bir kule bulunmaktadır. Kentin diğer kalıntıları arasında doğal kayaya oyulmuş çeşme ve iki adet tapınağı sayabilir. Bu kentin nekropolünde de blok taşların oyulması ile yapılmış yekpare lahitler önemli kalıntılar arasındadır. Kalıntılar, dağlık Klikya bölgesinin kültürünü ve sanatını en iyi şekilde yansıtmaktadır.

    Antiocheia Adcragum:
    Gazipaşa ilçesinin doğusunda, 18 km. uzaklıktaki Güney Köy sınırları içerisindedir. Kentin adı Kommagene Kralı 4. Antiochus'dan gelmektedir. Kalesi, sütunlu cadde, agora, hamam, zafer takı, kilise, kentin nekropol alanı kalıntıları bulunmaktadır. Kentin nekropolünde bölgeye özgü beşik tonozlu, ön avlulu anıtsal mezarlar oldukça iyi korunmuştur.

    Nephelis:
    Antik kente ulaşım, Gazipaşa-Anamur 12. km.'sinden sonra Muzkent Köyünün içinden geçerek güneye sapan yaklaşık 5 km. stabilize bir yol ile sağlanmaktadır. Kent, akropol ve doğu-batı boyunca uzanan kalıntılardan oluşmaktadır. Kentin ayakta kalabilmiş yapıları Orta Çağ Kalesi, Tapınak Odeon Sulama sistemi ve nekropol alanlarıdır.

    Selinus:
    Gazipaşa Plajının bulunduğu Hacımusa Çayının güneybatısındaki yamaçlarında yer alan antik Selinus kenti, dağlık Klikya bölgesinin en önemli kentlerinden biridir. Kentin akropolü tepeye kurulmuştur. Tepe üzerindeki Orta Çağ Kalesinin sur duvarları ve kuleleri oldukça iyi korunmuştur. Akropol, içerisindeki kilise ve sarnıç günümüze kadar gelebilmiş önemli yapılardandır.Kentin diğer yapıları hamamlar, agora, İslami Yapı (Köşk), su kemerleri ve nekropol'dur. Alanya Müzesindeki ostoteklerin çoğunluğu Selinus Nekropolünden getirilmiş olup, burada ostotek atölyesinin varlığını sürdürmektedir.

    Turizm Aktiviteleri
    BİTKİ İNCELEME
    Ülkemizde endemik bitki türleri açısından en zengin bölgemiz Akdeniz Bölgesi’dir. Bu nedenle Antalya bitki gözlemleme açısından oldukça zengin bir potansiyele sahiptir. Bölgede bulunan korunan alanlarda (Olympos, Köprülü Kanyon, Termesos, Altınbeşik Mağarası Milli Parkı, Bey Dağları Sahil Milli Parkı, Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, Alacadağ Tabiatı Koruma Alanı, Dibek ve Çığlıkkara Tabiatı Koruma Alanı) bitki inceleme faaliyetleri sürdürülebilir.

    GOLF TURİZMİ
    Ülkemiz golf turizmi potansiyeli açısından oldukça elverişli bir altyapıya sahiptir. Geniş alanların varlığı, Akdeniz ve Ege kıyılarının yıl boyunca golf oynamaya elverişli ılıman iklimi, golf turizmi için büyük potansiyel yaratmaktadır.
    Antalya-Serik-Belek çevresi, golf sporunun kalbi konumundadır. Bu bölge, 4 ve 5 yıldızlı otellerin bulunduğu, Türkiye’deki en iyi bakılan ve tasarlanan golf parkurlarını içermektedir.

    KONGRE TURİZMİ
    Antalya ülkemizdeki turizm çekiciliği açısından cazip olmakla birlikte, sunduğu turizm çeşitliliği, alt yapıya yönelik kolaylıklar, uluslararası hava alanları, diğer ulaşım imkânları, konaklama standartlarının ve servislerinin iyiliği, geniş yelpazeye yayılan eğlence imkânları, kongre öncesi ve sonrası faaliyet çeşitliliği açısından en uygun konumda olan illerimizden birisidir.
    Arkeolojik alanların inanılmaz zenginliği, kültürel mirası, efsaneler ve tarih hepsi birlikte benzersiz bir kongre şehri destinasyonu olmasını sağlamaktadır. Antalya ili Türkiye’nin Akdeniz kıyısındaki en önemli tatil merkezi olması yanında, 35.000 koltuğu aşan bir kapasitesi ile dünyanın her tarafından gelecek konuklar için önemli toplantıların yapılabileceği imkâna da sahiptir.

    YABAN HAYATI
    Antalya bölgesi, sahip olduğu iklim özellikleri zengin bitki örtüsü, yaban hayatının zenginliğini de beraberinde getirir. Geyik, tilki, sansar, sincap, alageyik, yabankeçisi, çakal, sırtlan, kurt, ayı, keklik, bıldırcın, üveyik, yaban güvercini, çulluk, turaç, karatavuk, sarıasma ve turna ilin başlıca yaban hayatını oluşturmaktadır.
    İl bünyesindeki koruma alanları:
    Antalya-Düzlerçamı Yaban Hayatı Koruma Sahası
    Manavgat-Taşağıl ve Sağrı Yaban Hayatı Koruma Sahası
    Kaş-Kıbrıs Çayı Yaban Hayatı Koruma Sahası
    Sivridağ Yaban Hayatı Koruma Sahası
    Akseki-Üzümdere Yaban Hayatı Koruma Sahası
    Akseki-Gidengelmez Dağları Yaban Hayatı Koruma Sahası
    Alanya-Dimçayı Yaban Hayatı Koruma Sahası
    Gündoğmuş Yaban Hayatı Koruma Sahası.

    Dağ ve Doğa Yürüyüşü
    Akdağ
    Elmalı Ovası’nın güneybatısında yer alan Akdağ, Muğla sınırına paralel uzanır. Yüksek ve toplu bir dağ kabarığıdır. Düzensiz bir kubbe şeklinde uzanan sivri ve keskin sırtlı tepeler üzerinde bol otlu, bol sulu çayırlar, karstik ya da buzul çukurlar vardır. At Kuyruk Sallamaz Tepesi (Uyluk) denen doruğun yüksekliği yaklaşık 3024 m'dir. Oldukça sivridir. Eteklerine doğru düzgün şekilde alçalan Akdağ'ın bu kesimlerinde orman örtüsü yer alır. Ayrıca aynı bölgede yer yer Çukurardıç gibi düzlüklere rastlanmaktadır. Akdağ'ın güney eteklerinde yer alan yaylaların aşağısında derin Lengüme Boğazı yer almaktadır,

    Alaca Dağ
    Kohu Dağı'ndan başlayarak güneye doğru uzanıp Finike ile Kaş'ı birbirinden ayıran bir dağdır. En yüksek tepesi 2336 m. ile Toy!ak Karlığı Tepesi'dir. Alaca Dağın tüm etekleri ormanlarla kaplıdır. Denize dik iner.

    ATLI DOÐA YÜRÜYÜŞÜ
    Antalya bölgesinde, Kemer’de Belek ve Side Titreyengöl’de, seyahat acentalarının düzenlediği organize turlar yapılmaktadır.

    Bey Dağları
    Toros Dağları’nın batı uzantılarından Bey Dağları, Antalya sınırları içindedir. Bey Dağları grubu, Antalya Körfezi'nin batısında, kuzey-güney doğrultusunda körfeze paralel olarak uzanır. 600-3086 m. rakımlar arasında yer alan dağlar jeolog ve coğrafya bilimciler için çok değişik olanaklar sunar.
    Tekedoruğu, Bakirli Dağı, Tahtalı Dağı ve Kızlar Sivrisi önemli doruklarıdır. En yüksek doruğu 3086 m. ile Kızlar Sivrisi'dir. Dağcılar bu doruğa sedir ormanlarıyla kaplı Çamçukuru Vadisi’nden ulaşır. Vadiye en kolay ulaşım Antalya- Elmalı yolu iledir. Dağa tırmanış bir gün içerisinde tamamlanabilir. Kemer'in batısındaki Tahtalı Dağı ilginç yamaçlarla süslüdür. Yükseltileri 2360 m'ye uzanır. Çam ve karışık ağaçlı ormanlar 2000 m'ye kadar uzanır. Tahtalı Dağı'na tırmanış Soğukpınar'dan başlar ve Akdeniz'i gören sırtlar üzerinden yapıldığında eşsiz manzaralar sunar. Soğukpınar’dan kısa bir yürüyüş ve tırmanış ile kamp alanına ulaşılır. Yıl boyu Bey Dağları'na gezi düzenlemek olanaklıdır. Ancak nisan, mayıs, haziran ayları iklimin uygunluğu ve yörenin flora zenginliğinin belirdiği dönem olması nedeniyle daha uygundur. Alanya'dan son zamanlarda, dağ turizmi, trekking ve amatör dağcılığa elverişli gelişme başta Akdağ (2451m kuzey-doğu) ve Cebelireis Dağı (1649m Dim yöresi) olmak üzere göstermeye başlamıştır. Akdağ
    bakanlığımızca "Kış Sporları Turizm Merkezi" ilan edilmiştir.

    Geyik Dağları
    Antalya’nın doğusunda Taşeli Platosu üzerinde kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanırlar. Yüksek bir deve hörgücü biçiminde bir sırt durumundadır. Kuzeye bakan kısımlarda yaz aylarında bile kar bulunur. Bu dağlar dizi halinde Konya, Karaman ile Antalya arasında bir sınır çizerler.
    Kaş’ta, Lykia şehirlerinin birbirine yakın olması bu kentleri yürüyerek görmek isteyenler için yürüyüş güzergahları sunmaktadır. Yarımada, Limanağzı, Gedife Tepesi, Fpellos, Gökçeören, Asaz Dağı, Gömbe Yaylası alternatif yürüyüş parkurlarıdır.

    Susuz Dağlar
    Kıbrık Deresi'nin doğusundan başlayarak doğuda Avlan Gölü'ne kadar uzanan bu dağlar toplu ve geniş bir dağ kütlesidir. Sivri olmayan tepelerden oluşmuştur. Tepelerin arası çanak biçimindedir. Bunların birçoğunda ilkbaharda su birikir ve belirli bir süre sonra çekilir. Bu nedenle dağın üst kısımları kuru ve susuzdur. Bitki örtüsü seyrek otlardan oluşur. Kuzeybatı ve güney yüzlerinin eteklerinde ise geniş ormanlık alanlarla kaplıdır. Güneyde uzanan Kohu Dağı (2400 m.) Köyre Gediği'nden başlar, batı ucunda Sinekçibeli Geçidi yer alır.

    Tahtalı Dağı
    Bir çadır biçiminde yükselen Tahtalı Dağları kıyı sıradağlarının en yüksek ve en ilginç olanıdır. Göynük Çayının kuzeyinde yer alan Sarıçınar Dağı'nın yüksekliği 1811 m'yi bulur. Denize dik yamaçlar halinde iner.

    Müzeler
    Alanya Müzesi
    İlçe merkezinde yer alan müze 1967 yılında açılmıştır. Arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği iki teşhir salonunun yanı sıra müze bahçesinde de teşhir yapılmaktadır.
    Arkeolojik ve etnografik eserlerin korunup ve sergilendiği iki ****iyon 1967 yılında ziyarete açılmıştır. Bölgedeki antik kentlerde bulunan eserlerin artması ve depolanması, zaman içinde bir müze açma gerekliliğini doğurmuş ve bugünkü Arkeoloji Müzesi açılmıştır. Müzenin ilk açılışında; bölgede henüz kalıntılarına rastlayamadığımız ancak, Anadolu kronolojisini tamamlaması bakımından gerekli olan Eski Tunç, Urartu, Frig ve Lidya Dönemine ait eserler, Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi'nden getirilerek arkeoloji ****iyonunda sergiye sunulmuştur. Alanya çevresinde bulunan ve İ.Ö. 625 yılına tarihlenen Fenike dilindeki yazıt da bölgede bulunan en eski eser olarak müzemizde sergilenmektedir. Bunların yanı sıra Hellenistik, Roma ve Bizans Dönemine ait bronz, mermer, pişmiş toprak, cam ve mozaik buluntular ile Karamanlıca dilindeki bir yazıt ve Arkaik, (İ.Ö.7-5.yy) Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemine ait sikkeler de yine arkeoloji ****iyonunda ayrı bir bölüm halinde yer almaktadır.
    İkinci bölüm olan etnografya ****iyonunda ise, Türk İslâm eserleri ve dönemin İlköğretim Müdürlüğü'nden devredilen eserler ile Alanya çevresinden derlenen ve bölgenin etnografik özelliklerini yansıtan, yörük kilimleri, alaçuvallar, heybeler, giysiler, işleme örnekleri, silahlar, günlük kullanım kapları, takılar, el yazmaları ve yazı takımları gibi objeler ile bir Alanya evine ait günlük oda bölümü oluşturularak sergilenmektedir. Ayrıca, müze bahçesinde de Roma, Bizans ve İslâmî Dönemlere ait taş eserler ve mozaik sergisi vardır.
    Saray Mahallesi Hilmi Bağcı Caddesi, Alanya
    Tel : (0242) 513 12 28
    Faks : (0242) 513 71 16
    Pazartesi dışında her gün 08.00-12.00 / 13.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır.

    Alanya Atatürk Evi ve Müzesi
    Şekerhane Mahallesi’ndedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1935 yılında Alanya’ya gelerek Tevfik Azakoğlu’na ait bugün müze olarak düzenlenen evde kalmıştır.
    30 Nisan 1987 tarihinde ziyarete açılan müzenin ilk katında Kurtuluş Savaşı ve cumhuriyetin ilk yıllarına ait Atatürk ile ilgili fotoğraflar sergilenmektedir. Evin üst katı oturma, çalışma ve yatak odaları olarak eski Alanya evini canlandırmaktadır.
    Alanya Atatürk Evi ve Müzesi 18 Şubat 1935 yılında Alanya'ya gelen Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Ulu Önder Atatürk'ün Alanya'yı ziyareti sırasında bir süre kalıp dinlendiği ev, sahibi Tevfik Azakoğlu tarafından Kültür Bakanlığı'na hibe edilmiş ve 1987 yılında da restore edilip döşenerek "Atatürk Evi ve Müzesi" olarak ziyarete açılmıştır. Müzenin birinci kat odalarında Atatürk'ün kişisel eşyaları, fotoğraflar, Atatürk'ün Alanyalılara yazmış olduğu bir telgraf ve diğer tarihli belgeler sergilenmekte, ikinci kattaki diğer odalarda ise tipik bir Alanya evi tüm elemanları ile canlandırılmakta, çevreye özgü etnografik eşyalardan örnekler sergilenmektedir.

    Antalya Atatürk Müzesi
    Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 6 Mart 1930 tarihinde Antalya’ya geldiğinde bir hafta kaldığı evdir. 1980 yılında düzenlenip Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
    Ev iki katlıdır. Alt katta odalar, banyo ve mutfak vardır. Atatürk, üst kattaki balkonlu odada kalmıştır. Atatürk’le ilgili belgeler ve eşyalar sergilenmektedir.

    Antalya Müzesi
    Antalya’da ilk müze, 1922 yılında Antalya ve çevresinde derlenen arkeolojik eserlerin Alaaddin Camii’nde depo edilmesiyle kurulmuştur. 1934 yılında buradaki eserler Yivli Minare ve külliyesine taşınarak, 1937 yılında ziyarete açılmıştır. 1972 yılında bugünkü binasında hizmet vermeye başlayan müze 1988 yılında “Avrupa Konseyi Özel Ödülü”nü kazanmıştır.
    Antalya Müzesi 13 teşhir salonu, çocuk bölümü ve açık hava teşhiriyle bölgenin tarihini kronolojik olarak yansıtmaktadır.

    ANTALYA’NIN KISA TARİHÇESİ
    Antalya Bölgesi Paleolitik Çağdan bugüne kadar sürekli iskân görmüştür. Homeros'un İlyada Destanı'nda bu bölgedeki bazı yer isimlerinin geçmesi, Antik çağlarda Pamphylia denilen bu bölgede, M.Ö. 1200 yıllarında bir yerli halkın varlığını ortaya koymaktadır. Bölge ilk çağlarda Lidya Krallığının, Perslerin ve Büyük İskender'in egemenliğine girmiştir. M.Ö. 2. yüzyılda Pamphylia'nın batı kesimi Bergama Kralı II. Attalos'un eline geçmiş ve Kral Akdeniz'in batı kıyısında kendi adı ile anıİan "Attalia"yı; yani bugünkü Antalya Şehrini kurmuştur. Kent, III: Attalos'un ölümünden sonra Roma İmparatorluğu'na ve M.S. 4. yüzyıldan itibaren de Bizans'a bağlanmıştır. 1207 yılında Selçukluların kente hakimiyeti ile Türk-İslam Dönemi başlamış, bölge 14. yüzyıl sonlarında da Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girmiştir.

    MÜZENİN TARİHÇESİ
    Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda, Antalya’nın İtalyan işgali altında bulunduğu sıralarda bazı İtalyan arkeologları medeniyet adına yapıldığını öne sürerek, merkez ve yakın çevredeki ören yerlerinde ele geçirdikleri çeşitli arkeolojik değerleri İtalyan Konsolosluğu'na taşımaya başlamışlardı. Bu girişimleri durdurmak amacıyla, 1919 yılında Sultani öğretmeni olan Süleyman Fikri Bey Antalya mutasarrıflığına başvurarak, kendisini fahri asar-ı atika memuru tayin ettirmiş ve öncelikle merkezdeki eski eserleri toplayarak Antalya Müzesi'ni kurma yoluna gitmiştir.
    1922 yılında Alâeddin Camii'nde, 1937 tarihinden itibaren Yivli Camii'de faaliyet gösteren müze, 1972'de bugünkü yeni binasına taşınmıştır. 1982 yılında geniş çapta bir tadilat ve onarım ihtiyacı nedeniyle ziyarete kapatılmış, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce yapılan onarım ve teşhir tanzim çalışmaları sonucu 1985 Nisan ayında çağdaş müzecilik anlayışına göre düzenlenen yeni şekliyle tekrar hizmete girmiştir.
    Müze 13 teşhir salonu, çocuk bölümü ve açık hava galerilerinden oluşmaktadır. Tamamı yöreye ait olan eserler genellikle kronolojik ve yer yer konularına göre teşhir edilmektedir.
    TABİAT TARİHİ VE PREHİSTORYA SALONU
    Jeolojik zamanlara ait çeşitli fosillerin yer aldığı üç vitrinin dışında; Anadolu'nun en eski yerleşmesi olan ve Alt Paleolitikten Roma Çağına kadar tüm kültürlere ait kesintisiz stratigrafi veren Karain Mağarası'nda bulunan yontuk çakıllar, el baltaları, kazıyıcılar, kemik aletler sergilenmektedir.
    Karain, Antalya'nın 27 km. kuzeybatısında, Şam Dağı'nın kalkerli eteklerinde bulunan bir mağaradır. Mağarada 10,5 m. kalınlığındaki toprak dolgu içinde Paleolitik Çağa tarihlenen buluntuların yanı sıra, Mezolitik Devirde yaşamış Neanderthal insanın diş ve iskelet kalıntılarına da rastlanmıştır.
    Semayük, yörede Eski Tunç Çağını tek başına temsil eden bir merkezdir. Eserlerin çoğunluğunu mezar buluntuları oluşturur. Çeşitli formda kaplar, mühürler, fırça sapları, idoller ve özellikle ölü hediyeleri ile birlikte sergilenen küp mezar dikkati çekmektedir. Bu ölü gömme geleneğinin en ilginç yanı, ölünün küp içine bebeğin ana karnındaki duruş biçimiyle konmuş olmasıdır.
    KÜÇÜK ESERLER SALONU-I
    Çömlekçi çarkının icadından sonra büyük aşamalar gösteren seramik sanatındaki teknik gelişmeler, vazo formları, çeşitli bezeme üslupları M.Ö. 12. yüzyıldan M.Ö. 3. yüzyıla dek uzanan bir süreç içinde sergilenmektedir.
    Bu bölümdeki iki vitrin ise, ilginç bulgular olan makyaj malzemeleri ile takılara ayrılmıştır.
    TANRILAR SALONU
    Baştanrı Zeus'un çevresinde sıralanan Aphrodite, Tykhe, Athena, Artemis, Nemesis, Hygieia, Hermes, Dioskurlar ile; bunların karşısında yer alan Mısır kökenli Serapis, İsis ve oğulları Harpokrates salondaki tanrıları oluştururlar. Heykeller Grek orijinallerinin M.S. 2.yüzyıla ait Roma kopyalarıdır ve tamamı Perge kazılarında bulunmuştur.
    KÜÇÜK ESERLER SALONU-II
    Vitrinlerde M.Ö. 4.yüzyıldan M.S.6. yüzyıla kadar uzanan değişik kültür evrelerinin seçkin eserleri teşhir edilmektedir. Mısır Kraliçesi Benerike'ye sunulan vazo, Athena kabartmalı gümüş tabak, bronz Apollon ve Herakles heykelleri, Attis başı, bereketi simgeleyen Priapos'un mermer heykeli, pişmiş toprak ve mermer heykelcikler salonun önde gelen eserlerdir.
    Salondaki sualtı vitrininde ise, antik batık gemilerden çıkarılmış buluntular yer almaktadır.
    İMPARATORLAR SALONU
    Roma heykeltraşlığının ana karakterini oluşturan portrelerin en güzel örnekleri bu salonda teşhir edilmektedir. Heykellerin tümü Perge kazılarında ele geçirilmiştir.
    M.S. 2-3. yüzyıllara ait heykellerin çok oluşu, bölgenin en parlak döneminin bu dönem olmasından dolayıdır.
    İmparator Traianus, Hadrianus, Septimius Severus, Sabina, Faustina, Iulia Domna, Iulia Soemias, Plankia Magna gibi portre heykellerinin yanısıra; üç güzeller ve siyah beyaz mermerden yapılmış dansöz heykeli de ilginç örneklerdir.
    MEZAR KÜLTÜRLERİ SALONU
    Salondaki iki lahit Domitias Filiskas ve ailesine aittir. Kapakta karı koca uzanmış olarak gösterilmektedir. Köşelerdeki Eros'lar aile mutluluğunu simgeler.M.S.2. yüzyıla tarihlenen diğer önemli iki lahit ise Herakles konuludur. Bu lahitlerden biri yurdumuzdaki eski eser kaçakçılığının en çarpıcı örneğidir. Kırılarak bazı parçaları yurt dışına kaçırılan lahdin bir parçası 1983 yılında Amerika'dan geri getirilerek yerine monte edilmiştir.
    Salonda ayrıca özgün konumlara uygun olarak toprak zemin üzerine serpiştirilen mezar stelleri ve kül kapları da teşhir edilmektedir.
    MOZAİK VE İKONA SALONLARI
    Müzedeki mozaiklerin en önemlisi Seleukeia kazısında bulunmuş olan; bordüründe Solon, Thukydides, Lykurgos, Herodotos, Demosthenes, Hesiodos gibi antik çağın şöhretli düşünür, hatip, tarihçi ve matematikçilerinin isimleriyle birlikte yer aldığı filozoflar mozaiği'dir. Seleukeia'dan gelen bir diğer mozaikte ise çalgısı ile vahşi hayvanları büyüleyen Orpheus tasvir edilmiştir.
    Bu bölümde ayrıca mahalli heykeltraşlık örneklerini, heykel aletlerini, bronz heykel tekniğini konu alan köşeler de düzenlenmiştir.
    Ayrı bir salonda teşhir edilen ikonalar Antalya yöresinden toplanmış olup genellikle 18-19. yüzyıllara aittir.
    SİKKE SALONU
    Salonda, M.Ö. 6. yüzyıldan günümüze kadar gelen 2500 yıllık Anadolu sikke basma geleneği, tekniği ve ekonomisi eğitsel bir düzen içinde izlenmektedir. Teşhirde Pamphylia, Pisidia, Lykia bölgelerine ait şehir sikkelerine; Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Devri ile sona eren kronolojik dizide ise genellikle yöresel sikkelere ağırlık verilmiştir.
    Bu bölümde ayrıca altın ve gümüş defineler de bulunmaktadır.
    ETNOGRAFYA SALONLARI
    Müzemiz etnografya bölümü, iki büyük salon ile bu salonları birleştiren bir geçişten ibarettir.
    Birinci salonda çiniler, porselenler, dini eserler, nişan, mühür, vefk ve saatler, ziynet eşyaları, kilitler ve anahtarlar ile giysiler teşhir edilmektedir.
    Çiniler Selçuklu ve Osmanlı eserleridir. Selçuk çinileri Aspendos'tan getirilme olup Kubadâbat tipindedir ve 13. yüzyıl ortalarına doğru "sıraltı" tekniğiyle yapılmışlardır.
    Kare panolar halindeki Osmanlı çinileri 15-16-17 ve 18. yüzyıllardan İznik işi örneklerdir.
    Beş adet porselen tabak, 1920 yılı sonuna kadar çok kısa bir dönem çalışan Yıldız Fabrikası’nın mamülleridir.
    Dini eserler, Anadolu'nun hemen tüm yörelerinde rastlanabilecek objelerdir. Ancak bunlar arasında yöremiz eseri diyebileceğimiz Selçuklu Kuran-ı Kerim'i ayrı bir önem taşımaktadır.
    Vitrinlerden birinde nişan, mühür, vefk ve saatler sergilenmektedir. Vefkler tılsımlı dualardır ve tılsımları çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır.
    Ziynet eşyaları Antalya yöresinde halen kullanılmakta olan takıların en güzel örnekleridir.
    Bu arada anahtar ve kilitler de özellik gösteren eserler olarak sergilenmektedir.
    Giysiler, bindallılar ve yörük malzemeleri olarak iki bölümde incelenebilir. Yörük giysileri; çoraplar, şalvar, üçetek, içlikler kese, kuşak ve başlıklara kadar izlenebilir.
    İkinci salona geçişi temin eden bölümde eski hattatlarımızın elinden çıkmış hilye, naat, icâzet ve katığ gibi yazı levhaları yer almaktadır.
    İkinci salon halılar, yörük malzemeleri, odalar, silahlar olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır.
    Bu salonda yöresel eserlerin ve malzemelerin yanı sıra, Uşak, Gördes, Lâdik, Mucur, Bergama, Kula, ve Avanos halıları da sergilenmektedir. Halı koleksiyonumuzda en eski halı 16. yüzyıla ait bir Uşak halısıdır.
    Yörenin etnografik eserleri arasında Döşemealtı halıları önemli bir yer tutar. Döşemealtı Antalya'nın kuzeydoğusunda genişçe bir bölgenin adıdır. Değişik kompozisyonlarına rastladığımız Döşemealtı halıları arasında en eski ve geleneksel örnek "Halelli" adını taşıyan halılardır. Göçebe karakterli ve küçük boyutlu eserlerdir.
    Yine Antalya yöresine has dokumalardan çuval torba, heybe, iğlik, namazlağ ve kolonlar; sili, cicim, sumak ve kilim tekniklerini göstermekte olup kara çadırlarla birlikte ilginç yörük eserleri olarak sergilenmiştir.
    Salonun bir bölümü mütevazı bir Antalya evinin oturma ve yatak odaları ile banyosuna ayrılmıştır.
    Vitrinlerin bir kısmında ok, yay ve zıhgırlardan bıçaklara; kapsüllü ve çakmaklı tabanca ve tüfeklerden kılıçlara; tekke malzemelerinden barutluk, barut ölçeği ve yağdanlıklara kadar, silahlar ve yardımcı malzemeler teşhir edilmektedir.
    Bunun yanında; tartı aletleri, ıstar, mutaf ve el çulfalığı gibi tezgâhlar ile müzik aletleri ve kaşıklar da lokal malzemeler ve eserler olarak belirtilebilir.
    Müzik aletleri içerisinde kılıflı kaval, yörük ve zerk kemençesi ile kartalın kanat kemiğinden yapılan düdük dikkate değer eserlerdir.
    Kaşıklar, Akseki'nin Cevizli Bucağına bağlı Bademli Köyünün malzemeleri olup, tasarıdan bitmiş şekline ve ruanlanmış haline kadar sergilenmiş bulunmaktadır.
    ÇOCUK BÖLÜMÜ
    Müzenin girişindeki bir salon Çocuk Müzesi olarak düzenlenmiş olup, ülkemizdeki ilk uygulamadır.
    Bu salondaki vitrinlerde antik çağların çeşitli çocuk oyuncakları ve kumbara koleksiyonu yer almaktadır.
    Atölye bölümünde de çocuklara müzeleri, eski eserleri sevdirmek, onlarda ilgi uyandırmak amacıyla; basit eser onarımları ile seramik, heykel, resim gibi konularda eğitsel çalışma olanakları sağlanmakta ve üretilen eserler sergilenmektedir.
    Konyaaltı Caddesi
    Tel : (0242) 238 56 88
    Faks : (0242) 238 56 87
    Pazartesi dışında her gün 1 Ekim-30 Nisan: 08.30-12.30 / 13.30-17.30; 1 Mayıs-30 Eylül: 09.00-18.00 saatlerinde ziyarete açıktır.

    Side Müzesi
    Manavgat İlçesi'ne bağlı Side Beldesi'ndedir. Manavgat'a 8 km. uzaklıktadır. Roma Devrine ait agoranın karşısında bulunan, M.S 5-6.yüzyıldan kalma antik agoranın hamamı 1960/61 yıllarında restore edilerek müze haline getirilmiştir.
    Müzede sergilenen eserlerin büyük bir bölümü, Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından,1947-1967 yılları arasında Side antik kentinde yapılan kazılarda, çıkarılan buluntulardır. Hellenistik, Roma ve Bizans Devrinden; yazıtlar, silah kabartmaları, Roma Devrinden yapılmış Grek orijinallerinin kopyası olan heykeller, torsolar, lahitler, portreler, ostotekler, amphoralar, sunaklar, mezar stelleri, sütun başlıkları ve sütun kaideleri
    SİDE MÜZESİ TARİHÇESİ
    Manavgat İlçesi'ne bağlı Side Beldesi'ndedir. Manavgat'a 8 km. uzaklıktadır. Roma Devrine ait agoranın karşısında bulunan, M.S 5-6.yüzyıldan kalma antik agoranın hamamı 1960/61 yıllarında restore edilerek müze haline getirilmiştir.
    Müzede sergilenen eserlerin büyük bir bölümü, Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından,1947-1967 yılları arasında Side antik kentinde yapılan kazılarda, çıkarılan buluntulardır. Hellenistik, Roma ve Bizans Devrinden; yazıtlar, silah kabartmaları, Roma Devrinden yapılmış Grek orijinallerinin kopyası olan heykeller, torsolar, lahitler, portreler, ostotekler, amphoralar, sunaklar, mezar stelleri, sütun başlıkları ve sütun kaideleri sergilenmektedir.
    Hamam Binasında (Müze) Sergilenen Eserler
    I No.lu Salon (Frigidarium)
    Geç Hitit Devrine ait bazalt krater, Hellenistik Devre ait silah kabartmaları, Roma Devrine ait güneş saati, sunaklar sergilenmektedir.
    II No.lu Salon (Sudatorium)
    Roma Devrine ait torsolar sergilenmektedir.
    III No.lu Salon (Caldarium)
    Helenistik Devre ait yazıtlar, Roma Devrine ait amphoralar, Herakles, üç güzeller, Nike heykelleri ile kabartmalar yer almaktadır.
    IV No.lu Salon (Tepidarium)
    Roma Devrine ait lahitler, Hermes, Hygieia, Athena, Nike, Apollon heykelleri, torsolar ve portreler sergilenmektedir.
    Sergilenen Eserler
    Hellenistik ve Roma devrine ait ostothekler, lahitler, sütunlar, sütun kaideleri, sütun başlıkları, kabartmalar, yazıtlar, steller ve muhtelif mimarı parçalar sergilenmektedir.
    Side, Antalya
    Tel : (0242) 753 10 06
    Faks : (0242) 753 27 49
    Pazartesi günleri dışında her gün ziyarete açıktır.

    Suna Ve İnan Kıraç-Kaleiçi Müzesi (Özel Müze)
    Müze, Antalya Kaleiçi'ndeki korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli iki binada yer almaktadır. Suna ve İnan Kıraç tarafından oldukça harap bir durumda satın alındıktan sonra, 1993-1995 yılları arasında onarılan bu yapılardan ilki, iki katlı bir konut binası olup, geleneksel dış sofalı Türk evinin geç dönem örneklerindendir. Ev, uzun yılların getirdiği eklerden arındırıldıktan sonra, üst kattaki hayata açılan üç odası, Antalya Kaleiçi yapılarının en önemli sivil mimarlık örneklerinden sayılan, Tekelioğlu Konağı’ndan esinlenerek ahşap çıtalı tavanlar ve kalemişi bezemelerle süslenmiş; 19. yüzyılın ikinci yarısı Kaleiçi yaşamından kesitlerin, özel efektlerle birlikte sunulduğu değişik bir etnografya müzesi olarak düzenlenmiştir. Odalarda sırasıyla, kahve ikramı, damat tıraşı ve kına gecesi gibi günümüze kadar süregelen geleneksel Türk halk kültürü öğeleri konu alınmıştır. Müze bahçesindeki ikinci bina Aya Yorgi (Agios Georgios) adına inşa edildiği bilinen bir Ortodoks kilisesidir. Kapı yazıtından kilisenin 1863'te bir onarım gördüğü anlaşılmaktadır. Onarım sonrası, bir sergi mekânı olarak düzenlenen kilisede, Suna ve İnan Kıraç koleksiyonundan değişik kültür ve sanat eserleri sergilenmekte, konserler, kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.
    Son düzenleme orbay; 03-02-2008, 01:42.
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    #2
    Konu: Antalya-07

    Ören Yerleri
    Adanda (Gazipaşa)
    Antik kent, Gazipaşa ilçesinin 15 km. kuzeydoğusundadır. Bugünkü Adanda köyünün 2 km. kuzeyinde, yüksek ve sarp bir dağın zirvesinde kurulmuştur. Kent surlarla çevrilidir. Kentin giriş kapısının güneyinde, büyük bir kule bulunmaktadır. Kentin diğer kalıntıları arasında doğal kayaya oyulmuş çeşmesi ve iki adet tapınağı sayılabilir. Bu kentin nekropolünde de, blok taşların oyulması ile yapılmış yekpare lahitler önemli kalıntılar arasındadır.

    Andriake (Çayağzı)
    Demre kent merkezinden nehir boyunca uzanan asfalt yol 5 km. sonra deniz kenarındaki Çayağzı mevkiine ulaşır. Lykia'nın en önemli limanlarından biri olan Andriake, büyük ölçüde limanın güneyindeki tepenin eteğine yayılmıştır. Şehrin bir kısım kalıntıları ile nekropolü liman ağzının kuzeyinde bugünkü Demre'ye çok yakın bir kesimde bulunmaktadır.
    Şehrin kalıntıları arasında su kemerleri, Nymphaion (Anıtsal Çeşme), agora sarnıç bulunmaktadır. Agoranın batısında ünlü Norrea veya Granarium (silo, hububat deposu) yer alır. Yapı yedi odadan oluşmaktadır. Cephede granariumun yapılış zamanını kesin olarak saptamamıza yarayacak bir yazıt bulunmakta olup, tam ortasında da Hadrian ve karısı Sabine'nin portreleri görülmektedir.

    Antiocheia Ad Cragum (Gazipaşa-Güneyköy)
    Gazipaşa ilçesinin doğusunda ve ilçeye 18 km. uzaklıktaki Güneyköy sınırları içerisindedir. Kentin adı Kommagene Kralı IV. Antiochus’dan gelmektedir. Kent kalıntıları denize doğru uzanan üç tepe üzerinde toplanmıştır. Roma ve Bizans dönemine ait kalesi, sütunlu caddesi agorası, hamamı, kilisesi ve nekropol alanı bulunmaktadır. Kentin nekropolünde yer alan bölgeye özgü beşik tonozlu ve ön avlulu anıtsal mezarlar oldukça iyi korunmuştur.

    Antiphellos (Kaş)
    Kaşın tarihteki adı "Antiphellos" tur. Karia ve Lykia bölgeleri arasındaki bağlantıyı sağlayan yolların kesişme noktasında olan Antiphellos, aynı zamanda bir ticaret limanıdır. Makedonya Kralı Büyük İskender'in, Anadolu seferi sırasında, krallığın egemenliği altına girmiştir. İskender'in genç yaşta ölümünden sonra bölge, Seleukoslarla Ptolemaioslar arasında el değiştirmiştir.
    Antik kent, Roma döneminde önem kazanmış ve Bizans döneminde piskoposluk merkezi olmuştur. Bu dönemde Arap akınlarına uğramış, daha sonra Anadolu Selçuklu topraklarına katılarak Andifli adını almıştır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasını takiben Tekelioğlu Beyliği yönetimi ele geçirmiş ve Osmanlı Devleti ilçeyi Yıldırım Bayezid zamanında topraklarına katmıştır. Teke Yarımadası, 0smanlı İmparatorluğu döneminde de ticari açıdan önemini korumuştur.
    Antik kentten günümüze ulaşan eserlerinin başında şehrin kuzeyinde kayalara oyulmuş mezarları ile Lykia lahitleri gelmektedir. Bunlardan biri bugün Uzun Çarşı Caddesi’nde bulunan Lykia yazıtlı anıt mezardır. (M.Ö. 4. yüzyıl) Eser tek bloktan oluşur ve üzerinde sekiz satırlık Likçe kitabe vardır. Kaş antik tiyatrosu (M.Ö. 1. yüzyıl), 26 basamaklı ve dört bin seyirci kapasitelidir.

    Aperlai (Sıcak İskelesi)
    Sıcak Yarımadası üzerinde, Sıcak İskelesi’ndedir. Karadan ulaşmak oldukça güç olduğundan buraya Kaş'tan ya da Üçağız'dan kiralanan teknelerle ulaşmak daha kolay ve zevklidir. Şehri kuşatan rektogonal ve poligonal tekniklerin kullanıldığı, kulelerle takviye edilmiş surun dışındaki tüm yapı kalıntıları Bizans ve sonrası dönemlere aittir. Karadan ise Kılıçlı'da bulunan Apollonia antik kenti görülerek ulaşılabilir. Ele geçen sikkelerden, bir Lykia şehri olan Aperlai' nin tarihinin M.Ö. 5 veya M.Ö. 4. yüzyıla kadar indiği anlaşılır.

    Apollonia (Kılınçlar)
    Kaş’a 22 km. mesafede, Kekova yolu üzerinde Kılınçlı köyünde Lykia Birliği’ne bağlı olarak kurulmuş bir kenttir. Kalıntılardan anlaşıldığına göre M.Ö. 4. yüzyılda kurulmuştur. Şehir "L" harfine benzeyen bir kayalığın üzerindedir ve kenti çevreleyen surların bir kısmı ayakta kalmıştır. İç kulenin batısında iyi durumda bir Bizans dönemi yapısı ile aynı döneme ait kilise bulunmaktadır. Kilisenin batısında tahrip olmuş tiyatro görülür. Hamam ve en ilginç yapılardan olan Heroon 6 prizmal gövdeli mezar anıtı diğer kalıntılardır.

    Arycanda (Arif Köyü)
    Elmalı-Finike karayolunun tam yarısında Arif köyü yakınında Aykırıçay'ın (antik Arykandos Nehri) batı yamacında yer alır. Limyra Kralı Perikles dönemine ait sikkeler, ele geçen en eski belgedir. İskender’in egemenliğinde kalmış olan şehirin daha sonra Ptolemaiosların ardından Seleukoların eline geçmiş; Apemea barışından sonra ise Rodos'un kontrolüne girmiştir. M.Ö. 2. yüzyılda Arykanda'nın Lykia Birliği’ne dahil bir şehir olarak sikke basmıştır.M.S.43'de İmparator Claudius'un Lykia Birliği'ne son vermesi ile Roma’ya bağlanmıştır. M.S. 240’daki büyük depremden sonra şehir kısmen onarılmıştır. Bizans döneminde ismi Akalanda olmuştur. Kalıntı ve Bizans dönemi belgelerinden 11. yüzyıla kadar varolduğunu bildiğimiz şehir bu tarihten sonra yer değiştirmiştir.
    Teraslar halinde bir yerleşim gösteren şehrin en üst terasında stadion yer almaktadır. Tiyatro Odeon, agora, agora stoası, küçük hamam, gymnasıon, hamam, bouleterion, sarnıç, yazıtlı ev ve bir çeşme, binası, antik kentte görülebilen kalıntılardandır.

    Aspendos
    Önemli bir liman ve ticaret kenti olarak ünlenen Aspendos’ta mısır, gül ağacından yapılmış süs eşyaları, şarap, tuz ve at ticareti yapıldığı biliniyor. At yetiştiriciliği ile de antik dünyada ün salmıştır.
    Pamphylia bölgesinin önemli kentlerindendir. Antalya’nın 48 km. doğusunda yer almaktadır. Adı M.Ö. 5. ve 4. yüzyılda sikkelerinde Estwediiys/Estuediya biçiminde yazılmıştır.
    Strabon’un belirttiğine göre, Mapsos yönetiminde Argos’tan gelen göçmenlerce Troia savaşlarından sonra kurulmuştur. Bu kent adı Adana yakınlarındaki Karatepe’de bulunan ve M.Ö. 8. yüzyıl sonuna tarihlenen Hitit hiyeroglif yazıtlarında Asitawadia/Asitawandas isimli kralın adıyla da birleştirilmektedir. Side gibi M.Ö. 5. yüzyılın ilk yıllarında sikke basan yegane şehirdir. Attik-Deniz Birliğinin üyesidir. M.Ö. 411’de Perslerin üssü olan kent M.Ö. 333’de Büyük İskender’in fethiyle Pers egemenliğinden çıkmıştır. Bir kitabede şehirli askerlerin Ptolemaios’un hizmetinde olduğu belirtilmektedir. Şehir özellikle M.S. 2. ve 3. yüzyıllarda olmak üzere Roma egemenliği altındayken büyük bir gelişme göstermiştir. Bugün ayaktaki kalıntıların hepsi Roma dönemi ve sonrasına aittir. Kent 8. yüzyılda Arap akınlarından etkilenen şehir Selçuklu dönemiyle Türk egemenliğine girmiştir.
    Aspendos’ta Türkiye’nin en iyi korunmuş tiyatrosu bulunmaktadır. İmparator Marcus Aurelius zamanında Theodoros’un oğlu Mimar Zeno tarafından yapılmıştır.

    Iotape (Aytap) Antik Liman Kenti
    Aytap, Alanya'nın 30 km. doğusundadır. Bugünkü Akdeniz kıyı yolu, bu Roma kentinin ortasından geçmektedir. Kral Antiochos'un karısı Iotape'nin anısına kente bu adı verdiği bilinmektedir. Kentin 50-100 m. boyutlarında bir limanı vardır. Yarımada şeklindeki yüksek bir tepenin üzerine kurulmuş olan kentin kalesine oldukça zor çıkılmasına karşın, görülen manzara tüm yorgunlukları unutturacak güzelliktedir. Iotape kentinin antik caddesi, hamamı, kilisesi, nekropol ve akropolü ayaktadır. Tek odalı ve üstü kapalı mezar odaları da kentin antik kalıntıları içindedir.

    Kekova Adası (Batık Şehir)
    Bölgeye adını veren ada, Kaleköy'ün önünde yer alır. Ada üzerinde bulunan Tersane Koyu'na tekneler yanaşabilir. Burada Bizans devrine ait bir kilisenin apsisi yer alır. Adanın tarihi kesin olarak bilinmemektedir ve her tarafı tarihi kalıntılarla doludur. Batık şehir üzerinden teknelerle geçilirken sualtında kalan batık şehrin izleri ve merdivenler görülebilir. Milli park ilan edilen bölge koruma altına alınmıştır ve buradan suya dalmak yasaklanmıştır.

    Limyra (Turunçova, Zengerler)
    Antalya’nın Finike ilçesinin 4 km. kuzeydoğusunda Toçak Dağı güney eteğindedir. M.Ö. 5. yüzyıldan beri varolduğu bilimektedir. Asıl faal dönemi M.Ö. 4. yüzyılın ilk yarısındadır. Lykia Birliği’ni kurmak isteyen Perikles’in Limyra’yı başkent olarak kullandığı bilinmektedir.
    Büyük İskender’in Pers hakimiyetine son vermesinin ardından sırasıyla Helen’in, Ptalemaioslar’ın, Lysimakhos’un, Suriye Krallığının yönetimine geçmiştir. Daha sonra Seloukosların ve Rodos’un hakimiyetinden sonra Roma egemenliğine giren Limyra M.Ö. 2. yüzyılda Lykia Birliği döneminde Birlik tipi sikkeler bastırmıştır. M.Ö. 1. yüzyılda ve M.S. 2. yüzyılda Roma döneminde en parlak zamanını yaşamıştır. M.S. 141 yılındaki depremde büyük zarar görmüştür. Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Limyra özellikle 8. ve 9. yüzyıllardaki Arap akınları yüzünden önemini kaybederek terkedilmeye başlanmıştır.
    Kalıntıları üç kısımda incelenebilir. İlk gezilecek yer Prof. Dr. Brochhard tarafından kazılarak restore edilen akropol ve güneyindeki heroondur. Akropol bir iç kale ve aşağı kaleden oluşmaktadır. Aşağı kalede sur, sarnıçlar ve Bizans Kalesi dışındaki en önemli yapı M.Ö. 4. yüzyıla ait Perikles adına inşa edilmiş karyetitli mezar anıtıdır.
    İkinci kısım kalıntıları dağın eteğindeki ve ovadaki yapı kalıntıları oluşturur. Bu alanlarda Tiyatro, Roma ve Bizans dönemi suru, Augustus’un manevi oğlu Gaius Caesar’a ait M.S. 1. yüzyılda yapılmış Kenotaph Bizans Kilisesi bulunmaktadır.
    Üçüncü kısımı rekropol alanları oluşturmaktadır. Lykia şehirleri içinde mezarları en çok olan şehirlerden biridir. Limyra yakınında sözü edilmesi gereken bir başka kalıntı Kumluca yönündeki Roma köprüsüdür.

    Myra (Demre, Kale)
    Bugünkü Demre ilçe merkezinde ve civarında yer ulan Myra antik kenti özellikle Lykia dönemi kaya mezarları, Roma dönemi Tiyatrosu ve Bizans dönemi Aziz Nikola Kilisesi ile ünlüdür. Kaya mezarları, Lykia yazılı kitabeler ve sikkeler, Myra'nın en azından M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren varlığını sürdürdüğünü gösterir. Lykia Birliği’nin altı büyük kentinden biridir. Likçe ve Grekçe yazıtlarda MYRRH adıyla aılınır M.S. 2. yüzyılda Myra'da büyük gelişmelerin olduğu bir dönemdir. Lykia Birliği’nin 6 büyük şehrinden biri olan Lykialı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edilmiş ve onarılmıştır.
    Myra, Bizans döneminde dini yönden olduğu kadar idari yönden de önde gelen şehirlerden biri idi. Ününü Aziz Nikolas'ın M.S. 4. yüzyılda şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz mertebesine ulaşıp adına kilise yapılmasına borçludur. 7. yüzyıldan itibaren gerek deprem, su baskını ve Myros (Demre) Çayının getirdiği alüvyonlar, gerekse Arap akınları sebebiyle önemini yitirip 12. yüzyılda köy hüviyetine dönüşmüştür. Günümüz kalıntılarını, akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro ile her iki yanında yer alan "Kaya Mezarları'' oluşturur. Şehrin su ihtiyacı, Demre Deresinin aktığı vadi kenarındaki kaya yüzüne açılmış kanallarla karşılanmaktaydı.

    Nephelis
    Antik kente, Gazipaşa-Anamur karayolunun 12 km’sinden sonra Muzkent köyünün içinden geçilerek, güneye sapan yaklaşık 5 km. stabilize bir yol ile ulaşılır. Kentin güneyi deniz ve sarp kayalıklarla çevrilidir. Kent, akropol ve doğu-batı boyunca uzanan kalıntılardan oluşmaktadır. Kentin ayakta kalabilmiş yapıları Roma ve Bizans dönemlerine ait olup, bunlar; Orta Çağ Kalesi, tapınak, Odeon sulama sistemi ve nekropol alanlarıdır.

    Nisa (Sütleğen)
    Kaş'a 60 km. mesafededir. Önemli bir yayla köyüdür. Ören yeri, köyden 15 dakikalık bir mesafededir. Şehrin Likçe olan ismi Neiseus, tiyatrosunun duvarında yazılmaktadır. Nisa'da, Likia ve Roma devrinden kalma tarihi kalıntılar bulunur. Bazı lahitlerin ön cephelerinde mızrak, kalkan, kadın ve erkek tasvirlerine rastlanmıştır. Antik kentin agorası ve tiyatrosu bulunmaktadır. Lykia Birliği devrinde bastırılan sikkeler Antalya Müzesi'nde sergilenmektedir.

    Olympos (Çıralı - Yanartaş)
    Antalya'nın güneyinde Phaselis'ten sonra ikinci önemli liman kentidir. Torosların batı uzantılarından biri olan Tahtalı Dağıdır. Şehir, Lykia Birliği üyesi olup, Lykia Birlik meclisinde üç oyla temsil edilmiştir. Kalıntılar Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Olympos limanı tarihte korsan yatağı olarak bilinir. Şehirdeki korsan egemenliğine M.Ö. 78’de Romalı kumandan Servilius İsauricus burayı korsanlardan temizlemesine dek düşer. Roma egemenliğinin başlaması, yeni parlak bir dönemin başlangıcı olmuştur. Erken Hıristiyanlık döneminde önemini koruyan şehir, M.S. 3. yüzyıldan itibaren tekrar korsan hücumlarına uğrar. Geç Hıristiyanlık döneminde önemini yitirmeye başlayan şehir, 11. ve 12. yüzyılda Venedikli ve Cenevizli tüccarların ticaret merkezi olmuş ancak bu faaliyet, 15. yüzyılda Osmanlı deniz üstünlüğü ile son bulmuştur.
    Olympos’un birkaç kilometre güneybatısındaki Çakaltepe olarak olarak anılan yükseltinin güney yamacından devamlı olarak alev çıkar. Yamaçtan çıkan bu doğal gaz nedeniyle burası “Yanartaş-Çıralı” olarak tanınır.
    Olympos’un son dönemini yansıtan Ortaçağ kalesi, derenin denizle birleştiği yerin batısında bir köprünün ayağı, bir tapınağa ait duvar parçası, sütun başlıkları, tiyatro, Bizans bazilikası, kıyıya yakın yerde hamam kalıntılarını bugün de görülebilen kalıntılardır.

    Patara (Ovagelemiş)
    Fethiye - Kaş yolunda, Kaş’a 41 km. mesafededir. Bütün antik devirler boyunca Lykia bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olan Patara, kitabelerde ve sikkelerdeki yazılış şekli ile Lykia dilinde PTTARA diye geçmektedir. İskender’e kapılarını açan şehir özellikle onun halefleri zamanında deniz üssü olarak büyük önem kazanmış, M.Ö. 315’te Antigonos, 304’te de Demetrios tarafından işgal edilmiştir. Daha sonra Ptolemaios’ların eline geçen şehrin bu dönemdeki adı Arsinoe’dir. M.Ö. 190’da ise III. Antiochos tarafından alınmıştır. Lykia Birliği sırasında metropolis durumunda olan Patara üç oy hakkına sahipti ve birlik toplantıları çoğu kez burada yapılıyordu. Roma İmparatoru Hadrianus da karısı ile birlikte bir müddet burada kalmıştır. Noel Baba’nın (Myralı Saint Nicholas) doğum yeri olan kent Bizans egemenliği sırasında hâlâ bir liman kentiydi. Şehir büyük bir ticaret merkezi olmasının yanı sıra Apollon kehanet merkezi olarak da önem taşımakta idi.
    Kalıntılar arasında M.S. 2. yüzyıl başlarına tarihlenen giriş kapısı ve çevresindeki çok sayıdaki Roma dönemi lahitleri, dikkati çekmektedir. Ayrıca kentte Vespasianus’a ithaf edilen hamam, bir tiyatro binası, Hadrianus Granarium’u gibi kalıntılar görülmektedir.
    Patara Plajı ise; en dar bölümü 280 m., en geniş bölümü ise l500 m’ye ulaşan ölçümü ve 18 km. uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun kumsalına sahip plajıdır. Çevre Bakanlığınca "Özel Çevre Koruma Bölgesi" ilan edilen Patara Plajı, Caretta caretta deniz kaplumbağalarının üreme alanıdır. Bölgede, Caretta caretta'ların üreme dönemlerinde ekolojik ortamlarının devamı için, koruma tedbirleri titizlikle uygulanmaktadır.

    Perge (Aksu)
    Antalya’nın 18 km. doğusunda, Aksu Bucağı’nın sınırları içindedir. Kilikya-Pisidia ticaret yolunun üstünde yer aldığı için önemli bir Pamphylia şehridir.
    Antalya’nın 18 km. doğusunda, Aksu Bucağı sınırları içindedir. Şehir kapısında bulunan bir kitabeye göre Perge’nin troia savaşından sonra Amphilokhos, Mopsos ve Kalkhas tarafından kurulmuştur. 1986 yılında Boğazköy’de (Hititlerin başkenti Hattuşa) gün ışığına çıkan tunç tabletten Perge’nin Parha adıyla Hitit döneminde mevcut olduğu öğrenilmiştir. Bununla beraber Perge M.Ö. 333’de Büyük İskender’in gelişine değin tarih sahnesinde görülmemiştir. M.Ö. 3. yüzyılda Selenkosların egemenliğine girmiş, daha sonra da Bergama Krallığı topraklarına dahil olmuştur. Bergama Krallığının vasiyetle Roma’ya kalışı ile Roma egemenliği altına girmiştir. Roma yönetiminde, özellikle milattan sonraki ilk üç yüzyıl büyük bir gelişme gösteren kentle kalıntılar daha çok bu dönemi yansıtır. Bizans egemenliğinde ise Sillyon ile tek bir metropollük olmuştur. Hıristiyan dünyası için önemli bir merkez olan Perge’ye St. Paul iki defa gelmiştir.
    İlk kazıların 1946 yılında İstanbul Üniversitesi tarafından başlatıldığı Perge’de önemli kalıntılar şunlardır;
    12.000 seyirci kapasiteli Helen - Roma Tipindeki Tiyatro, M.Ö. 2. yüzyıla tarihlenen ve çok iyi korunmuş olan Stadion, Agora ve ortasında bir su kanalı olan Sütunlu Caddedir.
    Perge’deki diğer yapılar, nekropol, surlar, gymnasium, Roma Hamamı, anıtsal çeşme, Helenistik ve Roma Kapılarıdır.

    Phaselis (Tekirova )
    Antalya-Finike sahil yolunun 35. km’sindedir. Antik kaynaklardan Phaselis’in M.Ö. 690 yılında Rodoslu kolonistlerce kurulduğu anlaşılmaktadır. Pers standardına göre basılmış sikkeleri M.Ö. 446’dan önceye aittir. M.Ö. 5. yüzyıl ortasında Attik-Delos Deniz Birliğine giren Phaselis’in Lykialılardan ayrı olarak vergi listelerinde geçirmesi dikkat çekicidir. M.Ö. 333’de kapılarını İskender’e açan şehir sırasıyla Ptolemaiosların, Rodos’un egemenliğine girmiştir. M.Ö. 1. yüzyılda bir süre Kilikia korsanlarının eline geçmiş, Romalı kumandan Manilius Servilius Isauricus’un seferi sırasında korsan işgalinden kurtulmuştur. M.S. 3. yüzyılda tekrar karışıklık ve yağmaya uğramıştır. Arap akınları yüzünden önemini yitiren şehir 1158’de Türk egemenliğine girmiştir.
    Üç limana sahip olan Phaselis’te toprak üstünde görülen kalıntıların hepsi Roma dönemine aittir. Kuzey, güney ve askeri limanların kalıntıları, agora, domination agorası, geç devir agorası, ana cadde, Hadrian kapısı, tiyatro, surlar, nekropol, aquadukt, tapınak kalıntıları görülebilen kalıntılardandır.

    Phellos (Felen Yayla)
    Kaş'a 12 km. mesafede olan Felen Yaylası üzerinde, çevreye hâkim tepelerde kurulmuştur. Phellos M.Ö. 4. yüzyılda oldukça önemli bir kentti. Antiphellos şehri, Phellos'un limanı idi. Phellos şehrinin etrafını çevreleyen poligonal teknikle yapılmış surlardan bir bölümü hâlâ ayaktadır. Rölyeflerle bezeli bir lahit, M.Ö. 4. yüzyıla ait diğer lahitler ve ev tipinde kayadan kesilmiş mezarlar kenti çevrelemektedir.

    Pirha (Bezirgan)
    Önemli bir yayla köyüdür. Pirha kalıntılarına köyden 20 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılır. Antik kent, denizden 850 m. yüksekte kurulmuştur. Kaya mezarları çoktur ve yönleri denize doğrudur. Lahitler ise dağınık bir şekilde sıralanmıştır. Birçok heykel ve rölyef bulunmuş olup, bunlar Antalya Müzesi'nde sergilenmektedir.

    Seleukia
    Side'nin 23 km. kuzeydoğusunda bulunan antik kent, Seleokoslar tarafından kurulmuştur. Kentteki kazı çalışmalarına 1972 yılında başlanmıştır. Kazılar sırasında çıkarılan mozaikler bugün Antalya Müzesinde sergilenmektedir. Kentin gelişmişliğinin göstergesi olarak iki katlı agorası, bazilikası, sarnıç ve kanalizasyon sistemi sayılabilir.

    Selge / Altınkaya
    Serik'in 35 km. kuzeyinde, Torosların güney yamacında, Köprüçayı yakınlarındaki eski bir dağ kenti olan Selge'ye Köprülü Kanyon Milli Parkı’ndan sonra dik virajlı 14 km’lik stabilize yoldan gidilir. Selge'nin Kalehes tarafından kurulduğu sanılmaktadır. Pisidia'ya bağlı kent sonraları Pamphylia sınırları içine alınmıştır. Kent sırasıyla Lidya, Pers, İskender ve Roma yönetimlerinde kalmıştır. Kentteki kalıntılar; kayalığa oyulmuş tiyatro, tiyatronun güneyinde Stadium ile Gymnasium, batısında tavanı kartal motifi ile süslü İon tipindeki tapınaktır. Stadiumun güneyinde çeşme ve agora vardır. Kentin güneybatısında uzanan surların kuzeyinde Artemis ve Zeus anıtlarıyla, Nekropol bulunur.

    Selinus
    Gazipaşa Plajı’nın bulunduğu Hacımusa Çayı’nın güneybatısındaki yamaçlarda yer alan antik Selinus kenti, dağlık Klikya bölgesinin en önemli kentlerinden biridir. Kentin akropolü tepeye kurulmuştur. Tepe üzerindeki Orta Çağ Kalesi’nin sur duvarları ve kuleleri oldukça iyi korunmuştur. Akropol içerisindeki kilise ve sarnıç, günümüze kadar gelebilmiş önemli yapılardandır. Selinus kentinin diğer yapıları sahilde ve yamaçta yer almaktadır. Bu yapılar arasında, hamamlar, agora, islami yapı (Köşk), su kemerleri ve nekropol alanını sayabiliriz. Alanya Müzesi’ndeki ostoteklerin çoğunluğu Selinus Nekropolünden getirilmiş olup, burada ostotek atölyesi varlığını sürdürmektedir.

    Selçuklu Tersanesi
    1228 yılında yaptırılan tersane 56,5 m. uzunluğunda, 44 m. derinliğinde ve 5 gözlüdür. Tersane güneyden gelebilecek tehlikelere karşı, iki katlı, iki odalı bir kule ile güçlendirilmiştir.

    Sillion/Sillyon/Syllion (Asarköy, Yanköy)
    Perge'nin kuzeydoğusunda, denizden 12 km. içerde, ova ortasında, yayvan biçimli yalçın ve yüksek bir tepe üzerinde kuruludur. Antalya-Alanya karayolunun 29. km’sinde kuzey yönünde ayrılan 13 km’lik stabilize bir yolla ulaşılmaktadır. Kentin troia savaşından sonra kurulduğu sanılmaktadır.
    Bizans döneminde psikoposluk merkezi olan kent, Selçuklu dönemini de yaşamıştır. Tepenin hafif eğimli batı yönü Hellenistik Çağlardan kalma surlarla çevrilidir. Bu surları kuleler, kapılar ve kente çıkılan yollar tamamlamaktadır. Kentin kapısı tepenin batı yanındaki surlar üzerindedir. Tepeye çıkıldığında kuzeybatı yönünde ev kalıntıları, sokaklar, batıda ise Selçuklu Camii, Bizans Kilisesi ve sarnıç görünmektedir. Tepenin güneybatı eteğinde 8.000 kişilik tiyatro ve yanında odeon bulunmaktadır.

    Simena (Kaleköy)
    Eski Simena antik kenti üzerinde kurulmuş olan Kaleköy, yarımada şeklinde olup, ulaşımı teknelerle sağlanmaktadır. Lykia Birliği’nin bir üyesi olan kentin tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar inmektedir. Simena’da da Theimiussa gibi hem karada hem su altında kalıntılar bulunmaktadır. Olağanüstü güzellikteki tarihi ve doğal peyzaj, pırıl pırıl mavi bir deniz gezenlere mutlu saatler yaşatmaktadır.
    Oldukça sağlam durumdaki Ortaçağ surlarının oluşturduğu iç kalede, evler ve 19. yüzyıl gezginlerinin gördüklerini bildirdikleri günümüzde çok az sayıda blok taşı kalmış bir tapınak kalıntısı bulunmaktadır. En ilginç kalıntı, oturma sıraları doğal kayaya oyularak yapılmış tiyatrodur. Lykia’daki tiyatroların en küçüğüdür. Kıyıda harap durumdaki hamam, Lykia tipi kaya mezarları ve lahitleri, Roma dönemi duvar kalıntılar da görülebilen kalıntılardandır.

    Termessos (Güllük Dağı)
    Roma ve Grek kentlerinin aksine Termessos Anadolu’nun içlerinden gelen Solymnler, tarafından kurulmuştur.
    Yazıtlarda da kendilerini Pamphylia’nın yerli halklarından biri olan Solymnler olarak belirtmektedirler. Dilleri Pisidia’nın bir lehçesi olarak görünmektedir. İlk olarak Bellerophon öyküsünde İliada’da adı geçse de asıl Büyük İskender’in bölgeye gelişiyle tarih sahnesinde görülmektedir. İlk refah çağını Hellenistik dönemde, ikincisini ise Roma döneminde yaşamıştır. Halkı Roma senatosu tarafından Roma halkının dostu ve müttefiki olarak kabul edilmiş ve Termossoslulara kendi yasalarını kendilerinin yazması hakkı da verilmiştir. Önemli kalıntılardan olan 4200 kişi kapasiteli tiyatro Hellenistik Çağ’da yapılmış, Roma döneminde onarım görmüştür.
    Batı tarafı açık, diğer tarafları sütunlu galerilerle çevrili Agora; 6 yükseklikteki platform/üstünde oturan kahramanlık anıtı Hereon, Korint düzenli tapınak, Zeus Solymeus/Tapmağı, Küçük ve Büyük Artemis Tapınakları, Gymnasium ve gözetleme kuleleri, ev kalıntıları diğer önemli kalıntılarıdır. Bunların dışında pek çok anıt ve 1200 ün üzerinde kaya mezarı bulunmaktadır. Ayrıca, kent çeşitli yerlerde halen görülebilen birçok sarnıca sahiptir.
    Termossos’un önemli diğer özelliği de güney, batı ve kuzeyinde bulunan mezarlıklardır. En ilginç olanları kayaya oyulmuş mezarlar ile tapınak biçiminde inşa edilmiş ve lahit mezarlardır. Şehrin görülebilen bir diğer kalıntısı da sur duvarlarıdır

    Theimiussa (Üçağız)
    Kaş'a 36 km. mesafede bulunan Üçağız'ın üç tarafı denizlerle çevrilmiş doğal koyları tabii bir barınak gibidir. Üçağız'da daha çok mezar kalıntıları vardır. Küçük bir kapı ve kayalık üzerinde kule kalıntısı görülür. İskelenin hemen arkasında bulunan ev tipi mezar M.Ö. 4. yüzyıla ait olup üzerinde çıplak genç bir erkek tasviri vardır. Doğuda denizin hemen yanında birçok lahit görülür. Bu mezarların çoğu Roma dönemine aittir. Uçağız doğal limanı ile yat turizmi açısından önem taşır. Buradan kiralanan teknelerle Kaleköy ve Kekova Adasına geziler gerçekleştirilir.

    Xanthos (Kınık)
    Kaş’a 45 km. mesafede, Kınık beldesindedir. Eşen Çayı’nın doğu kıyısında kurulmuş Lykia bölgesinin en büyük dini ve idari merkezi olarak nitelenmektedir. Kentin akropolisinden elde edilen yüzey buluntuları, yerleşme tarihinin M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzandığını ortaya koymaktadır. M.Ö. 545'deki Pers işgali sırasında, Harpagos'a karşı sonuna kadar direnen kent halkı, tüm Lykia’ya örnek olmuştur. Ancak Xanthoslular işgali engelleyememişlerdir. Antik kentte Büyük İskender’in fethinden sonra Seleukosların ve Roma’nın egemenliği yaşanmıştır. Xanthos M.Ö. 168’de Lykia Birliği’nin lideri olmuştur. Kentin asıl gelişimi de Roma dönemlerinde gerçekleşmiştir. M.Ö. 42’de Roma’daki iç savaşlar sırasında Brutus’un yıkıma uğrattığı kent hemen yeniden kurulmuştur. M.Ö. 43’de Pamphylia ile birlikte imparatorluk eyaleti olur. İmparator Neron zamanında kısa bir süre bağımsızlığını kazanmıştır. 73-74’te ise yeniden Lykia-Pamphylia sınırken içerisine alınmıştır. Bizans dönemi’nde surlar onarılır ve tepenin doruğuna bir manastır yapılmıştır. Hırıstiyanlık döneminde Piskoposluk haline getirilen kent 7. yüzyılın sonundan 10. yüzyılın başına değin Arap akınlarıyla sarsılmıştır.
    Kent surları Roma ve Bizans dönemlerinde onarılarak çeşitli ilavelerle güçlendirilmiştir. Güneyde, M.Ö. 2. yüzyıla ait kapı yer alır. Bu kapının arkasında İmparator Vespasianus'a ait dor düzenli Zafer Kemeri görülür. Güneybatıda kentin ilk kurulduğu yer olan Lykia akropolü vardır. Artemis'e ait olduğu düşünülen bir tapınağın kalıntıları ile bir Bizans kilisesi akropolde bulunur. Kuzeydeki Roma dönemi akropolisinde ise görkemli bir manastır dikkati çeker. Tiyatro, Roma dönemine aittir ve 2. yüzyıla tarihlenir.
    Antik kentteki ilk araştırmalar 1838'de İngiliz Charles Fellows tarafından yapılmıştır ve ne yazık ki görkemli mezar anıtları, Nereidler Anıtı, Harpyler Anıtı, Payava Lahdi, Aslanlı Mezar İngiltere'deki British Museum'a kaçırılmıştır.

    İsinda (Belenli)
    Kaş'a 13 km. mesafede Belenli köyünün hemen yakınındaki tepe üzerinde kurulmuştur, İsinda küçük bir Lykia şehridir ve etrafı surlarla çevrilidir. Kentte yer alan akropolün ortasında Lykia yazıtlı iki ev tipi mezar ilgi çekicidir. Ayrıca birçok kaya mezarı ile Roma devrine ait Lykia tipi lahitler günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.

    Kıyı Turizmi
    Türkiye'nin en önemli turizm merkezi olan Antalya’nın kıyılarının uzunluğu, girinti, çıkıntı dahil 640, düz hat 500 km’dir. Antalya'nın batı kıyılarında dağların denize dik inmesi nedeniyle deniz derindir ve plajlar süreklilik göstermez. Ancak Kemer, Tekirova, Kumluca, Finike, Demre ve Kaş kıyılarında iyi olanaklı tabii plajlar vardır. Ayrıca Beldibi Plajları, Göynük Sahilleri ile Kemer, Tekirova, Olympos ve Kolindonya burnundan Ksantos'a kadar olan sahillerde turizm için gerekli bütün tabii unsurlar bulunmaktadır. Konyaaltı ve Reşat Adası Plajları da Antalya'nın batısında yer alır. İlin doğu kesiminde ise dağların denize paralel uzanması, dağlarla deniz arasında bir ova oluşumunu sağlamış, böylece Antalya'dan başlayıp Side ve Gazipaşa yakınlarına kadar ince kumdan meydana gelen muhteşem plajlar olmuştur. Lara, Karpuzkaldıran, Belek, Kundu plajları Antalya'nın doğusunda yer alan plajlardandır.
    Antalya'da Mavi Bayrak ödüllü çok sayıda plaj mevcuttur. (Mavi Bayrak, Avrupa Çevre Eğitim Vakfı’nın (EEE) 1987'den beri yürüttüğü; deniz ve göl sularının temizliğini, kıyıların düzenini, plaj hizmetlerinin niteliğini yükseltmeyi amaçlayan bir kampanyadır.) Ülkemizde 1992'de Akdeniz kıyılarımızda başlatılan kampanya çalışmaları, Avrupa Çevre Eğitim Vakfı üyesi Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından yürütülmektedir.
    Antalya’daki ince kumlu tabii plajlar ve güzel manzaralı koyların yanı sıra mart-aralık aylarında iklimin ve deniz suyu sıcaklığının uygun olmasıyla devam eden deniz mevsimi bölgenin turizm potansiyelini arttırmaktadır.

    Adalar Plajı
    Karaalioğlu Parkı'nda kayalık bir plajdır. Yeme içme ihtiyacının karşılandığı gazinosu ve soyunma kabinleri vardır.

    Adrasan Kıyıları
    Antalya'nın doğal bir limanı olup kayalık ve ince kumlu doğal plajlara ve güzel bir manzaraya sahiptir.

    Doğu Plajı
    Alanya'nın doğusunda, Antalya-Mersin karayolu üzerindedir. Keykubat Plajı ile bunun 14 km’lik sahil uzantısından oluşur. Sahil boyunca plaj tesisleri bulunmaktadır.

    Finike Sahilleri
    İnce kumları ve güzel manzarası ile Akdeniz sahillerinin tabii plajlarına sahiptir.

    Karpuz Kaldıran Plajı
    Lara Plajı'nın batısında Düden Şelalesi'nin denize döküldüğü yerdedir. Askeri dinlenme kampı olarak kullanılan plajın kumu çok ince, denizi sığdır.

    Kemer Plajı
    Kemer'de Beldibi mevkiinden başlayıp Tekirova'ya kadar olan bölüm genellikle ince kumlardan oluşan doğal bir plajdır. Kemer merkezde Belediye Plajı, yat limanı yanındaki Ayışığı Plajı ve Phaselis Plajı denize girenler tarafından tercih edilen plajlardandır.

    Kleopatra Plajı
    Uzunluğu 2 km. olan plaj Alanya'nın batısında yer alır. İnce kumlu alabildiğine geniş bir plajdır. Kleopatra'nın bile banyo yaptığı söylenen bu plajın bir özelliği de denizin sığ olmasıdır.

    Konyaaltı Plajı
    Antalya'nın 3 km. batısında, yaklaşık 1.5 km. uzunluğunda kum çakıl karışımı bir plajdır. Belediyenin yaptırıp işletmeye açtığı halka açık plaj tesisleriyle yeme, içme ihtiyacına cevap verebilecek gazinolar, pansiyonlar ve oteller vardır,

    Koru Plajı
    Gazipaşa'nın Koru Mahallesi'nde bulunan bu plajda deniz; kendi kendini filtre eden tek deniz olma özelliğine sahiptir. Üç doğal havuzu vardır, Bunlardan iki doğal havuz özellikle yeni yüzme öğrenenler için idealdir.
    Gazipaşa' ya 3 km. uzaklıkta İskele Plajı ve Kahyalar beldesinde de Kahyalar Plajı vardır.

    Lara Plajı
    Antalya'nın 12 km. doğusundadır. Kumu gayet ince olup çam ormanları ile kaplıdır. Halka açık plajları, yiyecek ve içecek ihtiyacını karşılayacak gazinoları ve soyunma kabinleri vardır.

    Mermerli Plajı
    Mermerli Parkı'nın altında olan plajın soyunma kabinleri ve duşu vardır.

    Patara Kumsalı
    Özel Çevre Koruma Bölgesi olan Patara (Ovagelemiş), Kaş-Fethiye yolu üzerinde ilçe merkezine 45 km. uzaklıktadır.
    Patara, Türkiye'nin en geniş (800 m.) ve en uzun (15 km.) kumsalıdır. Akdeniz'de yaşayan 5 ayrı deniz kaplumbağası türünün ikisi Caretta caretta (Atlantik Okyanusu’na mahsus çok iri deniz kaplumbağası) ve Chelonia mydas (yeşil kaplumbağa) Antalya sahillerinin 17 bölgesini yumurtlama kumsalı olarak kullanmaktadır. Belek, Manavgat, Tekirova, Çıralı, Olympos, Adrasan, Kumluca, Kale (Demre) kumsalları da birinci dereceden deniz kaplumbağası yumurtlama sahasıdır. Deniz kaplumbağası popülasyonu Patara kumsalının Eşen Çayı ağzının doğusundan başlayarak doğuya Gelemiş köyüne doğru antik kentin önündeki kumsalın doğu ucundaki dağlık kısmına kadar devam eder. Yaklaşık 7 km. uzunluğunda olan bu kumsal, çok ince ve temiz bir kum ihtiva etmektedir.

    Phaselis Plajı
    Tarih, dağ, deniz, orman, sığ bir koy ve ince kumun birleşmesiyle meydana gelen eşine az rastlanır güzellikte bir plajdır.

    Reşat Adası Plajları
    Eskiden Sultan Reşat'ın mesire yeri olan plaj, Antalya'nın 15 km. kadar batısında, Kemer yolu üzerinde etrafı ormanlarla kaptı tabii bir plajdır.

    Sorgun Plajı
    Antalya'nın en güzel plajlarındandır. Manavgat'a giderken güneye inen yoldan yaklaşık 6 km. gidildiğinde ulaşılan şirin, doğal bir plaj ve sahildir.

    Tekirova Kıyıları
    Kayalık ve kumsal kıyıları, vahşi tabiat güzellikleri ve nefis kokulu portakalları ile dikkat çekmektedir.

    Ulaş Plajı
    Antalya-Mersin karayolu üzerinde Alanya merkezden batıya doğru 6 km. uzaklıkta bulunmaktadır, Ulaş Plajı'ndaki "Karayolu Ulaş Dinlenme Parkı" sahil yolunu takip eden arabalı yerli ve yabancı turistlerin dinlenme yeri olarak düşünülmüş ve bu amaçla yapılmıştır.

    İncekum Plajı
    Alanya'nın yaklaşık 20 km. batısında çamlık, doğal, ince kumlardan oluşan güzel bir plajdır. Çadır kampı yapılabilecek alan mevcuttur.

    Yat Turizmi
    Marinalar
    Antalya’da turizm merkezi ilan edilen dört marina vardır. Bunlardan; Turban Kaleiçi Antalya Marina il merkezinde, Park Kemer Marina; Kemer’de, Setur Finike Marina; Finike’dedir. Antalya Setur Marina da büyük limandadır. Ayrıca, Kaş ve Kalkan’da yat bağlama yerleri mevcuttur. Antalya bölgesinde, 1999 yılı itibariyle “Mavi Bayrak” ödüllü üç marina vardır. (Setur Finike Marina, Kemer Antalya Marina, Setur Antalya Marina.)

    Park Kemer Marina
    Karada 100, denizde 200 olmak üzere toplam 300 yat kapasitesine sahiptir. Marinada akaryakıt, elektrik, su, ikmal hizmetleri, marina çarşısı, yat bakım üniteleri, 60 ton kapasiteli tekne karaya alma aracı, 100 yata aynı zamanda kara bakım, onarım hizmeti, güvenlik ve deniz hizmeti, haberleşme hizmetleri verilmektedir. Kemer'den civar koylara günübirlik turlar yapılmaktadır. Genellikle Lykia bölgesinde bu tür bir gezide ilk önce Phaselis'e gidilir. Ziyaretten sonra Olympos'a devam edilebilir.
    Ayrıca Kemer'den ve Antalya'dan başlayarak "Mavi Yolculuk Turları" yapılabilir. Böyle bir gezide isteğe bağlı olarak süre iki, üç hafta uzatılabilir. Çünkü Kemer'den başlayıp Kekova'ya kadar ve daha da devam eden irili ufaklı görülmeye değer koylar ve adalar vardır.

    Setur Antalya Marina
    200 denizde, 450 karada olmak üzere 650 yat kapasitesine sahiptir. Antalya Setur Marina, ülkemizin 5. büyük yat limanıdır. Marinanın en büyük özelliği; 200 ton kapasiteli çelik taşıyıcıları olan kızaklama sistemidir. Süper yat olarak sınıflandırılan ve 100 ton ağırlığın üzerindeki yatların tamir, bakım ve onarım amacıyla karaya almak için gerekli sisteme sahip Doğu Akdeniz'deki tek marinadır. İki adet 200 ton kapasiteli kızağın yanında, daha büyük boyutlu yatlara hizmet verebilecek 60 tonluk Model Travel Lift olarak isimlendirilen gezer vinç mevcuttur.
    Bu marinada verilen diğer hizmetler; bakım, onarım hizmetleri, yat hizmetleri, elektrik, su, duş, tuvalet, çamaşır yıkama, kurutma, PTT hizmetleri, akaryakıt, otopark, güvenlik, 60 tonluk gezer vinç, iki adet 30 tonluk çelik taşıyıcılı kızak mevcuttur.

    Setur Finike Marina
    1997 yılında yat limanının marinaya dönüştürülmesiyle hizmete giren Setur Finike Marina 350 denizde, 150 karada toplam 500 yat kapasitesine sahiptir. Setur Finike Marina’da verilen hizmetler 70 m'ye kadar olan yatlar için güvenli bağlama imkânı ve tonoz sistemi, her yat için elektrik (220-380 V.) su ve telefon bağlantısı, 24 saat güvenlik hizmeti, posta, telsiz, telefon, faks, e-mail imkânları, hava raporu ve döviz bozma hizmeti, duş, WC, çamaşırhane ve bulaşıkhane üniteleri, 80 tonluk gezer vinçle karaya çekme ve dalgıçlık servisi, akaryakıt, otopark, atık su ve atık yağ boşaltma hizmeti, turizm danışma ve genel acentalık hizmetleri, kışlamadaki yatlara akü şarj, havalandırma, motor çalıştırma vb. periyodik hizmetle yüzme platformu, internet odası, kış süresince konaklayan yatçılar için yat kulübü ve aktiviteleri, havaalanına geliş ve gidişte indirimli transfer imkânı bulunmaktadır.
    Bölgede ayrıca üç yat bağlama yeri (Finike, Kaş ve Kalkan'da), iki adet liman (Antalya merkez ve Alanya'da), tekne yapımcıları, yatçılık yapan seyahat acentaları ve işletmeler mevcuttur.
    Antalya’nın güzel kıyılarını görmenin en iyi yolu, yat veya guletle denizden takip etmektir. En çok rağbet gören turlar genellikle bir hafta sürer ve mavi yolculuk olarak adlandırılır. Bu turlar Türk Riviera’sının el değmemiş koylarına ve kumsallarına ziyaretçileri taşır. Bunun yanı sıra denize dökülen şelalelerin ve Antalya kıyılarının günlük turlarla gezilmesine büyük ilgi vardır.

    Turban Kaleiçi Marina
    Denizde 65 yat kapasitesine sahip olan bu marinada; konaklama, duş tuvalet, elektrik, PTT hizmetleri, sintine boşaltım, akaryakıt hizmetleri verilmektedir.

    Kış Turizmi
    Alanya Akdağ Kış Sporları Turizm Merkezi
    Antalya-Alanya kıyı bandında oluşan yatak kapasitesinin kullanımının tüm yıla yayılmasında aktivite olarak kullanılmak üzere turizm merkezi olarak ilan edilmiş ve planlama çalışmalarına başlanılmıştır. Planlı yatak kapasitesi 5000, mekanik tesis kapasitesi 3600 kişi/saattir.

    Saklıkent Kayak Merkezi
    Antalya’nın batısında Bey Dağları üzerinde, Antalya kent merkezine 50 km. kuzeybatıda yer almaktadır. Antalya’ya yakınlığı nedeni ile bir günde iki mevsimin birden yaşanabildiği ender yerlerden biridir.
    50 km’lik Antalya-Saklıkent yolunun 11. km’si (Antalya-Doyura köyü çıkışı) asfalttır. Şehir merkezinden tesise otobüs, taksi ya da otellerin servis araçlarıyla bir saatte ulaşılmaktadır.
    2550 m. yükseklikteki Bubi Dağında, kayak alanları 2000-2400 m. yükseklikler arasındadır. Kayak mevsimi kısadır. Kar kalınlığı kayak mevsiminde 50-100 cm’dir. Karasal iklim hüküm sürmektedir.
    240 kişi/saat ve 340 kişi/saat kapasiteli iki adet teleski hizmet vermektedir. İki adet pist, kolay ve orta zorluk derecesindedir.

    Mağara Turizmi
    Antalya, mağara oluşumu bakımından oldukça zengin bir ilimiz olup, Toros dağ kuşağının eteklerinde kurulmuştur. Toros Dağları ana iskelet bakımından genellikle kireçtaşlarından (kalkerlerden) oluşmuştur. İldeki mağaraların büyük bir çoğunluğu da bu kireçtaşı formasyonları içinde gelişmiştir. Antalya’da yaklaşık 500 kadar mağara tespit edilmiştir. Bunlardan yalnızca birkaç tanesi uluslararası öneme sahiptir.
    Antalya merkez ilçeye bağlı Yağca köyü sınırları içinde bulunan Karain Mağarası, Alanya’da bulunan Damlataş ve Dim mağaraları turizme açık mağaralardır. Antalya’da turizme açılmayı bekleyen pek çok mağara bulunmaktadır. Yalan Dünya Mağarası, Altınbeşik Mağarası, Kocain Mağarası, Beldibi Mağarası, Sırtlanini Mağarası, Geyikbayırı Mağarası, Konakaltı Mağarası ve Zeytintası Mağarası bunların başında gelmektedir. Bunlardan başka Küçükdipsiz Mağarası, Yerköprü Mağarası, Gürleyik Mağarası, Derya Mağarası, Karataş Semahöyük Mağarası, Çimeniçi Mağarası, Mahrumçalı Mağarası, Peynirdeliği Mağarası, Tilkiler Mağarası, Mavi Mağara, Düdensuyu Mağarası, Aslanlı (Yaren) Mağarası, Hasbahçe Mağarası, Kadıini Mağarası, Korsanlar Mağarası, Âşıklar Mağarası, Kekova Adası Deniz Mağarası, Asırlı Adası Deniz Mağarası, Güvercinlik Deniz Mağarası, Güvercinini Deniz Mağarası, İncirli Deniz Mağarası, Hıdrellez Mağarası ve İnbaş Mağarası gibi tespit edilerek, ön araştırması yapılmış pek çok mağara da mevcuttur. Bunların bazıları yerel imkânlarla turizme açılmış mağaralardır.

    Altınbeşik Mağarası
    Akseki ilçesine bağlı Ürünlü köyünün doğusunda derin ve sarp Manavgat Vadisi’nin batı yamacında bulunur. Köydeki mağaraya ancak bir saatlik yürüyüşle gidilebilir. Toplam uzunluğu 2500 m. olan mağaranın girişe göre en yüksek noktası 101 m’dir. Yatay ve kısmen aktif mağaradır. Mağaranın alt ve orta seviyesinin zaman zaman aktif olması nedeniyle kurak mevsimlerde de büyük ölçüde göletler oluşmaktadır. Üst seviye devamlı kurudur. Mağara havası çok rutubetli ve ısısı 16-18°C civarındadır. İçeride dikkati çekecek hayvan topluluklarına rastlanmamıştır. Altınbeşik Mağarası Türkiye'nin en güzel mağaralarından biridir. Çevrenin karstik topografyası ve çam ormanları güzel bir manzara oluşturmaktadır. Mağara çok uzun ve büyük bir yeraltı sisteminin çıkış ucunda bulunmaktadır. Kızılova, Kambos ve Söbüce suyunu çeken bu büyük sistem, Oruç Düdeni Mağarası altında Altınbeşik-Düdensuyu Mağarası’nda son bulur. Böylece bu büyük yeraltı su sistemi, kuş uçuşu 100 km’den fazla uzunluğu ile, dünyadaki en uzun ve büyük karst sistemlerinden biridir. Mağara içinden çıkan su yeraltından Beyşehir Gölü ile bağlantılıdır.
    Altınbeşik Mağarası adını üst kısımda yer alan Altınbeşik Tepesi’nden almaktadır. Toroslar, bu bölgede hem jeolojik hem de jeomorfolojik yönden çok karışık bir yapıya sahiptir. Mağaradaki araştırmalar henüz tamamlanamamıştır.

    Beldibi Mağarası
    Antalya-Kemer sahil yolunun yaklaşık 40. km’sinde Çamdağ tünelinin hemen çıkışında yer alan bir kaya altı sığınağıdır. Obaköy mevkiindedir.
    Deniz sahilinde 25 m. yükseklikte sığınak biçiminde bir mağaradır. Doğal tahribatla büyük ölçüde zarar gördüğünden içindeki dolgu tabakaları yağmur suları ve rüzgârla sürüklenerek akıp gitmiştir.
    Antalya bölgesinin ikinci önemli Prehistorik merkezidir. Tümü Mezolitik kültürleri içeren 6 tabaka tespit edilmiştir. Yapılan kazılarda Üst Paleolitik ve Mezolİtik döneme ait çakmaktaşı aletler ele geçirilmiştir. Ayrıca kaya altı sığınağının duvarlarında, şematize insan, dağ keçisi ve geyik resimleri bulunmaktadır. Yerli ve yabancı turistlere devamlı açık olan bir arkeolojik SİT alanıdır.

    Damlataş Mağarası
    Mağara, Alanya’nın içinde ve deniz kıyısında bulunmaktadır. Merkeze 3 km. uzaklıktadır. Toplam uzunluğu 30 m. olan mağara; kuru ve yatay mağara tipindedir. 200 m’lik bir alanı kaplamaktadır. Çok sayıda sarkıt ve dikitin eşsiz bir görüntü verdiği mağara, 15 m. yüksekliktedir. Karbondioksit gazı, yüksek ölçüde nem, düşük ısı ve radyoaktif havasıyla astım hastaları için son derece yararlıdır. Bu nedenle astım hastaları mağaranın en yoğun ziyaretçi gruplarını oluştururlar. Mağaradaki sarkıt ve dikitlerin MÖ. 20.000-15.000 yılları arasında meydana geldiği sanılmaktadır. Mağara turizme açıktır.

    Dim Mağarası
    Alanya merkezinin 12 km. doğusunda bulunan Cebereis Dağı’nın yamacındadır. Dim Mağarası, Türkiye'nin en güzel mağaralarından biridir. Alanya'ya yakın olması ve çevrenin piknik yerleri ve ormanlarla kaplı olması nedeniyle ziyarete uygundur. Tarih öncesi ve tarihi devirlerde insanlar tarafından barınak olarak kullanılmasından dolayı çevre halkı tarafından "Gâvurini Mağarası" olarak adlandırılmıştır.
    Dim Mağarası kuzey-güney doğrultuda uzanan kireçtaşlarının erimesi sonucu meydana gelmiştir. Dim Çayı’nın Vadisi’ni iyice derinleştirmesi sonucu su seviyesi de derinlere indiğinden mağara kurumuştur. Hidrolojik aktivitenin kaybolmasından sonraki dönemlerde tavan ve duvarlardan kaya bloklarının düşmesi sonucu hacim genişlemesi devam etmiştir. Bu gelişme sırasında duvarlardan ve tavandan sızan sular sarkıt, dikit, sütun ve duvarları örten bayrak ve perde kireçtaşlarının oluşmasına neden olmuştur. Mağaranın orta ve son kesimlerinde tavandan düşmüş kaya blokları tabanı kaplar. Mağaranın girişten itibaren 40. m’sinde ikinci bir girişi vardır. Mağara turizme açıktır.

    Geyikbayırı Mağarası
    Antalya'ya 26 km. uzaklıktaki Geyikbayırı köyündedir. Antalya'dan batı yönünde Çakırlar köyü üzerinden Geyikbayırı köyüne gidilebilir. Köyün merkezinden mağaraya 5 dakikalık bir yürüyüşle erişilebilir.
    120 m. toplam uzunluğundaki mağaranın girişe göre en derin noktası 6,5 m’dir. Genellikle kuru, zaman zaman aktif mağara tipindedir. Yaz aylarına tamamen kurudur. Yağışlı mevsimlerde taban suyu yükseldiğinde mağara tabanını su basmaktadır. Mağara ısısı, yaz aylarında açık havaya nazaran serindir. Sonbaharda açık hava ile eşit ısı gösterir.
    Turizme açmaya değer bulunmuş bir mağara olan Geyikbayırı’nda, çalışmalar devam etmektedir.

    Karain Mağarası
    Antalya'nın 30 km. kuzeybatısında eski Antalya-Burdur karayoluna 5-6 km. uzaklıkta bulunan Yağca köyü sınırları içinde bulunur. Türkiye'nin en büyük doğal mağaraları arasında yer alan Karain Mağarası, önünde bulunan traverten ovasından 150 m., denizden ise 430-450 m. yüksekliktedir. İnsanlık tarihinin başlangıcındaki süreç içinde mağara, Paleolitik, Neololitik, Kalkolitik, Eski Tunç gibi protohistorik çağlarda ve Klasik Çağ’da insanlar tarafından sürekli bir biçimde iskân edilmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak da yaklaşık 11 m’yi bulan kalın bir kültür dolgusu içermektedir. Ancak mağaranın en uzun süren ve en önemli iskânı Paleolitik Çağ ile ilgilidir. Klasik dönemlerdeki kullanım daha çok Adak Mağara (tapınak) niteliğinde olup, mağara alnı ve dış duvarları üzerinde Grekçe kitabe ve nişler bulunmaktadır. Karain Mağarası’nda yapılan kazılarda elde edilen arkeolojik buluntular, Antalya Müzesi’nde ve mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesi’nde sergilenmektedir. Mağara turizme açıktır.

    Kocain Mağarası
    Antalya’nın 45 km. kuzeyinde yer alır. Mağaraya, Antalya-Burdur karayolundan Camiliköy-Ahırtaş köyleri üzerinden ulaşılır. Türkiye'nin en geniş ağzına ve tek parça olarak en büyük galerisine sahip bir mağaradır. İçinde 50-60 m. yüksekliğe sahip sütunlar bulunan mağarada, aynı zamanda Roma döneminden kalan bir de sarnıç bulunmaktadır. Çok büyük iki salondan oluşan mağaranın giriş ağzının genişliği 35x70 m’dir.

    Konakaltı Mağarası
    Antalya'da Atatürk Parkı'nın denize inen falezli kıyısındadır. Mağaraya karadan ulaşım yoktur. 60 m. toplam uzunluğundaki mağara yatay mağara tipindedir. Denizle bağlantılı olması nedeniyle deniz mağarası da sayılabilir. Genellikle kurudur. Doğu salonunun bir kısmı sular altındadır. Batı salonunda dalgalar nedeniyle su birikintileri vardır. Mağaranın doğuya ve batıya doğru iki girişi vardır. Mağaranın girişi deniz seviyesinden 3 m. yukarıdadır. Doğu bölümünün tabanı kısmen deniz seviyesine inmektedir. Mağaranın doğu salonu, tümüyle kaya blokları ile kaplıdır. Batı salonu kısmen sarkıt, dikit ve sütunlarla kaplıdır. Batı salonuna bağlı iki küçük odanın travertenlerle süslü olması ve hemen denizin kıyısında bulunması turistik değerini arttırmaktadır. Mağara, açık havaya nazaran serindir. İçeride mağara çekirgesi ve az sayıda yarasa bulunmaktadır.

    Sırtlanini Mağarası
    Antalya, Kemer Karacasu ilçesi, Yukarı Çamarası ile Nart/Gedik köyü arasında yer alır. Mağaraya her iki köyden de gidilebilir. 20-25 dakikalık bir yürüyüşle Narlıgedik köyü daha yakındır. Afrodisias harabelerine de yakındır. Toplam uzunluğu 348 m. (Ana Galeri: 147 m.) olan mağaranın girişe göre en derin noktası -32 m’dir. Yatay ve kuru bir mağaradır. Mağara çok dar bir ağızla başlar, 4-5 m. sonra asıl mağara boşluğuna ulaşılır. Salon yan yana gelişip duvar şeklini alan sütunlarla 5-6 bölüme ayrılmıştır. Salona bağlı tüm odalar sarkıt, dikit ve sütunlarla süslüdür. Dışarıda ısı 28 °C, nispi nem % 44 iken, mağara içinde ısı 17 °C ve nem miktarı % 85'tir.

    Zeytintaşı Mağarası
    Zeytintaşı Mağarası, Antalya'ya bağlı Serik ilçesinin 15 km. kuzeyinde bulunan Akbaş köyünün Gökçeler Mahallesi’nin güneydoğusunda Zeytinlitaş Tepesi’nin güney yamacında yer alır. Zeytinlitaş Tepe, Köprüçay'ın önemli bir kolu olan Koca Dere ile Gökçeler Deresi arasında parçalanmış bir sırt şeklinde uzanır. Mağaraya Serik'ten Urundu-Deniz Tepesi- Kızıllar-Gökçeler-Akbaş yoluyla gidilmektedir. Stabilize olan bu yolun 15. km’sindeki Gökçeler Mahallesi’nden doğuya ayrılan 400 m’lik tali yol ile mağaranın önüne kadar varılmaktadır.
    Taşocağı işletmesi için yeni açılan bir galeri ile tesadüfen bulunan Zeytintaşı küçük fakat bozulmamış zengin damlataşları ile kaplı ilginç bir mağaradır. Mağara girişinin hemen kapatılarak koruma altına alınması ( l. derece SİT alanı) içindeki damlataşların tahrip olmasını önlemiştir.
    Mağaranın içi, görünümleri son derece güzel her türden damlataş oluşumları ile kaplıdır. Özellikle mağaranın her kesiminde gelişen ve boyları yer yer 0.5 m’yi bulan makarna sarkıtlar Zeytintaşı Mağarası'nın karakteristik şeklidir. Gelişimleri hâlâ devam eden bu yavru sarkıtlara, ülkemizde her mağarada rastlamak mümkün değildir. Ayrıca büyük sütunlar arasında yer alan gölcükler mağaranın görünümünü daha da ilginç şekle dönüştürmektedir. Bu özellikleri, Zeytintaşı Mağarası'nın turizm amacıyla kullanımı için son derece uygun ortam hazırlamıştır. Ayrıca bulunduğu doğal çevrenin vahşi güzelliği, ulaşımının kolay oluşu, Antalya-Alanya karayolu ve Aspendos'a yakınlığı, mağaranın turizm değerini daha da arttırmıştır. Mağara turizme açıktır.

    Turizm Amaçlı Su Sporları
    RÜZGÂR SÖRFÜ
    Antalya ilinde kıyı kesimi boyunca rüzgâr sörfü yapmaya uygun alanlar bulunmaktadır.

    SPORTİF OLTA BALIKÇILIÐI
    Antalya bölgesi, bir alabalık cennetidir. Özellikle Finike’deki Akçay ve Karaçay ile Köprüçayı ve Manavgat Irmağı bu açıdan çok zengindir. Kargı, Alara ve Dim çaylarında bol miktarda alabalık üremektedir. İlde yer alan akarsu ve göletlerde tatlı su balıklarından kefal, levrek, sazan ve yılan balıklarını görmek mümkündür.

    Akarsu Turizmi
    Alara Çayı
    Antalya’ya bağlı Köprülü beldesindeki dağların eteklerinden doğan Alara Çayı Manavgatın Boztepe köyü yakınlarında denize dökülmektedir. Çayın uzunluğu 70 km’dir. Bahar ayları rafting için en uygun dönemdir. Tur, Güzelbağın doğusunda başlamakta ve yaklaşık 20 km’lik bir yol alındıktan sonra tarihi İpek Yolu’nun önemli mekânlarından olan Alara beldesi ve Alarahan bölgesinde bitmektedir. Parkurun zorluk seviyesi 2. ve 3. derece akarsu sınıfına girmektedir.

    Dim Çayı
    Bölgede rafting sporuna en elverişli nehirlerden birisi de Alanya’nın 6 km. doğusunda bulunan Dim Çayı’dır. Dim Çayı Toros Dağları’nın eteklerinden çıkarak 60 km. uzaklıktaki Akdeniz’e dökülmektedir. Rafting Değirmenönü mevkiinden yaklaşık 2,5 km. ilerideki Akköprü’den başlar 5,5 km. aşağıda tamamlanır. Çayın zorluk derecesi 1-2 derece arasındadır. Bu nehir üzerinde bulunan seyahat acentalarından hizmet satın alarak bu sporu yapmak mümkündür.

    Köprüçay
    Toros Dağları'ndan doğarak doğa harikası kanyonlardan geçen Köprüçay Serik'in güneyinden Akdeniz'e dökülür. İki tarafı dik, çıkılması hemen hemen imkânsız olan kanyonlardaki yeraltı suları ile beslenen Köprüçay, Türkiye'nin en güzel tabii rekreasyon alanlarından birisini teşkil eder. Bunun yanı sıra, nehrin batısındaki dağlık arazide bulunan tarihi Selge (Zerk) şehri, nehir kenarındaki kaleler, su kemerleri, Roma devrine ait köprüler ve tarihi yollar gibi pek çok arkeolojik kaynaklar, Köprülü Kanyonun önemini artırmaktadır.
    Köprüçay'a ulaşmak için Antalya'dan Serik'e ve daha sonra Taşağıl ve Beşkonak'a varılır. Manavgat istikametinden ise Taşağıl üzerinden Beşkonak'a ulaşılır. Beşkonak köyüne kadar yol asfalttır ve zaman zaman Köprüçay Çayı'nı takip etmektedir.
    Oluk Köprü'nün yaklaşık 100 m. alt tarafında, suyun durgun olduğu ve nehrin cep yaptığı alandan başlayarak, özellikle amatörlerin kürek çekme tekniğine uyum sağlamaları için akıntıya karşı yol alınarak Oluk Köprü'ye varılır. Amatörler genellikle Oluk Köprü'den, profesyoneller ise dilerlerse, başlangıç noktası yakınındaki çağla¬yandan veya Oluk Köprü'den kanyona girip daha ileriden dönerek, parkura başlayabilirler. Başlangıç noktasının hemen altında yer alan çağlayandan sonra devam eden parkur 2-3 zorluk derecesindedir. Parkur boyunca sık sık karşılaşılan çağlayanlar, oluşturduğu güzel peyzajın dışında parkura heyecan katmaktadır.
    Yaklaşık 10 km. süren yolculuk sonrası Beşkonak'ın ilerisindeki beton köprüye ulaşılır. Amatör sporcular için parkurun beton köprüden hemen önce sonuçlandırılması önerilir. Ancak profesyonel sporcular beton köprüden sonraki ilk kanyona girebilirler. İkinci kanyona kesinlikle girilmemelidir. Bu kanyonda akarsu, bazı kısımlarda kayaların altında kaybolmakta ve biraz ileride tekrar çıkmaktadır. Yaklaşık 3 km. süren birinci kanyonun bitiminde, sol taraftan yürüyerek asfalt yola ulaşılabilir.

    Manavgat Çayı
    Batı Torosların doğu yamaçlarından doğan 90 km. uzunluğundaki Manavgat çayı, ovaya girmeden önce sert konglomera tabakalarının üzerinden geçip Manavgat şelalesini oluşturarak Akdeniz'e dökülür. Bahar aylarında suyu berraklaşan ve geçtiği kanyonlardaki yeraltı sularıyla beslenen Manavgat çayının hızı Oymapınar Barajı ile kesilmektedir. Manavgat Çayı'nın rafting başlangıç noktasına ulaşmak için Manavgat - Alanya karayolundan önce 10 km. doğuya, daha sonra kuzeye Akseki istikametine dönülür. Akseki'ye 4 km. kala İbradı yönüne dönüldükten sonra 11.. km’de Şahap Köprüsü’ne ulaşılır. Burası rafting için başlangıç noktasıdır.
    Manavgat Çayı'nda başlangıç yeri için suyun debisi önemlidir. Suyun debisinin uygun olduğu aylarda İbradı yakınlarındaki Şahap köprüsü civarından rafting çıkışı yapılabilir. Zorluk derecesi yüksek olan Manavgat Çayı amatör gruplar için tehlikeli olabilir. Manavgat Çayında rafting, profesyonel sporcularla birlikte ve yöreden bir kılavuz alınarak yapılmalıdır. Raftinge, Şahap Köprüsü ile Sevinç köyü arasındaki 19 km. boyunca yer yer iki tarafı dik ve aşılması güç kanyonlar içinde devam edilir.
    Şahap Köprüsü ile Altınbeşik Mağarası arasındaki ilk kanyonda, kanyonun başlangıcından 500 m. ileride "Yedipınar" olarak adlandırılan yeraltı suları, çayın akış hızını arttırmakta ve parkura heyecan katmaktadır. İkinci kanyona girmek istemeyen sporcular, Altınbeşik Mağarası civarında kıyıya çıkabilirler. Buradan patika yolları takip ederek batıda Orunlu, doğuda Menteşbey köylerine ulaşmak mümkündür.
    Altınbeşik Mağarası’ndan ikinci kanyona ulaşılır. Geçit vermeyen dik yarlardan oluşan bu kanyon, Sinanhoca köyüne kadar devam etmektedir. Kanyon bitiminde çay yatağı genişlemektedir. İsteyen sporcular bu köy civarında mola verebilir veya parkuru sona erdirebilirler. Sinanhoca köyüne gelmeden önce ikinci kanyonun bitimine doğru yer alan çağlayanlardan birisi, oldukça tehlikelidir. Su büyük bir kayanın altından, sağından ve solundan geçerek yoluna devam etmektedir. Tehlikeli olan bu bölgede kesinlikle kıyıdan geçilmelidir.
    Sinanhoca köyünden sonra üçüncü kanyona ulaşılır. Birkaç çağlayan geçtikten sonra Sevinç köyü civarında kanyondan çıkılır ve Manavgat çayı üzerindeki parkur tamamlanmış olur.
    Üç kanyonun yer aldığı bu parkurda 3-4-5 zorluk derecesindeki çağlayanlar ve bazen de şelalelerden geçilmektedir. Çağlayanların uğultusu duyulduğunda kesinlikle kıyıya yanaşarak uygun geçiş noktasını belirlemek gerekir. Geçilmeyecek durumlarda kano karadan taşınarak veya sporcu kıyıya çıktıktan sonra nehirdeki kanoya bağlanan bir ip yardımıyla kano yönlendirilip tehlikeli kısım aşıldıktan sonra parkura devam edilir.
    Bu geçişler arasında Manavgat Çayı’nın akış hızı yavaşladığından, sporcular çevreyi izleyebilirler. Kanyonlar içinde yol alırken, öğle saatlerinde bile, zaman zaman güneş görülmeyebilir. Dinlenmek için uygun noktalarda verilen molalarda, çevredeki el değmemiş doğanın güzelliği ve kanyonlardaki kaynak sularının köpürerek çaya karışması izlenebilir.

    İnanç Turizmi
    Ahi Yusuf Mescidi ve Türbesi
    Selçuk Mahallesi’nde Mermerli Sokak’tadır. 1249 yılında Ahi Yusuf adına yaptırılmıştır. Moloz taşlarla yapılmış, kare planlı küçük bir mescittir. Mescidin güneyinde kale duvarları arasında Ahi Yusuf Türbesi bulunmaktadır.

    Akşebe Sultan Mescidi
    Akşebe Sultan, Alanya kalesinin ilk kumandanlarındandır. Mescit, kendisi tarafından 1230 yılında yaptırılmıştır. Dışı taş, içi tuğladan yapılmış iki odadan ibarettir.

    Aya Yorgi Kilisesi
    Alanya Kalesi’nin İç Kalesinde yer alan Aya Yorgi (Hagios Georgios) olarak bilinen ve M.S. 6. yüzyılda da yapıldığı sanılan Bizans dönemine ait küçük bir kilisedir. Dini önemi artınca zaman içinde piskoposluk haline gelmiştir. Kaledeki Selçuklulara ait olmayan tek eser olması yanında Alanya'nın Türk-İslam dönemi öncesinden günümüze ulaşabilen ender yapıdır. Ana özelliğini koruyan kilisenin içinde yer yer tahrip olmuş veya sökülüp atılmış fresk izlerine rastlanmaktadır. Kale ile bir bütün olarak koruma altına alınmıştır.

    Aziz Nicolas Kilisesi
    Myra (Demre), Hıristiyan dünyasında Noel Baba diye bilinen Aziz Nicolaus'un piskoposluk ettiği yer olarak tanınmaktadır. Kilise, ölümünden sonra Aziz Nicolaus'un anısına 6. yüzyılda inşa edilmiştir.
    Geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında, İtalyan denizcilerince kırılarak Bari kentine kaçırılan Aziz Nicolaus Lahdi’nden kalan birkaç parça, Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir. Her yıl 6-8 Aralık tarihleri arasında Demre ve Kaş'ta düzenlenmekte olan Uluslararası Noel Baba Festivali, son yıllarda Antalya'da yabancıların da katıldığı bir sempozyum şekline dönüşmüştür..

    Bali Bey Camii
    Surlar dışında Muratpaşa Mahallesi’nde Bali Bey Sokağı’ndadır. Sekizgen kasnak üzerine büyük bir kubbenin örttüğü yapı kareye yakın bir plan göstermektedir. 15. yüzyılda akıncı beyi Malkoçoğlu Bali Bey tarafından yaptırılmıştır.

    Emir Bedrüddin Camii
    Alanya’da bulunan ve günümüzde Andızlı Cami olarak bilinen cami, adını hemen yanındaki andız ağacından almıştır. 1277 yılında Emir Bedrüddin tarafından yaptırılan caminin yanında kesme taşlardan yapılma çok yüksek olmayan minaresi yer alır Minberi oymacılık sanatının en güzel örneklerindendir

    Kale Camii (Sultan Süleyman Camii)
    Alanya'da, tersanenin batısındadır. Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubad tarafından yaptırılan cami 1530-1566 yıllarında Sultan Süleyman tarafından tekrar yaptırıldığı için Sultan Süleyman Camii adıyla da anılmaktadır. Moloz taştan olan yapı, kare planlıdır. Sekizgen kasnak üzerine, kiremitli bir kubbesi vardır. Son cemaat yeri, dört ayak üzerine kiremitli-üç kubbe ile örtülüdür.

    Karatay Medresesi
    Yat limanı üzerinde Karadayı Sokağı’ndadır. 1250 yılında Selçuklu Veziri Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır. İki eyvanlı medrese tipindedir. Selçuklu taş işçiliğinin zengin geometrik motifleriyle süslü mihrabı ilgi çekicidir.

    Kesik Minare Camii (Korkut Camii, Cami-i Kebir)
    M.S. 5. yüzyılda Bizanslılar tarafından Meryem Ana adına Panaghia Kilisesi olarak inşa edilmiş ve II. Bayezid zamanında Şehzade Korkut tarafından camiye dönüştürülmüştür. Bunun için Korkut Camii veya Cami-i Kebir adı ile de anılır. Kilisenin camiye dönüştürülmesi sırasında inşa edilen ve sade yapılışı olan mihrabı, kesme taştandır. 1896 yılında bir yangında zarar gören caminin minaresinin ahşap üst kısımlarının da yanması sonucunda Kesik Minare adını almıştır.

    Murat Paşa Camii
    Surlar dışında Kazım Özalp Caddesi üzerindedir. Sadrazam Kurucu Murat Paşa tarafından 1570 yılında yaptırılmıştır. On kenarlı kasnak üzerine yüksek bir kubbe ile örtülmüştür. Sivri kemerli ve üç kubbeli son cemaat yerinin sütunları renkli taşlarla süslenmiştir.

    Yivli Minare
    Antalya şehir merkezindedir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın 1230 yılında kiliseden camiye dönüştürdüğü Ulu Cami’nin minaresidir. Yivli Minare. ilk bakışta göze çarpan bir anıt gibi yükselmekte ve kentin bir simgesi olarak kabul edilmektedir. Cami binasından ayrı ve caminin hemen yanında Kale Kapısı Meydanı’nda inşa edilmiş olan bu minarenin, tabanı kare biçiminde blok taş olup. gövdesi tuğladan dilimli ve 8 adet yarım silindirik biçiminde yapıldığından. Yivli Minare adını almıştır. Oldukça kalın gövde, bu yivler sayesinde estetik bir yapıya kavuşmuştur. Minare gövdesi, aralarında firuze çiniler bulunan kırmızı tuğlalarla süslüdür.

    İskele Camii
    Yat limanında bulunan, kesme taşlardan yapılma dört sütun üzerine oturmuş ufak bir camidir.

    İlçeleri
    Akseki:
    Alanya'dan sonra Antalya ilinin en eski ilçesi olan Akseki Torosların yapısına uygun engebeli ve dağlık bir görünüme sahiptir. Antalya ili ve çevresinde son yıllarda görülen turizm alanındaki gelişmelere paralel olarak, Akseki ilçesinde turizm faaliyetleri gelişmektedir. Avcıların ve turistlerin uğrak yeri olan Akseki, "KARDELEN ÇİÇEÐİ' nin ana yurdudur. Kış aylarında Kardelen Çiçeğini görmek için yerli ve yabancı turistler ilçeyi ziyaret eder.Giden Gelmez Dağları, dağ keçisi koruma ve av sahası avcıların ücretli olarak devamlı avlanacağı yer olup, Sinan hoca ve Gümüşdamla köylerinde kurulan alabalık üretme tesisleri avcıların ve turistlerin uğrak yerleri arasındadır.
    Göktepe Yaylası, Çimi Yaylası, Irmak Vadisi son aylarda keşfedilen 340 metre derinliğindeki Bucakalan Mağarası, ilçe merkezindeki Ulu Camii ve Medresesi görülmeye değer diğer eserlerdir.

    Alanya:
    Alanya, geniş plajları, tarihi eserleri, modern otel ve motellerin sayısız balık lokantaları, kafe ve barlarıyla mükemmel bir tatil merkezidir. Gelenleri ilk karşılayan, Alanya Yarımadası'nın üzerinde bir taç gibi kurulmuş olan ve 13. yüzyıldan kalma şahane Selçuklu Kalesidir. Etkileyici kalenin yanı sıra eşi benzeri olmayan tersanesi ve anıtsal güzellikteki sekizgen Kızıl Kule görülmeye değerdir.
    Limanı çevreleyen kafeler ve barlar akşam saatlerinde liman yolu boyunca el sanatları, deri, giysi, mücevherat, el çantaları ve yöreye özgü ilginç renklere bezeli su kabaklarının satıldığı butikler yer alır. Eğer mağaraları keşfetmekten hoşlanıyorsanız Damlataş Mağarası'nı gezmeniz gerekir. Mağara yakınında Etnografya Müzesi yer almaktadır. Tekneyle üç deniz mağarasına ulaşabilirsiniz: fosforlu kayalarıyla Fosforlu Mağara, korsanların kadın esirleri tuttukları Kızlar Mağarası ve Aşıklar Mağarası.
    Alanya'nın 15 km. doğusunda yer alan Dim Çağı Vadisi gölgelerin serinliğinde dinlenmek için ideal bir yerdir. Tüm sahillerinden denize girilebilen Alanya tam bir güneş, deniz, kum cennetidir.

    Elmalı:
    Likya bölgesi içerisinde yer alan Elmalı'nın kesin kuruluş tarihi bilinmemektedir. Doğuda Semahöyük yakınlarında Karataş'ta, batıda Beyler Köyü yakınındaki Beyler köyünde yapılan kazılar bölgenin bronz çağından bu yana iskan edildiğini göstermektedir.

    Finike:
    Finike, Antalya iline bağlıdır. Portakalları ile ünlü Finike tarihle, doğa ve denizin birleştiği bir turizm beldesidir. Portakalları ile tanınan kent, Limyra kenti kalıntıları ve Arykanda antik kenti kalıntıları ile ilgi görmektedir.

    Gazipaşa:
    Antalya'ya 180 km. mesafedeki Gazipaşa, 10 km. uzunluğundaki kumsalı, orman kaplı alanları, turkuaz mavisi koyları, doğal güzellikleriyle şirin bir ilçedir. İskele, Koru ve Kahyalar plajlarının bulunduğu kumsallar, Caretta Caretta kaplumbağalarının önemli bir üreme merkezidir. Bugüne kadar bakir kalmış Gazipaşa, konaklama, dinlenme tesisleri, tarih ve doğa güzellikleri, yapımı süren havaalanı ve yat limanı ile gözde bir turizm merkezi olma yolunda ilerlemektedir.

    Gündoğmuş:
    Antalya'ya 182 km. mesafedeki Gündoğmuş ilçesinde pek çok antik kent kalıntısı bulunmaktadır. Güzel Bağ Bucağı'nın kuzeyinde 7 km. mesafede ve halen kazı yapılmamış olan Ayasofya Şehri, Gündoğmuş şehir merkezinin güney-batısında ve şehre 7 km. mesafede Sumene mevkisinde, Asar Harabeleri, Senir Köyü' nün doğusunda 2 km. mesafedeki Kese Mevkiindeki harabeler, Gündoğmuş Şehir merkezinin güney-batısında ve şehre 11 km. mesafedeki Gedfi Harabeleri önemli antik kent kalıntılarıdır.
    İlçe merkezindeki Cem Paşa Camii, Gündoğmuş/Pembelik Köyü arasında ilçe merkezinin doğusundaki, 15 km. mesafedeki Sinek Dağı'nın tepesindeki harabeler, Alanya/Konya Kervanyolu, Gündoğmuş/ Antalya karayolu üzerinde Taşağır mevkisinde Kazayir Şehri Harabeleri diğer görülebilecek eserlerdir.

    Kale (Demre):
    Antalya, iline bağlı olan Kale Noel Baba' nın yaşadığı yer olarak önemli bir inanç turizmi beldesidir.

    Kaş:
    Likya'nin önemli kentlerinden olan Kaş, ilçeyi çevreleyen Antik Döneme ait kentler ve tarihsel değerlerle doyumsuz kültür seyahatleri; Akdeniz'in derinlerde yarattığı heyecanları doruklarda hissettiren sualtı dalışları; nehirlerde yapılan macera dolu 'kano turları', ekolojik uyumun keşfedildiği 'doğa yürüyüşleri'; derin ve karanlık mağaralara teknik donanımlı mağara dalışları; yüksek dağlardan turkuaz rengli suların manzarasına süzülen 'yamaç paraşütü'; Akdeniz'de değerli taşları andıran adalar ile çevreye yapılacak 'Mavi Yolculuk ve tekne turları; damak tadınıza uygun deniz ürünleri ve dağlarda yetişen kokulu otlarla tatlandırılan yöresel yemeklerden oluşan mönüsü; yüzlerce yılın mirası, el sanatlarının çeşit ve güzelliği; Kaş'ın bağlı olduğu Antalya ve ilçelerine ait turizm merkezleri ile tabiat, tarih ve kültür zenginliğini, alternatif turizm imkanları ve çevresinde yer alan turizm merkezlerinden oluşan renkli yelpazesi" ile düşsel bir mekandır.

    Korkuteli:
    Antalya'ya 67 km. uzaklıktadır. Korkuteli'nin 3 km batısında, bugün yalnız kapısı ayakta kalan Alaaddin Camii ve yine aynı yörede, 1319'da Hamidoğulları'ndan El Emin Sinaeddin tarafından yaptırılan ve aynı adla anılan Selçuklu Medresesi görülebilir.

    Kumluca:
    Alakır Çayı ile Gavur deresinin dağlardan sürükleyip getirdiği alüvyonlu bir ovada yeralan Kumluca Finike ve Elmalı İlçeleri ile çevrelenmiştir. Kumluca sahil boyunca plajlar, konaklama tesisleri ve koylara sahiptir. Kumluca'nın 27 km. kuzeyinde yeralan Altınkaya yaylası, Alabalık üretme çiftliği, Sedir Ormanları ve bol suları olan güzel bir yayladır. Korydalla ve Olympos Antik kentleri Kumluca ilçesi sınırlarında yer almaktadır.

    Manavgat:
    Antalya İline bağlı olan Manavgat tarih ve doğanın içiçe girdiği her türlü turizm aktivitesinin yapılabildiği bir turizm merkezidir.

    Serik:
    Antalya'nın ilçesi olan Serik, önemli Pamfilya kenti olan Aspendos'u barındırmaktadır. Günümüze kadar bozulmadan ulaşan, mükemmel akustiğe sahip Aspendos Tiyatrosu, bugün önemli sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır.
    Son düzenleme orbay; 03-02-2008, 02:04.

    Yorum

    • orbay
      Senior Member
      • 11-02-2005
      • 5871

      #3
      Konu: Antalya-07

      YouTube - Antalya Tanıtım Filmi

      Yorum

      • orbay
        Senior Member
        • 11-02-2005
        • 5871

        #4
        Konu: Antalya-07

        İlçelere göre şehir ve köy nüfusları

        Yorum

        İşlem Yapılıyor